Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. cem yılmaz

    mars’la olan sorununu merak edenlere istinaden:

    sorun sadece cem yılmaz’ı değil, ana akım dağıtım ağlarını kullanan tüm yapımcıları ilgilendiriyor.

    bilet fiyatları (mısır kampanyası, meşrubat kampanyası gibi promosyonlarla) sürekli yükseliyor. yapımcıların payıysa yıllardır aynı. yapım şirketleri bu duruma istinaden boykot kararı alınca, malum haberdeki kadın da:

    “biz yeni cem yılmazlar yetiştiririz, halkı filmsiz bırakmayız” demiş. bunun meali de şu:

    “biz bu işe emek veren insanlara hakkını teslim etmek yerine, yolunacak yeni kazlar buluruz.”

    özet: cem yılmaz şahane bir cevap vermiş.

  • 2. aşık olunacak erkek bulmanın zor olmasının nedeni

    aslında yok değil. defalarca yazıldı ama yine söyleyeyim siz kızlar sizin üstünüze titreyen, adam gibi seven erkekleri sevemiyorsunuz. kanka, arkadaş kategorisine atıyorsunuz. size çekici gelen tipler ise bugün sizinle yarın başkasıyla gönül eğlendiriyorlar. macera istiyorsunuz ama sonunda üzülen siz olunca tüm erkekleri suçluyorsunuz. kendi düşen ağlamaz sonuçta sizin tercihiniz. ikincisi alternatif çok bu yüzden ilişkiler yürümüyor. sevgilisi olan kızlar bile en az 3 4 erkekle flört ediyor. herkes telefona gömülmüş durumda, herkesin konuştuğu birileri var. sevgilisi olduğu halde üniversiteden, eski çalıştığı yerden yada internetten tanıştığı birileriyle sürekli sohbet halindeler. bu durum da o aidiyet duygusunu yok ediyor haliyle.

  • 3. black mirror bandersnatch

    babası odaya geldi. konuşup duruyor bende (evdeki ben) s.ktir git lan dedim. seçenek çıktı bağır dedim. çocuk "s.ktir git" dedi.

    10/10

  • 4. 26 kasım 2018 fiziksel şiddet rezaleti

    -tecavüz eden ceza avukatı. hangi mal böyle bir şey yapabilir?
    -tecavüze uğrayan psikolog. hangi psikolog tecavüz ve şiddete kayıtsız kalır?
    -yüzünü yıka ailen görmesin diye tartışılan adamın evine mi gidilir?
    -hadi gidildi ve olay yaşandı saçı koparılmış gözünün biri morarmış bir çok darp izi var ailesi hiç mi sormadı?
    -telefon markası neden verirsin?
    -kimse polisi aramamış? duyan da babasını aramış?
    -olay sonrası gizlice darp raporu aldığını ifade ediyor? darp raporu hastanelerde doktor muayenesi sonrası tutulur ve şahıslara verilmez polisle direk savcılığa gider soruşturma açılır.

    bana ilgi çekmeye çalışan bir çaylağın kurgusu gibi geldi. inşallah kurgudur da bir insan evladı böyle bir şeyi yaşamamış olsun..

    edit : kendisiyle konuştum olay'ın gerçek olduğunu söyledi ve adli raporun bir örneği kendisine verilmiş editleyerek bana gönderdi. öykü ve şikayet konusu editlenmiş. sadece muayene bulgularını görebildim raporda dizde ve kolda lezyon gözde ödem morarma olduğunu yazmış doktor. sonuç kısmı yok ve geçici rapor verilmiş.

    edit2 : şikayet ve öykü kısmı için ısrarla yazmama rağmen geri dönüş yapmadı sadece avukata ihtiyacı olduğunu söylüyor. normalde adli raporlar 3 tane çıkarılır. biri hastanede saklanır ikisi kapalı zarfta savcılığa&hakime vs gönderilir. ama doktor hastaya da rapor vermiş bu suçtur . özellikle sordum kendisine olayı doktora anlattığını ifade etti. sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirme mecburiyeti vardır kendi ifadesiyle bildirmemiş görünüyor bu da ikinci bir suç. ikinci gün doktora söylemiş olsa doktor asla hastayı bırakmaz üst mercilere bildirir. savcılık ve adli tıp devreye girer şahsın gerekirse cinsel organ muayenesi en kötü elbiseleri saç tırnak izi&örneği alınırdı...

    edit3 : öykü ve şikayet bölümünü göndermedi! bu haliyle rapor sıradan bir darp veya trafik kazası raporu da olabilir. bence normal bir darp olmuş tecavüzü de kendi ekleyip (bkz: kadının beyanı esastır) avukatla bu işi mahkemeye götürmek istiyor. yoksa başka bir açıklaması olamaz.

    ortada bir iddia ve havada kalan sorular var umarım hikayedir. yoksa durum vahim ortada tecavüz yok ve kadının beyanı esas alınırsa avukat yar**ğı yer.
    şayet suç varsa psikolog hanımdan şimdiden özürlerimi ve geçmiş olsun dileklerimi diler, o.ç. avukatın en ağır şekilde cezalandırılmasını temenni ederim..

