ozombie7
profili

  • fatih altaylı

    akp'nin sesi ve askeridir.bilenler biliyordu ancak levent kırca sayesinde ne mal olduğunu sağır sultan ve kör mehmet dahil tüm nesiller anlamıştır.

    iki buçuk milyon sayfa iddianame okuduğunu iddia edecek kadar boş ve o iddinamelerde bulunan fetöcü iddialarının doğru olduğunu iddia edecek kadar hain, hapiste sürünen gazetecilerin hiçbirisini iplemeyecek kadar delikanlı, ancak tapeler ortaya çıktıktan ve lakabı "2 numaralı alo fatih"e dönüştükten sonra yine sola kaymaya çalışacak kadar kıvrak omurga sahibi ve balçiçek ilter seviyesinde bir insandır( son kelime biraz övgü oldu ama neyse).

    yani boşuna övgü kasmayın sırf maklubeci diye. yemiyoruz. fatih ağabeymiş. pehh. .. yazık şu akıllı telefon nesillerine.

  • bir kadını kırmadan ona şişman olduğunu söylemek

    söylemeyiverin ulen onu da. zaten biliyorlar ne kadar ve nereden kilo vermeleri gerektiğini. kalp kırmak, moral bozmak moda oldu internet çocuklarıyla beraber.

  • beşiktaş

    beşiktaş hiçbir günahı olmadığı halde 1990-2015 arası çok ağır bedeller ödetilmiş takımdır.

    hiçbir cemaate ve hükümete yanaşmadığı,hiçbir siyasetçiye arazi,arsa,stadyum,tesis gibi mal varlıklarını ve hiçbir imama şampiyonluk gelirlerini "himmet" adı altında "efsane terörist" futbolcularının eliyle hibe etmediği için günahkar ilan edilen ve yıllardır sopalarla vurularak,biber gazı sıkılarak,hakem düdükleriyle sindirilmeye çalışılan sivil toplum örgütüne dönüşmüş özgür,cesur,laik ve atatürkçü insanları içinde barındıran bir camiadır beşiktaş camiası.

    girişte bahsettiğim 25 yıllık süreçte 10'ar 15'er defa şampiyon olan renkli takım taraftarları "3.büyük,fakirler,arabacılar,ezikler,şerefli üçüncüler" gibi ipe sapa gelmez ve direk dayak atma sebebi olacak hakaretlerle, beşiktaş taraftarıyla küçük akıllarınca alay etmeye çalışmışlardır.

    her zaman hükümetlerle arası çok ama çok iyi olan,ortada hiçbir talep dahi yokken vergi borçları silinen,stadyumunu fetullah gülen'e,tesislerini tayyip erdoğan'a verip karşılığında halkın vergileriyle yapılan bedava stadyuma sahip olan mı dersin;"hakem odasını istediğim zaman basarım allahın kulu karşıma çıksın yiyorsa","ben şampiyonlukların sahada kazanılmadığını öğrendim(hükümetin takımına atfen)","şike yaptım ama fenerbahçe için yaptım" ve en sıcağı da "federasyondaki bütün beşiktaşlıları işlerinden kovdurtacağım" gibi aslında futbolda ne kadar kirli ne kadar pis bir insan olduğu gökyüzündeki güneş kadar aşikar olan bir adamın bu pisliğine delil olan ve 20 yıla yakındır başında olduğu bir camiayı "korumak" adına söylediği ibretlik cümleler mi dersin.

    karşılarında da hakemin gol attığı bir camia var. yıllar yılı ensesine vurup ağzındaki ekmeğini aldıkları onların tabiriyle "arabacılar" var karşılarında. artık hakemlerle ilgili ansiklopedi yazabilecek kadar hakem katliamına maruz kalmış bir camia var karşılarında. eski hakemlerin birer birer canlı yayınlara bağlanıp vicdanlarına yenik düşüp "şu sene şu maçta böyle bir karar verdim.üzgünüm.beşiktaş camiasından özür diliyorum" gibi ve eski ankaragücü kalecisi zalad'ın verdiği bir röportajda "galatasaray'ın ankaragücü'nü 8-0 yendiği maçta sadece bana gelmeyin.defansa da sorun.defans oyuncuları şeydi o gün..ummm...ımmm..neyse bana sormayın" diye eveleyip gevelediği ve tertemiz bir şampiyonluğunun apaçık bir şikeyle çalındığı bir takım var karşılarında.

