lakinyokboylebirsey16
profili

  • 30 ekim 2023 okulların tatil edilmesi

    adamın "bir gece ansızın" dediği buymuş meğer.

    ülke resmen sirk yeri...
    vatandaşı olmasan aslında çok eğlenceli bir ülke *

  • ayasofya'nın duvarlarını kazıyan ziyaretçiler

    iki hafta önce gittim, güzelim ayasofya çorap kokusundan geçilmiyor maalesef. gerçekten yazık oldu bu muhteşem esere. müze olarak kalmalıydı.

    3 bin yıllık aspendosa tuvalet mermeri döşeyenler de bunlardı gerçi, tarihe bakış açısı maalesef diriliş, kuruluş muhabbetinden öteye gidemiyor.

  • 5 zincir markete 2.7 milyar ceza verilmesi

    bizim bildiğimiz beşli çete bu değildi yalnız!!!
    yahu benzine de mi a101 zam yapıyor.

  • bebeği diri diri gömen annenin serbest bırakılması

    bebeğin de tekrar anneye teslim edilmesiyle son bulacak rezalettir. yazıklar olsun!

  • 15 temmuz demokrasi ve milli birlik günü

    elbet bir gün gerçekler ortaya çıkacak.

    23 nisan,19 mayıs, 29 ekim,30 ağustos'tur benim bayramım.

  • iyi erkeklerin nerede olduğu sorunsalı

    henüz uyumamış olan arkadaşlar çayınızı , kahvenizi alın ve iyi erkeklerin akıbetinin ne olduğunu bir de benden dinleyin.

    nerede olduğunu falan boş verin,ben canlı bir örnek olarak karşınızda duruyorum. bakın arkadaşlar, ben öyle iyi bir adamdım ki,beni tanıyan birçok insan "sen melek gibi adamsın, harika bir insansın, seninle evlenecek kadın yaşadı,tam bir aile babası olursun..." ve daha sayamadığım bir sürü meziyeti sıralardı benim için.

    hakikaten de neşeli, pozitif,güler yüzlü, iyiliksever bir insandım.(şimdi de iyi birisiyim ama eski neşem yok maaleaef)

    peki ne mi oldu? anlatayım.

    yaş biraz ilerleyince(30'lara geldiğimde) yahu ben melek gibi adamdım hani, niye kimse benimle evlenmiyor diye kara kara düşünmeye başladım.(düşünmez olaydım) etrafimda bir sürü hanzo evlenirken, fıstık gibi hatunları bulurken, ben âdeta yalnızları oynuyor,bunu kendime dert ediniyordum. annem,babam da beklenti içerisindeydi tabi,arkadaş çevremde benim gibi bekârlar vardı ama yine de evli arkadaşların " hadi ne zaman evleniyosun, yaşın geçiyor vb..." telkinleri sıklıkla oluyordu.

    sonra bir gün aldığım gazla(bir bayan arkadaş fena gazlamıştı o zaman,benden 5,6 yaş büyüktü . bir nevi abla sayılır,illa beni evlendirecek) bana göre oldukça gösterişli, alımlı,biraz sert duruşlu,disiplinli ama eğlenceli de sayılabilecek özelliklere sahip bir bayana ( kendisi şu an eşim olur,ona göre yorum yapın;)) çıkma teklif ettim. kabul etti!!
    tabi ben biraz şaşkınlık, biraz sevinç, çokça heyecan ve bir sürü tarif edilemez duyguyu aynı anda yaşamaya başladım. o güne kadar girişimlerim olmuştu, hatta uzun süre çıktığım birisi de olmuştu ama bu sefer farklıydı.( bu arada şunu da belirteyim,cinsel ilişki yaşadığım tek kadın eşimdir,hâlâ da öyledir) nedense onu ulaşılamaz biri gibi gördüğümden, bende daha bir heyecan aynı zamanda istek uyandırmıştı. neyse uzatmayayım buluşmalar, konuşmalar, mesajlaşmalar derken ben kendimi kaptırdım ve 2 ay sonra evlenme teklifinde bulundum. ( güzel hazırlamıştım vaaay bee, bir tuhaf oldum şimdi. nereden nereye gelmişiz...) tek taş yüzüğü o akşam parmağına takmıştım, artık geri dönüşü olmayan yola girmiştim. içi kıpır kıpır oluyor o dönemde insanın, gözü hiçbir şeyi görmüyor.
    neyse çok uzun sürmedi ailelerin tanışması,yüzüklerin takılması ve sonunda evlilikle sonuçlanan yaklaşık 7 aylık bir dönem geride kaldı.artık evli bir adamdım. başım göğe ermişti!!! ( manyak ben)

