Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. diyanet'in parasını bitirip ek bütçe istemesi

    (bkz: tanrılar paraya doymuyor)

  • 2. 17 ağustos 2015 ışid'in türklere mesajı

    bu arada silahlar için teşekkürler demesini bekledim ama adamda minnet duygusu yok.

  • 3. hayki'nin olası istanbul depremiyle ilgili tweeti

    (bkz: hayki kim amk)

  • 4. 17 ağustos 2015 istanbul'da köpekbalığı saldırısı

    hoşuma giden nefes aldığımı hissettiren haber. böyle haberlerle batılı bir ülkede yaşıyor gibi hissedebiliyorum. kadın cinayetleri ya da motosikletliler öldürüldü gibi sefil bir ortadoğu ülkesinde olduğumuzu gösteren haberler yerine bir batılı gibi köpekbalığı saldırısı haberi duymaya razıyım.

  • 5. yozgat uranyum merkezi olacak

    (bkz: fakirleştirilmiş uranyum)

  • 6. aslı çakır alptekin

    cas tarafından 8 sene men cezası almış atletimiz. potansiyel bir survivor adayı.

  • 7. bjk-gs-fb puanlama sistemi ile karşılaştırma

    muslera (8)'den sonrasını okuyamadığım karşılaştırma.

    volkan 7, tolga 6, muslera 8 he mi?

    töre 8, podolski ve nani 7 he mi?

    oğuzhan (8) ve sneijder (8)'den sonra ise tevbe suresi'ni açtım. allah bizleri affetsin.

  • 8. sırtımızı jpg'ye png'ye ve gif'e yaslıyoruz

    bir grafik tasarımcı sözü.

  • 9. bülent ecevit'in lise mezunu olması

    sahte üniversite diplomalı uzunlardan daha iyi ingilizce konuşan,
    göt korkusu taşımadan kıbrıs'a çıkarma yapan adamdır ecevit.

    nasıl bir lise eğitimi almışsa,
    seneler sonra bile kendisini el üstünde tutmaya yetmiştir.

  • 10. ankara bulvarı'nı trafiğe kapattıran zihniyet

    mimarlar odasının aoç için açtığı davayı kazanmasını kendine yediremeyen belediyenin ergen tavrıdır. her yere hedef gösteren afişler asması da cabası, belediye 14 yaşında adamlar tarafından yönetiliyor.

  • 11. cumhurbaşkanının görevi kılıçdaroğlu'na vermemesi

    türkiye'de anayasa bilfiil ortadan kaldırılmış, hukuk iptal edilmiş, seçimler yok sayılmıştır. ülke tek adam idaresi altında yönetilmektedir. bu kadar hadisenin elbet bir karşılığı olacaktır. bu topraklarda koca osmanlı'nın hükümet konağı basılmıştır. hiç kimse baki değildir. herkes ayağını denk almalıdır. zira tarih, sarayında vurulmuş, izbe bir bodrumda intihar etmek zorunda kalmış diktatörlerle doludur.

  • 12. senin anneni babanı semtini biliyorum akıllı ol

    (bkz: burası bağcılar welcome to cehennem)

    edit: başlığın başta kalakalması. gene de:

    (bkz: ra ta ta ta ta ta ta ta ta ta ta vazgeçmem)

  • 13. 17 ağustos 2015 pkk'nın halka saldırısı

    aslında her gün onlarcasını yapan örgütün yaptığı bir diğer orospu çocukluğu.

    durdurmaya çalıştıkları minibus durmayınca şoförünü öldürmüşlerdir. bu faşişt, halk düşmanı örgütü sanki barışı isteyen bir örgüt gibi gösteren, vatanını seven insanları faşişt ve kana susamış olarak göstermeye çalışan bütün göt oğlanlarının anasını öpeyim

    http://www.milliyet.com.tr/…asamini-gundem-2103395/

  • 14. 6 ayda milyoner sayısının 9 bin artması

    krizin yeni zenginler ve yeni fakirler yarattığını bilmeyenler tarafından "hani kriz vardı?" diye karşılanan, son derece normal olay.

    (bkz: mal beyanı)

  • 15. pkk savunucu kıza ağzının payını veren vatansever

    videonun asıl kahramanı bence efes extra'lı vatandaştır.

  • 16. tuba büyüküstün'ün yeni imajı

    (bkz: rüzgar erkoçlar)

  • 17. çocuk sahibi olunduğunda yapılmak istenen şeyler

    evdeki zemini kaygan koridorun bir başına geçip, öbür tarafına da hanımı oturtarak çocuğu birbirmize doğru yerden kaydırarak maç yapmak. bir nevi curling, idealimiz ise air hockey.

    şu sıralar evde kedi ile provalarını yapıyoruz, olaydan herkes memnun...

  • 18. 17 ağustos 2015 akp'nin yaptığı manipülasyon

    aşağıdaki resimden görülebilecek maniplasyon.

    http://i.hizliresim.com/vlbl6a.png

    önce mhp ile görüşmeleri yapan bakan çıkıp başbakan çok güzel haberler verecek diyor. koalisyon beklentisi ile piyasalar bunu olumlu fiyatlıyor; dolar düşüyor, borsa çıkıyor. sonra başbakan çıkıp koalisyon yok diyor ve dolar çıkıyor. normal bir ülkede maniplasyondan dolayı kim dolar almış, kim açığa hisse satmış incelenir ama türkiye cumhuriyeti'nde kimse böyle bir şey beklemiyor tabi. spekülasyon suç değildir, herkes fikrini tahminini söyler. ancak maniplasyon suçtur.

    edit: link düzeltildi.