    ülke tarihinin en kötü insanının çarşı,gezi parkı sloganı atmasın diye stadyumunu kapatmak için "1453 kartalları" diye yalan bir grup kurup tribünlerine birer canlı bomba gibi saldığı bir camia beşiktaş camiası. bu dünya tarihinde ne oldu ne de bir daha olacak. bir hükümetin bir futbol takımının taraftarından korktuğu için onları darbe ile yargılayıp üstüne de "1453 kartalları" isimli taraftar-terör örgütü kurup tribünlerine göndermesi gibi bir olayla ne fenerbahçe ne galatasaray asla ve kat'a karşılaşmayacak. bununla beraber de uzun süreler stadyumu kapatılan camia beşiktaş camiası.

    hakemler biraz maçları adaletli yönetmeye başlayınca zırlayan ergenciklere özel yazdım bunları. 2000 civarı doğan renkli milenyum çocukları çok hakim değiller bu konulara. ama daha yetmez.hiçbir günahımız yokken 25 yıldır çile çektiysek ve sizler de hiçbir sevabınız yokken 25 yıl sefahat sürdüyseniz bunun da çok ağır bir bedeli olmalı değil mi? ama olmayacak korkmayın. sizin çok ama çok sevgili digiturk'ünüz,fotomaç'ınız,ntvspor'unuz,fanatik'iniz,çakma dünya derbiniz çakma rekabetiniz,çakma çekişmeniz var. sizleri yine o saçmasapan hikayelerle futbolun içine çeker bu medya ve bu sistem.

    beşiktaş eski beşiktaş değil bunu beyninizin en iyi çalışan yerine yazın. türkiye'nin en değerli topraklarında daha yapımı 6 ay önce biten boğaz manzaralı stadyumu,borçlarını sistematik bir şekilde eriten ve özellikle futbolcu alıp satma konusunda adeta devrim yapan,süper kadrosu ve öğretmen teknik direktörüyle bu sene tekrar şampiyonluğa koşan, uzun yıllar lige ambargo koyacak bir takım var artık karşınızda.

    hakem makem diyenlere beşiktaş'ı katleden hakemlerin listesini versem gözleri yorulur okumaktan. o yüzden biz bu "hakem bizi katletti" ağızlarını yemeyiz evlatlar. ağlayacağınız yer burası değil aziz yıldırım başlığı olsun bi zahmet. gitsin bir iki oda bassın,beşiktaşlıları kovdurtsun belki eski sisteme dönersiniz. diğer saray soytarısını yazmıyorum bile. onlar zaten ülke tarihinin en kirli kurumu.onu da başka bir gün inceleriz.

  • zeki uzundurukan

    köşeye sıkıştığı için az önce tayyip'in kanalında "bizde biat kültürü olmaz. valla bizim çok sağlam bir patronumuz var. (berat albayrak) o bize "doğru haberi yayınlamaktan korkmayın, (devamı daha da insanlık dramı) sakın ha kul hakkı da yemeyin." dedi. bu ülkede basın özgürlüğü diye bir şey var. bize bu yapılanlar tamamen siyasi" (çarşı-akp gerginliğinden yürüme çabası).

    korku böyle birşey işte. tayyip erdoğan'ın yasadışı şekilde el koyup damadına hediye ettiği televizyon kanalında o damadın "kul hakkı yemeyin haa" demesini ve "bu ülkede basın özgürlüğü diye birşey var" gibi bir cümleyi dile getirirken soluk tenli yüzünde hortlak suratında en ufak bir utanma en ufak bir göz kaçırma olmuyor.

    insanoğlunun ne kadar alçalabildiğini bir belgesel tadında izlemek istiyorsanız aspor,atv ve ahaber gibi kanallardaki "yorumcu"ları izleyebilirsiniz.

    gözümüz üstünde zeki. beşiktaşla uğraşanla uğraşacağız.

