Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 8 kasım 2019 fenerbahçe kasımpaşa maçı

    lan oğlum eskiden böyle şeyler yoktu.

    şimdi yeni yetme veletler her penaltıya, her faule, her karta, haklı veya haksız rakip takıma yapılıyor diye itiraz ediyor.

    buz gibi penaltı olm işte neyin tantanasını yapıyorsunuz.

    bu arada bu gerizekalı tavır her takım taraftarı için geçerli.

    not: musleraspor.

  • 2. öğrenciyken yaşanmış unutulmaz garibanlık anısı

    çoğunlukla öğrenciyken yaşanmış fakirlik anılarıdır.
    ailenizden ayrı okuyorsanız daha bir sakata binebiliyor olay.

    çoğu öğrenci gibi benim de çok fakir öğrencilik hayatım oldu lakin bir gün fakirliğin en dibini gördüm.
    hayatım boyunca unutamam o günü.
    bir hafta sonu.
    evde tekim.
    cebimde 5 kuruşum yok ve fena acıktım.
    açlıktan bayılıp geberecem az kaldı koltukları kemirecem.
    evde yiyecek namına hiç bir şey yok a.q
    şekerli çay içerek bastırmaya çalışıyorum açlığımı. çay dediğim 2 günlük çay.
    ısıtıp ısıtıp içiyorum çünkü çay'da yok, çay tamamen biterse şeker yiyecem. özetle şeker komasına girmeye çok müsaitim.

    baklava çalan bebeler vardı hani hapse atıldılar. onları hapse atan hakim ve savcıları bir hafta sadece suyla besleyin sonra salın halkın arsına. daha beterini yapmazlarsa gelin beni sikin, açlık insana her şeyi yaptırır aga. üstelik çok acıkınca çalmanın dinde bile yeri var. artık onların da başlarına ne geldiyse ayet inmiş a.q. çalın diye.
    yaradan kimseyi açlıkla sınamasın.

    neyse ben para bulmanın peşine düştüm fakat ailenin tek zengini olarak işaretlediğim babam yırt dışında.
    annemden de para istemeye yüzüm yok.

    yaşadığını bildiğim bütün tanıdıklarıma ödemeli arama gönderiyorum. ödemeli aramanın yaygın olduğu dönemlerdi, hâla var mı bilmiyorum.
    spam gibiyim a.q deli gibi arama gönderiyorum, benim gibi kontör fakirleri geri dönemeyince onlar da bana ödemeli atıyor.
    bir yandan da evde para bulma ümidiyle evi savaş halanına çeviriyorum.
    annemin ziyaret amaçlı geldiğinde kaldığı odaya daldım sonunda ki girmem o odaya pek ama açlıktan neredeyse ağlayacam artık a.q.
    annemin çanta duruyo dolabın içinde açtım hemen.
    içinde biraz para var lakin ben hazine bulmuş gibiyim.
    bide not eklemiş: idareli harca bitince beni ara gözlerim doldu a.q.
    o gün yaşadığım açlılıkla mutluluğun tarifi yok ve kilometrelerce uzakta olmasına rağmen anam yetişti imdadıma.
    bu anaların kimyası çok başka değişik.

  • 3. 7 kasım 2019 braga beşiktaş maçı

    spiker 36 kez "lens çok ağır bir kararla atıldı" dediğinde anlamamıştım ama 37. kez dediğinde anladım ki lens çok ağır bir kararla kırmızı görmüş.

    tanım: maç.

  • 4. ismi en güzel ilçe

    görece
    -nerelisin?
    -göreceli

  • 5. elazığ'da görülen 6 metrelik yılan

    önedit : büyük ihtimal satan, doğaya bırakan, ya da doğaya bırakanı bilen kişi bu : http://surungenpazari.com/…li-ball-piton-yavru-7387

    öncelikle o yılan sanırım piton. büyük ihtimal afrika pitonu ya da burma pitonu; türkiye'de büyümesi vs. değil; tahminen oralardan alıp getirip, bakamayıp ya da psikopatlık için doğaya salıveren biri yüzünden oradadır. dedikleri gibi 6 metreyse, dünyanın en büyük boası olma ihtimali yok; tekrar pitondur.

