Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. metro muavininin 4 yaşındaki kıza tecavüz etmesi

    bu kadar çok orospuçocuğunun bir araya gelmesi tesadüf olamaz.
    nasıl bir personel seçim mekanizması varsa çözemedim.

    -askerliğini yapmış
    -şehirler arası çalışabilecek
    -cinsel arzularını kontrol edemeyen
    -tercihen 3 senelik taciz deneyimi
    -tecavüze yatkın
    -tercihen orospuçocuğu
    -utanmaz

    iş arkadaşları aramaktayız

  • 2. az bilinen görgü kuralları

  • 3. toplu taşımanın ücretsiz olması

    ikametgahı istanbul olan herkese ''ulaşım vergisi'' eklenerek yapılabilecek bir şeydir. belki de istanbul'un nüfusunu azaltacak olan çözüm bu olabilir. ya da en azından insanlar ''nasılsa parasını veriyorum'' mantığı ile toplu taşıma kullanmaya başlar ve böylece daha kaliteli ve efektif bir toplu taşımamız olur.

  • 4. 20 yaşında kız 28 yaşında erkek ilişkisi

    e ben şimdi öleyim amk.eşim 27 ben 37 yaşındayım ne oldu ki şimdi.

    kötü bişi yapıyorsam söyleyin boşayalım hatunu.ama çocuğum var ona ne diycem ?siz onu da bilirsiniz artık.

  • 5. ahmet hakan'ın 29 temmuz 2016 tarihli yazısı

    ilginçtir, yazının büyük bir kısmı için öncesinde "ben o kadar büyük bir yavşağım ki" ibaresini eklediğimizde, anlam bütünlüğünde hiçbir bozulma olmuyor.

    harika yazı.

  • 6. mit ve genelkurmay'ın c.başkanlığı'na bağlanması

    (bkz: chp'nin cumhurbaşkanlığı'na bağlanması) şeklinde devam edebilecek olay.

  • 7. 28 temmuz 2016 bülent arınç'ın gözaltına alınması

    olay yaşanmadığı halde yaşanmış gibi başlık açmak, tarih vermek olsa olsa gerizekalıktır, üstüne alınabilirsin dangalak.

  • 8. 28 temmuz 2016 cnn türk türkiye'nin gündemi yayını

    ali türkşen: hulusi akar istifa etmeliydi
    didem arslan: ama darbecilere bağırdığını söylüyor
    ali türkşen: demek ki iyi bağıramamış

  • 9. kadınların sütyen giymelerinin nedeni

    cevap için isaac newton telefon hattımızda.

  • 10. asansörde hızlıca hacet gideren abla

  • 11. cemaat ile akp'nin kapışmasının asıl sebebi

    post kavgasıdır.

    - akif genç ve yakışıklı bir gençtir. devlet bürokrasisi içersinde rahat etmemekte ve kendi kadrolarını genişletme arzusuyla yanıp tutuşmaktadır.

    - cemile mahallenin tüm delikanlılarının hayranlıkla iç geçirdiği genç ve güzel kızdır. onu alacak şanslı erkeğe yanında çeyiz olarak hazır yetişmiş kadronun tillahını getirecektir.

    - mahallenin en güzel kızıyla en güzel oğlanı ilk bakışta birbirlerine vurulup evlenirler.

    - bu iki sevgili aşk birlikteliklerini bir de beraber kurdukları bir ortaklıkla taçlandırırlar.

    - akif ve cemile ortak işlerini büyütmeye koyulurlar. akif atamalarla cemile davalarla bürokraside yer açarlar. boşalan yerlere azcana akif'in kadroları çokcana cemile'nin kadroları atanır. ne de olsa cemile'nin çeyizi akifinkinden epeycene daha yüklüdür.

    - akif hatta cemile'nin yetişmiş adamlarını hapur hupur yiyen yaş isimli canavarı bile sevdüceği için zapturapt altına alır. cemile aşkının yanağına bir öpücük kondurur.

