teryxx16
profili

  • kadınların ısrarla sol şeridi kullanmaları

    dün yoğun trafikte sağda dev tırlar ve tankerler vardı ve biliyorsunuz ki bu araçlar ışıklarda durduğunda kolay kalkamıyor. 93 model şahinle sol şeritte durdum. ışıklar yandı daha 2 saniye geçmeden arkama bmw dayandı, nasıl selektör yapıyor pislik. sağ şeritte tanker hızlandı. ben de pisliğine uzun süre sağ şeride geçmedim... öyle göt gibi kaldı. gerizekalının 2 dakika beklemesi zoruna gitti!

    not: bmw kullananların çoğu hanzo, nefret ediyorum.

  • şaka maka kıyafet fiyatlarının çıldırmış olması

    yüksek olmasını geçtim kalite de inanılmaz derecede düşük. mavi gibi markaların ürünleri bile bir yıkamada salıyor. ülkemizde artık her şeyin kalitelisi, iyisi ihraç edilirken nerede kötü mal varsa türk halkına sunuluyor. içler acısı!

  • türklerin kendi ülkesinde tatil yapamaması

    ne yazık ki bu sene daha da fazla şahit olduğum durum. ülkenin en güzel tatil yerlerinde hep yabancı turistler ve gurbetçiler tatil yapıyor. bu ülkenin doktor, öğretmeni bile 5 yıldızlı denize sıfır bir otelde tatil yapamıyor. ne içler acısı durum? bakıyorum ingiliz, fransız, alman adamlar yiyor içiyor, en güzel yerde denize giriyor, haftalarca tatilini yapıyor ve bunu yapan adamlar zengin felan da değil, kendi ülkesinde asgari ücretli çalışan işçi bile krallar gibi tatil yapıyor. fethiye'ye gidiyorsunuz her şey paund üzerinden. zaten oralardan yazlık almak bir hayal hepsi ingilizlerin elinde, sterlin cinsinden fiyatları ve orta gelirli bir türkün alma ihtimali kocaman bir sıfır.

    neyse siz balkonlarınızda çekirdek çitleyerek tatilinizi geçiren durun, oylarınızla yine 20 yılda sizleri bu duruma düşürmüş akp iktidarına desteklerinizi esirgemezsiniz. ne de olsa neymiş iktidarı değiştiğinde müslüman halk zulm görürmüş.

    edit: yanlış tespit diyen bir kişi aşağıda hiç olmadığı kadar yerli turist dolup taştığını belirtmiş. ben size ülkenin en güzel yerlerinden biri olan fethiye ölüdeniz'i örnek göstererek bu durumu belirttim. 5 yıldız her şey dahil bir otelin zaten 1 haftası 2 kişi için 50-60 binden başlıyor. allah aşkına bu ülkede 1 haftaya 60 bin verecek kaç kişi var? yani adamın "yanlış tespit" diye zırvalarken en başta bu sorunun cevabını arasın. bahsettiği sadece oda kahvaltılı pansiyon bir otel olsa bile yeme içme dünyanın parası. 1 şişe su 18 tl'den başlıyor. 3 kişilik bir aile yemeğe gitsin 400-500tl'den aşağı fatura gelmiyor. ben gördüklerimi sayısal verilerle de ispatlıyorum, senin ispatım ne?

    edit 2: bu durumu savunanları görüyorum. ya hu siz harbi bunları hakkediyorsunuz! adam arkadaşlarım gidiyor demiş. lan bırak arkadaşını, sen gidebiliyor musun onu söyle? adam arkadaşım tatile gidiyor işte diyor ya şaka gibi!

  • savcı erkek karizması

    bu ülkede savcıların, hakimlerin nasıl göreve alındıklarını bilmeyen ya da bilip de aynı yolda olan kadınlara cezbedici gelebilir ama benim duyduğum anda eleyeceğim grup!

  • kamu işçisinin 10 bin tl alması

    kamu dairelerinde çalışan ilkokul mezunu kadrolu hizmetliler (temizlik işçisi) 10 bin tl'ye varan maaşları ile artık kamu dairelerinde çalışan lisans, y. lisans, doktora mezunu memurlardan daha fazla alıyorlar. bekar, lisans mezunu yeni göreve başlamış bir memur 6300tl alırken torpille işe alınan (torpille girdiklerini de hiç utanmadan sıkılmadan kendi ağızlarıyla söylüyorlar) ve kamuda kadrolu işçi olarak çalışan, ilkokul mezunu, tek işi temizlik olan kişi 10 bin tl alıyor. bir araştırma görevlisiyle aynı maaş. sizce bu adil mi? adamlara zaten kimse iş yaptırmıyor, hepsi sabahtan akşama kadar oturup dizi izleyen, ramazanda "ben orucum bana dokunmayın" diyerek gün boyu odasında uyuyan tipler. bu nasıl haksızlıktır? emekli olunduğunda bile memur bu temizlik işçilerinden daha az aylık alıyor kaydet