    peki evlenince ne mi oluyor arkadaşlar? hayatınız 180 derece değişiyor. eee sen bunu bilmiyor muydun diyenleri duyar gibiyim,biliyorsun ama o dönem beyin devre dışı kalıyor sanırım. evlenip sözüm ona bu "büyük olayı başarmak", bekârlıktan kurtulmak,herkese bakın ben de evliyim demek istiyorsun. yeri gelmişken bir kez daha belirteyim evlilik asla ama asla "bir başarı değildir" arkadaşlar.

    evlilikte ilk günler canım cicimli geçiyor, hâlâ rüyadan uyanamıyor insan. bir zaman sonra bireysel takılmak, arkadaşlarla bir yere gitmek,anneni kız kardeşini görmek istiyorsun ya hah işte o zaman anlıyorsun ki sen artık eski sen değilsin. öyle istediğin zaman ben arkadaşlarla biraz takılayım, annemlere gidelim,kardeşim bize gelsin sohbet ederiz falan yoooook ,orada duracaksın. evin hanımı izin verirse belki gidebilirsin, müsaitse kardeşlerin gelebilir öyle her istediği zaman gelemezler onlar da,haber vermeliler.( ama kendi kardeşi yani baldızım istediği zaman gelir,onu severim aramız da iyidir,sadece kardeş kıyaslaması yapıyorum)
    dışarı çıktım diyelim 2 saat arama kıyamet kopar vaay efendim nerede kalmışım, niye aramamışım falan filan...

    bakın şöyle bir örnekle anlatayım;anneme bir anneler gününde blender seti almıştık. 5,6 ay sonra bozulmuştu,eşim ne dedi biliyor musunuz " cahil işte,nasıl kullanacağını bilmiyor " evet bunu diyen pek sevgili eşim şu ana kadar tam 4 blender setinin motorunu yaktı ve bozdu.

    bir süre sonra bana kız kardeşimi sevmediğini, onunla mümkün olduğunca görüşmek istemediğini söyledi. aynı şehirdeki kardeşimi ayda birkaç kez görüyorum. telefonla aradığım zaman ne konuştunuz, ne anlattınız vs. bir sürü soru yağmuruna maruz kalıyorum.

    yaaa daha sayamayacağım onlarca, yüzlerce hadise var ama ben tabi asla onun kadar her şeyi hafızamda tutamıyorum maalesef. o ise düğün günü kardeşin şöyleydi, istemeye geldiğinizde çikolatanın tadı kötüydü gibisinden onlarca hadiseyi istediği zaman çıkartıp ortaya koyabiliyor. böyle de meziyete sahip. ( bir çok kadında da bu özellik var sanırım)

    şimdi diyeceksiniz ki niye boşanmadınız, evet o da bir gün olacak merak etmeyin arkadaşlar. bu olaylar zamana yayıldığı için âdeta suya atılan kurbağanın yavaş yavaş kaynaması gibi düşünebilirsiniz. tabi çocuk da olunca işin içinde öyle hemen yarın ayrılalım diye bir şey olmuyor.

    vel hasıl kelâm, benim gibi güzel yürekli bir insan ( kendimi övmüyorum arkadaşlar , bu yaştan sonra övüp ne elde edeceğim) şu an her şeye rağmen hayata pozitif bakmaya çalışıyorum. çocukları en güzel şekilde belli bir yaşa kadar büyütüp ayrılırız sanırım. geçen yıllarıma elbette yanıyorum, bunları yazarken kendime üzülüyorum,hatta acıyorum...insan kendisine acır mı demeyin vallahi acıyorum.

    bir kez geliyorsunuz hayata ve o da zehir oluyorsa size, yaşamanın ne anlamı oluyor ki...bunları yazarken ben salonda maç izliyorum,o içerde dizi izliyor, aynı evde yaşayan iki yabancı gibiyiz çoğu zaman. içimde ona karşı nefret yok ama sevgi de pek kalmadı açıkçası. tabi bir de onu dinleseniz belki ona da hak verirsiniz orasını bilemem. ama bildiğim şu ki, ben kötü bir insan değilim, değildim hiçbir zaman da olmayacağım...

