ya bu bir grup gerizekalının vatan sevgisi kendi tekelindeymiş gibi davranmasına katlanamıyorum. operasyona karşı olanlar da ülkelerini, askerlerini seven insanlar olamaz mı be sikik? burada klavyenden komik komik övgüler döşeyince benden daha mı türk oluyorsun, ülkeyi benden daha mı çok sevmiş oluyorsun? sen kimsin ki seninle aynı düşünmeyen herkesi yaftalayabiliyorsun? bu orospu çocuklarındaki özgüvenden ben de istiyorum ya... aynı fikirde değilsen direkt pkk'lı oluyorsun, mantığa bak.
ben ordumuzun, askerimizin yanındayım da en başta neden abd'nin yanında olup suriye'yi karıştırdık biz ha? şimdi binlerce vatan evladını o bok çukuruna gönderirken alkışlayıp içi boş laflarla gazlamamızı mı bekliyorsunuz? siktimin çomarlarına bak hele, klavyeleri başında mastürbasyon yapınca kendilerini başkomutan zannetmişler. sizin kadar biz de seviyoruz bu ülkeyi. askerleri ise sizden daha çok düşünüyoruz muhtemelen.
operasyon hakkında bilgi almak istiyorsanız yabancı kaynakları takip etmenizi öneririm. burası neo-osmanlıcı, balık hafızalı çomar gavatlardan geçilmeyecek çünkü. sorsan açlıktan nefesi kokuyordur, gencecik oğlanlar osmanlıcıların hayalinin fragmanını gösterecek diye savaş naraları atıyor, türk ordusu şöyle türk ordusu böyle diye coşuyor.
o kadar hevesliysen git sen savaş pezevenk. gerizekalı haydutlar. vatan sevgisi bunların tekelinde ya, bunlarla aynı fikirde değilsen hemen pkk'lısın, ülke düşmanısın. evet türkiye'yi sevmenin tek yolu sizin gibi eğitimsiz, gaza gelmeye hazır dangalaklarla aynı fikirde olmak çünkü. başka alternatif yok.
not olarak ekleyeyim, ben operasyona karşı değilim. sadece şunu anlamıyorum: niye akp'nin yediği bok için binlerce gencimizi buralara kadar götürdük biz, neden şimdi savaş naraları atıyoruz? burada havlayan ve insanları pkk'lı olmakla suçlayan itlerin kaç tanesi eline silah almış, kaç tanesi adam vurmuş acaba? siz evinizde oturuyorsunuz nasılsa, size kolay tabii öyle coşmak. oğlum daha önce 50 kere izledik bu filmi. bugün sizin gibi aptalların gazını almak için girerler, bir ay sonra çıkarlar. belli mi olur? ordunuzu, ülkenizi seviyorsanız en başta bunlara oy vermeyeceksiniz işte.
ben ülkemin çıkarına olanı istiyorum, ülkemizde insanlar mutlu olsun ve suriyeliler de kendi ülkesine dönsün istiyorum ama bunun için belki yüz binlerce evladımızın oralara gidip de savaşmasını sevinç çığlıklarıyla karşılayacak değilim. insanlara terörist demeden önce dönüp kendi ahlaksız götünüze bakacaksınız. amına kodumun kertenkeleleri. senin gibi orospu çocuğu türkse ben 10 kere türküm, var mı itirazın?
***
edit: hala mesaj atan gerizekalılar var. bu kitleden fazlasını beklemiyorum zaten, kafaları bu kadar çalışıyor ama yine de açıklamaya çalışayım. diyorum ki, sizinle aynı fikirde olmayan ve farklı görüş belirten insanlara kuduz köpek gibi saldırıp "terörist" demeyin. bu insanlar ordusunu, ülkesini en az sizin kadar seviyor olabilir. vatan sevgisi sizin tekelinizde değil. haddinizi bilin. ben bu ülke için en iyisini istiyorum, beyinsizin evladı bana hala sen şöyle teröristsin, böyle adisin diye mesaj atıyor. bir tane mal da "olumsuz konuşanlara bakın, hepsi kürt" yazmış... aç oku ulan 3500 tane entry'm var, oku hepsini, gör bakalım kürt müymüşüm.
siz hastasınız. ülkeyi abd'nin çıkarları için ateşe attılar, sesinizi çıkarmadınız. abd denen emperyalist köpeklerle iş tuttular, alkışladınız. şimdi burada, klavye başında egonuzu tatmin ediyorsunuz; sizinle aynı fikirde olmayanlar da terörist oluyor. ne ala memleket. ben türk ordusunun her zaman yanındayım da bu orduyu abd'nin çıkarları için kullananlara niye ses etmeyecekmişim, niye konuşmayacakmışım lan? onu da anlatsanıza bir bana? başka zaman eleştirilirmiş de şimdi olmazmış... hadi ya, neden? benim arkadaşım, dostum birilerinin oyunu için suriye'ye girecek ama ben bunu eleştirmeyeceğim öyle mi? siz ölmeyi bayılmak mı sanıyorsunuz lan?
