kopuksenaryoo34
profili

  • erşan kuneri

    hapisten durulmuş bir şekilde çıkan erşan kuneri'nin dönem filmleri çekmesini anlatan, hem komik hem de trajikomik dizi.

    bir sinema tarihçisi olarak dizi ile alakalı 1-2 detay vermek istiyorum.

    ***

    er-man filminin gişede batmasının sebebi, filmin kötü olması değil, türk insanının fantastik filmlere karşı olan antipatik yaklaşımıdır. şurada yazdığım bir yazı var.

    (bkz: #137323983)

    drakula istanbul'da, türkiye'de çekilmiş ilk vampir filmi. rivayete göre amerika'daki gösteriminde ayakta alkışlandığı söylenir. filmi özel kılan şey drakula'nın türkleştirilmesi ve daha önce hiçbir drakula'da olmayan özelliklerin konmasıdır. fakat böylesine özel bir film türkiye'de hiç ciddeye alınmamıştır. maalesef türkiye, der daim ağlamalı filmlere rağbet göstermiş ve işin içine bilimkurgu girince burun kıvırmıştır. er-man da tam olarak kooperatif kemal'de hocanın cahil yerine koyduğu halk yüzünden batmıştır.

    ***

    şu yazımda türk sinemasının neden gelişmediğinin sebeplerini tarihsel bir sırayla yazmıştım: (bkz: #52570675)

    türk sineması, enteresan bir şekilde ülkeye kaçak giren mısır filmlerinden çok etkileniyor. arabeskti, dramaydı buraya mısır'dan geliyor. tam olarak yine bu sebeple de doyamam ama filmi tutuyor. çünkü halk, maalesef bu tarz şeyleri seviyor. filmin içinde bir sürü klişe ile dalga geçiliyor olmasına rağmen halk bu klişelere aşık oluyor ve deliler gibi izliyor.

    ***

    erşan kuneri, yahşi batı'nın düştüğü hataya düşmüş. espriler ve referanslar çok derin. kötü mal'da vurulmasına rağmen düşmeyen nihat'ın cüneyt arkın referansı olduğunu herkes bilmez. bilmeyeceği için de espriler boşa gidiyor. dizide çok fazla referans üzerinden espri döndüğü için seyirci büyük ihtimal çoğunu kaçırdı. şahikalar'ın ilk erşan'a gelmiş olması, bilimkurgu deyince faruk'u anmaları, zafer algöz'ün iddiayı kaybedip galaya "mavi don" ile katılması ancak benim gibi cem yılmaz filmlerini takip edenlerin yakalayacağı espriler.

    ***

    oyunculuklara takılanlar olmuş. dizide, egzecere edilmiş bir oyunculuk var. lakin bunun sebebi onlar öyle olmak istediği için değil, dönem ve filmler öyle olduğu için. gülse birsel dizileriyle karıştırmayın lütfen. bu abartılı oyunculuklardan da absürt durumlar doğuyor. yeşilçam filmlerini izleyenler, türk sinemasına hakim olanlar büyük ihtimal dizideki oyunculuklara gülmüştür. insanlar, dizideki filmleri cem yılmaz'ın çektiğini sanıyor maalesef. hayır, dizideki filmleri erşan kuneri çekti. hepsini de dönemine uygun bir şekilde çekti.

    ***

    dizinin çok fazla küfürlü olduğu iddia edilmiş. bence alakası yok. hatta ileri gidiyorum, şu sıralar popüler olan "gibi" dizisi küfüre bel bağlarken, erşan kuneri'deki bütün küfürler yerinde kullanılmış. çok seviyesiz diyenleriniz sanırım asosyel insanlar. günlük hayatta, iş dünyasında, set ortamında, erkek gruplarında küfür gırladır. tasvip etmiyorum ama realite bu. bütün gün iş yerinde yaşımı sorup 31 dediğimde gülen insanlar var. çocukça mı? evet. ama bunlar varlar. o yüzden dizideki küfürleri abartmaya gerek yok.

