3. sezonda olduğu gibi bize yine ve yeniden sosyolojik bir sorunu güldüre güldüre izlettiler. var olsunlar.
iş yerinde bir arkadaşım var. yaklaşık beş yıldır falan beraber çalışırız ama pek birbirimizi görmeyiz. belki yaşımız aynıdır, belki de bir iki yaş büyüğümdür ama bununla tanıştığımız ilk günden beri bana abi der. acayip saygılıdır, ultra efendidir, müthiş tatlı dillidir. yüzüne baksanız peygamber soyundan falan dersiniz.
harbiden öyledir, diziyle hemen bağlantı kurmaya çalışmayın.
pandemi dönemindeyken bu arkadaş garip bir şekilde, öğle molalarında falan yanıma gelip gitmeye başladı. öyle sohbet muhabbet falan derken oldukça samimi olduk. bu süreçte benim ses tonumun sunucular gibi hatta şairler kadar kaliteli ve etkileyici olmasından tutun, italyanlar gibi giyinmeme kadar acayip övgüler aldım ki, haksız da değil.
efendime söyleyeyim; bir süre sonra bu arkadaş, bir bahane ile gelip zor durumda olduğundan, eşinin haberi olmadan bir miktar para toplaması gerektiğinden, yoksa boşanacağından falan bahsederek birkaç bin lira borç istedi. isterken de acayip utanıyor, kızarıp bozarıyor, en geç 1 ay içinde ödeyeceğini söylüyor. ben de içimden "ulan, birkaç bin lira için bu utangaçlık neden? 2 bin lira veririz nolcak, isterse hiç vermesin" diye kendime laflar söylüyorum.
neyse o parayı verdim, milyon kere teşekkür aldım, bu iyiliğim unutulmayacakmış, gördüğü en kıymetli arkadaşlarından birisi benmişim, kardeş bildikleri bu yardımı ona yapmamış da ben yapmışım.
aradan kaç sene geçti, hala her gördüğünde; "abi sana çok mahcubum, yüzüne bakamıyorum. bu borcu iyi ki senin gibi birisi verdi. başkası olsa yüzüme bakmazdı, beni bir kardeşin bil ve en zor zamanında ilk beni ara. başımla beraber gelirim." gibi şeyler söyler. daha geçen hafta karşılaştığımızda bile "oooo abi sende bir farklılık var, zayıflamış gibisin, baya fit gördüm seni" dedi ki, haksız da değil. iki gün sonra da acil işi çıkmış, çarşıya gitmesi gerekmiş diye arabamı istedi.
işte yılmaz gibi "siktir lan ordan." önce paramı ver diyemedim. neden? çünkü ses tonuma hayran olan, tarzımı italyanlara benzeten, fit olduğumu düşünen kaç insan var lan bu dünyada! canı sağolsun dümbüğün. zaten harbiden acayip saygılıdır, ultra efendidir, müthiş tatlı dillidir. öyle diziyle falan bağlantı kurmaya çalışmayın.
ironi bir yana, tabi ki ondan sonra ne bir kuruş verdim ne de arabamı emanet ettim. bu tip insanlarla hemen her gün karşılaşıyoruz. bu yaşadığım olayı birkaç kişi daha yaşattı ve hep temkinli davrandım. o borcu verirken aklımdan geçen sadece bir şey vardı: "geri öderse hayatımda hiçbir şey değişmez. geri ödemezse -belki de hayatımın önemli yerlerine koymayı düşündüğüm o kişiyi- iki bin lira kadar küçük bir paraya tanımış olurum. paha biçilmez bir değeri birkaç bin liraya satın almak oldukça karlı bir iş.
neyse daha fazla uzatmayayım. böyle insanlara karşı dikkatli olun. ünlü filozof ne demiş: "hayatta en zor rol insanın kendisini oynamasıdır. o yüzden sen, sen ol; sen ol."
burty7 profili
-
gibi (dizi)
-
twitter
an itibariyle erişilememektedir. tam da cumhurbaşkanının deprem bölgesini ziyaretine denk gelmiştir. zamanlaması manidardır. enkaz altında kalan vatandaşları kurtarmak için yoğun paylaşımların yapıldığı bir platform kime ne konuda batar da kısıt getirilir, maalesef bu ülkede anlamak güç değil, aksine çok kolay.
-
8 ekim 2019 hasip kaplan tweet'i
https://eksiup.com/p/2m249258jqpy
bir klavye delikanlısı beyanıdır. yüreğin varsa çık kendin kalkan ol. bide canlı kalkan diyor.
çarşıda, pazarda, eşiyle, çocuğuyla dolaşan askerin, polisin sırtından sıkarken canlı kalkan olmak niye aklınıza gelmedi. -
sevişme isteği uyandıran şarkılar
-
christoph daum'un alman vatandaşlığından ayrılması
adamdaki hassasiyete bak arkadaş. avrupalı bu yüzden avrupalı demek.
keşke bizim de akp gidene kadar vatandaşlığımızı meclis kararıyla askıya alabilme imkanımız olsa.
edit: tabi ki işin goygoyundayım. sen olmazsan, ben olmazsam bunlar ülkenin adını feriha koyar. bırakın ülke vatandaşlığımı iptal etmeyi, kendi semtimi bile terketmem ben. -
michael jordan vs stephen curry
sağlıklı bir versus olabilmesi için en az 15 yıl sonra gündeme gelmesi gereken başlıktır.
devir değiştikçe bu versuslar da değişiyor. jordan vs kobe az tartışılmadı, jordan vs lebron az tartışılmadı ama birçok versus jordan üzerinden yapıldı. yıllar sonra cury vs x, cury vs y şeklinde karşılaştırmalar yapmaya başlarsak o zaman da jordan vs curry versusuna daha sağlıklı bir cevap bulunur. -
3 aralık 2015 h. erdenay'ın dursun özbek'e yanıtı
kısaca, senin tuttuğun fare kadar benim kedi sikmişliğim var demiştir.