    pitonların özelliğidir, çocuk falan öldürebilirler. hatta timsah bile öldürebilirler. eğer ki doğada piton falan görürseniz, öldürmeyi zartı zurtu bırakın; topuklayarak siktirolup oradan gitmeniz gerekir.

    sizi ısırıp sarmaya başladıysa, eğer yanınızda bıçak yoksa öldünüz demektir. bıçağı çıkartıp vücudunun her yerini yarabildiğiniz kadar yarmanız gerekir.

    florida'da benzer bir piton sorunu vardı, aynen ekşi sözlük'te olduğu gibi götü ılıklardan kurulu peta en başta muhalefet etti piton yılanlarının topluca öldürülmeye çalışılmasına. pitonlar peta üyelerinden bazı kişilerin aile bireylerini de öldürdükten sonra; "insanca öldürün bari" diye açıklama yaptılar.

    peta'nın açıklamasına göre, piton yılanın insanca öldürülmesinin yolu kafasına tek kurşun sıkmakmış hatta. vücuduna ateş etmeyin, uzun süre acı çekmesin direk ölsün diye açıklamaları mevcut. ( https://www.tampabay.com/…uble-with-how-_163751361/ )

    fwc de dahil olmak üzere iguanalarla beraber bulursanız, mümkünse öldürün der.

    ki bu adamların götü burdaki lavuklardan çok daha ılık, şuradaki mesajları okuyorum tarihi zirve yapmış durumdayız şu an.

    doğada piton görsen göt korkunla ülkeyi terkedersin amk lavuğu. ama sevelim sayalım demiş amk hıyarı.

    bence bu arkadaşları topluca alalım, götürelim pitonların bol olduğu yerlere; yem olsunlar, hem doysun arkadaşlar, hem de bu embesillerden kurtulmuş oluruz.

  • 6. 8 kasım 2019 yeni akit'in 4 kardeş haberi

    bu gazetede haber yapanların ve okuyanların karakterini eşşekler silksin.
    bir de destek çıkanlar olur. gelin lan yeşilde bekliyorum. okkalı küfürler hazırladım size.

    t: o. çocukluğu haberciliğinin kanıtı olacak bir haberdir.
    edit: analara yazık olmasın, karakterlerine söveyim.
    yoğun istek üzerine: götümüze girebilir ihtimaline karşı bir şeyler değiştirdim.

    ekleme:
    bu 4 kardeş dinsizlikten intihar etti demek ahlaksızlıktır, karakter yoksunluğudur. ne siz buna karar verebilirsiniz ne de ben karar verebilirim.
    bu ak-itlerin olayını da biliyoruz. toplumu yozlaştırmaya çalışıyorlar. gelen kutum benim yukarıda yazdığım entrynin misliyle küfür dolu ve neredeyse hiçbiri bana etmiyor(var bir kaç tane mal), tüm küfürlerin gittiği yer belli. ne yazık ki, adamlar hedefine ulaşmış oluyor. tepki çekerek sansasyon yaratmaya çalışıyor bu aptal sürüsü.
    gün gelecek hesabını verecekler ya da fetöcü kardeşlerinin yanına hicret edecekler.
    allah yalanlarınızı ve iftiralarınızı kabul etsin götsuratlılar.

  • 7. makatına kompresörle hava basılan genç

    manyak mı lan bunlar?bu bildiğin kasıtlı olarak adam öldürmeye teşebbüs

  • 8. el chapo'nun oğlunu tutuklayan polise infaz

    zamanında ibret-i alem olsun diye bu iti öldürselerdi en azından boşa ölmemiş olacaktı polis abimiz. şu an ailesi için endişe edilmelidir. devlet ailesini koruma altına almalıdır diyeceğim de hangi devlet? el chapo ya yardım ve yataklık eden devlet mi?

  • 9. 2019-2020 sezonu türk futbolunun avrupa'da çöküşü

    muhakkak ki, siyasetin bulaştığı her kurum, kuruluş, kulüp , üniversite , din , diyanet, cami çürüyecek, kokacak , parçalanacak ve ebediyen yok olacaktır.

    hiç bir güç ve kuvvet bu yıkımı engelleyemez..

