şu ozanla caneri siktir ederek takıma huzur ortamı kazandıran teknik adamdır.
berke gibi bir çocuğa antremanda küfreden caner gibi topçumsuyu, pelkas'a aklınca yunanistan diye çağıran bursa çocuğu ozanı gönderdiğin gün takım tekrar takım oldu.
gökhan gönül denen para sevdalısını anmaya gerek bile duymuyorum.
ben bu yıl senciyim vitor aynen böyle kafalarına kafalarına vur. vur ki taraftar arkanda dursun.
edit: hjk maçında fatihin koşarak golü kendisiyle kutlaması yukarıda yazdığım huzurun sonucudur. huzurun olmadığı yerde mutluluk da olmaz.
titrek mum alevi6 profili
-
vitor pereira
-
osmanlıda dünyaca ünlü kahraman asker olmaması
madem soru kahramanlıktan açılmış o halde biz de bu bahsi örnekleri ile açıklayalım;
öncelikle entrymize tanım ile başlayalım;
asker: orduda görevli bulunan, erden mareşale değin herkes.
kahraman: 1) savaşta yiğitlik ya da tehlikeli bir durumda yararlık gösteren
2) bir olayda önemli yeri bulunan kimse.
şimdi tanımları verdiğimize göre örneklere başlayalım.
osmanlı dediğimiz 3 kıtaya yayılmış bir imparatorlukta dünyaya nam salmamış bir asker olmamasının mümkünatı yoktur. bunu savunmak olsa olsa cehaletin 3 5 nöronda vucüt bulması veya düşmanlıktan kaynaklanmaktadır. yani kısacası ya cahil bir deli veyahut türk tarihine düşmanlıktan başka çıkar bir yol yoktur.
osmanlı tarihinde kahraman mareşal padişah olarak sayabileceğimiz 6 tane padişah bulabiliriz.
tanım olarak mareşal ise iki meydan savaşından zaferle dönen veya bir savaşta pekçok cepheyi birden idare ederek zafer kazanan, denizde ve havada da eşiti bir başarı gösteren, türk silahlı kuvvetleri için en az orgeneral (denizci ise oramiral) rütbesine sahip subaylara, t.b.m.m. tarafından verilen bir askeri rütbedir. bu rütbe yukarıda belirtilen şartlar haricinde süre beklemeyle kazanılamaz. deniz kuvvetlerindeki eşiti büyükamiral'dir.
bu 6 padişahı ise sırayla
yıldırım bayezid han
sultan ıı. murad han
fatih sultan mehmet han
yavuz sultan selim han
kanuni sultan süleyman
ıv. murad
bunlar dünya askerlik ve siyaset tarihine isimlerini bizzat kazandıkları zaferlerle yazdırmış mareşal padişahlardır.
yıldırım bayezid ile başlayalım; sanırım mareşallik ve kahramanlık hakkında en çok itirazın geleceği padişah kendisidir. lakin yıldırım'ı yıldırım yapan ve kahramanlığı ve mareşalliği hak ettiği muharebe niğbolu meydan muharebesidir.
niğbolu muharebesi öncesinde rumelide öncelikle mirce yönetimindeki eflak ordusunun karşısına arkus ovası muharebesinde çıktı. eflak ordusu yok edildi ve mirce esir alındı, savaştan sonra eflak vasal olarak osmanlıya bağlandı ve mirce yüklü bir haraç ödeyerek kurtulabildi. sonraısnda bulgaristanın başkenti tırnova'yı kuşatıp bulgar kralını ve oğlunu esir aldı.
niğbolu muharebesinde savaştığı 16 bin kişilik haçlı ordusnun teşekkülü şu şekildeydi,
fransa krallığı
hospitalye şövalyeleri (sonradan rodos şövalyesi olarak bilinir)
macar krallığı
eflak voyvodalığı
venedik cumhuriyeti
ceneviz cumhuriyeti
ikinci bulgar imparatorluğu (?)
kutsal roma cermen imparatorluğu (bunların vassalı polonya, bohemya, navarra ve ispanya krallıkları)
haçlı ordusunun komutasında roma cermen imparatoru sigismund bulunuyordu.
bayezid komutasındaki osmanlı kuvvetleri ise 11 bin kişiden teşekkül çoğunluğu osmanlı ve bir kısmı sırp askerlerden oluşuyordu. sırp ordusunun başında stefan lazareviç (uzun stevan) vardı.
bu savaşta osmanlı ordusu haçlı ordusunu 1000 kayıp vererek yok etmiştir.
sonrasında ankara savaşında timur'a yenilmiş muharebe sahasını terk etmemiş ve esir düşmüştür. sonuç olarak kendisinden büyük ve iyi bir orduyu niğbolu'da toprağa gömerek haklı kahramanlık ünvanını kazanmıştır.
gelelim ikinci padişahımız ıı. murad hana,
sultan murad'ın kahramanlığını ve mareşalliğini hak ettiği iki meydan muharebesi vardır.
bunların en meşhuru varna muharebesidir. bir diğer önemli muharebe ise ikinci kosova muharebesidir.
varna muharebesinde macarların meşhur hunyadi ve lehistan kralı ııı. wladyslaw komutasındaki;
lehistan krallığı
macaristan krallığı
eflak prensliği
transilvanya
boğdan prensliği
litvanya büyük dükalığı
bulgaristan
papalık devleti
hırvatistan krallığı
töton şövalyeleri'nden oluşan haçlı ordusunu muharebe yenmiştir. ayrıca leh kralı wladsyslaw öldürülmüş, lehistan tahtı boş kalmış ve doğu ve orta avrupanın siyasesi dengeleri değişmiştir.
bu arkadaşımız polonyalı tarihçileri açıp okusun sultan muradı diyeceğim de aptal olmasa böyle saçma sapan bir şeyi sıçmazdı buraya.
murad hanın ikinci meydan savaşı ise kosovada vuku bulmuştur.
varna muharebesinden kaçan macar kralı yanoş ile eflak voyvodası birleşip bulgaristanı işgale başlayınca kosovada iki ordu karşılaşmıştır. kendisinden 1.5 kat büyük bu orduyu yenmiştir. savaşta macar ordusu dişe diş savaşmış ve osmanlı'nın ilk zamanlarında en uzun süren ve en çok dökülen savaş olmuştur. bu arkadaşımıza macar tarihçilerine ıı. kosova'yı ve sultan muradı sormasını tavsiye ediyorum.
bir diğer padişahımız fatih sultan mehmet handır.
iki önemli askeri başarısı vardır. bunlardan biri istanbul'un fethi diğeri ise otlukbeli savaşıdır. kendisi derebeylik dönemini bitirmiş, çağ kapatıp çağ açmıştır. askerlik tarihine havan topu gibi en temel silahlardan birini bırakmıştır. dünyanın fatih sultan mehmet gibi bir mareşali veya padişahı bilmemesi diye bir şey söz konusu bile olamaz.
geldik kudreti ve zaferleri kadar acımasızlığı ve kararlılığı ile bilinen yavuz hana;
kendisi 3 büyük meydan muharebesinde önce şii iran safevi devletini, peşine suriye'de memlük devletini üstüne yetinmeyip memlük'ü bir de kahire'de bozguna uğratmıştır. ordunun sevk ve idaresini bizzat kendisi sağlamış ve 3 meydan muharebesinde düşmanını bozguna uğratmıştır. kendisinden sonra şii iran safevileri kendilerine gelememiş şah ismail işi gücü bırakmış inzivaya çekilmiş ve anadolu'ya uzun bir süre musallat olamamıştır. bir sonraki musallat olduğunda da 4. murattan tokadı yemişlerdir. memlük ise iki meydan muharebesi ile çok kısa sürede tarihin tozlu sayfalarında yerini almıştır.
arkadaşımız iranlı ve mısırlılara yavuzu sorabilir. zira onlar bile nasıl bir kahraman olduğunu yazacaklardır.
kanuni sultan süleyman'ı yazmaya gerek var mı bilemedim. tek örnek olarak mohaç meydan muharebesini verelim ve avrupa'nın kendisi için muhteşem türk dediği bir askeri arkadaş duymamış galiba.
geldik son mareşal padişah olan bağdat fatihi ıv. murad hana.
malum kendisi osmanlı safevi muharebesinde farslara öyle bir tokat atmıştır ki şiiler bir daha anadoluya musallat olamamışlardır. yavuzdan ders almayan fars köteği 4. murattan yemiştir kuyruğunu kıstıra kıstıra gerisin geriye kaçıp gitmiştir.
padişahları açıkladığımıza göre şimdi gelelim mektepli veya alaylı paşalara;
bunlardan en ünlüsü mustafa kemal atatürk'tür.
karlofçadan beri geri püskürtülen türk tarihini polatlı sınırından almış batının hayallerini izmirde denize dökmüştür. avrupaya öyle bir kapak takmıştır ki time kendisini kapağına taşımıştır. kendisinin askeri dehası ve fevzi çakmakla hazırladığı kurt kapanı taktiği nazi kurmaylarına ilham olmuş ve blitzkrieg taktiğinin temelini oluşturmuştur. hani o alman propaganda makinesinin sürekli pompaladığı ünlü mareşalleri var ya hah onların kurmay planlarının temelini 1920'lerde osmanlı kurmay mekteplerinde yetişen 2 büyük askeri deha atmıştır. ayrıca yıldırım savaşı taktiğini tanklar ve motorize birlik kullanmadan sadece topçu, piyade ve süvari birlikleri ile savunma mevzilerine yaslanan yunan ordusunu yok ederek başarmışlardır. o rommel dediğin, guderian dediğin, manstein dediğin adamların örnek aldığı savaş tarzını bu adamlar daha motorize ve mekanize savaşın pratiği bırak teoride olmadığı zamanlarda benimsemiş ve dünyaya örnek olmuşlardır.
sonra devam edelim sadece avrupanın değil dünyanın gelmiş geçmiş en büyük donanma amirali barbaros hayrettin paşaya.
barbaros dediğin adam öyle bir adam ki tüm dünya donanmalarının saygı duyduğu ve kazandığı zaferleri donanma okullarında okuttuğu bir adam. kendisinden 6 kat büyük bir donanmayı bozguna uğratmışlığı vardır.
konu madem denizden açıldı dünyanın örnek aldığı bir başka donanma subayımız vardır. kendisi bordayla gemi ele geçiren son gemi kaptanı olan hamidiye kahramanı rauf orbay'dır. tek başına bir gemi ile akdenizi balkan ülkelerine dar etmiş, kendisinin harekat tarzını almanlar denemiş ancak bu sefer başarısız olmuşlardır.
plevnede dünya askeri tarihine siper gibi bir kavramı kazandıran gazi osman paşa var mesela,
dünyada ermenileri tokat manyağı yapan ve doğu anadoluyu ermeni değil de türk yurdu olmasını sağlayan kazım karabekir paşa var mesela
beni yenmeseydi tüm dünyayı fethedebilirdim diyen yenilmez napolyonu perişan eden cezzar ahmet paşa var mesela,
kanije fatihi avusturya ordusunu sadece 1000 kişilik kuvvetiyle perişan eden tiryaki hasan paşa var mesela,
2 yıl 7 ay hiçbir destek almadan medine'yi savunan çöl kaplanı veya türk kaplanı olarak bilinen fahrettin paşa var mesela,
şu dünyada amerika'yı vergiye bağlayan tek adam olan evcil aslanları ile ünlü cezayirli hasan paşa var mesela,
bu kadar örnek yeter zannediyorum çok da uzattık bu kadar türk tarihine düşman olmayın.
son sözümü mustafa kemal atatürk'ten alıntılayarak bitirelim;
'kahramanı kadar gafili de çok olan bir milletiz' -
19 aralık 2018 abd'nin suriye'den çekilmesi
abd en sonunda alması gereken kararı almıştır.
şimdi burada bazı noktalara değinmek gerekiyor.
öncelikle günümüz dünyasında proxy savaşlar her ne kadar kullanılsa da eninde sonunda meydan gerçek ordulara kalıyor. daeş, pkk, el nusra, öso gibi örgütler ne kadar silahlandırılırsa silahlandırılsın düzenli bir ordu kadar etkin olamazlar. olamadılar da. ikinci körfez harekatından sonra perişan olmuş, kurmaylarının ve silahlarının büyük kısmını kaybetmiş ve fiilen ikiye bölünmüş ırak bile daeş ve peşmerge kuvvetlerini geri çekilmek zorunda bıraktı. tabi ırak bu daeşe ilk başta büyük bir kayıp yaşadı ama orada sünni subayların daeş saflarında çatışması da önemli rol oynamıştı.
ypg veya pkk’ya istediğiniz kadar silah verin sonuçta bu gibi merdiven altı ordumsu terör örgütleri, düzenli bir ordularda olan iki önemli unsurdan yoksunlardır.
1- kaliteli kurmay subay.