    ***

    son olarak dizideki karakter tasarımlarına ve gerçekçiliğe takılanlar olmuş. lütfen biraz hayat hikayesi okuyun. filmlerini izlediğiniz aktör ve aktrisler çok çılgın hayatlar yaşıyorlardı. ne hikayeler, ne anılar var. tabii ki abartılı bir yaklaşım olsa da şaşırılacak bir şey yok aslında. şuan içinde yaşadığınız türkiye, eskiden böyle değildi. bunu da unutmayın lütfen.

  • cristiano ronaldo

    artık iyice canımı sıkan bir durumdan bahsetmem gerek.

    dandik bir irlandalı gelip ronaldo'nun penaltı kullanacağı topa vuruyor. o kadar saygı duymuyorlar ki, herife her türlü uyuzluğu yapıyorlar.

    ama iş messi'ye gelince cümle alem herifin ayaklarını öpüyor. psg maçı sonrası rakip kaleci gelir çocuğunun fotoğrafını çektirir. copa america'da elediği rakibin kalecisi sıradaki maçı messi forması ile izler, bunu da internette paylaşır. takım arkadaşları messi için oynar. cümle alem onu över. haketmediği ödülleri alır. herkesin messi'ye karşı bir hürmeti var. maç çıkışı deli gibi kendisini kovalarlar.

    gerçekten çok sıkıldım bu durumdan. kaldırmadığın kupa yok, elde etmediğin rekor yok ve hala dandik bir irlandalı senle uğraşıyor, sana saygı duymuyor. orada messi olsa maç içerisinde imza almak için koştururlar.

    herif bu tür saldırılara rağmen hala kazanmaya, kazandırmaya, ödülleri ve rekorları toplamaya devam ediyor. sırf bu yüzden bile kendisine acayip saygı duyuyorum.

  • cristiano ronaldo

    dünyayı işte bu duygusal romantikler mahvediyor.

    hain olacakmış da bilmem neymiş. adam gelmiş 36 yaşına. 10 yıldır manu'nun topçusu değil. ne sular aktı köprünün altından. hayır bir de sanki ronaldo kendi seçiyor gideceği kulübü. herif juve'de mutlu değil, kariyerinin en yanlış hamlesini yaptı zaten oraya transfer olarak. kaçıp kurtulmak istiyor. bu süreçte manu'dan kendisine teklif gelmedi, city'den teklif geldi. adam da zaten koşarak kaçmak istiyor, 36 yaşında olsa da premier league'de oynarım dedi ve büyük ihtimalle gidiyor. bu kadar basit.

    saçma sapan yorumlar. şuraya 2 güzel yorum, 3-5 analiz okumaya geliyoruz. yok puşt yok eyşan yok hain.

    mal mısınız arkadaşlar siz?

    ekleme: manchester united haberleri daha yeni düşmeye başladı. teklif yaptılar mı ama belli değil.

    transfer eklemesi: demek ki neymiş? hain eyşan bilmem ne gibi salak salak konuşmaya gerek yokmuş. düne kadar manu teklif yapmadı. teklif gelince de transferini oldu. boş konuşmaya, tuzlukla koşarcasına birilerine sövmeye gerek yok. aynı zamamda -iddiaya göre- bilgi kaynağı olan bir siteyi kişisel hakaret ve hezeyanlarınız ile doldurmaya gerek yok.

    son ekleme: hayırlı ve uğurlu olsun.

