silik attin da basin goge mi erdi10
profili

  • kız isteme nişan düğün istemeden nikah isteyen kız

    hayalimdeki kızdır. boş ritüellerle kafa sikmek yerine imzamızı atar olayı resmileştiririz ardından ver elini bal ayı. gerek yok sikik sokuk adetlere. inş bigün karşılaşırız böylesiyle. evet.

    edit. aşağıda bi arkadaş şöyle demiş.

    " türk erkekleri bayılır bedavadan gelin almaya : )))) "

    arkadaşın fiyatı kaç acaba çok merak ettim .

  • seks yaparken konsantrasyonu bozan şeyler

    (bkz: ezan)

    kızın içinde gidip gelirken sabah ezanı okunmaya başladığında loop diye çektim dışarı öyle far görmüş tavşan gibi bekledim ezanın bitmesini. kız feci gülmüştü. olum sen inançsız değil misin dedi. olsun yine de ezana saygımız var demiştim.

  • sahibinden.com'daki bayan ev arkadaşı ilanı

    pezevenk odaya da mor ışık takmış. ilanı 31 çekerken yazmadıysa ne olayım. senin ben tıynetini sikeyim alagavat.

  • çalışmayan kadın eşine kahvaltı hazırlamalı mı

    insanın aklını kurcalayan soru cümlesi. twitter'da bunun tartışıldığını gördüm. bi taraf " kalk kendin hazırla karından niye bekliyorsun " derken diğer taraf " işte sabahtan akşama didinen adamlar kahvaltı niyetine kuru poğaça, çaya talim ediyor, karısı yatağından bile çıkmıyor kapıdan uğurlamıyor " diyor. cidden kafa karıştırıcı bir soru işareti bu. hangi tarafa hak vereceğini şaşırıyor insan. yine de etraflıca düşününce, eğer kadın ev hanımıysa onun da yerine getirmesi gereken sorumluluklar olduğuna inanıyorum. sabahtan akşama evde götünü devirip yatmak yerine eşinden erken uyanıp kahvaltısını hazırlayabilir, üstünü başını ütüleyip işe gönderirken yanağına bi öpücük kondurabilir. eşi dönene dek ev işleriyle ilgilenip, akşam saatine doğru yiyecekleri yemekleri pişirebilir. yani diğer türlüsü gerçekten çok saçma ve boş geliyor. sadece götünü devirip yatan, kalk kendin yap, git kendin pişir diyip tüm zamanı bomboş geçen bi kadınla ömür nasıl geçer bilemiyorum.

    edit. romantizm kasmayın amına koyim ya her yerdesiniz lan. tamam oluumm düşeceeek birgün mutlaka düşeeer ama şu başlığı alet etmeyin bari yalama hallerinize.

  • güvenilir erkek bulmanın çok zor olması

    güvenilirden ziyade sen şuna paralı+arabalı+tek yaşayan+her istediğimde yanımda olcak ama ben istemediğimde darlamayacak+bana ilgi alaka gösterip hediyelere boğacak+benim ve ailemin sorunlarıyla ilgilencek, kendi sorunlarını bana yansıtmayacak+giyimime kuşamıma karışmayacak bana salyalarla bakanları sineye çekip o başka kimseye yan gözle bakmayacak+ben istediğim an tek mesajla ayrılma hakkına sahipken o asla kafasına göre basıp gidemeyecek vs vs. de. anlayalım. aynen kardeşim güvenilir erkek yok, aynen.

  • kısacık mesaja upuzun cevap veren erkek

    değer veren erkektir. kimse umursamadığı biri için 2 cümleden fazlasını yazmaz. genelde değeri bilinmez bu erkeklerin, kız her daim kendisini siklemeyene koşar. evet.

  • aramızda ünlülerin olduğu gerçeği

    sanki bana etten kemikten değiller amına koyim tapalım bi de burada hepsine ha? ben dahil çoğu kişinin sikinde bile olmayan durum. evet.

  • yeni tanışılan bir kızda ilk bakılan yer

    benim için kesinlikle memikleridir.

  • beylikdüzü çok uzak diyen insan tipi

    arkadaşlar bu tartışmalara hiç gerek yok. 13 yıllık beylikdüzülü biri olarak(evet, geldiğimde şu an 500-600 bin lira olan dairelerin çoğu yoktu ve olanların değeri de 70-80 bindi bi jetkent falan vardı gerisi tarlaydı yerler çamur falan vs vs ) beylikdüzü istanbul'a uzak mı yakın mı sorusuna noktayı koyuyorum.

    yaşım 25 ve ben hiç kız kulesini görmedim. taksim'e 2 kez gittim biri okul gezisiydi diğeri boğaziçi elektrikte işim vardı, beyoğlu nerede bilgim yok, kadıköyü görmedim, eminönü sarıyer hatırlamıyorum falan filan. yani bu beylikdüzünden çıkıp " istanbul'u istanbul yapan " hiç bir yere gidip gezmedim.

    neden?

    çünkü uzak amına koyim.

    tartışmayın artık. evet.