  • 5. evde bozulan her şeyi kendi tamir eden erkek

    aslında çok da iyi etmeyen erkektir.

    bu işin bir optimumunu bulmak gerektir.

    yoksa akülü vidalamayı, darbeli matkabı geçtim, hiltiden, dekupaja, lokma takımından, yıldız alyen setine, bunları sığdırmak için boy boy alet çantasına kadar, her birini senede belki 1 kez, genellikle daha da az kullanacağı bir sürü gereksiz şey sahibi olur.

    evet çok optimum görünmez. verimsizdir vs.

    peki akıtan musluğu tamir etsin diye çağırılan denyoyla, kapı-pencere ve dolapları bir elden geçiriversin diye çağırılan hödükle, oradan oraya bir kablo çekip ucuna bir priz taksın diye çağırılan barzoyla hiç muhatap olmama lüksü?

    işte o herşeyin ötesindedir.

  • 6. cem yılmaz çıkardı haberin yok

    cem yılmaz merdiven altı yerlerde çıkarak, karikatür dergilerinde çizerek, tamamen yeteneğiyle bugüne geldi ve kendisini çıkarttı. başlık da, başkasının "yeni cem yılmazlar çıkarırız" demesi karşısında haklı olarak, öfkelenerek ettiği söz. bu kez olmaz, evet (bkz: cem yılmaz'ı yedirmeyiz)

  • 7. donutun türkiye'de tutmamasının sebebi

    danıt mı diyelim donat mı diyelim mahmut mu diyelim bilemiyoruz da ondan. nasıl okunduğunu bir bilsek polisler gibi kahveye bandırıp yutucaz ama işte kafa karışınca canımız da çekmiyor.
    en temizi kerane tatlısı. ismi belli cismi belli.

  • 8. sosyal medyayı ikiye bölen duvar / gölet fotoğrafı

    (bkz: ota boka bölünen efsane nesil)

  • 9. yabancı dil bilmeyip ateist olan türk

    (bkz: arapça bilmeyip müslüman olan türk)

  • 10. veda ederken 2018'e bir not bırakmak

    sene başında yapmam gerekenleri ve isteklerimi yazıp cüzdanıma koymuştum. canım sıkıldığında çıkarır çıkarır okurdum. okurken de hayaller paris gerçekler bilmem ne derdim. aslında hayatımın en kötü senesi olmaya aday bir seneydi 2018. bir dönem işsiz kaldım mesela. sevdiklerime birşey olmadı ama çok fazla insan kaybettik. sevdiğim insanların bu kadar üzüldüğünü görmemiştim bu yıla kadar. hatta bir ara tekrardan aşık oluyorum herhalde bile dedim. işin özü her anlamda çok öğretici bir sene oldu.

    sonradan sene başında aldığım notlardan biri dışında hepsinin tam da istediğim şekilde gerçekleştiğini fark ettim. işsiz kaldım ama senelerdir tamamlamak istediğim her şeyi tamamladığım bir sene oldu. tıpkı kağıda not aldığım gibi bir iş buldum mesela. hem çevremdekilerin değerini ve kıymetini anladım, hem de yalnız olmadığımı gördüm. güzel insanlar da tanıdım. her şeye rağmen hayatımdan memnun ve mutluyum. teşekkürler 2018. notta eksik kalanı 2019'dan istiyorum. *

  • 11. çocukken okunmuş unutulmaz kitaplar

    bir şeftali bin şeftali
    küçük karabalık
    samed behrengi

  • 12. samsun'da ilahiyat öğrencilerinin dağıttığı broşür

    "kim bir kavme, bir millete benzerse o da onlardandır."
    mesafelerin daraldığı, globalleşen bir dünyada kim kime benzemiyor ki?
    ayrıca bu benzeme olayı niye sadece yılbaşında ortaya çıkıyor anlamış değilim.
    onların ürettiği ürünleri, teknolojileri kullanırken onlara benzemiyor muyuz?

  • 13. alkol içenin cennete gidemeyeceği gerçeği

    heee...

    12 yaşında kızları koynuna alan sübyancı pezevenkler cennete gidecek...

    üzerinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan, milletin parasını hesap vermeksizin yamyam gibi yiyenler cennete gidecek...

    devlet bankalarından bedava kredi kullanıp domuz gibi semiren yandaş şerefsizler, cami falan yaptırıp cennete gidecek...

    milyonlarca müslüman açlık, sefalet içinde yaşarken, altın kaplama arabalarla gezen arap zenginleri cennete gidecek...

    eğitim için kendisine emanet eden çocukları taciz eden sakallı pezevenk cennete gidecek...

    anneler bebeklerine mama alacak, sobalarına odun alacak para bulamazken, 8 kere umreye giden godoş cennete gidecek...

    ben, kimseye zararım dokunmadan 2 kadeh rakı içtim diye cennete gidemiycem öyle mi ??

    bu kadar orospu çocuğu aynı anda gitse orayı da cehenneme çevirir lan zaten.

    kırmızı mumlu davetiye ile çağırsanız da gelmem lan ben sizin aranıza.

    cennetinize bir, size iki !!

    edit: poffff !!
    yahu bu dindarlar neden her şeyi yanlış anlıyor, neden, neden, neden ???

    kaç tanesi mesaj attı;
    "onların cennete gideceğini kim söyledi ki sana ?"
    bir de tripliler ki sorma, küfür eden bile var...

    evladım, bu bokları yiyen tipler günah işliyor di mi dine göre ?
    ama namaz kılıp oruç tutunca, hatta onu bile yapmayıp, 60 yaşına gelip kalpten tövbe edince, 8 kere hacca gidip allah'a yalakalık yapınca, cami - kuran kursu falan yaptırınca, geçmişte işledikleri bütün günahlarının affedileceğine ve cennete gideceklerine inanıyorlar değil mi ?
    itiraf et, sen de inanıyorsun buna bir dindar olarak...
    heh.
    ben de diyorum ki;
    bu deyyuslar, bu gavatlar, bu pezevenkler her günahı işleyecek, 60 yaşında tövbe edip cennete gidecek.
    ama ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, yaşar usta, iki kadeh rakı içtim ama tövbe etmedim diye cennete giremiycem öyle mi ?

    şaka mısınız oğlum siz ??

    aşırı dindar olmanın ilk kuralı düşük zekaya sahip olmak galiba...

  • 14. bir kadının boş biri olduğunu anlama yöntemi

    dışarıdan beş dakika gözlemlemeniz yeterli bir yöntemdir. dış görünüşüyle çok fazla uğraşan kadınlar genelde boş oluyor. çünkü bunu dert ediniyor ve kendini kişisel olarak geliştirmeye vakit ayırmıyor. tek derdi estetik, takma saç-kirpik-tırnak, makyaj malzemeleri ve indirimler oluyor.

    edit: biri de çıkıp “bu fondötenin ardında etten fazlası var. bu fondötenin altında bir fikir var; ve fikirlere kurşun işlemez!” demedi*
    edit: amacım kimseyi yargılamak değil, haddim de değil zaten ama bu nedir yahu?

    1
    2
    3
    4
    5

    ilk mesajda cevap vermesem mi diye bir düşündüm ama kendini ifade etmek için o kadar uğraşmış belki derdimi anlatabilirim diye cevap yazdım.yanılmışım.

    edit: belki trolldür. umarım öyledir :(

  • 15. android'in en büyük sorunu

    android'in en büyük sorunu apple fanboylarıdır...

  • 16. rakının yurt dışında tutmamasının sebebi

    çünkü rakının boktan bir içki olması. sırf edebiyat yapmak için içenler biliyorum.

    (bkz: rakı edebiyatı)

    ek: rakının bu kadar boktan olmasının sebebi bana gelen mesajlarda da görünüyor. (yazdığım yazıya gayet uygun mesaj atanları tenzih ederim) sırf rakıya boktan dedim diye adam küfür ediyor mesela. sizin o içtiğiniz rakıyı ben çok içtim arkadaşlar. hem de rakı edebiyatı yapanlarla. en az masanın hakkı muhabbeti yapanlar falan. hepsi birer birer masadan ayrılırken ben masada dimdik duruyordum. o yüzden bu rakı edebiyatı yapan insanlarla fazla içmeyin götü başı dağıtıyorlar sonra. gel öpüjem minvalinde. rakı harbiden boktan bir içki. bunun sebebi de anason aroması yüzünden. içinde anason olmayan boğma rakılar da zaten votka bir nevi. yani demek oluyor ki rakı aşırı boktan bir içki. bakın altını çiziyorum boktan

  • 17. hatay denince akla gelenler

    künefe
    antakya usulü soslu dürüm
    oruk( içli köfte)
    biberli ekmek
    zeytin salatası
    tatlı patates
    kara hurma
    sini kebabı
    asi nehri
    harbiye şelalesi
    pazarları kilise çanı işitmek
    sevgi, saygı, hoşgörü, iyilik, güzellik..vs.

