başıma benzeri gelse öldürmek için elimden geleni yapacağım afganlar.
dişe diş, kana kan.
kendi halinde bir kadın bunları düşünebiliyorsa bu ülkenin sonunu hayırlı görmüyorum.
bilimkurgusal12 profili
-
beylikdüzünde bir gencin kafasını taşla ezen afgan
-
defne samyeli'nin kızlarıyla çektirdiği fotoğraf
laleli'de üç azize isimli tablö.
-
the red pill
efendi erkeğini terk edip, arap prensine gidecek binlerce kadın vardır. bakın binlerce.
ama bunu "kadın oldukları için" yapmıyorlar. bu davranışta bulunmalarının sebebi "kadın olmaları" değil.
pragmatist, konformist, düşük ahlaklı, "iyi yaşamı" maddesel tanımlar üzerinden modelleyen, bencil ve post-modern insanlar oldukları için yapıyorlar.
"ama erkekler böyle bir şeyi asla yapmaz, asla "daha iyisi / zengini" için aldatmaz / terk etmez. bu kadınlara özgü bir davranıştır!"
pekiyi piyango çıkınca ilk iş 3 çocuğunun annesi "karıyı" boşayıp, daha güzel, daha genç, daha cevval, daha doğurgan kadına koşmak olan erkek?
5 dönüm arsa satınca, kendine, ailesine, yaşamına fayda sağlayacak bir iş yapmak yerine, sefil sefil pavyonlardaki pala bıyıklıların meze masalarına servet harcayan erkek?
isveç / norveç / danimarka vatandaşlığı için, mevsimlik işçi olarak çalışan imam nikahlı karısını bostanda bırakıp, zengin avrupalı kadının kapatması olan erkek?
kendisi de zengin ve başarılı, ap-alfa bir iş adamı olduğu halde, evli ve ünlü bir kadınla ilişki yaşayıp hem kendi karısını aldatan hem de feministlerin yok ettiği aile müessesenin ta içine sıçan erkek?
mutlu evliliğini, yuvasını, snapchat filtresi haline gelmiş daha ve genç güzel kadını sikmek için bitiren, ilk önce pişman olup geri dönmek isteyen ama mecbur kalınca da fenomenle evlenen türkiye'nin en alfa, en zengin, en başarılı erkeği?
sevmediği iğrenç bir kadınla, sırf kayınpederi zengin diye evlenen erkek?
e kadınların evrimsel psikolojisinin sonucu dediğiniz herşeyi "asla yapmaz" dediğiniz erkekler de yapıyor işte?
piyango çıkan erkek, daha iyisini sikebileceğini düşündüğü için çocuklarının annesini terk ediyor.
vize / daha iyi hayat / ekonomik imkanlar yüzünden iskandinav ülkelere giden erkek, sadık ve çalışkan karısını terk edip avrupalı kadının kapatması oluyor.
her türlü imkana sahip olan zengin alfa, doyumsuzluk yaşadığı için karısını aldatıp karısı tarafından terk ediliyor. barışma çabaları kabul edilmeyince, mecburen "hipergamik para düşkünü kadınla" evleniyor. neden? çünkü evlenmezse ünü / muhafazakar toplumdaki kabulu zarar görecek, bu yüzden de servetini kaybedecek.
peki biz bu örnekleri gösterip "bütün erkekler evrimsel psikolojileri gereği kendilerine sadık olan monogamik eşlerini aldatan, çocuklarını ortada bırakarak türününün devamını tehlikeye atan, parayı bulunca götü-başı oynayan, ama tapan doyumsuz varlıklardır" mı diyelim?
alakası yok lan. bu adamların bu davranışları yapmasındaki sebep cinsiyetleri değil, karakterleri.
bu kadar basit. -
tarkan
1992'den beri her ay tarkan'ın büyük çöküş içinde olması şenlikleri düzenlenir.
bu şenliklerden en akılda kalanları listelemek isterim:
1992> kıl oldum abi diye şarkı mı olur, iki güne kalmaz halkımız gereken cevabı verir, tarkan denen zibidi büyük bir çöküş içindedir.