  • sokak köpeğini anatomi dersi için sınıfta öldürmek

    sivas cumhuriyet üniversitesi veterinerlik fakültesinde gerçekleşen olaydır.

    sözlükte ses bulmamış, şaşırdım baya.

    haber linki http://www.posta.com.tr/…sabini-kim-verecek-2024966

    linke tıklamak istemeyenler için içeriği

    " sivas cumhuriyet üniversitesi veterinerlik fakültesi’nde bir sokak köpeği anatomi dersinde kesilerek öldürüldü. öğrencilerden biri çektiği videoyu sosyal medyada paylaştı. tüm çabalarına rağmen konuyla ilgili muhatap bulamadıklarını söyleyen hayvan deneylerine hayır platformu’ndan tolga öztorun ve yağmur özgür güven posta’ya konuştu.

    sivas’taki olayda sağlıklı bir sokak köpeği derste kesiliyor ve veterinerlik öğrencilerinden hiçbiri çıkıp “hocam ne yapıyorsunuz?” demiyor mu?

    evet, zaten öğrencilerden biri köpeği köyden bulup deney için sınıfa getirmiş. bu uygulama sizi dehşete düşürüyor ama maalesef veterinerlik fakültelerine aşina olanlar için o kadar şaşırtıcı değil. sivas’taki olay, fotoğraf ve video kaydı olduğu için deşifre oldu.

    bu yasal mı?

    hayır, yasaya göre eğitim amaçlı deneylerde köpek kullanılamaz, öldürülemez. bu bir deney ya da anatomi dersi değil; bu bir vahşet. sokaktan getirdiğiniz hayvan üstünde deney yapmak gibi bir hakkınız yok. üstüne üstlük köpek üstünde deney yapma yetkisi zaten yok.

    bu köpeği nasıl öldürmüşler?

    kimyasal zehir verip önce uyutuyorlar sonra kafasını kesiyorlar.

    sınıfın ortasında kimsesiz bir köpeği kesemezsiniz
    ne öğrendiler bu derste?

    hiçbir şey. elbette veteriner olarak hayvanın içini görmek isteyecekler. bunun yasaya uygun yöntemleri var; sınıfın ortasında kimsesiz bir köpeği kesemezsiniz! zaten ancak staj yapan öğrenciler ameliyata girebiliyor. 1’inci sınıfta bunu görmenin manası yok.

    türkiye’de hayvan deneyi yapmak yasal mı?

    deneylerde sadece hamster, fare, büyük sıçan ve tavşan büyüklüğündeki hayvanlar kullanılabilir.

    bunu denetlemekle görevli birim neresi?

    hayvan deneyleri merkezi etik kurulu (hadmek). eski adıyla orman ve su işleri bakanlığı bünyesindeki 21 üyeden oluşan bir kurul. bu kurul, türkiye’de hayvanlar üzerinde yapılan deneylerle ilgili en yüksek merci. yerel etik kurullarını (hadyek) denetlemek, yönergelerini onaylamak ya da iptal etmek, yıllık raporlar hazırlamak gibi görev ve yetkileri var.

    21 kişilik kurulda bir tek hayvan hakları savunucusu yok
    bildiğim kadarıyla kurul içindeki bir delegenin hayvan hakları savunucusu olması zorunlu...

    evet, yasal olarak öyle ama yok. geçtiğimiz 4 yıl boyunca hayvanları temsil etmesi gereken o koltukta, amacı hayvan deneylerini geliştirmek olan bir derneğin temsilcisi oturuyordu. görev süresi bitince, hayvan hakları savunucularının mutabık kaldığı dört kişi önerildi. fakat seçilen yine aynı dernek temsilcisi oldu. bize de yasal yollardan itiraz dışında bir seçenek kalmadı. 21 kişilik kurulda bir tek hayvan hakları savunucusunun varlığına dahi tahammül edilemedi.

    bu platform düzgün işlediğinde aslında hayvanların iyiliği için mi çalışıyor?

    evet, aynen öyle. şu anda hadmek kural ihlali yapıyor, onlara dava açacağız. türkiye’de 11’i özel 121 deney merkezi var ve her yıl 400 binin üzerinde hayvan deneylerde kullanılıyor, binlerce prosedür onaylanıyor. deney merkezleri düzenli olarak denetlenmiyor. 2018’in temmuz ayındayız ve hadmek, 2017’ye ait yıllık raporunu dahi yayımlamadı.

    kadavra kullanmıyorlar çünkü üzülmüyorlar
    deney hayvanı kullanmanın kuralı ne?

    türkiye’de deney yapacaksınız mutlaka deney hayvanı üreten sertifikalı bir yerden alma zorunluluğu var. yani sokaktaki hiçbir hayvanı kesemezsiniz, fareyi dahi.

    neden sokaktaki fare yasak?

    steril olmadığı için... yine kendimizi düşündüğümüz için yani. yoksa laboratuvar ortamında büyümüş hayvanın canı yok mu? o da aynı acıyı çekiyor. deney hayvanları steril üretiliyor. ilaç verdiğinizde damarlarını dışarıdan gözlemleyebilmek için beyaz oluyorlar; albino üretiliyorlar.

    tıp fakültelerinde tıbbi çalışma yapmak için kadavra kullanılır. neden hayvanlarda öyle değil?

