herhangi ciddi bir darbe almamasına rağmen keyfi olarak yerde yatan kasımpaşalı bir futbolcunun beşiktaşlı 2 oyuncunun sarı kart görmesine sebep olduğu karşılaşma.
adam sırf atak durdurmak için yalandan yere yerde yattı, beşiktaşlı oyuncular topu taca atmadı ama hakem keyfi olarak oyunu durdurdu. itiraz edenler de sarı kartı gördü olaya bak.
sizi hakem diye karşımıza çıkaranlara edecek küfür bile yok artık tek zevkimiz vardı onun da içine ettiniz el birliğiyle her maç mı anormal kararlar olur bir ligde?
kevd78 profili
-
25 nisan 2022 beşiktaş kasımpaşa maçı
-
24 ocak 2021 beşiktaş'a verilmeyen kırmızı kart
bileğe basma kasti bir şekilde yapılırsa kırmızı karttır. bunun haricinde rakibin ayağındaki topu kapmaya çalışırken kontrolsüzce dalıp bileğe basan futbolculara da kırmızı kart verilebilir.
burada kırmızı kart beklenen pozisyonların hiçbirinde ne kasti bir basma var ne de kontrolsüzce bir giriş. var hakemleri sizin twitter'da kesip biçtiğiniz önü arkası olmayan slow motion videolar üzerinden karar vermiyor.
türkiye'de nedense son yıllarda bu bileğe basma mevzusu çok fazla abartılmaya başlandı. pozisyonda top ortada iki oyuncu da topa hamle yapma maksadıyla ayağını uzatırken birinin ayağı altta kalıyor, twitter'da bileğe basma görüntüsünü görüp maçı izlemeyen mallar da yaygara koparıyor işte. ya saniyelik pozisyonlar bunlar, hiç mi halı sahada top oynamadınız? adam kimsenin ayağında olmayan topu almak için hamle yapıyor, aynı şekilde rakibi de yapıyor sonuç olarak basma illaki oluyor yani en fazla sarı kart verirsin.
hele mensah'ın pozisyonu için kırmızı diyenler neyin kafasını yaşıyor anlayamıyorum. adam top sürüyor, kaleye dribbling halinde, defans oyuncusu ayağını araya sokuyor burda mensah'ın ne suçu var şimdi? sarı bile değil bu pozisyon ama algıcı bir şerefsiz pozisyonun öncesini kesip arka kamera açısıyla twitter'a servis edince ne mensah'ın top sürdüğü anlaşılıyor ne de ayağını sokan tarafın rakip olduğu. maçı izlemeyip o videoyu gören tipler de mensah bileğe bastı kırmızı nerede diyorlar.
bunu beşiktaş dahil her takım taraftarı için söylüyorum, acınacak haldesiniz. her hafta maç değil hakem izliyorsunuz. rakip takıma çıkacak kırmızı kartlardan, havadan gelecek bir penaltıdan medet umuyorsunuz. sırf bir takımın eski futbolcusu diye süper lig seviyesinde milyon eurolar kazanan adamların hatır şikesi yapacak kadar salak olduklarını düşünüyorsunuz. anadolu takımlarının mecburiyetten oynattıkları alt lig seviyesindeki kalecilerin bilerek gol yediklerini iddia ediyorsunuz. sizin takımınız hariç herkes şike yapıyor amk.
ben bu ligde saçma sapan hakem hatalarının gündem olmasının en büyük sebebini söyleyeyim. standartsızlık. hakemler bugün verdiklerini yarın vermiyorlar. normalde kararları doğru ama herkese eşit uygulanmayınca kural tanımıyor kimse. -
vincent aboubakar
gerçekleri idrak edemeyen beşiktaş taraftarı tarafından transferi eleştirilen futbolcu.
beşiktaş'ın forvetine verebileceği parayı kabul edecek adam zaten ya anadolu takımı seviyesinde olur ya da aboubakar gibi özünde kaliteli ama defoları olan biri olur başka seçenek yok. soru işareti barındırmayan hiçbir forvet gelip de türkiye'de 1,5 milyon euro maaşa oynamaz. bunun başka olur yolu yok yani hayal aleminden çıkıp beklentilerinizi gerçeklere dayandırın artık.
beşiktaş mario gomez'i aldığında o da aboubakar gibi ağır sakatlıktan çıkmıştı, öyle olmasaydı adı bile geçmezdi zaten. aboubakar sakatlık problemi olmasaydı ya porto'nun as forvetiydi ya da büyük liglere transfer yapmıştı çoktan yani konuşulan paralara beşiktaş'a gelmesi imkansızdı. bütçe belli, gelecek adam ya aboubakar gibi kaliteli ama risk barındıran biri olacak ya da koita gibi larin seviyesinde biri. açıkçası ben beşiktaş'ın aboubakar riskine girmesi gerektiğini düşünüyorum. geldi ve sakatlıklardan dolayı verim alamadın mı? ne kaybedersin sonuçta yerine alacağın adamdan da verim alamayacaksın. yıllık 1,5 milyon euro'ya beşiktaş'a gelecek sıradan bir forvetin oynayacağı topu larin, umut ve güven de oynar. hatta boyd'u koy o da oynar.
sizin beklentiniz yönetim öyle bir forvet bulsun ki hem bonservisi olmasın, hem az maaş alsın hem de takır takır gollerini atsın. ben böyle bir forvet olduğunu düşünmüyorum, beşiktaş gibi rekabetçi bir ligde şampiyonluğa oynayan hiçbir takımın da şimdiye kadar kendini kanıtlayamamış bir forveti alıp geliştirebileceğine inanmıyorum. bu orta ve alt sıra takımlarının işidir oralarda kendini gösteren adamı beşiktaş gibi takımlar alıp forvetine koyar romantik fmci kafasından sıyrılın artık. siz daha leverkusen altyapısından neredeyse beleşe gelmiş güven yalçın'ı en ufak bir hatasında yerden yere vuran bir oluşumsunuz scout transferi sizin neyinize geçin bunları. -
beşiktaş'ın 31 derbidir penaltı kullanmaması
sadece son 2 sezonda oynanan beşiktaş-fenerbahçe maçlarında bile beşiktaş'ın verilmeyen en az 4 tane net penaltısı var. net diyorum bak pozisyonların hepsi penaltı tanıtım videosuna koyulacak pozisyonlar ama çalınmadılar. bu pozisyonları çalmayan hakemlerin son yıllarda bazı fenerbahçeli futbolculardan daha çok fenerbahçe maçına çıkan fırat aydınus ve ali palabıyık olması olayı daha da enteresan hale getiriyor.
buraya gelip ağlamayın vs. yazıp işi alaya almaya çalışarak üste çıkmaya çalışan embesillere boşuna laf yetiştirmeye çalışmayın engelleyin kafanız rahat olsun. hiçbiri delikanlı gibi çıkıp adaletsizlikten bahsedemez çünkü mevcut durum işlerine geliyor. bu ülkede beşiktaş'ın kaderi bu maalesef anca alayını tokatlarsa hakkını alabiliyor.