  • 19. pkk'nın 3 il ve 8 ilçede bağımsızlık ilan etmesi

    silopi'de öğretmenlik yapan bir arkadaşımın şahit olduğu durum. kendisi bu olaylar için "çocuk gibiler, hendek kazip burasi bizim diyorlar" şeklinde yorum yapmıştir. bunlara izin verenler utansın.

  • 20. evlenmek için geçerli ve güzel nedenler

    babam annemle hiç gezmezdi. fikir sormazdı. gormezden gelir duymazdı.

    ben ise bugun guzel bir adamla evliyim. cok mutluyum. şapkamı almak istedigimde dur ben getireyim diyor. bana omlet pisiriyor. acmısın diye soruyor. sen bunu cok seversin bak diyor. ben hangi rengi secersem ona evet diyor. bazen kendimi onun yanindayken oyuncakcı dukkanındaki cocuk gibi hissediyorum. simarmak serbest istedigini almak serbest. bu bana yetiyor. beni cok seviyor. onu cok seviyorum. evlenmek icin guzel bir neden mi lazim? evlenmek icin guzel nedenler ariyorsunuz ama guzel bir adam olmayi unutuyorsunuz. guzel olun.

  • 21. hamza hamzaoğlu

    real madrid maçına, hazır olmadığı için melo'yu almamış. lan hazırlık maçının amacı zaten oyuncuyu hazırlamak değil mi? :) adamın dengesi kaydı cidden.

  • 22. türkiye 58.'si olup pkk'ya katılmak

    (bkz: pkk hilede ygs'ye vuri wallah)

  • 23. çatışmadan çıkan askerlerin çekildiği fotoğraf

    abi yerim aslanını kaplanını. bu adamların hepsi genç, hayatının baharında adamlar. onlarda istiyor sizin gibi sözlükte yazsın, sevdiğiyle tripleşsin, kadıköy'de, moda'da kahvaltı yapsın, tivıtırda, feysbukta, instagramda paylaşımda bulunsun, annesi, teyzesi, halası, dayısı, kankası, sevgilisi ile her daim görüşebilsin.

    ama bu adamlar zorunluluktan orada. bana vatan millet sevgisi anlatma kardeşim. vatan millet sevgisi kurtuluş savaşı gibi, çanakkale gibi zamanlarda ortaya çıkıyor. bu adamlar acemi birliğine gittikleri askeriyede kendilerine çıkan usta birliği kurasının terör bölgesinde olmasından dolayı bu fotoğraf karesinde.

    eğer bu iş zorunluluktan olmasaydı siz sevgili ak trol ve milliyetçi ayağındaki zibidiler de orada olurdu. yalandan mavra atmaya gerek yok. benim bu fotoğrafta tek gördüğüm şey genç insanlardaki korku. türk bayrağını tutmuşlar evet. bu sadece hepimizin tutunduğu motivasyon. bizi birleştiren şey. bu fotoğraftaki adamlar inşallah ölmeden kavuşurlar gerçek hayatlarına. çünkü yaptıkları şey savaş değil, sadece güce düşkün bir kaç orospu çocuğunun ihtirası.

  • 24. elleri arkada birleştirip yürümek

    bu şekilde yürümeyi seviyorum. hem vücut daha dik oluyor hem de sırt ve boyun ağrılarıma iyi geliyor. lakin ne vakit bu şekilde yürüsem, bu şekilde yürüdüğümü gören kadınların bana bakmayacağını düşünüp ellerimi çözecek gibi oluyorum. hemen sonra normalde de bakmadıkları aklıma gelince bu fikrimden hemen vazcayıyor kaldığım yerden devam ediyorum.

  • 25. zamanın izafiliğinin önceden açıklanmış olması

    (bkz: interstelların müjdelenmiş olması)

    edit not: bir kişinin, matematiğini anlamadığı, bilmediği; kendisi hakkında popüler bilim yazılarından ve muhtemelen de interstellar filminden malumat elde ettiği bir takım teorileri argüman üretmek için kullanması dürüstlüğe aykırıdır; elbette şaka olsun, eğlence olsun diye yapmıyorsa.

  • 26. hayata dair iç burkan detaylar

    orhan abi, istanbul kıyılarındaki herhangi şarapçıdan biri. şişe toplayıp, topladığı şişe paralarıyla şarap alıyor, kısır döngü işte. annesi yatalak, hiç evlenmemiş orhan abi, annesine bakıyor, nasıl bakıyor ben de bilmiyorum. yaşadıkları ev, uzak bir akrabalarından kalmış, annesinin emekli maaşıyla yaşıyorlar. ama orhan abi'nin tek derdi, şişe toplayıp şarap içebilmek. konuşuyoruz:

    - abi, nerelesin peki?

    - istanbulluyum kardeşim, babam da burada dedem de burada doğmuş. bak baba diyince, bizim peder alemci adamdı, hayatı meyhanelerde geçti, çok güzel içerdi, zaten tarlabaşında bir otel odasında kolumda can verdi.

