bir yandaş yazı denemesi erdoğan'a açık teşekkür başlıklı yazıdır. dikkat, ayar üstüne ayar içerir.
köşe yazısı linki
edit: içimin yağları erimiştir.
edit2: bakın çok enteresan.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 27 şubat 2016 can dündar köşe yazısı
-
2. 28 şubat 2016 ekşi sözlük'ün tasarımının değişmesi
amına koduumun teması. emeği geçenleri siksinler.
-
3. barış için bir kürtçe kelime de sen öğren
-
4. ilik nakli için gönüllü verici beklemek
merhaba arkadaşlar.1991 doğumluyum.ismim mert.2012 mayıs ayından beri lösemi tedavisi görüyorum. maalesef hastalığımın türü ilaç tedavisi ile iyileşilebilecek türden değil.bu sebeple ilik nakli şart. türkiye de ve dünyada uygun verici şimdilik yok. eğer ben ve benim gibi hastaların sizin sayenizde hayat bulmasını isterseniz ilk etapta tek yapmanız gereken türkök merkezlerine gidip sadece 1 tüp kan vermek...eğer olur da ilik kardeşi çıkarsak o zaman 30 dakikalık hafif bir işlemle iliğinizden az bir örnek alınıp çoğaltılarak bana naklediliyor.yaşarken bana hayat vermiş oluyorsunuz...
çok az bir zamanım kaldı arkadaşlar.
aşağıdaki linkten bulunduğunuz ildeki kök hücre bağış noktalarını bulabilirsiniz.
http://www.kanver.org/…eri/kokhucrebagisinoktalari/
benim bağışımla mı iyileşecek diyenler için ise ufak bir haber(yenilen hastalık benim türümden) :
http://m.aktifhaber.com/…irden-bulundu-1299395h.htm
daha fazla bilgi almak isteyenler özelden bana ulaşabilirler.şimdiden çok teşekkür ederim.
önemli edit: özelden mesaj yazmam engellendi arkadaşlar 5382403553 den whatsapp vs yoluyla sorularınızı cevaplayabilirim.
uludag sozlukte gordugum bir yazar kardesimizin actigi baslik. yazarligim olmadigindan orada basligi uplayamadim. buradaki kisi ve bilincli insan sayisi fazla oldugu icin elimden gelen pazartesi gidip kan vermek ve sizleri bilgilendirmek. aynen aktariyorum.
umarim guzel haberler aliriz.
sozluk ici editi: (bkz: #57172483) -
5. ssg'nin ekşi sözlük kurucu listesinden çıkarılması
(bkz: ssg'ye kayyum şoku)
-
6. boşanmış bir kadınla evlenmek
hayatın zehir olmasını, aile onayı ve desteği olmadan dul bir kadınla evlenmiş olmaya bağlayan gerizekalılar olduğunu bize gösteren olaydır. kusura bakmayın ama kendine evlat hasreti çektirip üzüntüden(!) ölecek kadar entrika yaratan da ancak gerizekalı bir annedir. zira hatalar yapılabilir ve burdaki hata da yanlış insan seçimindendir, dul seçiminden değil. allahın dar kafalı dingilleri.
-
7. ekşi sözlük eski tema geri gelsin kampanyası
an itibariyle başlattığım kampanya.
bu nedir hocam? -
8. bugün ingiltere'de bile hızlı tren yok
-
9. gelibolu çanakkale yolunda çekilmiş garip fotoğraf
evliyaların adobe lisansı olduğuna işaret. belki de crack bilemedim.
-
10. querrery'nin sözlükten uçurulması
muhtemelen çoğumuzun regus rezaleti ile tanıdığı, dün ise mhp'nin cengiz inşaat oylamasındaki davranışı başlıklı yazısı debe'ye 1. sıradan girince sözlük moderasyonu tarafından uçurulan sevilen yazar. kanzuk'un sözlükten yaptığı açıklamaya göre sebep; devlet bahçeli'ye bunak demesi ve entry'nin çok ayrı bir yerinde yazarın bir serzeniş cümlesinin sonunda ''noluyo amk'' yazmasıymış. dikkatinizi çekerim ''amk'' kelimesi burada herhangi bir kişiye yönelik olarak ''ben senin amk'' şeklinde değil, ''noluyo amk'' kalıbı şeklinde cümlenin sonunda argo bir şaşkınlık ifadesi olarak kullanılmıştır.
