Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. ufak tefek cinayetler

    serhan’ın limonları yere atıp oya’ya yürüdüğü sahnede, halamın oturduğu koltuktan aniden ayağa fırlayıp“ işte bu beee“ dedikten sonra babamla göz göze gelmesi...

    not; halam yeni boşandı.

  • 2. 6 yıllık ilişkinin tus için bitmesi

    çok özür dilerim ama hem kendi hem de etrafımdaki insanlardan edindiğim tecrübeye göre, tus bahane başka partnerler şahane olayı olmuş.

    üzüldüm. ama hayatın gerçeği bu. ve emin ol kariyer falan için terk edilmedin. aynı bahaneyi sunan bir arkadaşımın eski sevgilisi kpss için ara verdiğini söyleyip başka bir erkekten hamile kalıp evlendi.

    git bir tatile çık kafa dinle. sonra kendine gelirsin.

    edit: boşluk tuşuna basıldı. @archer05 sağolsun uyardı.

  • 3. gizemi çözüldüğünde rahatlatacak şeyler

    (bkz: adnan oktar)
    tek geçerim.
    mal ortada ama kimsenin adam akıllı bir fikri veya açıklaması yok.

  • 4. sürpriz yumurtanın içinden mavi balina çıkması

    verilmiş sadakamız varmış hamster da çıkabilirdi.

  • 5. ilk cinsel deneyimi eş ile yaşamak

    sözlük değil sanki fuhuş bataklığına çekmek için uğraşan pezevenk grubu.erkek veya kız tecrübesizse eşinle tecrübelenir, beraber ögrenirler.herkes anasının karnında mı ögreniyor seksi.
    aklıma gelmişken söyleyim editi: olum birde şu kız önden vermedi analdan verdi.bakirelik zarda değil muhabbetini bitirin ya.

  • 6. 1 şubat 2018 avrasya tüneli zammı

    16 tl pahalı geldiği için geçmediğim tüneldi, şimdi 21 tl oldu hiç geçmeyeceğim.

    gram kafa yok bu işi düzenleyenlerde. ulan gerizekalı 16 tl yi 10 tl falan yap köprüyü kullananlardan bir kısmı daha gelsin.
    şimdi yine bir kısım daha köprüye kaçacak, elindeki 16 tl olacak sana 8,75 tl ve ekstra trafik.
    mal sürüsü tarafından yönetilmek zor gerçekten...

  • 7. istanbulluların istanbul dışında hayat yok sanması

    41 yıllık bir istanbullu olarak "istanbul'da hayat yok" diye düşünüyorum.

  • 8. ezberlenen en saçma şey

    (bkz: küfürbaz haydo) miras davası bölümü.
    başından-sonuna, tüm replikler ezberimde

  • 9. ekşi itiraf

    gelecekte torunlarımız bizim hakkımızda : "hepsi delirene kadar her şeyden haberdar olmaya çalıştılar" diye bahsedecekler diye düşünüyorum.

  • 10. apple'ın en iyi ürünü

    iphone'dur.

    netscape, google ve amazon gibi şirketlerin efsane risk sermayedar yatırımcısı john doerr, bununla ilgili bir anısını anlatır. steve jobs 9 ocak 2007'de san francisco moscone center'da apple'ın yeni mobil telefonunun lansmanını yapmadan kısa süre önce john doerr ile bir araya gelir. doerr, iphone'u ilk gördüğü anı hiç unutmadığını söyler. john doerr ve steve jobs yakın arkadaştırlar ve aynı zamanda komşudurlar, palo alto'daki evlerine yakın bir okulda oynanan steve jobs'un kızının bir futbol maçında beraberlerdir. oyun devam ederken jobs, doerr'a bir şey göstermek istediğini söyler ve pantalonuna uzanarak erkeklik organını...yok ulan o başka bir erotik hikayeydi.

    steve jobs , pantalonuna uzanır ve cebinden ilk iphone'u çıkarır. der ki, john bu alet yüzünden neredeyse şirket batacaktı. bugüne kadar yaptığımız en zor şeydi der. boru değil 2.5 sene iphone'u geliştirmek için uğraşmışlar.

    john doerr bunun üzerine, telefonun özelliklerini sorar. steve farklı frekans bandlarında 5 radyosu olduğunu, işlemci gücünün çok yüksek olduğunu, ram'inin çok yüksek olduğunu, flash belleğinin çok olduğunu anlatır. doerr, bu kadar küçük bir cihazda bu kadar flash bellek olmasına şaşırır. aynı zamanda hiç düğmesinin olmadığını- yazılımın her şeyi gerçekleştirdiğini - ve tek bir cihazda dünyanın en iyi media oynatıcısı, dünyanın en iyi telefonu ve dünyada veb'e ulaşmanın en iyi yolunu bir araya getirdik- üçü bir arada der.

    doerr, bende de üçü bir arada nescafe var içen mi? diye sorar. steve daşşağa sardıracaksan muhabbeti sittir git buradan der, psikopata bağlar. yok öyle de olmaz.