    - babandan bi şey kalmadı mı abi?

    orhan abi, tüm boğaz kıyılarını eliyle işaret ederek

    - şişeleri bıraktı kardeşim, tüm şişeleri bana bıraktı.

  • 27. beymen'de 2995 tl'ye satılan terlik

    ücretsiz kargo ile gönderilecek terliktir. şükürler olsun yatırım için beklettiğim 2995 tl vardı ve terlik alacaktım. sadece kargo fiyatı düşündürüyordu ama beymen sağolsun. napayım anneme falan veririm bana fırlatır.

  • 28. beşiktaş

    gerçekçi bir analiz için biz beşiktaşlılara birden çok done veren (bkz: 16 ağustos 2015 mersin idman yurdu beşiktaş maçı)nı ve sezonun henüz başı olmasına rağmen geri kalanı için umutlarımızı değerlendirmek için çok güzel bir gün bugün.

    dün akşam sahaya kalede tolga, sağ bekte andreas beck sağ stoperde rhodolfo sol stoperde ersan adem gülüm sol bekte duşko tosic , ön liberoda atiba önünde oğuzhan, sağ açıkta gökhan töre sol açıkta olcay şahan forvet arkası ricardo quaresma ve santraforda cenk tosun başladı. bir çoğumuz için beklenen kadronun beklenmeyen tek parçası quaresmaya özgürlük sağlanmış serbest oyuncu rolüyle forvet arkası pozisyonda başlamış olmasıydı.

    beşiktaş geçen sezondan farklı olarak neleri doğru yaptı bir inceleyelim. geçen sezon slaven bilicin en çok eleştirdiğimiz yönü kompakt takım olma isteğiyle hücum planı olmayan bir takım karıştırmasıydı. tamam,özellikle görev aldığı ikinci sezonda cidden sahada çok oturaklı durabilen,kompakt yapısını maç boyunca bozmayan,sıkı bir takım yarattı. bunu sağlayabilmek adına sağ ve sol beklere karşı sahaya geçmeme zorunluluğu getirdi ve böylece onların efektifliklerini en hafif tabirle öldürdü. takım boyu uzamasın diye defansın öne çıkmasını isteyeceğine santraforunu orta sahaya çekerek rakip ceza sahasına adam gönderme opsiyonlarını iyiden iyiye azalttı. kanat hücumcularında sadece gökhan töreye serbestlik tanıdı. golü çoğu zaman tesadüfe bıraktı. geçtiğimiz sezon boyunca maç başına kaleyi bulan şut istatistiğimizin 1,8 şut olması tesadüf değildi. tamam,sıkı bir takımdık. topa hükmetmiyor ama gol de yemiyorduk. nadren bulabildiğimiz pozisyonları gol yapabilecek yüzdeye sahip demba ba gibi bir santraforumuz vardı.sezonu erken açmanın etkisiyle sezonun %85ini iyi götürdük ama son nefeste darmadağın olup şampiyonluğu neredeyse sezonun tamamında hiç ortalıkta gözükmeyen galatasaraya ikram ettik.

    dün akşam oynanan 16 ağustos 2015 mersin idman yurdu beşiktaş maçı yeni dönemin ve aslında şenol güneş etkisinin izlerini fazlasıyla taşıyordu. yeni transferler kampın önemli bir bölümünde takıma katılamasalar da genel anlamda dizilişin,saha içi paslaşmaların,hücum setlerinin,hücum özgürlüklerinin adı konulmuş gibiydi. özellikle mersin sıcağı göze alınarak baskın bir şekilde başlayıp erken skor avantajını bulma konusunda ki tercih kesinlikle çok doğruydu. öyle ki maç başladıktan 10 saniye sonra cenk tosun kaleye ilk şutunu gönderdi.

    şenol güneşin beşiktaşında ilk dikkat çekmek istediğim nokta sağ ve sol beklerin desteklediği hücum varyasyonları. sanki basketbolda tahtaya çizilmiş hissiyatı veren hücum setleri izletti bizi dün akşam beşiktaş. bu uzun zamandır bu ligde ilk kez rastladığım durumdu. kesinlikle çalışılmış,üzerine emek verilmiş bir şekilde,sakince,akıllıca ve dikine pas varyasyonları ile sanki yıllardır birlikte oynuyormuş gibi paslarla mersin takımı allak bullak edildi. bunda mersinin kadro kalitesi olarak kötü olduğu söylenerek beşiktaşın hakkı yenmeye çalışılıyorsa da kulak asmayın. ortalama kadro kalitesi bu ligin 13 takımında aynı. üstelik mersin yine bu ligin 13 takımı gibi orta sahada pas yapmayan çalışan beşiktaşa kendi orta sahasını kalabalık tutarak pres yaptı ama hemen her preste top başka tarafa yönlendi beşiktaş pasörleri tarafından. dün akşam bu ligden 13 takım arasından kim olursa olsun ortalama bu skordan aşağı kurtulmazdı beşiktaşın elinden. siz mersin kötüydü goygoyuna aldanmayın. istatistikler yalan söylemez. siz beşiktaş ön liberosu atibaya 51 pasta 50 isabet oranı ile pas yapmasına izin veriyorsanız bir zahmet beş golün santrasını da yaparsınız. beşiktaşı yenecek takımın beşiktaştan çok daha etkin bir hücum hattı ve daha fazla nefesi olmalı.