  • tarih tekerrür

    çok ince şekilde dizayn edilmiş bir propaganda videosu.

    kimsenin günahını almak istemem ama journos gibi bir ekibin yaptığı şeyi anlamadığını sanmıyorum. bilerek ve isteyerek yapılmış, ince dizayn edilmiş bir aklama çalışmasıdır yayınladıkları video.

    belgesel dedikleri iğrenç şey açık bir şekilde, en özet haliyle: "ak parti tatlı bir çocuktu, başta çok iyiydi ama sonra dünyada sorunlar oldu, içerde hainler çıktı onlar da tavır değiştirdiler" demekte. sonunda da hükümet değişimi bir çözüm değildir, türkiye'nin kaderi buydu diyerek çok ince bir şekilde yumuşatma yapmışlar. neymiş, reis bile bu duruma çok üzülüyormuştur.

    izlediğim videoda gerçekleri gösteren hiçbir şey yok. nerenizle izliyorsunuz gerçekten anlamıyorum? video sizi aptal yerine koymaya çalışıyor ama biz aptal değiliz! 20 yıldır okuyoruz, takip ediyoruz, gözümüzle şahit olduk. şuanki hükümet ve elemanları 20 yılda ülkeye hiçbir şey katmadılar. yaptıkları her şey yan lış tır. videodakilere sorarsanız 2003-2011 arası türkiye şahane. bu 8 senelik sürecin yatırımı nerede peki? nerde markalarımız, fabrikalarımız, ürettiklerimiz, dünyaya adını yazdırmış isimlerimiz? ne oldu bu kadar paraya? siz söylemediniz ben söyleyeyim: satıldılar.

    kimse lafı evirmesin çevirmesin. geldikleri ilk günden itibaren yaptıkları her şey kendileri içindi. dışarıdan iyi görünüyor dedikleri her şeyin arkasında aslında rant tezgahlarını, kadrolaşmaları ayarladılar. sınavlara fesat karıştırdılar, askerlere kumpas kurdular, tarikatleri devletin içine sızdırdılar. ama sorarsan türkiye o kadar iyiydi ki frene basmış. vaaay be! videoda mükemmel denilen şeyler senin benim geleceğimin peşkeş çekilmesi ile elde edilmiş bir "mükemmellik". senin benim geleceğimi frenlediler. onu da geçtim geriye doğru götürüyorlar.

    neymiş, yanındakiler fetöcü çıkmış. bak sen!? aslında o anda videoyu kapatmam lazımdı ama sonunu görmek istedim. sonu daha beter. ak partinin tatlı bir çocuktan nasıl dış etkenlerden ötürü zorbaya "evrildiğini" anlatan, türkiye'nin kaderinin aslında bu olduğunu sözde tekerrür ile izah etmeye çalışanlar falan var. güler misin ağlar mısın. anlatan da bu düzenin bir parçası, senden benden çalan kurmaylardan sadece biri.

    hayır, tarih tekerrür etmiyor. türkiye'nin de kaderi bu değil. türkiye, tarihinde böylesine kepaze bir yönetim, böylesine derinlemesine bir kriz görmedi. bu, hiçbir zaman yaşanmadı. sizler yıllardır bu ülkenin başına sağcıları getirdiğiniz için ülke bu halde. bir kere bile solu denemek istemediğiniz için türkiye bu rezillikleri yaşıyor.

    videoda bahsedilen tüm o mükemmel şeylerin gerçeklerini biliyoruz, neler yaşandığını gördük. üzerinden zaman geçti unutuldu sanmayın. mükemmel hiçbir şey olmadı. pardon, onlara oldu evet. bize olmadı. bu hükümet bir gün gittiğinde bize: bütün değerleri satılmış, yeşili betona çevrilmiş, kasası boşaltılmış bir ülke kalacak. ve bunlar da sadece 2011-2021 arası olmadı.

    journos bu videosu ile benim için bitmiştir.

  • bahariye kuruyemiş

    düşünsene, bir akşam durduk yere 20 bine yakın insan senin dükkanını kötülüyor, google'da 1 veriyor, ana avrat düz gidiyor. ne için? yan taraftan herhangi biri dükkanının önünde durduğu için.

    işte sizin mücadele dediğiniz tam olarak budur. amaçsız, mantıktan ve düşünmekten yoksun. like kasmak için, varmış gibi görünmek için bir şovdan ibaret. hiçbiriniz sonrasını düşünmüyor. sadece o an bir şey demeniz lazım.

    boğaziçi üniversitesinin haklı isyanı olmayan kuruyemişçiyi linç ettirmeye kadar geldi. mahvettiniz her şeyi. bravo.