  • 10. 22 yaş bunalımı

    sen bir de 27 yaş bunalımını gör.

  • 11. anlayışımız suriyelileri göndermeye izin vermez

    reis daha 3 hafta önce barış pınarı harekatını anlatırken teröristlerden arındırılacak bölgeye 2 milyon suriyeli gidecek diyordu, vaz mı geçmiş?

    edit: 2 milyon

    edit 2: kaynak

  • 12. 1 aylık passat'ın dsg arızası vermesi

    dh'deki "zaten forumdaki vag'cılar tsı ile şehiriçinde 2 ile 3 lt arası yakıyordu, şimdi çekici sırtında beleşe gezerler." yorumuyla yarmış rezalettir. gülmemek elde değil.

  • 13. bir kadını fiziği dışında çekici yapan detaylar

    dediler ve ilk fırsatta iri memeli, protez tırnaklı, dolgu dudaklı, balık bakışlı kadına gittiler.

  • 14. karadeniz mutfağının lezzetli olmaması

    belgeselde görmüştüm, adam tavanın içinde erimiş tereyağı doluyken içinde alabalık kızartıp üstüne yumurta kırdı. bunun tembellikle ne alakası var, bu nereden baksan mallık, nereden baksan zevksizlik.

  • 15. gslilere fetöcü diyenler yargılansın

  • 16. fatih'te intihar eden dört kardeş

    bunları yazmak için olayın netleşmesini bekledim, tepkileri izledim.

    tahminim; evde çalışan kardeşin duruma daha fazla dayanamayıp diğer kardeşlerini habersiz öldürmesi, sonra intihar etmesi. şimdi bu detayı göz önüne sürülüp vicdanlar rahatlatılacak. intihar etmek de çok büyük günah zaten. peki bu noktaya nasıl geliyor insanlar? bir anda " ben artık ölsem iyi olur, ailem perişan olmasın onları da öldüreyim " mi diyorlar? öyle dediklerini mi sanıyorsunuz?

    su damlasının taşı eritmesi gibi bir süreç bu. yavaş yavaş birikiyor.

    cinnet geçiren bir aile tablosu var ortada. 2020 yılına girmeye az kalmışken elektriğinizi kesiyorlar, düşünebiliyor musunuz? elektrik olmazsa bu satırları yazamayız birçoğumuz. elektrik olmadan cep telefonunun internetiyle navigasyonu kullanamayız, yolumuzu bulamayız. sadece 1 hafta elektrik olmadan yaşadığınızı, ekmekle beslendiğinizi düşünün. sokağa çıktığınızda borcunu ödeyemediğiniz birini görme ihtimalini.

    " evlenmemiş, 4 kardeş bir arada yaşıyor, normal değil " diyorlar. normal olan ne peki? evlenseler aynı duruma bu sefer çocuklarıyla birlikte düşeceklerdi. okula giderken üzerine kıyafet alamayacaklardı, cebine harçlık koyamayacaklardı. çocuğuna kıyafet alamadığı için intihar eden babayı, çocuklarını ısıtamadığı için intihar eden anneyi ne çabuk unuttunuz.

    iş bulamıyorsun düzgün, para bulamıyorsun. yardım almak istesen ağız bükenler oluyor. yardım başvurusu yapıyorsun, bazı memurlar eve gelip seni aşağılıyor, azarlıyor. birden fazla evi olanların çatır çatır aldığı yardımı sen alamıyorsun çoğu zaman. aldığın da karnını anca doyuruyor.

    " çok onurlulardı, yardım istemediler " demişler. istemişler demek ki, ama insanların ezen bakışlarından bıkmışlar. sokağa düşmekten, pis işlere bulaşmaktan korkmuşlar. sokakta yaşayan insanlar nasıl nefes alıyor, kimlerin tacizine uğruyor bilmiyorsunuzdur bile. istanbul burası. insanı çiğneyip posasını bırakıyor bir kenara.