üstelik yazının ana konusu ''inşallah bu milletin a. koyacağız'' diyen cengiz inşaatın sahibi yandaş işadamını ve onu koruyan mhp yi eleştirmek. böyle bir konuya ''noluyo amk?'' ya da ''kime koyuyosun amk?'' denmeyecek de başka neye denecek? bu tepkiden daha doğal ne olabilir?
tabi görüldüğü üzere her zamanki gibi gerçekten ülkenin a. koyanlar kurtuluyor, kabak bunlara dokunana patlıyor. tıpkı hükümet gibi sözlük yönetimi de a. koyan müteahhidi değil, haklı ama daha güçsüz olana kesiyor cezayı.
herşeyi geçtim, yahu bu ülkede amk adıyla gazete basılıyor hergün be!
hey yavrum hey koca sözlüğün bir yazar karşısında düştüğü durumlara bak!
hatırlıyorum querrery daha önce de regus firması ile ilgili büyük skandalları ortaya dökmüştü. o zaman da sansür kurbanı olmuştu. belki de o zamandan dürülmeye başlandı defteri ve bir açığı için beklendi. sonunda da bulundu.
yoksa mhp ve cengiz inşaat konusu bizzat kanzuk'u neden bu kadar rahatsız etsin ki?
tanım: moderasyon tüm yazarlara bir açıklama borçlu olduğu durum. ah be sedat kimlere bırakıp gittin buraları?
edit: işte kanzuk'un müthiş savunması: (bkz: #58795357) bu adam da bu ikna kabiliyeti ile avukatlık yapıyor ya bu ülkede herkes herşey olur...
not: tez vakitte yazarlığı iade edilip, sözlük yönetiminin kendisinden özür dilemesi gereken yazar. -
11. cerattepe'dekiler yavru gezicilerdir
(bkz: yavru geziciden büyük o.ç'a)
(bkz: büyük o.ç cevap ver)
tanım; akıl sağlığını yitirmiş ,kişi söylemi. -
12. 26 şubat 2016 ankara yüksek ihtisas acil rezaleti
başımdan geçen bu olayı anlatmadan önce bu yazdıklarımın; işini hakkıyla yapan, maaşının her bir kuruşunu hak eden sağlık personeliyle bir alakası olmadığını belirtmek isterim. bu yazdıklarım; hekim, hemşire, sağlık memuru unvanında, meslektaşların onuruna leke süren, insanların hayatıyla oynayan vicdansızlaradır. önce babamın sonra annemin ve halihazırda ablamın hasta olması sebebiyle bu yaşadıklarım içimde açtığı yara ve çaresizlik hissi çok büyüktür. kimseden öncelik ya da özel ilgi istemedik, istediğimiz tek şey insanca muameleydi. üzüntümün tek sebebi budur. ayrıca türkiye’de birçok meslek gurubu harcadığı emeğin karşılığını alamamaktadır. sağlık çalışanların bu adaletsizlikte en üst sıralarda olduğunu bilmekteyim.
24 şubat’ta kalp hastası babam rahatsızlandı, ankara yüksek ihtisas hastanesi’ne getirdik. 25 ve 26 şubat’ta 24 saat arayla 2 kez anjiyöye alınarak yoğun bakıma kaldırıldı. kırıkkale’den babamı görmeye gelen annemin yolda göğsü ağrımaya ve yanmaya başladı, kendisi 64 yaşında, şeker ve tansiyon hastası. böyle olunca ablam, annemi babamla aynı hastaneye getirmeyi kararlaştırmış ve annemi yüksek ihtisas hastanesine getirmiş.
babamın yanında ayrılıp annemin yanına ulaştığımda ilk 20 dakika çoktan geçmişti fakat girişi dışında hiçbir şey yapılmamıştı. gerek hekim hanımla gerekse sağlık memurayla konuştuktan sonra ‘içeride yer olmadığını, 6 hasta olduğunu, beklemesi gerektiğini’ söylüyorlardı. ne diyeceğiz, tamam, dedik bekleyeceğiz lakin kadın dooktorun hal ve hareketleri çok anlamsızdı. içeriye eşiyle birlikte orta yaşlı bir erkek girdi, adamın suratı kıpkırmızı, elleri ayakları titriyor, konuşamıyor ve diyebildiği tek şey “kalbim”. sağlık memuru bağırıyor “neyin var?” kalbim cevabını aldıktan sonra “yer yok geç şöyle” bekle diyor sonra suratında “of mof bir de bunlarla uğraşıyoruz tribi” beliriyor. devamında doktor geliyor suratına bakmadan “yer yok bekle” diyor. doktorun ağzında sakız var, cakkıdı cakıdı çiğniyor, şapırtı sesleri geliyor adam karşısında can çekişiyor, aklım almıyor. evine hırsız giriyor, polis geliyor komiserin ağzında böyle bir sakız var, ya da ne bileyim herhangi bir devlet memuru karşında bu şekilde duruyor ne hissedersiniz?