  • çin halk cumhuriyeti

    vahşi hayvan ticaretleri yüzünden son 20 yılda 2 büyük salgına sebep oldular.

    son salgın sars'tan daha beter hale geldi. sadece insanları öldürmesi de sorun değil, dünya ekonomisini mahvedecek hale geldi covid-19.

    bu korkunç macera 2-3 ay sonra bittiğinde, bütün dünya ülkeleri çin'e karşı bir yaptırım uygulamalı. sars döneminde de vahşi hayvan ticaretlerini durdurdular ama sonra geri getirdiler. şimdi tekrar durdurdular. sene sonunda hiçbir olmamış gibi yine geri getirirler. savunmaları, halkı besleyemiyoruz. bu savunma kabul edilmemeli. bu virüsü başımıza saldıkları için ve kasımda virüs tespit edilmesine rağmen korkudan engellemedikleri için ceza çekmeliler.

    fabrika gibi her şeyi üretmeyi bilen ülkenin düzgün beslenmeye çözüm bulamaması korkunç. nasıl olur bilmiyorum ama kesinlikle ceza çekmeleri gerek ve bu iğrenç hayvan ticaretleri de ebediyen bitmeli. tüm halkı tek dil grubu konuşmaya zorlayan ülke yemek sorununu da zorla çözebilir.

    çözmeleri de lazım. yeter artık!

    ekleme: dayanağın ne diyen olursa izlemeleri için harika bir video bırakıyorum: tıktık

    kimse faşist ya da ırkçı demesin. şu videoyu izleyen herkes, neden virüslerin hep çin'den çıktığını anlar. ve neden çıkmaya devam edeceğini.

  • yunanistan polisinin değnekle mülteci kovalaması

    5 sene öncesine ait bir videodur. olay makedonya'da geçmektedir. şuanki mülteci krizi ile alakası yoktur.

    tıktık

  • wuhan virüsü

    hazır gündem hala corona/wuhan virüsü iken size bbc'nin hazırladığı bir belgeselden bahsetmek istiyorum. bbc, hannah fry'in sunumu ile bir virüsün nasıl ve ne kadar hızlı yayılabildiğini tespit etmek adına ilginç bir projeye kalkışmış. sonuçları da çok ilginç ve yararlı. okumanızı hatta izlemenizi öneririm.

    bbc, virüs yerine geçecek bir app tasarlatıyor ve 500 gönüllünün telefonuna bu programı yüklüyor. onlara normal hayatlarına devam etmelerini ve arada programa girip ne yaptıklarını aktarmalarını istiyor. fakat hiçbiri toplantı gününe kadar kimin hasta olduğunu bilemeyecek.

    bir salgının başlangıç sebebi olan kişi, yani "patient zero" da sunucu olacak. sunucu, küçük bir kasaba olan ingiltere'deki haslemere'e tatilinden dönmüş, alışverişini yapıp evine dönen sıradan bir kişiyi canlandıracak ve bir günde kaç kişiyi hasta edebildiği ortaya çıkacak.

    app şöyle çalışıyor: programın yüklü olduğu 2 kişi yan yana geldiğinde, ikisi de birbirinden habersiz tabii, hastalık yakınlık, temas, etkileşim süresine göre bir diğer kişiye geçiyor. ve aynı süreç o kişi için de başlıyor. hastalığı kapanlar da taşıyıcı olu veriyor ve onlar da birileri ile temasa geçerse hastalık yayılıyor.

    hannah, önce yoga yapmaya gidiyor. kısa bir alışverişten sonra yorgunluğunu barda atıyor ve eve gidiyor. sıradan bir gün geçiriyor yani. fakat sonuçlar hiç de o kadar sıradan değil. hannah'ın kısa turu sonrası küçük haslemere kasabasında 1 günde 9 kişi virüse yakalanıyor. ama yukarıda dediğim gibi, onlar da artık taşıyıcıya dönüştüğünden haslemere kasabasında bir günde virüsü kapan kişi sayısı: 77. sadece tek bir günde 77 hasta! çoğu hastalık da kendini hemen belli etmediğinden siz hasta olduğunuzu anlamadan başkalarına geçirebiliyorsunuz. en tehlikelisi de bu aslında.

