bunlar böyle yaptıkça adam daha sağlıklı hale geliyor. daha geçen yıl 61 yaşında sahaya çıkıp hat-trick yaptı. öyle de cenabetler. erdoğan ölse bile halk sizin şerefsizliklerinizi, vatandaşın üstüne bomba yağdırmanızı unutur mu
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 1 ağustos 2016 fethullah gülen'in tehdit etmesi
-
2. 30 ağustos'ta tören yapılmayacak
miting yaparken, pardon demokrasi nobeti tutarken sıkıntı yok, is milli bayrama gelince, auuv!
-
3. kuleli askeri lisesi
iki dünya savaşı, bir kurtuluş savaşı görmüş ve kapanmamış; bir pire uğruna yakılan şanlı yuva. hem de bizzat bu pirenin başımıza musallat olmasına zamanında katkı sağlamış kişiler tarafından...
-
4. kpss 2010 gk-gy sınavlarının iptali
o sene atandım, derece yaptım orospu çocuklarına rağmen. bunda emeği geçen herkesin taaa amına koyayım. ülkede başarılı olmanın bedelini bende bu şekilde ödedim. teşekkürler orospu çocukları.
-
5. türkiye en iyi ihtimalle malezya olur
kariyeri oldukça dolu olan ve balyoz soruşturmaları döneminden beri türkiye hakkında bir şeyler söyleyen, yazıp çizen bu batılı uzmanı ve tespitlerini bir kalemde karalayanları anlamakta zorluk çekiyorum.
ekonomik olarak gelişen ama demokrasi olarak yerlerde sürünen ülkeler yok mu dünyada. var işte, malezya. adam doğru benzetme yapıyor ama ekliyor. türkiye'nin özel durumu sebebiyle ekonomi de bu kadar iyi gitmeyebilir. o zaman tüneln çıkışı afganistan'a diyor.
söylediklerinin en acı yanı, 1923 yılından sonra kurucu kadroların hedefe koyduğu batılılaşma, batı camiasında kalma, avrupa değerlerine sahip çıkma idealleri; cumhuriyet tarihinde ilk kez bu derece güçlü bir şekilde terk ediliyor.
gerçekten hala bu adamın tespitlerinin bugün yaşadıklarımızın doğru karşılığı "olabileceğini" gören yok mu? ben mi paranoyak oldum? -
6. 1 ağustos 2016 akbank dolandırıcılık rezaleti
bankamatik kartımın kopyalanıp hesabımdan para çekilmesi suretiyle zarara uğramama sebep olan ilgililer hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna ortak olan bankadır.
nasıl mı?
her şey 29 temmuz akşamı 23.00 da cebbanktan dur la bir bakayım şu hesabıma dememle başladı. onca yorgunluktan bir iki gün istanbuldan uzaklaşıp kafamı dinleyeyim dedim. demez olaydım.
işlem menüsünde günlük 2 işlem yapıldığını gördüm hesabımdan. baktığımda 28.07.2016 saat 23.58 de maksimum limit olan ve bu limit nedeniyle de faizini kestiği 2000 tl lik bir işlem ve yine 29.07.2016 saat 00.02 de yine aynı şekilde 2.000 tl lik işlem yapıldığını görünce şok oldum.
bu çekimleri ben yapmamıştım.
derhal müşteri hizmetlerine bağlanmaya çalışırken ki bu yaklaşık 20 dk sürüyor. bir taraftan da zamana karşı yarışıyordum.
çünkü dün gece bu saatlerde soyulmuştum. 5 dk arayla yeni günü ve limiti bekleyen kurnaz dolandırıcılar tarafından.
üstelik hiç bir şekilde bir mesaj ve mail ile şüpheli para çekimi hakkında bilgilendirilmemiştim de. tekrar aynı taktik için saati beklediklerine emindim. uzun beklemeler ardından durumu izah ettim ve kartımın iptalini ve hesabımı bloke ettirmeyi başardım. ancak başımdan aşağı kaynar sular da dökülmüştü.
fakat müşteri hizmetleri anamın kızlık soyadından nüfus cüzdanı bilmem ne numaralarına kadar sorgularken bana bu çekimler yapıldığın da ulan kardeşim manyak gibi 5 dk arayla üst limiti de zorladın, sakın bundan bir bokluk olmasın dememişti.
asıl şov bundan sonra başlıyor....
müşteri hizmetlerinin yönlendirmesi ile sitesinde gizlenmiş bir başvuru formu var başına gelen bilir, oradan buradan derken formu buldum, günlerden cuma akşamı bize faks çekin biz bi bakalıma bağladılar olayı, tabi başka bir çare olmadığı için adım adım dediklerini yaptım. o sırada antalyada bulunduğumdan cumartesi sabahı erkenden kalkıp internet kafe aradım. kale içinde zor bulunuyormuş hepsi bir yerde toplanmış. neyse pek bilmediğim bir şehirde bana söylenenleri yaptım. şimdi faks çekebileceğim güvenli bir yer bulmam gerekiyordu. formu doldurdum imzaladım. en güvenli yer olan antalya ptt ye gittim. elimde delil olması için ilgili numaraya gönderdiğimi gösterir faks geri dönüşlü olarak suretini de teslim aldım. en azından elimden geleni yapmış olmanın ve arkadaşlarımının da telkini ile günün bitmesini bekledim. ertesi gün tatili de yarıda kesip apar topar da istanbul'a geri döndüm. işlem yapılan yer sultanbeyli akbank atm 1 ve atm 2 kullanılmış. sherlock gibi taramanın sonucunda bu bilgiye ulaşmıştım. bu işlemler yapılırken kartımın yanımda olduğunu ve benim de istanbulda olmadığımı da eklemeliyim.
neyse, pazartesi yani bugüne geldik. önce günün başında müşteri hizmetlerini aradım, yine yaklaşık 30 dk bekleme sonunda en nazik ve açıklayıcı üslübumla kendimi ve bu yaşananları 3 ayrı kişiye anlattım. faksın henüz ulaşmadığı, mesai bitiminin sonunda gelmiş olacağını incelemeye girmeden ekrana düşmeyeceklerini söylediler. peki dedim. ancak içimde bir kurt hala kırt kırt devam ediyordu.
