herkesi davet ettiğim acil yapılması gereken boykottur.

daha önce denendi boykot tutmadı demeyin, ilk kez böyle fahiş bir zam geldi.

en ucuz bira 22 tl oldu, efes xtra 27 tl oldu. 100'lük rakı 250 tl idi, 350 tl oldu.

bunu kabul etmeyin, bunu normalleştirmeyin...

insanlara; araba sürmeyin, mama almayın, ilaç almayın, doktora gitmeyin, ekmek yemeyin, dışarıya çıkmayın vs diyemezsin belki ama içki içen insanlara bir ay içme diyebilirsin ve bunu başarabiliriz. üstelik bu sigara değil, içki içmeden 1 ay durabilirsin.

1 ay kimse içmesin, bu zam kararı geri çekilir. üstelik 1 ay içmeyen kimse bir şey kaybetmez, aksine kazanır. yani bir ütopyadan bahsetmiyorum, olabilecek şeyler üzerine konuşuyoruz.

bütün sosyal medya plaftormlarından #içmiyoruz diye yazabilirsiniz.

sigara içmeyin siz de diyenin geçmişini sikeyim.

bunun normali nedir biliyor musun?
"içmiyorum ama içenin haksızlığa uğramasını istemiyorum, sessiz kalamam. bu düpedüz yaşam tarzına müdahale."

milletin sağlığını düşünmeyin kardeşim, arkadaşının cebinden fazladan çıkan bir kuruşa sevinmeyin yeter.
yarın birisi sana gelip "sen de konsere gitme, kitap alma, müzik aleti alma, dışarı çıkma vs" dediğinde söz söyleyecek yüzünüz olsun.

az bile. tekrarı halinde de 1 aydan az olmamak üzere hapis cezası verilmeli. çocuk oyuncağı değil bazı şeyler.

bu konuda yaram var, o yüzden bu anketi doldurmadan geçemeyeceğim.

bir dönem niyeyse hafızamı kaybetmekten korkuyordum. sanırım 2. sınıf civarlarıydı. bunu o kadar ciddiye almıştım ki evdeki fotoğrafların arkasına kimin kim olduğunu yazıp, hangisi benim ve benim adım nedir gibi detayları yazıp imzalıyordum.

"üçüncü kişi aritra (ben), sağdaki sınıf arkadaşım eren." gibi şeyler. ama sorun şu ki bunu yaparken kandırılma ve kendimi ikna etme endişem vardı. yani hafızamı kaybedersem fotoğrafları gösterenler beni kim olduğumla ilgili kandıramasınlar, ben de bunu yazanın ben olduğuma emin olayım diye. o yüzden hem adımı, hem de ben olduğumu özellikle yazıyordum kendimi ikna edebilmek için. başkalarının kim olduklarını da aktarıyordum ki onlar hakkında da kandıramasınlar. beni kandıracaklarına niyeyse emindim.

peki niye bunda yaram var. ne zaman fotoğraflar ortaya çıksa en az yarım saat bu notlar üzerinden dalga konusu oluyorum. beni kandıracak kişiler neden gerçek fotoğraflar göstersin ki diye başlayan mantık açıkları da cabası. uyduruk bir komplo fikri yüzünden kötü bir türkçe ile yamuk yumuk yazılmış saçmalıklar silsilesi peşimi bırakmıyor.

imza: ben (aritra)

bırak mezarlığı, mezara bile okeyim.

arapperest babanın küçük mücahiti öytmenini kınıyoy.

bu secmen insan haklari, esitlik, adalet, ozgurluk kavramini sorgulamaz. rafine zevkleri ve hayattan beklentileri yoktur. ne zaman ki bimden aldigi kirec gibi peyniri bile almakta zorlanmaya baslar o zaman o iktidardan vazgecer. turkiye demokrasisinde tek gercek tenceredir. tencerenin deviremeyecegi iktidar yoktur.

islamcılar için 2016'dan sonra, islamcı olmayanlar içinse 35-40 yıldır falan terör örgütü olan yapı.

kadin olmanin nesi zor ki abicim.

erkek gibi okuma zorunluluğun yok.erkek gibi iş hayatında bulunmak zorunda degilsin.erkek gibi para biriktirmek ev araba almak zorunda değilsin.erkek gibi iliskilere ve sekse ulasmak icin sürekli cabalamana gerek yok.erkek gibi güçlü olmak zorunda degilsin.erkek gibi evlenmek icin evlenecegin kisinin beklentilerini karsilamak zorunda değilsin.