  • başakşehir ve osmanlıspor'un başarısının sırrı

    istanbul büyükşehir ve ankara büyükşehir belediyelerinin paraları. bu şehirlerde yaşayan vatandaşların vergileri. yollarda gördüğümüz ve kapatılmayan çukurlar. 1 saat yoğun yağmur yağışı sonucunda venedik'e dönen ülkenin en büyük 2 şehiri. metrobüsteki karınca yuvası kalabalığı. köprüden geçerken ödediğimiz paralar. babacığının biricik evladının kamyonlarla dahi dağıta dağıta bitiremediği paralar.

    ya da yok lan. abdullah ve reşit çoh eyü dırakdorler.

  • recep tayyip erdoğan

    paralel evrenden yazıyorum. bu taraf şu an yaşadığınız evrendeki türkiye'den daha iyi değil haberiniz olsun.

    eğer 4 sene önce fetullah gülen'in kendisinden istediği milletvekili sayısını kabul etseydi, zamanında atamalarını bizzat kendisinin imzaladığı ve bugün darbeci diye içeri attırdığı,halkın üstüne tank sürdüren ve bomba yağdıran generaller görevlerinin başında hiçbir tehdit hissetmeden hayatlarına devam edeceklerdi.

    zaman gazetesi,samanyolu tv,ekrem dumanlı ve hidayet karaca kendisini yalamaya devam edeceklerdi. kendisi de bundan mutluluk duymaya devam edecekti. hakan şükür trt'den 750 milyar maaş almaya devam edecekti. hem de milletvekili olarakta devletin bütün imkanlarını lehine, son zerresine kadar kullanmaya devam edecekti.

    paralel kelimesinin ne demek olduğunu 35 milyon kişi hiç bilmeyecekti. beraber yürüdük biz bu yollarda şarkısını aynı 35 milyon kişi severek dinlemeye devam edecekti.

    fetullah gülen'e feto,fetoş,fetullah gibi kelimelerle hitap edenlerin hapislerde sürüm sürüm sürünmesine dair bir kanun tasarısı önüne gelseydi zevkle imzalayacaktı.

    şu an televizyonlarda izlerken tüylerimizi diken diken eden ve "darbe girişiminden" dolayı içeri atılan, atatürkçü ali türkşen gibi komutanlarımızın hapislerde çürüdüğünü , büyük haksızlığa uğradıklarını dile getirenler de "darbecileri desteklemekten" dolayı sorgusuz sualsiz müebbet alacaklardı,alacaktık.

    ahmet davutoğlu başbakan olarak kalacaktı.

    tapeler asla ortaya çıkmamış olacağı için halkın milyarlarca dolarını çerez parası gibi fetullah'la bölüşmeye devam edeceklerdi. bununla ilgili en ufak bir araştırma yapan en ufak bir soru soran adamı-gazeteciyi doğunun en uzak noktasındaki bir dağa gömdürüp türkiye'de daha önce hiç yaşamamış gibi bütün geçmişini devlet veritabanından sildirecekti.

    "ne istediler de vermedik" gibi bir cümle tarihe kazınmayacaktı. çünkü istedikleri herşeyi almaya devam edeceklerdi.

    reza zerrab'ı, ebru gündeş'e ayı(gezegen) almaya çalışan "masum" bir işadamı olarak tanıyacaktık.

    peki ne oldu? 10 yıllık ittifaklarının bozulması sonucu iç savaştan daha beter bir hale geldi ülkemiz. iç savaş olunca halk dağılır, ordu toparlamaya çalışır mevzuyu değil mi? biz de ise halk yerinde duruyor ve ülkenin sigortası olan ordu, hani o hep bahsettikleri "m.ö 209 yılına, mete han'a kadar uzanıyor" hikayesindeki orduyu bugünlerde baştan aşağı dizayn ediyorlar ve o dizaynın sonunda mesela binali yıldırım gibi bir adam orduya vereceği bir emirle istediği şehri dümdüz ettirebilecek bir güce,kudrete sahip oluyor.

    peki akp böyle bir gücü ilk olarak nerede kullanacak tahmin edebiliyor musunuz? ben size bir ipucu vereyim: içindeki en büyük ukte, gençliğin kendisine geri adım attırdığı tek yer neresidir?

  • formda ve disiplinli bir balotelli