    beklediğim gibi çok pres yapmadı beşiktaş. sadece topun arkasına geçmesi gerektiği anlarda (ki şenol hoca daha sakin oynamamız gereken dakikalar diye özetledi o dakikaları) topun arkasında doğru pozisyon aldı ve sete set oyunda rakibine hücum fırsatı vermedi. pres yapmayan beşiktaşın top kendisindeyken dikine ve etkili paslaşması her seferinde kendisine alan boşalttı. aslında oldukça tanıdık bu hızlı ve isabetli pas ritmi. mükemmel denebilecek yeryüzündeki tek takım olan alman futbol milli takımı son dünya kupasında topun futbolcularında kalma süresini 3,4 saniyeden 1,1 saniyeye kadar çekmiş ve elini kolunu sallaya sallaya dünya kupasına uzanmıştı. beşiktaş temel mantık olarak topun futbolcuların ayağında kalma süresini kısaltarak hızla rakibin ikinci ve üçüncü bölgesini geçmeyi amaçlıyor. en doğru gol açısı yakalanana kadar paslaşıp (dikkat ettiyseniz geçen sezon rakip ceza sahasına giremeyen beşiktaş dün akşam rakip ceza sahası içinde paslaşıyordu) hızla yer değiştiriyor ve hücumcuları arasında ciddi akışkanlık sağlıyordu. devamı yer ve alan değiştiren beşiktaş hücum hattı maçın son anına kadar bundan vazgeçmedi. sadece bu oyunun temelinde yer alan adam yani oğuzhan özyakup çıktıktan sonra biraz duraksadı ama maç o esnada mersin idman yurdu için bitmişti.

    peki beşiktaş bu mükemmel oyunu oynamaya çalışırken hiç mi hata yapmadı? tabii ki yaptı. hata olmasa gol yemezdi zaten beşiktaş. ikinci ve üçüncü bölgede aktif paslaşmaya çalışırken pas hataları yada rakibin presi ile top kaybettiğinde defansta eksik yakalandı ve yavaş olan stoper ikilisinin arasına adam kaçırdı. öyle ki birinci mersin golünden önce üç defa arkaya adam kaçırdı beşiktaş defansı ama hata hiçbirinde kendilerinde değildi. burada asıl hata beşiktaş ikinci ve üçüncü bölgesinde oynayan futbolcularının top kaybedildikten sonra hemen topun arkasına geçmekten imtina etmesiydi. oysa top kaybedildiği anda en kısa sürede herkes yarı sahasında pozisyonunu alsa rakibin pas kanalları kapanır,araya top atması engellenir. bu tür takım refleksleri birlikte ilk resmi maçına çıkmış bir takım için henüz erkendir. zamanla yerine oturur.

    bireysel performansları bir teknik direktör ne kadar arttırabilir konulu bir bilimsel çalışma var mı bilemiyorum ama türkiyede olacaksa o çalışmada ilk adı geçecek türk teknik direktör şenol güneştir. futbol oynamak isteyen herkes adilce alacak formasını dedi ve sözünde duruyor. bir çoğumuz mario gomezi dün ilk onbire yazardık ama şenol güneş sezon bittiğinde almanyada özel hoca eşliğinde sezon öncesi güçlenme çalışmalarına başlayan cenk tosunun çoktan haketti formayı vererek onure etti. cenk tosun da formayı çoktan hakettiğini herkese kanıtladı.

    aslında bu dün akşam maçı izlerken aklımda başlığı belli olan bir beşiktaş değerlendirmesi vardı. başlığı " bir anka kuşu gibi yeniden doğanlar" olacaktı. beşiktaş kamuoyunda artık pek kredisi kalmayan ve gerçekçi olalım bir çoğumuzun işini yapmak yerine konuşmaya zaman ayırdığını düşündüğümüz tolga zengin,slaven bilic'in görmezden geldiği oğuzhan özyakup, bir çoğumuzun beşiktaş ilk onbiri için yetersiz gördüğü ve çinden gelen teklifi içten içe kabul etmesini beklediği ersan adem gülüm, bir çok maçta son beş dakikaya beşiktaşa ipten almayı sığdırdığı halde gereken ilgiyi ve formayı alamayan cenk tosun şenol güneş tesviyesinden geçip ligin ilk maçında ilk onbirde forma buldu ve hemen hepsi "henüz herşeyin bitmediğin" bence kanıtladı. 16 ağustos 2015 mersin idman yurdu beşiktaş maçı özelinde bireysel performansları değerlendirip bu uzuuun entryi sonlandırayım.

    kaleci tolga zengin; tolga zengin belli ki forma için oldukça hırslanmış. artık hepimizi irrite eden yüzündeki ağrı ifadesini silmiş. maçta da yetenekleri ve kapasitesi ölçeğinde maçı iyi idare etti. ama sanırım bir çoğumuz da farkındayız ki bu takımın birinci kalecisi eğer aklını başına bir an önce toplarsa cenk gönendir. defansın arkasına bir çok top sarkıyor. sadece çizgide duracak bir kaleci beşiktaşı oldukça zor durumlara sokabilir. mutlaka libero kaleci görevi görebilecek bir kaleci gerek. beşiktaşın halihazırda kadrosunda bu adam bence cenk gönen. tabii kendisi hala beşiktaşta forma rekabetinde yeralmak istiyorsa.

