nickim yok ama m var10
profili

  • muhammed kerem aktürkoğlu

    cl maçlarında kale 120 metre yukarda olsa gol kralı olmuştu.

  • 6 şubat 2023 kahramanmaraş depremi

    depreme balçık zemin dedikleri maraş sütçü imam üniversitesi çevresinde merkez üssüne 35 km uzakta yakalandım. ikinci yıkıcı deprem olmadan önce kilometrelerce kuyruğu aşarak şehirden çıkmayı başardık 1 yaşındaki çocuğum ve eşimle. çıkışta da tipiyi aşmak zorunda kaldık, an itibariyle de gelecek kaygısı ve aç kalma korkusuyla başbaşa kaldık.

    elazığ 6.8 dahil çok deprem yaşadım. depremler ilk önce yavaş başlar, noluyor dersin sonra şiddeti zirve olur, yavaşlayarak dururdu.

    bu deprem yataktan fırlatarak uyandırdı. can havliyle karım ve bebeğime doğru koşarken binanın muhtemelen bir yana yatması nedeniyle kapıya çok şiddetli savruldum ve şu an sol kol üstüm büyük bir alanda tamamen mosmor. sonra sağ tarafa savrularak eşim ve bebeğimin yanına vardım, beraber yere kapaklandık kanepe kenarına.

    bu esnada sanki sabit gök gürültüsü kasırga tarzında ses devam ediyordu. binanın döküntüleri duyuluyordu. elektrikler depremin 1.dakikası civarında tamamen gitti ve karanlığa gömüldük. bu esnada bağırarak dua ediyordum. yerde yuvarlanmaya başladık depremin etkisiyle. trambolindeki dikey hareket gibi yatay eksende çok ciddi salınım hareketi yaptık, inanılmaz bir şeydi. binanın sesi, elektriğin gidişi ve moloz sesleri aklıma sürekli hala geliyor ve ağlıyorum sürekli.

    deprem durdu, üzerimde incecik eşofmanımla çocuğumun üzerine hiçbir şey almadan çıktım. yerlere yalın ayak molozlara bastım ve ayakkabımı giyip çıktım. ne mont ne anahtar ne cüzdan ne telefon, gözlüğümü bile almadım. eşim arkadan seslendi ben hallederim siz inin diye.

    soğuktan titreye titreye araca indik, araba çapraz hale gelmiş, dikiz aynası bile yamulmuştu.

    siteden çıkarken ikinci deprem geldi, 6.6 şiddetindeymiş aracım sürekli zıpladı yan devrilmeyi bekledik.

    hastane açık otoparkı yakındı, ordaki açık alana zorlukla ulastık. hava dondurucu seviyedeydi.

    2-3 saat arabada araba çalışır halde durduk, bu sefer bebeğimiz mama dışında beslenemediği için ağlamaya başladı. 1 saat boyunca ne yaptıysak susturamadık. eve kalıntıların arasına dönmek zorunda kaldık, mutfak kapısı açılmayınca hiç zaman kaybetmeden döndük.

    bir şok market açık gördüm sanırım kapı kendiliğinden açılmıştı, 1 tane mama aldım ve başkalarının ihtiyacı olabilir diye sadece mamayı alıp çıktım. çocuk sakinleşti ama devamını alamayacağımız belliydi. hal böyle olunca yola koyulduk.

    neyimiz var neyimiz yok evimizde kaldı. bütün yıllarımın emeği, çocuğumun kıyafetleri oyuncakları arabası sandalyesi, bütün eşyalarımız elektroniklerimiz kıyafetlerimiz, her şeyimiz evde. ikinci depremin sonucunu görmedim, tamamen yıkılmamış ama girilebilir gibi de değil.

    memleketimiz malatya, orda da yaşanacak hiçbir yer yok.

    maraştan geçerken sadece duman ve yangınlar gördüm çok az bina vardı, onlar da ikincide yıkılmıştır veya ağır hasarlıdır.

    30 yaşımı geçtim. bu yaştan sonra aracım dışında hiçbir fiziki varlığım(don atlet dahil) kenarda birikimimimiz olmadan, 1 yaşındaki bebeğim ve hamile testi yaptırmayı düşündüğümüz eşimle hayata sıfırdan başlayacağız. üstümüzdekiler dışında kıyafetimiz bile yok. önümüzdeki birkaç seneden hiçbir umudumuz yok. çocuğuma nasıl bir gelecek verebilirim hiçbir fikrim yok. enkaz altında olmadığımıza şükretmek dışında fikirlerim bunlar.

    allah enkaz altında kalanların yardımcısı olsun. dünya tarihinin en büyük doğal felaketlerinden biri olsa gerek. lütfen bir an önce buralara akaryakıt ve su ikmali yapılması en büyük dileğim. şaşkın bir haldeyiz depremzedeler olarak, dışardan fiziken ve psikolojik olarak sağlam insanlara ihtiyacımız var. bir de lütfen devletimiz yağmaya izin vermesin, bu hırsızlıktan çok daha aşağılık bir durum. lütfen devletimiz yağma ve hırsızlığa karşı önlem alsın. ordan çıkarabileceğimiz en ufak şeyle bile hayatımız bir dirhem daha iyiye gidebilir.

    nolur ama nolur yağma ve hırsızlığa izin vermeyin yalvarıyorum.