  • 18. yazarların ekşi sözlük'te yazma amacı

    kaliteli bir etkileşim içinde olmanın verdiği zevktir.

    ciddiyim. burada yazılan şeylere insanlar olumlu veya olumsuz tepki veriyor. alelade bir sosyal medya ortamından çok daha iyi derecede bir etkileşim var. tweet atınca birinin cevap vermesi veya instagram storilerinizdeki anketlere oy verilmesinden öte bir şey bu.

    benim storilerime mesela 80-90 kişi bakıyor, on kişi oy veriyor veya ayda yılda bir kişi mesaj atıp bir yorumda bulunuyor. ama burası öyle değil. burada "yanlış düşünüyorsun" demek için bir dünya açıklama yapan insanlardan tutun, yanlışınızı gördüğünde doğrusunu yazana, beğendiği bir şeyi üstüne basa basa belirtenden insanların öğrenmesi için paragraflar dolusu yazı yazana kadar bir sürü insan var.
    kimsenin birbirini tınlamadığı sosyal medya gibi değil de hala bir dayanışmanın var olduğu bir ortamdır ekşi sözlük. birliktelik, dayanışma, hoşsohbet...

    havuz partisinden fotoğraf paylaşırsanız instagram'da 100 like gelir. burada 100 favori almak insanların beğendiği bir şey söylemekle oluyor.

    ve bu bana zevk veriyor. işte bütün mesele budur.

  • 19. türkiye'de solun halka ulaşamamasının nedeni

    sol halka inen bir kavram değil halktan çıkan, halkın sergilediği bir duruştur.

    fabrikadaki işçi, dairedeki memur kraldan çok kralcıysa, neye göre kime göre sol arkadaşlar?

    tanım: geçersiz bir önerme.

    edit. işbu entry başlık "türkiye'de solun halka inememesinin nedeni" iken girildiydi.

  • 20. evli çiftlerin asla yapmaması gerekenler

    bayanlar için yazayım; eşinizin güzel bir hobisi varsa ona engel olmayın. hobisi olan adam başka işle meşgul olmaz. adam amatör olta balıkçısıysa onu kısıtlamayın. gitsin deşarj olsun. adam ahşap boyama, sim sırma ile uğraşıyorsa ellemeyin uğraşsın. adam haftada bir abone oldukları halı sahada arkadaşlarıyla maça gidiyorsa ellemeyin karışmayın gitsin. örnekler çoğaltılabilir. sözlükteki kızlar bu entry i evlendiklerinde hatırlasınlar. ;)

  • 21. cem yılmaz olmazsa başka cem yılmaz'lar çıkar

    komik olan şey; bu cümlenin aslında cengiz semercioğlu'na ait olması, cinemaximumcu ablanın ise bu cümleyi onaylamasıdır.

    ama tabii cem yılmaz şu anda twitter'da cinemaximumcu ablaya sağlı-sollu giydiriyor. oysa ki işin arkasında kendi cümlesini manşet yapan fitneci cengo var.

  • 22. fiyatı pahalı gelince mağazada uydurulan yalanlar

    ben hep "cok pahaliymis" dedim ve ciktim.
    birsey pahaliysa, pahalidir. almazsin.

  • 23. şener şen'in sessizliğini bozması

    kendini bir şey sanan yazarları göstermiş konuşma. he amk şener şen de bütün gün sizin gibi sözlükte takılıyordu. buradaki yorumları okudu konuşmaya karar verdi.

  • 24. söylenmesi hoş matematik terimleri

    (bkz: l'hospital)

  • 25. maltepe'de çıplak gezen adam

    adam direkt karakola gitmis. dalga gecilecek bir durum yok ortada bence. kimse buz gibi havada ciplak sekilde sokakta yurumek istemez. belli ki zor bir durumda.

    duyar kasmak degil amacim da bastan espri yapacaklara hazir cevap metni olsun diye yazdim.

  • 26. ekşi itiraf

    uyuyamadım.
    nolur anneme bi şey olmasın.

    kocaman kadın oldum.
    uzun zamandır erkek egemen işyerinde savaşarak çalışıyorum. ve dişliyim, kolay kolay ezilmiyorum.
    evlendim. yuvam ayrı. hayatım ve yolum ayrı. yaslanacak bir dağım var.
    ablam var. kedi köpek gibi birbirimizi yesek de biliyorum, var. koş desem, yetiş desem gelir. var.

    ama bugün anneme bi şey olsa ne kadar kimsesiz, savunmasız, yalnız ve korkmuş hissedeceğim yüzüme vurdu. sanki ona bi şey olursa hayatımdaki tüm savunma sistemim çökecek, duvarlarım yıkılacak ve ben kocaman bir savaşın ortasında çırılçıplak kalacağım.

    babam öldüğünden beri "anneme bi şey olursa nasıl yıkılmadan devam ederim bu yola" sorusunu bulmaya, "en az hasar alarak nasıl yaşarım acaba" sorusunu yanıtlamaya çalışıyorum ama bulamıyorum.

    anne, sen benim kimsemsin. gidersen dünyadaki tüm kötülükler beni bulmuş gibi hissedeceğim ve ne olur gitme. kendine ve ciğerlerine ve kalbine ve beynine iyi bak. ne olur kendine iyi bak. ve benimle geçirebileceğinin en uzunundan vakit geçir. ne olur benden önce gitme bi yere.