    sağ andreas beck; yorumlara baktım ama bir çok arkadaş yetersiz olduğunu filan söylemiş. aynı maçı izlemedik sanıyorum diye düşündüm. bu maliyete böyle bir tecrübe satın almış olmak bence muazzam. ben beşiktaş sağ bekinde (roberto hilbert de dahil) uzun zamandır ilk defa bek oynamayı bilen bir futbolcu gördüm. elinden geldiği kadar ataklara katıldı. ters kademe yaptı ki sanıyorum beşiktaşın dörtlü defans kurgusu oynadığı günden beri ters kademe yapabilen ilk sağ beki andreas olabilir. tam olarak ne bekleniyor bir sağ bekten bunun adını bir koymak gerek. dani alves performansı bekleniyorsa bu biraz zor. ama ben beşiktaşın bu düzeninde andreas beckin fazlasıyla yeterli olacağını düşünüyorum.

    sağ stoper rhodolfo; bu brezilyalı at hırsızı yüz ifadeli (betimleme sevgil dostum (bkz: bis morgen)'e ait) stoper kardeşimiz beşiktaşın yıllardır defansta eksikliğini hissettiği sertliği tek başına gidermeye aday. çok doğru pozisyon alıyor. kafa toplarına hakim. tek eksikliği hızı. ama dünyada bu boyu bu kadar uzun olup hızlı olabilen stoper maalesef yok. doğru yerde durmasını,doğru zamanda hamle yapmasını bildiğinden büyük bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. daha öncede söylediğim gibi net iyi transfer.

    sol stoper ersan adem gülüm; doğrusu sezon başından beri sol stoper için ilk onbirde ersanın oynayacağı söyleniyordu ve ben biraz yadırgıyordum bu durumu. ersanın hem mental hemde temel stoperlik görevlerini yerine getirme konusunda ciddi eksiklikleri olduğunu düşünüyordum. aslında hala aynı fikirde gibiyim ama dün akşam ki performansı gayet iyiydi. durması gereken yeri gösterecek bir stoper partneri (rhodolfo) artık var. pozisyon alma konusunda sıkıntıları aşarsa hızı ve sertliği ile beşiktaşın ve şenol güneşin sol ayaklı stoper ihtiyacını karşılayacak gibi görünüyor. sanıyorum bu sezon sonunda ersan hakkında da "küllerinden doğma" temalı değerlendirmeler okuyacağız.

    sol bek duşko tosic; şüphesiz dün akşamın bence en beklenmedik performansının sahibiydi tosic. yine bir çok beşiktaşlı dost tosici kaybettiği bir toptan dolayı bütün üstdüzey maç performansını görmezden gelerek eleştirmiş ama haksızlık ediyoruz gibime geliyor. tosic mersin sıcağında maç son dakikasında dahi son çizgiye bindirme yaptı. çok doğru pozisyon alıyor,pas oyununa katılacak kadar düzgün bir bileği var ve beşiktaşın hızlı top çevirme oyunu sayesinde boş kalan önündeki rakibin sağ kanadını her an bıkmadan usanmadan bindirmeler ile yıpratıyor. sezonda maç kaçırmaması ile ünlü tosic bence kadronun diğer sol bek adaylarını forma için daha çok bekletecek gibi.

    ön libero atiba hutchinson ; muazzam bir performans daha. 51 pas denemesinde 50 başarılı pas. geldiği sezonkine benzer sahanın her yerinde görebildiğimiz bir atiba. gerçekten muazzam. hep boşa çıkarak pas opsiyonu oldu. aslında oğuzhanın yapması gereken defanstan top çıkarma işini gayet iyi kotardı. tek korkum bu performansı sezona yayacak gücü kendinde bulamaması. umarım kendisini yedekleyecek bir oyuncu alınır.

    orta saha oğuzhan özyakup; aslında bugün kendisi hakkında yazdığım değerlendirmeyi burada paylaşsam bütün söylediklerimi tekrar etmiş olmam sanırım. muazzam performans ama bekliyordum ve doğrusu şaşırmadım. çalışınca oluyormuş ozi.

    ofansif orta saha ricardo quaresma; bu bölgede oynaması beklenen bir durum değildi. doğrusu ben kerim frei ile başayabilir hoca diyordum ama şenol hoca quaresmanın yeteneklerinden faydalanmak istedi. hepimizin kabul edeceği bir şey var ki bu quaresma üç yıl önce takımdan ayrılan adamdan çok çok daha olgun. hala top gevelediği oluyor belki ama hocanın verdiği talimatlara uymak için elinden geleni yapıyor. ofansif orta saha daha hızlı ve daha basit oynamayı gerektiren bir mevki olduğundan her istediğini yapamadı ama tekniği o bölgede sırıtmayacağının garantisini hepimize verdi. gerçi bir süre sonra darbeden dolayı üst adelesinde sıkıntı oluştu ve ikinci yarı sahaya çıkamadı ama önemli değil. bize artık kendine oynamayacağını,iyi bir takımın önemli bir parçası olabileceğini gösterdi. bence bu bize yeter. geçtiğimiz sezon portekiz liginde 50 tane isabetli orta yapan bir adamdan bahsediyoruz. mutlaka fark yaratacaktır uzun lig maratonunda.