    doerr der ki o zaman güzelim gel hemen bir fon oluşturalım, para toplayalım ve third-party developerların yanı şirket dışındaki yazılımcıların uygulama geliştirmelerini destekleyelim der. fakat jobs o zamanlar bu teklifi dikkate almaz. şirket dışındaki dallamaların yarattığı şık telefonunu skip atmasından endişelenmektedir. apple'ın aplikasyonları da yapacağını düşünmektedir. ama bir yıl sonra, fikir değiştirir, bu fonu oluştururlar ve mobil telefon endüstrisi patlama yaşar. iphone'un piyasaya sunulduğu tarih, dünya teknoloji tarihinde de son derece önemli bir dönüm noktasıdır.

    smartphone'ların piyasaya sunulması interneti daha değerli hale getirmiştir, çünkü bu sayede internet çok daha fazla erişilebilir hale gelmiştir. ama aynı zamanda internet de akıllı telefonları daha değerli hale getirmiştir çünkü bu telefonları kullanarak internette bulunan bütün içeriğe ulaşmak ve internette mevcut işlemci gücüne erişmek mümkün olmuştur. bu iki teknolojinin bir sene içerisinde sentezlenmesi teknoloji tarihinde başlı başına bir gelişmedir.

    apple'ın iphone'ları oluşturmasının hikayesinin steve jobs'un mühendislerinden gidin şu ''touchscreen (dokunmatik) ekranları ve tabletleri bir inceleyin bakayım'' demesiyle
    başladığı rivayet edilir. apple temmuz 2007 yılında iphone.com veb adresinin domain adını 1995'ten beri elinde bulunduran michael kovach'a en az 1 milyon dolar ödeyip satın alır.

    nitekim eğer apple inc. şirketinin hisse senedi değerine, daha doğrusu şirket değerine (market capitalization) bakarsak, ilk iphone'un piyasaya çıktığı ocak 2007 tarihinden itibaren apple şirketinin hisse fiyatının yaklaşık %1300 arttığını görürüz aynı dönemde amerika'nın borsa endeksi diyebileceğimiz standard and poors endeksi, sadece yüzde 83 oranında artmıştır. aynı dönemde elde edilen temettü gelirlerini de eklediğinizde 2007 ocak ayında apple'a yapılan bir yatırımın getirisi %1400 seviyelerine ulaşır. bazı analistlere göre apple'ın market cap değeri 2018 ortalarında 1 trilyon dolara ulaşacak.

    aynı şekilde merak edip o dönemlerde nokia ne durumdaymış gibi de baktım. şu grafikten kabak gibi görebilirsiniz.

    ocak 2007'de nokia şirket değeri 49.4 milyar dolar. 29 ekim 2007'de 98.69 milyar dolara
    çıkıyor neredeyse ikiye katlıyor. fakat maymunun gözü açılınca ve nokia bu smartphone piyasasındaki disruptive yeniliklere yanıt veremeyince 09.07.2012 tarihinde 5.73 milyar dolara geriliyor. yani kabaca 100 milyar dolarlık nokia şirketi 6 milyar dolara düşüyor iken 100 milyar dolarlık apple şirketi 1 trilyon dolara yükseliyor. benzer durumlar blackberry'leri üreten research in motion firmasında da görülüyor. rim firması 2007 yılında piyasa değeri 67.35 milyar dolar seviyesine ulaşır ve kanada'nın en değerli firması olur. 2013'e gelindiğinde firma zarar etmektedir ve şirket hisseleri için 4.7 milyar dolar teklif edilmişti.

    yukarıda anlattığım hikaye thomas l.friedman'ın "thank you for being late" isimli kitabından.

  • 11. yazarların favori film soundtrack'leri

  • 12. 31 ocak 2018 giresunspor fenerbahçe maçı

    tam anlamıyla gözleri kanatacak bir fenerbahçe maçı daha. nuri bilge ceylan filmleri bu maçın ilk yarısından daha hareketli geçer. aykut kocamanla uzun bakışmalar ve sessizlikler, yan paslar, hasan aliler, ismailler...

  • 13. köpeksiz sokaklar istiyoruz

    köpek fobisi olan birinin köpekle karşılaştıktan sonra ve köpek ona havladıktan sonraki durumunu gördükten sonra desteklemesek bile karşı çıkamayacağım istektir.

    bunu çocukluğunu müstakil evde geçirmiş kedi köpekle yatıp uyumuş bir hayvansever olarak söylüyorum. köydeki bahçeye yuva yaptık hala da besliyoruz.

    ağızları var dilleri yok ama dişleri de var ve kimileri saldırgan oluyor. ben kendimi bir kaç defa ısırılmaktan korudum ama herkes yapamazdı.

    çocuğum olsa ve yolda yürürken köpeğin biri çocuğuma saldırsa o saatte bendeki sevgi override olur hayvan - insan dinlemem siker atarım.

    duyar kasıcam derken saçmalamamak gerek.

  • 14. vegan oğlum bugün ne yedi

    beslenmesinden ziyade dikkatimi çeken, 2 yaşındaki bu çocuğun kendisinden 30 yaş büyük pek çok türk erkeğinden daha fazla yaşam becerisine sahip olması.

    hala annesi önüne meyve soyup koyarsa yiyen, koymazsa meyve yemeye üşenen, hatta bıçağın yerini bilmeyenlere gelsin..

