türklere ret verilmesinin sebebi suriyeliler değil.
bakın habere:
https://tr.euronews.com/…urusu%20yap%c4%b1ld%c4%b1.
diyor ki sadece kasım ayında 8.300 tane türk vatandaşı, avrupa'da iltica başvurusunda bulundu.
yani 8300 tane vatandaş, türkiye'deki baskıcı rejimi ve baskıcı toplumu gerekçe göstererek avrupaya iltica etti. yılda 100 bin kişi yapıyor.
schengen'in amacı avrupa'da istediğin gibi seyahat et ve sonra dön üzerine. ama gelenlerin yarısı iltica başvurusunda bulunuyorsa, vizeyi amacına göre kullanmıyorlar demektir. amacına göre kullanmayacak adamları seçmesi çok zor, kimsenin alnında yazmıyor. bu sebeple çok gerekli sebebi yoksa çoğuna ret veriyorlar.
kendi bütünlüğünü ve toplumunu korumak isteyen her egemen devletin yapacağı bir hamle bu. "ama ben çok kalifiyeyim, çok param var bana niye vermiyorlar", çok kalifiyeysen avrupa kaybeder, sana dünya'da seçenek bol. çok zenginsen başka vize türleri var onlara başvur.
ya avrupa birliği iltica şartlarını değiştirecek (bence kısa süre içinde değiştirecekler) ya da bu şekilde schengen'e ret vermeye devam edecekler.
hidrocarbon6 profili
-
schengen vizesi
-
4 aralık 2021 büyük bitcoin çöküşü
yine "bu çöküş değil siz çöküş görmemişsiniz" diyen arkadaşlar gelmeden:
siz akıllanmazsınız amk. %50 bile düşse "siz çöküş görmemişsiniz tee 2014'teyken..." diye başlayacaksınız. yağ kuyruğu, tüp kuyruğu diyenlerden farkınız yok. -
skechers ayakkabıların 6 ayda parçalanması
türkiye'de satılan ürünlerin kalitesi ile alakası var. nike ve adidas'ın da aynı model ürünlerinin avrupa ile türkiye'de satılanları arasında dağlar kadar fark var. hem rahatlık, hem koku hem de dayanıklılık açısından.
algida da türkiye'de sentetik, süt içermeyen dondurma satıyor mesela.
burada esas sıkıntı alım gücümüzün düşmesi ve ithal ürünlerdeki hayvani gümrük vergiler sebebi ile markaların en alt kalite ürünleri bize dayaması.
bu yüzden bazılarımız bu markaların 4+ yıllık ayakkabılarını hala kullanıyoruz ve sapasağlamlar. ben de bu şanslı azınlıktan biriyim. ama yeni ayakkabılar çok çabuk bozuluyorlar.
sen ayakkabı alırken bir çift de devlete alıyorken şirket ne yapabilir? kâr etmek için mecburen en kalitesiz sentetikleri dayayacak. -
avrupa'nın pkk'yı desteklemesinin asıl sebebi
mesele pkk veya kürt meselesi değil. herkes şunun peşinde;
(forbeste yayınlanan, 8 gün öncesine ait bir haber. kısaca türkiye'nin akdeniz'de doğal gaz aramaktan vazgeçmediğini yazmışlar. tarihe dikkat.)
https://www.google.com/…-eastern-mediterranean/amp/
özellikle akdenizin doğusunda çok büyük miktarda doğalgaz ve petrol rezervi olduğundan bahsediliyor. suriyenin operasyon yaptığımız kısmı ise, o bölgedeki kürtlerin, dolayısıyla amerika ve avrupanın akdenizin doğusuna en yakın yeri, yani tek bağlantısı.
o bölge kürt yönetiminden, veya pkk-ypgden temizlenirse doğu akdeniz sınırındaki görüntü şu şekilde olacak;
- türkiye
- putin destekli suriye
- lübnan
- israil
israil'in operasyona en fazla karşı çıkan ülke olması gerekir. çünkü kürtler onların ortadoğu planlarının belkemiğini oluşturuyordu. ama enerji, bu planlardan çok daha önemli. doğu akdenizde abd ve avrupanın olmaması en çok israil'in işine gelir. israil'in, operasyonla alakası yok gibi görünen avrupa'dan daha az tepki verdiğini farketmişsinizdir.
avrupa'nın bu kadar fazla tepki vermesinin sebebini anlamışsınızdır. pkk'yı ve ypg'yi kullanarak o doğalgazı kendileri çıkaracaklardı, ama bu operasyon yüzünden gaz çıkarabilmek için hiçbir gerekçeleri olmayacak. çünkü pkk'nın denize ulaşma şansı kalmayacak.
yani her zamanki gibi, olayın perde arkasında enerji savaşı var.
edip akbayram: linkteki haber, barış pınarı harekatı başlamadan 2 gün öncesine ait. ve yayınlanan yer forbes. aynı tarihte nytimes'te de çok benzer haber yayınlandı. daha önce çok kez bu gaz arama mevzusunu konu ettiler, bunlar dünyanın en çok satan gazeteleri. arka planda ülkelerin hangi ekonomik gerekçeler güttüğünü bu haberlerden anlarsınız.
duygusal savaş denen kavram da tarihin hiçbir döneminde olmadı. her devletin kendine ait çıkarları var, başka bir ırkı koruma veya kin gütme gibi misyonları yok. -
mucize doktor
bazı insanlar var rol nedir nasıl yapılır bilmiyorlar.
bu the good doctor'un fragmanı:
https://youtu.be/fylzdtru55g
52. saniyeden itibaren izleyin.
the good doctordaki otizm neden daha kötü oynanmıştır bu sahne her şeyi özetliyor. bir otizmlinin en zor yapacağı şey göz kontağında bulunmaktır, ayrıca temastan da hoşlanmazlar. fragmanda ikisi de yok, yani otizmli bir genci değil de daha çok konuşma bozukluğu çeken bir genci canlandırıyor gibi duruyor.
mucize doktordaki otizm rolünde buna çok dikkat ediyorlar. en yakınıyla konuşurken bile göz kontağı kurmuyor, dokunulunca anında tepki veriyor, hoşlanmadığını belli ediyor.
iyi rol yapmak sizin inanmanız deildir, gerçeğe yakın olmasıdır. taner ölmez rolünün hakkını veriyor, şu role daha iyi girebilecek birini bulamazlardı. -
ekşi kızlarının güzellik ortalamaları
iki taraf arasındaki farka bakalım;
(bkz: sözlük erkeklerinin yakışıklılık dereceleri) başlığındaki en beğenilen entry şu:
(bkz: #50653093)
ikinci, üçüncü en beğenilen entryler de bu tarz gülmelik, kendilerini tiye alan yazılar.
bu başlıkta ise en beğenilen entry bu:
(bkz: #84889431)
ikinci entry gülmelik, üçüncü en beğenilen ise yine bu başlığı açanı aşağılayan bir yazı.
sözlükteki kadınların genel düşüncesi "siz bizim güzelliğimizi nasıl sorgularsınız, size ne bizim güzelliğimizden", erkeklerde ise bir boşvermişlik var. çirkinsem de çirkinim, banane diyorlar.
bu düşüncelerin üstüne tez yazılabilir, lakin kadınlardaki bu savunmanın altında, toplumdaki kadınların neredeyse tüm değerinin güzelliklerine endekslenmesi yatıyor olabilir.
kadınların verdiği bu tepkilerin aynısı, erkeklerin maddi durumunu konu eden başlıklarda yaşanmaktadır. bu başlıkların en beğenilen entryleri de "size ne erkeğin maaşından, ne kazanıyosam kendime sizi ilgilendirmez" tarzında yazılardan oluşuyor.
kendimizi bir değere veya özelliğimize endekslemek bu yüzden sakıncalıdır.bu değerleri kaybettiğinizde büyük bir yıkım yaşarız. kadınlar sözüm size, güzelliklerinizden ibaret değilsiniz. gülüp geçebilirsiniz.