bu sırada ilgili meçhul şüpheliler ve banka hakkında cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulundum. bankaların çalışma tarzlarını ve bu tip işlemlerde mağduriyet gidermekten çok ne olmuş ya aa yok canım tarzlarını az çok biliyordum. yaşadığım süreç de bundan emin olmamı sağladı. bu arada şişlide bulunan şubelerine gittim, bireysel üst rütbeli görevlilerden birine yine nazikçe sordum, el cevap; "aa ilk defa karşılışıyorum böyle bir şeyle, emin misiniz siz çekmediğinize dedi."
la nasıl ilk kez karşılaşıyorsunuz. dedim la yı atarak tabi, neredeyse hergün haberlere çıkıyor bu tarz durumlar. bunca rezalet fraud yönetimine sahipsin. bir şüpheli işlem belli, bilgi bile verme gereği görmediğin açık. neyse tartışma üslubunun fayda sağlamayacağını bildiğim için yasal prosedüre bağlı kalınacak şekilde hareket etmeye devam ettim.
en son az önce,gece vakti en azından müşteri hizmetlerine ulaşmak kolay olur diye bekledim .tek istediğim faks neticesi ile bildirimin bir kaydı olmalı ve buradan takip etmekti gelişmeleri.
fakat fark etmiyor dostlar o 20 dk-30 dk yı dolduruyorlar yine seceremi verdim ve aldığım cevap; " faks mı ne faksı oldu?"
"siz çekmemişsiniz ki gidin yarın yine çekin" diye üstelik bir de öğüt aldım.
öğüt almaya bayılırım.
yine sakinliğimi koruyarak telefonu kapattım. yarın sultanbeyliye gidip suç çetelerine karşı tek başıma mücadele etmeye karar verdim.
tabi hukuk çerçevesinde.
kırmızı sana çok yakışıyor akbank.
müşteri memnuniyetinden ve güvenliğinden bu denli uzak, sorumsuz ve ilgisizce hareket eden bankanın yapmış olduğu rezalettir. ulan üç kuruş paramız var emanet ediyoruz türkiyenin en büyük bankasına. düştüğümüz duruma bak o değilde müvekkilin dava açayım diye gönderdiği masraf parasıydı o.
başına bu tip kart kopyalanması vs. durumlarına ilişkin gelen, gelecek olanları bilgilendirmek için süreci editleyeceğim. avukat olduğumdan işin hukuki olarak da takipçisi olacağım.
"ne faksı ya gelmemiş işte, tekrar çekin.
belki 180 günde dönüş yaparız."
belki,
belki... -
7. türkiye'nin asla düzelemeyecek olmasının sebebi
siyasal islam ve iki yüzlü, cahil muhafazakarlar.
-
8. atatürk fethullah gülen'i tanısa ne derdi
-arkadaşı istiklal mahkemesine alalım bi
-
9. 1 ağustos 2016 cnn türk tarafsız bölge yayını
ilker başbuğ'un açıklamalarından anladığım şu:
feto'nun amacı iktidarı bitirmek iken bunlara gaz veren cia'in ana hedefi tsk'yı bitirmekti.
feto sıçtı, cia başardı. -
10. osmangazi köprüsünün 60 milyon lira zarar etmesi
bedavayken 80bin geçiş yapılan köprünün ücretli olduktan sonra geçiş sayısı 5bine düşmüş.
devletin verdiği garanti 40 bin araç.
her gün o geçmeyen 35 bin aracın parasını sen veriyorsun. 2 haftada 60 milyon zarar. yani gitmediğin, görmediğin köprüye 2 haftada bir 1 lira ödeyeceksin aşağı yukarı.
haberin kaynağı daha da ilginç, yeni şafak:
http://www.yenisafak.com/…obisine-calisiyor-2501683
hala lobi diyor -
11. hayvan görünce ilk tepkisi tekme atmak olan çocuk
çok az çocuk sevmemin nedeni olan çocuktur.
iki yaşlarında ve yanında bir yetişkin olan çocuk yolda gidiyor ve yol üzerinde de kendini temizleyen sevimli bir kedi var. çocuk tekme savura savura yürümeye başladı. yanındaki kadın da "aa bak kedi" diyor ama çocuğun tepkisi aynı.
o çocuk potansiyel bir kötü insan benim için. hiç öyle "aman da aman çocuk bıcı bıcı" diyerek sevimlileştiremeyeceğim. mimlendi benim için ve kötü bir insan olduğunda asla şaşırtmayacak beni.
kaç tane aile uyardım böyle durumlarda. tepkileri de hep biricik çocuklarını savunmak oldu. onların çocukları çok iyi, onların çocukları kötü olmaz. uzaydan gelirler hep kötüler.
aileler nasıl böyle bir şeye dikkat etmezler anlamıyorum. şayet o kadın çocuğu kenarda durdurup "aa yapma bak böyle sevilir" diyerek örnek olsa o çocuk da bunu öğrenebilirdi. bir sevgi ve güven gelişebilirdi hayvana karşı.
ama yok, insan ne ki yavrusu ne olsun! -
12. 2 ağustos 2016 büyük oyunu görmem
artık hiç şüphem kalmamıştır ki 15 temmuz darbe girişimi büyük ortadoğu projesi kapsamında cia cemaat işbirliği ile yapılmış, bop'un ve emperyalizmin coğrafyamızdaki en büyük tehditi olan ordumuzu bitirmek için kurgulanmış bir hamledir.
cia darbeyi başarısız olmak üzerine kurgulamıştır.
cemaate darbeyi yapma görevi verilmiştir.
başarısız darbe girişimi sonrası zamanla orduyu işlevsiz hale getirme işi de bundan sonra siyasi alanda yürütülecektir.
görülen o ki fetö korkusu ile ordu bana sorarsanız çok yanlış bir şekilde dönüştürülüyor. evet dönüştürmek gerekli belki ama bu şekilde mi? bugün tercih edilen dönüşümü erol mütercimler gibi yine beğendiğim asker kökenli bir fikir adamı haklı bulurken geçmişte genelkurmay başkanlığı yapmış ilker başbuğ yanlış ve tehlikeli bulmaktadır. ben de bu konuda endişeliyim.
kaç gündür herkes sorup duruyor hala halka neden meydanları terketmeyin diyorlar. darbe tehlikesi geçmedi mi diye.
