anafor16
profili

  • uzaylılar bizimle iletişim kuracak

    bill nelson'ın (ki kendisi 78 yaşındadır), ölmeden önce görmeyi arzu ettiği şeyi dile getirmesi.

    biz astronomlar yıllardır böyle bir umut içindeyiz ama, dünya dışı yaşama yönelik 1 (bir) kanıt bile şu ana kadar bulamadığımız için beklemeye devam ediyoruz.

    o yüzden yok nasa başkanı demiş, yok pentagon şöyle konuşmuş vs vs geçiniz bunları...

  • 1 haziran 2021 ışık hızının geçilmesi

    çalışmada, ışığın vakumdaki hızı olan 300.000 km/sn'nin geçilmediği net biçimde anlatılıyor.

    ışığı, daha yavaş (örn: 100.000 km/sn) hareket etmesi gereken yoğun plazma ortamından geçirmişler. ancak bu plazma ortamında, olması gerekenden daha hızlı (örn: 160.000 km/sn) hareket ettirmeyi başarmışlar.

    yani, ışık hızının geçilmesi diye bir şey söz konusu değil.

    şimdi dağılabilirsiniz...

  • türkiye'de atılmış en iyi diss

    tellioğulları'ndan adile hanım'ın hamamda seferoğulları'ndan rukiye hanım'a attığı disstir.

    https://www.youtube.com/watch?v=dvdlwmfiqxg

    türk müzik tarihinde zirve kabul edilir.

  • ineklerin gaz çıkarması dünya için büyük problem

    bil gates'in bu söylemi hatalı değil.

    küresel iklim değişikliğine yol açan "insan kaynaklı" sera gazları arasında, ineklerin saldığı metan gazı da çok önemli bir yer tutuyor. neden peki?

    çünkü, normal şartlarda inek nüfusu şu andaki sayısının onda biri bile olamaz. ancak, insanlar et ve süt tüketimi için olağanüstü sayıda inek / koyun / keçi / domuz gibi hayvanları üretiyor, besliyor. "hayvancılık sektörü" dediğimiş şey bu. evet, bu metan gazını inekler üretiyor ve küresel ısınmaya neden oluyor ancak, sorun yine insan kaynaklı.

  • fatih terim

    aykut kocaman'dan sonra, "tacımızı vermediler" diye ağlayan ikinci teknik direktör olarak türk futbol tarihine geçimiştir.

  • 2019'da chp'nin izmir'i kaybetmesi

    "artı para" denilen sistem, yıllardır istanbul'da metrobüslerde uygulanıyor. ki, metrobüsün kendisi bile izban'ın yanında gulyabani gibi korkunç bir ulaşım sistemi.

    buna rağmen istanbul'da 20 küsür yıldır akp kazanıyor. metrobüse kızıp chp'ye oy veren akp'li görmedim henüz.

    merak etmeyin, izmir'li de "artı para" denilen şeye alışacaktır. istanbuldaki 14 milyon insan alıştı, izmirliler mi alışmayacak?

    yani, kimse ulaşım zammı dolayısıyla verdiği oyu değiştirmez merak etmeyin.

  • fatih terim

    2017-2018 sezonunu ilk yarısında; tudor'un 13 puan ve namağlup kapattığı ilk 5 haftalık "kolay" fikstürle başladığı ikinci yarıda, 2 mağlubiyet alıp sadece 9 puan toplayabilmiş bir eski teknik direktör.

    bu 5 maçlık seride başarısız olarak görülen şenol güneş ve aykut kocaman 11 puan topladılar. yine bir başka başarısız teknik direktör olan abdullah avcı da 10 puan toplayarak ligde liderlige oturdu. bugün mağlup olduğu kasımpaşa ise, ikinci yarının ilk 5 haftasında 10 puan alarak galatasaray'dan daha fazla puan topladı.

  • türkiye'nin uzaya test için göndereceği ilk nesne

    yine herhangi birşey bilmeden millet burada seccadedir, domatestir diye yazıp kendince eğlenedursun, itü ve sabancı üniversitesi tarafından tasarlanan beeaglesat zaten geçen yıl nisan ayında uluslararası uzay istasyonuna test için gönderildi.

    uluslararası uzay istasyonu'na bu yıl da yine istanbul teknik üniversitesi uçak ve uzay bilimleri fakültesi uzay sistemleri tasarım ve test laboratuvarı (itü-usttl), amatör uydu teknolojileri derneği (tamsat), gumush uzay savunma ve havacılık ltd. şti., ertek uzay sistemleri ltd. şti., turksat ve itü-rf laboratuvarı tarafından üretilmiş olan ubakusat test amacıyla gönderiliyor.