    şimdi, iyi erkeklerin nerede olduğunu merak edenler,sizden ricam bırakın onları iyi kalsınlar...

  • euro 2020'de golü ve puanı olmayan tek ülke

    aynı zamanda kupadaki en ruhsuz ve zevk vermeyen takımdır.

    kuzey makedonya, macaristan, finlandiya gibi nispeten zayıf takımlar bile çok güzel mücadele veriyor.

    edit: yalnız bizimkilerin de hakkını vermek lâzım, reklâmlarda hepsi süper oynuyor.

    ulan her şey para mı bee!

  • oruç tutmak

    oruç düşmanlarının toplandığı başlık olmuş. tutana da tutmayana da saygı duymak her şeyden önemli.
    ayrıca oruç tutan herkes o çomar tayfadan değil bunu da kafanıza iyi sokun.

    edit: daha açık ifade etmem gerekirse, oruç tutmayana lâf söyleyen, aşağılayan, hatta dayak atan şerefsizler neyse,oruç tutanla dalga geçen de aynıdır benim gözümde.

    bu ülkede yalnızca malum partinin yalakaları, dini sömüren, hırsızlık yapanlar oruç tutmuyor. gayet benim gibi normal insanlar da var hem de epey çok.

  • mutlu bir evlilik için ilk şart

    açılın arkadaşlar,10 yıllık evli bir sözlük yazarı olarak birinci ağızdan yazıyorum.

    belki yüzlerce kişi "saygı,sevgi,güven" vs. yazmış. elbette ki olmalı,ama onlar da yetmiyor arkadaşlar. "evliliğe yatkın" biri olmalısınız. öyle söylendiği gibi; kafa dengi olsun,ruh eşim olsun,başını omzuma yaslasın... olaylarına hiç girmeyeceğim.bu toz pembe hayaller en fazla 2 yıl sürüyor.

    hayatımda herkese karşı son derece saygılıyımdır, eşime de öyleyimdir. ama bu evlilik olayı bambaşka bır şey. öyle saygıyla, sevgiyle, güvenle, parayla vs... mutlu olunmuyor.
    evlilik "kısıtlama" demek en başta bunu bilin. "tahammül"demek hatta tahammülden öte "sabır" demek...

    işte bunları benim bünyem kaldıramıyor. tabi ben bunu çok geç anladım. ben evliliğe uygun birisi değilim. ama sorsan beni tanıyan herkes "harika bir eşsin " der, hatta eşime birçok arkadaşı "ne şanslısın, eşin anlayışlı, evine bağlı, her işi yapar,beyefendi, kibar...vs. " şeklinde söylemiştir.tabi aynı şeyler eşim için de söyleniyor. bana sorarsanız tanıdığım en iyi öğretmendir kendisi,mesleğinde tartışmasız harika,ikili ilişkilerde kibar,düşünceli, gönlü inanılmaz bol,cimriliğin en ufak kırıntısı bile yok. vs...epey meziyetleri olan birisi. yani dışardan bakınca örnek bir evlilik bizimkisi.birbirimizi tamamlıyoruz, harikayız ,süperiz falan...

    ama biliyoruz ki bir gün ayrılacağız, hatta geçen gün eşimle yürüyüş yaparken bana " sence ne zaman ayrılalım? küçük oğlan beş yaşına gelince iyi mi? dedi. ben önce sessiz kaldım ,sonra bakalım zaman ne gösterir dedim.öyle de medeniyiz, asla tartışıp da birbirimize " senden boşanacağım,defol git...gibisinden sözler etmedik,hakaret hiç etmedik.