  • yüzüklerin efendisi (dizi)

    bu hollywood yapımcıları maalesef insanların nabızlarını yakalayamıyorlar.

    bakın matrix, lotr bunlar karanlık atmosferde geçen yapımlardır. bunları fortnite oyunu gibi renkli renkli yapamazsınız. yaptınız, çakılmaya mahkumsunuz. woke'a bulaştınız çakılmaya mahkumsunuz.

    star wars çakıldı, gilette çakıldı, matrix çakıldı, aklıma gelmeyen onlarca woke yapım çakıldı.

    siz de çakılacaksınız.

    zenci elf-asyalı cüce aşkı izletmeye konsantre olmaktan senaryo yazamıyorlar çünkü. bu tip woke yapımların tamamında senaryo sadece diverse birilerini sikiştirmeye odaklanıyor. içerik sıfır, alt metin sıfır. tek konsantrasyon diversity oluşturmak. karakter gelişimi? yok. olay örüntüsü ? yok. climactic son yazmak ? yok. ama iki azınlık grubu sikiştirmek? daha iyisi yok bu yapımlarda.

    gelelim görselliğe.

    görsellik cgi'lara milyon dolarlar harcamak demek değildir.

    şu renk paletlerine bakın abi, zenci elfi geçtim de, şu renk paleti bana 2022'de çekilmiş bir lotr piyesi gibi hissettiriyor.

    allah peter jackson'dan razı olsun. yüzyıllar boyu izlenecek, sjw denen woke denen ultrasikimsonik politik meselelere girmeden bulaşmadan zamansız bir üçleme yapmış adam.

    zenci elfli, gay hobbitli diziler 3 seneye unutulur, peter jackson'un lotr'u 250 sene izlenir.

    allah bin türlü belanızı versin ya. merlin yeni sezon sanki. orospu çocukları.

  • cristiano ronaldo

    maçın sonlarına doğru sol köşe taç çizgisinin orada ayağına top attılar, güzel kontrol etti. seyirciden müthiş bi çığlık yükseldi.

    bilen bilir, genç manu’lu ronaldonun o çizgideki hareketlerini.

    bence kollektif bilinç olarak bütün seyirciler de ronaldonun eskisi gibi orada karşıya rakibi alıp topu ayağında tutacağını ve çeşitli dribblinglerle topu saklayacağını düşündü. çünkü ben de öyle düşündüm.

    ronaldo da aynısını yapmaya çalıştı. ama vücudu izin vermedi ve top ayağına dolandı, anında kaptırdı.

    işte orada zamanın acımasızlığını anladım ve yüreğim sızladı. ronaldodan 7 yaş küçüğüm, ronaldonun vücudu bile artık beyninin istediklerini yapamıyorsa, bizim de halısahadaki son yıllar yaklasmış demektir.

    gençliğin kıymetini , enerjisini, güzelliğini bana 2 saniyelik sekansta içimi yakarak göstermiş gelmiş geçmiş en iyi futbolcu.

  • ali koç

    şu an istesen dünyanın her noktasına ulaşabilecek imkanın, nüfuzun mevcut; dünyada maddi olanak çerçevesinde istediği her şeyi yapabilecek bir avuç insandan birisin.

    gidip gece 2’de eline pazarcı megafonu alıp tahsili, hayat kalitesi, insanlığa faydası senin şirketinde çalışan bir mühendis bile etmeyecek onlarca adama başarısızlığının hesabını veriyorsun.

    dışarıdan gerçekten çok ibretlik duruyorsun iş insanı ali bey.

  • 20 şubat 2021 galatasaray'ın verilmeyen penaltısı

    galatasarayın lehine durum olsa yalı çocuğunun paralı köpekleri istila ederdi interneti. bu kansızlar adalet değil kayrılma istiyor.

  • ansızın gelen hayat çok güzel hissi

    bu hissi çok iyi biliyorum. en son bekarken gelmişti. bekarken sık sık gelirdi hatta. özellikle cumartesi akşamı kanepeme uzanıp 55 inç ekranımda karanlıkta playstation oynarken oyuna kaptırıp maden suyumdan bir yudum aldığımda tavan yapardı.

    evlendiğimden beri sakin kafayla şu eylemi yapamadım. hiç sakin kafam olmadığından hayat güzel ya hissi de gelmedi.

    herkes evlenmemeli ya. bu da başka bi zamanın konusu olsun.