    http://space.skyrocket.de/doc_sat/cubesat.htm
    http://www.itu.edu.tr/…zay-yolculuguna-hazirlaniyor
    http://space.skyrocket.de/doc_sdat/ubakusat.htm
    http://usttl.itu.edu.tr/2016/10/02/ubakusat/

  • 31 ocak 2018 diyanet'in adnan oktar açıklaması

    birkaç yıl önce adnan oktar hakkında, sözlükte diyanet işleri başkanının bu söylediğine çok yakın birkaç cümle kurmuş olduğum için, hakkımda 3 dava açılmış ve 117 gün hapis cezası almıştım.

    hey gidi günler hey...

  • penaltı kaçırmayan futbolcu

    eski bursaspor kalecisi dimitar ivankov.

    7'si bursaspor'da (biri fenerbahçe'ye karşı) olmak üzere 40'ın üzerinde penaltı kullandı ve hiç kaçırmadı. kendisi aynı zamanda dünya'nın en golcü üçüncü kalecisi.

  • 22 aralık 2016 ışid'in 2 askerimizi şehit etmesi

    askerlerimizin şehid edildiği işid videosu kurgu mu?

    bakın, bu söyleyeceklerimi çoğunuz bilmiyorsunuz ama ben, 4 yıldır yakın biçimde takip etmeye çalıştığım suriye iç savaşı nedeniyle çok iyi biliyorum. bu konuda saha durumu ve gidişat hakkında bir kısmı akademik değer taşıyabilecek analizler dahil olmak üzere ekşi sözlükte yüzlerce yazı ele aldım. bu yazılarımdan çok sayıda alıntı, tv'lerde "stratejik uzman" diye bildiğiniz çok kişi tarafından bol bol kullanıldı. bunu bilin, sonra şu yazacaklarımı okuyun: ben, bu konuda uzmanlar kadar bilgi sahibiyim.

    not:
    bu video biz türkiye için ilk olabilir ama, ışid gibi bir katiam örgütü için gayet sıradan, binlercesi çekilip 3 yıldır sürekli yayınlanan insanlık dışı katliamlardan herhangi biri. ışid'in katliam videolarını arayıp izlerseniz (ki internette binlercesi var) hepsinin benzer prodüksiyonlara sahne olduğunu görürsünüz. yani, bu katliam suriye askerlerinden ırak askerlerine, uluslararası gazetecilerden kaçırılan diplomatlara kadar binlerce ışid infazından sadece biri.

    ışid'in eline düşen bir esir için hayat değişir. sadece bir esaret süreci yaşamaz. hakkında hemen ayaküstü bir mahkeme kurulup karar verilir. bu karar mahkeme gerçekleştirimişse, çoğunlukla idamdır. ancak, bu idamlar hemen uygulanmaz. idam şekli belirli değildir, ona sonradan karar verilir.

    esir, hapsedilir. bu hapsi sırasında, kendisine işid'in hayat tarzı empoze edilmeye başlanır. esir, önce zorla ve korkuyla islami bir hayat tarzı sürmeye başlar. namaz kılmaya, namazları zamanında eda etmeye alışır. hatta giderek dindar bir görüntü alarak, nafile namazlar dahi kılmaya başlar. çünkü, ne kadar huşu içinde ibadetlerini yerine getirir, ne kadar samimi mümin olarak görülürse, o kadar iyi davranış görmeye başlar.

    bu dönem içinde, kendisine militanların geneli hep çok kötü davranır. ancak, bazı militanlar mahkuma iyi davranmaya, dostça nasihatler vermeye başlarlar. bir süre sonra, bu iyi davranan militanlarla aralarında arkadaşlıklar oluşur. gülerler, sohbet ederler, hal hatır konuşurlar ederler. bu militanlar, esire: "eğer iyi bir mümin olursa, iyi halinden dolayı serbet bırakılabilirsin. hatta eğer istersen sen de bizimle birlikte cihad edersin" demeye başlarlar. mahkumda bu sayede bir kurtulma umudu yeşerir. daha bir şevkle islama ve ışid kanunlarına sarılır.

    bu dönemde, esir askerin nasıl idam edileceği belirlenmiştir. işte; suda boğulma, yakma, havaya uçurma, kafa kesme vs vs... işte bu idam için provalar başlar. kameralar kurulur, kıyafetler hazırlanır, çekim, kurgu vs hazırlıklarına girişilir.
    esir, bunların prova çekimleri olduğunu ve kendisini "kurgusu çok güzel" idama hazırladıklarını bilmez. her zaman esire; aslında idam edilmeyeceği, fakat kendisini öldürmüş gibi gösterecekleri, nihayetinde esaret hayatının bitip onlarla beraber cihad edeceği anlatılır. bu, kendisine dostça yaklaşan işid militanları da yine aynı dostlukla bu söylenenleri onaylar.