  • 17. şişlenmiş ölü koyun parçaları

    soğan salatasıyla süper gider. kinoa yiyen kansız gavatlara bakmayın siz.

  • 18. suriyelilerin doğurganlık hızının 5.3 olması

    2019 doğum oranları
    türkler: 1.2
    kürtler: 2.7
    araplar: 5.3

    bu olayın, "hayatta kal ve bir sonraki nesli oluştur, çoğal, üre" ile hiçbir bağlantısı yok.
    ye, iç, sıç mantığı ile bağlantısı var. türklerin it gibi çalışıp ödediği vergiler başkalarının çocuk bakımına gidiyor. türklerde parasızlıktan intihar ediyor. yeryüzünün en enayi milleti türklerdir.

  • 19. tr'de herkesin birbirini dolandırmaya çalışması

    başlığın doğrusu türkiye olacaktı fakat malum karakter sınırına takıldı.

    son zamanlarda sıkça rastladığım olay. sözlükte bile açılan başlıklardan bunu görebiliyorsunuz. esnafından tüccarına kurumsal şirketlerinden ufak kobilerine iş ortaklarından, tanıdığınız kişilere hatta arkadaş çevresine kadar herkes birbirini dolandırmaya çalışıyor.

    ilk başta çaba gösterip durumu düzeltmeye çalışsanız hakkınızı arasanız da daha sonra bunun çok vaktinizi çaldığını fark ediyorsunuz. hukuk ve adalet sisteminin yozlaşmış olması neticesinde kendinizi bir anda buna alışmış/alıştırılmış halde buluyorsunuz.

    büyüğünden küçüğüne herkes dolandırılmayı sindirmiş durumda. bu ülkedeki çok kişi ve kurum da hiçbir bedel ödeme korkusu olmadan istediğini yapıyor.

    bir galerici 80.000 km'de hurda aracı toplayıp temiz ikinci el diye satabiliyor. en güvenilir tatil sitelerinde turizmciler oda fotoğrafını farklı, gerçekte olan odayı farklı koyabiliyor. marketten aldığınız 100gr'lık ürün 80gr çıkabiliyor. alışveriş sitesinden aldığınız ürünler sahte çıkabiliyor. hatta hiç ürün gelmeyebiliyor. profesyonel iş hayatında bile işin başında farklı, sonunda farklı konuşup sizi zarara sokabiliyor insanlar. 2km'lik yolu 10km haline getiren taksicilere, aracınızda hasar olduğunda 1000 liralık hasara olmayan şeyler katarak 3000 lira yazan sanayi kurnazlarına girmiyorum bile.

    en basitinden buradaki rezalet başlıklarını ele alalım. öyle bir durumdayız ki eğer bu başlıkların hepsine topluca tepki koyacak olsak, hiçbir gsm operatörünü kullanmamamız, hiçbir teknoloji mağazasından alışveriş yapmamamız, hiçbir internet sitesinden ürün almamamız lazım. elin oğlu "bu güzelmiş ya alayım şundan" deyip checkout'a basarken sen gidip şikayetvar yorumlarını okuyor, ekşi sözlüğe bakıyor ve ürün altındaki yorumlara göz gezdiriyorsun. kendince sitenin dolandırıcı olup olmadığını anlamaya çalışıyorsun. belki birkaç gün mesai gibi zaman vakit harcıyorsun. herhangi bir olumsuz durumda haklı olsan bile yasal çabalarının fayda getirmeyeceğini bildiğinden gelip haklı isyanını buraya yazarak kamuoyu oluşturmaya çalışıyorsun. bu çok acı bir durum değil mi?

    ben artık toplum nezdinde, milletimiz hakkında sürekli pohpohlanan "anadolu insanı" diye tabir edilen topluluğun o kadar da masum olduğuna inanmıyorum. bu ülkede dürüst namuslu insanlar gerçekten çok çok azınlıkta ve kendini güvenilir, dindar, helal süt emmiş diye nitelendiren insanlar bile bundan geri kalmıyor. ve bu zaman içinde günden güne daha kötüye gidiyor.

    edit: national geographic'in yaptığı "dolandırıcılar şehri istanbul" isimli belgesel.
    bir ekspertiz şirketinin cinayete teşebbüs isimli videosu.
    hepimizin aşina olduğu telefon dolandırcılığı.
    bir diğer konu emlak dolandırıcılığı.
    çok kullanılan bir alışveriş sitesinin sahte parfüm dolandırıcılığı. 2, 3
    çiftlik bank, mega holdings gibi saadet zincirleri...