yahu adam kalp krizi geçiriyor kimse müdahele etmiyor, durumu gözle görülür derece ağır. şikayete gelen hastaların şikayetlerinin kalp krizi olup olmadığına dair herhangi bir tetkit yapılmıyor sadece öyle bakılıyor. ne bir ekg çekiliyor, ne tansiyona bakılıyor, ne de kalp kriziyle alakalı enzimlerin ölçümü için kan alınıyordur. hasta girişi yapılan hastalara “herhangi bir hastalığınız var mı?” diye bir soru dahi sorulmuyordu. müdahale edilmediği için durumu ciddileşen insanlara tanıklık ettim. biz de bütün bunlar gerçekleşirken bekliyoruz
doktorundan hemşiresine, hemşiresinden memuruna kadar herkes suçlayıcı bir tavırla “burası yoğun, yer yok, niye geldiniz?” minvalinde sözleri yüksek sesle dile getiriyordu. hastalar nereden bilebilir ki içerisin ne denli yoğun olduğunu, insanlar yer yok diye ölecek mi? gelenlerin çoğu orta yaş ve üzerinde, benzer özellikte insanlar. çoğunun şikayeti; göğüste yanma, göğüs ağrısı, sırtta ağrı, kollarda uyuşma… bu insanların kalp hastalıkları üzerine kurulu, türkiye’nin sayılı hastanelerinden birine gelmek istemesinden başka daha ne normal olabilir ki? nereye gitsin bu insanlar karaambar kamyoncular derneğine mi gitsin?
ben de filmin kopuşu kardiyolog olmayan bordo önlüklü kadın nöbetçi doktorun sorundan sonra oldu. kadın doktor gayet gevşek bir şekilde gülümseyen suratla “neden buraya geliyorsunuz, neden numuneye gitmiyorsunuz?” demez mi? 22 yaşındayım birçok yakınımın başına birçok şey geldi fakat hiçbirinde gözyaşımın bu kadar güçlü akmaya çalıştığını hatırlamıyorum. artık saygı maygı umrumda olmadan cevapladım “babam iki gün önce kalp krizi geçirdi yoğun bakıma kaldırdınız, sonra annem böyle oldu. tek başımayım ben, kime gideyim nereye gideyim, ne yapayım şimdi? biz sizden yatak istemiyoruz ki bir şey yapmanızı istiyoruz.” dedim. sonra rere rörörörö şeklinde bi’ mırıltı çıktı. insanların istediği hastaneye gitme özgürlüğünden falan bahsetmiyorum. annem de kalp’le ilgili şikayetlerle gelmişken nereye götüreyim bu kadını ya ben? kaldı ki böyle sağlık personeliyle öyle emrivaki konuşmuyor elpençe divan duruyorduk. kardiyolog olmayan doktor tarafından ekg’nin yatarak çekilmeyeceğini hastanın yatması gerektiğini öğrendim. bu kadar hasta varken çok mu zor bir tane sedye getirip hastaları sırayla yatırıp, kalp grafierini sırayla çekmek? insanlara yardım etmek bu kadar mı zor? türkiye’nin başkentinde kalp alanında uzman olduğunu söylenilen hastanede bir tane boş sedye bulmak gerçekten bu kadar zor mu?
daha öncesinde de babamın yanındayken yardımımıza kuzenim gelmişti. annemin yanında elinde giriş kağıdıyla beklerken kardiyolog olmayan nöbetçi memurla arasında geçen diyalog şöyle. kuzenim universite mezunu ve kpss’ye hazırlanıyor ve efendice cevaplıyor ( + doktor, - kuzenim)
+beyefendi yer yok, tek kardiyolog var yapacak bir şeyimiz yok.