şu an tarihi milattan önceye dayanan ordunun içini eğitim sistemini harp akademilerini boşaltıyorlar. doğru veya yanlış, ohal var ve buna karar verildi. peki buna karşı çıkmak için sokağa çıkabilir misiniz? gençleri linç edenler, eli palalı saldırganlar varken çıkabilir misiniz? ben çıkmam. allah benim de belamı versin utanıyorum ama çıkmam.
bu öfkeli kalabalığı meydanda tutmanın mantıklı tek açıklaması orduyla ilgili alınan tepki çekebilecek kararları protesto etmek isteyen vatanseverleri meydandan uzak tutmak olabilir.
güle güle türkiye.
uyumak güzelmiş oysa ki.
edit 1: ilker başbuğ izleyip buraya koştuğum doğrudur ama benim asıl adım necip hablemitoğlu okumuş ergendir. çünkü köstebek kitabını okuduğumda liseli bir ergendim ve o büyük aydın çoktan şehit edilmişti bile. bugünkü devlet görevlilerinden daha mı zekiydim de cemaat tehlikesinin farkına varmıştım o yaşta sizce?
edit 2: son 15 senedir ne dediysek karşı çıktınız. cemaat dedik dindarlar dediniz sorular çalınıyor dedik boş muhalefet dediniz ergenekon balyoz kumpas dedik postal sevici dediniz. bi susun artık. lütfen susun. -
13. beren saat'in öpüşürken dilini kullanması
(bkz: adnan sen misin)
-
14. 1 ağustos 2016 kılıçdaroğlu açıklaması
“eğer bu devlet hepimizinse… bu devletin yeniden inşa edilmesinin yeri milletin oylarıyla seçilmiş parlamento olmalıdır. üç-dört kişinin kimseyle konuşmadan, kimseye danışmadan devleti yeniden yapılandırması kabul edilemez.
...
bir sabah kalkıp ‘bundan böyle şu şekilde olacak’ denilerek bu iş olmaz. oturup birlikte tartışmalıyız. parlamento devre dışı bırakılamaz.”
kemal kılıçdaroğlu -
15. iç savaşta gökdelenlere çekilip herkesi indirmek
(bkz: bonba gibi bişey atalım)
-
16. ilker başbuğ
an itibariyle cnntürk'de çok önemli şeyler söylüyor. ahmet hakan yine sabote pesinde..
yukarılara şöyle bir baktım da, sitem eden picler olmuş. bu adamlar hapiste çürürken, tüm ülke onlara sırtını dönmüşken, gazeteler yıllarca iftira atarken sen nerdeydin lan? sokaklarda mı yürüdün? silivriye mi gittin, eylem mi yaptın ne bok yedin? -
17. darbeden 1 gün önce darbeyi haber veren fetöcü
"ben profesör olacağıma keşke bir albay olsaymışım mesela. bu süreçte daha fazla katkım olurdu." cümlesiyle 15 temmuz 2016 darbe girişiminden haberdar olduğu gayet belli olan ve bunu da ballandıra ballandıra anlatan fetö üyesi akademisyen.
ayrıca darbe günü milletin sokağa çıkmaya korkacağını da videonun sonlarında söylemiş fakat ne mutlu ki türk milleti bu şahsiyete tükürdüğünü yalatmıştır. -
18. tuğba özay'ın direksiyon takması
baya kötüymüş şarkı.
hatun da dağılmış artık, gidonla filan zor bir araya getirmişler. -
19. yeni aşık olmuş kişilere tavsiyeler
askinizi gerekirse daglara yazin ama facebook duvarlarina, instagram sayfalarina yazmayin. ayrildiktan sonra tek tek o vicik vicik paylasimlarinizi sildiginizde arkanizdan cok dalga geciyoruz, cok.
-
20. vodafone'un 1 mb için 16.5 tl alması
hırsızlıktır.
yanlış anlamayın. yurt dışında falan değilim. istanbul'un göbeğindeyim.
bugün vodafone hattıma 3 gb internetli paketimi yenilemek için 25 tl yatırdım. her ne olduysa, ki bu benim hatam değil, vodafone paketimi yenilememiş. hücresel veriyi aktifleştirmemle birlikte 16 tl'yi benden çekmeleri 3-4 dakikalarını falan aldı.
https://pbs.twimg.com/…ia/coyfbxuxgaa_dqd.jpg:large
harcadığım internet ise 1 mb. youtube'da ortalama 2 dakikalık bir video 30 mb. bir mp3 formatlı şarkı 4-5 mb. facebook'a koyduğumuz fotoğrafların en dandiği 3 mb.
hatta şu taşak geçtiğimiz disketler vardı ya, onlar bile 1.5 mb.
sözün özü, geçirebildiğine geçirmeye çalışan vodafone umarım bu hatasından dönüp yarın beni arayacak. aramazlarsa da başka bir operatör ile yoluma bakacağım.
edit: virgül ile nokta arasındaki farkı bilmeyen dalyarakları göstermiş hırsızlık olmuştur aynı zamanda. hep hırsızın yanında olun ya, ne güzel.
1 gb değil de 1 mb olduğunu şuradan görebiliyoruz: http://i.hizliresim.com/x4oon6.png
16.5 tl azmış bu arada. para kolay kazanılıyor zaten aq yerinde, değil mi? -
21. bedelli askerlik
bence askerlik 3000 ay sürsün, bedelli de 250.000tl olsun. böylece üniversiteli işsizler hayatı ve vatan sevgisini öğrenirken benim gibi girişimciler de işine bakar. çünkü ben bir sik kafalıyım.
edit: senin milyon dolarlarını yerim ben. -
22. 1 ağustos 2016 hatay'ın bombalanması
şerefli basınımız tarafından
"hatay'a 17 top mermisi düştü"
"hatay'a 17 top mermisi atıldı"
http://www.aksam.com.tr/…silik-verildi/haber-538014
http://www.haberturk.com/…aya-17-top-mermisi-atildi
şeklinde sulandırılan haber.
(bkz: akp'nin kelime oyunları)
işin aslı ise hatay'ın alenen bombalanması.
amaç: kilis'te yapılanın hatay'a yapılması.
halkın endişelendirilerek nufüsun göç etmesinin sağlanması.
strateji: kürt koridorunun açılması.
bunu yıllarca farklı sözlüklerde dile getirdim. en son 2 ay önce ekşi sözlük'te
(bkz: hatay'a bomba düştü haberlerinin yapılacak olması)
başlığını açtım.
ve bugün itibarıyla pandora'nın kutusu açıldı.
ne yazık ki hatay'a bomba düştü haberlerini daha çok duyacağız!
daha da vahimi üzerinden bu kadar saat geçildiği halde vatan toprağının bombalanması hususunda ekşi sözlük'te başlık bile açılmamış.
böyle böyle kanıksatıyorlar.
edit: bunları öngören yazarlar vardı.
ben de okudukça bunları sözlüklerde paylaştım.
25.06.2015 (bkz: süleyman şah türbesi'nin taşınma sebebi) - (bkz: #52619108)
13.05.2013 http://www.uludagsozluk.com/e/19682887/
edit 2: (bkz: 15 temmuz 2016 darbe girişimi) sonrası analiz ve öngörülerim
(bkz: #61833795) -
23. askeri liselerde okuyan öğrencilerin %95'i fetöcü
az önce milli savunma bakanı'nın cnn türk'te yaptığı açıklama. askeri liseleri kapatmalarına bunu gerekçe gösterdi. 2000-2014 yılları arasında askeri liselere giriş için sorulan soruları "çalmışlar" o yüzden kapatmak durumunda kaldık dedi.
ne diyeyim ki? 14 yıl boyunca ülkeyi kılıçdaroğlu yönetti herhalde.
haber linki: http://www.hurriyet.com.tr/…1-asker-firari-40178110 -
24. kpss 2010
daha 2 gün önce bir genç kızın kpss'de yerleşemediği için intihar ettiği ortaya çıktı.
kpss 2010'da nice hayatlar mahvoldu. tarihte eşi benzeri görülmemiş şekilde onlarca karı koca full çekerken kaç insanın hayatı kaydı ?
sen 6 yıl sonra iptal etsen ne olur etmezsen ne olur ?
sikilmiş götün davası olmaz. bitti gitti. -
25. hayatta yenmiş ve yenebilecek en lezzetli yiyecek
ya arkadas dünyanın en güzel yemekleri tost, kızartma, pasta falan olamaz. vizyonunuzu sikeyim. insan afili bi ismi olan yemek yazar.
-
26. mutsuzluk yayan nesne
radyolu ışıldak.
-
27. kırgızistan'ın türkiye'ye ayar vermesi
romanya'nın verdiği ayardan sonra kırgızistan cumhurbaşkanı'nın da ülkemiz hakkında ağır konuşmasıdır:
"kırgızistan cumhurbaşkanı almazbek atambayev , bir gazetecinin mevlüt çavuşoğlu'nun iddialarını sorması üzerine, "bu, absürt bir iddiadır. şayet kendileri bu kadar akıllıysa, o zaman neden kendi ülkelerindeki darbeyi zamanında fark edemediler? biz, tabii ki, bütün tavsiyeleri dikkate alacağız ve bu konuyla ilgili bilgileri inceleyeceğiz. fakat bizi korkutmaya ve bize bir şey öğretmeye gerek yok" diye konuştu."
http://www.hurriyet.com.tr/…rbe-aciklamasi-40177733
artık sırada kim gelecek merak ediyorum, izlanda mı, monaco mu yoksa kuzey sudan mı? kimse bizim sabrımızı test etmesin! -
28. aynı anda 2 erkeği idare eden kıza yapılan oyun
alttaki yorumuyla yarmış olan videodur.
'' bi soruyu bilemedi diye kıza vurulur mu be '' -
29. ahmet hakan
müfredat aynı ise niye askeri lise var dedi.
imam hatipte sanırım öğretmemişler sana. hayatının şokuna hazır ol
fen liseleri ile anadolu lisesi müfredatı da aynı :( -
30. uzman çavuşların darbeci komutanları tokatlaması
görgüsüzlüğün, hesapsızlığın, cehaletin dibidir. doğrudur yanlıştır, ama tarihten gelen bir birikim gelenek vardır; etkisiz hale getirilmiş düşman askerine kamuya açık bir şekilde işkence etmek hiçbir zaman istenen sonucu vermemiş, ibretlik olmamış, hatta aksine gelecek nesilleri besleyen malzeme olmuştur. tarih bu örneklerle doludur.
bu yüzden askeri gelenekler vardır. bir düşman albayının alayı, bir onbaşı tarafından etkisiz hale getirdikten sonra bile teslim olma niyetini ifade edip silahını teslim etmek için denkliğini talep edebilir. o onbaşı, düşman albayın başına nöbetçileri dikip denk rütbeli subayı gelene kadar güvenliği sağlamakla yükümlüdür, bu tarihi birikimin sorumluluğudur.
kendi varlıklarınıza en büyük kayıpları verdiren bir subay, bir er, pilot askeri varlığın cesedini elinize geçirirseniz bile; ona ve birlikte olanlara hakettiği saygı ile töreni siz düzenler, ne kadar saçma, çirkin olursa olsun inandıkları için mücadele insanlara cesaretlerine saygı gösterirsiniz.
cesur muhariplere küçültücü her türlü aşağılayıcı davranış hep ters tepmiştir. bu nedenle, mevcut siyasetin tarih okumakta ne kadar gerici olduğunun belirtisidir. -
31. meral akşener'in havuz medyasına sorduğu sorular
kancık kahpe sürüsünün dezenformasyon kaynaklarıyla, iftiralarla üstüne çullandığı meral akşener'in havuz medyasına sorduğu sorular:
"şimdi ben oluşturduğu havuz medyasındaki iftiracılara şu soruları sormak isterim:* türkçe olimpiyatları için örtülü ödenekten paraları fetö'ye ben mi verdim? (ben 19 yıldır devletin dışındayım..)
*sayın cumhurbaşkanı'nın etrafındaki beş yaverin dördü fetö'cü çıktı. bu insanların referansı kimdir?
*adalet ve kalkınma partisi çevrelerinde tartışılanlara göre, ankara'da bu fetö'nün sermaye yapısı 17 kat büyüdü. geçenden iki akçe geçmeyenden beş akçe aldıkları bir dönem yaşandı. fetö'nün her işadamından, her ihaleden pay almasının önünü açan ben miyim?
*2011'de istifa eden ışık koşaner paşa ve diğer komutanların yaptıkları önemli açıklamalar var. bu açıklamalara rağmen, ordu içinde fetö'cüleri üst düzey komutanlıklara terfi ettiren ben miyim?
*yüksek askeri şura'larda "bunlar irticacıdır" denilip ordudan atılmak istenenlerle ilgili kararlara şerh koyan ben miyim?
*üniversite sınav soruları, kpss sınav soruları fetö tarafından çalındığı zaman ösym başkanı ali demir, "böyle bir şey yoktur" dediğinde o devrin bütün bakanları buna inandığını il‰n etmişti. bunları yapan ben miyim?
güya mhp'yi savunup bana iftira atanlara gelince:*1 kasım seçimlerinden önce 28 ekim'de akın ipek'e ait bugün tv'ye bir baskın yapıldı. orada mhp'nin bir genel başkan yardımcısı, il başkanı, nazlı ılıcak, televizyonun genel yayın müdürü ve istanbul'un bütün milletvekili adayları ve kanalın bir finansörünün içinde bulunduğu bir fotoğraf var! orada bulunan ben miyim?
* 2014 yerel seçimlerinde sadece istanbul'da cihan haber ajansı üzerinden cemaate mhp'nin 25 bin müşahit kartı dağıtıldı. türkiye genelinde ne kadar dağıtıldı bilmiyorum. bunları dağıtan ben miyim?
*1 kasım seçimlerine giderken bir genel başkan yardımcısı "paralel denilen yapı iktidarın uydurmasıdır" dedi. bunu söyleyen ben miyim?
psikolojik savaşta, bazı insanlar kendi suçlarını başkalarının üzerinden perdeler. bana yönelik iftiraları buna benzetiyorum. at izi it izine karışmışken fırsattan istifade böyle bir yola başvururlar.kaynak: akşener: fetö'ye yataklık yapanlar ne olacak? kaynak: akşener: fetö'ye yataklık yapanlar ne olacak? "
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/…acak-143014h.htm -
32. kemalistlerin kafasının hep rahat olması
kafasi oldugu icin rahat olabilir. kafasi olmayanlar dusunsun.
-
33. 1 ağustos 2016 başbakanın halka seslenişi
ilker başbuğ'un tarafsız bölgedeki konuşmasını bölmek için başbakanın apar topar, dandik bir odada canlı yayına bağlanmasıdır..
-
34. 46 milyonluk liralık alacağını 600 bine satmak
şimdi o bankaya borçlu olanları bu şirketler aramaya başlayacak ve kendi paralarını kurtarıp üzerine biraz kar edebilecekleri şekilde hareket edeceklerdir.
eğer ki bu bankaya borcunuz varsa sizde satılan rakamı borcunuza oranlayarak ona göre bir bedel teklif edin. %90 kabul edeceklerdir. böylece hayatınızda ilk defa yasal tefeci! bankalara kazık atmış olabilirsiniz. -
35. bir türk kadınının taciz günlüğü
edit: görüntüleri ekledim. nickini veremiyorum ne yazık ki.
1
2
3
4
5
selam günlük. dün sözlü taciz edildim, parkta, otobüste, bağda, bahçede değil "sözlükte"
arkadaşlar özet geçmek gerekirse, ekşi itirafta şunu yazmıştım. sonra silmiştim de. bahsettiğim kişi bununla ilgili bir yorum yapmış, insan gibi mesafeli bir cevap verdim. kafam çok karışık tam olarak anlamıyorum dedim. çünkü saçma sapan şeyler yazmış. o da neden kafan karışık gibi bir soru sorduğunda tercih yapacağımı söyleyip kırmadan geçiştirmek istedim. yani kendisini tanımam etmem, adımı bile bilmiyor, konuşmada cinsiyetimi de belirtmedim -büyük ihtimalle entrylerimden öğrendi-öncesine dayanan bir sohbetim de yok. ki olsa bile bu tacizi meşru kılmazdı.
devamı da bu. daha sonra canımlı mesaj attı ardından bmw'sinin olduğunu belirtme gereği duydu, daha sonra karman çorman laf salatalarında "becermek" "tatmin olmak" "ıslanmak" gibi kelimeler kullanmaya başladı. ne dediğini anlamıyorum, arabanın modeli de beni ilgilendirmiyor dediğimde açık bir şekilde taciz etti.
gerçekten bmw ile ne alakası var, sosyal statü, becermek filan derken cidden anlamadım. bana anlamışsın da bilerek konuşmuşsun ehe ehe diyenler oldu. tekrar söylüyorum ne demek istediğini "anlamadım". attention whore da değilim. kaldı ki olsam bile tacizi meşru kılar mı? beyin yerine ne taşıyorsunuz?
bu yavşaklardan her yerde var: otobüste, yolda, okulda, sözlükte... sayıları tahmin edebileceğinizden çok. nick altına girip baktım eğer fake hesap alıp kendi kendini övmediyse dışarıya karşı iyi bir imaj oluşturmayı başarmış.
2 yıldır hatta daha fazladır sözlükteyim ve kimseyle samimi olmadım, mesaj atan, görüşlerime katılan ya da eleştiren insanlara her zaman cevap verdim. cevap vermemezlik etmiyordum, bunu ayıp sayıyordum. fakat bu saygısızlık, iğrençlikten sonra bu ülkede bu gibi yamyamlar ve "mesajıma cevap verdi kesin bana verecek :))" kafasındaki hayvanlar var olduğu sürece mesajları kapatmanın bile abartı olmayacağına hükmettim. türk kızına selamımızı almadı kezban demeden önce bir kez daha düşünün.
not: sen de ona yüz vermişsindir tarzında yavşak gevşek yorumlar yapmak isteyen olursa konuşmanın en başından itibaren paylaşırım -iki üç adet mesaj daha var- , çekinecek hiçbir şeyim yok.
not2: statü ayırmam deyip burjuva sevmem demem tezat olmuş farkındayım ama cidden dalgın günümdeydim. ve karşımdaki ne saçmalıyor anlamaya çalışıyordum. proletaryada da t9 un azizliğine uğradım, yanlış yazdım. olsun o kadar.
not3: kendisine verdiğim cevabı kendisi paylaşsa daha güzel olur aslında.
son olarak
böylelerine karşı, sırf erkek olduğu için kendini bir şey sanan ve kadınları rahatlıkla taciz etmeyi kendine hak gören insan müsveddelerine karşı bir kadın olarak asla susmayacağım.
edit:
şöyle bir mesaj aldım. insanımızın kafa yapısı bu.
hiçbir şekilde muhabbetin böyle olacağını tahmin etmedim, zaten tahmin etsem o minvalde ilerlerdim. cevap bile vermiyorum sana, isteyen benimle ilgili istediğini düşünebilir. tecavüze uğrayan kadına orada ne işi varmış diyenlerden farkın yok.
bu arada salak sensin. -
36. eren derdiyok
6 milyon bonservisle beşiktaş'a alınsa, muhtemelen fikret orman'ın bulunduğu ofis beşiktaş taraftarları tarafından basılırdı.
-
37. osman gazi köprüsü
fiyatların hiçbir zaman normalleşmeyeceği köprüdür, zaten şu an geçen de geçmeyen de bu fiyatı ödüyor. adamların kapı gibi fiyat sözleşmesi var. devlet sözleşmede 2008 yılında, 35 dolar fiyatla anlaşmış ama amerikadaki enflasyon bazında bu fiyata da artış garantisi vererek 2016 yılı için yaklaşık 40 doları garanti etmiştir. gerçek köprü geçiş ücreti şu an yaklaşık 120 lira + kdv'dir ve her geçenin verdiği 88,75 liraya ek olarak devlet de 31,25 lira geçen araba başına ödemektedir. tabi ki bir de 40000 arabalık günlük geçiş garantisini de karşılamakta ve her geçmeyen araba için 40 doların tamamını vermektedir. üç aşağı beş yukarı bu şekilde giderse yap-işlet-devret süreci bitene kadar devlet yaklaşık 4-5 köprü parası ödeyecektir. yani yine biz kazıklanacağız. bilmem anlatabildim mi.
-
38. engincan ural'ın 5.400 liralık terliği
pahali terliklerdir.
bu cocuklara nolmus?! baba desen guzel. annesi de nitekim guzel bir kadin. zamaninin citiri. bu cocuklar bir tip cikti boyle. ıbis gibi... anlamlandiramadim gitti... -
39. gregory house'u oynayabilecek türk aktör
(bkz: mete horozoglu)
-
40. osman özsoy
"yüzde elli desteği falan iplemeyin. ben siyaset bilimi profesörüyüm yaa. altyazı geçin televizyon kanallarına deyin ki yarın sokağa çıkma yasağı var diye bakın sokağa çıkıyorlar mı? bütün darbeler cuma günü oluyor, hocaların evleri camii avlusundadır , namaza bile geçmezler korkularından. türkiyede insanların demokrasi hassasiyeti diye bi şey yok, bunlar kuru kalabalıklar. yine 100 tane yürekli kominist taksim meydanını zorlayacaktır, bi tane sağcı aydın bile çıkmayacaktır"
ulan bu lafları sana nasıl yedirdik lan. siyaset bilimi profesörüymüş...
soysuz köpeklere, tasmasını abd'ye kaptırmış vaizlere bu vatanı bırakacak mıyız sandınız lan? -
41. fetö aynı kalkışmayı chp iktidardayken yapsaydı
akpli arkadaşların duyunca bi kaç saniye duraksadığı ihtimal.
bugün fetullah gülen'e terör örgütü elebaşı olarak ana avrat söven bu güruh, daha bir kaç sene önce sızıntı okuyup zaman gazetesi abonesi olan insanlardı sonuçta. eğer cemaatin karşısında iktidarda tayyip değil de, chp hatta mhp olsaydı, yine cemaatin karşısında olup, "vay be bunlar teröristmiş, fark etmemişim" derler miydi? yoksa bugün terörist dedikleri güruha destek vermek için kalkışma gecesi sokaklara mı dökülürlerdi?
bu açıdan bakınca aslında feto'nun dinci geçmişi olan bir partiyle sürtüşmesi türkiye için şans olmuş. çünkü eğer iktidarda başka bir parti olsaydı, türkiye'nin büyük muhafazakar dindar kesimi, cemaatin laik iktidarla yapacağı güç savaşında alnı secde gören cemaat tayfasını desteklerdi, şimdi ise girdiği savaşta kendisini destekleyecek bir taban bulamıyor. -
42. pokemon go
botlara hazır olun
hem de yanında fake gps ile
dünyayı yürümekten kurtarmak için
bütün gym'leri ulusumuz altında toplamak için
alın terini ve sosyalleşme belasını kınamak için
elimizi 3000+ cp lik dragonite'lara uzatana kadar!
jessie!
james!
hileciler her zaman ışık hızıyla hareket eder
ya teslim ol ya da savaşa hazır ol..
(bkz: işte bu çok doğru) -
43. recep tayyip erdoğan
yetmez ama evetçiler, ex-cemaatçiler, akp kurmayları, herkes "kandırıldık" deyip duruyor ve hepimiz onlarla dalga geçiyoruz ya hani... çok merak ediyorum, "ya ama tayyip kucaklayıcı davranıyor, kriz önlüyor" filan diyenler ne zaman "kandırıldık!" çığlıkları atmaya başlayacak?
dalga geçtiğiniz insanlardan bir farkınız olduğunu düşünmüyorum, zira darbenin tiyatro olduğunu katiyyen düşünmemekle birlikte, bundan tayyip'in istifade etmeyeceği anlamının da çıkmadığı kanaatindeyim. kriz çıkarmak istemeyen insan, uzun vadede gayet kriz yaratacak üniversite kapatma, askeri okulları kökten kapatma, toptan bursları kesme, darbenin ikinci günü "gezi parkını kışla yapacağız" deme, kurunun yanında yaşları da yakıp topluca öfke uyandırma gibi hareketlerde bulunmaz. köşke birilerini davet etmek "herkesi kucaklamak" değildir yani, iştir kişinin aynası. dolayısıyla ben tayyip'in kimseyi kucakladığını falan düşünmüyorum. "fetöcü atıyorum" diye arada sendikalı yahut barış bildirisi imzacısı solcu hocaları da atacak, sonra "kriz önlemeye çalışıyor" peh peh. en basiti, beğenin beğenmeyin, 6 milyon oy almış bir parti var, hdp. altı milyon oy, henüz çoluğu çocuğu oy kullanmayanlarıyla birlikte en az 12 milyon insan demek. ülke nüfusunun yedide biri. onlar o kucaklamanın neresindeler tam olarak? tüm partiler darbe karşıtı olduklarını zaten açıkladılar, yani gösterebilecekleri iyi niyeti gösterdiler, ama ben akp yanından gelen hiçbir toplumsal mutabakat çabası göremiyorum ortada.
kısaca tayyip bence her zamanki gibi takiyyede, sadece görüntüde bir takım işler yapıyor. ben de bu çok zeki geçinen, bu herkesle dalga geçen über sözlükçülerimiz nasıl oluyor da bu zokayı bu kadar kolay yutuyorlar, işte onu anlamıyorum. adam her zamanki adam. can çıkar huy çıkmaz misali, üç günde kimse değiş(e)mez. daha düne kadar "gelişerek değiştim" laflarıyla dalga geçiyordunuz, gömlek değiştirme geyikleri yapıyordunuz, n'ooldu onlar? "şimdi onu eleştirme vakti değil, birlik olma vakti" diye diye adamın ekmeğine yağ sürenler, gözümde yetmez ama evetçilerden daha komik durumdalar, çünkü o günden bugüne bu adamın çoook falsosunu gördük; bugün artık aynı boku yemenin hiçbir mazereti olamaz, hele eleştirdiklerimizle aynı boku yemenin hiç hiç olamaz.
imza: geçmişin "hayır"cısı, daimi darbe karşıtı, görünüşte değil gerçek demokrasi isteyen bir insan evladı. -
44. ali türkşen
başlığı altında kötü yorum yapan yok.. herkesin sevgilisi oldu ve bu ilginin onu şaşırttığı ortada. arada sırada türkçe demagoji yazmayı bile beceremeden laf sokmaya çalışanlar oluyor, nicke tıklayınca "12 yıllık akpartiliyim.." diye başlayan bir entry çıkıyor, derin nefes alıyorsunuz.
bunu yazan adam 12 yıldır tayyip'i dinliyor ve dünya üzerinde varolan başka herhangi bir insana demagog diyebiliyor! -
45. 1 ağustos 2016 marmaray'da görülen hayalet
(bkz: arkadaşa cevşen gönderelim)
-
46. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
"bu adam/kadın çok zeki" dediğiniz kişinin aslen o kadar da zeki olmayabileceği, "bu adam/kadın gerizekalı" dediğinizin de dahi olabileceği gerçeği.
harvard üniversitesi'nde eğitim veren gelişim psikoloğu howard gardner'ın teorisine göre 9 adet (orjinal olarak 7, sonradan eklemelerle birlikte 9) zeka çeşidi vardır. ve çoğunluk tarafından "zeki" olarak nitelendirilen kişiler genellikle bu 9 zeka çeşidinden mantıksal-matematiksel zekası yüksek olan insanlardır. 9 zeka çeşidi olduğunu savunan howerd gardner da bugüne kadar bolca eleştirilen tek yönlü zeka ölçmeye yönelik iq testi başta olmak üzere bir sürü standardize edilmiş teste bu yolla eleştiri getiren ve teorisiyle birlikte ortalığı velveleye veren en önemli akademisyen olmuştur. yani gardner'a göre 170 iq'nuz da olsa bu testin içerdiği (ki gardner sözel ile mantıksal-matematiksel dışındaki zeka alanlarını ölçmeye yönelik olmadığını savunur) alanlar dışında kalan zekanız "gerzek" seviyesinde olabilir. bu ne demek? gardner'a göre iq seviyen çok yüksek diye muhteşem bir filozof, müzisyen, veya mimar olacağının garantisi yok demektir.
peki nedir bu 9 zeka türü? inceleyelim:
1 - mantıksal-matematiksel zeka: mantık, soyutlama, muhakeme, rakamlar, eleştirel düşünce gibi alanları içerir. ayrıca nedensel sistemlerin altında yatan sebepleri anlama kapasitesiyle ilgilidir. örnekler kimlerdir? cahit arf'tır, joseph-louis lagrange'dır, john nash'tir. matematikçilerde, mühendislerde, bilim adamlarında genellikle yüksek olan zeka çeşidi budur.
2 - sosyal zeka: diğer insanların duygudurumlarını, hislerini, motivasyonlarını, mizaçlarını anlayabilme ile ilgilidir. diğer insanlarla kolayca iletişime geçebilirler, empati kurabilirler. konuşmayı ve iletişim kurmayı severler. grupta lider de olabilirler, grubun parçası da olabilirler. insanlar üzerinde etki yaratma konusunda başarılıdırlar. satış personeli, politikacı, öğretmen, psikolog gibi mesleklere uygundurlar. eq'larının yüksek olma ihtimali fazladır. örnekler kimlerdir? barack obama'dır, repütasyonu kötü olsa da jordan belfort'tur. hayatın daha içinden örnek istersen en güzel örnek piç erkek'tir.
3- sözel zeka: bu zeka türü yüksek insanlar okumada, yazmada, hikaye anlatmada, kelime ve tarih (zaman anlamında, dünya tarihi olmak zorunda değil, ama dünya tarihi öğrenmek de okuma ve araştırmayla ilgili olduğu için bu zeka türü kuvvetli insanların alanına girer) ezberlemekte iyidirler. ayrıca kelime ve dil öğrenme konusunda yeteneklidirler. örnek olarak hepimizin aklına gelen isim belli, değil mi? evet, ilber ortaylı. friedrich nietzsche, pablo neruda gibi başka örnekler de verebiliriz.
4 - uzaysal (yani görsel, üç boyutlu) zeka: uzaysal muhakeme ve zihindekileri görselleştirebilme ile ilgilidir. örnekler kimlerdir? edvard munch, renzo piano'dur. bu zeka türünde en üst seviyede olan francisco goya'ya, kandinsky'ye bir iq testi yapma şansımız olsaydı mesela, gerçekten dahi olan bu adamların iq'su beklendiği kadar yüksek çıkar mıydı acep? mimarlar, tasarımcılar, ressamlar gibi görsel alanlarda yetenekli olanlar bu alanda yüksek zekaya sahip insanlardır.
5 - müziksel zeka: seslere, ritimlere, tonlara ve müziğe duyarlıdırlar. geniş bir perdeye sahiptirler. şarkı söyleme, enstrüman çalma ve müzik besteleme konusunda yetkindirler. en üst seviyesi ise tabii ki mutlak kulak sahibi olan insanlardır. türkiye'den benim çok sevdiğim mahmut orhan bu zeka türü yüksek insanlara örnektir. gönülden bağlı olduğum iron maiden grubu, ludovico einaudi, aretha franklin, shostakovich ve en üst noktaya çıkacaksak, beethoven, mozart en bilinen örneklerdir.
6 - doğasal zeka: sonradan eklenen zeka çeşitlerinden bir tanesidir. doğayı ve canlıları tanımlayabilme, ayırt edebilme, sınıflandırabilmek ile ilgilidir. evet, yine aklımıza gelen ilk isim belli değil mi: charles darwin.
7 - içsel zeka: iç gözlem yapabilme ve kendisini dışavurabilme ile ilgilidir. kendi duygu ve düşüncelerini anlayabilme, özünde nasıl birisi olduğunu farkedebilme, kendisiyle uyumlu davranışlar sergileyebilme kapasitesidir. güçlü ve zayıf yanlarını doğru değerlendirip, tepki ve duyguları tahmin edebilirler. yani herkes trend neyse ona göre üniversite bölümü seçerken bu insanlar "hayır, ben mühendis olmak istemiyorum, ben istatistik okuyacağım" kararını net şekilde verebilir, "ben xxx'i seviyo muyum acaba" demez, "seviyorum" ya da "sevmiyorum" şeklinde nettir, ayrıca nasıl bir insan olduklarını bildikleri için hayatla ilgili kararları bocalamadan daha net şekilde verirler. yine eq'larının yüksek olma ihtimali fazladır. meslek grubu olarak psikolog olmaya yatkındırlar, ancak psikologların hepsinin içsel zekası yüksektir diye bir kaide yoktur. örnek olarak sigmund freud, emre kapkın, karen horney gibi ruh sağlığı profesyonellerini verebiliriz. hepsi, kendilerini anlayabilmeleri neticesinde ortaya çıkan çalışmalarıyla bilim camiasına katkıda bulunmuşlardır.
8 - varoluşsal zeka: aslen bunu sayıp saymama konusunda bilim camiası kararsız. çünkü bilimsel kriterlerle ölçmek için pek uygun bir zeka tipi olmamasından dolayı üstünde tartışmalar sürekli devam ediyor. yaşam, ölüm, din, duyuların ötesinde düşünme gibi konuların hepsi, varoluşla ilgili bütün konularda düşünme yeteneğidir. gerçek din adamları ve filozofların bir kısmını bu zeka grubunda yüksek zekalı olarak değerlendirebiliriz.
9 - kinestetik zeka: vücut hareketlerini kontrol etme, objeleri yetenekli bir şekilde kullanmayı içerir. zamanlama, fiziksel eylemin hedefini net şekilde algılama, vücut tepkilerini eğitmeyi de kapsar. genelde, spor, dans, oyunculuk ve bir şeyler üretmede iyidirler. müzisyenler yine bu alanda iyidirler (piyano çalmak sadece müzik bilgisi ve zekası gerektirmiyor sonuçta), aktörler, dansçılar ve profesyonel askerler örnek olarak verilebilir. aslen bana sorsan çok net vinç operatörü derim. hayranım o adamlara. ancak biz yine de daha evrensel örneklere bakalım. michael jackson, michael jordan, michael schumacher, michael douglas, (demek ki adın michael ise bu alanda otomatik olarak zeki oluyorsun :) ) yine ludovico einaudi bazı örneklerdir.
gardner'ın bu teorisine belli başlı eleştiriler de getirilmiştir. özellikle g factor (genel zeka) ve matematiksel zekayı destekleyen kesimdeki araştırmacılar genel zekan yüksekse zaten bu 9 alanda da en azından "zeki" denebilecek seviye veya daha üstünde olduğunu savunurlar, gardner da onlara "tabi tabi, kesin öyledir" der, ciddiye almaz.
bu tip eleştiriler varolmakla birlikte gardner'ın bu teorisi özellikle eğitim sektöründe oldukça dikkate alınır ve çocuklarla ilgilenen profesyoneller bu farklı zeka tiplerine göre farklı yönlendirmeler yaparlar.
ayrıca, şöyle sorular sormamız bile gardner'ın bu eleştirileri neden ciddiye almadığını gösterecektir: gandhi mi daha zekidir yoksa monet mi? nietzsche mi daha zekidir mozart mı? sizce büyük bir yüzde bu sorulara aynı cevabı verir mi?
soruyu doğru hale getirelim: gandhi / nietzsche hangi alanda daha zekidir, monet / mozart hangi alanda daha zekidir? işte şimdi cevaplarımızı net olarak almaya başlayabiliriz.
buna ek olarak bu zeka türlerinden ancak bir tanesinde çok iyi olabilirsin diye bir kaide de koymuyor gardner. yani matematiksel zekan süperse sosyal zekan çok kötü olmak zorunda değil. yukarıdaki zeka tiplerinden tek bir tanesinde bile örnek vermedik, burada verelim. birden fazla zeka türünde dahi seviyesinde olan en güzel örnek mustafa kemal atatürk'tür. leonardo da vinci örneğini de verebiliriz.
özetle, sizin zeki bulduğunuz insanı başka birisinin gerzek bulmasının, başkasının gerzek bulduğunu ise sizin zeki bulmanızın temelinde gardner'ın bu teorisi yatar, çünkü atıyorum siz matematik zekası yüksek insanlara zeki derken (türkiye'de genellikle böyledir) karşıdaki, bir filozofun beynine sahip insanları zeki buluyordur. farklı zeka türlerine değer veren bir çoğunluğun zeki olduğu konusunda hemfikir olduğu insanlar ise genellikle birden fazla zeka türünde üst noktalarda kalan kişilerdir. -
47. özgüveni yok edilen küçük kız
''kimseyle alay etme, asla kimseyi gülünç duruma düşürme, kalbinin en ücra köşesinde bile yapma bunu. insan yaşamı, alaya alınmayacak kadar hüzünlü ve ciddidir.''
(bkz: fernando pessoa) -
48. fethullah gülen
yillar once bu basliga hiyanet-i vataniye bkz.'i verdigim icin caylakliga düşürülmüştüm. hem de 10 dk icerisinde
aha yine yaziyorum.
(bkz: hiyanet-i vataniye)
sonra kodumun moderasyonu deyince biz suclu olduk. -
49. hande doğandemir'in meme yanı dövmesi
içimizde hayla link vermeyi bilmeyen hayvanlar var repliğini duymak isteyen yazar beyanı.
-
50. enes kanter
yılda; 52.117.551 tl,
ayda; 4.343.129 tl,
haftada; 1.000.000 tl
günde; 143.180 tl
saatte; 5.965 tl
kazanıyor ama atalay kardeşi bir uçak yolculuğu parası isteyince ouvvvv!!!