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 7 ekim 2019 suriye operasyonu
-
2. bir maaşımızı devletimize bağışlıyoruz kampanyası
-
3. #savaşahayır
ypg ışid'e savaş açtığında neredeydi acaba bu soysuzun çocukları?
-ypg abd desteğiyle rakka'yı ışid'den temizledi
+hobareeyeyeyeyy cihatçı orospu çocukları geberdi gitti. biji ypg biji abd
-türk ordusu ypg'yi vuruyor
+savaşa hayır :(((
szin o olmayan karakterinizi sikerim. türk ordusu içinizden geçecek siz de mal mal bakacaksınız. barış ühühühüü diye ağlayacaksınız. -
4. vapurda mastürbasyon yapan adam
#96279215
ayıya bak ayıya. hayvanoğlu hayvana bak. kadınlarımız çok avrupalı giyiniyormuş ama ilişkiye gelince vermiyormuş ve erkekleri durduk yere tahrik ediyormuş. "vermeyecekseniz açık giyinmeyin" diyor. hiçbir önemi yok fakat videodaki kadınların nasıl giyindiği de görünmüyor bu arada. tesettürlü de olabilirler yani. bir de "videodaki şahsı desteklemiyorum ama" diye belirtmiş allah razı olsun. kadın verse orospu, vermese ikiyüzlü bu ülkede. senin ben düşünme şeklini, beyninin kıvrımlarını tek tek sikeyim. -
5. ne sıklıkta alkol tüketiyorsun sorusuna cevap
akşamdaaaaaaannnnn akşama diye verdiğim cevap...
edit: bir üstteki entry sahibi sokrates06 nickli yazarla aynı anda aynı entryi yazmışız. saniye farkla o öne geçmiş swh swh
buradan sokrates06'ya sesleniyorum gel gardaşım beraber içelim. -
6. tadı damakta kalan futbolcular
alex in nasıl tadı damağınızda kaldı arkadaş adam 10 yıl top oynadi ülkede doymadiniz mi
-
7. siha kodunun içine dua gömmek
alti ustu comment koymus. ben de variable isimleriyle dua mi yazmis dedim.
ayrica mumin sakasi falan degil, akepelilere gaz vermek amacli propogandadan ibaret bir seydir.
(bkz: nazi propagandalari)
edit: gelecek adina umit falan vermiyordur, cogunlukla ucuyoruz, kaciyoruz vaatleri veriyordur.
(bkz: yerli ucagimiz her secim oncesi goklerde)
@naif bir yazar uyardi, comment degil const string diye. comment olsa daha mantikliydi. gozumden dustu damat selcuk*
favorim: tum ayeti cevirip, bir iki kelimeyi cevirmeme durumu. akepelilerin en sevdigi cevrilmeyen ayet/hadis kismi la tahzen (tasalanma/uzulme). burda da sahet el vucuh kullanmislar. ne demek bilmiyorum. muhtemelen akepelilerin yuzde 99.9'u da bilmiyor belki yazanlar da bilmiyor manasini, ama boyle yapmayi daha cool goruyorlar heralde. makaraci egemene de sorsaydiniz, onun en sevdigi ayeti de ekleyeydiniz. 1100'lik array allocate etmissiniz, bosa gitmeseymis. -
8. apartman giriş şifresinin 1453 ya da 1923 olması
şifre 1923 ise apartman yöneticisi emekli albaydır; 1453 ise müteahhittir.
bu entry gözleme dayalı yazılmıştır. bizim binanın yöneticisi akademisyen; şifre 1789 idi bir ara. elit hırsızlar eklesin.*
edit: imla. seviyoruz seni yurdum insanı. -
9. sözlükçülerin fantastik cumhurbaşkanı adayları
ibrahim kalın ve muharrem ince nin birlikte aday olduklari bir seçim.