bi kere kadın isen, hicbir ozellige sahip olmasan bile amın var anasini satim.iliski de bulursun, seks zaten istedigin zaman var.olmadı birlikte olacağın erkeklete harcama yaptır.tüketim eglencenin dibine vur, hiçbir konuda sorumluluğun bile yok oh.hiçbir baltaya sap olamadın mı, evlenirsin.milyon tane koca adayı var, içlerinden seciver bir tane.belki çok zengin birini bile bulabilirsin.düşünün işte bir ama sahip olmanız tüm bu avantajları sağlayan tek etken.

mesela ac bi sitede kanal, at biraz nude hop zenginsin.kadin olmak mükemmel derecede kolay hayat yasamak şu anda.mikrofon yalayan, osurugunu satan kadinlar milyarder oluyor lan şuan.öyle orospu olmaktan falan da bahsetmiyorum ben.kadinligini kullanarak her şeyi daha kolay hale cevirebiliyorsun.alin ekside twitterda instagramda bile kadınlar fotolarını koyuyor hemen.ilgiye mi ihtiyacin var ac bir hesap milyon tane erkek seninle ilgilensin.bir erkek hesap açsa selam veren olmaz lan.siz hayatınızda hiç bir erkek kadar yalnız kaldınız mı?

ayni sekilde bir kadınla ayni seviyedeki erkek para kazanmak ve biriktirmek amaci ile götünden ter akitirken, ayni kadın bulduğu erkeklerle tatillerde otellerde restoranlarda eglencelerde fink atıyor.üzerine çakıyor ickiyi, bir de sevişiyor.hayat size güzel.nasıl olsa kadınsınız, kimsenin sizden beklentisi yok.

bacakları açın yeterli.

( bunu dememe tepkiler doğmuş.illa vermesi gerekmiyor.instagramda bedenini kullanarak şöhret olan, reklam alan, finanse edecek erkek bulan, para kazanan vb milyon tane kadın var.onlar erkek olsaydı saçma sacma islerde çalışmak zorunda kalip suan yaşadıkları hayati rüyalarında görürlerdi; ama şuan ama sahip bir birey olduklari icin bunu kullanabiliyorlar.)

erkekler nabiyor peki? calisiyor bütün gün, sonra eve gidip otuzbir çekiyor tek başına.sizin gibi oteller tatiller lüks restoranlar icinde eglence tüketim pesinde gezemez, parayı kendisi verecek çünkü.kendisine mesaj atan bir kadın bile yok. iliski seks evlilik vb birşey istiyorsa erkek cabalamalı.calisiyor ama birikmiyor para.evlenmek istese bile en az milyon tl biriktirmesi lazim, biriktiremez.düşünüyor daha cok nasil para kazanırım uykumdan mı feragat etsem acaba diye.

siz kadınlar kadınlara hayat cok zor diyorsunuz da, şu ülkede desteksiz şekilde yaşamaya çalışan bir erkek olarak yaşasaydıniz intihar edersiniz herhalde.

edit: bazi kadınlar mesajlarla mal mal örnekler veriyor.neymis gece vakti dışarı çıkamıyorlarmıs.ay götüm.sanki ben hergun gece vakti esenlerde takılıyorum.ulan ben gündüz vakti bile dışarı çıkamıyorum.sizin gibi bizi arabayla alan kadın arkadaslarimiz yok.sizin gibi bizimle sadece sevismek isteyen kadın arkadaslarimiz hiç yok.sizin gibi giderlerimizi karsilayan sevgililerimiz de yok.

ulan bizimle buluşmak isteyen kadın bile yok.paran olmayınca diger ozelliklerinin bir anlamı kalmiyor çünkü kadınlar için.