    sağ açık gökhan töre; bir tek ben mi farkettim yoksa gökhan töre biraz mutsuz mu? slaven bilic zamanında kendisine verilen özgürlük yeni teknik direktör ile pek verilmeyecek gibi. dişlinin kendisi değil bir parçası olduğunu en kısa sürede anlamalı. sosa döndüğünde formasını olcaya,quaresmaya yada kerime kaptırabilir. daha hızlı ve basit oynayabilir. önemli olan dişlinin bir parçası olduğunu kabul etmesi.

    sol açık olcay şahan; quaresma transferinden sonra herkesin kadroya yazmaktan vazgeçtiği olcay hepimize "ben buradayım" dedi bence dün akşam. iki asist,bir gol. şenol güneşin beşiktaşa oynatmak istediği bu yeni hücum varyasyonlarında golü düşünen,gole koşan oyuncu kenarlarda dolanan oyunculardan çok çok daha önemli. topsuz oyunda herzamanki gib çok iyiydi. kadronun değişmez bir oyuncusu olmasa da mutlaka fark yaratacak bir oyuncu olacaktır. her zaman olduğu gibi. attığı gol yakın mesafeden olması nedeniyle pek önemsenmese de bence çok usta işi bir dokunuştu. tebrikler olcay. devam.

    santrafor cenk tosun ; yine bugün kendisi hakkında bir şeyler karaladım. tekrara düşmek istemiyorum. bu yüzden rica etsem şu yazdıklarımı okur musunuz? teşekkür ederim. hem size,hem de bize pazartesi gününe umutla başlamamıza vesile olan cenk tosuna.

    yine pek kimse bahsetmiyor ama kerim frei bulduğu kısacık süreye bence oldukça usta işi vuruşla atılmış güzel bir gol sığdırdı. bu tür katkılar hep söylediğimiz 70 gol barajını aşmak adına çok önemli. unutmayın 70 gol şampiyonluk yürüyüşü demek. şimdiden kaldı 65.

    necip uysal şenol güneşin skoru tutmak için trabzonsporda yaptığı defansın önüne ceyhun gülselam hamlesinin 2015 beşiktaş versiyonuydu. necipte yeteneği ve futbol bilgisi ölçüsünde sahada elinden geleni yaptı. fark yarattı diyemem ama zaten o değişiklik fark yaratsın diye değil fark yaratmasın diye yapılmış bir değişiklik nihayetinde.

    mario gomez henüz hazır olmadığı demeyelim ama kendisinden daha hazır başka bir arkadaşı olduğundan yedek oturdu. bence bu da çok doğru bir hamle. böylece hem gomez olası bir sakatlıktan korundu hemde beşiktaşın üzerinde gomez gol atmadı baskısı kalkacak. maç ritmini bulup formayı aldığı takdirde iyi gününde olmadığı anda cenk tosunun kenarda olduğunu bilecek ona göre oynayacak.. üstelik uzun maratonda kısmen bir rotasyon hamlesi de gomezin uzun süreli sakatlanmasını engeller. sanırım kimse bundan sonra geçen yıl demba ba sakatlandığında "ne yapacağız" gibi bir psikolojiye düşmez. hem gomez demba ba'nınn geçen sene kupa maçları dahil oynatılıp ezildiği kadar ezilmez hemde (umarım olmaz ama ) sakatlık durumunda yerine kim oynayacak sıkıntısı yaşamayacağız. zaten bu gidişle cenk tosun bu sezon 15 gol yapar. ikinci santraforu 15 gol (mümkünse üzeri) atabilmiş bir beşiktaş o çok bahsettiğim 70 gol barajını yıkar geçer.

    dün gece maç bittiğinden beri (afedersiniz ama) aptalca sırıtışı (benim gibi) yüzünden eksik olmayan beşiktaşlı dostlar; bu sezon umarım artık kendimizi şampiyonluk yolunda hissedeceğimiz,buna herkesi inandıracağımız,son nefesimize kadar şampiyonluğu kovalayıp bu defa alacağımız bir sezon olacak. takım buna inanmış. siz inandınız mı?

  • 29. apple'ın sürücüsüz araba projesi

    benzini, elektriği sadece itunes istasyonlarından alınacak araba projesi. ayrıca apple her zamanki gibi son kullanıcıya güvenmemiş, aracı sürücüsüz tasarlamış.

  • 30. 2015 ekonomik krizi

    dolar 3 liraya dayanmış, dolayısıyla her şeyin fiyatı almış yürümüş, üretici hammaddeyi dolar üzerinden alıyor zaten berbat halde, özel sektör sadece borçla dönüyor.

    ülkede kriz yok diyenin ben ecdadını sikerim lan.

  • 31. üniversiteyi kazan sana araba alacağım diyen baba

    ulan bana üniversiteye zar zor girdiğim sene bir mp3 player aldılar diye 2 saate yakın krize girip ağlamıştım.
    bu gerçekleşse komaya falan girerdim heralde..

    iyi ki almamışlar..

