entry sayısının azlığından anlaşılıyor ki fenerbahçe sabunsuz sikmekte... zaten öyle olmasa sokağa çıkma yasağı olan günde ve açık kanaldan yayınlanan maçta şimdiden 200 entry olmuştu.
ölü taklidi yapmayın cinconlar! ayılar çok aç kalırlarsa mezarından çıkarıp yiyorlar adamı. bu sene çok açız amk!
tanım: cincon'a gece tarifesi açtığımız maç. fark yirmiye inince mola alıyoruz.
yeni klasor 310 profili
-
2 ocak 2021 galatasaray fenerbahçe beko maçı
-
feyyaz yiğit
kendisi ketçap olabilir, patates olamaz.
bir komedi filminde yan karakter olabilecek kalibrede adama başrol verirsen millete ketçap kaşıklatırsın.
götü yanmış gibi bağırmaktan başka bir numarasını görmedim. birkaç sahnede güldürüp görevini tamamlaması lazım, fazlası kafa sikiyor. -
radamel falcao garcia
öncelikle fenerliyim.
bu adamın transferinde ciddi bir sıkıntı var: falcao'nun karakteri.
sosyal medya üzerinden taraftara yaptığı şirinlikleri ben çok çakalca buluyorum. bu adam transferin kesinleşmesi için çok fazla çaba sarf ediyor.
şimdi "ne var bunda amk?" diyenler olacaktır ancak bu ciddi bir sıkıntı. adam cidden galatasaray'a "gönülden" gelmek istese monaco'nun elini zayıflatacak tarzda davranır. ancak taraftara şirinlik yaparak transferi ve alacağı cukkayı sağlama almaya çalışıyor. galatasaray yönetimini b plana yönelemeyecek şekilde sıkıştırıyor.
bu işte bir bit yeniği var gençler. falcao iyi bir profesyonel. yaptığı hareketler galatasaray yönetiminin pazarlık gücünü tamamen ortadan kaldırdı. transferi "ya falcao alınacak, ya rezil olunacak." kıvamına getiren bizzat falcao oldu.
şu elin yabancı oyuncusuna daha gelmeden tapma huyunuzdan vazgeçin. kulüplere kötülük ediyorsunuz.
oyunculuk kariyerini ve kalitesini tartışmak korkunç derecede abes olur. diagne'nin, gökhan ünal'ın, mehmet yıldız'ın gol kralı olduğu ligde iş yapmaması için bacağının falan kopmuş olması lazım.
edit: barbaruj şöyle bir mesaj attı: "galatasaraylıyım ve size şöyle ekleme yapayım. bence falcao'dan daha çok galatasaray yöneticileri yaptı. sürekli yorum beğendiler, takip ettiler ailecek falan. sonra fotoğraf çektirip basına servis ettiler. falcao'ya olanak sağlayan galatasary yönetimi bence."
dediği gibiyse vah yönetimin haline. pazarcı olamayacak adamlar milyonların sevgilisi kulüplerin başında. -
rte'nin pazartesi gel başla demesi
kırk yıllık chp'liyim. tüm çevremi çöpe atıp koşarak giderim.
hayat kılışdar'ın bokuyla oynanmayacak kadar kısa. hem liyakatli olduğum konuda vatana hizmet etmek boynumun borcudur.
neyse ki kimsenin liyakati falan siklediği yok da en konforlusundan muhalif takılabiliyoruz.
(bkz: rüya) -
türk kızlarından nefret etmek
ben at hırsızına benzemiyorum.
ben gayet kibar ve saygılı bir insanım.
ben modernim. tacizle falan işim olmaz...
kadınlar tecavüz vakalarının altına sığınıyorlar ya hah, işte o kişi ben değilim! ben düzgünüm ama sıkıntıyı da sadece ben çekiyorum.
sen o at hırsızı, tecavüze meyilli adamdan sadece kaçarsın ama beni ezmeye çalışırsın çünkü benim sana vurmayacağımdan çok eminsin.
bütün feminist zırvalarını kadını birey olarak gören, düzgün ve modern erkek çeker; gerçekten tepki göstermen gereken adamın karşına bile çıkamazsın zira belanı siker.
çok büyük bir nezaket probleminiz var ve bütün nezaketsizliği nazik insanlara karşı yapıyorsunuz, kaba ve hoyrat erkek her zaman kazançlı çıkıyor sayenizde.
üzgünüm ama ssss -
kısa saçlı hatun çekiciliği
kısa saç denirken subay tıraşı kastedilmiyor amk malları. normalden kısa saç orada bahsedilen.
biri de yazmış domalınca erkek sikmiş gibi olursun, diye. senin partnerinde erkek götü varsa bence domaltmadan kontrol et birader. "sıra bende!" deyiverir mazallah.
tanım: olabilen çekicilik. -
şaka maka öğretmenlerin 2 aydır tatil yapması
cidden iki ay boyunca yattığımızı düşünenler çok yanılıyor. oysa az evvel denizden geldim ve her yerim ağrıyor. üzerinize afiyet biraz tempolu yüzmüşüm de...akşama da lale adası koruluğunda piknik var. şimdi balıkçıya git, malzemeleri al, alışveriş yap... mangal yelpazesi sallarken kollarım ağrıyacak yine. söyleyin bunun hesabını kim verecek ha? devlet buna bi'şey yapsın.
(bkz: sefam olsun) -
pamukkale turizm
muavinleri suratınıza attırmazlar. osbirlerini insan gibi gider, tuvalette çekerler. öyle iyi firmadır.
-
alanya'da suriyelilerin küçük kızları taciz etmesi
samsun'da kısa dönemlerin sınavı yapılacaktı. trabzon'dan yakın bir arkadaşımla yola çıkacaktık. öğretmenevinden yer ayırttık. biletleri bir hafta evvel almıştık.
arkadaşım sivaslı, ben ayvalıklıyım. meğer onun samsun'da akrabaları varmış. nasıl olmuşsa sınava geleceğini öğrenmişler. ille de kendilerinde kalmasını istediler telefonda. arkadaşım yanında benim olduğumu, onlarda kalırsa bana ayıp olacağını belirtti. akrabaları beni de alıp gelmesi için çok yoğun ısrar edince bu kez ben onu kırmayıp istemeye istemeye kabul ettim.
hiç tanımadığım insanlar evlerini bana açtılar. utana sıkıla yemek yedim. giderken alınabilecek en büyük boy kutuda baklava aldım ki ufak da olsa bir hayrım dokunmuş olsun. aldığım tatlı öğretmenevine vereceğim para kadardı aşağı yukarı. sağ olsunlar çok iyi insanlardı. yabancı hissettirmemek için ellerinden geleni yaptılar. erkenden yattık. sabah altıda sınav yerine gidecektik. gece büyük tuvaletim geldi. dedim ki sıkayım dişimi ayıp olmasın insanlara gece vakti. uyandırırım, rahatsız ederim diye sıktım kendimi, uyudum.
millet sınav yerinde sıra kapmaya uğraşırken ben deli gibi hela arıyordum. sözün kısası mahcubiyet ve ar damarı insanı insan yapan şeydir.
çok da ihtiyacım olmadığı halde bana evini açan bu insanlara hala minnet duyarım. savaştan kaçan insanların bu kadar arsız olmaları hiçbir zaman anlamayacağım bir şey. onlara yurdunu açanların çocuklarını taciz edecek adamların yaşam hakkı olduğuna inanmıyorum.
empati falan diyorlar ya. sikeyim empatiyi. gittiğim misafirliklerde yayılarak dahi oturmayan ben kendimi bunların yerine koyamam, kimse kusura bakmasın. süreceksin böyle hareketler yapan köpeği savaşın en civcivli yerine. yediği kaba sıçan insan sayılmaz nazarımda.
(bkz: acımamak) -
9 haziran 2017 öğretmenlerin 3 ay tatil keyfi
bugün hazırladığım tiyatronun sunumu vardı. üç skeçten oluşan tiyatro eserinin iki skecini ben yazdım. birini de aziz nesin'in bir öyküsünden uyarladım.
çocuklar çok istediği için yaptığım bu etkinlikten devletin bana ödediği miktar toplam 800 lira falan. yani haftada 6 ek ders saati diyelim. ben ise haftada 10 saatten az çalıştığımı hiç hatırlamıyorum. harcadığım para da bunun yarısı falandır.
burada derdim para ağlaklığı yapmak falan değil. çocuklardan üçü tiyatroya çok yetenekli olduklarını keşfettiler. belki de hayat planlarını bunun üzerine oturtacaklar. her bir zerre emeğim devlete ve öğrencilerime helal olsun, lakin tembellikle itham edilmek cidden zoruma gidiyor.
bunları neden yazdım biliyor musunuz? yukarıdaki arkadaşın biri bizi yalnızca çomar yetiştirmekle itham etmiş. bütün sorunların kaynağı bizmişiz... bakın yiğitler. bu toplumdaki meslek gruplarının hangisini tutsak liyakatsizlik ve kokuşmuşluk akar. sadece öğretmenler böyleymiş gibi davranmayın.
biz fakir insanlarız. fakir insanların rol model olabildiği bir devirde değiliz. siyasî yönelimi ailesinden farklılık gösteren insan oranı ülkemizde iddia ediyorum ki %10 dahi değildir. ben atatürkçü bir öğretmenim ancak okulda siyaset yapacak kalitesizlikte bir insan değilim. duruşum ve tavırlarım dışında bir öğrenciye bunları gösterme şansım ve arzum da yok.
asgari ücretin gelişmiş bir ülkedeki asgari ücrete oranıyla, öğretmen maaşının gelişmiş ülkedeki öğretmen maaşına oranı aşağı yukarı aynı. çoğu ülkeden daha fazla derse giriyoruz ve tatillerimiz de çoğu oecd ülkesine göre daha kısa. öğretmenlik böyle bir meslek velhasıl. bunu seçenler de tercih etmeyenler de çalışma şartlarını baştan biliyorlardı. oyunun kuralları sonradan bizim tarafımızdan değiştirilmedi ki hep böyleydi.
enerjinizi kendi hayatlarınızın kalitesini artırmaya yöneltmenizi tavsiye ederim çünkü devlet bizden kıstığı tatili size aktarmayacak. benden kestiği parayı da sana vermeyecek.
tanım: faydasız bir itham.