-koskoca hastanede bir tane mi kardiyolog var.?
+ sizin sülalenizde kaç tane doktor var? okusaymışsınız doktor olsaymışsınız kendi kendinize baksaymışsınız.
-doktor hanım bu ülkenin bir tek doktora ihtiyacı yok ki. polise, öğretmene, mühendise, memura, işçiye de ihtiyacı var. insanlara bakamayacak kadar az mı doktorumuz var? diyor.
kardiyolog doktorumuz geldi ve orada çalışan personale “bu böyle olmayacak yukarıdan sedye getirin ekg’yi öyle çekelim” sonra da sandalye’yi gösterek “şurada da otursunlar” diyordu. sanki insandan değil de iğrenç bir mahlukattan bahsediyordu. tüm bunlar yaşanırken doktor hanım geldi “bari kan alalım” dedi. 1 saate yakın vakit geçti ilk müdaheleye şimdi başlanıyordu. kalp’le ilgili enzimleri gösteren kan sonucu 2 saatte çıkıyordu ve bu çalışanların gevşekliği yüzünden 1 saat kaybedilmişti. değerli doktorlar konu kalp olduğunda tanı koymak ve zamanla yarış çok önemli değil mi? boşuna mı medyada bilgilendirici yayın yapılıyor? doktor hanım kan numuneleriyle ilgili evrağı doldururken ben de annemle ilgili bilgileri söylüyorum ama hiç soru moru sormuyor sakız çiğnemeye devam ediyor. 2 sene önce anjiyo geçirdi başka doktor raporları var. “10 saniye baktıktan sonra bunun geçerliliği yok.” dedi elimize verdi.
kan alınacak ve hemşire hanım hasta gelsin diyor. müdahele odası ana baba günü, kadın yürüyemiyor “hastaa gelsiiiiin” diyor. gittim yanına “ hemşire yanım annem iyi değil, zaten oturuyor, gidip kan alamaz mısınız ?” diye sorduktan sonra tam olarak 6 adım ötede duran anneme büyük efor sarf ederek kan aldı. anlamıyorum gerçekten anlamıyorum bir sağlık çalışanı 6 adımın hesabını nasıl ve niçin yapabilir? kan alındı sonra kanı göndermesi gereken sağlık personali bunu birkaç dakika içinde gönderebilecekken lak lak yapıyor acilin en yoğun olduğu saatte çay içmeye gidiyor. düşün iş çıkışı sinyalizasyonu bozulmuş bir kavşak var ve polis köşedeki büfeye çay içmeye gidiyor ne olur oranın hali? yanlış anlaşılmasın ben insanlar köpek gibi çalışsın, işemesin çay içmesin demiyorum, ortada benim annem değil bir sürü kalp krizi şüphesiyle başvuran insan var.
ha bir de girişte cia ajanlığından emekli güvenlik görevlimiz var. annem gerçekten kötü durumda kadın konuşamıyor ve o an birinin yardımına ihtiyacı. ayrıca annemin işitme kaybı var, telaştan işitme cihazını unutmuş biri seslense duymuyor bile. içeri gireceğiz hastanın yanında bir kişi – öyle 20 kişi değiliz - var güvenlik görevlisi çıkıyor “nereye?” diyor. allah’ım kafayı yiyeceğim ya hayattı en değer verdiğim insanın hayatı söz konusu adam kaş göz yapıyor, beni boydan süzüyor. “içerii, annem hasta” diyorum, “ha öyle mi tamam geç.” diyor. benzer tip babam kalp krizi geçirirken de aynısını yapmıştı. kalp grafisi çekildi, babamın kriz geçirdiği kesinleşti doktor adamı konuşturmuyor bana soruyor hastanın geçmişini arkadan güvenlik görevlisi bağırıyor. “hasta yakınlarııııı dışaaarııı!” ulan götün evladı nereye gideyim, adam konuşamıyor ya konuşamıyor!
kan sonucu için 2 saat ve ekg için de yine aynı süre bekleyeceğimiz kesinleşince annemi alıp başka bir devlet hastanesine götürdük. içeri girip durumu anlattıktan sonra doktorlar kontrole başladı. tansiyon, şeker, vücut ısısı kontrol edildi, ekg’si çekildi. ekg sonucu eski sonuçla - yüksek ihtisastaki doktorun geçersiz dediği – karşılaştırıldı. yüksek ihtisastakinin aksine kimse bize hayvan muamelesi yapmadı. gerekli her şey oradakinden iki kat daha hızlı yapıldı. örneğin kan sonucu 1 saatte çıktı.
