einsteinin kedisi11
profili

  • osmanlı'yı sahiplenmeyen türk

    osmanlı zamanında başta aleviler olmak üzere anadolu türkmenleri en aşağı sınıf olarak görülmüş, canını korumak için dağlara tepelere yerleşmiştir.

    osmanlı arap ve fars seviciliği yapıp, türk kimliği oluşturmamıştır.

    avrupa'da ulus kimliği fransız devriminden çok önce oluşmaya başlamıştır. din haricinde uluslar dil ve ırk ortaklığı çevresinde buluşmuştur.

    anadolu topraklarında türkmenler cumhuriyet ile nefes almıştır. yüzlerce yıl ermenisini, rumunu, arabını zengin edip türkmeni yok sayan osmanlı'yı nasıl sahipleneyim?

    ayrıca okuma yazma oranı sıfıra yakın, halk unutulmuş, ne sanayi ne teknoloji. fakirlik diz boyu. ben osmanlı'yı niye sahipleneyim?

    ben halkım. osmanlı'nın bana veya benim atalarıma kattığı hiçbir şey yok. osmanlı'yı, zengin ettiği saray ve şürekası desteklesin… ha bir de akılsız hilafet aşıkları.

    hollanda'ya seküler yönetim anlayışı 18. yüzyılda gelmiş. bu osmanlı denen tipler ancak tekke zaviye, şeyh şuh din diyerek milleti uyutmuş.

    20. yy başında avrupadan en az 300 yıl geride olmamızın sebebi osmanlı. kapitülasyonları saymıyorum. ha düşman gelince halkı ortada bırakıp kaçmış bir de bunlar. neyini sahipleneyim ben bunların?

    sahiplenmeyi bırak sonları romanovlar gibi olmadığı için dua etsin torunları…

  • çağrı mert bakırcı

    odtü hazırlık sınıfındaydım. klasik ilk sene heyecanı sanırım ilgimi çeken her türlü öğrenci organizasyonuna girmiştim. gastronomi, robotik falan.*

    bu kulüplerden birisi evrim ağacıydı. benim için pek uzun soluklu olmadı bu serüven ama çağrı mert bakırcı kulübün başkanı olarak, her toplantıya zoom'dan katılırdı. adam gerçekten biyoloji ve evrim ve genel olarak bilim meraklısı. saatlerce konuşurdu valla. hem makina mühendisi olup hem de görece alakasız diyebileceğimiz bir konuda çoğu uzmandan daha çok bilgiye sahip. o zamanlar evrim ağacı bugünkü gibi milyonların takip ettiği bir oluşum değildi. gerçekten çok çalışılarak bugünlere geldi topluluk.

    yani kendisinin büyük fanı değilim ama burada çağrı'yı twitter üzerinden takip ettiği kişiler üzerinden vurmaya çalışmak çok acınası. çok komik. adnan oktar ve tayfasının yapacağı türden aşağılık bir hareket.

    insanların fikirlerini sevmiyorsunuz diye cinsel yönelim veya özel hayat üzerinden vurmaya çalışıyorsanız o küçük aklınızla, gerçekten zavallısınız.

    evrim ağacı orijinal içerik üretiyor mu bence hayır ama türkiye gibi bilimin çok geride olduğu bir toplumda, halkın eğitimi için faydalı bir oluşum. hele ki dogmatik düşüncenin her yerde hakim olduğu bu zamanda…

    ayrıca bildiğim kadarıyla çağrı evli ve çocuğu var.

  • türkiye'nin avrupa'da obezitede 1. olması

    italyanların bu kadar hamur dominant mutfağa sahip olmasına rağmen zayıf olması tamamen yaşam şekliyle alakalı. bir kere bu insanların hayatında spor var, fiziksel aktivite var. şehirde yaşasalar bile. kültür oluşmuş yani.

    hollanda'da 70 yaşında amcalar sokakta koşuyordu. zaten çoğu bisikleti tercih ediyor. özellikle kuzeyde araba diye bir şey yok neredeyse. bizdeki gibi çekirdek çitleyerek, 2-3 adım temposuz yürümeyle fiziksel aktivite yapılmış sayılmıyor. 10000 adım attın da nasıl attın?

    çocukken okulda beden eğitimi dersini genelde “boş ders” olarak gören bir eğitim kültürüne sahip ve sporu futboldan ibaret gören bir ülkede, spor bilinci nasıl gelişebilir?

    ha ayrıca şehirde yaşayan, sabah-akşam çalışıp kendine zaman ayıramayan insan nasıl spor yapsın? avrupalı o zamanı da bolca buluyor.

    belli bir yaştan sonra metabolizma yavaşladığı için fiziksel aktivite olmayınca ne yeseniz kilo alırsınız.

    sadece yemekle bitmiyor yani bu olay…

    bu arada asıl korkutucu olan çocukluk çağı obezitesinin tüm dünyada artması. sürekli bilgisayar başında oyun oynayan kuşak çok daha tehdit altında.