1993> tayfun ve burak kut'a rakip olması çok zor, bu kadar güçlü rakiplerin karşısında çöküşü yakındır, kısa sürede piyasadan silinir.
1994> tarkan eşcinsel mi? tarkan'ın eski aşkı jülyet'ten şok açıklamalar! tarkan elif dağdeviren'le göstermelik bir aşk mı yaşıyor? tarkan'ın çöküşü yakındır. zaten çişim geldi dedi, artık tarkan'ın insan içine çıkması mümkün değil!
1995> tarkan hala eski albümünün ekmeğini yiyiyor! kış güneşi 20 hafta zirveden inmemiş olabilir, ama bu yıldız tilbe'nin başarısıdır. tarkan büyük çöküş içindedir, seneye unutulacaktır.
1996> mustafa sandal'ın çıkardığı uluslararası hit araba karşısında tarkan bitmiştir, tarkan müzik sahnesinden silinmiştir, tarkan büyük çöküş içindedir.
1997> ölürüm sana albümündeki sözler ahlaksızdır, sevgilisine "şişt zilli!" diyen adam bitmiştir, tarkan'ın çöküşü yakındır. (bunu çelik erişçi hakikaten söylemiştir.)
1998> tarkan'ın avrupa'da çıkardığı albüm tutmaz, avrupa'da tarkan'ı sadece gurbetçiler dinler, tarkan büyük bir çöküş içindedir. (şımarık single'ıyla 5 altın plak, bir platin ödülü aldı.)
1999> şımarık sezen aksu'nun başarısıdır. tarkan'ın diğer şarkılarını avruplalılar dinlemez. tarkan tek single'lık şarkıcıdır, çöküş içindedir. (1999'da derlediği albüm world music awards başta olmak üzere 50 tane ödül aldı. şıkıdım ve bu gece de avrupa listelerinde 1 numarayı gördü.)
2000> tarkan askerlik yapmadığı için vatan hainidir, tarkan büyük bir çöküş içindedir. (2000'de sırf türk halkının yüce gönlü olsun diye askeri gazinoda bulaşık yıkamak için türkiye'ye döndü, polygram'la anlaşmasını feshederek tazminat ödedi, bedelli'den yararlanarak malatya'da 30 gün askercilik oynadı, çıkışta mustafa sandal'la hamam sefası yaparak magazincilere madik attı. eğer tarkan apar topar yurda dönüp askerlik yapmasaydı kardak'ı ve süleyman şah türbesini kaybedecektik.)
2001> tarkan'ın kuzu kuzu single'ı çok kötü, zaten albümü için sezen aksu'dan şarkı almadığı için tarkan bitmiştir, karma albümü ile tarkan'ın çöküşü başlamıştır. bbg tarık türkiye'nin yeni starıdır. (sadece single 700.000 sattı.)
2002> tarkan'ı kapıkule'den sonrası hatırlamaz, tarkan bitmiştir, tarkan çökmüştür. (karma ile rusya'da en çok satan yabancı albüm ödülünü aldı. arjantin, meksika ve şili'de liste başı oldu. (eskiden yaz tatilleri için bazen türkiye'ye gelirdim, çünkü annem artvinlidir. fakat türkçeyi / türk kültürünü çok daha iyi şekilde öğrenmeye tarkan'ın karma albümü sayesinde heves ettim. ergenlik yıllarımda türkleri / türkiye'yi daha iyi tanımaya teşvik edecek başka hiçbir popüler kültür elçisi yoktu.)
2003> dudu ne boktan bir şarkı, 5 şarkılık albüm mü olur, reina'dakı tanıtımda hasta bakıcı gibi giyinmiş, tarkan bitmiştir, tarkan çökmüştür. bu albüme kimse para verip almaz. (rusya'da yılın şarkısı ödülünü ve en çok satan albüm ödülünü aldı. türkiye'de türkiye’de tüm zamanların en hızlı tüketilen albümü ve yılın en çok satan albümü ödülünü aldı.)
