thessaloniki7
profili

  • askeriyede kullanılan söz öbekleri

    (bkz: yarraaamın kurma kolu)

    tam olarak böyle.

  • makarnanın en güzel hali

    penne* ise tavuklu, mantarlı, mısırlı, kremalı, körili hali.

    fusilli* ise domatesli, sosisli, kaşarlı hali.

    farfalle* ise bol sarımsaklı yoğurtlu, tereyağlı, salçalı hali.

    boncuk ise garnitürlü, mayonezli, yoğurtlu hali.

    spaghetti ise kıymalı soslu hali. örn: bolonez

    linguine ise pesto soslu hali.

    pipette ise bol peynirli hali. örn: bol kaşar, parmesan, yağlı beyaz peynir.

    erişte ise bol tereyağlı hali.

    arpa şehriye ise ankara tavası hali.

    tel şehriye ise sadece pilavdaki hali.

  • yenilmiş en berbat tatlı

    yurtta yediğim ismi olmayan tatlı.

    şöyle ki: o gün börek vardı. belli ki 3-4 yaprak yufka da artmış. yemekçi ablalar bunu dümdüz tepsiye dizip fırına vermişler. çıkınca da şekerli su atmışlar üstüne. baklava deseni kesip vermişlerdi bize. tabi ki içi bomboştu.

    o kadar sünger kıvamına gelmiş lokma, tuzlu sütlaç, bozulmuş sütlü tatlı, şekerlenmiş kadayıf, yeterince şerbetlenmemiş kemalpaşa gibi şey yedim ama en berbatı buydu. hem tadı kötüydü hem de yapılış zihniyeti. yufka mı arttı? şekerli su dök ver çocuklara yesinler. aldığınız her kuruş haram olsun sayın yurt sahipleri.

  • japonya ile türkiye iki devlet tek millettir

    peki bundan azerbaycan'ın haberi var mı?

  • yastığa kafayı vurunca uyutacak formül

    cevap sorunun içinde gizli. sadece biraz daha sert vurman gerekiyor.*

  • yazarların bugün aldıkları kararlar

    genelde pek insan içine çıkmayı sevmeyen bir yapım var. sözlükte takılmak, kitap okumak, belgesel izlemek, müzik dinlemek, dünyadaki güzel yerleri araştırmak, blog okumak vs. yani kendi kendime takılmak beni huzurlu yapmaya yetiyor. şöyle hafızamı yokladığımda görüyorum ki en huzurlu zamanlarım dış çevre faktörlerini takmayıp kendi kendime takıldığım zamanlarmış.

    son 1 senede, yoğun olarak 3-4 aydır dışarıda takılmaya, insanlarla kaynaşmaya başladım. güzel çevrelere girdim, iyi insanlar tanıdım yalan yok. beni buna iten sebep ise staj bulmaya çalışırken yaşadığım network eksikliği ve yakınlarımla yollarımın ayrılmaya başlamasıyla hissettiğim yalnızlık hissiydi. evet, insanlarla kaynaştım ve çok eğlendiğim zamanlar da oldu fakat huzurumu kaybettim. yani şöyle ki insanlar sürekli bir problem yaratma, birilerini itham etme, her şeye yorum yapma, meşguliyet oluşturma, ikiyüzlülük ve yalancılık gibi kötü huylara sahip olma eğilimindeler. yastığa kafamı koyduğumda düşünceler peşimi bırakmıyor ya da çok mutlu bir anımda aldığım bir mesaj bütün günümü berbat etmeye yetiyor. ayrıca insanların elle tutulur bir konuda muhabbet etmek yerine popüler kültürle ilgili muhabbet etmeyi tercih ettiklerini gördüm. maalesef bu tür muhabbetlerin bir fayda sağlamadığına inanıyorum ve benim için insanların muhabbet etme amaçları birbirlerine fayda sağlama, görüş bildirme, tartışma üzerine olmalı. yani bir şeyler katabilmeli.

    sonuç olarak ne kadar zorlarsam zorlayayım sosyal bir insan olmadığımı anladım. hamurumda yok. üstelik zorladıkça kendime zarar verdiğimi gördüm. bu yüzden bundan sonra kendime daha fazla zaman ayırmaya karar verdim.

  • uzun dönem asker erkek aldatılmaya mahkumdur

    tanınma ihtimaline rağmen bunu yazacağım. bir tanıdığım askerliğinin bitmesine 10 gün kala kız meselesi yüzünden askerden kaçıyor. kız aldatıyor mu, terkediyor mu tam bilmiyorum. meselenin pek dile getirilmeyen tarafı bu. neyse, bizim eleman kızla durumu düzeltip geri dönüyor. dönüyor dönmesine ama askerliği uzuyor tabi. artık 1 ay mı 45 gün mü ne uzuyor. bizim oğlan geri döndüğünde 17 aralık 2016 kayseri patlaması gerçekleşiyor. üstelik yine bitmesine 3 gün falan kala. oğlan gazi oluyor bir bacağını kaybediyor. haftalarca gata'da yoğun bakımda yatıyor. vücudunun her yeri yanmış. ve bu çocuk ailenin tek evladıydı. anne ev hanımı baba işçi, elde avuçta yok. zaten patlama olunca kız yine terkedip gitmiş. bir kere hastaneye gelmemiş, bir kere aramamış.

    herkes kader, alın yazısı diyip geçti fakat 10 gün kalmışken bir kız için değer miydi? buna erkekler cevap versin. zaten kızlar için diyecek bir şey yok.