spiker 36 kez "lens çok ağır bir kararla atıldı" dediğinde anlamamıştım ama 37. kez dediğinde anladım ki lens çok ağır bir kararla kırmızı görmüş.
tanım: maç.
julian krezch8 profili
-
7 kasım 2019 braga beşiktaş maçı
-
cenk tosun
bazı oyuncular vardır, çok skora katkı yapmaz ama alan açar, arkadaşlarını rahatlatır, rakip defansı yıpratarak gole yol açar, büyük takımlar bu oyunculara bu meziyetlerinden dolayı büyük paralar verir ve taraftarlar bunu anlayamaz. tabii bu dediklerimin cenkle bir alakası yok, beşiktaş iyi kitledi everton'a.
edit: entry yavaş yavaş yükselirken şu entry'ye selam çakayım (bkz: #86809015)
edit2: olum ne güzel güzel espri yapmıştım neden gol atıyorsun yav :( -
harun tekin (futbolcu)
yarın istanbulda olacağı söylenen kaleci. abi yüze yüze gelsen sabaha istanbulda olursun zaten sence kasmıyor musun?
-
rte'den zambiya'ya doğrudan uçuş müjdesi
rahmetli ilhan cavcav'ı mezarında sevinçten havalara uçuran müjdedir. hatta 2-3 zambiyalı topçu almak için mezarından kalkıp 2-3 haftalığına kulübün başına bile gelebilir.
-
japonya'da hapsedilen interrailci
yine, bir mekana oturup telefonu şarja takmak yerine beleşçilik yapan bir interrailcinin başına gelendir. kapalı grupta olduğu için link sadece grupta olanlarda açılacaktır.
#76932144entrysinde görebileceğiniz yere takmış arkadaş şarjı.
aha buraya takmis
--- spoiler ---
#japonya #hapis
arkadaşlar merhaba, serbest kaldım. hepinize ilginiz ve desteğiniz için çok teşekkür ederim. olayı anlatayım hemen. yaklaşık 2 hafta önce galatasaray-beşiktaş maçını izliyordum. bulunduğum mekan kapandı saat farkından dolayı bende o mekandan çıktım. maçın ilk yarısını bitirdim o ara sarjım da azalmıştı ikinci yarı için yetmezdi bende videoda gördüğünüz yürüyüş yolundaydım ve kalacağım yere gidene kadar sarj biteceği için devre arasında 10 dk sarja takabileceğim bi yer var mı diye etrafa bakındım ve orayı gördüm. neyse telefonu sarja taktım 5 dk sonra binadan bi adam indi ve sert bir şekilde sarja takamayacağımı söyledi (japonca konuştu ancak el hareketleriyle onu anlattığını anladım) bende neden sadece 5 dk taktım dedim ingilizce, dediğimde de yine japonca konuştu ve bende tamam tamam diyip sarj aletini çıkardım ve yaklaşık 100 metre ilerideki 7eleven marketine gittim bi kahve aldım kendime ve kapıya çıkıp kız arkadaşımla telefon sohbeti etmeye başladım sonra bi polis geldi bisikletle ve telefonumu sarja taktığımı bunun yasak olduğunu söyledi. bende evet taktım adam geldi uyardı bende çıkardım bi daha da takmayacağım dedim. pasaportumu istedi, verdim. telsizden japonca bir şeyler konuşmaya başladı, sonra 1 polis, 1 polis daha ve sonra da bi ekip arabasıyla 2 polis daha geldi. olayı tekrar anlattım ve ardından ceplerimi boşaltmamı ve her şeyi gösterdikleri torbaya koymamı söylediler. neden diye sorduğum da karakola gideceğimizi söylediler bende alt tarafı sarja taktığımı söyledim dinlemediler, araca bindik karakola gittik. araçtan iner inmez kelepçe taktılar bi odaya götürdüler. bi adam geldi sorular sormaya başladı ama japonca, dedim anlamıyorum sizi. sonra durdu pc den bir şeyler yazdı çıktı falan aldı parmak bas dedi ismini yaz dedi bende evrakların japonca olduğunu belirterek imza atmayacağımı söyledim konsolusluğa haber verilmesini ve tercüman istediğimi belirttim. bi iki ısrardan sonra tamam bekle dediler. 