edit: başlıkta yazanları biraz okudum da cidden futbolun insan beynini nasıl yok ettiğini görebiliyoruz. adamlar beşiktaş ceza sahasına giremiyor, derbilerde genelde savunmaya çekilip beceriksizlikten gol yiyorlar yazmışlar lan. bu adamlar geçen sezon 3 yeyip az yedik diye sevinenler değil miydi kendi maçlarını da izlemiyorlar herhalde. hele şu ağlamayın mevzusuna yorum dahi yapılmaz beşiktaş taraftarına ağlak diyenler geçen sezona kadar kudurmuşluktan 50'li yıllardaki şampiyonluklarımıza ağlamaya başlamıştı amk. lütfen kimse cevap vermesin şunlara sokaktaki köpekle kavga etsen bir sonuç elde edersin bunlara ne desen boş her daim üste çıkacak bir şey bulurlar genel karakterleri böyle çünkü. -
aykut kocaman
vardar'a elendikten sonra basın toplantısına çıkmaya korkan, takımı ligin başında şampiyonluktan kopunca telefonunu kapatıp bolu'ya kaçan ve kariyeri boyunca sayısız kere istifa edeceğim deyip edemeyen teknik direktör. umarım futbolu bırakma konusunda aldığı kararın üzerine gider kendi adıma aykut kocamansız bir türk futbolu beni oldukça mutlu eder açıkçası.
-
şenol güneş
2 senedir fenerbahçe'nin 4. yıldız hayallerini suya düşüren, aynı zamanda 2009-2010 sezonunda fenerbahçe'yi önce kupadan sonra ligden eden ve 50 bin fenerliyi timsah yürüyüşüne yatırmasıyla türk futbolunun en komik anlarından birini yaşamamızı sağlayan teknik adam. kimde ne yaralar açtığı gayet net.
-
igor tudor
hiçbir başarısı olmamasına rağmen slaven bilic'e benzetilen teknik direktör.
arkadaşlar bilmiyorum nasıl bir algınız var ama bilic dediğimiz adam hırvatistan'ı yıllar sonra ilk kez hem avrupa şampiyonasına, hem de dünya kupasına götürmüş bir teknik direktör. beşiktaş kariyerine de gelecek olursak; beşiktaş'ın iç saha maçlarını olimpiyat stadı ve ankara gibi istanbul'a alakasız yerlerde oynadığı ve kadrosunda diğer iki rakibinin yedek kulübesinde zor oturacak adamların olduğu bir dönemde takımı ligin 30. haftasına lider olarak girmişti. avrupa'da liverpool'u eledi, tottenham'ı yendi, arsenal ile başa baş oynadı tek golle elendi. west ham'da ise ilk sezonunda premier lig 6. sı olup west ham'a tarihinin en başarılı sezonunu yaşattı. 3 sezondur da dünyanın en iyi liginde takım çalıştırıyor. tek başarısı karabükspor'da beşiktaş'ı yenmek olan adamla kıyaslamadan önce bir daha düşünün isterseniz. ha benzetmeniz derbiler üzerindense bilic en azından başakşehir ve trabzonspor'u yenebiliyordu. galatasaray ve fenerbahçe maçlarında da iç sahada oynayabilse ve takımı maçları 11 kişi tamamlayabilse belki farklı skorlar alırdı.
yani igor tudor ve bilic'in tek benzerliği milliyetleridir arkadaşlar cahil cahil konuşmayalım. -
oğuzhan özyakup
şimdiye kadar hiçbir yerli futbolcu lobisinin içinde yer almamış, bu uğurda takımını sabote etmemiş ve futbol dışında bir konuyla gündeme gelmemiş yıldız futbolcu. zaten tam tersi olsaydı son 2 sezonun şampiyonu olan takımda kaptanlık yapmasına rağmen milli takıma çağrılmama komedisini asla yaşamazdı.
oğuzhan'ın futbolunu beğenirsin, beğenmezsin ayrı konu ama hiçbir zaman mevcut teknik direktörünü kovdurmak adına sahada kasti olarak kötü oynamayacağını bilirsin, siyasete bulaşmaz, medyada adamları yoktur, prim peşinde koşmaz, galerici abilerle işi olmaz, bugüne kadar herhangi bir gazeteciyle kavga etmemiştir. özetle oğuzhan özyakup; yerli lobisinin kol gezdiği türk futbolunda gerçek anlamda futbolcu olarak kalmayı başaran ender isimlerden biridir. kuyruk acısı olan kendisine sallamaya devam etsin gereken cevabı sahada alıyorsunuz nasılsa.