    kasabada gönüllü olanların %86'sı, sadece 1 günde hastalığa yakalanıyor. birbirleri ile alakaları olmasa bile virüs onlara bir şekilde ulaşıyor. kimisi hastalığı 1, kimisi 3, kimisi ise 8 kişiye birden geçiriyor. 8 kişiye geçirip şampiyon olan kadın ise bahçe malzemeleri satan bir dükkanın sahibi. sadece dükkanda durarak 8 kişiyi hasta edebiliyor. bu kadar da basit.

    corona virüsü gibi hastalıklar grip hastalığı gibidir. ama bir virüsü diğerinden farklı kılan şey, dış tarafındaki başaklarıdır. vücut, bilmediği bir şey ile karşılaşınca sonucu da devasa bir salgına dönüşebiliyor. ve yeni bir virüsün aşısı ancak 4 ayda üretilebiliyor. yine bu gibi virüsler içten grip ile aynı yapıya sahip olsa da dıştan farklılar. genelde hayvandan geldikleri için de bizi hasta etmeleri ve salgına dönüşmesi mümkün. eğer yayılma şeklini çözebilirsek, sıradaki salgınları da engelleyebiliriz.

    salgınlarda önemli olan, başlangıcı bulabilmektir. hastalar takip edilip ilk çıkış noktası bulunmaya çalışılır. 2014 yılında, şuanda bu entariyi girdiğim ülke olan gine'de patlak veren ebola'nın patient zero'su 2 yaşında bir çocuktu. 2009'daki domuz gribi ise, meksika'dan ingiltere'ye gelen 6 kişiyle başlamıştı.

    bbc, haslemere sonrası daha geniş bir deney yapıyor ve bu uygulamayı 30 bin kişinin yüklemesini sağlayıp salgın deneyini tüm birleşik krallık'a genişletiyor. sonuçlar ise korkunç: aşı bulunana kadar, yani 4 ayda virüs en güneyden en kuzeye ulaşıyor.

    en en kötü senaryoda ise tüm birleşik krallıkta'ki ölüm sayısı 800 bini buluyor. işte çin'de yaşanan şuan tam olarak bu. bir salgında önemli olan dediğim gibi önce başının sonra da sonunun tespit edilebilmesi. ve tabii ki bizim katkımız.

    belgesel bir matematik hesaplaması ile salgın zamanlarında el yıkama alışkanlığının arttırılması sonucunda virüsü kapan kişi sayısının epey bir azaldığını söylüyor. o sebeple şu günlerde ellere ve kişisel bakıma dikkat! bbc'nin pandemic app'i hala çalışıyor. siz de yükleyip onlara gelecekte salgınları engelleme adına yardımcı olabilirsiniz. kişisel temizliğinize önem verin, kendinize dikkat edin ve salgınları ciddiye alın.

    bilimden de hiçbir zaman şaşmayın!

  • 25 şubat 2019 beşiktaş fenerbahçe maçı

    biri yukarıda şunu yazmış:

    "patatese dönmüş beşiktaş orta sahasının topal jailson eljif orta sahasına fiziken ezileceği maç olacaktır. ligin ilk yarısındaki maç bu maçın nasıl geçeceği konusunda önemli bir done. gollü beraberlik veya fenerbahçe galibiyeti bekliyorum."

    oğlum siz ciddi misiniz? son 10 maçta 2 galibiyet alabilmiş takım beşiktaş'ı ezecekmiş? harbi, eljif denen embesilin beşiktaş orta sahasını ezeceğini inanıyor musunuz?

    oğlum her hafta çakacaz diye maçı açıyorsunuz, öpüp gönderiyorlar sizi. bu nasıl kafa arkadaş? küme düşmeye oynuyorsunuz cidden, gelmiş 3. takım olan beşiktaş'ı ezeceğini hatta yeneceğini falan iddia ediyor.

    inanamıyorum lan! nasıl kafalar var.