örnegin aynı fakir ailede kalan bir erkek bir de kız düşünün.kız iliski ve sekse her türlü ulaşır, erkek ulasamaz.kizin iliski veya evlilik bulmak amaci ile ne okumasina ne kendini gelistirmesine ne calismasina gerek vardir.ama erkek birak evliliği ve seksi, iliski bulmak istiyorsa bunların hepsini dibine kadar yapmak zorundadir, ki yaptiktan sonra ulaşabileceği de meçhuldür.kadinin birikim yapmasına, ev araba vb degerler almasina gerek yoktur.sansi yaver giderse zengin bir koca bile bulup hayati boyunca calismayabilir.erkek ise evlilik istiyorsa suan milyoner olmasi lazim çünkü ev araba vb değerleri almasi için milyonerlik anca keser.her erkek rahatca milyoner olur mu, al olur.

ben erkeğim diye kadından neden daha fazla milyon tl biriktirmek zorundayım? nasıl biriktireyim aq görmüyor musunuz ekonomiyi maaşları? siz kadınlardan kaçınız milyon tl kazandı bu güne kadar da erkeklerden rahatca istiyorsunuz?

bildiğin am'dan nefret eder hale geldim ya.bir amla neler değişiyor anasını satim.

edit2: ben bu entryi gece yazdım.sabah uyandığımda epey patladığını görüyorum, mesajlar da yağmış.çoğu kadın olmak üzere meriçler de beni yerden yere vurmuslar.ne orospu çocukluğum kalmis, ne seviyesizligim, ne ezikligim, ne de ardını vurdurmak isteyen bireyligim.

bakın gerizekalı hanimlar.ben bu yazıda sadece orospu veya amını kullanarak zengin olan kadinlardan bahsetmiyorum.calisan veya ahlaklı bir kadın da olabilirsiniz ancak siz de istediginiz zaman iliski seks veya evliliğe ulaşabilirsiniz.sokaktaki en fakir kadın bile istediği zaman bunlara ulaşabilir.hicbirinizin statü sahibi olma iyi gelir sahibi olma para biriktirme ev araba vb seyler almasına gerek yok bunları elde etmek için.

ama erkek bunların hepsini yapmak zorunda.ben sizi suçlamıyorum ki salak mısınız aq.ben erkeklerin üzerine yüklenen sorumluluklardan zorluklardan bahsediyorum.sadece evlenmek istesem en az 800 bin tlye ihtiyacım var.diger sorumluluk ve zorluklara girmiyorum bile.800 bin tl nasil kazaniliyor sizin haberiniz var mı? bu 800 bin tl vb giderleri talep eden benim babam mı yoksa 'kadınların hepsinin' evlenirken istedigi şeyler mi?

bakin şunu anlamıyorsunuz veya isinize gelmiyor;.

iliskilerde erkek birlikte olduğu kadına sahip olduğu tüm hayatı paylaşmak zorundadir, kadınlar ise sadece amını paylaşsa yeterlidir.

bildiğin am-seksi kullanarak birlikte olduğunuz erkekler üzerinden lüks yaşam standartlarına kavusuyorsunuz.erkekler ise öylebir ama sahip olmadigi icin, bir sekse ulasmak icin bile kirk takla atıyor ki onu da bulamıyor cogu zaman.

simdi milyon tane kadin demis ki siz de am meraklısı olup kadınların isteklerini yerine getirmeyin sizin sucunuz.lan ben mi am meraklısıyım, ben mi beklentileri yerine getiren adamım, ben ne yapabilirim böyle erkekler varsa? ilişkim olsun veya evlenmek istiyorum diye niye suclu oluyorum.iliski veya evlilik isteyen kadınlar neden suçlu olmuyor mesela?

yeri geliyor esenyurtta bali ceken kezban tayfa bile gidiyor fransada kalan adamla evlenebiliyor.sen kariyer cart curt eben sikilmis bir erkeksin, o kadar da iyi ozelliklerin var, ama elin esenyurtlu kezbanı bile bakmiyor artık sana.

çünkü biliyor ki amı ile senden kat ve kat zengin erkekler bulabilir.simdi bu adalet mi diyorum ben siz suç atma diyorsunuz.elin kezbanı amını kullanarak refah icinde yaşıyor, ondan kat be kat iyi ozelliklerdeki erkek elin kezbanı ile iliski kuramiyor sevişemiyor bile.

birkaç yıl önce tayyip'i hırsızlıkla, vatan hainliğiyle suçlayıp onu yargılamazsa namussuz ve şerefsiz olduğunu, ona yandaşlık yapanların haysiyetsiz olduğunu yeminler ederek meydanlarda haykıran bahçelinin açıklamasıdır.

ariane grande’nin bir şarkısında geçer, “para her sorunu çözemez diyenin o sorunu çözecek yeterli parası yoktur”

imdat ya, evimde 3'lü koltuğuma uzanıp 2 bira içmem 44,5 lira mı oldu şimdi? cidden mi ya? abi bu nedir?