  • 27. fakirlerin genelde android kullanması

    android'in belli bir marka / modele özgü olmadığını, 1000 liraya da 6000 liraya da androidli telefon olduğunu bilmeyen beyinsiz yorumu..

  • 28. in flames'in en iyi şarkısı

    only for the weak'ten sonra en güzelleri diyelim başlığa da ayıp olmasın.

  • 29. bornova'nın orta yerinde dağıtılan broşür

    orta doğu'da birbirini katledenlerin neyini kutlamıyoruz peki?

  • 30. laik kesimin geri kalmışlığının sebebi

    muhafazakar kesimin süper siyaset yaptığı, gelişmiş olduğu gibi iddialar saçmalıktan ibaret. son 20 yılda türkiye'de olan şey; ancak bir araya geldiklerinde çoğunluk olan köylü ve yarı köylü islamcılarla etnikçilerin birleşerek bütün rasyonel düzlemlerde objektif anlamda davasında sonuna kadar haklı olan aydınlanmacı laik kesime baş kaldırmalarıdır. sonuç nedir peki? kolin, limak, cengiz, kalyon ve mapa ile istanbul ormanlarının orta yerine devasa havalimanı açarak inşaat ya rasulallah! okullarda bir takım mürteci meczupları kanaat önderiymiş gibi çocuklara yutturmaya çabalamalar falan.

    bu mu lan başarı?

    olan biten islamcıların ve onların avam uzantılarının "kadına ve erkeğe mirastan eşit pay verilecek" şeklinde racon kesen kemalizmin çağdaş hukukunu benimseyememesidir. ben kendim anadolu çocuğuyum benim yedi sülalem kurana aykırı olan bu kanunu100 senedir hala daha hazmedemedi. bu ilkellik mi muhafazakarların başarısıdır?

    yani bu ülkede bir 21. yüzyılın normal insanları bir de hala bin küsür yıl geride kalmış insanlar yaşamaktadır. kemalizm bu geri kalmışlığı yok etmek için 90 yıl boyunca var gücü ile mücadele etmiş ve irticaya savaş açmıştır. işte irticaya, kötülüğe, ahlaksızlığa, ahmaklığa ve sapkınlığa karşı açılan o kutsal savaş sizin "laik kesim muhafazakarları anlayamadı yeaaaa" sandığınız şeydir (muhtemelen biraz geri zekalı olduğunuz için, yoksa sizler de biz normal insanlar gibi bir ulusun gelişiminde dogmalardan sıyrılıp da aydınlanma mücadelesine girmenin ne derece elzem olduğunu kavrardınız).

    türkiye'de sağdaki alternatifleri yok ederek bütün sağı birleştirip de siyasetin sağ tarafındaki seçim kürsüsüne merkebi koysan afedersin, en az %50 oy alır; bu mu lan başarılı siyaset? menderes 50 sene önce bunlardan daha fazla oy alıyordu. menderes de mi başarılı siyasetçiydi?

    binlerce yıl boyunca monarklar, beyler, hanlar ve sultanlar tarafından köle ve kul olarak kullanıldığı halde baş kaldırıp da onuruna sahip çıkmayı bir kez olsun akıl edemeyen avam halka atfettiğiniz kutsiyete koyayım afedersiniz. bu memleketin edebiyatçılarının, sanatçılarının, bilim insanlarının ve en kıymetli düşünürlerinin tamamı o "laik kesim" dediğin yerdenken bunlar geri kalmış oluyor da köyden göçtğkten sonra mahallesine okuldan ve hastaneden önce cami isteyen sülolarla memoların birleşmesi mi ileri gitmişlik oluyor? mesela islamcıların sosyal bilimcileri kimlermiş bir saysan da görsek bunların nasıl ileri gitmiş ve muzaffer olduklarını. ben sana söyleyeyim bu milli görüş denen teranenin piyasada saygı gören ve ayakları yere basan bir tane bile düşünürü yazarı çizeri sanatçısı aydını yok. tümüne mezcup muamelesi yapılıyor bugün her yerde.

  • 31. musluk suyu içilebilen şehirler

    asbestli su boruları

    "sağlık bakanlığı verilerine göre, akciğer kanserine yol açan asbest içeren malzemelerin kullanıldığı su boruları 58 ildeki bin 240 köye ulaşıyor. asbestli su borularının hangi illerde kullanıldığı ise bilinmiyor."

    * * *

    haberde ülke genelinde 1975-1995 arasında ülke genelinde döşenen boruların asbest içerdiği belirtiliyor. 2000'den itibaren asbestli boru kullanılmadığı, ancak boru hatlarının hangi oranda yenilendiğinin ve hangi ilde kaç km.'lik şebeke hattında hala asbestli boru kullanıldığını kimse bilmiyor.

    çevre ve şehircilik bakanı'nın yakın zamanda yaptığı açıklamaya göre ülke genelindeki şebeke hattının yüzde 25'i asbestli.

    * * *

    ankara'daki asbestli borular.

    adana'daki durum.

    samsun.

    dileyen diğer illerdeki durumu araştırabilir.

  • 32. kadıköy'de doğan çocuk yerli ve milli değildir

    yerli ve milli olmadığımı öğreten sav.

    bildiğin kadıköy’ün göbeğinde, yeldeğirmeni’nde bir evde doğmuşum övünmek gibi olmasın.

    doğduğum ev halâ durur.

  • 33. erasmus'a gitmiş bir kızla evlenmek

  • 34. aslı ırmak acar

    maasla calisan bir isci olmasina ragmen (kurumsal virt cirt temsilcisi olunca isciligin ortadan kalkmiyor) "ben dovizle kira oduyorum" , "ben karimin yuzde bilmem kacini sektore veriyorum" , sanki uzaya adam gonderecek gibi "ben de seyirciyi filmsiz birakmayacagim" vs. diye konusan kisi.

    sekerim mars'in sahibi sen degilsin. hicbir seyi de sen dagitmiyorsun. kendini fazla ozdeslestirme patronlarinla, cem yilmaz bastiriyor yarin seni kapinin onune koyabilirler. sonra "aaa ama ben efendim savundum vs. vs." demek zorunda kalabilirsin.*

  • 35. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    daha çok anlat” dedim.
    “hoşuna gidiyor mu?”
    “çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
    “bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
    “gider gibi yaparız."
    (şeker portakalı).

  • 36. 2018 yılında yaşanan en güzel olay

    uzun süre antrenman yapamadan, ağrı kesici içerek sakat sakat yarıştığım 6 yarışın 5'inde derece yapıp kürsüye çıkmak, birisinde parkur rekoru kırarak şampiyon olmak. * :)

  • 37. 1 ocak 2019 plastik poşetlerin paralı olması

    almayın aldırmayın diyen üstün zekalıları ortaya çıkaran değişiklik.

    amaç zaten almaman, almadın diye kim niye geri adım atsın?

  • 38. rüzgar çetin'in bu kez de adam yaralaması

    sinan çetin'in oğlu rüzgar çetin adam yaralamış olmasına rağmen sabah hapse girip akşam çıkmış.
    öldürseydi belki 1 ay daha yatardı.olan ölene olurdu yine, adam ucuz kurtulmuş.rüzgar'a her şey serbest hukuk devletimizde.
    burda

  • 39. türkiye'ye gelmiş en efendi yabancı futbolcu

    linnes

  • 40. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    soru-cevap kontenjanindan zamaninda sözlukten ucma sebebi olabilecek hede.

    simdilerde kim kime.. sedat zaten san francisco’ya gitti.

  • 41. makyaj yapmayan kadın

    hem makeup shamer hem de kadin dusmani orospu cocuklari yine dolusmus. iclerinde kadin dusmani kadinlar da var maalesef. hem cahilsiniz hem egoist, gercekten bu kadar suursuz ve luzumsuz tipler olmaniza anlam veremiyorum. ne makyaj yapan kadinlar kendini baskalarina begendirmeye calisan ve sahtekar kisiler, ne de makyaj yapmayanlar kendisine saygi duymayan insanlar.

    ayrica sizin ölcütünün yüze surulen iki pigmentten ibaret oldugu ”kendine saygi” anlayisinizi da sikeyim. dus almaya, dis fircalamaya usenen adam burada milletin kendine saygisi hakkinda ahkam kesiyor sirf anonim oldugu icin.

    birakin insanlar cani ne istiyorsa onu yapsin, bir rahat verin pezevenkler. bir de, her gun en alakasiz sektorlerde bile -bilisim mesela?- isvereni tarafindan sirf ”musteriyle muhattap oluyorsunuz, bizi temsil ediyorsunuz” gibi gerekcelerle giydigi ayakkabinin topuk yuksekligine kadar mudahale edilen kadin calisanlar bu kosullardan dert yaniyorken, isi sebebiyle makyaj yapmak zorunda kaldigini belirten kadinlari boklayan orospu cocugu sana diyorum, dogumda temas etmis oldugun ananin vajinasi disinda hicbir kadina daha fazla yaklasamayacagini bildigin icin burada redpillcilik oynuyorsun ama böyle gidersen bir gelisme gösteremezsin zaten.

    neyse umarim acilar icinde ölürsünüz de kadinlar ve makyaj tercihleri rahat bir nefes alir.

    imza: pek fazla makyaj yapmayan biri. fondöten sakallarimin üzerinde kotu duruyo :s

  • 42. mesajınız var yeşili

    düşünülen:

    aha biri mesaj atmış, bakalım kiminle tanışacağız?

    aslında olan:

    (#fjsjdırjfjfkdk) numaralı entryniz, o başlıktan bu başlığına taşınmıştır.

  • 43. küfür etkisi yaratan ama küfür olmayan cümleler

    "şimdi bunu sana anlatırdım fakat, anlamadığın takdirde yorduğum nefesimin telafisi olmayacak."

  • 44. burak yılmaz'ın beşiktaş'a transferi

    ilk yarı 7 maç oynamasına rağmen en çok ofsayta yakalanan futbolcu olmayı başarmış çamaşır makinası.

  • 45. cinemaximum

    1 film başlar 15 dakika ışıkları bile kapatmazlar

    2 30 dakika reklam

    3 her salonun sıcaklığı birbirinden farklı. ya çok soğuk ya çok sıcak.

    4 her sinemanın ses sistemi farklı. bazılarında evde izler gibi boktan izlersiniz

    5 kirli salonlar , bir önceki seansın mısır örtüsünün üstüne oturarak izlersin

    6 tuvaletler rezalet. mesela nişantaşında kağıt havlu vardır bakırköyde bulamazsın

    sayın ceo buraya arada uğrama şansınız oluyorsa hakikatten şu sorunları artık çözün madem piyasanın yüzde %34sahipsiniz işinizin hakkını verin.

  • 46. ekşi kızlarının güzellik ortalamaları

    iki taraf arasındaki farka bakalım;

    (bkz: sözlük erkeklerinin yakışıklılık dereceleri) başlığındaki en beğenilen entry şu:
    (bkz: #50653093)
    ikinci, üçüncü en beğenilen entryler de bu tarz gülmelik, kendilerini tiye alan yazılar.

    bu başlıkta ise en beğenilen entry bu:
    (bkz: #84889431)
    ikinci entry gülmelik, üçüncü en beğenilen ise yine bu başlığı açanı aşağılayan bir yazı.

    sözlükteki kadınların genel düşüncesi "siz bizim güzelliğimizi nasıl sorgularsınız, size ne bizim güzelliğimizden", erkeklerde ise bir boşvermişlik var. çirkinsem de çirkinim, banane diyorlar.

    bu düşüncelerin üstüne tez yazılabilir, lakin kadınlardaki bu savunmanın altında, toplumdaki kadınların neredeyse tüm değerinin güzelliklerine endekslenmesi yatıyor olabilir.

    kadınların verdiği bu tepkilerin aynısı, erkeklerin maddi durumunu konu eden başlıklarda yaşanmaktadır. bu başlıkların en beğenilen entryleri de "size ne erkeğin maaşından, ne kazanıyosam kendime sizi ilgilendirmez" tarzında yazılardan oluşuyor.

    kendimizi bir değere veya özelliğimize endekslemek bu yüzden sakıncalıdır.bu değerleri kaybettiğinizde büyük bir yıkım yaşarız. kadınlar sözüm size, güzelliklerinizden ibaret değilsiniz. gülüp geçebilirsiniz.

  • 47. türkiye'de dinsizliğin artma sebepleri

    sular eğimli yüzeylerden aşağı doğru akar, gözeneklerden damlar.
    her şey doğal akışında ileliyor. her şey nasıl olması gerekiyorsa öyle oluyor.
    dinsizliğe yönelim sadece türkiye'de değil bütün dünyada artan bir süreç.

    insanlık var olduğundan beri sürekli gelişiyor ve değişiyor.
    2000 yılından sonraki yıllar 20. yüzyıl ve öncesi dönemlerden çok çok farklı. bizim 20. yüzyılın son çeyreğinde televizyonda, sinemada gördüğümüz bilim kurgu sahnelerinin çoğu gerçek oldu ve hayatımızın her noktasında sıradanlaşmış bir şekilde yaşıyoruz. bu gelişimlerin belki de en önemlisi internet ve internetin sağladığı "her zaman" ve "her yerde" sınırsız bilgiye "anlık" erişim. bilgiden kasıt sadece ansiklopedik kuru bilgi değil. diğer insanların bakış açıları, düşünceleri.

    eskiden farklı görüşlere ulaşmak zordu. cesur ve imkanı olan biri dişiyle tırnağıyla uğraşacak, gazateci veya yazar olacak ve ancak bundan sonra bilgi ve düşüncelerini diğer insanlara ulaştırabilecekti, gazete, dergi veya kitap yoluyla. bir de anca tanıaşabildiğinz kadar insan kadar farklı düşüncelere ulaşabilrdiniz. bundan 30-40 yıl önce düşüncelerinizi, fikirleinizi kaç insana ve ne kadar özgürce ulaştırabilirdiniz ki?

    şimdi öyle mi?

    dinler sınırlı ve kapalı ilteişim imkanları ölçüsünde bu zamana kadar ayakta kalabildiler. ama artık bunu daha fazla bu şekilde devam ettirecek durumda değiller.
    hristiyanlık gelişmiş ülkelrin hepsinde çoktandır can çekişiyor. kiliseler boş, cemaatlerini kaybettiler. turistlerin gezdiği müzelere dönüşmüş durumdalar.

    islamiyetin ve müslümanların durumu hepinizin malumu. islamiyet son derece başarısız olmuş durumda. milyon tane farklı mezhebe görüşe anlayışa bölünmüşler, her msülüman diğeriyle kavgalı. herkes gerçek islam bu değil diyor ama gerçek islamın ne olduğunu bilen ve gösterebilen biri yok. huzur ve barışı sağlamaktan uzak olduğu kadar modernlik ve refahı yaratacak iklimi de hiç bir zaman sağlayamıyor. islamın egemen olduğu bütün ülkeler istisnasız, sanat, spor, bilim, teknoloji, edebiyat, üretim ve gelişmiş bir topluma ait ne kadar kıstas varsa hepsinde geri kalıyor. müslüman ülkelerin ne kendilerine bir faydaları var ne de insanlığa. ilkellik, vahşet, savaş, cehalet...
    her ne kadar "bunlar batının oyunu, vs" diye mastürbasyon yapıp kendilerini kandırsalar da gerçek bu. ortada batı, amerika, israil olmadığı zamanlarda da birbirilerini aynen böyle vahşice boğazlıyorlardı. aliler, muaviyeler, bilmem kimler birbirini din adına keserken ortada ingiltere mi vardı?

    dinler tamamen ortadan kalkmayacaklar tabiki.
    zamanla ve artan bir hızda etkileri kalmayacak bir noktaya inecekler.
    işin doğal akışı bu yönde. aynen suların eğik düzlemlerden akıp gözeneklerden damlaması gibi.

  • 48. cmylmz diamond elit platinum plus bilet fiyatları

    adamın ingiltere gösterisi fiyatlarını mevcut kurdan liraya çevirerek sanki türkiye gösterisi fiyatlarıymış gibi yansıtan provakatörleri açığa çıkaran başlık.

  • 49. chp'nin ilahi temalı yerel seçim reklamı

    amatör bir kimse tarafından hazırlanıp servis edilmiş, gerçeklik ve resmiyet taşımayan reklamdır. internette gördüğünüz her şeyin %100 doğru olduğuna dair bu naif inancınız nereden geliyor kuzum sizin?

    kemal kılıçdaroğlu'nun zamanında yaptığı bir konuşmanın altına zahid bizi tan eyleme müziği yerleştirilmiş. görüntüler de chp'nin 2017 genel seçimleri reklam filmleri ve 15 temmuz sonrasında gerçekleştirilen yenikapı mitinginden alınma.

    niyet okumak gibi olmasın da besbelli söz konusu videonun yapılıp hazırlanma sebebi de aslında videoyu izleyip doğruluğunu gerçekliğini sorgulamadan "yav bu cehapenin de her seçimden önce müslümanlığı tutuyor eki eki eki" diye dalga geçecek veya "biz sizi ak partililere yanaşın onlara hitap edin diye mi destekledik bunca yıldır :@" şeklinde sinirlenecek kitlelere malzeme vermek olsa gerek.

  • 50. turizm bakanı'nın koyu kendi için imara açması

    sözünün eri turizm bakanı işidir.

    daha önce soru da sorulmuş zat-ı alilerine:
    bakan, “konumunuz şirketinizde yapacaklarınızı etkiliyor mu?” sorusuna ise şu sözlerle yanıt verdi: “olaya şöyle bakıyorum. turizmi bir yere getirmeyi başarırsam, şirketlerim de değerleniyor.”

    sit alanı ve koruma altında kissebükü koyu. google görsellerden bir aratıp bakın, emsalleri gibi doğa harikası, merkeze yakın fakat insan eli değmemiş yemyeşil bir alan.

    karayılan karayılan olmazdan önce antep köylüklerinde ırgattır. bakan beyimiz ise bakan olmazdan önce ets tur patronu, turizm bakanı olduktan sonra da ets tur patronudur.

    memleket bir şirket- bir şirket memleket anlayışından hareketle, 2014 yılında koya 5 kuyruk yıldızlı otel yapması ahali kazan kaldırınca engellenen ets tur patronu mehmet ersoy, turizm bakanı mehmet ersoy olunca projeyi onaylatmış hatta imar alanını büyültüp izni kapmış. hadise bu kadar yani.

    bu arada bizim buralarda gökten düşen 3 elmanın 2'sini devlet vergi diyerekten alıkoyuyordu.

    yeni yaşam