  • deli gibi mtv izlenen dönem

    usher'ın yeah şarkısının günlerce top 20'de bir numarada kaldığı, jackass ve celebrity wrestling gibi manyakça şeyler izlediğimiz huzurlu dönem.

    my hump, my hump my hump my hump!

  • muharrem ince

    hani feriştah'ın meşhur cümleleri var ya: "ve o anda mükremin kapıda belirdi. aman allahım, bir insan ancak bu kadar kapıda belirebilirdi!"

    işte onu muharrem ince için kullanmak istiyorum. ben 2010'dan beri muharrem ince'nin adım atması gerektiğini savunuyorum. kendisini uzun süredir takip ediyorum. lakin meclis kürsüsü hariç bir türlü onun salvolarını göremiyorduk. şimdi her gün ekranda, her gün miting yapıyor. yeni tanımadım adamı ama feriştah gibi oluyorum bazen: "aman allahım, bir insan ancak bu kadar güzel gelebilirdi"

    geliyor adam ya. ama ne geliyor, çok güzel geliyor!
    gel ulan!

  • pepe'ye 1 maç ceza verilmesi

    yazar kalitesini çok düşürdünüz kodumun sitesinde ya!

    adam demiş ki: "efendi tinercilerin üç maymunu oynadığı karar."

    şükela modunda tümü yapıyorsun, yarısından çoğu beşiktaşlı olduğunu, hepsinin şikayetçi olduğunu görürsün. bu kadar gerizekalı, araştırmadan, okumadan, kafasına göre yazan yazarları almayın ya! vallaha bir insanın o cümleyi kurabilmesi için embesil olması gerek!

    okumanın, araştırmanın önem taşıdığı siteye okumadan araştırmadan yazan adamları doluşturmuşunuz. tff 1 ekşi 2. sitenin bir karizması vardı, düşünen, öneren yazarları vardı. şimdi lağım olmuş burası!

  • 25 nisan 2018 bayern münih real madrid maçı

    birisi: "bayern münih'i evinde yenecek baba yiğit daha anasının karnından doğmadı. " demiş.

    real, son iki münih ziyaretinden 4-0 ve 2-1 galip ayrıldı. son 4 münih deplasmanında da 3 galibiyet aldı. arkadaş futboldan biraz uzak sanırım. eli olan yazıyor.

    jupp heynckes faktöründen ötürü biraz çekindiğim ama real'in turu geçmesini sağlayacak maçlardan biri.

  • fenerbahçe taraftarı

    smokin giydirilmiş bir eşşek türkiye. içerisine her şeyi doldurduk, tüm teknolojileri, kültürleri ve saireleri getirdik ama işte zihniyet o kadar fakir ki!

    19 nisan 2018 fenerbahçe beşiktaş maçında durumu daha da iyi anladık. ülke o kadar bozuldu ki taraftarlar artık neye holiganlık yaptığını bile şaşırmış durumda.

    tuttuğun takım birkaç gün önce 3-0 gibi bir skorla ezilmesine rağmen 2-2'lik avantajı almış. üstüne rakibinin en kritik oyuncularından pepe atılmış. daha da fenası rakibin forveti çıkarıp babel'i forvete koymuş. avantaj dibine kadar sende. beşiktaş atsa, üstüne gidip atsan 1-1 bile sana yarıyor.

    ama sen ne yapıyorsun? maç başından beri quaresma'yı ıslıklıyor ona madde atıyorsun. aptal gibi hala caner'i yuhalıyorsun. takımını desteklemek adı altında takımına zarar verecek hareketler yapıyorsun ve belki de destekliyorum sanarken hükmen yenilmesine sebep oluyorsun.