2004> tarkan bitmiştir, tarkan çökmüştür. şu an elimizde bunun için bir argümanmız yok ama bu kesinlikle böyledir. (en iyi pop erkek ödülünü aldı, konser / fuaye gelirleri vergilendirme listesinde birinci oldu.)
2005> tarkan çok şişko, avea için yaptığı ayrılık zor şarkısının klibinde tarkan yağlı yağlı olmuş, kimse bu şişko su polipini dinlemez. tarkanın çöküşü başlamıştır. avea zarar edecek! (promosyon ile yılın en fazla tüketilen albümü ödülünü aldı.)
2006> bounce ne biçim şarkı, tarkan ankaralı namık'ın hitit krallığı döneminden gelen reenkarnasyonur, wyclef jean ile düet yapmış olması bizi ilgilendirmez, come closer bok gibi bir albüm, tarkan bitti, tarkan'ın bu ingilizce albümden sonra belini doğrultması imkansız. (kimse albümü dinlemeye bile tenezzül etmedi, gül gibi şarkıları sırf nefretinden, başaramasın o isteğinden itin götüne soktu.)
2007> tarkan sessizlik içinde, hala bir albüm yapamadı. tarkan bitti, tarkan çöktü. tarkan öldü.
2008> metamorfoz dünyanın en kötü albümü. tarkan kıro bir türkücü gibi giyinmiş, tarkan gay'liğini gizlemek için takım elbise giyiyor, tarkan çökmüştür, tarkan bitmiştir. (yılın en çok satan albümü: metaformoz)
2009> tarkan'ın işi gücü rusya'daki ayyaşlara vodka mezesi olmak, tarkan'ın ülkemizdeki sorunlarla hiç ilgisi yok, tarkan bitmiştir, tarkan çökmüştür. (bkz: doğa derneği, peta, hasankeyf, greenpeace etc.)
2010> adımı kalbine yaz "sound olarak" çok demode bir albüm, tarkan eski şarkılarının tarzını yakalamaya çalışıyor, öp şarkısı japonca hiçbir şey anlaşılmıyor, sevdanın son vuruşu porno film ismi gibi. (artık götten uydurma argümanlarda dibi gördüğümüz yıl, bu yıldı sanırım lol.)
2011> tarkan müyap'tan, kral tv'den, radyo birliği'nden, altın kelebek'ten falan bütün ödülleri almış olabilir ama bu ödüller kimse için bir şey ifade etmiyor. tarkan grammy alamadı, tarkan bitmiştir, tarkan çöküş içindedir.
2012> tarkan üretmiyor, tarkan eskilerin ekmeğini yiyor, tarkan arabesk, anca kibariye ile düet yapsın. aşk gitti bizden sayılmaz, o ozan çolakoğlu'nun albümü. tarkan çökmüştür, tarkan bitmiştir. her sene 12 şarkılık albüm çıkarmayan, paraları amerika'da cukkalayan tarkan! (adam 2010'da ülkeye kesin dönüş yaptı, abd'deki evlerini sattı, bu muhabbet hala devam ediyor.)
2013> tayfun, burak kut, mustafa sandal, mirkelam, gökhan tepe, bbg tarık, keremcem gibi isimleri tarkan'ın karşısına bırak rakip olarak koymayı, tarkan'ı gömen adamlar olarak ilan ettik; ama tarih bizi hep haksız çıkardı. o yüzden elimizdeki son kozu oynuyoruz: tarkan'ın vokalisti murat boz tarkan'ı gömmüştür, tarkan çökmüştür.
2014> tarkan albümleri satmadığı için konser düzenliyor, oradan para kazanmaya çalışıyor. tarkan bitmiştir, tarkan çökmüştür. (napster ve audiogalaxy'nin icad edilmediği bir gezegenden gelen paralel evrencinin full çeken harbiye konser serisi karşısındaki muazzam tespiti.)