(bkz: ince mi kalın mı türkiye) -
10. 8 ekim 2019 sol basının mide bulandırması
gerçek türk solu 1980 amerikan darbesiyle yok edilmiştir.
türkiye'de sol falan yoktur.
kendisine solcu diyen amerikan liberalleri, onların çanak yalayıcı sülükleri, kürtçü bölücüler ve bunlara inanan bir kaç milyon geri zekalı humanist vardır.
sol basının finansman kaynakları detaylı incelenirse soros'un uluslararası vakıfları çıkacaktır altından.
bu yazı sağ basını aklama yazısı değildir. sağ basın onlardan çok önce bu pis ilişkilere gönüllü girmiştir. dolayısıyla türkiye'de basın yoktur, çanak yalayıcı işbirlikçi gazeteciler ve neoliberal baronlara göbekten bağlı patronları vardır.
türkiye'de 1922-1938 arasında yaşandığı türden tekrar bir devrim olursa ilk temizlenecek kesim basındır. -
11. 22 dairesi 6 dükkanı olan adamın maaşla çalışması
söğüşleyip sömürecek yiyici bir hatunu haketmiştir, o paranın piyasaya geçip ekonomiye renk katması için hadi ablalar....
-
12. 1990 doğumlular
inanilmaz ama onumuzdeki sene 30 yasina girecek nesil.
-
13. en iyi ağrı kesici
(bkz: turklerdeki en meraki)
en iyi derken? en cabuk agri kesen mi? en az yan etkisi olan mi ? en kuvvetli agri kesen mi?en ucuzu mu? olm bu en iyiyi bir acin ya. nedir bu en iyi? -
14. ferhan şensoy'un mizahının hiç komik olmaması
(bkz: pardon)?
-
15. tıraş sonrası abi ev yakın deyip saçı yıkatmamak
clear ya da head&shoulders sisesine tezgah alti yerlerden alinan kilosu 5 liralik sampuanlardan doldurduklari icin sacimi yikatmak istemem.
-
16. kombiyi açma eşiği
son zamlardan sonra ailece rengimizin mavimsi olmasını beklemeye karar verdik. yavaş yavaş uyuklama hali gelirse açacağız, inşaallah tabi.
-
17. 7 ekim 2019 metro grossmarket işe alım rezaleti
her gün duymadığımız binlerce işe alım rezaletlerinden duyduğumuz olanıdır. arkadaşa geçmiş olsun diyorum, seni çok iyi anlıyorum. benzer şeyleri yaşadım, tam aynısı değil ama çok şey. bu ülkede o kadar egzantirik şeyler oluyor ki şaşırılacak durum değil. o kadar içselleştirdik artık böyle saçmalıkları. niye? torpile karşı herkesin susmasından kaynaklı. o ik'cıyı oraya oturtan mekanizma nedir mesela? aynı tıynette ve zihniyette birisi atıyorum duisburg'ta(şehir farazi herhangi bir alman şehri) falan bir metro markette hr'a girebilir mi? yarrrrrrrrrrrrrramı girer. türkiyeye gelen şirket, türkleşiyor. bu, bu kadar basit.
saçma sapan insanları insan kaynakları içinde istihdam ediyorlar. faturayı da işsiz ödüyor, işsiz o gün yaşadığı travmayla da kalmıyor. umudu köreliyor, yitiyor, bitiyor. mesela geçen beni bir call center şirketi aradı. başvurmamıştım üstelik. artık iş ilanlarına başvurmuyorum çünkü dönmüyorlar zaten. açtım telefonu "biz x şirketten arıyoruz" dediler. "yunanistan'dan mı aldınız numaramı" dedim. "yoo x sitesindeki profilinizden" dedi sonra da "aaa yunanistan'da mı çalıştınız çok iyi, ne zaman müsaitsiniz görüşelim" dedi. "her zaman" dedim. "yarın olur mu?" dedi "olur" dedim hangi pozisyon diye sordum "bilmem ne yöneticisi" dedi "yönetici...." deyince ben direkt "peki" oldum ama 1 saniye sonra aynı kadın "haftaya mı görüşsek" dedi. yani insan o an içinden "seni oraya kim aldı aq aklı evveli" demek istiyor ama iş ya, boş durmaktan yeğdir diye susuyorsun.