hiç kullanmadım hatta arttırıyorum psikolog ya da psikiyatriye dahi gitmedim.

bizim insanımızda, okumuşu veya okumamışında, nedenini anlayamadığım bir durum var.

beşeri değer ve risk kavramları bizim insanımızın zihninde asla varolamıyor. bir iş için verilen maaşın tamamen o işte harcanan fiziksel eforla orantılı olması gerektiğine inanıyorlar.

bir hemşirenin iş tanımı, vardiyası boyunca ona verilen tetkik ve tedavi orderlarını gerçekleştirmektir. iyi niyetli ve tecrübeli bir hemşireyse gözlem yeteneğine ve tecrübesine bağlı olarak doktoru bazı noktalarda uyarabilir ama bunu yapmak zorunda değildir. vardiyası bitip eve gittiğinde mesaisi sonlanmıştır, bir sonraki vardiyaya kadar serbesttir.

bir uzman doktor, örneğin tweet'in sahibi olan özkan yükselmiş, bildiğim kadarıyla bir doğu ilinde ftr uzmanı olarak çalışıyor, gündüz mesaisi bittiğinde serviste yatan hastalarını kontrol edip eve gider ama gece boyunca yatan hastalarının başına gelebilecek her türlü şeyden sorumludur. aldığı her tedavi kararıyla risk alır, ters giden herhangi bir şeyde milyonluk tazminat davası doktora yönelik açılır.

sırf bunlar sebebiyle bile doktorun, order uygulayan hemşireden daha yüksek maaş alması gerekir.

"tıp okumasaydınız" gibi birey suçlayıcı yaklaşımlarınız, makro düzeyde düşünemediğinizi gösteriyor. yine doktorların sisteme ve halkın sistematik şiddetine isyan etmesini "benim ne suçum var" diye karşılayıp aynı cümlenin devamında doktora şiddeti destekler laflar etmeniz, kendinizi görmediğinizi ve analitik yeteneklerinizin yetersiz olduğunu gösteriyor.

isterse odtü olsun itü olsun, at gözlüğünü takıp ders çalışıp sayısal bi bölüm bitirdiniz diye toplumsal sorunlara boktan yorumlarınızın saygı görmesini beklemeyin. doktor nefreti ve şiddet sorununu her gün yaşayan insanlara dalga geçer gibi ettiğiniz laflar, minik bir fırsat bulunca zorbalaşan zavallılar olduğunuzu gösteriyor.

yunanın batı anadoludan çekilirken yaptığını taklit etmeyi teklif eden bir siyasal islamcının açıklamalarıdır.

(bkz: kenan karaman)

tek geçerim.

füzyon enerjisini verimli ve kontrollü bir şekilde kullanılabilir hale getirmek insanlığın kaderini değiştirecek teknolojik bir kırılma noktası olacaktır. başlık altındaki yorumlardaki kaliteye bakın. yazık valla.
edit: iq ifşası yorumlar ve entryler hız kesmeden gelmeye devam ediyor. seviyeye gel.

ülkenin eğitimi velinin eline bırakılamaz. ben başta ne güzel işte hem virüsten korunuyoruz hem de eğitim veriyoruz sanıyordum ama müthiş yanılmışım. liseleri, ortaokulları bilmiyorum ama ilkokulda dönüş çok sancılı oldu. çocuk okul kültürünü tamamen unutmuş. ne sıraya giriyor, ne sabırlı olabiliyor. okul koridorlarında deli gibi koşuyor. her teneffüs kafa kafaya geliyorlar. şişlikler, morluklar, dikişler daha yeni bitti. yok yani mümkün değil zaptedemiyoruz. akademik anlamda da bir facia yaşandı. çocuğun evde yaptığı her şeye aferin denilmiş. çok başarılısın, harikasın, muhteşemsin denilmiş. müthiş bir özgüven verilmiş, dolayısıyla kendinden başarılı olan diğerlerine tahammülleri yok. ve bunu aşırı içselleştiriyorlar. okumaya geçeni kıskanıyor, daha güzel resim yapanı kıskanıyor, hatta sırf bu yüzden strese girip okula gelmek istemiyor. nedeni ne diyorsun, açık açık benden daha güzel resim yapan var diyor. çıldırmamak elde değil.

bonus: aşı oluuun!

öneri: lütfen çocuklarla evde beraber oynadığınız oyunlarda, çocuğunuz oyunu kaybettiyse bunu ona uygun dille anlatın. oyunlarda kaybetmenin de kazanmanın da olduğunu bilmeli. her kaybettiği oyunda ağladığı için “tamam tamam sen kazandın” yaparsanız okul hayatında onu bekleyen zorluklarla mücadele etmesini beklemeyin.

intihar mektubunda bile imla ve noktalamaya bu kadar dikkat eden birine aittir.

efendilik yine kazanmamış maalesef

yasim itibariyle kariyerini ciktigi gunden beri takip ettigim, filmlerini tekrar tekrar izledigim cem yilmaz yine cicek gibi is cikartmis. olgunluk donemi eseri tam.

ana metni turkiyede yozlasma olan bir şov.
sanatci toplumdan beslenir. turkiyenin little little in to the middle devri bitti gencler. cem yilmaz da biraz mizah sosuyla tatlandirdigi kapkara bir hiciv gosterisi hazirlamis bize.

hani bu baslikta cem yilmaz niye siyasi konulara girmiyor diyorsunuz ya. adam bu sovuyla sokmus sokmus cikarmis.

dinci sahtekarligi( iki duble içkiye la edersiniz yemegi siker gibi videolar ceken adami bas taci edersiniz. yanacaksam ben yanacagim size ne aq?)

piyango sirasinda allahi kandirmaya calisanlar kim?

anadolu irfaninin iki yuzlulugu ( el gormezse yapistir gec.)

olmayacak isler pesinde kosan, dereleri yukari akitmaya calisanlari kiskandiracak cilgin projelerle koca ulkeyi krizden krize kosturan ulkenin en unlu karedenizlisi kim? (bkz: hes)

girmis cikmis iclerinden.

o yavsak agizli adamı gercekten spor salonunda tanistigi biri mi zannediyorsunuz? peki turklerden nefret eden turkler kimler?

nasreddin hocanın torunuyuz deyip en ufak elestiriyi kaldiramayan, hayatinda bir kisiyi tebessum bile ettirmemis siyasetci kim mesela?

instagramda raki fotosu koyunca unluleri linc eden güruh kim. kimin trolleri?

showun başinda izleyiciye yani bize hitaben soyledigi 'platinum sizsiniz' lafi bos degil. hepimiz bu yozlasmanin parcasiyiz.

eski gosterileri gidiklar gibi guldururken ( ki onu da cok iyi yapiyordu) bu sefer dusundururken guldurmus kendisi. sana notum 10 patron.

gote got demistir sovunda, begenmeyen hakkaten gitsin cumali ceber izlesin.

buyuk adamsin.

yeni türkiye’nin milyonlarca insanı tarafından kabul gören, vatan savunur gibi savunulan sloganı.

gördük. hayatim boyunca izlediğim en çarpıcı ve kötü gösteriydi.

köprüde gencecik masum günahsız çocukların kafasini kesti seçmenleriniz ve bir grup öfkeli gencleriniz.

ben aldığım hafta çakılan, zararına satmayayayım diye uzun süre bekletip, sonunda bundan bir cacık olmaz deyip sattığım bir coin olursa, o hafta buradan bildiririm. o kopar gider, kimse tutamaz emin olun.

acilen kapanma lazım. fakirler fabrikada çalışmalı, zenginler uludağ'da escort partisi yapmalı.

izmir bostanlı'dan bildiriyorum. saat 23:30 03.01.2022 günü neredeyse 40 tekel bayinin de kapattığı, 1 tanesine zar zor girebildiğimiz ve fiyatları görünce şok olduğumuz bir gün oldu.

tekel bayi esnafın bilerek sigaraları zamlı fiyattan satmak için erken kapattığını belirtti.

4 adet tuborg gold ve 2 adet chesterfield'a toplam 120tl ödedik evet inanılmaz bir rakam ve bu rakamın içinde sigara zammı bulunmamakta.

bunu geçtim satacak sigara yok.

esnaf şunu dedi, bu yıl çok ölüm olur çünkü etile talep arttıkça, metil satışları da oluyor ve kaçınılmaz ölümler de art arda geliyor.

inanamıyorum böyle bir ülke olup çıktığımıza inanamıyorum.