    bakın buna sebep olabilmek için ancak cahil ve gerizekalı olmanız gerek. başka izahı yok. bizi azdırdılar, yok o yere attı yok bunu yaptı diye bahanelere sığınmasınlar emre bol gibi. fenerbahçe'nin her maç yaptığı şeyler bunlar. kimse bir şey atmıyor, hoca yaralamıyor.

    bugün, bu taraftar grubunun yaptığı holiganlık değil, vandallıktır. holiganlık takım için yapılır. bugün yapılanların takıma hiçbir yararı yok. bu düpedüz vandallıktır. cahilliğin nam saldığı ülkede bunlar çok normal.

    bakın, özel güvenlik diye tuttukları adam, tolga zengin'e herkesin ortasında yumruk atıyor. bakın! özel güvenlik, taraftarın sporculara zarar gelmemesini sağlamak için orada ve bu adam tolga zengin'e tünel girişinde yumruk atıyor.

    ne fenerbahçe'ymiş arkadaş. tutanın karakteri, kimliği, izanı, adabı değişiyor.

  • 17 mart 2018 fenerbahçe galatasaray maçı

    şuan maç başlığında 18 entry gözüküyor. esra ceyda ve sikerler diyen 2 mal hariç herkes maç hakkında konuşmuş, küfretmemiş, taktikler üzerine tartışmış. tam da olması gerektiği gibi yani.

    keşke şu maç başlıkları hep böyle maçı konuşan, maç hakkında yorumlar yapan insanlarla dolu olsa.

  • cristiano ronaldo

    messi'nin barnabeu'da formasını gösterdiği, insan değil oğluuum diye ilan ettikleri gün şunu yazmıştım: (bkz: #67687228)

    dediğim de oldu. messi evinde oturup ronaldo'nun önce la liga'yı, sonra şampiyonlar ligi'ni, sonra uefa süper kupasını ardından da bizzat dibinde ispanya süper kupasını kaldırışını izledi.

    messi'nin sistem oyuncusu olduğu gerçeği maalesef uydurma değil. kendisi dünyanın en iyi 2 oyuncusundan biri ama maalesef sistem arıyor. xavi ve iniesta gittiğinden beri aynı olmadığı aşikar. tam tersi ronaldo mesut ve di maria gitmesine rağmen çok daha iyi oldu. bunu kanıtlamak için şöyle bir görsel koymak istiyorum: tık

    higuen; real'de ronaldo ve juventus'da dybala ile çatır çatır oynadı, oynuyor ama nedense arjantin milli takımının en suçlusu. hep kaçırdığı için messi kupa kazanmıyor-muş.

    angel di maria; real'de çılgın attı. sonra gitti psg'de de aynı oyunu oynadı. gelin görün ki arjantin'de bir türlü messi ile başarılı olamadı.

    kun aguero; city'de taş gibi top oynuyor ama nedense arjantin'de bir türlü başarılı olamıyor, messi ile anlaşamıyor.

    ronaldo ise manchester united'da, real madrid'de, portekiz milli takımında yanında kim olursa olsun oynadı ve kupa kaldırdı. messi insan değil yeee dediğiniz zamanda ronaldo münih, atletico madrid ve juventus'a 10 tane gol atmakla meşgüldü. aynı ronaldo sadece 5 dakika oyuna girerek barça'ya da çakmasını bildi.

    messi'nin ise sanırım geçen seneye kadar ingiltere topraklarında ingiliz takımlarına golü yoktu. siz düşünün.

    ama ronaldo hiç estetik değil yeee. ya kardeşim, bana ne estetikten? futbolu futbol yapan estetik değil goldür. güzelleştiren estetiktir. messi estetik evet, ronaldo estetik idi, artık değil. fakat ronaldo şekil yapmayı bırakıp işine odaklanmayı tercih etti. sonuç: 1.5 sene içerisinde kupa üstüne kupa. "estetik savunması" yapan adam da beşiktaşlı he. mario gomez gibi bir adam geldi geçti senin takımında. estetik miydi? sıfır. adamın bir tane şekil golü yoktu. atar işine bakardı.