    esir, bu şekilde bazen onlarca prova çekimine gider. tankla ezilecekse, onlarca kere tank birkaç santimetre yanına kadar gelir, durur. yakılacaksa, ölmesine yaralanmasına izin verilmeden ateş söndürülür, kafası kesilecekse bıçak sadece boğaza dayanır, o bildik infaz metinleri okunur, sonra tekrar hücresine geri gönderilir.

    bu provalar, bazen birkaç gün, bazen birkaç hafta arayla defalarca devam eder. sonunda, esir ölmeyeceğine ikna olur. bu provalar hayatının bir rutini haline dönüşür. bu şekilde idam cezasından kurtulduğunu söyleyen başka militanlar gelir, ona sabretmesini söyler. kendisine yakınlık gösteren ışid militanları ile dostluklar bile kurar. ona göre, yakında salınacaktır. ya ülkesine geri dönecek, ya da ışid ile cihada katılacaktır.

    ancak, o provalardan birinin sonunda ateşin söymeyeceğini, tankın durmayacağını, suya batırılan kafesin dışarı çıkarılmayacağını, boğazına dayanan bıçağın kendisini kesmeye başlayacağını düşünmez. ve bir gün o çekim yarıda kesilmez, esir asker sürekli yaptığı provalardan birinden yine döneceğini zannederken vahşice katledilir.

    videolarda ölmek üzere olan askerlerin çok sakin olmasının, bazen ölmek üzereyken kendisini çeken kameramana veya militanlara bakıp durmalarını söylemesinin nedeni budur. ama kimse durmaz. sonra, yapılan provaların da çekimleriyle beraber, bu katliam videosu montajlanır. çok profesyonel bir hollywood yapımı gibi servis edilir.

    diyeceğim şu: askerlerimiz yakılarak katledildi. bu şekilde binlerce esir katledilerek videoya alındı.

    ruhları şad olsun..

  • çocukları döverek ders anlatan öğretmen

    şimdilerde öğretmenler yerden yere vuruluyor. eskinin öğretmenleri ise sürekli övgü alıyorlar.

    manyak mısınız millet?

    bundan 15-20 yıl öncenin öğretmenleri için "dayak" sıradan bir ders anlatma aracıydı. yaşım 39, benim ve benden daha yaşlı neslin ilkokul ve ortaokul yılları tokat ve sopa manyağı olarak geçti.

    çok uslu ve uyumlu bir öğrenci olsanız bile, ortalama hafta 1-2 kere sıra dayağı yiyordunuz.

    sıra dayağı nedir bilir misiniz? ana babanıza sorun, anlatsınlar.

  • cem yılmaz'a itü'de isyan eden orhan kural

    bir insan, "dava olarak gördüğü" bir olguyu nasıl abarttıkça abartır konusuna verilebilecek en güzel örnek olmuş.

    insan bazı şeyleri tadında bırakabilmeyi bilmeli. tamam, sigara karşıtı olabilirsin, tamam savaşçısın, tamam şusun busun vs vs... ancak, "ben böyle bir adamı üniversitemde görmek istemiyorum" da ne demek?

    kendinizi bu kadar ciddiye almayın. sağlık adı altında zorbalığa varan yasakçılıkları savunan biri olmaya çalışmak, bunu da kör gözüm parmağına biçimde yapmak niyedir?

    neymiş, "beni içeri almadılar"

    e abi almazlar seni. tatsızlık çıkarıyorsun, milletin iki gram keyiflenmek için gittiği yerde burunlarından getiriyorsun. böyle mücadele mi olur allah aşkına.

  • milliyeti tespit edilemeyen mig-29 uçakları

    tsk'nın böyle durumlarda rapor verme zorunluluğu var.

    ama, türkiye bir muz devleti olmadığı gibi, ordusu da muz cumhuriyeti ordusu değildir. bu nedenle tsk olası bir krizin yaşanmaması için uçakların milliyetlerinin tespit edilemediği açıklamasında bulunuyor.

    yoksa hepimiz bal gibi biliyoruz ki, rusya suriye'ye mig-29 götürmedi (su-24 ve su-34'lerle bombardıman yapacağı, su-25'ler ile tank avlayacağı için ihtiyacı yok). o uçaklar suriye hava kuvvetlerine aitler ve amaçları da türkiye'nin angajman kurallarını "sınamak"...