2 adet birayı halka, öğrenciye çok gören devlet insanını metil ile, bonzai ile zehirlemeye devam etsin.

bu saatten sonra hükümeti destekleyen hiçbir arkadaşım, akrabam ya da çevremde tanıdığım ile münakaşaya ya da iletişime geçmeyeceğim çünkü bu insanların benim hayatımdan çaldıkları şeyleri listelemek için çok uzun bir entry girmem ve kafayı kırmam lazım.

kendi vatandaşına savaş açan bir hükümet görüyorum. yazık...

ya neyine laf ediyosunuz bu durumun? yok memurlar yata yata para kazanıyomuş da bilmem neymiş. madem devlet memurluğu o kadar rahat bi hayat vaat ediyodu, niye kpss'ye girip devlet memuru olmadınız?

çoğunuz leventte elinizde latteyle plazalarda havalı havalı dolaşmak için devlet memurluğunu küçümsediniz, özel sektörde çalışmayı tercih ettiniz. kaldı ki yine çoğunuz da devlet memurlarının kazandığından çok daha fazla kazanıyosunuz.

yani herkes bu hayatı kendi seçti. senin büyük kariyer planların vardı, havalı bi iş hayatı istiyodun, plazayı seçtin, o da nispeten daha rahat bi çalışma hayatı istiyodu, tozlu raflı devlet dairesini seçti.olay bu. kimse kimseyi kandırmasın.

şimdi gelmiş, ülkedeki reel enflasyon yüzde 75, 80 lafları geçiyoken memurun yüzde 30 zam almasına laf ediyosun. ne yapsın bu adamlar açlıktan ölsün mü?

nedir bu ülkedeki herkesin birbirine olan nefretinin sebebi anlayamıyorum. tamamen saçmalık şurda yazılanlar.

not: 8 senelik özel sektör çalışanıyım. devlet kurumlarına danışmanlık veren bir firmada çalışıyorum. memur arkadaşlarla çok zaman beraber çalışma fırsatım oldu. iki tarafı da duyan, gören, bilen biriyim kısaca.

edit

ya hocam, siktir et, değmez bizim gibiler için moral bozmaya, istifa et geç lütfen dediğim açıklamalar.

emekli veya asgari ücretli gidip güzel bir mekanda bir kahve içemez değil mi? bununla dalga geçmek ne kadar aşağılık bir durum.

parayı hayatında konumlandırma yerine bakarım. amaç mı ? araç mı ? eğer hayatının merkezindeki şey para ise boştur

gerçekten neden polis en düşük maaş yazar da öğretmen en yüksek maaş yazarlar. algıya bak algıya. vay arkadaş hiç dikkat etmemiştim.

3 yıldır tüm köprü ve otoyolları boykot ediyorum.

sık sık yalova’ya gidiyor olmama rağmen daha hayatımda 1 kez kullanmadım köprüyü.

yazlığa giderken hiçbir şekilde otobanı da kullanmıyorum.

neyi bekliyorsunuz arkadaş boykot için ? çok mu değerli vaktiniz ? köprüyü kullanma, 45 dakika geç git. o 45 dakika için para kaybedeceğimi bilsem, yine kullanmam amk köprüsünü. azcık dirayetli olun ya.

kadınlar ilgilendikleri erkeğe iltifat ederler.
yoldan geçene veya sıradan birine değil

tunç soyer i beğenen nesini beğeniyormuş, yazsa da öğrensek...

etiketlerdeki köpüğü unutmuşsunuz.

ben mk

demirören ve yandaş 5 şirketin 18den dolar bozup 10dan alması iddiasıdır.

bu iddianın gerçek olduğu kabak gibi ortada.

ne güzel iş aq ya. krediyi devletten al. aynı devlet sana dolar al abi desin dolar al. dolar sat abi desin dolar sat. sorunca da ticari sır kanka paylaşamayız de. oldu aq. gerçekten oldu.

kaynak

edit: bu bir ihbardır. kamu vicdanını aydınlatmak zorundasınız.

malezya'nın yolsuzluk yapan başbakanını tutukladığını bilmeyenlere garip gelebilir. bunu yapabiliyorsan bir çok alanda da iyi gidersin.

google inşaat sanayi ticaret gıda tekstil ltd. şti.

valla millette ne para varmış.^*

gucciler, herreralar, chaneller havada uçuşuyor. 100'lük bir edp birkaç yıl önce buzdolabı alacak seviyede şu anda. ya kastettikleri bunların çakması ya da harbiden para çok. yves rocher bile lüks geliyor artık neredeyse, zara neyimize yetmiyor ki değil mi ama?