    - akif zamanla kıllanmaya başlar. o bunlar da benim adamım diyerek cemilenin adamlarını atarken, cemile'nin adamları kendi altlarına kesinlikle akif'in adamlarını almamakta, sadece gene cemile'nin bohçasından adamları almaktadır.

    - sonra anayasa değişir. akif ve cemile el birliğiyle yüksek yargıyı kontrol etme çabasına girişirler. ilk etapta bu ikilinin adamları diğer dış mihrakları yenip içeri girerler. fakat sonra garip bir şey olur. akif'in adamları atamalarda cemile'ninkilere arka çıksa da, cemile'ninkiler sadece kendi adamlarını kilit yerlere koymaktadır. akif iyice kıllanır.

    - sonra cemile'nin götü afedersiniz tavan yapar. akif'e geceleri has adamı nasyonel entelijans eycınsi başındaki fidan gibi delikanlının gönderilmesini, güneydoğu politikasının kendi adamlarına teslim edilmesini, o aralar pek revaçta olan açılımın kapatılmasını ister telkinlerde bulunur.

    - eeeyhhh yeter be diyen akif, cemile'nin yetişmiş adamlarını yetiştirdiği bostanı tarumar etmeye başlar.

    - cemile yetişiiiin hırsız vaaar diye bağırır.

    olaylar olaylar...

    sonunda bu kötü tecrübeden akıllanmış olarak çıkan akif şu an her yerde cemile'nin bohçasından dökülenleri temizlemekle meşgulmüş. yoook tabi ki de sadece ondan dökülenleri canım. hak ve hukuk dahilinde. yalnız dava açıp mesleğe geri dönmece yok, o hariç. ohaldeyken olmaz. elbette bu tecrübeden sonra akif devlet içersindeki kadrolara sadece layikiyle kendini geliştirmiş donanımlı gençleri atayacakmış. akif'e oy veriyor olmak şartıyla. şaka şaka. yok tabi herkes atanabilir. ama akif'e de bir oycuk olsun verirler. yani bu kadar badireden sonra bence öyle.

    demek ki neymiş çocuklar? elalemin zikiyle gerdeğe girersen... neyse diego ortalık zaten karışık, bir de biz göt altı olmayalım şimdi.

  • 12. fetö kırgızistan'da darbe yapabilir

    (bkz: teselli darbesi)

  • 13. helikopterdeki 9. kişi

    (bkz: yossi kohen)

  • 14. sincan'da çocuğa tecavüz eden ustanın yediği dayak

    sabahtan malın teki trafikte emniyet şeridine girdiği için kendisini uyaran adama silah çekti, 1 km ilerledim başka bi mal makas atayım derken az kaldı beni biçiyordu, biraz daha ilerledim tem maslak girişinde 2-3 tane araba ters şeritten girip usulsüzlük yapıyordu.

    sağ salim şirkete yaklaştım arabayı park edecem ama hemen önümde iki kişi park yüzünden birbirine girdi, şirkete geldim ekşiyi açtım bu video ile karşılaştım.

    ülkenin anasını siktiniz oruspu çocukları. yok abi yok idam gerçekten şart bu ülkeye.

  • 15. ali türkşen

    "ya afedersiniz dinsiz olsa n'olur" şeklinde bir cümle kurdu ya adam.

    lan en son ne zaman televizyonda birisi bunu söyledi yav?

    komutanım yürü de koşalım, parti kur coşalım!

  • 16. türkiye'nin nato'dan çıkartılması

    o biraz sıkar dediğim durum.

    buna cesaret edemezler. çünkü nato'dan çıkartırlarsa biz mecburen avrasya kutbuna yaklaşırız. bu da ne amerikanın ne de avrupa'nın işine gelir. hani tamam memlekette her şey güllük gülistanlık değil. lakin adamların da bize gebeliği çok var.

    iki kıtanın tam ortasında, kafkasyaya sınır, türki cumhuriyetlere açılan kapıda, 2 boğazı olan, akdeniz'de kıbrıs'a hakim, ortadoğuya ve afrikaya yakın bir ülkeyi nato'dan çıkartırlarsa kendileri kaybeder. yani bizim nato'ya ihtiyacımız yok. nato'nun bize ihtiyacı var.

    darbe yapamadılar, akılları sıra medyalarında böyle atarlanıyorlar.

    edit ve not: şimdi baktım da yazım emlak reklamı gibi olmuş. lakin ülkeler gayrimenkul olsaydı bizim ki konumu itibarıyla gene en değerlisi olurdu.

  • 17. 6. viteste araba kaldırmaya çalışmak

    sen sıkma canını düz vites bmw 520 alan varoş enişten utansın.

  • 18. yakışıklı erkek görünce verilen tepkiler

    mekan ankara'da özel bir üniversitenin kantini yıl 2004 falan, ben arkadaşımı ziyarete gitmiştim (yok orada okumadım durumumuz yoktu). arkadaş grubunda bir kız var büyük bizden yaşça. bunun bir kuzeni varmış, askeri okul (harp okulu) öğrencisi, henüz birinci sınıf. bir emanet bırakmak için mi yoksa almak için mi neydi, bu kızın yanına uğrayacakmış. telefonlaştılar bunlar, eleman gelmiş okula, işte kantindeyim oraya gel dedi, biz de aramızda muhabbete devam ediyoruz.

    eleman geldi, abla kuzen sarıldılar, bize bi selam verdi çocuk, sonra kenara geçip biraz konuşup işlerini hallettiler ve gitti. bu arada çocuk allah var yunan tanrısı, kumral, mavi gözlü, vücut falan da çalışmış sanırım, bir de çok olgun tavırlı,iyi yetişmiş, adam gibi adam olduğu her halinden belli - ki daha 19 yaşında bu çocuk.

    gittiği sırada dikkat ettim bizim gruptaki diğer bir kız - ki bu da çok güzel ötesi bir kızdı, rumeli göçmeni çok da kafa bir kızdı- öyle aval aval bakıyor. abla kuzen masaya döndüğünde yüzünü ona döndü ve surat ifadesini değiştirmeden "x, ben senin kuzenine aşık oldum, babam haftaya geliyor, onunla gelir isteriz, verin bunu bana. okulu falan bırakır evimin kadını olurum, on beş tane çocuk yaparım, saçımı süpürge ederim, isterse üzerime kuma da getirsin, karnımdan sıpayı sırtımdan sopayı eksik etmesin vallaha çok hayırlı gelin olurum senin de her işini yaparım nolur verin bunu bana" diye sıralayıverir birdenbire.

    tam üç saniye sürdü sessizlik. sonra masadaki herkes ağzında ne varsa püskürterek gülmeye başladı. abla kuzen ciddi ciddi bozuldu ama, kıskandı kuzenini, bi o gülmedi, yani güldü de, gayet sahte ve (senin bacaklarını ayırırım) bakışlarıyla. milletin bu kadar gülmesinde başka bir etken de bu kızın çok erkek canı yakması, kıskançlığa asla gelememesi, gayet feminist ve özgürlükçü takılmasıydı ve nice yakışıklı/zengin erkek tarafından kovalanmış olmasıydı. sağlam tezat olmuş tabi içinden birden bire böyle bir anadolu kezbanı fırlayınca.

    bu da böyle bir anımdır sözlük.

  • 19. samuel eto'o

    o gelmese de biz pektmek'i verelim ama.

  • 20. trafikte makas atan maganda

    kötü araba kullanmayı erkeklik sanan gavatlardan oluşurlar.

  • 21. istanbul arel üniversite logosu

    hocam biriniz de link koyun.

    logo

    adamlar gizli bir tarikat gibi tartışıyolar ya la.

