neverland resident12
profili

  • 3 ocak 2022 dolar kuru

    "yabancıda tl kalmadı o yüzden kim dolar alacak"

    bir de demiş ki "sloganla değil veriyle konuşun"

    al istatistik ananın amına sokarsın.

    ne diyor burada? kısa vadeli dış borç 125 milyar dolar diyor. bu borç nasıl döndürülecek sanıyorsun? hazine piyasadan döviz toplayacak ve paşa paşa dışarı gönderecek. tabii bu yetmediği için dışarıdan daha da büyük imtiyazlar vererek çok daha pahalı borçlar alacak. hayır ayrıca future ve opsiyon satışları gibi enstrümanlardan da haberi yok tabii ki amın feryadının. veriyle konuşunmuş.

    ulan ak orospu çocukları, hepiniz mi aynısınız ulan? tek bir tane düzgün insan mı çıkmaz aranızdan?

  • erdoğan'ın takımının rakip takımı 50-24 yenmesi

    adam nba süperstarı hidayeti kadrosuna almış fotoğrafta da eliyle "at hidayete" işareti yapıyor.
    mükemmel bir saray fotoğrafı.

  • 4 eylül 2021 bitexen rezaleti

    rezalet puanım 10 üzerinden 10.

    yanlış anlaşılmasın,
    merkezi sarıyer'de olan 4 türk'ün kurduğu firmaya 40.000 tl gömüp kuralları ve denetim sistemi meçhul bir yarışmaya katılıp, sonra ağlaşmak gerçek bir rezalet.

    ulan thodex'inden çiftlikbank'ına. sermayesi batıda olmayan bu tür işlere girenleri teker teker sikiyorlar. siz de hala önlerinde sıraya girip domalmaya devam ediyorsunuz.

    dediğim gibi

    10 üzerinden 10 rezalet.

  • erdoğan ve bahçeli'nin baş başa iftarı

    çizgi film gibi adamlar.
    odaya bak, insanda az utanma olur.
    itibardan tasarruf olmaz diye diye sünnet düğününe çevirdiler ülkeyi.

  • emre akbaba

    penaltıyı almıştır.
    usta oyuncular önünü kesen kalecinin üstünden atlamayarak, takılıp düşer ve penaltı alırlar. kimisi de aynı taktikle faul alır. bunun hakemi aldatmakla ilgisi yoktur.

    burak yılmaz'ın, zamanında da arif erdem'in temassız yere atmalarıyla karıştırmamak gerekir.

  • 19 nisan 2018 büyük beşiktaş tiyatrosu

    sahaya yabancı madde yağmış mı? yağmış. taraftar çığırından çıkmış mı? çıkmış.
    bu maddeler sahadakilerin hayatını riske atmış mı? atmış. bu boku ye, sonra üste çık.

    ince hesaptan haklılık türetmeye çalışan cibilliyetinizi sikim sizin.

    not: alikoçspor

  • alvaro negredo sanchez

    zamanında, yeteneği kısıtlı da olsa isteği, arzusu yerinde olan tüm futbolculara sonuna kadar sahip çıkarak sadakat temelli bir tribün ve futbol kültürü yaratan beşiktaş taraftarının yerini, bugün hırs dolu, gözü dönmüş, barcelona'ya fark atılmazsa mutlu olmayacak bir takım manyaklar almaya başladı. bu huzursuz tipler o kadar hızla artıyor ki, eskide kalan sadakat kültürüne sahip taraftarları da bastırıyorlar artık.

    beşiktaş çok başarılı. ama başarı böyle birşey işte, etrafınıza işe yaramaz sırtlanları çeker, sizi siz yapan değerleri zorlamaya başlar. zor günlerde adı sanı duyulmayan tipler gelip sizden büyük laflar etmeye başlarlar.

    beşiktaş'ın önündeki en büyük sınav, derbi maçları, süper lig veya şampiyonlar ligi değildir. o maçlar her sene tekrar tekrar var. esas sınav bu taraftar kültürüne sahip çıkma sınavıdır, çünkü o elden gitti mi bir daha asla geri gelmez.

    tanım: yönetimin biraz fazla maaş vermesinin bedeli ödetilen, çalışkan, zeki, yetenekli futbolcu.

  • şeyma subaşı

    milletin tüm özgürlüklerine el koyan bir iktidara yaslanarak zengin olmuş olan tipler oldukları için eleştiriliyorlar.

    sigara, içki, ve hatta neredeyse rahat rahat konser dinlemek bile hemen yemen yasaklanmış, rahat giyinenlere saldıran saldırana, iktidar kanadı ise bu saldırıları destekleyenleri besliyor.

    işte acun ılıcalı da bu iktidara sırtını yaslayarak yıllardır milyonlar kazanıyor.

    dolayısıyla bu gibi açıklar verdi mi üzerine gidilecektir, bundan daha doğal birşey yok.

  • 2017 ekonomik krizi

    ekonomik kriz dediğin, ülke ekonomisini taşıyan ekonomik sütunlardan birinin toptan çökmesiyle olur. şu an taşıyıcı 2 kolunumuz var: 1 - bankacılık, 2 - inşaat.

    bankacılık kendi kendine çökecek ve batacak gibi durmuyor, ancak inşaat sektörü gerçekten batarsa, işte o zaman seyreyleyin gümbürtüyü.

    şu an yaşadığımız, olağanüstü kötü yönetilen bir ülkenin yaşadığı ekonomik daralma, tam olarak kriz denemez. ancak bu daralmaya neden olan kötü yönetim, hatalarından ısrarla ders almayınca, gümbür gümbür bir krize doğru gidiyoruz.

    inşaat sektörünün çok sert bir biçimde batması an meselesi. bankalardan aldıkları krediler ve vergi borçlarının ısrarla yapılandırılmasının sebebi de bu. hatta telekomünikasyon firmalarının vergisinin yapılanma sebebi de bu. bu firmalar çıkış kararı alsalar ekonomide öyle büyük bir boşluk yaratacaklardı ki, artık kaderi iğne ipliğine bağlı inşaat sektörünün batışı da erkene çekilmiş olacaktı muhtemelen.

    özellikle iç piyasaya kredi dağılımını canlı tutarak inşaatı ayakta tutmaya çalışıyor hükümet. faiz baskısının temel sebebi de bu. faizler yükselirse insanlar ev almaz, çünkü kimsede aslında para yok. ancak bu sistem de artık yürümüyor, çünkü insanlar gelecek garantisi görmedikleri için paralarını gayri menkul yerine dövize yatırıyorlar. kaldı ki o dövizler de büyük bir hızla dış borç ödemek için piyasalardan çekiliyor.

    özetle, batacağı, tamamen çökeceği şüphe götürmez bir sistem kurdular.
    şu an yaşanan kriz değil diyorsak, bu kriz olmayacağını düşündüğümüzden değil, çok daha kötü bir ekonomik tablonun bizi beklediğine dair uyarıda bulunmak içindir.

    eğer inşaat sektörü batarsa, döviz kuru bir anda uçar (millet paralarını yurtdışına kaçırma işini hızlandırır ve ekonomiye güven biter, herkes parasını dövize çevirmeye girişir, yabancı sıcak para yatırımı tamamen kesilir ve dövizin değeri 2-3 katına kadar yükselebilir), korkunç bir enflasyon olur, her önüne gelen sektör refleks zamları yapmaya başlar, firmalar anında refleks gösterip işten insan çıkarıp, ödemelerini dondururlar. zaten tüm ciddi firmalar kriz olduğu an bu önlemleri almak için planlarını çoktan yaptılar bile. piyasada dev bir tahsilat krizi olur, ve tüm sektörlerdeki borçlu, düşük kar marjı olan firmalar 3 ay içinde iflas bayraklarını asarlar. döviz borcu olan bankalara ve özel şirketlere girmiyorum bile.

    neticede hükümet bırakın 24 saati, 6 saat içinde yüksek miktarda dış borç almak ve faiz arttırmak zorunda kalır. bu önlemleri almazsa enflasyon ve döviz kurundaki yükseliş o kadar korkutucu ve sıcak olacaktır ki, zaten tüm ülke ekonomisi anında duracaktır. sonuç olarak inşaat sektöründe olan az borçlu, ayakta kalabilecek ufak firmalardan, ayakta durmak için direnen en güçlü firmalar da bu sektörden bir bok olmayacağını anlarak derhal mülklerini elden çıkarmaya, sektörü terketmeye çalışırlar.

    bir de elbet kgv rezaleti karşımıza çıkacak.
    erdoğan referandumdan hemen sonra ekonomiyi hızlandırmak için kgf'leri, yani kredi garanti fonunu devreye sokmuştu. basitçe bu fonu anlatayım:
    bankalardan kredi alamıyorsunuz, çünkü ödeme gücünüz yok, veya zaten batık krediniz var. hükümet, bu bankalara size kredi verme zorunluluğu getiriyor, ve diyor ki: "ödeyemezse bendensin panpa, merak etme, ben hazine garantisi veriyorum ve borca kefilim." bankalar, ki kriz çıkacağını bildikleri için hiç istemeden, ama devletin baskısı ve zorlamasıyla yaklaşık 350.000 firmaya kredi verdiler. bu kredileri vermek için de yüklü dış borç aldılar. bu borcu alırken de "hazine garantisi" gösterildi, yani diyelim ki, garanti, kgf ile verdiği borcu tahsil edemedi, o borcu hükümet ödeyecek.
    bu 350.000 civarı borç alan firmanın %55'i tarihinde ilk defa kredi almış firmalar. yeterince şeffaf olunmadığı işin net olarak göremiyoruz, ama bu muhtemelen bir çok paravan firmanın, ve asla borç almaması gereken firmaların bu borçlara yüklendiği anlamına geliyor. evet, kriz olduğunda bu borçların hiçbiri ödenemeyecek. firmalar iflas verdikleri gibi, borçların tamamını hazine ödemek zorunda kalacak. bu bile tek başına faizleri, döviz kuru değerlerini ve enflasyonu çok kötü etkileyebilecek bir uygulama. bir de inşaat sektörü çöktükten sonra düşünün.

    hazinenin rezervleri çok daralmış durumda, elde tuttuğu dövizin büyük kısmı nereden geliyor biliyor musunuz? kgf'den. evet, müthiş değil mi? kgf ile alınan paraların büyük kısmı (%60) dövize çevrildi, ve bu dövizin bir kısmı bankalara yatırıldı. bu paralar da merkez bankası brüt rezervlerinde sayılıyor bugün. gerçekten enfes.

    yastıkaltı altınları getir politikası da aynı gerekçeyle uygulandı. o altınlar teminat gösterilerek daha da çok borç alınacak, borç çevirilecek.
    hükümetin tüm politikaları artık yalnızca borç yönetimi amaçlı yapılıyor. gündem değiştirmeler de siyasi rant değil, bu politikayı kamufle etmek için. hatta orta vadeli plan ile duyurulan saçma bütçe planı da, vergi duyuruları da bunun için. aynı varlık fonu gibi. ülkenin tüm değerleri satıldığı için artık politika satmak zorundalar. bütçe planı ve vergiden yapılacak tahsilatlarla da 1 haftalık borcu çevirecekler. yakında çok daha sert verdi duyuruları gelir, bunlar kullanılarak teminatlar gösterilir, yeter ki borç dönsün. "ülkeyi batırdık, ama az daha gitsin bu işler yahu" diyorlar. devlet dairelerine araba almayacağız / kurumlar vergisi 3 sene artacak vs, hepsi eskinin ımf'ten borç alma politikaları ile birebir örtüşüyor. ohal de terörle mücadele için değil, akp'nin ekonomi yönetimindeki beceriksizliğini kamufle etmek için kullanılıyor. elbet bu erteleme/kamufle etme politikaları bizi bekleyen krizi daha da derinleştiriyor. borcumuzu borçla çevirmek bir yana, tüm varlıklarımızı satmış olduğumuz için, artık siyasetimizi satılığa çıkardık. zaten ondandır bu ırak mevzuularında sürekli tuhaf manevralar, yön değişiklikleri. hepsi, daha da fazla borç alabilmek için. parti artık ileriye dair hiç bir ekonomik umut vaadetmediği için zaten karmakarışık. bunu görebiliyoruz. işten alınmak istenen belediye başkanlarının itirazının bile bununla ilgili olduğunu düşünüyorum: "e abi sen siktin ekonomiyi, ve zaten napcan ki, artık eskisi gibi gelecek vaadetmiyorsun biz de kendi başımıza kaldık senin yüzünden" duygusu tüm parti içi konulara hakim görünüyor. bu parti içi duygusal dağılma hali de elbet tüm bakanlıklara yansıyor, krizi yine daha da derinleştiriyor.

    arkadaşlar, sonuçta hükümet öyle korkunç bir borç sarmalıyla ülkeyi yönetmeye çalışıyor ki, korkarım 2017 içinde bu krizin gerçekleşme olasılığı oldukça yüksek. bundan sonra kriz yaşanmayan her haftayı çok şanslı olduğumuz haftalar olarak aklınıza not edin.

    bu kriz geldiğinde önce ekonomik, çok kısa süre sonra da sosyal ve siyasi bir kaos ortamına sürükleneceğiz. millet para çekemeyecek, devlet memur maaşlarını ödeyemeyecek, millet dövizlerini kaçırmasın diye şüphesiz ki bankalara bir döviz sınırı getirilecek. khk artık tamamen ekonomik manevra amaçlı olarak uzatılıyor, derhal bir khk ve döviz hareketleri kısıtlanacak. birçok dükkan, gıda satanlar dahil, stok alımında ciddi sıkıntılar yaşayacak. çok kısa bir süre içinde kriz tamamen kontrolden çıkacak, ve ekonomi durma noktasına gelecek. durmayla kastim, nefes alamayacaksınız, sokaklar boşalacak, bütün dünya 24/7 "turkey's crisis" haberleri yapacak, tüm yabancı sermaye anında toz olup uçacak, ve siz, o ay sonunda maaşınızın belki 2 katı doğalgaz faturasıyla karşılaşacaksınız. bu süreç elbet sokakları da etkileyecektir. bu kriz, daha önce yaşadığımız anayasa/dalgalı kur krizine filan benzemiyor. ülkenin içi tamamen boşaltıldı ve "deliler gibi büyüyoruz" diye diye iyice açılan sektörlerin hepsi batmakla burun buruna artık. eskiden borçlar bu kadar yaygın ve büyük değildi. şimdi hane halkı borcu bile o kadar fazla ki, kriz 3-5 kişinin işsiz kalması değil, herkesin evlerinin ellerinden alınması demek. milyonlarca ailenin, mahallenin dağılması demek, bankaların verdikleri mortgage borçlarını geri alamadıkları için hızla evlere el koyup, onları çok hızla dönüştürüp dış borcu kısmak zorunda kalması demek, ekmek fiyatlarının tavan yapması demek, istasyonlarda benzin bulamamak demek, demek de demek.

    özetle, yaşadığımız daralmadır, krizlerin krizi yolda, hatta kapının hemen önündedir.

  • ufuk sarıca

    türkiye 90 sayı ortalamayla oynayan ispanya'dan 33 sayı yemiş ilk yarı.
    kaybedeceğimiz hemen hemen kesin, ama zorluyor yine rakibini.

    karşıyaka'da da, beşiktaş'ta da kendisinden daha güçlü rakipleri, çok daha zayıf kadrolarla hep çok zorlamış bir koç bu. underdog master herif.

    millet gelmiş aldığı bir teknik faule kafayı takmiş. sie.

    not: obraspor

  • 4 eylül 2017 türkiye sırbistan basketbol maçı

    önce karşıyaka'yı şampiyon yaparak, sonra fenerbahçe'ye karşı final four'da beşiktaş'la kupayı neredeyse zorlayarak olağanüstü bir koç olduğunu gösteren ufuk sarıca'nın, arada büyük klas farkı olan sırbistan'a karşı, banko pivotu olmayan, guard'ı yorgun ve yaşlı olan milli takımı maçta tutarak tekrar müthiş bir iş yapmakta olduğu maçtır.

    büyük adam, çok büyük.
    not: obraspor

  • nuray mert

    bu karar, bir gazetenin, bağımsız yayın politikasına uygun olmadığı, veya iş niteliği beğenilmediği için özgür iradesiyle bir yazarının işine son vermesi durumudur.

    ancak bu karar, bir gazetenin, siyasi erk rahatsız oluyor diye veya patronlar ihale alsın, yağlı ballı paralar kazansın diye, talimat alarak, bunu da sinsice saklayıp konuya başka bir kılıf uydurarak gazetecileri kovması durumu asla değildir.

    ilki iş yönetimidir,
    ikincisi ise siyasetçilerin sinsice özgür basına müdahalesi, dolayısıyla derin devlet hareketidir, suçtur.

    bu kararı beğenmeyin, kızın, itiraz edin, ona söz söylemek haddim değil, ancak tanımları birbirine karıştırmayın.