ne diyelim darısı başımıza.

uzun zamandir bir basligi bu kadar agzim acik ve gozlerim belererek okumamistim. toplumda toksik "feminemligin"amerika kadar ilerlemedigini kestiriyordum, ama ilerlemis megerse. erkeklere dusuk zekali olduklari icin intihar ediyor diyen kadinlar mi dersin, ekekler adam oldurmeyi sever kendilerini de bundan olduruyor diyenler mi dersin, hep sikayet edilen 'erkekler kadinlar hakkinda neden yargida bulunuyor" aglamasinin tam ziddi, kadinlar oturmus, intihar kadar ciddi bir vakada erkekler adina onlar gerizekali oldugundan, testosteronlari oldugundan, oldurmeye meyilli oldugundan vss vs diye konusuyor. ada :d diye smiley atanlar falan da var.

burada bu sekilde konusan kadinlar, kafayi yemissiniz. delirmissiniz, erkek nefreti gozlerini kor etmis, sizin adiniza ben utandim

sizin dertleriniz adina ben bir erkek olarak ne kadar konusursam konusayim, bilemem, anlayamam, o yuzden saygi duyar ve susarim. 14 yasinda iken sirf goguslerim buyudugu icin random tacize ugramadim, nasil bir sey bilemem, anlayamam. bundan dolayi hissetikerlini dinler ve saygi duyarim.

bir zahmet intihar eden erkekler hakkinda sacma sapan yargilara varmayin ve bir erkegin agzindan, gozlemlemis oldugu gerceklikelri dinleme onurunu, olgunlugunu ve serefini gosterin.

a) bir erkek, hep iddia ettiginiz "oglu$" sendromunu maksimum 12-13 yaslarina kadar yasar. genelde babasi tarafindan itilip kakilir , (baba-ogul rekabeti diye bir arastirin). akran zorbaligi da erken yaslarda baslar.
b) bir erkegin normal sartlar altinda, ergenlige girdikten sonra toplumsal bir ederi yoktur. defaaten, kadinlar gibi bir ilgi gormez. 10 erkein 2 si defaaten talep gorurken, 10 kadinin 8'i talep gorur. (antropolojik olarak bundan 10,000 sene once 17 erkekten 1 'inin uredigini basardigini, kadinlar da ile oranin %80 oldugnu hatirlayalim.)
c) dolayisi ile bir erkek "ederini" insaa etmek zorundadir.
d) bunun icin de risk almaya daha istahli olmayi ogrenmek zorundadir.
e) bunun icin zor kararlar, zor sartlarla yuzlesmek zorundadir.
f) bunun icin oz disiplin, oz deger insaa etmek zorundadir.
g) bunlarin hepsini elde etmesi , ortalama olarak 20 yillik bir emegin urunudur. (genclik, ogrenim, deneyim, topluma rusdunu ispatlama)
h) bu 20 yillik surec icerisinde "gencliginin" guzelligini yasamak isterse 27-55 yas arasini kaybeder. yani "serserilik" diye tabir edilen aylaklik yoluna giderse.
i) her genc ruh gibi, uste saydigimiz gercekliklerle carpismaya basladiginda, benligi ile cetin bir mucadeleye girer.
j) kimi erkek bunu basarirken, kimisi de basaramaz.
k) dolayisile alkolizm de erkekler arasinda daha yaygindir. bu ustte saydigim cetin gercekliklerden kacmak icin kullanilir.

antr parantez, ben bu ustte saydigim sorunlardan sansimdan oturu fazla zorlanmadan gectim. bu sekilde olmama ragmen, sorunlu erkekleri goruyor, onlar icin uzuluyorum ve onlarin bu cetin sinavlarinda daha iyi donanim sahibi olmalari icin, bilhassa 8-14 yas erkekleri bu "olgunlasma" surecine hazirlamak icin isler uretme niyetindeyim. yani bulundugum konfor noktasindan "olm calisin aq , tembelsiniz ondan :))))))" kolayligina da kacabilirdim ya da asiri sekilli / yakisiklilar gibi "olm ne var yani kadina gidip konusuyorsun o cevap veriyor, bana hep oyle oldu kanka takma kafana" deme sacmaligina da girebilirdim. ama yok, rekabete geriden baslayan insanlar, erkek olsun, kadin olsun, goz ardi edilemez. dusunmek, desteklemek zorundayiz. toplumsal anlasmamiz, yerlesik hayata gectigimziden beri budur.