2 saat sonra bi tercüman geldi. bu yaptığımın japonyada suç olduğunu adamın şikayet ettiğini söyledi polis sizi bırakamaz burada polislerin bırakma yetkisi yok savcılığa sevk edileceğimi ama ertesi günü tatil olduğu için savcılığın kapalı olacağını ve anca 2 gün sonra gideceğimizi söylediler. mecburen hapishanenin yolunu tuttuk. dna izi, parmak izleri, avuç içi izi, ayakkabı numarası, gibi bi ton verilerimi kaydettiler. sonra gri kıyafetleri giydirdiler içerisi için. sabun diş macunu diş fırçası satmak istediler yaklaşık 55 tl ye bende almak istemediğimi söyleyince akşama bedavadan kendileri verdi. neyse 2. günümde savcı karşısına çıktım, binaya ait bi sarj yerini kullandığım için bu suç binaya girmek olarak sayılıyormuş ve sarja teli taktığım için de elektrik çalmak suçundan yargılandım. durumumu anlattım ayın 8'inde uçak biletimin olduğunu da söyledim ve o da kararını verdi ama kararımı sana söyleyemem yarın mahkemeye çıkınca öğrenirsin dedi. 3. gün formalite sayılan bi mahkemeye çıktım (asıl mahkeme o değilmiş) her şeyi yine olduğu gibi anlattım. hakim de tamam çıkabilirsin dedi sonuç ne peki dediğim de birazdan söyleriz dedi. 2 dk sonra tercüman aracığıyla haber geldi ve bi önceki gün savcının 10 gün ceza belirlediğini ve hakimin de onayladığını söyledi. peki dedim 10 gün sonunda kesin çıkabiliyor muyum ? -hayır orası net değil bu gözaltı sürenin uzatılması cezası dedi sonrasında daha fazla uzayabilir dedi. neyse bu arada tekrar hapishaneye gittik 4 kişilik hücrelerde kalıyorduk ve 100 den fazla kişi vardı. bu arada 2 avukatım vardı büyük ihtimalle birbirinden habersiz, toplamda 2'şer kere geldiler biri moral verici konuşuyordu diğeri sinir bozucu, sinir bozucu olan cezan 20 güne çıkabilir ve ondan sonra ana mahkemeye gidebilirsin dedi üstüne bi de kaç ay daha burada kalmana yetecek vizen var belki daha da fazla uzayabilir gibisinden cümleler kurdu. tabi sinirsel olarak yıprattı. o ara savcısından hakimine polisine tercümana ve avukatlara olmak üzere herkese aileme haber vermemi sağlamasını istiyordum ama nafile, japonyada olmadıkları için uzun bi süre haber veremediler. uçak biletimi de kaçırdım. toplamda içeride 11 gün yattım ve içeriden çıkacağımı çıktığım zaman öğrendim.
buraya kadar her şey tamam evet suç işlemiş olabilirim, bilmeden de olsa ama yine de bu kadar mağdur etmenin anlamı yoktu bence 1 hafta ceza verselerdi uçağımı da kaçırmazdım.
neyse olan oldu artık siz siz olun benim düştüğüm hataya düşmeyin, japonyada bi binanın önünde beklemeyin bile, kıl birine denk gelirsiniz ve sizi günlerce mahkum edebilirler.
ek bilgi toplamda 23 güne kadar gözaltı süresi var japonya da ondan sonra asıl cezanız belli oluyor.
konsolosluğun ise umrunda bile olmuyorsunuz, çıktıktan sonra abimle konuştuğumda konsolosluk beni her gün görmeye geliyormuş ve durumum çok iyiymiş diye abime bilgi verilmiş ancak bi kere bile gelmediler.
--- spoiler --- -
jelko obradoviç
"o bütçeyle bi zahmet" diyen fasülyeler baş verdiğine göre giriş yapabiliriz.
obradovic'in yüksek bütçesi olması bir neden değil sonuçtur arkadaşlar. bu adam 1992 senesinde 22 yaş ortalamasıyla partizan'ı şampiyon yapabildiği için 25 milyon bütçeyi tak diye önüne koyuyorlar.
tanım: avrupada herhangi bir takımın gözü kapalı güvenebileceği sayılı koçlardan. -
nesneler biz bakmadığımızda ne yapıyorlar
kayboluyormuş, yalan. misal salonda televizyon var, taksidi daha bitmedi hicbir yere gidemez. schrödinger filan dinlemem tokat manyağı yapar parasını ödetirim. adam olun. kaybolmuyor duruyor.
-
laik çocukların fetöcü olarak devşirilmesi sorunu
cemaat geçmişi olan araştırma görevlisinin iddiası.