  • 32. varoluş acısını dindirmenin yolları

    tüm varlığını alıp, kendini doğaya adamak. adeta bir tarzan gibi yaşamak.

    bizden önceki tüm nesiller savaşlar verdi, öldüler, sakal kaldılar. yokluk çektiler, açlıktan, hastalıktan öldüler. dünya düzeni kapitalistleşince artık savaşacak sınır ve bayraklar kalmadı, herkesin savaşı bireysel zenginlik hırsı ve tüketim. bu da bizi en tehlikeli savaşın içine attı. insanın kendiyle verdiği savaş.

    doğanın parçası olduğumuzu kabullenmeyip asfalt ve betondan şehirler yarattık. parçamız olan yeşili şehir süslemesine çevirdik. bu yüzden kendi kafeslerini üreten hayvanlarız ve bu kafes yıkılmadan özgür ve tamamlanmış hissetmek zor. kendi ellerimizle ürettiğimiz yok edici bir robotun, milyarlarca parçasından biriyiz, işlevselliğimiz sürene kadar kullanılıyoruz ve tamirci ölüm arızalı parçaları değiştiriyor.

    her şeyi yıkmamız lazım ve insan olmanın değerini görmemiz lazım. öfke ve kinle birbirini katleden canlılarız, hangimiz kızdığımızda elimizdeki parayı, evimizi yada arabamızı yakıyoruz. kızdığımızda başkasına zarar veriyoruz demek ki insan bilinci egolarının kuklası. ben merkezli olmaktan kaçıp doğa ananın kollarında anadan üryan sevişmek lazım.

  • 33. tuğçe kazaz

    twitter üzerinden hunharca savaş taktikleri veren emekli general.
    https://twitter.com/…cial/status/633257834088632320

  • 34. q7 oğuzhan töre cenk mario gomez olcay tolgay sosa

    güneş sistemimizin en iyi hücum hattı.

  • 35. 17 ağustos 2015 keriz silkeleme operasyonu

    bizzat faruk çelik tarafından yapılmış konusu suç teşkil eden eylem.

    faruk çelik çok güzel haberler var dediğin dolar 2.86 seviyesinde idi açıklamadan sonra 2.84 e kadar indi sonrasında 2.87 yi gördü. abd de yapılsa bu olay ömür boyu hapisten kurtulamaz.

    https://twitter.com/…iz34/status/633297613706686464

  • 36. geceliği 5 bin dolar olan kadına seks işçisi demek

    (bkz: seks sanatçısı)

  • 37. sözlük yazarlarının özlediği şeyler

    (bkz: babam) kaybedeli 17 yıl oldu, nur içinde yatsın

  • 38. ege homeopati kongresi

    homeopati benzer benzeri iyileştirir ve ne kadar seyreltik o kadar iyi prensiplerine dayanan bir sözde tedavi yöntemi. bahsettiğimiz seyreltmenin sonunda suyun içinde herhangi bir etkin madde molekülü kalmıyor. sanki homeopatlar buradaki etkiyi tıpla, eczacılıkla açıklıyor gibi tribe girmeye gerek yok, adamların iddiası suyun hafızası olduğu ve hastalık etkenine temas etmiş suyun vücuttaki iyileştirici enerjiyi (neyse o artık) harekete geçireceği yönünde. bu da tıp, eczacılık, biyoloji ya da kimyayla açıklanmış bir mekanizma değil, suyun hafızası dediğin de başka bir bilim dışı hurafe.

    bu rezillikten derhal vazgeçilmesi gerekiyor. böyle bir tanıtımın altında bir üniversitenin bulunması konu hakkında bilgisiz bir çok insanı homeopatinin gerçek bir tedavi yöntemi olduğu yönünde manipülasyonuna ve dolayısıyla ölümlere yol açar.

    edit: hayır bir de aşı karşıtı bir sürü dangalak aşıya karşı homeopati öneriyorken homeopati karşıtlığını aşı karşıtlığıyla bir tutmak nedir?

  • 39. 17 ağustos 1999

    lisedeki milli güvenlik dersine giren albay anlatıyor.
    "siz deprem diyorsunuz ama, orada bitmedi. 17 ağustos günü yıkım yaşandı. hem binalar yıkıldı hem de insanlıklar.
    çocuklar 17 ağustos'tan sonra meydana çıkan kaosu önlemek ve insanı yardım yapmak amaçlı gölcük'e giden birliğin komutanıydım. sizi temin ederim, ben hayatımda başka bir yerde bedeninin yarısı enkaz altındaki yaşlı kadını kurtarmak yerine, şişen parmağındaki altın yüzüğü almak için kadının parmağını taşla ezerek kopartan başka bir millet görmedim. zaten 1 ayda anca sağladık düzeni. sonrası zaten(boğazı düğümlendi, sesi büzüştü.).. neyse çocuklar konumuz neydi. bunlar hatırlanmak istenmeyecek ama asla da unutulmaması gereken şeyler."