2015> tarkan firuze, hatasız kul olmaz, yemin ettim gibi şarkıların cover'larını bok etmiştir. tarkan çökmüştür, tarkan bitmiştir.
2016> "tarkan'dan şarkı istedim, tabi abi benim şarkılarımı herkes okuyabilir dedi, sinirimden telefonu kırdım. tarkan çökmüştür, bitmiştir." - cengiz kurtoğlu / "tarkan yeni şarkı yapamadığı için ahde vefa adlı albümü çıkarmıştır." / tarkan'dan 1996'nın yılbaşı gecesinden beri tsm albümü çıkarmasını bekleyen binlerce fanının olduğunu bilmeyen zır cahil.
2017> günümüz... velhasıl adam böyle böyle 44 yaşına geldi.
ibne dendi, vatan haini dendi.
küpesinden koltuk altı kılına, ingilizce aksanından babasından yediği dayağa kadar her şey konuşuldu. yerden yere vurulup, en büyük hakaretlere maruz kalmasına rağmen bugüne kadar tarkan'ın kimseye bir terbiyesizlik yaptığını görmedik.
en büyük terbiyesizliği "çişim geldi" demek olan bir adama "ibne gibi gülüşü", "erotik göz kırpışı" yüzünden hakaret eden ve onu sevenleri aşağılayan orospu çocukları 25 yıldır her sene türüyor. ve ortaya konan argümanların hepsi taşak derisi kıvamında...
adama kendi şarkısı yok dediler, adam ajda'ya, sibel can'a, bülent ersoy'a bile beste verip rekordan rekora koşturdu.
sezen aksu şarkısı olmazsa biter dediler, ölürüm sana'yı tarkan yazdı; cuppa gibi rezil bir şarkıyı ise sezen aksu.
artık entry'i bitirmek istiyorum keza sıkıldım. ve tarkan'ın da böyle uzun uzun savunulmaya ihtiyacı yok esasında. fakat toplumun ruhuna işlemiş fesatlık, hasetlik, kıskançlık, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma kanseri yüzünden insan bazen dayanamıyor işte.
edit: bir de şunu belirtmek isterim -ki bu entry'de vermek istediğim mesajın didaktikliğine zeval gelmesin- sanatçıların, şarkıcıların vs. dünyanın en önemli işini yaptığını ve dolayısı ile eleştirilemez olduğunu da düşünmüyorum. manas destanının özeti olarak söylemek istediğim şey şu:
birini eleştirirken argümanlarınızı kanıtlarla ve doğru bilgiyle destekleyin.
google sonuçlarından yola çıkanlar hazır başlamışken "three ways to support an argument" makalesini okursa, demek istediğim şeyi anlamak açısından daha aydınlatıcı olabilir.
kutsal bilgi kaynağı'nda detaylı ve kronolojik bilgi verdiğim için alınan, içi daralan bazı arkadaşlar olmuş. kendilerinden ebru şallı'nın pubik tüyleri için caps dilenilen bu muazzam kültür havuzuna zarar verdiğim için defaatle özür diliyorum :)
ayrıca türkçe öğrenmeme vesile olmuş bir popçu hakkında 200 sayfalık bir entry yazmak benim için onurdur, durumuma üzülenler varsa siktir olup gidebilir.
edit 2: bir de argümanlara uydurma diyenler olmuş; zaten bunlaaaaaaar entry'nin özünü anlayamamışlar. bunlaaaaaaar bilmez bunlar. en çok ben bilirim, bana soracaksınız.
evet; bu argümanların çoğu götten uydurmadır ama kaynağı benim götüm değil. hatta refere edilen ve uydurma denen olayların kaynaklarını belirteyim de tam olsun.