ertesi gün başka biri aradı, bekliyoruz falan diye. kadın tüm bilgilerimi yazdı oraya bu eleman da tekrardan okuduğum okul, doğum yılım, çalıştığım yerler ıvır zıvır hepsini tekrardan bir işkence gibi tekrar sordu. olabildiğince sakin kalıp cevapladım. yunanistan'da çalıştığımı duyunca "aaaaaaaaaaaaa" dedi. sessiz kaldım "çok iyi" dedi. "sağolun" dedim. gittim yerlerine. beni 1 saat beklettiler, taşak geçer gibi iki gün üst üste sordukları tüm bilgilerimi tekrardan yazacağım bir formu doldurttular. öyle beklerken bir eleman geldi "sizi sınava alalım" dedi. ne sınavı? diye sordum "yabancı dil sınavı" dedi. "şaka mı yapıyorsunuz?" dedim. "yoo" dedi. "bana böyle bir bilgi verilmedi" dedim. o an gerçekten bağıra bağıra herkese sövmek istedim, sakin ol diye kendi kendime telkinler verip sınava sokacakları odaya geçtim. ilk internet cafeler vardır. 5-6 tane siktiriboktan bilgisayar. 90'ların sonları. web browser yarım saatte açılırdı. tam o atmosfer tam o bilgisayarlar. eleman tuttu açtı bana sınav şeysini. gitti. o an orda 4 kişiydik. onun kulaklığının sesi, berikinin klavye mouse sesi, dışardan konuşma sesleri, sürekli devir daim biri çıkıyor, biri giriyor, getirdiği kişiye sınav talimatlarını söylüyor, konuşması da bir garip çocuğun. içimden "bu bir kamera şakası falan herhalde" diye düşünüyorum.
o kadar bunaldım ki, sallaya sallaya çıktım sınavdan. komik bir şekilde grammar'den 50 speaking'ten 80 aldım. normalde her çıkan kişinin monitörüne baktım, grammar 60-70 speaking 30-40 arası. ki bu türkiye'nin de yabancı dilde özetidir. teorik bilgi fazladır, konuşma ve pratik yoktur. aksi düşünülemezdi. düzgün bir yerde olsam grammar'den 100, speaking'ten de 90-95 alırdım da dandik bir call center işi için fazla kasmadım. çok bunaldım ve çıktım. resepsiyondaki hanımefendi bana "kaç aldınız" diye sordu. "sizin sisteme gelmiyor mu sonuç? isteyen istediğini söyler, ne saçma şey." dedim. kadın da anlam veremedi ki beyni çuval olmuş bin kişi gelip gidiyor, kadının da haline acıyıp notumu söyledim. "bana sınav olacağı söylenmemişti ama ben zaten yunanistan'da çalışmıştım" dedim. "aaa sahi mi? yazayım buraya" dedi. olm cidden içimden yumruğumu sıktım ya o an. hay dedim sıçayım yunanistana da buraya da. sustum, aldım elime telefonu salak salak takılıyorum. 1 saat daha bekledim, suratı sirke satan bir abla geldi. beni çağırdı. oturduk. benim surat da beş karış. hafiften düzeltmeye çalışıyorum yanlış bir intiba olmasın diye ama ne kadar başarılı oldum bilmiyorum. "grammar notunuz kötüymüş" dedi. "speaking iyi" dedim. ukalalık da etmek istemiyorum ama kadın zorla kaşınıyor. "bana daha önceki iş tecrübelerinizden bahseder misiniz" dedi. bahsettim, son işim yunanistan'daydı. sona onu söyleyince "aaa yunanistan'da mı çalıştınız" dedi. derin bir nefes alıp "evet" dedim. notunuz fena değil ama bu sizi düşündüğümüz iş olmasa başka bir pozisyon için değerlendiririz dedi. "bir şey sormak istiyorum, ingilizcesi kötü adam yurt dışında nasıl yaşayabilir?" diye sordum. hiçbir şey diyemedi. o gün oraya 59384928329 kişiyi çağırmaları tamamen bunların kendi iş bilmezliği ama yine de metanetimi korumaya çalıştım. yani o kadının beyninin kazan gibi olması yine kendi iş bilmezlikleriydi. sustum. baktım kadın da cevap veremiyor, uzatmadım. kalktım.