    istediğiniz kadar tatava yapın. şuanda, dünyada, aktif olarak oynayan en iyi oyuncu cristiano ronaldo'dur. yanında kim olursa olsun aynı oyunu oynayan ve çılgınlar gibi gol atıp takımına, takımlarına kupalar kazandıran biri.

    tabii daha sene başı, konuşmak için çok erken ama %51 ihtimal messi bu sene de evinde ronaldo'nun kupalar kaldırdığını izleyecek. üzgünüm, gerçekler bunlar.

    ekleme: şimdi şunu belirteyim, ben objektif bir adamım. spor mevzusu için küfür etmeyi de tercih etmem. varsa da söyleyin siler, özür dilerim. bundan birkaç ay önce messi ve ronaldo karşılaştırması yapıp cristiano ronaldo vs lionel messi başlığına koymuştum: (bkz: #67876255)

    orada ronaldo'nun kupalarına +4 ekleyeceksiniz sadece... aşağıda bir arkadaş "bu zekayla iyi gelmişin" demiş de daha yazdığımı okumamış. sağolsun. o öyle yazınca inat ettim messi'nin 116 şampiyonlar ligi maçına baktım. messi, ingiltere takımlarına karşı 26 maça çıkmış ve toplamda 18 gol atmış. fakat gelin görün ki bunların yarısı ezik arsenal'e. chelsea ve liverpool'a tek bir golü dahi yok. 2013'e kadar ingiltere deplasmanlarında tek bir gol dahi atamamış. 12 ingiltere deplasmanında 3 golü var: 1 city, 2 arsenal. 2013'te the guardian yazmıştı messi ingiltere'ye gitse ne olur diye ordan aklımda kalmış.

    ekleme 2: bir de milli takım ile aldığı kupaya çok salakça bir eleştiri yapmışınız. adam o maça kadar tüm maçlarda oynamış ve takımın gruptan çıkmasını sağlayan maçı tek başına almış. ama tüm maçlarda oynayan adam finalde oynamadı diye mi kupayı kaldırmamış oluyor? böyle salakça bir şey olabilir mi? 3 gol atmış turnuvada, daha ne istiyorsunuz?

  • cristiano ronaldo

    not edelim: spikerin messi sazı eline aldı demesinden 10 saniye sonra küfûr gibi gol attı.

    bir nevi messi'ye ananın damına kadar yolun var dedi.

    bir adam düşünün spiker göt ediyor. tarihin en iyisi.

  • jeremain lens'in beşiktaş'a transferi

    quaresma'yı alır yedek oturturum diyen takımın geçen seneki en iyi 2 oyuncusundan birini alıp quaresma'nın yedeği yaptık.

    transferin özeti budur.

  • mustafa kemal atatürk

    eğer içen biri olsaydım bu gece şu fotoğrafına bakıp bakıp içer, çılgınlar gibi ağlardım.

    ülke sikimde değil. hepsi bokunda boğulsun. ben bu ülkeyi kuran adamın vatan haini ilan edilmesini kendime yediremiyorum. ben bu ülkede doğmadım, bu ülkenin vatandaşı da değilim. sadece yıllarca bu ülkede yaşıyorum ve şu adam için hıçkırarak ağlayabilirim.

    daha da koyanı bu adamı başka bir ülkeden yad edecek olmak. kendi ülkesinde insanlar onu artık sevmezken ben ve benim gibi bir sürü insan başka ülkelerden kendisini çok sevecek.

    üzgünüm ata'm. gerçekten çok üzgünüm.

  • cumhurbaşkanı erdoğan'ın ntv-star tv ortak yayını

    dedi ki: "484 gensoru verilmiş, bunların 480'i ret. aşalım artık bunları."

    kendilerinin red ettikleri gensoruları, bakın reddediliyor diye gösteren ilginç bir adam. gerçekten haysiyet kelimesini tdk'dan kaldıralım. kalmadı yani.