  • 40. 17 ağustos 2015 ankara bulvarının kapatılması

    trafik radyosuna yapılan bağlantılardan anladığım kadarıyla (sabahları yol durumu için dinliyorum), ankara bulvarı ile sınırlı kalmayan kapatma. başgan, insanları istanbul yoluna yönlendirip trafiği kilitlemek için ankara bulvarı ile alakasız bazı kavşak ve yolları da kapatmış sanırım. ortalıkta bir tane de trafik polisi göremiyoruz, o da manidar. böylece mağdur olan insanların mimarlar odasına sövüp kendi kucağına koşacağını hesaplıyor herhalde.

    gerçi bağlanan bazı aymazlar bu hesabı doğrular nitelikte konuşuyor ama, ben yine de çoğunluğun başgana sövdüğüne inanmak istiyorum.

    bir de şöyle diyen bir tipe rastladım; "siyasi çekişmenizi neden halka ödetiyorsunuz, adam ne güzel yolu yapmış, trafiği rahatlatmış, mahkemeye verip kapattırınca elinize ne geçiyor?"

    işte halkın bu anlamsız rahatına düşkünlüğü ve dar görüşlülüğü yüzünden bu haldeyiz. bu zihniyete kalsaydık, bu ülkede kurtuluş savaşı da yapılamazdı, o da siyasi çekişme yüzünden halkı mağdur etmek olurdu çünkü. adam yol yaptı ya, göya trafiği rahatlattı ya (ki o da çok doğru değil bana sorarsanız) her türlü hukuksuzluk görmezden gelinebilir bu kafaya göre. hukuksuz olarak yapmış olması, mahkeme sürerken inşaatı sürdürüp oldu bittiye getirmesi önemli değil, trafik rahatladı bir kere.

    umarım sizin gibi düşünenlerin arazisine de bir gün yol yapacağım diye konuverir başgan, mahkemelerde hak peşinde koşarsınız.

    var ise eğer, tanrı hepinizi ıslah etsin.

  • 41. en yakındaki kitabın yazarı

    ben. 10 aydır allah belamı veriyor. (bkz: doktora tezi)

  • 42. derin futbol

    abdulkerim durmaz: ertem sen kaç yaşındasın?
    ertem şener: 40
    abdulkerim durmaz: bu kafayla sen çok yaşamışsın.

    :)

  • 43. 17 ağustos 2015 pkk erzurum saldırısı

    faşislerin üzerinde dezonformasyon yaptığı olay. sivil denilen vatandaşın elinde "direksiyon" varmış. kimse faşisce yalanlar söylemesin. madem sivil ne geziyor elinde suç aleti? sivilin elinde keleş olur, el bombası olur.

  • 44. 2015/2016 galatasaray forma sponsoru

    hamza hamzaoğlu'nun önerisiyle köfteci ramiz olacaktır.

    -sonuçta tanıdığımız, daha önce çalıştığımız, içimizden bir sponsor. yabancı bir şirketle anlaşmak dengeleri sarsabilir. biz yerli firmalara şans vermek istiyoruz. sonuçta bu ülkenin kendi değerleri var. yerli firmalarımıza sahip çıkmalıyız.

    edit: ramiz köfte ne amk, benim de dengemi bozdun hamza.

  • 45. doctor who

    ow yine bir götünden anlama sendromuna yakalanmış troll ortaya çıkaran dizi.

    her "bilim kurgu" yapımının kendi içinde bir mantığı vardır. çöp kovasının adam yutması doctor who "evrenine" göre mantıklı bir olaydır. o izlediğin "saçma sapan" bölümde vitrin mankenleri de canlanıp yürümeye ortalığı dağıtmaya başlıyorlar sana göre bu da saçma o zaman.

    "izlediği tek "bilim kurgu" doctor who olanlarmış" aman da ne güzel bayılırsınız insanları kafanıza göre yaftalamaya... bravo... sen böyle dedin diye kendimi o kadar ezik hissediyorum ki şu an anlatamam yani... hesabı falan kapatıp gideceğim buralardan... ne o bi de dövecek misin "ya da hiç dayak yememişizdir"mişiz... her bok da sizden soruluyor zaten...

    yani ne bileyim... "gerizekalıyım, saygısızım, insanlara hakaret etmekten hoşlanırım, popüler şeyleri eleştirmek, izleyenlerine/takip edenlerine bok atmak en büyük zevkim" demenin başka yolları da var... nasıl bir psikoloji içerisindesiniz ben anlamıyorum... bu arkadaşlarda kafa var olmasına da malzemeden çalmışlar, içinde beyin yok büyük ihtimalle.... hayır bi de her şeye böyle bir otorite, bir bilirkişi edasıyla yaklaşıyorlar ya... çok komik cidden...

    sen izleme ulan ayı...

    şafak 33
    (bkz: geliyor gönlümün efendisi)

  • 46. düğünde ilk dans için en nefis şarkılar

    asrın hatası - serdar ortaç

    (bkz: geçmiş olsun)

  • 47. sözlükte herkesin 100 lira atarak kuracağı iş

    reklam gelirlerinin yazarlara dağıtıldığı yeni bir sözlük kurup hep beraber oraya geçelim.

  • 48. recep tayyip erdoğan

    sanırım şu ana kadar bu başlığa ilk kez yazıyorum.

    ş e h i d i n tabutuna kolunu dayadı ve hanımefendiler,beyefendiler diyerek cenaze töreninde konuşmaya başladı.

    söyleyeceklerim bu kadar.

  • 49. oğuzhan özyakup

    melo denen it ile aynı cümlede adı geçmemesi gereken adam gibi adam

  • 50. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    şu anda 1 varil (159 litre) kolalı içecek 140 dolar, şalgam suyunun varili 182 dolar, ayranın varili 190 dolar, zeytinyağının varili 2. 370 dolar, petrolün varili ise 50 dolar.