vicdanını, insanlığını ve görev bilincini kaybetmiş insanlarla ülkenin her yerinde karşılaşmak; vergisini ödeyen, kimseye zararı olmayan işinde gücündeki bireyleri-vatandaşları- ağır yaralıyor. -
13. antidepresan kullanımında sondan 5. olan ülke
az antidepresan kullanmasının sebebi ihtiyaç duymaması değil cehalet olan ülkedir. psikolog/psikatristi deli doktoru olarak gören, antidepresan kullansa çevresinden deli muamelesi görecek insanların çoğunlukta olduğu bir ülke türkiye. benzer mantıkla jinekoloğa da çok az gidildiğini tahmin ediyorum.
-
14. diyarbakır'daki kürtçe trafik tabelaları
yahu allah askina, nasil bir milletsiniz, turklukten cikartacaksiniz beni, ulan antalya nin got kadar daha yeni bitme rus mahallesinde bile rusca marketlerde,eczanalerde, belediye panolarinda rusca yazili aciklamalar, levhalar, hastanelerde rusca konusan elemandan tut, rusca dokumanlar var. adamlar yuzyildir yasiyor bu topraklarda ve maalesef ki kendi dilleri var, biliyorum baska zamanlarda kulture cok onem verirsin, saygilisindir. senden enteli yoktur, ama gostermelik olunca tum alana yayilamiyor vizyonun, evrensel dunya gorusun tosluyor cahilliginin duvarina. bence sussan belki, bir insan var sanirlar icinde en azindan vicdanina el koyan.
-
15. ekşi sözlük'ün çöküşünü başlatan olay
-
16. ekşi sözlük'ün yeni tasarımı için ne dediler
(bkz: 17 yıllık enkazı kaldırdık)
-
17. snow white'i pamuk prenses diye çeviren ilk insan
çevirinin google translation ötesinde bir iş olduğunun farkında olan, sadece çevrilen kelimelerin karşılığını değil masalın içeriğini bilen, hedef dilin kültürünü de çeviride yansıtmak isteyen insandır.
kaçınız bu ülkede çocuğunuzu "kar'ım, beyazım" diye seviyorsunuz da kaçınız "pamuğum" diye seviyorsunuz? -
18. michael jordan vs stephen curry
sağlıklı bir versus olabilmesi için en az 15 yıl sonra gündeme gelmesi gereken başlıktır.
devir değiştikçe bu versuslar da değişiyor. jordan vs kobe az tartışılmadı, jordan vs lebron az tartışılmadı ama birçok versus jordan üzerinden yapıldı. yıllar sonra cury vs x, cury vs y şeklinde karşılaştırmalar yapmaya başlarsak o zaman da jordan vs curry versusuna daha sağlıklı bir cevap bulunur. -
19. 28 şubat 2016 ekşi sözlük rezaleti
00.22'de inanılmaz kötü bir tema ile sözlüğün içine edilmiştir kanımca. bir gecede cahilleştik resmen dedelerimizin mezar taşını da okuyamıyorduk zaten.
-
20. kanzuk
sonunda uğraşıp, didinip sözlüğü kebapçı yeşili renk paletine döndüren dürümcü.
-
21. gece görüşü modu
yeni ara yüzden kurtulmak için sığındığım liman.
-
22. roma'da galatasaraylıların çırılçıplak aranması
bizimkilerin maç izlemek uğruna niye aç diyene açtığını merak ettiğim durum. izlemeyin olum, anadan doğma soyunacağınıza izlemeyin. protestonuzu yapın dönün. demek ki maç, götü başı açmaktan daha önemli sizin için. ben buradan bunu anlıyorum.