  • 15. tsk'nın abdullah öcalan posterini bombalaması

    klozetin kenarındaki boku işeyerek temizlemek gibi olmuş.

  • 16. spor ayakkabıların aşırı pahalı olması

    doların yükselmesiyle alakası olmayan bir durum. bildiğin adam sikiyorlar. avrupa'da bile millet bıraktı adidas, nike peşinde koşmayı. gidip pakistan'da saati 1 dolara çalışan adama 10 dolarlık ayakkabı yaptıracaksın, sonra gelip vitrinine koyup 100 dolar para isteyeceksin. sikerler öyle işi.

  • 17. gümrük limitinin 30 euro'dan 22 euro'ya çekilmesi

    isterseniz 1 euro yapın. bütün elektronik ve gıda dışı envai çeşit alışverişimi amazon'dan yapıyorum. yapacağım. daha pahalı bile olsa!

    paramın yolsuzlara, hırsızlara, araplara, ekonomi coh eyicilere, geçmediğim köprülere, adımımı atamadığım saraylara, çocuk tecavüzcülerine gitmesi kadar rahatsız etmiyor inanın. bir de diğer yönden bakalım. satıcılar yönünden: dürüst, ahlaklı, beni önemseyen adamlar dururken şark kurnazı, malının arkasında durmayan adamları neden paramla semirteyim?

    dipnot: abd, gümrük vergisi sınırını geçtiğimiz yıl 200 dolardan 800 dolara yükseltmiştir. tabii orada tayyip gibi "halk adamı" bir yönetici olmadığı için normal.

    edit: çok mesaj aldım. amazon'dan alınca da yine vergi alıyor devlet deniyor. evet yine vergi ödüyorsun ancak doğrudan türkiye'deki bir satıcıdan aldığınızda devletin kasasına daha çok para giriyor. ürünü satın aldığın firma ülkeye ithal ederken gümrük vergisi ödüyor, sana satarken fiyata ötv, kdv, yerine göre trt bandrol payı vs. ekliyor. tüm bunlar devlete giden kalemler oluyor. bitiyor mu? bitmiyor. türkiye'deki firma; sana yaptığı satıştan elde ettiği karın %30 civarını yine gelir vergisi olarak devlete ödüyor.

    buna ek olarak hb ve n11'den yapılan her alışverişle bu kokmuş düzeni destekliyorsunuz. çünkü bu firmaların büyük çoğunluğu hükümet yandaşı. yani paralarınız size yol, su, elektrik olarak değil; daha çok hakaret, daha çok baskı, daha büyük kazık olarak geri dönüyor.

    şayet amazon'dan yaptığım alışveriş; bir kuruş bile olsa bu hükümete daha az para aktaracaksa yurt dışından alışveriş yapmaya devam edeceğim. nasıl ki devlet yemiyor içmiyor ufak hesaplarla milleti daha nasıl soyarım diye düşünüyorsa ben de bu konuda ufak hesap yapıyorum. unutmayın eğer biz doğrudan yurt dışından aldığımızda bunların cebine daha fazla para giriyor olsaydı bırakın limiti düşürmeyi limiti tamamen kaldırırlardı. hatta yurt dışından alışveriş yapmamız için bizi teşvik bile ederlerdi. cari açık filan umurlarında değil.

  • 18. türk kızının uzman olduğu konular

    (bkz: yalan)

  • 19. türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi 5 sesi

  • 20. 70 yaşında 8 seçim kaybetmiş kk'nin aday olması

    rezalettir... insan aklıyla dalga geçmektir, başka bir açıklaması da yoktur. adamın utanması yok galiba, delegeler 20 kere daha seçse 100 yaşına kadar chp'yi yönetecek bu adam. peki delegeler salak mı niye bu kadar başarısız yaşlı ve liderlik karizması olmayan bir adamı tekrar tekrar başa getiriyorlar? cevabı vermek için aynştan olmaya gerek yok çünkü delegeler de kk'nin adamı.

    hiç birşey bilmiyorsanız en basit mantıkla politikanın beşiği olan avrupaya bakın biraz, 1 tane bilemedin 2 tane seçim kaybeden muhalefet lideri koltuğunun başında 1 saniye durmuyor ki kendisinden sonra gelecek olanların yerini işgal etmesin, ve demokrat olduğunu gösterebilsin, bize bakıyorum ve sonra diyorum ki arkadaş böyle koltuk sevdası kim jong un'da bile yoktur.

    not: delilik ; aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemektir der albert einstein.

    ekleme: devlet bahçeli üzerinden kk'yi meşrulaştırmaya çalışan bazı rezillere de 2 çift lafım var... devlet bahçeli 50 yıldır mhp'yi yönetiyor diye kk'nin yaptığını meşru mu görmemiz gerekir? eğer bu mantıktan yola çıkarak kk'yi savunmamız gerekiyorsa o zaman, devlet bahçeliyi hayli hayli savunmamız gerekir... devlet bahçeli bir otorite, bir siyaset uzmanı, yahut ulusal bir milli kahraman mıdır? madem devlet bahçeliyi beğenmiyorsun, "kk'ye gelene kadar devlet bahçeliyi eleştir." diyorsun... devlet bahçeli ile aynı çizgide giden kk'yi niye savunuyorsun peki? aklından zorun mu var senin salak herif?