  • 22. hulusi akar

    bir yedek subay emrindeki takım dan bir tek asker kendisinden habersiz kışla kantinine gitse telefon kartı almaya o yedek subayın aklını alırlar askerlikten bi haber sin diye.

    tek bir asker firar etse bir birlikten alakası olsun olmasın o gün nöbetçi onbaşısından tut ordan çavuşuna , nöbetçi astsubayı na ordan nöbetçi subayına kadar ne kadar nöbetçi varsa hesap sorarlar ( bölük komutanı emri ile bölük dışında görevde olmanız bile farketmez o kaçan askerin hesabını sizden sorarlar ) .

    koskoca ordu nun kontrolünü yitirmiş , ordusunu ihbara rağmen kontrol etmeyi başaramamış , tsknın en kutsal makam onda kendi adamları tarafından derdest edilmiş paşa bugün elbette istifa sını verecektir.

    askerlik bunu gerektirir.

  • 23. formda ve disiplinli bir balotelli

  • 24. 14 ağustos 2016 2. darbe girişimi

    ülkeyi 1 yıl geriye götürecek girişimdir.

    edit: başlık 14 ağustos 2015 2. darbe girişimi iken yazılmıştır.

  • 25. recep tayyip erdoğan

    türkiye'nin en rezil günlerinin yaşanmasına sebep olmuş insandır.

    işin kötüsü hiçbir sorumluluk hissetmemesidir. yandaşlarının da hiçbir sorumluluk yüklememesidir.

    kandırılma muhabbetini açanlara da şunu söyleyeyim. devlet adamı kandırılmaz! kandırılamaz! kandırılıyorsa devleti yönetemez.

    senelerce muhalefete "iki koysun versek güdemez" dediler, gördük kim güdemiyor. daha yanındaki yaverden habersiz olan devlet yönetemez.

    not: kendisi türkiye'yi rezil duruma getirdikten sonra olanlardan dolayı 300'e yakın insan ölmüştür, önceki bombalamaları saymıyorum bile, ama kendisi kitlesine bayram gibi kutlama yaptırmıştır. insan hayatının hiçbir önemi yoktur kendisi için.

  • 26. yıllar önceki haline aşık olunan ünlüler

  • 27. evine davet eden erkeği reddetmenin yolları

  • 28. istanbul 15 temmuz demokrasi otogarı

    --- spoiler ---

    yargıtay'dan onaylanmış 6 yıl hapis cezası bulunan ve şu anda aranan firari işadamı, galip öztürk.

    --- spoiler ---

  • 29. sabiha gökçen değişsin ömer halisdemir olsun

    oğlum şu 90 senelik fallik baklayı ağzınızdan çıkarın artık.

    atatürk düşmanlığıyla nam salıp memleketi, en son fetullah gibi çapsız bir proje dürzüsünün kucağında darbenin eşiğine getirip sivil halkını askerini öldürtmüş, meclisini bombalatmış siyasal islam adlı bok, hazır fırsatını bulmuşken nerede "atatürk" isimli bir yer/bina var adını "recep tayyip erdoğan" diye değiştirelim.

    amına kodumun çocukları bugün ölü diri ayırmadan vatan hainliği diye önüne gelene saydırıyor, darbe girişiminde bulundular bahanesiyle. zamanında devletin bekâsı için -doğru, yanlış- gereğini yapmış pilotun adını kaldırtmaya bahane arıyor, "dersim katliamı" diyebiliyor ama utanmadan.

    sizde omurga, şeref, haysiyet, dürüstlük ne arasın.

    en nihayetinde fetodan boşalan yeri nakşî ve süleymancı piçlerle dolduruyorsunuz. aynı bokun yeşilini yiyorsunuz.

    bari çapınız olmayan gündem mevzularına girişmeyin zira ağzınızı ne zaman açsanız o yeşil bok kokuyor.