çıkış döneminde tarkan'ın biteceğini iddia eden o dönemin müzik otoritesi / müyap başkanı kekeva'dır. dönemin bakanı cavit çağlar'a "türk bestecilere telif ödememek için yabancı şarkıları üç kuruşa türkçeleştiriyorlar, ama hepsi piyasadan silinecek" diye dert yanmıştır.
kış güneşi'nin tarkan'ın değil yıldız tilbe'nin başarısı olduğu iddiası üzerine (bu iddianın tek bir kaynağı yoktur, o dönemde cumhuriyet savcısı gibi olan vj'lerin her hafta çevirdiği bir goygoydur ve tilbe'yi yalnızca kış güneşi'nib söz yazarı değil aynı zamanda bestecisi de sanmaktadırlar) tarkan'la yıldız tilbe meltem cumbul'un sunduğu bir programa birlikte katılmış, üzerine tilbe "bu şarkı tarkan için özel yazılmıştır ve ondan başkası söyleyemezdi" diye açıklama yapmıştır.
hatta bu sikik muhabbet o kadar dönmüştür ki tarkan vefa borcunu ödemek için havalım şarkısını yıldız'a verdi denmiştir. (eğer ben duymadıysam öyle birşey yoktur diyorsanız asıl sizinkinden daha uydurma bir argüman olamaz zaten.)
tarkan'ın ingilizce müzik kariyeri ile beraber türkçe müzik kariyerinin biteceğini defalarca dile getiren kişi ise eski menajeri ahmet san'dır.
"ahmet ertegün onun yüzüne bile bakmadı çünkü tarkan kapıkule'den sonra bir hiçtir, kendisi dünya starı olamaz çünkü dünyaya hitap edecek özellikleri yok" da demiştir.
mustafa sandal'ın karşısında yok olduğunu ve bittiğini iddia eden o dönemin en çok okunan magazin yazarı aykut ışıklar'dır. keza benzer şeyleri yine 97-98'de müzik ve eğlence piyasasını regüle eden kenan erçetingöz de söylemiştir. eğer 1990'ların başındaki doritos kampanyasını az farkla kazanmamış olsa tarkan'ın mustafa sandal karşısında ezileceğini beyan etmiştir.
bbg tarık karşısında bittiğini iddia edenler ise o dönemde kral tv'nin dolayısıyla 22 bin pop müzik radyosunun sahibi olan uzanlar / yeşim salkım'dır. gazetelerde televizyonlarda çarşaf çarşaf yayın yapılmış ve tarkan'ın türk örf ve adetlerine uygun bir sanatçı olmadığı, kuzu kuzu'nun bir hezimet olduğu ve tarık'ın türk ailelerinin oyuyla ülkenin yeni starı olacağı belirtilmiştir. yahu ben bir yabancı olarak bunları biliyorum, kendi popüler müzik tarihinize bu kadar uzak nasıl olursunuz? uzan'ların türk pop müziği tarihine etki etmediğini, tarkan hakkında ısrarla yaptıkları yayınların bir etkisi olmadığını kim iddia edebilir? of deli gönül albümü neredeyse 1 milyon sattı o sene. rica ederim muhalefet olmak için muhalefet olmayın bir kere de ya :)
edit 3: bunca şey saydım hala "imi iskisi gibi iritimiyir" diyorsunuz. sen olsan yarısını üretebilir miydin acaba?
ulan adama edilmedik hakaret kalmadı, eski menajeri çıktı tarkan kömürlükte benle seks yaptı diye kitap yazdı. reha muhtar çalıntı fotoğraflarını yayınladı aylarca bu mevzuyu konuştuk. millet beyaz tişört giyip elinde kur'an ile kameralara ağlarken, tarkan çıkıp allah'tan başka kimseye verecek hesabım yok dedi. uyuşturucu kullanıyor diye ortalık ayağa kaldırıldı, adamı ot içiyor diye nezarete tıktık.
tarkan sabetaycı dendi, siyaset meydanında tartışıldı. kendi akrabası çıkıp "kadadeniz'den ibne çıkmaz o yüzden tarkan ibne değildir." dedi. sevgilisi bilge'ye paralı dediler, eski sevgilisi asya'yı bulup "tarkan sapına kadar erkektir" diye açıklama yaptırdılar, şimdiki eşine utanmadan dil uzatıp "dirty diana" dediler ya. bunca aşağılamaya, hakarete, kendisini ameliyat masasına yatırıp narkozsuz kesen medyaya rağmen tarkan kime ne söyledi? hala eskisi gibi üretemiyor deniyor, hayret ediyorum :) e bi zahmet be anam, adamın da bir ruhu var. taş olsa çatlardı zaten. -
kadınların tipe önem vermedikleri yalanı
hayır durun, yalan değil, gerçek!
yıllarca "tipe önem vermeyen" kişi oldum. nerede lahana suratlı, double chin, agresyonu sivri dudaklarının kuytu köşelerine yansımış gudubet var, onla birlikte oldum.
öz tahlilim şu: çirkin oldukları için kompleksli oluyorlar ve bir süre sonra bu gerçekten çekilmiyor.
yakışıklı olanların da çoğu ya gay, ya biseksüel ya da yakışıklılıkları neticesinde her şeyi kolay elde ettikleri için, gerilla taktikleriyle kendini geliştiren çirkin erkeklerin yanında birer geri zekalı gibi kalıyorlar.
o yüzden temiz suratlı, eli ayağı düzgün, ne çirkin, ne çok yakışıklı erkekler nadide varlıklardır. bence tüm genellemeler ve yatırımlar da onlar üzerine yapılmalı. -
sözlük yazarlarının fransızca seviyeleri
çok da sikimizde olan seviyeler.
-
iphone'umdan gönderildi
bu ve diğer benzer cihazların imzalarının var olma nedeni "bakın benim iphone'um, blackberry'im, android'im var, istediğim her yerde maillere bakabilen ayrıcalıklı bir bireyim" düşüncesini yaymak değildir.
"telefon ile mail yazdığım için imla kurallarına ve kurumsal mail adabına uygun yazmıyorum, kısaltma ve yabancı alfabe kullanabilirim, ayrıca attığınız mailleri görüntülemekte / istediğiniz işleri yapmakta teknik yetersizlik yaşayabilirim" demektir.
okuyanda yalnızca böyle bir düşünce uyandırması gereken ibare.
edit: yahu öyle bir abartıyorsunuz ki sadece dükler, prensler, uranyum tedarikçileri kullanıyor sanki iphone'u. sprint ile (turkcell gibi bir operatör) iphone 7 32$'a geliyor. türkiye gibi 3. dünya ülkelerinde kur farkı, özel tüketim vergileri ve benzer sebeplerden ötürü alınması ekonomik açıdan zor bir cihaz olabilir, ama dünyada kimse "sent from my iphone" ibaresini görüp fakirliği ile yüzleşmiyor. bütün mobil telefonlarda benzer bir ibare var.
android'te "android cihazımdan gönderildi" diyor. windows telefonda "windows phone'dan gönderildi" diyor. ne oluyor yani şunu okuyunca, neden duygularınız inciniyor ya?
ayrıca üreticiler neden türkiye gibi ülkelerdeki garibanların duyguları incinir diye düşünüp, adını, markasını gizlemek zorunda ki? gerçekten şu mesaja sanki kast sistemiymiş, ruhban sınıfının gizli tapınak koduymuş gibi anlamlar yüklenmesini anlayamıyorum. altı üstü bir telefon. sorun apple'da değil, iphone'a bu kadar derin anlamlar yükleyen insanlarda.
ayrıca özellikle şantiye / saha işinde olanlar için son derece gerekli bir ayrımdır mobil olmak ve olmamak. lütfen dünyayı sadece sizin şartlarınızdan ibaret zannetmeyin. -
22 kasım 2016 çok kötü bir şeyler olacak hissi
anksiyete tedavisinde kullanılan ilaçlarınızı almayı unuttuğunuzun bir göstergesi.
-
pizzagate
tam 9 sene önce mevcut pizzacının önünde "kaldırımda yer kaplayan ping pong masasını belgelemek için" biri tesadüfen bir video çekiyor, videoda arkadan gelen çocuk çığlıklarını ve "help me!" diye yakarışlarını net bir şekilde duyabilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=ohxbrexmowo
olayı sulandırmak için araya katılan sığır tezeği gibi teorileri örnek gösterip "ya çok saçma" diyenler özellikle izlesin bu videoyu.
9 sene evvel.
tam 9 sene.
muhteşem bir tesadüf gerçekten.
bir de pre-intermediate ingilizcesiyle 3-4 tane imgur linkine bakıp, olayı "clintonların çocuklara hallenmesi" olarak algılayanlar ya da "obama'nın pizza siparişi adı altında sübyan çağırdığını" zannedenler var. fikir beyan etmeden evvel önce meseleyi bir anlayın.
olay özetle şu: hem obama'nın hem clinton ailesinin danışmanı olan podesta kardeşler, ki demokrat adayların kurumsal iletişim faaliyetlerini sürdüren isimler bunlar; hem obama tarafından hem de clinton tarafından onaylanmış çeklerle, dandik bir pizzacıda "bağış topluyorlar." bu bağışların, iğrenç bir pedofili zinciri için finansman sağlamakta kullanıldığı düşünülüyor. (hatta bir nevi rüşvet olarak seçim kampanyalarında da kullanılıyor; fakat seçim kampanyası zamanında "bağış" adı altında her türlü para alışverişi "mübah" olduğu için paranın nereye harcandığı kanıtlanmadığı müddetçe delil unsuru olması mümkün değil.)
hem cumhuriyetçi kanattan hem demokrat kanattan 50 kişilik "süper güçlü" isim, dc'deki dandik bir pizzacının sahipleri olan kardeşlerle ilgili çıkıyor. (pizzacıdaki garip ayin benzeri event'ler, ilgili instagram fotoğrafları, göndermeler vs. ikinci dereceden delil.) bu siyasilerin muhtemel "şantaj" kasetleri yüzünden podesta'ların karanlık ticaretini görmezden geldiği, belçika'daki olaylarda polis tarafından yakalanmalarına rağmen, bu bağlantılar sayesinde serbest bırakıldıklarını söylüyorlar. (bu iddiaların kaynağı sızdırılan mailler.)
ayrıca iddia obama'nın bu işle direk ilgili olması değil; obama yönetimindeki bazı kişilerin bu trafiğe "kendileri de dahil oldukları için göz yumması" üzerinden şekilleniyor. (senatoda ve amerikan elitleri arasında bu mevzunun son derece bariz şekilde yaygın olduğu düşünülüyor.)
clintonlar'la ile pedofiliden 43 sene hüküm giymiş birinin direk ilgisinin olması, haiti'de çocuk kaçıran bir kadının hillary ile olan münasebeti ve bill clinton'ın "lolita express" seferleri sebebiyle direk ilişki kuruluyor. ayrıca bir sürü irili ufaklı pedofili şüphelisi kişinin de (washington dc'deki infant masajı yapan iğrenç herif vs) clintonlar'la uzaktan ya da yakından ilgili çıkması onların adını mevzuya karıştırıyor. şu clinton foundation olaylarını vs daha ayrıntılı okumadım. sürekli yeni bir bomba patlıyor.
daha olayın ne olduğunu anlamadan vardır yoktur diye yorum yapıyorsunuz yahu.
bu olayın merkezindeki kişiler podesta kardeşler. -
eski sevgilisi tarafından boğazı kesilen sözlükçü
bir tuba'nın profiline bakıyorum, bir de fatih'in; kafamda hiçbir şey oturmuyor. özel hayatlarını didik didik edecek yorumlar yaptığım için ailesinden ve kendisinden özür dilerim ama gerçekten aklım almıyor.
tuba etkin bir şekilde cad kullanan, pinterest board'larıyla dünyadaki tasarım trendlerini takip eden, fuar fuar gezen, sosyal ve eğitimli bir kadın. ailesini ve geçmişini şöyle bir araştırınca ekonomik durumlarının iyi olduğunu da görebiliyorsunuz; dolayısı ile "erkeğe erişim" hakkının delice kısıtlanmadığı bir ailede büyüdüğünü düşünüyorum. yani kendisine ilgi gösteren ilk erkeğe koşmuş olamaz. boşanma sonrası travma ile ilgiden medet umma olabilir mi, ona da emin değilim. öyle bağımlı görünen bir profili yok.