    örnekler çoğaltılabilir.

    bu yukarıdaki örnekler gibi her gün binlerce dolandırıcılık yaşanıyor. dolandırıcılık faaliyetleri artık bakterilerle insanların savaşına benzemeye başladı. nasıl bakteriler antibiyotiğe bağışıklık geliştiriyorsa, sizin de her yeni çıkan dolandırıcılık yöntemini biliyor olmanız gerekiyor. siz bunları öğrendikçe yeni yöntemler çıkıyor ve bu döngü böyle sürüyor.

  • 20. ekşi itiraf

    ailemden biri genelde televizyonda bir şeyler izlerken "bu ne" gibi bir soru sorunca "ananas", "burası neresi" gibi bir soru sorunca "çorum" cevabını veriyorum. somut bir nedeni yok. ben bu cevapları verdiğimde çok eğleniyorum, onlar benim kadar eğlenmiyor.

  • 21. asgari ücretle 4375 yumurta alınıyor

    2002 yılında 32 mb taşınabilir bellek aldığımız paraya şimdi 32 gb bellek alabiliyoruz. bu da demek oluyor ki bir yerimiz bin kat gelişmiş. ama neresi tam bende bulamadım.

  • 22. 10 bin tl maaş almak

    bu tarz başlıklarda hemen dolara çevirip şu kadar dolar ediyor diyenlere hastayım ya, biz bilmiyorduk kardeş aydınlattığın için teşekkür ederiz.

  • 23. ben yılmaz aslantürk sorularınızı yanıtlıyorum

    merhaba, ben otisabi’nin çizeri yılmaz aslantürk.

    1992 yılında pişmiş kelle dergisinde çizmeye başladığım otisabi karakterini penguen, uykusuz şimdi ise bavul dergisinde sürdürüyorum. evet saçlarım beyazladı. hayır o hikayelerin hepsi başımdan geçmedi :)

    kanıt

    sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: (bkz: ben yılmaz aslantürk sorularınızı yanıtlıyorum/@yilmaz aslanturk)

    not: soru cevap etkinliğini ekşi sözlük ios uygulamasından ve mobil/web tarayıcınızdan takip edebilirsiniz.

  • 24. 8 kasım 2019 fenerbahçe'ye verilen penaltı

    penaltı işte amk başlık niye açıyorsun. geç sahaya seninde gazını alsınlar

  • 25. ali palabıyık

    şikecilerin maçına atanmış yine. ilk yarım saatte bol bol penaltı çalar artık tuttuğu takıma.

  • 26. bu hayatta en güvendiğiniz kişi

    (bkz: eşleşme bulunamadı)

  • 27. bir erkeği fiziği dışında çekici yapan detaylar

    sıralanacak tüm detaylar palavradır..
    cesare pavese'nin çok güzel bir sözü var bununla ilgili;
    kadınlar bir milyonerle evlenmeden önce ona aşık olacak kadar akıllıdır.

  • 28. geceye bir 90'lar şarkısı bırak

    hazal - elden yar olmaz
    ne severdim bu şarkıyı yahu..

  • 29. nusret'in garsonların bahşişlerine göz dikmesi

    'tiplerine göz dikmek' diyince aklıma başka şeyler getiren başlık olmuştur.

    olum türkiye'de yaşıyoruz, bahşiş yazsanıza.

    edit: başlık "nusret gökçe'nin garsonların tiplerine göz dikmesi" şeklindeydi, moderatör tarafından düzeltilmiş.

  • 30. rakı seven kadın vs şarap seven kadın

    ya şöyle saçma sapan " bilmem ne seven/yapan kadın " başlıkları açmayı ne zaman bırakacaksınız.