    edit: "sen de temizlikçi ol tutan mı var" diyen ler var cidden ya... temizlik personeli olmak için ne gibi niteliklere sahip olalım doktora tezi mi yazalım? ee madem onlar memurdan daha nitelikli, gitsin memurun işini yapsın. mesela gitsin lisede integral limit anlatsın ya da yönetim kurulu kararlarını yazıp üst yazıyla ilgili makamlara göndersin. çoğu memur 10 bin alacaksa iki masa silip çöp toplamaya razı!

    hayır şunu anlamıyorum memur olmak için senelerce çalışan millet kpss'den 90 üstü almasına rağmen atanamıyor. adamlar ilkokul mezunu tepeden inme birden kamu işçisi oluyor. hepsi de torpille işe alınmış. daha da burda "tutan mı var, sen de ol" diye arsızca konuşulabiliyor. cidden bu ülke adam olmaz! çocuklarınızı boşuna üniversiteye göndermeyin! bu ülkede nitelikli insan kalmayacak göreceksiniz. herkes bu ülkeyi terk ediyor. sanırım amaç da bu!

  • güneşin yüzeyindeki esrarengiz cisim

    güneş lekesi :b

  • migros kasım 2015 ürün kataloğu

    bosch çamaşır makinasının 204tl olduğu zamanlar. akp döneminde türkiye öyle bir şaha kalkmış ki şimdi 204 tl ye 1,5 kilo et zor alıyoruz.
    2015'te asgari ücret 1200 tl
    2021'de asgari ücret 2825 tl
    %135 artış

    2015'te en düşük bosch marka çamaşır makinesi 204 tl (tamam arkadaşlar 6 taksitmiş sizi mi kırca 204*6=1224tl olsun ve ben şuraya 2015 yılı için başka sayfadan ulaştığım fiyatları da ekleyim görsel
    burada 1400 tl ve bu fiyattan artış %154) ama ben sizin için yine de şu anki en düşük bosch marka çamaşır makinesinin fiyatını vericem ve peşin fiyatına 6 taksit olduğunu varsayıcam ki çok sevdiğiniz iktidarı haklı görmeye çalışın
    2021'de en düşük bosch marka çamaşır makinesi 3600 tl
    1224 tl için %194 artış. 1400 tl için %157.

    beni mesaj yağmuruna tutmuşsunuz, maaşın da arttı diye. ben basit bir kıyaslama yaptım. alım gücü nasıl azalmış siz oturup düşünün. biri de demiş "biz de muhalifiz ama mantıksız eleştiri yapmıyoruz". burda mantıksız ne demişim biri bana açıklasın ben de utanıp özürdileyim.

    bu kadar yoğun mesaj üzerine kendimi haksız çıkarmak için elimden geleni yaparak biraz araştırdım. mesela bu güvenilir iktidara da yakın haber kaynağında habertürk bilgisayar fiytındaki 2019-2020 senelerindeki artış oranı %62,8 verilmiş. ben en düşük artış oranı olan tableti %21,5 i baz alıcam. 2019 da asgari ücret 2020 tl 2020 yılında 2324 olmuş yani artış oranı %15,04

    şu da vestel in yıllık beyaz eşya grafiği sadece 1 yıl içinde ne kadar artmış görüngörsel
    ha şimdi bunu 2015'ten 2021'e kadar olan kısmını düşünün. ama bana gelen mesajlardan şunu anladım ki bizim milletimiz halinden çok memnun, hiç kimse böyle bir fiyat artışıyla karşılaşmamış.

  • 128 milyar dolar afişleri ağır hakaret içeriyor

    bence en büyük hakaret; doların 8,10 tl olmasına ve milletin fakirleşmesine duyarsız kalan iktidarın 128 milyar dolar nerede sorusunu soranlara vatan haini muamelesi yapması. çünkü bu soruyu soran paranın esas sahibi; "türk milleti". babanın parası nerede diye sormuyoruz, bizim paramız nerede diye soruyoruz.

    hem kazandığım paranın yarısını vergi olarak vereceğim hem de bu para nereye harcandı, nereye gitti diye sorduğumda vatan haini ilan edileceğim. ne iyiymiş ya...