    şimdiye kadar hiçbir suriye uçağı türk f-16'larına "radar kilidi" ile tacizde bulunmadı. hatta, şimdiye kadar türk sınırına hiçbir suriye mig-29'u yaklaşmadı. ve dahası, şimdiye kadar suriye çok nadir durumlar dışında (uçuş maliyeti yüksek olduğu için) elinde 40'a yakın sayıda bulunan mig-29'larını uçuramadı.

    fakat belli ki, rusya'nın gelişi ile f-16'larımız ile başetme kapasitesine sahip suriye mig-29'ları havalanmaya, hatta havadan havaya füzelerle donatılıp "devriye atmaya" başlamışlar.

  • istanbul başakşehirspor

    bu tür takımlara "veteranspor" adı veriliyor.

    hiçbir amacı, gayesi olmayan; tek varlık nedeni "orda olması lazım" şeklinde nitelenen takımlardır bunlar. işte, cem uzan'ın istanbulspor'u, fadıl akgündüz'ün siirt jetpaspor'u melih gökçek'in ankaraspor'u, "hükümetin" istanbul büyükşehir belediyespor'u gibi takımlardan söz ediyoruz.

    ibfk da bunlardan bir tanesi.

    dolaşacak sokakları olmayan, bırakın mahalle kavramını mahalle bakkalı bile bulamayacağınız, sağlı sollu dükkanların sıralandığı bir ana caddeden dahi yoksun "izole siteler" yığını "proje kent" başakşehir'in reklamını yapmak adına uydurulmuş bir takımdır bu.

    belediyenin öğrencilere dağıttığı bedava passolig kartlarıyla tribünleri doldurulmaya çalışılan, kimsenin ciddiye almadığı, arkasındaki siyasi destek kesildiğinde amatör kümede dahi tutunamayacak bir yapıdan söz ediyoruz.

    dolayısıyla bu "yapay takım" başarılı olsa ne olur, olmasa ne olur?

  • beştepe millet camii

    osmanlı imparatorluğu'nda bir kural vardır: padişahlar, vezirler, devlet büyükleri asla ama asla "devletin parası ile" cami yaptıramazlar.

    o gördüğünüz süleymaniye, fatih, selimiye, şehzade, mihrimah sultan, yeni cami gibi görkemli dev camilerin hiç ama hiçbiri devletin bütçesi kullanılarak, halktan toplanan vergilerle yapılmamıştır.

    kabe'nin çevresine yaptırılan revaklar dahi devletin parası ile değil, sultanların, padişahların, vezirlerin "maaşı"ndan artırdıkları ile uzun yıllar boyu yavaş yavaş inşa edilmiştir. hazineden, halkın vergilerinden karşılanmamıştır.

    bir padişah cami yaptıracaksa, maliyetini kendisine verilen "maaş"tan ve fetih ganimetlerinden biriktirdikleri ile karşılar.

    bir vezir cami yaptıracaksa, maliyetini maaşından ve fetihlerden payına düşen ganimet ile karşılar.

    bir komutan cami yaptıracaksa, o caminin tüm masraflarını maaşından karşılamak zorundadır.

    bir şehzade veya sultan cami yaptıracaksa, maaşından karşılamak durumundadır.

    bu kuralın tek bir istisnası vardır; o da sultan ahmet'in yaptırdığı sultan ahmed camii. bu caminin masraflarının büyük bölümü devlet hazinesinden karşılanmıştır. bu nedenle, cami bittiğinde istanbul halkı bu camiye "haram parayla yapılmıştır" diyerek uzun yıllar uğramamıştır bile. sultan ahmed camii, 10 yıldan uzun süre "boş" ve cemaatsiz kalmıştır.

    dev camiler devlet kesesinden yaptırılamaz. bu hem selçuklu, hem de osmanlı ananesine aykırıdır.

    siz topkapı sarayı'nın içinde dev bir cami görüyor musunuz? o çok övülen ceddimiz oraya binlerce kişinin gidebileceği (müthiş ihtiyaç var olduğu halde) cami inşa etmiş mi?

    dolmabahçe sarayı içinde cami var mı? sarayın dışına "halk da kullanabilsin" diye inşa edilen görece küçük boyutlu dolmabahçe camii haricinde bir cami inşa edilmiş mi?

    devlet hazinesinin malı, gösterişli yapılar için harcanamaz. eğer günümüzde bir devlet başkanı (başbakan, cumhurbaşkanı vs) dev bir cami inşa ettirmek istiyorsa, bunu kendi kesesinden karşılamak zorundadır.

    ceddinize layık olun biraz...