    çünkü kadavra bulmak için uğraşmak istemiyorlar. bu da tamamen hayvanın zarar görmesinden üzülmemelerinden kaynaklanıyor. fare de, köpek de aynı acıyı çekiyor. istanbul’da bir özel üniversitede hayvan deneyleri kursu açıldı. içeriden çeşitli videolar elimize ulaştı. öğretmen şöyle anlatıyor: “bir fareyi kafasından tutarsınız, kuyruğundan kendinize doğru sertçe çektiğinizde üç kez çıt sesi duyarsınız. üçüncü çıt sesinde omurgası kırılır ve ölür.” bunu anlatırken de hayvanın omurgasını kırarak öldürüyor. o fare o an ne için acı çekerek ölüyor? daha önce kaydedilmiş bilimsel videolar ile öğrencilerinize anlatabileceğiniz, gösterebileceğiniz bir bilgiyi aktarmanız için.

    üretilen hayvanlar sadece fare, sıçan ve hamster mı? köpek üretilemez mi?

    türkiye’de üretilebiliyor. ama sadece beagle cinsi üretilebilir, tıbbı anlamda en çabuk tepki veren köpek olduğu için. üzerinde deney de yapılabilir ama sadece bilimsel araştırmalar için. öğrencilerime göstereyim diye bir beagle kesemezsiniz.

    deney yapılan hayvanlara sonra ne oluyor?

    öldürülmek zorundalar. açıyor, bakıyor sonra dikip hayata geri döndürmüyorlar. en ufak bir deney yapılsa bile öldürüyorlar, yasa böyle. uyutmak için türlere göre çeşitli yöntemler belirliyor yasa. köpeklerin ve kedilerin kafası kesiliyor. fareler ve tavşanların omurgası kırılıyor.

    hayvan deneylerinin insanlığa yararı ne?

    çoğunun hiçbir yararı yok. her deneyi minimum 3 bin kez tekrarlayarak sonuca ulaşılıyor. mesela, anlamsız yere yüksek basınç altında erkek sıçanların testisleri patlar mı diye bakılıyor. bunu binlerce kez yapmaya ne gerek olabilir? ama tıp fakültelerinde, veterinerlik fakültelerinde bu yapılıyor. bu bir endüstri...

    ‘amaaan fare’ dediğiniz hayvan daacı çekiyor

    sivas’taki köpeğe olanlar başka hayvanların başına gelmesin diye ne yapabiliriz?

    tüm çabalarımıza rağmen üniversitenin bize verdiği tek cevap: “soruşturma başlatıldı.” ama bilgi ve belge yok. dava açılmadı. muhatap bulamıyoruz, olayın arkası gelmedi. ama bu işin peşini bırakamayız. bahsi geçen kurumun etik kurulu tarafından denetlenmesi için kampanya başlattık. change.org’daki kampanya devam ediyor. insanlar harekete geçmezse hiçbir şey değişmez.

    siz ne yapmak istiyorsunuz?

    hadmek ile birlikte çalışmayı çok isteriz ama almıyorlar bizi aralarına. hayvan deneylerinin büyük kısmının gereksiz olduğu bilgisini yaymak istiyoruz. öğrencilerin bilgilendirilmesini istiyoruz. çünkü sizin “amaaan fare” dediğiniz hayvan acı çekiyor. bedeni ‘bilim’ kalkanı olarak sömürülen duyarlı bir canlıyla göz göze gelmek insanın kalbini çok kırıyor. istediğimiz, masum hayvanların yasa böyle emrediyor diye bir saniyede boynunun kırılıp bırakılmaması... yaşamı, hayvanları gözeten bir yasanın çıkması... sivas’taki köpeğin hesabı verilecek mi? içinde ‘etik’ kelimesi geçen herhangi bir makam o hayvanın hakkını arayacak mı? bekleyip göreceğiz...

    sivas cumhuriyet üniversitesi'nden açıklama
    söz hakkını kullanması için sivas cumhuriyet üniversitesi ile temasa geçtik. rektörlükten gelen açıklamanın satır başları şu şekilde:

    münferit bir vaka
    sosyal medyada 03 haziran 2018 tarihinde üniversitemize mensup bir öğretim üyesinin canlı hayvanlardan kadavra hazırladığı ve bu uygumayı her yıl tekrarladığı iddiaları üzerine sivas cumhuriyet üniversitesi veteriner fakültesi dekanlığı konu ile ilgili derhal ön inceleme başlatmıştır. ön incelemeye göre iddia edilen vakanın münferit olduğu, iddialar ile beyanlar arasındaki uyumsuzluk nedeniyle soruşturmaya ihtiyaç duyulduğu ve 26 haziran 2018’de idari ve hukuki süreçlerin başlatıldığı, tamamlanmasına müteakip detaylı bilginin paylaşılacağı kamuoyuna saygı ile arz olunur. "