2- etkin bir hava kuvveti.
bir ordunun kalitesinin yarısı silah teçhizat gücü oluşturuyorsa, kalan yarısını da subay ve kurmay kalitesi belirler. bunun en güzel örneği 1940 yılında savaşan iki denk güç almanya ve fransa arasındaki mücadeledir. fransız ordusunun yanında ingiliz seferi kuvvetleri, belçika ordusu ve hollanda ordusu vardı. bu kuvvetlerin toplam silah teçhizat gücü almanlarla denkti. savaşın gidişatına etki eden ise almanların kurmayları ve sahada savaşan subaylarının daha kaliteli olması idi.
bu gibi toplama örgütlerin böyle kaliteli subaylara sahip olması öyle 3-5 yılda mümkün değildir. bırakın bu örgütleri devletlerin dahi subay kalitesini artırması 20-30 yılda bile mümkün değil.
bugün türk ordusu subay ve kurmay kalitesi bakımından dünyanın sayılı ordularından biriyse bu geçmişten gelen geleneğin devamı sayesindedir. ki türk ordusu sakarya savaşında subaylarının büyük kısmını kaybetmesine rağmen geleneğin devamı ile bu subayları tekrardan yetiştirmiştir. bunun en güzel örneği 74 kıbrıs barış harekatının askeri olarak mükemmelliğindedir.
ikinci olarak da vurucu bir hava kuvvetinden yoksun olmak bir örgütün veya bir devletin savaş alanında hiçbir zaman etkin olamayacağının diğer kanıtıdır.
amerika nato’nun başat vurucu gücü olarak ikinci sıradaki ve dünyanın en jeopolitik topraklarına sahip müttefikini üç beş çapulcu için kaybetmesini ben hiçbir zaman mantıklı bulmuyordum. ha dersiniz ki adamların amacı ülkeyi parçalamak ve irili ufaklı devletler şeklinde yönetmek. ancak burada şu var; 1918’de yapamadığını 2000’lerin türkiye’sinde nasıl yapacaksın? türkiye gibi bir ülkenin eksen değiştirmesi dünyayı çalkalar. her ne kadar bu söylediğim hadi lan ordan denilse de türkiye’nin jeopolitik önemi dünyadaki büyük devletlerin hepsini bağlar. amerika bugünlerde yaptığı açılımın ne kadar arkasında olacak göreceğiz. eğer türkiye’yi kaybetmemeyi göze alamadıklarından yapıyorlarsa aklın yolu bir. çünkü doğu eksenine kaymış bir türkiye avrupa, orta doğu ve akdeniz’in tüm askeri ve siyasi doktrinlerini değiştirir. bu jeopolitik önem ve askeri gücümüz sayesinde kıbrıs, balkanlar, kafkasya ve orta doğudaki problemlerimizde iyi kötü sonuca ulaşabiliyoruz. kardak krizinde amerika ve avrupa iki ülke arasındaki savaşa karışmama kararını aldıysa bu sadece yunanistan’ı desteklediklerinden değildi. nato’nun güney kanadının savunma planları içinde olmayan bir türkiye ne amerika’nın ne de avrupa’nın göze alabileceği birşeydir.
ayrıca şöyle silahlandırdılar böyle eğittiler dediğiniz çapulcuları göreceğiz. ister 30 bin ister 100 bin kişilik kuvvetleri olsun, türk ordusu gibi bir çarpan kuvvet bunları çarpılmış tavuğa nasıl çevirecek göreceğiz. afrin harekatında da şöyle olacak böyle olacak denildi sahada kaçacak delik aradılar.
hiçbir zaman proxy örgütlerle sonuca ulaşılamayacağını suriye iç savaşı ve türkiye’nin suriye’deki operasyonları batı ülkelerine acı acı gösterdi.
tanrı türk’ü korusun ve yüceltsin. tengri biz menen! -
devlet sırlarını ele geçiren gazeteci
kamu yararı her zaman devletin yararından önce gelir.
edit: millet devletten önemlidir diyince ne fetöcülüğümüz kaldı, ne pkklılığımız, ne de vatan hainliğimiz. şu sözü bırakayım da mesaj kutumu rahat bırakın artık.
‘vatanseverlik bir hainin son sığınağıdır.’ -
kadir mısıroğlu nezdimde büyük bir tarihçidir
burhan kuzu ne kadar hukukçu ise; kadir mısıroğlu da o kadar tarihçidir.
(bkz: körler sağırlar birbirini ağırlar)
(bkz: iki çıplak bir hamama yakışır)
(bkz: hacı hacıyı mekke’de hoca hocayı tekkede deli deliyi dakkada bulurmuş) -
zenci mahkumların reza zarrab'a bıçak çekmesi
taraf olmayan bertaraf olur.
bulamamış mı koca hapishanede cebini tutacağı bir büyük!