  • fatih terim

    tanınmış kişiler içinde en içi dışı bir adam.

    sosyal medyada adam diye tabir edilenlere bakıyorum hepsinden iki yüzlülük samimiyetsizlik akıyorken, herkes olduğu gibi değil olması gerektiği gibi gözükmeye çalışırken fatih terim bağıra bağıra hatalarımla sevaplarımla ben böyle biriyim diyebilmiştir.

    futbol üzerindeki siyasi baskının ülke tarihinde en yüksek düzeye ulaştığı dönemde, evet videoları çekmek için sıraya giren futbol camiasında bir kere bile siyasi konuşma yapmamıştır.

    ayıla bayıla savunduğumuz yabancı serbestliğini tek başına savasarak getirtmiş adamdır. kendisi gidince yine köpekler meydana indi ve yabancı sınırı getirilmeye çalışılıyor. her ne kadar galatasaray başarısız olmaya başlayınca gündemden kalkmış olsa da.

    hocam seni bilen biliyor. bu rezil camiada en temizi sensin.

  • kpss 2010

    daha 2 gün önce bir genç kızın kpss'de yerleşemediği için intihar ettiği ortaya çıktı.

    kpss 2010'da nice hayatlar mahvoldu. tarihte eşi benzeri görülmemiş şekilde onlarca karı koca full çekerken kaç insanın hayatı kaydı ?

    sen 6 yıl sonra iptal etsen ne olur etmezsen ne olur ?

    sikilmiş götün davası olmaz. bitti gitti.

  • recep tayyip erdoğan

    ortalamanın üstü iyi bir medikal destek sağlandığında ortalama yaşam ömrü 80 yıl.

    kendisi an itibariyle 62 yaşında.

    şu an türkiye cumhuriyeti devleti tamamen tek bir kişiye konsantre olmuş durumda. 15 temmuz gecesi derdest edilse şu an bu satırları yazmam, sizin de okumanız mümkün değildi. şehir stadlarında infaz edilen yakınlarımızın ölüm haberi veya kayıp haberleriyle meşguldük. hele de kemalist, muhafazakar veya genel olarak vatansever bir asker,gazeteci,devlet memuru yakınıysanız ölüm haberi bekliyor olacaktınız.

    ağzından çıkan 5-10 kelimeyle yüzbinlerce insan kendini sokağa; mermilerin, topların önüne silahsız bir şekilde attı. bunu yapabilecek şu an nefes alan insan sayısı bir elin parmağını geçmez.

    sayın cumhurbaşkanı...darbe gecesi gördük ki milyonlarca insan dudağınızın arasından çıkan 2 kelimeye bakıyor.

    bu, ülkenin bekası için kısa vadede iyi gibi görünse de uzun vadede onarılması güç hasarlar bırakmaya gebe diye düşünüyorum. iyi bir lider kendisinin arkasında tıkır tıkır işleyen bir sistem bırakmalı.

    atatürk'ü bu aralar çok anıyoruz. kendisi bir ülkenin insanına adeta tamamen farklı bir yaşam tarzı oluşturmasına rağmen vefatından sonra işleyen bir sistem bırakabilmiş, ülke kaosa sürüklenmemiştir.

    şu son zamanlarda görüyoruz ki dahili ve harici bedhahlar ülkemizde, devletimizde,ordumuzda kol geziyor. teorik olarak bir işgal altındayız bile denebilir. bunları buralardan temizleyebilecek tek kudret de sizde...

    lütfen bunları temizleyin ve bu ülkenin geleceğine yüzde 50'yi 60'ı değil yüzde 90'ı 100'ü ortak edin. ve lütfen bu 3000 yıllık devleti sizin arkanızdan kaosa ve her devlet görevlisinin birbirine şaşkın gözlerle ''şimdi ne yapacağız ?'' bakışı atmasına müsaade etmeyecek bir sistemi inşa edin. vatana yapacağınız en büyük iyiliklerden biri bu olacaktır. çünkü gördük ki siz facetime'dan o konuşmayı yapmasanız millet çoktan erzak kuyruğuna doluşmaya başlayacaktı.

    önünüzde allah bilir ama ortalama 15-20 yıl var ve bunu başarmak için, ülkeyi hainlerden kurtarıp millete teslim etmek ve tek bir kişinin bekasına bağlı olmayan güçlü bir devlet modeli inşaası için oldukça yeterli bir süre...

    ''benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. fakat, türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır''