yeter artik yazdim buraya12
profili

  • babek zencani'nin idama mahkum edilmesi

    haberin doğruluğunu bilemiyorum. ama akp'li gelmiş hemen.

    neymiş darısı fetö'nün başına diye. oğlum darısı fetö'nün değil, darısı reza'nın, mumammer'in, egemen'in, zafer'in, reecp tayyip,erdoğan'ın başına.

    aynı suçu işleyenler onlar. fetö'de ceza alsın. ama bu suçun muadili tayyip ve çetesinin. akp'liye bak sen hele, akıl oyunu yapacak, algı yapacak.

    sikerim senin algını akp'li. asılması gerekenler sen ve senin gibi hırsızlığa çanak tutan yüzde elli.

  • gezi olayları olmasa pkk 2013'te çekiliyordu

    akp olmasa 2002'de çekiliyordu amk.

  • akp ile pkk'nın işbirliği yapması

    ben anlamıyorum lan bu işleri. sözlükçü gelmiş, demiş ki; "kanka buradan ekmek çıkmaz, sıktı" minvalinde bir şeyler.

    lan ne sıktı, ne ekmek çıkmazı. daha dün siz değil miydiniz amcık ağızlılar haburdan eşkiyayı davul zurna ile sokan, oslo'da gizli saklı çözüm süreci görüşmesi yapan, apoyla görüşen şerefsizdir deyip, evet arkadaşlar görüşüyor diyen.

    siz ne kansız, şerefsiz adamlarsınız amına koyim ya. pkk kadar şerefsizsiniz. bugün milliyetçi-muhafazakar rolü yapıyorsunuz ya, ciğerinizi biliyoruz oğlum sizin. ne kadar kansızsınız, biliyoruz. sizinde o şerefsiz ideolojinizin de amına koyayım.

  • cengiz holding'in cerattepe için yayınladığı video

    o küçük tünele kamyonları da teleferikle taşıyacaklar heralde. karayolu olmayacağına göre.

    biraz tepki geldi, tayyip bizi savunmadı, dostlar alışverişde görsün videosu.

    sahibi: milletin amına koyacağız diyen cengiz.

  • 11 şubat 2016 y.şafak ve y.akit'e saldırılması

    üzücü saldırı. ölen veya yaralanan olmamış.

    (bkz: işte o gazeteler)

  • koskoca cumhurbaşkanı'na adam diye hitap etmek

    (bkz: ne diyem mahmut mu diyem)

  • recep tayyip erdoğan

    savunucuları o kadar yüzsüz ki gelin anlatın diyorlar, oralet ısmarlayacaklarmış.

    şimdi bir kalemde aklıma gelenleri yazayım.

    biraz geçmişe gidelim. ama haşmetlimiz kadar değil. yakın tarih. pkk ile görüşmedik deyip, oslo görüşmeleri ortaya çıkan kim?

    habur'dan teröristleri davul zurna ile sokan kim?

    esnaf gerektiğinde askerdir polistir diye ali ismail korkmaz'ın katillerine kucak açan kim?

    ergenekon'un savcısıyım, hakimiyim diyip, cemaatle papaz olunca ters dönen kim?

    biraz bülent arınç'a bak bakalım, başbakan yardımcısı sıfatı ile verdiği beyanatları iki saat geçmeden yalanlayan kim?

    devlet bahçeli'ye ailesi ve çocuğu olmaması üzerinden saldıran kim?

    berkin elvan'ın annesini mitinglerde yuhalatan kim? (gerçi yuhalayan da sensin)

    kendi oğlunun cinayetini belediye bakanlığı döneminde örtbas ettiği iddiası kimin için var?

    akil adamları toplayıp millete apo köpeğini sevidrmeyi amaçlayan kim?

    analar ağlamasın diye çözüm süreci başlatıp, yıllar sonra işler terse dönünce savaş balatan kim?

    şimdi burada biraz duruyorum. kolumu dirsekten parmaklara kadar yalayıp bir şak sesi çıkartıyorum.

    17-25 aralık operasyonları ile ortaya çıktığı gibi 87 milyar öro yolsuzluk yapıp milletin varını yoğunu çalan, yanında oluşturduğu oligark yapıya bu milletin amına koyacağız deme güvenini veren kim?

    bir de gezi var. ama onu söylemiyorum. orada sevdiğiniz bir laf var. bilirsin sen. kıpraşma hadiiii.

    (bkz: koyduk mu)

    oraletini iç la, soğudu.

  • hasan karakaya'nın ölüm sebebi

    ölenin arkasından kahpece konuşuluyormuş. ahahahaa kusura bakmasın ölenlerin arkasından konuşulur. çünkü ölülerinizin arkasından konuşmayın der ayet. ölüler değil ölülerinizin. kendisi ölümüz olmadığı için sıkıntı yok. ayrıca kendisi kahpeliğin kitabını yazmış olduğundan sorun olmaz. siktirsin gitsin. ulan hep mi iyiler ölecekti. sizde öleceksiniz orospu evlatları.

    mutlu yıllar :))

  • robin van persie

    takımda robin var persie var ve bizim taraftarımız "devre arasında gönderilsin, yerine iki hızlı forvet alalım" diyor.

    yok arkadaş bazı şeyler bize fazla. ulan r-o-b-i-n v-a-n p-e-r-s-i-e lan bu.

    gidelim volkan şen'i övelim o vakit. fazla bize amk fazla bağzı şeyler.

    şahsi görüşüm kendisinin kalıp, takımın teknik kadro dahil devre arasında gönderilmesi.

  • fenerbahçe

    şu sıralar sözlükte sıkça vakit geçiriyorum. ligin başından beri sözlükte varsa yoksa "bjk şampiyon, gs'nin hali ne olacak" muhabbetleri ve bjk, gs taraftarlarının birbirlerine ettikleri hakaretler var. o kadar gündemler ki fenerbahçe'm sadece ligin başında vitor-rvp krizi ve cl ön elemesi anıldı desem yeridir.

    kaç gündür özellikle dikkat ediyorum. bu süreç hep böyle işliyor. ve bir fenerbahçe'li olarak bundan acaip zevk alıyorum. iki rakip birbirini yerken çekirdek alıp seyrediyorum resmen. böyle böyle şampiyonluğa gideriz sessizce. garip ama benim için böyle. o şaşaalı fenerbahçe değil yere daha sağlam basan bir takım var. yönetim bok yemezse olacak bu iş bu sene sanırım.

    (bkz: sevdamıza kimse engel olamaz) çok seviyorum lan.

  • avustralya

    yaklaşık bir hafta önce ayak bastık adaya. yorucu ve uzun bir yolculuktan sonra.

    emirates ile istanbul'dan başlayan yolculuk, dubai'de dört saatlik bir aktarmadan sonra, non-stop olarak adelaide havaalanında son buldu. uçakta elimize iki form verip afrikaya gidip gitmediğimizi, ebola riskimizi, yanımızda yiyecek olup olmadığını varsa ne olduğunu sordular. bunlara gayet açık cevap verdik. yanımızda türk lokumu vardı. yazdık. indiğimizde pasaport kontrolünde formlara baktılar. lokumun dışında bir şey var mı, baharat, fındık, fıstık dediler. yok dedik. görevli polisin evinden getirdiğini düşündüğümüz bir köpek bizi kokladı. sonra ok mate dediler, hoşgeldiniz. hiç bir sorun olmadı yani.

    sonra taksi ile evimize geldik. air bnb ile tuttuğumuz odanın ev sahipleri ile tanışıp odamıza çekildik. sonrası bir jetlag durumu. üç gün gece üçte uyandık. faltaşı gibi gözlerle. saati geri alıyoruz türkiye saati değil amınakoyim. güney amerikaya göre jetlag yaşıyoruz. neyse iki gündür rahatız. şimdi sabah beşte açıyoruz gözlerimizi.

    neyse efendim. beş gündür masal gibi bir diyardayız. yolda yürürken selam veren insanlar, bir dükkana girince "hay gays, hav yu goin" cümlesini duymak falan, yüzü gülen insanlarla yaşamak, rüya gibi. bir adres soruyosun on dakika anlatıyorlar, muhabbetin sonu gel bira içelime varacak nerdeyse.

    adelaide güney avustralya'nın başkenti. küçük bir şehir. küçük derken nüfusa göre. 1,3 milyon insan. ama coğrafya büyük. ulaşım kolay ama. otobüs, tramvay falan her yer elinin altında. su pahalı ama bir şişe alıp, sonra meydanlarda ki çeşmelerden dolduruyorsun. zaten her çeşmede yazıyor suyu buradan için, arada şişenizi yenileyin diye. yaklaşık otuz sene sonra çeşme suyu içiyorum.

    alkol ucuz. normal marketler haricinde alkol satan bizdeki bimlerden büyük alkol marketleri var. her şehirde var mı bilmiyorum. gezdikçe söylerim. ama bu marketlerde beş dolarese şarap buluyorsunuz. köpek öldüren aldım diye espri yaparken tadına bayılıyorsunuz. az önce altılı stella artois'i 15 dolara aldım ki tanesi 2,5 dolara geliyor.

    he tabi yaz mevsimine giriyoruz. havalar ısınıyor. sinekler illallah dedirtiyor yolda yürürken. yapışkan amına koduklarım. yolda yürürken bir din gibi herkes elini çene hizasından sallıyor. sanırsın bir selamlaşma çeşidi. avustralya övüyorum güzel kardeşim, sağol kardeşim evde övdüm geldim der gibi.

    okyanus suyu dersen onu anlatamam işte. adelaide sahili, özellikle glenelg fenafillah. sonsuz sahil, güzel insanlar, güzel su. sahil alanı alkole kapalı, isabet olmuş. herkesin kafa açık. ha köprü altında içeni görmedim mi? o kadar da olsun.

    demem o ki güzel memleketmiş şimdilik gördüğüm. biz siyaset, akp, din, özgürlük, direniş derken insanlar burada doğa ile deniz ile yaşıyormuş. şimdilik bu kadar. gezip, görüp, çalışıp, kazanıp, kaybedip güncelleriz.

  • çatışmadan çıkan askerlerin çekildiği fotoğraf

    abi yerim aslanını kaplanını. bu adamların hepsi genç, hayatının baharında adamlar. onlarda istiyor sizin gibi sözlükte yazsın, sevdiğiyle tripleşsin, kadıköy'de, moda'da kahvaltı yapsın, tivıtırda, feysbukta, instagramda paylaşımda bulunsun, annesi, teyzesi, halası, dayısı, kankası, sevgilisi ile her daim görüşebilsin.

    ama bu adamlar zorunluluktan orada. bana vatan millet sevgisi anlatma kardeşim. vatan millet sevgisi kurtuluş savaşı gibi, çanakkale gibi zamanlarda ortaya çıkıyor. bu adamlar acemi birliğine gittikleri askeriyede kendilerine çıkan usta birliği kurasının terör bölgesinde olmasından dolayı bu fotoğraf karesinde.

    eğer bu iş zorunluluktan olmasaydı siz sevgili ak trol ve milliyetçi ayağındaki zibidiler de orada olurdu. yalandan mavra atmaya gerek yok. benim bu fotoğrafta tek gördüğüm şey genç insanlardaki korku. türk bayrağını tutmuşlar evet. bu sadece hepimizin tutunduğu motivasyon. bizi birleştiren şey. bu fotoğraftaki adamlar inşallah ölmeden kavuşurlar gerçek hayatlarına. çünkü yaptıkları şey savaş değil, sadece güce düşkün bir kaç orospu çocuğunun ihtirası.