  • 25 nisan 2023 ülke tv cb seçim yayını

    harbiden burada “sağlık” üzerine yorum yapılır mı diyenler var!?

    bu adamın ecevit'in hastalığı hakkında söylediklerini daha doğrusu dalga geçtiğini hatırlamıyor musunuz?

    allah kınadığını yaşatmadan öldürmezmiş ya da bir başka deyişle “karma” diyor ve susuyorum…

  • harry potter'ın mürver asa'yı kırma sebebi

    bunun sebebini anlamak için üç kardeşin hikayesini bilmeniz yeterlidir.

    diriltme taşı, sahip olan kardeşin sonunu, ölümden geri döndürdüğü sevdiği kızın gerçek olmayan silüetine hasretten çıldırmasıyla getirmiş. o kardeş ölümden kaçamamış.

    mürver asa, sahip olan kardeşin sonunu, yenilmez olduğunu böbürlenerek anlattığı bir hırsızın gırtlağını keserek asayı çalmasıyla getirmiş. o kardeş ölümden kaçamamış.

    görünmezlik pelerinine sahip olan kardeş, ölümden kaçmayı saklanarak başarmış, sonunda kendi isteğiyle ölüme teslim olana kadar.

    yani mürver asa, sizi yenilmez yapmaz. aksine güç zehirlenmesi ile size aşırı güven verip, sonunuzu getirmenize sebep olur. dolayısıyla, binlerce yıl sahiplerine ölümden başka bir şey getirmeyen mürver asanın kitabın sonunda işlevsiz hale getirilmesi en doğrusudur. ki harry yadigarlardan sadece görünmezlik pelerinini elinde tutmuştur.

    --- spoiler ---

    vaktiyle alacakaranlıkta ıssız, dolambaçlı bir yolda seyahat eden üç erkek kardeş varmış kardeşler gide gide, yürüyerek geçilemeyecek kadar derin, yüzülemeyecek kadar da tehlikeli bir nehre gelmiş. ancak bu kardeşler sihirsel sanatlar konusunda bilgiliymiş, onun için sadece asalarını sallamışlar ve emniyetsiz sularda bir köprünün görünmesini sağlamışlar. köprünün yarısına gelince de yollarının kukuletalı biri tarafından kesildiğini görmüşler. bu ölümmüş. kandırıldığını düşünen ölüm üç yeni kurbanı elinden aldığı için kızgınmış, çünkü seyyahlar genellikle nehirde boğulurmuş. ama ölüm kurnazmış. üç kardeşi sihirleri için tebrik ediyormuş gibi yapmış ve ondan kurtulacak kadar akıllı oldukları için her birinin bir ödül kazandığını söylemiş. böylece dövüşken bir adam olan en büyük kardeş, varolan bütün asalardan daha güçlü bir asa istemiş sahibi için her düelloyu kazanacak bir asa; ölüm'ü fethetmiş olan bir büyücüye layık bir asa. ölüm de nehri geçip kıyıdaki bir mürver ağacının yanına gitmiş, orada asılı bir daldan bir asa yapmış ve en büyük kardeşe vermiş. sonra kibirli bir adam olan ikinci kardeş ölüm'ü daha da aşağılamaya karar vermiş ve başkalarını ölüm'den geri çağırma gücü istemiş. ölüm de nehrin kıyısından bir taş almış, ikinci kardeşe vermiş ve ona taşın ölüleri geri getirecek güce sahip olacağını söylemiş. ve sonra ölüm üçüncü ve en küçük kardeşe ne istediğini sormuş. en küçük kardeş hepsinin içinde en alçak gönüllüsü ve aynı zamanda en bilgesiymiş, ölüm'e de güvenmiyormuş. bunun için oradan ölüm tarafından izlenmeden uzaklaşmasını sağlayacak bir şey istemiş. ve ölüm, istemeye istemeye, ona kendi görünmezlik pelerini'ni vermiş. sonra ölüm kenara çekilip üç erkek kardeşin yollarına devam etmelerine izin vermiş ve onlar da devam etmişler, ne harika bir macera yaşadıklarından konuşmuşlar, ölüm'ün armağanlarına hayran kalmışlar. ve zamanla kardeşler ayrılmış, her biri kendi yoluna gitmiş. ilk kardeş bir hafta ya da biraz daha uzun süre seyahat etmiş ve uzaklardaki bir köye ulaşınca, bir zamanlar kavga ettiği bir büyücüyü öldürmek istemiş. silahı mürver asa olduğu için elbette düelloda başarısızlığa uğrayamazmış. düşmanını yerde ölü bırakan en büyük kardeş bir hana gitmiş, orada bizzat ölüm'ün kendisinden kaptığı güçlü asayı ve bu asanın kendisini nasıl yenilmez hale getirdiğini yüksek sesle anlatarak övünmüş. daha o gece başka bir büyücü, şaraptan körkütük sarhoş halde yatağında yatan büyük kardeşin yanına sinsice yaklaşmış. hırsız asayı almış ve ne olur ne olmaz diye, büyük kardeşin gırtlağını kesmiş. böylece ölüm ilk kardeşe sahip olmuş. bu arada, ikinci kardeş memleketine dönmüş. burada, ölüleri geri getirme gücü olan taşı çıkarmış ve elinde üç kez çevirmiş. bir zamanlar evlenmeyi umduğu ancak vakitsiz ölmüş kızın silueti bir anda önünde belirince hayret ve memnuniyet içinde kalmış. ancak kız hüzünlü ve soğukmuş, aralarında bir tül varmış gibi ondan ayrıymış. fani dünyaya dönmüş olsa da, gerçek anlamıyla oraya ait değilmiş ve ızdırap çekiyormuş çünkü o ölümlüler dünyasına ait değilmiş. sonunda, hasretten çıldıran ikinci kardeş, kıza sahiden kavuşabilmek için kendini öldürmüş. ve böylece ölüm ikinci kardeşe sahip olmuş. sıra üçüncü kardeşe gelince ölüm yıllarca onu aramış ama bulamamış. en genç kardeş ancak çok ileri bir yaşa erişince nihayet görünmezlik pelerini'ni çıkarmış, oğluna vermiş. sonra ölüm'ü eski bir dost olarak selamlamış ve onunla birlikte memnuniyetle gitmiş ve ikisi, birbirinin dengi, bu hayattan ayrılmışlar.
    --- spoiler ---