  • 30. lukas podolski

    schumaher icin yapilan destek macindan sonra basinin sorularini yanitlamis alman golcu.

    kendisine "mario gomez son olanlardan sonra turkiye'ye gitmeme karari aldi, sen galatasaray'a donecek misin?" diye sormus gazeteciler hakli olarak.

    podolski ise "digerlerinin yaptiklari seyleri yapacak degilim, kendi kararimi verebilecek deneyime sahibim. istanbul'a tatilim bitince donecegim." diye cevap vermis bu soruya.

    galatasaray'in ffp yuzunden aldigi ceza sadece 1 sene surecekse, bu kendisi sayesindedir. adam bununla da yetinmiyor, bizim bile anlam veremedigimiz olaylardan sonra ulkede devam etme konusunda tereddut yasamiyor. su adama her mac tezahurat yapmamiz lazim.

  • 31. 28 temmuz 2016 thy rezaleti

    ozelden yediğim iftiralar ve buradaki saçma yorumlar üzerine enrty'mi siliyorum. zira asil olay bilet parası değil polis ve tgs görevlileri tarafından gördüğüm muameleyi. destek olan tüm arkadaşlara tesekkur ederim. bugün yeterince hirpalandim bir de sanal ortamda devam etmesine izin vermeyeceğim bu durumun.

    tanım: thy'nin klasik rezaletidir ve bildiğim tek şey bu halkın başına gelen her kötülüğü hakettiği dır.

  • 32. 28 temmuz 2016 tsk komuta kademesi istifası

    --- spoiler ---
    -siz mi istifa edeceksiniz ben mi gerekeni yapayım?
    --nasıl yani efendim?
    -şimdi beni küfür ettirceksiniz.
    --- spoiler ---

  • 33. pokemon go

    (bkz: zubat mı çekeyim yanlarına)

    millet dragon'ları snorlax'ları lapras'ları çekmiş gym'lere, zubat mı çekeyim yanlarına..

  • 34. semih çetin

    adam siyasetle uğraştım orduya dönemem, uygun değil dedi. bir şu asalete bak birde malumlara.

  • 35. 28 temmuz 2016 tübitak burslarının durdurulması

  • 36. ateist olup veganizm'i saçma bulan insan

    ateizm ile veganizm arasında nasıl bir bağ buldunuz bilmiyorum ancak ateist olan insanlar genelde evrime inanır. yani insan vücudu yıllar yılı değişmiştir. bu bağlamda devam edeceğim.

    kitaplardan okuduğum ve hatırladığım kadarıyla birkaç çıkarım yapmak istiyorum.
    insanlar buğdaya köle olmadan önce avcı-toplayıcı şeklinde geçiniyorlardı. yani daha çok hayvan ağırlıklı bir yaşam biçimleri vardı. bitki ağırlığı ise daha azdı. ne zamanki buğdayı evcilleştirdi, o zaman hayvan ağırlıklı besin azaldı. insanın genetiği bozuldu. çoğu hastalık da zaten tarım devriminden sonra ortaya çıktı.

    bu sebeple düşünüp okuyan ateistlerin veganizmi saçma bulması normaldir.

    doğduğundan beri vegan olan insanlar yaşıyor ama demek de biraz kendi zamanını düşünmek bana göre. sen yaşıyor olabilirsin ama bu yaşayış senin genlerini etkiliyor. bir hayvanın et için öldürülmesine kıyamıyorum ancak eti de seviyorum ve ihtiyaç duyuyorum. bu konuda iki yüzlüyüm ve kendimi sadece o hayvanların zaten çiftlik hayvanı olduğunu düşünerek teselli ediyorum.