-
23. ingiliz milletvekilinin diyarbakır'da ne işi var
komplo teorisyenleri sakin olsun. cevabı şöyle olan soru:
ticaret odası kafilesi ile birlikte ziyaret ettiği bölgede, işgüzarlık ile gözaltına alınmış: http://www.theguardian.com/…turkish-security-forces
ticaret odası kafilesi diyorum lan. kafile. toplu olarak geliyorlar. uçaktan iniyorlar. görüşecekleri insanlar var, buluşmaları ayarlanmış.
hani bizde ticaret odaları kafile olarak başka ülkelere giderken içinde milletvekilleri de yer alıyor ya, öyle düşün. undercover, ülkede olduğu habersiz olduğumuz bir ajan değil yani. tersine, her şey planlı programlı.
saf natalie burayı medeni bir ülke zannetmiş. polis noktasının yanında çıkartmış cep telefonunu, uzaklardan (sur'dan duyulan) gelen bomba seslerini kaydetmeye başlamış. ama işgüzar polisin/askerin teki çıkıp "ne sesi kaydediyorsun kardeşim sen?" diyerek kendisini gözaltına almış.
muhtemelen o polis/asker de gazeteye o başlığı atan gibi, orada bir casus yakalandığını gerçekten de zanneden sen gibi, komplo teorisyeninin tekiydi. -
24. devamını okuyayım
bir kültürü yok etmektir. tüm siteler birbirne benzemek zorunda mı?
-
25. ssg'nin kuracağı sözlüğe isim önerileri
-
26. gel artık amın oğlu'nun isveççesi
(bkz: ikea)
-
27. efsanevi lider erdoğan yeni lider benim
son seçimde adam teyyipten fazla oy aldı. ahmet davutoğlu teyyipten daha büyük bir liderdir.
çekemeyen hz. teyyipçiler anten taksın.
(bkz: nifak) -
28. stephen curry
efsane sayilmasi icin hatta iyi sayilmasi icin bu formu 10 sene devam ettirmesi gerekiyormus.
bu formu 10 sene devam ettirirse din kurup isa'yi piyasadan siler. -
29. yayılmak yerine yüksek binalara yerleşen zihniyet
dikey şehirleşemeye eleştiriyi aktroll sınıfına sokan beyninize sokiyim dedirten zihniyet.
-
30. 88. oscar ödül töreni
ne dicaprio, ne stallone. gecenin yıldızı başka biri oldu.
-
31. renkleri anlaşılamayan ceket fotoğrafı
(bkz: ekşi sözlük'ün çöküşünü başlatan olay)
(bkz: ota boka başlık açmak) -
32. survivor 2016
nihal denilen gerizekalının hiçbir sik yapmamasına rağmen arkadaşlarına akıl vermesini ben burdan sindiremiyorum. toplam kaç oyun oynadı bu mal acaba? muhtemelen adada en az oyunu oynayan kişidir... ordaki kitle nasıl sindiriyor çözebilmiş değilim. sarmışlar semih'e gözleri görmüyor şu şırfıntıyı...
aylin'e ağırdın şöyledin böyledin diyor ulan kız 3 tane oyun oynamış götünden ter akıyor bi de 4. oyuna çıkıyor sen kıçını kıvırıp bacak bacak üstüne atıp ordan akıl veriyorsun... ayıp la cidden.
gönülülerde baya genişmiş yani onu anladım. semih'e gizem'e sarmak yerine şu sırfıntıyı siktir etmeye baksınlar bi an önce. -
33. yeni sözlük teması için isim önerileri
(bkz: bursaspor sözlük)
-
34. mafyanın terörist sayılmamasının sebebi
çünkü devlet tarafından kullanışlı bir yapılanmadır mafya. devlete kafa tuttuğu an onlar da terörist damgası yerler.
edit : başlık başa -
35. mesajınız var yeşili
yeni tasarımı şöyle olmalı:
http://i.hizliresim.com/lj7rpg.jpg -
36. 27 şubat 2016 fenerbahçe galatasaray basket maçı
ülker arena'dan yazıyorum. internet çekimi kötü olduğu için ancak okuyabildim yorumları, göksenin 3'lüğü attıktan sonra bizim 30 metreden duyacağımız şekilde "girdi mi" diye bağırdı, hakemler bunu duydukları için çaldılar teknik faulü. bunun haricinde iyi mücadele oluyor. gs'ı dirençli mücadelesi için tebrik etmek lazım.
-
37. 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi
başlatmak istediğim eylem.
antik'i kaldırdınız.
entry numaralarını kaldırdınız.
entry çizgilerini kaldırdınız.
mesajınız var yeşili'ne dokundunuz.
araştır butonunu yuttunuz.
bu harika temayla bizi baş başa bıraktınız
ve bütün bunları yaparken, sözlüğün ana damarı, yazarları hiç bir şekilde kaale almadınız.
o zaman bize de artık yeter demek düşer.