    ciddi manada kavgamız olmadı hiç, hâlâ beraber film,dizi izliyoruz,müzik dinliyoruz, çocuklarla oynuyoruz, şakalaşıyoruz, geziyoruz,eğleniyoruz vs... normal yaşantımıza devam ediyoruz. ama ikimiz de biliyoruz ki bir gün ayrılacağız.

    mutlu olmak nedir tam olarak?
    bir şeyleri elde edince sanki değeri kalmazmış, belki bizimkisi de öyle...kıymet bilmiyoruz belki.
    birçok insanın hayal ettiği yaşam koşullarına sahibiz, işimiz gücümüz var,mal,mülk vs. var,çocuklar desen dünya tatlısı...ama...
    ama mutlu muyuz ?? belki de mutluyuz biz farkında değiliz.

    son olarak diyeceğim şu arkadaşlar; evliliğe uygun bir insan olduğunuza emin olun. ben böyle birisi olmadığımı çok sonra farkettim. evlilik bana göre değilmiş.hatta bir kadınla bir erkeğin birlikte yaşamını devam ettirmesi imkansız geliyor bana. yani ben de dahil şu an evliliğini sürdürenler "imkansızı başarıyor" bence.

    evlilik hayatta herşey değil, şimdiki aklım olsa asla ama asla evlenmezdim. sakın ola ki aile baskısı, elalem ne der,artık birisi olsun da evleneyim falan gibi durumlara düşmeyin. çok iyi düşünün, yalnızken de çok mutlu olabilirsiniz, yahu şu an yalnız olmayı ne çok isterdim.ama iş işten geçti, çoluk çocuğa karıştık, onların büyütülmesi, eğitimi, geleceklerini düşünmek vs... vallahi bekârların tek derdi evlenecek birisini bulmak,evlenince dertleriniz 10 katına çıkıyor haberiniz olsun.

    evlilikte her daim mutluluk yok , bunu kafanıza iyice yazın.
    sabır,ama sonsuz sabrınız varsa evlenin...

  • berber dükkanının olmazsa olmazları

    dükkana rastgele gelip boş berber koltuğuna oturan tipler vardır. saçını başını düzeltir, jöle sürer, parfüm sıkar falan...işi bitince de çeker gider. ne birisiyle konuşur ne selam verir,kimdir, nedir bilmeyiz.

    ama sanırım berberler tanıyor ki hiç ses çıkarmıyor.

  • hayat pahalılığını hissettiren ürün

    dün marketten eşimin istediği koleston marka oksidan aldım,fiyatı 8.5 tl idi.küçücük bir şişe.(daha önce hiç almadığım için fiyatı normal geldi)kasaya gittim,kasiyer kız okuttu 8.5 tl yi görünce "bu ne kadar pahalı böyle ya,bir yanlışlık olmasın" dedi.ben de "bilmiyorum ilk defa aldım" dedim.
    sonra kız "bu en fazla1-2 liradır,gidip bi kontrol edeyim" dedi,ben de gülümsedim peki dedim.kız az sonra geldi "evet doğru 8.5 tl imiş" dedi,çok şaşkındı.

    hayat pahalılığı etkisini her yerde gösteriyor.
    ancak kasiyer kızın o kadar zahmete girip,ilgilenmesi de benim için küçük bir mutluluk oldu.sağolsun

  • 2021 yılbaşı ikramiyesinin 100 milyon tl olması

    kimin kazanacağı belli olan ikramiye.
    (bkz: milli piyango çekilişlerine müdahale edilmesi)

    edit:şu milletin bir umudu vardı,yılbaşında bir bilet alırdı belki oradan kader yüzümüze güler diye.
    onu bile kendinize benzettiniz,boşuna demiyoruz bitirdiniz umutlarımızı diye.

  • instagram kullanmayan erkek

    kullanmıyorum diye övünüyordum,
    damat istifa edince,en son ben öğrendim.

    neyse, ben en son öğrenmeye razıyım, yeter ki gitsinler.

  • ekşi itiraf

    bugün evlilikte 10.yılı geride bıraktık. itiraf edeyim ki hatun benden daha kaliteli bir insan.

  • 02.02.2020

    11.11.1111 den başkası yalan.

  • hayatın otuz iki yaşında bitmesi

    42'de yeni başladı.
    (bkz: 40 günlük bebegi olan baba)