  • evcil hayvanı terk etmek

    ailemin yaşadığı ev şehir merkezinden biraz uzak bir villa. "biz bırakalım bunlar varlıklı gözüküyo nasıl olsa bakarlar" diye mi artık bilmiyorum, o kadar sık kedi-köpek bırakan var ki inanamazsınız. hayvanlar hazır mamaya alışmış başka bir şey yemeyi bilmiyor. cins köpekler daha yavruyken atıp gidiyorlar. bizimkiler kaç kez kavga etti, kaç kez plakalarını alıp şikayet ettik. bu nasıl bir vicdansızlıktır ben anlamadım ya... bizim vicdanımız el vermiyor elimizden geldiğince besleyelim diyoruz ama hangi birine yetişelim. sanki çanta alır gibi alıyo, sıkılınca da çöp gibi atıyor. 2 sene önce tüyleri uzun küçük cins bir köpek atmışlar, zavallının tüylerine dikenler dolanmış. veterinere götürdük 2 saat uğraştı o dikenleri almak için. aşağlıklar ya... o kadar çok ki... özellikle de çoğunun altında lüks araba var, domuz gibi kendi boğazını besliyorsun bilerek isteyerek sahiplendiğin küçücük hayvana bakmak mı bu kadar zor gelir? alma o zaman... karakter yoksunu bencil pislikler...

  • türk halkının açlığa mahkum edilmesi

    "türk halkı açlığa mahkum edilmiştir."
    bu sözde en ufak abartı yoktur.
    elektrik, su, doğalgaza gelen aşırı zamları geçtim en temel gıda ürünlerine minimum %25-30 zam yapılmıştır. her zaman aldığım sütaş süzme peynir 20 tl'den 25'tl'ye çıkmış. apartman aidatı bile 70tl'den 105 tl'ye çıktı ve burası "gelir düzeyi düşük insanlara şehirde iyi yaşama fırsatı" diye yutturulan toki.

    her şeye bu kadar zam üstüne zam, vergi üstüne vergi konulurken tüik'in açıkladığı enflasyon oranı %15. şaka gibi!!!! insanlarla resmen dalga geçiliyor!!!!! işsizlik oranı o kadar vahim ki onu da düşük göstemek için iş aramayanı işsiz saymıyor, işten çıkartılmamış ama maaşı 1000tl düşürülmüş adamı işsiz saymıyor, iş bulamadığı için yüksek lisans yapan gençleri işsiz saymıyor, borç içinde yüzen, üretim yapamayan çiftçiyi işsiz saymıyor, iş yerini kapatmak zorunda kalan esnafı işsiz saymıyor... zaten bunları saysa her 10 kişiden 9'u işsiz.

    dalga geçer gibi asgari ücrete %21, memura %7 zam. her çeye dünyanın zamı yapılırken insanların gelirine yapılan az bir zam, kaşıkla verip kepçeyle almaktır bu....

    bugün insanlar yumurta, süt gibi en temel besinleri alırken bile saatlerce düşünüyor, ödeyebilcek miyim diye... peki ya saray ahalisi??? bizden kesilen vergilerle milyonlarca lira masrafı karşılanan sarayın mutfağında yok yok. geçen haberlerde izleme fırsatım oldu; ismini bile bilmediğim yiyecekler, havyarlar, karidesler... hepsi bizim vergimizle alınan lüks yiyecekler. biz korkudan kombiyi açamıyoruz, bilmem kaç odalı koskoca bir saray bizim vergimizle ısınıyor, ışıl ışıl aydınlanıyor, binlerce çalışanın maaşı ödeniyor... hepsi bizim vergimizle. peki ben soruyorum; biz neden bunları ödemek zorundayız? ülke ekonomisini bu durumlara getiren adamların yediğini içtiğini, uçağını, yatını katını, lüks yaşamını neden ben ödemek zorundayım? ben bir vatandaş olarak karnım aç, çoğu kişi açken ülkeyi yönetenlerin lüks ve şatafatlı hayatı neden halkın üstüne yükleniyor? bu hak mı? bu kadar dinden, müslümanlıktan bahsedenlerin, eline kuran alıp seçim meydanlarına çıkanların nasıl vicdanı rahat ben anlamıyorum... bu nasıl bir allah korkusu ben cidden anlamıyorum...

    bu ülkede sokakta insanlar soğuktan ölüyor, gençler işsizlikten intihar ediyor, anneler babalar çocuklarımım geleceğinden endişeli... insanlar yorgun, bıkmış, umutsuz... benim ülkemde en güzel tatil yerlerine ben gidemiyorum, yabancı turistler gidip keyfini çıkarıyor. ve en acısı da bütün bunlar ortadayken birileri televizyona çıkıp "her ley çok iyi, çok güzel, süperiz" diye yalanlar savuruyor. yazıklar olsun size...