28 şubat'tan itibaren, klasik sözlük temasına geri dönüş yapılana kadar sözlüğe entry girmiyorum.
katılım olursa, süser isimlerini entry'nin altına ekleyeceğim.
eyleme katılanlar:
1)holy strat
2)bindokuzyuzkusur
3)imam i muazzam
4)belkigelmezyarin
5)kose olmak istememiştim
6)megabyte
7)ozgur pislik
8)otenazi isteyen elf
9)exnihilonihilfit
geldikçe eklemeye devam edeceğim. -
38. barış için bir rusça kelime de sen öğren
-
39. recep tayyip erdoğan
bu millet nasıl böyle bir lider çıkardı anlam veremiyorum ben.
1 milyon yıllık gen havuzumuzun en pis genleri bu adamda toplanmış olabilir. her bir bozuk gen özenle seçilmiş de böyle bir şey terkip edilmiş. ben başka açıklama getiremiyorum bu kötülüğe ve ruh çirkinliğine. -
40. onkoloji hastanesi
sergi salonu, müze gibi ziyaret etmeyi önerenler var.
ne kadar salaksınız, başka insanların bedbahtlığı ile moral bulmaya çalışıyorsunuz. benim de retinablostomum (göz kanseri) olabilirdi deyip o küçücük gözü yuvasından çıkarılmış çocuklarla moral bulmaya çalışmak iğrenç bir şey. hastalıklar ilahi bir lanetlenme biçimi değil artık anlayın. başkalarının hastalığı ile kendi dertlerinizi unutmak o kadar bencilce ki. şükür allah'a ben de kanser yok demek o kadar öngörüsüz bir yaklaşım ki. yarın kanser olunca allah'a mı isyan edeceksin, kadere mi küfredeceksin?
bugün kanser olmadığınız için geçim sıkıntınız gözünüzde önemsizleşirse yarın öbür gün kanser olduğunuzda ne yapacaksınız peki? insanlar doğuyor, yaşıyor ve bir kısmı da kanser oluyor. kimi kanseri atlatıyor kimi kanserden ölüyor. bu bir süreç. moral bulmak istiyorsanız sinemaya gidin, tiyatroya gidin, kahve için ama kanser hastanelerine hastalara içten içe acıyan ve benim başıma iyi ki gelmedi diye şükreden halinizle gitmeyin.
bu insanlar diğer insanlar şükretsinler diye lanetlenmedi, onlar hasta ve onkoloji hastanelerinde toplanma sebebi tedavi olmak istemeleri. orada bulunma amaçları hayatta önemsiz şeyleri kafayı takanları uyarmak değil, tedavi olmak.
"moral bulmak için onkoloji hastanelerine gidin."
bencilliğin de bu kadarı, pes. -
41. ak partili olmaya karar verilen an
hirsizlik yapip hic utanmadiginizi ve cok zevk aldiginizi fark ettiginiz an olabilir.
-
42. müstehzi gülümseme
yüzümde hep böyle bir gülümseme var benim. hayatı başka türlü yaşamayı beceremiyorum, en zor zamanlarda bile mizahi bir çıkış bulamazsam boğulacağımı sanıyorum.
bedeninde tek başına yaşamaya mahkum insan, ağustos gecesi dahi bıkmadan sarılacak bir sevgilisi olsa dahi. kendimden ikinci bir ben damıtarak azaltıyorum bu varoluşsal sıkıntıyı. zaman zaman, üçüncü bir kişiye ihtiyaç duyuyorum; insan gülen bir yüzle karşılaşmak için daima ayna taşıyamaz yanında, hele de erkekse çok garipsenir bu toplumda.
yüzüne bakacağım ve yüzüme bakacak bir insan bulmanın en büyük zorluğu, bir süre birbirimize baktıktan sonra, boşluğa baktığımızı farketmemiz. çoğu zaman, aynı şeylere gülüyor olmak, onları gülmeye değer bulmaktan çok, gülmeye hasret kalmış olmasından kaynaklanıyor insanların. ortak bir mizah anlayışı geliştirmek emek sarfetmeyi gerektireceğinden, gülebileceğimiz her şeye gülmeyi tercih ediyoruz ve sonunda, lahmacun yemeye gittiğimde başıma gelen o korkunç mutsuzluk anı çalıyor kapıyı: "sadece limon ve domates olsun" diye söylememe rağmen, iki dakika sonra yine marullu tabağın küt diye gelmesi.