intihar da buralardan ote gelen "gorunmemenin , gorunmez olmanin" getirdigi agirligi tasiyamamamin bir sonucudur. erkege tanimlanan "basari" kriterleri oyle kolay, hafif seyler degildir.

hemen buradan "kadinlar da neler cekiyor" diyeceklere not, dedigim gibi ben erkegim, bilemem , dinlerim ve ancak saygi duyarim,

ama bir zahmet de intihar vakalarinin %70'i erkek dendigi zaman 'erkekler gerizekali ondan :)))" "simartilip simartilip gerceklerle karsilasiyorlar" lakaytliginda davranamam.

insanlik onuruna ters. kendi turumuze (homo sapiens) bu bakis acisi ile bakamayiz. nereden baksaniz en hafif tabiri ile terbiyesizlik bu basligin girileri.

(bkz: korsanlar kralı bazil)
(bkz: sen de yap)
(bkz: çöküşlerdeyim)

(bkz: liseliler bilmez)

edit: bkz.

göt

kim ne derse desin seksipalite olarak bakacaksak eğer götüdür.

sonrasında endam, yüz güzelliği, boy ve memişler gelebilir.

buna içerleyen yazar, başlığı açarken bile özlem türeci'den ismiyle değil, “uğur şahin'in eşi” diye söz etmiş bu daha büyük fiyasko, başlığın ilk entrysiyle daha büyük çelişki.

duyarsa al sana duyar. duyar öyle değil böyle kasılır.

karımla şu an bunu tartışıyoruz öpüşmek için erken aşkım diyor bana. kaçıncı ayı ne demek lan bu ne tarz bir ilişki ?! öpüşmediysen zaten ilişki falan yoktur ortada doğru dürüst.

bu heriflere sabaha karsi baskin da yapilmaz, sabaha kadar oturuyorlar.

ogleden once basip felegini sasirtin.

edit: saka bir yana, tum suclari veritabanina 2 tane select atilarak bulunabilecek kisilerin evinin basilmasini sacma buluyorum.

o cekmecelerde ya da 20 yillik exper laptop'da ne bulabilirsin ki evini basiyorsun.
hadi bastin bunu bize niye yayinliyorsun.
adam mahkemede sucsuz bulunursa magduriyeti icin tazminat odenecek mi.

sözlük yazarlarının çoğunun dilinin kemiği olmadığına ispat bir başlık olmuş.

ülkenin durumu belli, söylemeye bile gerek yok. eski zamanlardaki gibi tek maaşla geçinmek demek; birçok temel ihtiyacı karşılayamamak, borç, dert, sıkıntı demek bu sebepten çalışan eş tabii ki rasyonel insan için tercih sebebi olabilir fakat:

sanki insanlar mezun oldukları veya ilgi duydukları alanda rahatça iş bulabiliyor gibi, çalışmayan kadını bu kadar aşşağılamak da apayrı bir duyarsızlık.

o kadar çirkin tabir ve metaforlar var ki, hiç şartları/şansı yolunda gitmemiş insanların yerine kendini koyamayıp dümdüz giden sosyopatlar var aranızda. biraz kendinize gelip, haddinizi bilmenizi öneririm, eleştiri değil hakarete varmış çoğu yazı.

gündeme gelmek için gaf yapan düşük profilli sanatçılar gibi sözlükte de bunlar türedi.

mavi jeansten alışveriş yapmayı uzun zaman önce bırakmıştım. doğru karar aldığımı görmüş oldum. müşteri hizmetlerini arayıp markanın kendi mağazasının rezilliğini kendilerine ses kaydı aldırmak mükemmel bir fikir hayran oldum.

görsel

(bkz: graslei)

evlendiğiniz kişi sizin hayat arkadaşınız lan adı üstünde eşiniz öbür yarınız. kıvanç tatlıtuğ'un eşi çok hoş güzel ve zarif bir kadın, ama tatlıtuğ istese daha iyisini bulamaz mıydı veya david beckham. ama belli ki gönüllerini onlara kaptırmışlar ve mutlu mesut geçiniyorlar. siz (erkek veya kadın) onlardan çok daha iyi misiniz de böyle saçma düşünüyorsunuz. sadakatli olun birbirinize karşı ve elinizdekinin kıymetini bilin