  • nafakanın 6 yıl ile sınırlandırılması

    her durum kendi icinde özeldir. boyle genel bir yasa çıkarsa çok kadın ve cocuk da mağdur kalacaktir. söyle ki bir kadın düsunun 30 sene evli kalmıs, daha önce hayatında hic calismamis, esi uzerine herhangi bir emeklilik sigortası yaptırıp primleri ödememis. sonra bu adam gitmiş kadını aldatmıs, psikolojik ve fiziksel siddet uygulamıs ve artık kadın dayanamayıp ayrılmıs. 50 küsür yasında bir kadın boyle bir kanunla da 6 sene nafaka alsa 56 yaşinda hiç geliri olmadan ne yapabilir? tamam genclerde bu olabilir; sonucta 2-3 sene evli kalıp bosandiktan sonra nafaka alanlar var, genc calisabilir. ama herkese uygulancaksa bu sıkıntı.

  • bazen kazanmak kaybetmektir kaybetmek kazanmaktır

    ama gerçek olan; kaybettiysen kaybetmişsindir, kazandıysan kazanmışsındır.

  • 30'unu geçmiş kartlaşmış evde kalmış çalışan hatun

    evlenmeye, evlendirmeye, başkasının özel yaşamına, seçimlerine burnunu sokmaya ne kadar meraklı bir toplumuz. ben cok merak ediyorum bu evlenip çocuk üstüne çocuk yapanlar hangi motivasyonla bunu yapıyor. hani çok super ekonomimiz olur, çocuğunuz icin en ufak gelecek kaygısı yaşamazsınız, harika eğitim alir, gelecekte isi garanti olur... vs tamam anlarım. ama biz nerede yaşıyoruz, ben mi halüsinasyon görüyorum. nüfus olmus 82 milyon, her sey ates pahası, ama bakıyorum esi asgari ücretli çalışan bir kadının saginda bi cocuk, solunda bir cocuk üstüne hamile.

    ayrıca herkes evlenmek zorunda değil. herkes uyumlu olamaz. ben mesela senelerce yalnız yaşıyorum, eve ailem geldiginde bile 2. günden sonra rahatsız olmaya başlıyorum. başkasıyla beraber yasamam mümkün değil. evlilik ayrıca sandığınız kadar kolay değil. boşanmış biri olarak diyorum sizi geçtim ailelerin anlaşması, eğitim, kültür.. vs bu konularda birbirine paralel olması gerekir. uzun uzun yazmayacağım ama tek kelime "zor" is.

    yukarda biri kadın cirkinse evde kalır demiş. ben katılmıyorum. oyle çirkin kadinlar var ki eşi kendisine tapan, mükemmel bir anne, sevilen sayılan... yani hayret edersiniz. bu isler guzellikle olsaydı mankenlerin hepsinin süper evlilikleri olurdu. bu is %90 kadının huyuna, karakterine bakar. uyumluysa, tatli dilliyse, esinin ailesine karşı biraz politikse, esine nasıl davranmasi gerektiğini çözmüşse dünyayı eline alir. tabi esinin de bir o kadar düzgün karakyeri olması gerekir. alkolik, kumarbaz, ağzı küfür dolu, gözü dışarda bir adamla tabi ki mümkün değil.

  • meterolojinin sürekli yanılıp hesap vermemesi

    bugün butun gün yağışlı gösterdiği için koşmadım, aksam oldu bir seyin yağdığı yok. sizin yaptığınız iş bu kadar olur işte, bol bol yatın...
    edit: gerizekalılar başlığı ben mi açtım da tonla "meteoroloji olacak" diye mesaj yollayıp duruyorsunuz?

  • genç sözlük kızlarından otuzluk ablalarına öğütler

    pardon da genç sözlük kızlarımızın gittiği yoldan biz dönüyoruz, kimin kime öğüt vereceğini şaşırmayın.

  • osmanlı haritasının şişirme olması

    avrupa'nın tarihi kayitlarin da bile ap açık ortada olan osmanlı haritası neye dayanilarak sisirilme denilmiş anlamadım? bunu diyenin etnik kokenine bakmak lazım, kesin bi kuyruk acısı vardır...