hani tuzum kuru olsa hepsinin ağzına sıçacağım ama hep yutuyorum söylemek istediklerimi. aradan 1 hafta geçti, yine ukala bir kadın aradı. "hayrullah beyle mi görüşüyorum? sizi x şirketinden arıyoruz mülakata neden gelmediniz?" demez mi. patladım artık. "siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?" dedim artık. "nası yeaaa" falan oldu. iş yerlerinin nerde olduğundan, içeriye nasıl girildiğinden, kapının nasıl açıldığından, boktan ingilizce sınavından, canından bezmiş resepsiyonistten, konuşmayı bilmeyen ingilizce sınavına götüren çocuktan ve herkesten bahsedince gerçekten gittiğime kani olup "biz size birkaç gün içinde döneceğiz o zaman" dedi ve şak diye kapadı. 1 hafta sonra yine biri aradı "hayrullah bey merhaba, sizi x şirketinden arıyorum y pozisyonu için..." dedi. "y pozisyonu mu?"siz geçen beni "bilmem ne yöneticiliği" için aramıştınız? ne oldu o iş? deyince kadın "ingilizceniz yeterli gelmemiş sanırım düşük yapmışsınız" dedi. sinirlenip artık dayanamadım, birincisi bana sınav olacağını söylemediniz. ikincisi sınav diye oldukça gürültülü bir yere koydunuz, üçüncüsü o sınava 1000 kişi girdiyse speaking'ten 90 almış olan varsa oraya gelirim, tüm kulaklıkların mikrofonlarını teker teker ağzıma sokar, dilimle temizlerim(gönül götüme sokarım demek istiyor ama yine de bir açık kapı bırakıyorum) dedim. "özür dileriz büyük bir yanlış anlaşılma olmuş, y pozisyonunu düşünmez misiniz?" deyince "benim ingilizcem bilmem ne yöneticiliği için yeterli değilmiş. o işte de muvaffak olamam, sizin yüzünüzü kara çıkarırım. o iş için yeterli lügat bilgisi olmayan adamım en nihayetinde. bu işi de beceremem, boşverin siz benden çok daha iyi ingilizce konuşan adaylar muhakkak bulursunuz." dedim ve konuşma bitti. açık tuttuğum kapı da kapandı ve elde kibarlığımdan başka bir sik kalmadı.
ben gelip burda x şirketi rezaleti diye başlık açmadım. arkadaşı eleştirmiyorum, açmakta haklı da o kadar oluyor ki bunlar. bu rezillikler. bu iğrençlikler. bu birbirinden haberi olmayan, lakayıt, iş bilmez, konuşmasını bilmez, cahil, medeniyetten ve nezaketten nasibini almamış insanların torpille ik'cı yapılıp umutsuz gençlerin hayatlarını sikmesi o kadar sık gözlediğim bir şey ki anlatmak mümkün değil. üşenmeyip şirketin yorumlarına baktım internette sonrasında. aşağı yukarı 100 yorum varsa 90'ı torpille alakalıydı ama en çok "kankacılık sayesinde bölüm müdürü yapılmış lise terk bir arkadaş vardı, yurtdışı temsilcileri gelince saklanıyordu konuşmamak için çünkü ingilizce bilmiyordu" şeklinde. kahkaha attım. ben de eski çalıştığım yerlerden birinde benzer birini tanıyordum çünkü. isimler değişiyor, kişiler ve karakterleri aynı hep. bizi bu boktanlığa alıştırdılar.
ya iki adım ötemizde, götümüzün dibinde aynı şirket. yunanistan'da. çalışan türkleri bir görseniz, all star gibi. kültürlü, nezih, hoş sohbet, iş bilir, open mind, entelektüel. lan dedim ne güzel yer. ayaküstü bile çok güzel sohbet ediyorduk insanlarla. bu kadar fark nasıl olabiliyor kardeşim? nasıl ya nasıl? işte yabancı şirketlerin türkleşme prensibi. özel sektörde berbat insanlara mevki ve makam vermek. bunu hollywood da avrupa sineması da hatta edebiyat dünyası da çok işledi. en bilindik örneği das experiment. ülke sanki komple das experiment filminin spin-off'u içinde yaşayan bir simülasyon gibi. bir kabus ya. bıktım lan vasıfsız ve boktan insanlardan. bıktım iki kelimeyi bir araya getiremeyen göt yalayıcıların mevki sahibi olup adil bir dünyada yaşasa bokunu dahi temizleyemeyeceği insanların hayatlarıyla oynamasından. onlarla isteyerek yahut istemeyerek dalga geçmesinden. insanları karamsarlığa itmesinden, intihara sürüklemesinden, canından bezdirmesinden. sonra türkiye'den siktir olup gitme başlığına yazan insanlara çıkıp da "niye gitmek istiyorsunuz" diye hesap soruyorsunuz. niye acaba? acından ölmemek için olabilir mi mesela? torpil canına tak ettiği için olabilir mi? işsizlik yüzünden kendini öldürme noktasına geldikleri için olabilir mi? yazmaktan da bıktım bunları. gideyim 2-3 futbol entry'i girip kafamı dağıtayım.
umarım göte bala green card bana çıkar da asla bir daha geri dönmem buraya. orda da hayat tozpembe olmayacak ama hiç değilse 54. sınıf insan yerine artık 2. sınıf insan olacağım. "hey turco, did you ride a camel in turkey" falan dediklerinde "yes, of course. i ride even i fucked camel" falan der geçerim. ne olabilir ki lan? ne olabilir? siktiriboktan bir işe girmek istediğimde, buna başvuru yaptığımda "washington'ın neresinden?" diye soru soracak ik'cı mı çıkacak karşıma hemşerilik usülüyle mi alacak beni? yoksa senatörün yeğeni olduğum için mi iş verecekler american airlines'ta? hiçbiri olmayacak. yahudinin yahudiyi kollaması klişelerine, ermeni lobisine ıvıra zıvıra girmeyeceğim orası da pirüpak değil elbet, bilirim ama burası gibi cehennem değil. onu da bilirim. üzülme kardeşim, yalnız değilsin. her işsizin başına gelen ik'cı terörüne maruz kaldın sadece. -
18. instagram'ın takip sekmesini kaldırması
millet sapik demesin diye kari kiz fotosu begenemiyorduk be kardesim.. dag tas doga fotografi begenmekten ebem sikilmisti bu iyi oldu.
-
19. yakışıklı erkek görünce verilen tepkiler
- bu yakışıklı da kim?
- aaa benmişim. -
20. yurtdışında yaşayan türklerin en büyük sorunu
almanya'dakiler için konuşursak aşırı cahil olmaları. avrupa'nın orta yerinde bu kadar cahil kalabilmek büyük başarı.
-
21. suriye'de 53 milyar dolara yeni şehir kuracağız
adam diplomasiyi bile betonla yapıyor. böyle aşkı tarih yazmadı.
-
22. yazarların kişisel çöküşünün başladığı yıl
2015
evlendim. -
23. mardin'de kadınların elektrik panosunu sökme anı
kış geliyor elektrik ve doğalgaza bir yıl içinde birden fazla zam yapıldı. biz nasıl ısınacağız diye düşünüp duralım doğudaki bu yavşaklar kaçak elektriği önlemek için kurulan elektrik panosunu kadın çocuk hep beraber söksün. bu millet enayi mi amk. biz doğalgazı açmaya korkarken bu haysiyetsiz yaratıklar elektrikle ısınıyor. sonra maliyeti karşılamak için tekrar tekrar zam yapıyorlar.
link
edit: bunu kim yapıyorsa haindir. bunun ırkla alakası yok ancak bu bölgede kaçak elektrik yüzde 80’den yüzde 54’e düşürüldü diye haber yapılıyor. durum hala kötü. bunun parasını yıllardır bizden alıyorlar. ben hakkımı helal etmiyorum.
edit2: ırka genelleme yapılamaz ama oranlar ortada. vergi kaçakçılığı apayrı irdelenmesi gereken bir konu.
edit3: her bölge kendisinden sorumludur diye zırvalayan yazar şunu okusun -
24. beyaz yakalının bitmeyen dünyayı gezme övücülüğü
dünyayı gezmeyi her ne kadar çok istesem de artık gerçekten de kabak tadı veren övücülüktür. kesinlikle gezmeyin demiyorum. gezin. ben de gezeceğim. param yettikçe her ülkeye gideceğim. ancak afedersiniz nerde üç beş kuruş parayla yapılan bir şey görse abi ben o parayla dünyayı gezerim tribine girenlerden de günden güne soğuyorum.
bir tanesi yazmış twitter'da, düşünsene on sene sonra kahveni almışsın yanına, çocuklar uyuyor, eşinle karın yağışını izliyorsun. evet tüm o çileler bunun içindi diyorsun diye. sonra da bizim ultra vizyonlular başlamış lince senin vizyonunu seveyim, hayattaki amacını öpeyim bilmem ne. tamam da size ne. cidden yani size ne. onunla mutlu olacaksa bir insan onu yapmasının size batan ne gibi bir yanı var.
hem orada gezmediğini falan da belirten bir dipnot yok. yani size ne. son dönemde doğ, büyü, iş-eş sahibi ol, çocukların olsun öl klişesini her ne kadar eleştirsek de, belki de bazı insanları mutlu eden budur. bize ne. belki doğru olan da budur. bunun belirleyicisi biz ve şu an gündemde olan popüler fikirler mi. geçin bunları lütfen. vizyonlu olacağım diye vizyonsuzlaşmak bu. -
25. heath ledger vs joaquin phoenix
heath ledger joker'i canlandırmamıştır. bizzat kendisi joker'dir. aksi durumda zaten bu kadar cuk oturmazdı.
tanım: joker olmak için dünyaya gelen joker olunca da misyonunu tamamlayıp geri dönen aktör. -
26. ekşi itiraf
bugün kısa süreli bir şok yaşadım.
ev sahibim çok garip bir aile. sürekli zaman kavramı dinlemeden zilime basıp bana oturmaya gelmek istiyorlar. lakin sonradan öğreniyorum (evde yokmuşum). neyse bugün beni sofralarına davet ettiler. ve ev sahibimin kocası "bizi beğenmeyen varsa evimizden de taşınır" dedi. laf bana tabii. sebebi kapımın açılmamasına bağlanmıştı. ben de "yok" falan demedim. "bana diyorsanız, bedavaya oturmuyorum burada. 1 günde de çok kolay taşınırım" demek zorunda kaldım. sonra çok utandım ama bazen nefret ediyorum. günlük hayatımda suratına bakmaya tenezzül etmeyeceğim varlıkla muhatap olmak beni yoruyor.
sahiden onlarla samimi olmak zorunda mıyım diye sorguluyorum. tüm akşam bunu düşündüm. -
27. arda turan'ın baldızının sıradışı tasarımları
gerçekten de müthiş özgün orjinal bir tasarım olmuş *
-
28. meltem miraloğlu'nun 80 yaşındaki adamla evlenmesi
erkek olmama rağmen 80 yaşındaki amerikalı bir zenginle ben de evlenirdim. doğru yapmış.
-
29. cep telefonunu kılıfsız kullanmak
severek yaptığım eylemdir. sevmiyorum o telefondaki fazlalığı, kabalığı. tamamen kişisel bir şey. benim için sadelik bu alanda da önemli. hatta cam filmini de biraz gözüme batınca çıkarıp atarım ama çizikler çoğalınca ve kırılırsa bi de bunla uğraş korkusuyla mecbur yine takarım. o bile rahatsız ediyor yani yer yer.
tabii 10.000 liralık bir telefonum olmadığı için de böyle rahat olabilirim kim bilebilir...* -
30. türkiye'deki pahalılığın artık cana tak etmesi
dolar 7 tl'ye çıktığında fiyatları üç kata kadar arttı bazı ürünlerin , sonra dolar 5.3 tl'ye kadar indi ama tabiki bu ürünlerin fiyatları düşmedi.
-
31. 8 ekim 2019 senatör graham'ın korkunç tehdidi
ya amk biz zaten 17 yıldır cehennemde yaşıyoruz, bu herif her allah'ın günü ne saçmalıyor?
de get allasen. -
32. kızına işkence eden baba
twitter'da gördüğüm ve gördüğüm andan beri nefes alamadığım videodaki baba.
"kızının üstüne oturan, böğüren, tuvaletini yapan kişiye baba denir mi?"derseniz, denmez elbette ama sıfat bu işte, yapacak bir şey yok.
yorumlarda gözaltına alınıp serbest bırakıldığını okudum ama çok da emin değilim gerçekliğinden.
bir kez daha sosyal medyanın gücü ile elimizden geleni yapalım lütfen.
kaynak
videoyu çeken işkence gören kızın kardeşi imiş.
edit: @kulturshock isimli yazarın belirtmesi üzerine haluk levent'in konu ile ilgili attığı tweet işin vehametini gözler önüne seriyor. sanırım tam da korktuğumuz gibi bazı şeyler
haluk levent -
33. playstation 5
hadi 3000 lira verdin bunu aldım diyelim. tek seferlik dedin 10 yıl oynarım dedin kıydın paraya. iyi de oyunlar olmuş 460 lira hangi oyunu oynayacaksın? türkiye'de konsol işi artık daha da zengin işidir.
-
34. erkeği seksi yapan unsurlar
hocam yavaş söyler misiniz yetiştiremiyorum.
hepsini tek tek not alıyorum. 2 ay sonra fırtına gibi eseceğim.. -
35. evde zeytin yok'un ingilizcesi
oliver twist.
-
36. joker
filmde joker'in annesini, six feet under'dan tutun how i met your mother'a kadar bir sürü yapımda anne rolünü oynamış olan, adeta hollywood'un kadrolu annesi frances conroy canlandırmaktadır.
-
37. ismi xena olan kıza akrostiş şiir yazmak
xiaomi kullansana güzel kız
en harika telefonlar onda
nah mı çektin sen bana
ağzını yırtarım yelloz -
38. evini değerinin altında kiraya veren ev sahibi
benim o kişi iki öğretmen oturuyor evimde ve gününde kiram yatıyor 1500 değerinde ki evimi 900 tl ye verdim kendileri zam yapmış geçen sene 1050 olmuş . inşaallah ev alıp çıkarlar yada nasip olsun benim evimi alsınlar
-
39. 8 ekim 2019 alkol ve sigaraya yeni zam kararı
adamlar oturmuş, bu kadar zam yaptığımız halde hala kaçak içki, sigara içmeyip, vergili, bandrollü ürünleri tüketenler var diye şaşırmışlar, yeni zam kararı almışlar.
adamlar dediğim de bir kişi, bir kişi almış bu kararı.
kaynak -
40. bir erkek eğer aldatmıyorsa aldatamadığı içindir
gayet de ortamlar müsait ablacım, herkesin (kadın&erkek) bir alıcısı var. tercih etmeyen "insan gibi insan" olduğundan dolayı aldatmayı tercih etmiyor.
beni evde bekleyen biri varken, ben bunu bilirken, beni sevdiğini, bana güvendiğini bilirken aldatamam arkadaş. içim almaz. oldu kazara aşık olduk. gerçek aşk ise zaten aşkta kavuşmak yoktur. şehvet ve tutkunun takip ettiği duygularda bir itlik oluyor. aşk olmuyor o... ille bir başkasıyla yatmak isteyen, usulüne uygun boşansın bir zahmet.
tanım; uzun bir süredir muhtemelen yalnız kalmış, daha evvel de yüksek ihtimalle hep piç erkek tercihi yapmış abla beyanıdır. 5 - 10 deneyimle ordinaryus olunmuyor ablacım. -
41. yeşim salkım'ın twitter'da yediği muazzam ayar
gold digger 'a verilmiş sağlam kapaktır.
-
42. türk ekonomisini yok ederim
şeyin beyanıdır eminim: türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanının
edit:değilmiş shsjshs
çünkü cumhurbaşkanı bey bu beyanı sarf etmiş olsaydı geçmiş zaman kipini kullanması gerekirdi:
“türk ekonomisini yok ettim”
heh şimdi oldu -
43. kırmızı ete zam yapmak istiyoruz ama korkuyoruz
ülkenin enayisi sen misin başkan. yapıştır gitsin.
-
44. 7 ekim 2019 ispanya ordusu tweeti
aslında çok benzer sayılırız ispanya ile
avrupa'nın en dindar ülkesi, farklı dinlere inansak da inanç olarak benzer yapıdayız, ispanya denizden de olsa az gelişmiş ülkelerle sınır ve sürekli mülteci problemi yaşıyor, bir dönemin osmanlı benzeri büyük bir gücü ancak osmanlıya da gücünü kaybettiren ingiltere fransa gibi güçler tarafından ispanya da aynı şekilde güçsüzleştirildi, hala ingiltere ile problemli, biz özümüzü kaybetmeye başlasak da aslında iki ülke de temelde sanayi değil tarım ülkesi, zaten avrupa'nın tarım ihtiyacının çoğunu ispanya karşılıyor, kültürel benzerlikler de tarihinden kaynaklı olarak mevcut, üstüne ülkesinde ayrılıkçılarla problem yaşıyor ve bu problemleri her zaman abd ingiltere gibi emperyalist ülkeler kaşıyor, bunların da farkındalar, üstelik ispanya'ya en büyük yıkımı yaşatanlar da bugün ortağı gibi gözüken o büyük ülkeler
bu yüzden ispanyolların bize böylesi bir konuda destek olması çok normal -
45. 40 yıl aynı pozu veren 4 kadın arkadaş
adam 40 sayfalık galeri paylaşmış.. hep ileri ileri diye siteyi tık şampiyonu yapacağımızi falan düşünüyor sanırım.. bir de her tıklamadan sonra en az 3-5 saniye yeni sayfanın yüklenmesini bekleyeceğiz öyle mi?
normal bir siteye konmadan bakmayı düşünmedigim kadinlardir. -
46. şu an okunan kitap
-
47. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
canım sıkıldıkça açıyorum sözlüğü. bu başlığı görüyorum. gireyim de şuradan birkaç soru cevaplayayım zaman geçsin diyorum. sonra soruları okuyup çıkıyorum.
-
48. kayseri 1. komando tugayı
-
49. masterchef türkiye
arkadaşlar f.batuhan’ a olan nefretimizi ne zaman kusacağız? lütfen birileri bana katılsın çünkü dayanamıyorum artık sinsi tavırlarına.
-
50. 8 ekim 2019 hasip kaplan tweet'i
https://eksiup.com/p/2m249258jqpy
bir klavye delikanlısı beyanıdır. yüreğin varsa çık kendin kalkan ol. bide canlı kalkan diyor.
çarşıda, pazarda, eşiyle, çocuğuyla dolaşan askerin, polisin sırtından sıkarken canlı kalkan olmak niye aklınıza gelmedi.