  • 31. tayyip erdoğan'a özel protokol küreği

    (bkz: kürek-i şerif)

  • 32. kalçasıyla bira servis eden kadın

  • 33. sevgilinin başından aşağı kepçe ile gül dökülmesi

    kepçe derken çorba kepçesi sandım. kazan gibi bişeyden kepçe ile gül yaprakları alıp sevgilisinin kafasından döktü zannettim.
    vizyonum o kadar dar bu konuda.

  • 34. komünistlerin vatan haini olması

    yılların eskitemediği kaliteli bir yalandır.

    söyleyenin hangi bağlamda söylediğine bakmaksızın kendisinin yalancı olduğunu söyleyebilirsiniz.

  • 35. tartıştığı gençlerin köpeğini bıçaklayan cani

    lan ne biliyorsunuz da hemen yorum yapıyıorsunuz haber hakkında? 17 yaşında serseri saldırgan köpeği ile yaşlı başlı adama agresif biçimde tehditvari de hareket etmiş olamaz mı?

    bin tane senaryo var böyle bana da itin biri (köpeği kasdetmiyorum) hayvanını salarsa ben de imkanım varsa benzer biçimde davranabilirim... bir sürü şey olabilir yani, burada esas olan şey şu mevzunun başını kıçını anlamadan yorum yapmayın.

    https://www.youtube.com/watch?v=pefautacx0y
    https://www.youtube.com/watch?v=yimz5g6cdsw
    https://www.youtube.com/watch?v=ynr2nti-rds
    (bkz: metroya giden insanları pitbulla korkutan çete)

    yüzlerce video var...

    edit : empati yapacaksak köpeğin yerine koyacakmışız kendimizi... olm siz nasıl bir gerizekalısınız, türkiye'de mi yaşıyorsunuz nerede yaşıyorsunuz? bak adam 57 yaşında, işinde gücünde bir adam, muhtemelen evine işine bir yere gidiyor. 17 yaşındaki bebe apaçi kılıklı bebenin köpeğini öldürüyor. köpek pitbull... ya azıcık muhakeme yeteneği kedi taşağı kadar beyin bulunan bir varlık bu olayın altında bir çapanoğlu olduğunu anlar. ama o kadarcık beyin yok işte, pelte gibi olmuş kedi maması yiye yiye beyin... köpeğin yerine koycakmışız kendimizi, al anladığın dilden konuşayım hav hav hav!

  • 36. türkiye'de herkesin kendisini 5 cm uzun söylemesi

  • 37. ekrem imamoğlu'nu başarısız buluyorum çünkü

    iyi ve güzel şeyleri hak etmiyoruz

  • 38. çaykurun 750 milyon zarar etmesi

    seçim öncesi dağıtılan bedava çayların sebep olduğu zarar. hemen katarlı birine satıp kurtulmalıyız.

  • 39. amorti çıktı diye gidip 3 milyon tl kazanmak

    izmit'te bir kişinin "yine amorti amorti çıktı" diye götürdüğü bilet için , bilet satıcısının farkedip kendisine söylemesi ile elindekinin 3 milyon tl kazanan bilet olduğunu öğrenmesi durumudur.

    bilet satıcısına helal olsun gerçekten bu vahşi dünyada böyle insanlar olması umut verici.

    not: 3 milyon tl kazanan bilet çeyrek bilet olduğundan 750.000 tl ödeme alacaktır.
    edit: not

    haber:

    izmit, fethiye caddesi üzerindeki seyyar milli piyango satıcısı olan cafer öziri’ye bir kadın gelerek, “biletime amorti çıktı, değiştirmek istiyorum” dedi. öziri, 19 ekim tarihli çekilişe ait bileti kontrol ettiğinde, rakamlara amortinin dışında, büyük ikramiye olan üç milyon liranın isabet ettiğini gördü.

    kadını bir süre bekleten milli piyango satıcısı, rakamları mp’nin internet sitesinden doğrulattıktan sonra müjdeyi verdi. kadın büyük bir mutluluk yaşadığı belirten cafer öziri, talihliyle yaşadıklarını şöyle anlattı:

    – elinde 2 biletle geldi. ‘yine beni zengin edemedin. buna amorti çıktı. değiştirir misin?’ dedi. ben zaten daha önce gelen biletlerin içerisindeki tesellilerden ikramiye çıktığını biliyordum. biletteki numaraları görür görmez büyük ikramiye isabet ettiğini anladım. bir rahatsızlığı olup olmadığını sordum. ‘nasıl yani doktor musun?’ dedi. ‘tansiyon, şeker, kalp rahatsızlığınız var mı?’ diye sorunca da ‘hayır’ yanıtını verdi.