sığır'a baktığımda gördüğüm tablo ise bambaşka. "mühendis" olduğundan dem vurularak "eğitimli" diye tanıtılıyor; ama niğde üniversitesi'nde verilen eğitimin kalitesi büyük bir soru işareti. okuyan arkadaşlar varsa aydınlatsınlar ama iyi bir eğitim verildiğini zannetmiyorum. dolayısı ile insanın kişiliğini değiştirip geliştiren, onu donanımlı hale getiren ve bir vizyon katan özellikte üniversite eğitimi aldığını sanmıyorum.
anne profiline bakıyorum "o da oğlumun kutsal pipisiyle temas kurmasaymış" düşüncesini barındıran düşük profilli bir kadın, büyük ihtimalle az gelirli hanenin eğitimsiz annesi. oğluna olumlu bir katkısının varolma ihtimali sıfır.
adam ütüsüz gömlek üzerine kendisine 3 beden dar gelen kolsuz yelek giyen, telefonun ön kamerası ile selfie çekip buna korkunç filtreler uygulayan, nargile kafeye giden, facebook profilindeki türkmen bayrağı ve fatih sultan mehmet cover'larına bakılırsa muhafazakar ve müslüman bir anadolu erkeği. vücut yapısına bakınca bile tahıl ağırlıklı beslenmenin etkileri görülebiliyor.
(bu özelliklerin adamı katil yaptığını söylemek için sıralamadım bu arada, sadece ikisi arasındaki uyumsuzluğu betimlemek için tarif ediyorum. yine de ataerkil ve muhafazakar erkeklerin sokak ortasında kadın kesmeye daha yatkın olduğu gerçeği istatistiki açıdan tartışma kabul etmez.)
velhasıl, tuba bu erkek profilinde onun için "nefesim" diyebilecek ne bulmuş olabilir? tarif ettiğim bu erkek tipinin bir alıcısı var türkiye'de ama tuba'yı bu alıcı kitle ile bağdaştıramıyorum. nasıl oluyor da kadınlar bu erkek tipini yanına yanaştırıyor? bu adama aşık olmak tuba için nasıl mümkün olabilir?
bir muammanın öznesi olan sözlükçü. -
ecem uzgör
ortognatik olarak dar ve küçük bir çeneye sahip olan insanların en talihsiz bireyler olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya çıkaran kadın. kendisi weak chin sendromundan muzdarip.
çenesi dar, burun hizasından 2 parmaktan fazla geride ve alt çene kemiği gelişmemiş insanlar sosyal açıdan ezilmeye mahkûm ne yazık ki. bu konuda çok fazla araştırma yapıldı, inşallah bir kaç tanesini daha sonra link olarak paylaşacağım, ve insanların güçlü çene kemiğine sahip insanlara tabiri caizse "taparken", zayıf çene kemikli insanları ezdiği, acıdığı, zavallı bulduğu düşüncesinin ne kadar ilginç bir araştırma sonucu olduğunu ortaya koyacağım.
bu kızcağızın üzerine bu kadar çok gidilmesinin ya da tam tersi acıma duygusu ile savunulmasının asıl nedeni çene kemiği. evrimsel olarak alfalıkla hatta ara / melez türler arasındaki ayrışmaya ile ilişkilendirildiği ve robot resim ifadesi verilirken; çocuklara, yaşlılara ve kamu vicdanında yara açan diğer unsurlara karşı işlenen suçların gerçeklik payı olmasa da weak chin prototipine isnad edildiği anlatılıyordu bir makalede. -
fallout 4
179tl bayılıp sevgilime hediye ettiğim oyun. ben akbil ve simit ile post-apokaliptik bir varoluş sürecine girerim, yeter ki o mutlu olsun.