hayır bunu hiç kabullenmedim. geri gönderdim o tabağı. hayat, her saniyesiyle müthiş bir yolculuk ve "ya şimdi ne olacak? hep böyle mi sürecek?" çaresizliğine verilebilecek en iyi cevap, bu gülümseme. müstehzi bir gülümsemeyle süpürülüyor cam kırıkları ve kuruluyor şehirler yeniden, tıpkı dresden'i yeniden kurar gibi savaş sonrası. yüzümde hep böyle bir gülümseme var benim. -
43. yasin balkır
herif internet uzerinden tacizde bulunup tehditler savurdugu icin tepki aliyor. bunun uzerine yazdigi mesajda sehitlerden girmis, "allah'in selami"ndan cikmis. web tacizcisi bile dinin ve milliyetciligin arkasina siginabiliyor. bu cocukta sagci politikaci kumasi var, onu acik.
-
44. kedi seven erkek
yukaridaki andavallara bakip fikir yurutulmemesi gereken erkektir
bir canli hayvandan prim yapilip karsi cins uzerinden ekmek yenilebilecegini dusunmek zaten beyin gelisiminin tamamlanmadigina isaret eder. ınsan beyninin nelerle mesgul oldugu cikardigi varsayimlarla aciklanabiliyor. yukarida yorum yapan beyinsiz bireylerin , sirf karsi cinse yaklasabilmek icin hayvan, obje aradiklari asikar. pipisi kucuk diye buyuk arac alan insan ornegi vardir ya, bu herifler o kategoriye giriyor iste.
kedi seven erkek, erkektir. kopek sevenden, dana sevenden , kus sevenden bir farki yoktur ve olmamistirda. -
45. bir evin modernliğinin göstergesi
buzluktaki dondurma kaplarının içinde dondurma olmasıdır. eğer içinde dolma varsa iflah olmaz ırgat ruhluyuz demektir.
-
46. kurtuluş savaşı vs kürt ulusal mücadelesi
yapabilmek için max 20iq sahibi olma şartı aranan versus
bir tarafta bölünmeye ve toprakları işgal edilmeye çalışılan bir devletin mücadelesi, öteki tarafta kımıl zararlısı beleşçi yaşam formlarının uyuşturucu satarak satın aldıkları silahlarla bebek öldürerek sürdürdüğü iğrenç bir isyan hareketi.
sümüklü burnunu siktiğim kara götlü çiroz qeqelerin biji serok sik sok hpf yph fgl diye kafa ütülemelerine alışkınım, mesaj atıp havlamayın. -
47. fikret orman
beşiktaş'ı önüne geleni siken bir takım yaparken alkış, kendisi önüne geleni sikince aoowww. yok öyle. alkışlıyorum.
-
48. ekşi sözlük sansür rezaleti
sözlüğün nasıl yönetildiğini ortaya koyan rezalet. görebildiğim kadarıyla kanzuk'un en sevdiği savunma da chewbacca savunması.
- querrery niye uçuruldu?
+ entry "bunak" ve "amk" gibi hakaretler içerdiğinden silinmiş.
- ya tamam onu demiyorum. diyelim ki entry'yi gg gerekçesiyle uçurdun da yazar niye uçuruldu?
+ entry "bunak" ve "amk" gibi hakaretler içerdiğinden silinmiş.
- e geçen gün ben senin ekşi destek ekibine twitter üzerinden 7 gg'ye sahip adamı şikayet ettim, o niye uçurulmadı?
+ entry "bunak" ve "amk" gibi hakaretler içerdiğinden silinmiş.
oldu paşam. işinize gelince yazarları uçurun, işinize gelince uçurmayın.
(bkz: 20 şubat 2016 debe listesine müdahale edilmesi)
(bkz: #58652772) -
49. eski tasarım geri gelsin
beyler , bayanlar .. an itibariyle ekşi sözlük ne olduğunu hiçbirimizin anlamadığı ve birçoğumuzun sevmediği bir tasarıma dönmüş durumda..
el atın , destek verin , kanzuk'a isyanınızı başlık altından dile getirin..
eski tasarımı geri alalım
haydi romalılar ! vakit bu vakittir ! -
50. internet ayarını kaçırınca zehirliyor
adil kullanım kotası virali.