    – ben de ‘o zaman oturun ben size bir çay, bir su söyleyeyim. hatta üç ihlas bir de fatiha okuyun, allah’ın sevgili kulusunuz. çünkü bana denk geldiniz’ dedim. ne dediğimi anlamayınca biletini uzatıp numaraları gösterdim. üç milyon tl ikramiye çıktığını, çeyrek bileti olduğu için 750 bin tl kazandığını söyledim. talihli, hemen çıkarıp 200 lira verdi,’seninle helalleşmeye geleceğim’ dedi. ben, bana olan sınavı verdim. allah ülkedeki tüm insanları doğru yoldan ayırmasın.

    kaynak

  • 40. hiç ezel izlememiş yazarların gözünden ezel

    monte kristo kontunun çakması.

  • 41. kapalı defans nasıl açılır sorunsalı

    göt kadar halı sahada 3 çakılı defans ve iyi 1 kaleciye karşı barcelona'yı bile getirseniz nafiledir.

    hayırlı forumlar.

  • 42. aksaray'da otizmli öğrencilerin yuhalanması

    kötülügün hiç bir zaman yok olmadığı, sadece sekil değiştirdiğini gösteren çok acı olay.

    bana ilk okulumdaki sara hastası bir arkadasi hatırlatmistir. belli ki sara hastalığı dışında farklı bir zihinsel durumu da olan bir çocuktu, herkes ondan uzak durmaya çabalardi, çünkü ağzı yüzü üstü başı hep sümük, kir, pas içinde olurdu, erkek çocukları sürekli iter kakarlardi, her seferinde düştüğü yerden kalkar çaresizce kendine sığınacak bir yer arardı. biraz da agresif bir çocuktu, durduk yere insanlara saldırdığı olurdu, ne kadar itisip kakissak da gözümüz, en azından benim gözüm üstünde olurdu, başına bisey gelmesinden korkardım, sorumlu hissederdim. o zamanlar nerde kavga gürültü ben orda olduğum için arada bana da saldirirdi. bir gün bir hır gür sırasında yere düştü, sara krizi tuttu, yerde zangır zangır titremesine hiç unutmam. çocuğun çevresinde giderek büyüyen cemberden ona bakan hiç kimse birsey yapmadı, öylece bakakaldık. bu arkadaş sürekli cebinde bir adet soğan taşırdı, bi kere annesinin okula gelip bir sey olursa soğan koklatin dediği aklıma geldi, cebindeki soğanı bulmaya çalışırken bir iki tekmesine kurban gitmiştim ama soğanı bulup koklatmayi başardım. ama ne yazık ki ise yaramadı. dili çoktan boğazına kaçmıştı, nefes almakta git gide zorlaniyordu. o an düşünemedim bile ama elimi ağzına soktum dilini kurtardığım an nefes almaya kendine gelmeye başladı. kısa bir sure sonra meraklı bakışlar arasında kendine gelip tekrar kalabalığı yararcasina kosmaya başladı. bu çocuk nasıl hissederdi, korkar miydi, üzülür müydü, kırılır miydi, etrafındaki dünyayı nasıl algılardi hep merak ederdim. dünyaya onun gözleriyle bakmak hep çok korkunç gelirdi.

    o çocuk farkliydi, kendi dünyası vardı. insanları dünyalarına göre yargılamak yerine o dünyaları birleştirip zenginliğinden faydalanmak özellikle otizmli çocukların sonsuz, karşılıksız, safca sevebilme yeteneklerinden öğrenmek çok mu ütopik?