  • 21. ümit özat

    maçı sonu açıklamalarıyla oynattığı takımdan daha çok konuşulmayı başaran td.

    maç içinde sanırım şenol güneş hakeme yönelik "fenerbahçe'de olunca bunları çalıyorsunuz" minvalinde bir serzenişte bulunmuş.
    ümit özat beyler açıklamasında yaklaşık olarak şu kelimeleri sarf ediyor:
    "ben tabi gençlerbirliği antrenörüyüm beni ilgilendirmez ama adam ordan diyo ki fenerbahçe maçında bunları veriyosunuz adam orda kafayı fenerbahçeyle bozmuş"
    oysa ki muhabbet aynıdır. ligi bilen her teknik adam bu tarza bir serzenişte bulunur. fatih terim de bunu yapar. şota'nın ki efsanedir(kusura bakmayın efektsiz link yoktu görünürlerde). velev ki yanlış; gerçekten seni ne ilgilendirir. maçtan çıkıp ilk solukta niye bunu söylüyorsun. bu arada adam, adam dediği kişinin de kendisinin de hocalığını yapmış birisi olduğunu bana kalırsa nankörce es geçmektedir. sevmeyebilirsin ama saygıyı elden bırakmamalısın. geçen seneki sözse hala aklına takılan bunun şaka olduğunu, kötü niyet içermediğini o da fark etmişti telefonla katıldığı canlı yayında.

    bir de maçı uzatma muhabbeti var. vallahi delirmemek elde değil. senin kalecin maçın rahat 10 dakikasını yedi. tv karşısında inşallah top auta gitmez, taca maca gitsin de auta gitmesin der hale geldik. hoca geçen maç 5 dakika uzatma verdi şimdi niye 4 verdi diye çemkiriyorsun. ya hu madem atabilecek kapasitede bir takım çıkarttığına inanıyorsun. maç 1-0 olduktan sonra uyarsana kalecini oyalanmasın. yok. adam maçın rahat 80 dakikası maçı oyalamaya yönelik hareket etti sonra neden maçı daha fazla uzatmadı.

    ekstra tanım: futbol katili

    üzerine şenol güneş'in açıklamasını dinledim. sadece iki deplasman maçımız var bursa maçı cumartesi ya da pazar oynansaydı olmaz mıydı diye sormuş. boğuşmalı bir maç oldu gençlerbirliği sert oyun oynadı ama buna da ihtiyaçları vardı güzel şekilde yerine getirmeye çalıştılar gibi de bir açıklama yaptı.

    bu iki açıklamanın üzerine hala ümit özat şenol güneş'ten bilmem kaç kat iyidir, adamdır bilmem ne diyen var. bak ben daha tehdit mevzusuna girmedim sen hesap et.

  • 22. türk kızlarından nefret etmek

    ben at hırsızına benzemiyorum.

    ben gayet kibar ve saygılı bir insanım.

    ben modernim. tacizle falan işim olmaz...

    kadınlar tecavüz vakalarının altına sığınıyorlar ya hah, işte o kişi ben değilim! ben düzgünüm ama sıkıntıyı da sadece ben çekiyorum.

    sen o at hırsızı, tecavüze meyilli adamdan sadece kaçarsın ama beni ezmeye çalışırsın çünkü benim sana vurmayacağımdan çok eminsin.

    bütün feminist zırvalarını kadını birey olarak gören, düzgün ve modern erkek çeker; gerçekten tepki göstermen gereken adamın karşına bile çıkamazsın zira belanı siker.

    çok büyük bir nezaket probleminiz var ve bütün nezaketsizliği nazik insanlara karşı yapıyorsunuz, kaba ve hoyrat erkek her zaman kazançlı çıkıyor sayenizde.

    üzgünüm ama ssss

  • 23. ankara'da güzel döner yenebilecek yerler

    1. kumrular sokak'taki cici piknik
    2. cici'nin hemen yanındaki anadolu lokantası
    3. demirtepe'deki özge piknik
    4. güvenlik caddesi'ndeki mutlu döner (bim'in yanındaki olanı. aşağıda kalan çakmasıdır.)
    5. tunus caddesi'ndeki mutlu döner. (bu da insanı çok mutlu eder.)

    sanırım 4 ve 5 hariç ilk 3'ü odun/kömür ateşinde piştiği için özellikle daha lezzetli oluyor. döner gurmesi olduğum için favori yerlerim bu şekildedir.

    edit: aşağıdaki (bkz: #73889476) bu girdide, yazar arkadaşın bahsettiği kalenin oradaki dönerci tüm bunların arasında en efsane döneri yapar. adını bilmiyorum. tam kalenin oradaki yemekçilerin en başındaki köşedeki yer. öğlen saat en geç 13.00 dedin mi döneri biter kalmaz. var ya şu an kalkıp oraya gidebilirim. o derece iyidir döneri. kuzu döner üstelik. danadan değil.

    edit 2: olm amma favladınız len (: bu kadar adam bence toplanıp birlikte döner zirvesi falan verelim. güzel fikir bence.

    edit 3: mesaj atan, ciddi ciddi döner zirvesine varım diyen arkadaşlar var. sağ olsunlar var olsunlar. ancak, ben bu gibi organizasyon işlerine girmek istemediğimden, herhangi birisi bu meseleyi organize eder ise seve seve katılacağım zirve olur. peşinen bilginize sunarım.

  • 24. yuto nagatomo

    --- spoiler ---

    ben de mehmet, zeytinburnu çocuğuyum, kazlıçeşmede deri atölyesinde çalışıyorum.

    --- spoiler ---

  • 25. gelir arttıkça mutluluğun kaybolması

    yoktur öyle bir şey; sadece fakir tesellisidir.

  • 26. 31 ocak 2018 diyanet'in adnan oktar açıklaması

    diyanetin her an kapatılmasına sebep olabilecek açıklama.

    edit: hiçbir güç kapatamazdı ama adnan hocam başarabilir. hadi hocam göster gücünü bakalım. gücüne inandır bizi kapındayız.

  • 27. chp'nin fantastik kurultay delegesi yapısı

    malum illerdeki delegelerin bir kısmı oyunu chp'ye değil de hdp'ye vermiyorsa ben de birşey bilmiyorum.

    istanbul'dan seçilen sezgin tanrıkulu'nun köyünden silme hdp çıkmıştı

  • 28. fethiye'de küçük kızların zenginlere pazarlanması

    işin içinde din, dinci, kur'an kursu, hacı amca gibi oyuncular yoksa hesabı sorulur, herkes de destekler.

    bunlar varsa milyonlarca orul orul orospu çocuğu bunları savunur, bu orospu çocukluğunun üstünü kapatmak için analarını bile siktirir.

  • 29. yay burcu erkeği

    burcuna göre insanları genelleyen tiplerin bir baltaya sap olmadıklarını iddia ettikleri erkektir.

    ulan sen astrolojiye inanıyosun ve insanları bir baltaya sap olamamakla itham ediyorsun. gerçekten çok sığsın arkadaşım kusura bakma.

    not: ben yay burcu da değilim, kişisel de algılamadım, sadece gerizekalı hadsiz tiplere tahammül edemiyorum.

  • 30. 30 ocak 2018 beşiktaş'a verilen penaltı

    penaltıdır lakin pozisyondan 13 dk önce taca çıkan top gençlerbirliğine verilmeliydi diye düşünüyorum.

  • 31. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    eski bir ekşi atasözü der ki “dertleşmenin sonu sertleşmedir.” ben demiyorum bana savurmayın küfürlerinizi.

  • 32. bir kız hayır diyorsa aslında evettir

    hayır diyorsa hayırdır.
    sonrasında "ama ben aslında evet demek istemiştim, anlamalıydın" diye trip atıyorsa kezbandır zaten uzaklaşın.

  • 33. leyla ile mecnun'un abartılmış bir dizi olması

    burada okumadım, bastım eksiyi diyenleri bir güzel engellememi sağlayan başlık. ya okumadıysan bir şey yazmadan geç git, burayı youtube veya inci sözlük sandı geri zekalılar anlaşılan.
    "okumadım, bastım eksiyi." bu nedir lan? kanzuk kendine gel. önüne geleni yazar diye alıyorsunuz, bak.

    ismail abi ile ilgili olan kısma hak verdiğim eleştiri. ne yazık ki acı çekme kültürü içimize kadar işlemiş leş bir kültür. acı çekmek kendi içinde bir güvenli, rahat bir ortam sunuyormuş gibi.

  • 34. bitcoin

    en sevdiğim kısmı analizciler ve sinyalciler olan kripto para (hakkıyla yapanlara birşey demiyorum)

    bullish, bearish, sik trap, ordan dönerse bunu kırar, şurdan bir üçgen bi çizgi çektik mi artışı görürüz, double top yaparsa şurdan fırlar...

    sinyal grupları var bi de (üye olun izleyin ama sakın onların dediklerini yapmayın, çoğu kendi yatırımlarına göre sizi yönlendirir, 10'dan satış yazın der, zaten hedefleri 9'dur, sizin paranızla kendi paralarını değerleyip sizinkini çöp ederler). ha neyse bu sinyal grupları da 2-3 haftadır sessiz :) artış trendindeyken günde 50sinyal atanlar düşüşleri okuyamıyor üçgenlerle çizgilerle :)

    tradingview'dan günde 20 mail gelirdi eskiden, piyasa bi düşüşe geçti günde 1 mail ya geliyor ya gelmiyor artık. geçen bi %10 arttı gibi oldu hemen herkes "to the moon" çizgilerini çekip analizleri çaktılar ama gene tutmadı :)

    iki günde herkes borsacı oldu sayesinde, nelere kadirmişsin sen bitcoin...

  • 35. 31 ocak 2018 reyhanlı'ya atılan roket

    anlamadığım için soruyorum. herhangi bir ima ya da anlam çıkarmayın.

    rpg 7 nin etkili menzili 400 metre. toplam menzili ise 900 metre.

    ordumuz iki haftadır afrini teröristlerden temizliyor.
    900 metre ilerleyemedik mi? yoksa sivil halk zannedilen insanlar mı yapıyor bunu?
    başka bir neden mi var? nasıl oluyor da ordu afrin'e girmişken birileri sınırdan roket atabiliyor hala. nedir bunu mümkün kılan şey?

    bilen yeşillendirsin lütfen.

    edit:

    kullanılmış olması muhtemel silahlar:

    katyhusha = en uzun menzile sahip versiyon 11.8 km gidebiliyormuş (kaynak vikipedi)
    grad = en uzun menzile sahip versiyon 52 km gidebiliyormuş (kaynak vikipedi)

    vayezikhan'a teşekkürler. atılan roketlerin sovyetlerden kalma olduğunu. bunların çoğunun patlamadığını ve sadece uçtukları hızdan dolayı zarar verdiklerini söyledi. reyhanlı'nın sadece bir yarısına kadar ulaşabildikleri de dikkatini çekmiş.

    eğer öyleyse teröristlerin atış yapabildikleri alanlar oldukça kısıtlı ve bunlar da tsk tarafından ele geçirilecektir.

    krokiller'e teşekkürler. atılan roketlerin eski dandik rus roketlerden olduğunu. havai fişek mantığında çalıştığını söylemiş. 2-4 km menzili varmış. görsel

    gunde 3 litre kola icen adam'a teşekkürler. tsk'nın cephe ilerletir gibi ilerlememesinden kaynaklanıyor olabilir diyor.

    bilgi paylaşan tüm arkadaşlara teşekkürler. yeni bilgi gelirse editlerim.

  • 36. sahte tank ve ypg'li sevinci

    trollemeden ziyade hedef tespitidir. o karton tanka ateş eden tüm noktalar tespit edilip nokta atışı imha ediliyor.

    o biji miji diye anıran eşşeği muhtemelen headshot yapıp kör kuyuya atmışlardır çoktan..

  • 37. adana'da linç edilen engellinin hırsız çıkması

    görüntülerin neresinde hırsızlık var anlamadım. dayak atan tarafın üste çıkma çabası olabilir.

    diğer yandan, eğer gerçekten hırsızlık varsa bu linci hukuki yönden haklı çıkarmaz. ama etik yönden bal gibi de minibüste durduk yerde adam dövmekten farklı bir yere koyar.

  • 38. 140 km ile giderken kontrolünü kaybeden audi a4

    dikkat edilirse, araba, bir tırın yanından geçiyorken savrulmaya başlamıştır.
    bunun sebebi, tırın kendi altında yarattığı büyük hava boşluğu ve akabinde gelen hava akımıdır.

    hızlı giden büyük vasıtalardan olabildiğince uzak durulması gerektiğini; aksi taktirde, kullanılan arabanın, bu vasıtaların yarattıkları hava akımlarından dolayı savrulabileceğini yıllar yılı önce trafik hocamdan öğrenmiştim.

  • 39. zenginlerin mutsuz olduğuna inanarak yaşamak

    global fakir avuntusu.

    çocukluktan beri duydum bu yalanı. inandım da uzunca bir zaman. zenginlerin hayatta her istediklerini elde etmelerinden dolayı ulaşamayacakları bir şeylerinin kalmadığı ve aslında hep mutsuz oldukları öğretilirdi bizlere.

    oysa biz fakirler öyle miydik? zenginler gibi varlığa en baştan sahip değildik. ulaşmamız gerekirdi. hedef bizim işimizdi. çalışmalı, onları elde etmek için mücadele vermeliydik. onları elde etmek için verilen emek değerliydi. o bizi dinç ve mutlu tutardı çünkü kendimiz yapmıştık.

    peki ya zavallı zengin? mutsuzluktan ölüyor, tatminsizliğini bastırmak için kendini uyuşturucuya, threesome'lara, buzlu badem sokturmalara, farklı arayışlara veriyordu. zavallıydı onlar. tamam çocuklarını özel üniversitelerde okutmuş hatta şirketlerinin başına geçirmiş olabilirlerdi ama biz onların ne kadar mutsuz olduklarını biliyor muyduk bakalım? bizim kadar eder miydi o çocuk? biz daha mutluyduk bi' kere.

    dahası aslında zenginler bizlere özeniyordu!

    günler ayları, aylar yılları kovaladı ve gördük ki bize anlatılanlarla gerçek arasında ciddi tutarsızlıklar var.

    en baba swinger partileri, en iğrenç aileiçi ilişkiler, tacizciler&tecavüzcüler, yükseleni aşağıya çeken bol kuyu kazmalı en rezil akraba ilişkileri, en aşağılık katiller*, en baba aldatmalar, genelde hep fakirlerden çıktı.

    bir yanda mutluluklarımızla övünürken öte yandan 19 yaşındaki oğluna son model spor araba alan ünlü eski fakir şarkıcı eda koyan'ın oğlunun mutsuz olmasını, "bu yaşta çocuğa bunu alırsan hedefi kalmaz, mutsuz olur" sözümüzün doğru çıkmasını bekledik hep; elimizde simit peynir kemirip instagram'a koyarken.

    tüm bu zaman akıp giderken ne zengin bir fakire özenip fakir yaşamayı seçti, ne fakir zengin olma sevdasından vazgeçti. fakir, tv'lerde en ucuz durumlara düşüp ağlarken zengin mercedes'in içinde birkaç damla yaş döktü sadece.

    işin aslı herkes sığınabileceği güvenli bir yalan arıyordu hayatında. bu kadar gerçekle baş etmek başka türlü nasıl mümkün olabilirdi ki?

  • 40. osmanlı neden amerika kıtasına gitmedi

    çünkü kolonicilik sıkıcı ve çok uzun sürüyor, onun yerine başka idealar açmak avrupada işini kolaylaştırıyor (bkz: eu4)

  • 41. aybike alev yanar

    hafızam beni yanıltmıyorsa "range rover'ım var emniyet kemeri takmam gereksiz" cümlesinin sahibi kendisi.

  • 42. veganizm

    yalan dolan bilgilerle savunulmaya çalışılan ama aynı zamanda şahsen etik olarak haklı gördüğüm 'akım'.

    öncelikle insanlar hayvansal veya bitkisel gıdalara bağımlı değildir, bu açık bir gerçek burada yalan söylemeye, fanatizme gerek yok.

    insanlar otçullardan evrilmişlerdir evet. ama çok önemli bir noktayı kaçırıyorsunuz ki et tüketiminin sonuçları çok büyük. ortaya çıkan fazla enerji, bunun dolayısıyla artan boş zaman, besin değeri gibi faktörlerin insan gelişimine katkısını aşağıdaki makalede okuyabilirsiniz:

    http://journals.plos.org/…1371/journal.pone.0032452

    bu makaleyi referans alan daha basitleştirilmiş bir yazı için buyrun:

    https://www.sciencedaily.com/…2/04/120420105539.htm

    fizyolojik açıdan insanların hepçil oldukları su götürmez bir gerçek. hayatta kalmak için gereksinimlerimize baktığımızda bu gerçek ortaya çıkıyor, b12 ihtiyacı etten, c vitamini ihtiyacı turunçgillerden karşılanabiliyor örneğin. çıkıp da 'bean destek alıyorum ete ihtiyacım yohh' demeyin, sizin günümüzde yediklerinizden değil yazıma konu olan entry itibariyle paleoinsan ve tarihsel süreçten bahsetmekteyim.

    diş konusunda da yine söz konusu entry yalan dolan içermekte tabi. diş yapımız itibariyle hem et hem ot yiyebileceğimizi bilmeyen yoktur umarım, böyle bir konuda neden gerçek dışı şeyler yayılmaya çalışılır anlamıyorum. kara cahil falan mı sanıyorusunuz insanları?

    besinlerin pişirilmesi ise sindirim açısından çığır açmıştır biz insanlar için. bu sayede çok daha fazla besini daha kısa sürede sindirip daha da fazla besine yer açabilmişiz. insanlar eti çiğ olarak yeme ve sindirme kapasitesine sahiptir fakat pişirmeyi tercih etmekteyiz. aynı şekilde tüketilen birçok bitkisel gıda da pişirilmeden tüketilmemektedir. buradan nasıl o saçma sonuca ulaşılmış anlamış değilim.

    uzun lafın kısası, burada yazdıklarım veganlığa karşı olmamdan değil, yalan dolana karşı olmamdandır. başta da belirttiğim gibi etik açıdan bu akımı doğru bulmaktayım. ama açıkçası bunu takip edecek ne isteğim ne de gücüm var.

    söz konusu entry (bkz: #73892220)

    edit: son söylemek istediklerimi unuttum. güzel ve doğru birşeyi savunurken lütfen gerçeklerle savunun. aksini yaparsanız ortaya çıkan tepkiler de gayet normaldir. burada veganın sonuna -izm gelmesinden yakınmış bazı arkadaşlar. işte bu yüzden böyle bir algı oluşuyor.

  • 43. 31 ocak 2018 tam ay tutulması

    şu (#73889033) entry'ye ek olarak süper ay, mavi ay, kanlı ay nedir kısaca bakalım.

    süper ay : ayın normalden %17 daha büyük gözükmesi. bunun sebebi de dünyaya en yakın konumda olması.

    mavi ay : ay, dünya etrafında 1 yılda 12 kez döner. her ay 1 kez dolunay gerçekleşir. eğer 1 ay içerisinde 2. dolunay gerçekleşirse buna mavi ay diyorlar. evet renkle hiçbir alakası yok.

    kanlı ay : dünya, güneş ile ay arasına girdiğinde ay tutulması gerçekleşir. bu durumda ay, güneş ışınlarını doğrudan alamaz; fakat dünyadan kırılan kırmızı dalgaboyundaki ışık, ayın yüzeyine vuracağı için kızıl bir renk alır.

    bugün gerçekleşecek olan olayda işte bu 3 durum aynı anda olacak. herkese iyi seyirler dilerim.

  • 44. nefsime yenik düştüm

  • 45. alman otobanlarının yürek yakan hali

    trollerin maaşı zamanında yatmış anlaşılan. onları beslemek için değil de, merakımdan baktım:

    almanya toplam otoban uzunluğu: 12,917 km
    türkiye toplam otoban uzunluğu: 2,489 km

    ayrıca tren gibi daha hızlı, daha güvenilir, daha ucuz ve daha konforlu alternatifine de yatırım yapmışlar:

    almanya toplam demiryolu uzunluğu: 41,981 km
    türkiye toplam demiryolu uzunluğu: 12,000 km

    metro, deniz ve hava yollarına girmiyorum. sadece şunu söyleyeyim; en son dünyanın en büyüklerinden 7 havayolu türkiye'yi rotasından çıkardı.

  • 46. efsanevi yalanlar

    genellikle yeni çiftler için söylenen; (bkz: maşallah çok yakışmışlar)

    yalan amk. bakıyorsun yarrak gibi çift ama "mosolloh cok yokosmussonoz"

  • 47. alvaro negredo sanchez

    adama sezon başından beri uygulanan mobbing yazarlara uygulansa volkan şen gibi staddan ağlayarak kaçardı. iki kez 45'de oyundan alındı, üç dört kere de 85-90'da oyuna sokuldu. her an alınabilirim korkusu ile yaşayan bir paranoyağa çevrildi adam amk. ben kendisine güveniyorum, sadece fazla şanssız ancak bundan sonra pek de forma şansı bulamaz. kabul ediyorum atması gereken goller elbette vardı ancak görmezden gelmememiz gereken şeyler de var.

    al bak bu lig performansı. şimdiye dek sadece 630 dakika sahada kalmış. yani toplasan 7 maç. sadece 2 tane 90 dakikası var., bir tane de 70 dakika oynamış. geri kalanlar 5-10-20-30 dk arasında değişiyor, ara sıra da 50-60 var. buna rağmen 4 golü var herifin. adamı ilk 11 başlatıp 45'de aldığı 2 maç var. sivas'ta alışı skandal zaten. son kasımpaşa maçında da daha bir skandal. forvetsiz devam ettik falan, neyse konuşuldu bunlar. çok şans verildi, değerlendiremedi diyorsunuz ya alın bakın amk.

    al bak bu türkiye kupası performansı. dünkü maç işlenmemiş henüz ancak totalde 4 maç 90 dakika oynadı. dünküyle birlikte toplam 6 golü var. biri manisa asasdsdsdsa demeyin, adam atıyor. pektemek malı ile kıyaslamayın, ama çabalıyor yha falan diye. adama şans verilse atacak zaten, salak salak konuşuyonuz.

    al bak bu da şampiyonlar ligi performansı. toplam 6 maç oynadık. adamın aldığı süre sadece 109 dakika ki bunun 80 dakikası son leipzig maçında. onda da golünü attı adam. penaltı falan da demeyin, cenk de penaltıcıydı, love da penaltıcı( 34 golün 10'u penaltı soruyorsanız). gol mü gol amk, size de bu lazım değil mi. ayrıca şampiyonlar liginde küfür gibi iki maçta 89. dakikalarda oyuna sokulmuş adam. şenol hoca'ya konduramasanız da bunu bilerek yaptığını rica ediyorum görün artık, herif çok bile dayandı. isyan etmemesi cidden takdire şayan.

    sadece genel tabloya bakılıyor ve ilk yarıda cenk tosun'un oynadığı unutularak adam değerlendiriliyor. 18 maçta 4 golü var yhaa diyerek adam değerlendirilmez. adam ligde sadece 2 maçta 90 dakika oynatıldı alooooo ! devamlı oynatılmayan adamdan ne bekliyorsunuz bundan fazla. herifi 80'de sokup 7 gol atmasını mı. alanya maçında 80'de girdi, maçı kazandırdı. gs maçında yine küfür gibi 89'da aldı, o yine de soktu golünü. o iki adam arasından hangi forvetimiz geçerdi.

    al buradan da abubakar'ın performans verilerine bakın. abubaakar'ın ilk yarı performansı negredo'dan da kötüydü. sanırım 3 gol atmıştı ama ikinci yarıda herif coştu. elbette bunun genç olması ile de alakası var ancak adama şans verdi, oynattı, meyvesini de aldı. negredo'yu da direkt sildi ve salak salak süreler vererek adamın özgüvenini yerle bir etti. her an hata yaparım, gol atamam korkusu ile adam asistçi pozisyona evrildi, bunu da haliyle iyi yapamayınca başarısız gözüküyor. evet bulduğu pozisyonları atmalı ancak şu takımda bu golleri gomez de kaçırdı, abubakar da kaçırdı, cenk tillahını kaçırdı ama negredo kaçırınca itin götüne sokuluyor.

    lig için konuşursak oyun içinde cenk'ten çok daha etkili olduğunu, o dalga geçtiğiniz "diğer oyuncuların gol atmasını sağlıyor asfdgfsds " durumunu sonuna kadar yapıyor. biraz da o çok sevdiğiniz şenol hoca hakkında konuşun da samimiyetinize inanalım.

  • 48. kanuni'nin kürdistan'nı tanıması

    atatürk tanımamıştır maalesef keke.

  • 49. kemal kılıçdaroğlu

    isvec'te siyaset yapsa efendiligiyle fahri baskan olurdu. norvec'te durustluguyle ust uste 8 secim kazanirdi. luksemburg'da yasasa asaletiyle dük olurdu. tek sorun caponya, iste orda olsa bu kadar secim kaybedince harakiri yapardi.