  • tuğçe kazaz'a açılan üç yıllık haksız hapis davası

    ya furki!!!

    dava yoldaşın din fırıldağı tuğçe hakkında dava açılmış ve sen üzülmüşsün! çok normal!

    sana şimdi atatürk’ten ve cumhuriyetin ilkelerinden bahsetmeyeceğim çünkü senin gibi provakatif ve ruhu paslanmış biri anlamaz maalesef.

    gerçekten dünya görüşü olarak sana en yakın kişinin tuğçe kazaz olması nasıl bir duygu!?

    allah sakınsın, ben intihar ederdim.

  • jinekologtan tüp mide linci yemek

    tüp mide ameliyatı morbid obez hastalarda son çare olarak denenen tehlikeli bir cerrahi yöntemdir.

    32 kilo için bu ameliyatı yapan doktor da şarlatandır. derdi paradır. yaptığı tıp etiğine aykırıdır.

    jinekoloğunuz gerçek doktormuş ki sizi linç etmiş, iyi etmiş çünkü gerçekten cahilsiniz.

  • misvak'ın kapatılması

    ülkedeki hastalıklı zihniyetin bir tezahürü olduğu için kapatılmaması gereken paçavra.

    kapatılmasın ki cumhuriyet düşmanlarının neler düşündüğünü öğrenin.

    kapatılmasın ki cumhuriyeti, demokrasiyi ne gibi tehlikeler bekliyor anlayabilin.

    kapatılmasın ki gençliğe hitabe'de bahsedilen düşmanların hiç uzakta olmadığını, cumhuriyeti ve cumhuriyetin bize kazandırdığı değerleri korumak ve yaşatmak için daha çok çalışmamız gerektiğini unutmayın.

  • 21 ağustos 2018 venezuela depremi

    ya evet haarp ile deprem yaratabilen insanlar her yıl giderek artan california orman yangınlarını ve ülkenin doğu kıyılarını vuran devasa hortumları durduramıyor. amaçları ne olabilir acaba? cehalet kötü bir şey.

  • el sıkışmadıkları için vatandaşlık verilmeyen çift

    "isviçre'nin lozan kentinde müslüman bir çift, karşı cinsle el sıkışmayı reddettikleri gerekçesiyle isviçre vatandaşlığı'na kabul edilmedi."

    hayır yani gerçekten, kültürüne düşman olduğun bir ülkeye gidip neden vatandaşlık almak ister bu tipler anlayamıyorum!? insanlar da haliyle kendilerinin doğru buldukları bir şeyi yanlış olarak gören organizmaların kültür şoku yaşamamaları için en doğrusunu yapıyorlar.

    kaynak

  • kim milyoner olmak ister

    dünyanın en antipatik sunucusunu barındıran yarışmadır.

    adam o kadar eğreti duruyor ki, çocukluğumdan beri takip ettiğim yarışmayı izleyemez oldum maalesef.

    şimdilik formatını ve dekorunu fazla beğenmesem de, bilgi yarışması ihtiyacımı milyonluk resimle gideriyorum. aynı zamanda teve2'de yayınlanan kelime oyunu da kelime haznenizi güçlendiren, bulmaca tadında bir yarışma.

    izlemeyin şu adamın sunduğu yarışmayı. o yeteneksizlikle, tavırlarla bilgi yarışması sunmamalı. liyakat kavramının ülkemizde geldiği son halin en acı örneklerinden. selçuk yöntem, ali ihsan varol gibi isimler varken bu adam, sırf yandaş diye... gerçekten yazık.