  • 37. türkiye avrupa birliği'nden çıksın

    (bkz: sazan.avi)

    hep diyorum, yazar olmadan önce okur olmayı öğrenin diye. başlığı açanın profiline baktınız mı ulan? sanatçımız bildiğin "troll'ü trolleyen troll'ü trolleyen troll"lük yapıyor. takdir ediyor ve şukelayı veriyorum kendisine.

    ana akım medyada haber altı yorumlarında sıklıkla görebileceğimiz, iki sözcük düzgün yazı yazmasını bilmeyen cahilleri taklit etmiş burada. hemen troll diye celalleniyorsunuz.

  • 38. 27 temmuz 2016 fenerbahçe monaco maçı

    valla galatasaraylıyım ama akıllara zarar yorumları okuyunca gördüm ki bazılarına fena koymuş. adamlar bunca olumsuzluğa rağmen sezonun ilk resmi maçında turun belki de en güçlü takımını 2-1 yendi. beraberlikte tur atlayacaklar. 1-0 yenilseler eleniyorlar ama bunun dışında 2-1'de maç uzuyor, 3-2 ve 4-3 gibi skorlarda tur atlıyorlar. yani tek bir gol atabilirlerse monaco'nun elemek için hayli uğraşması gerekecek. hepsini geçtim abi siktir et rövanşı, adamlar kadıköy'de kendi taraftarlarının bile inanmadığı bir zafer aldı mı? aldı. neyin tatavasını yapıyorsunuz? yok monaco'da üç yerlermiş de, burada gol yemişler de bilmem ne. bu ne boktan eleştiri, bu ne aptal bir bakış açısı lan?

  • 39. çok sonra keşfedilen araç fonksiyonları

    premium volkswagenim sagolsun hic birseyi sonradan kesfetmedim. yok ki hic bi opsiyon amk.

  • 40. rus savaş uçağının kamerasından görünen ufolar

    turkhaber24.com

    haberin tek adresi, türkhaberrr nokta kom!

    ben daha iyisini yaptım kanki, rahat uyu.

  • 41. kuzey kore'de hiç darbe olmaması

    katıldığım önerme. aynı zamanda insan hakları olmadığı için insan hakları ihlali de yok.

  • 42. ingilizce öğrenirken yapılan hatalar

    anadilinin yapısını, kurallarını, düşünce ve dil arasındaki bağı bilmemek en kritik olanıdır.

    dalga geçmek için söylemiyorum türkçesi iyi olmayanların ingilizce öğrenmesi epey güçtür.

  • 43. devlet hastanesiyle özel hastane arasındaki fark

    gerçek acil hastalarına özel hastane bakmaz, devlet hastanesi bakar.

  • 44. fetöcü olmadığımızı ispatlıyoruz kampanyası

    evrensel hukukta kimse suçsuz olduğunu ispatla mükellef değildir.

    suç isnad edilebilmesi için, suçun oluştuğuna dair kanıtlar bizzat iddiacı tarafından sunulmalıdır.

    bu nedenle gereksiz ve beyhude bir çaba olmaktan öte gidemeyen bir kampanyadır.

  • 45. ahmet tarık çelenk

    kendisi adeta real madrid karşısına çıkarılmış osmanlıspor gibi. program bitiminde ev yerine hastaneye götürülmez umarım.

  • 46. 28 temmuz 2016 düşündüklerimi yazmaya korkmam

    kafayı yiyeceğim, söyleyecek, konuşulacak çok şey var.

    ama içimi buraya dökmeye korkuyorum.

    demokrasinin kurtarıldığı çok iyi oldu gerçekten.

  • 47. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    cinsel yamyamlık. bilirsiniz bazı örümcek ve peygamberdevesi türlerinde dişiler çiftleşmeden sonra erkekleri yiyorlar. bununla ilgili her belgeselde de "ulan mal mısın neden kaçmıyorsun" diye kızardım. o iş öyle değilmiş. hatta bu gibi çiftleşme olan durumların çoğunda erkek, dişinin yemesi için çiftleşirken kafasını dişinin ağzına doğru uzatırmış.

    nedeni de ilginç. bu erkek örümcek ve peygamberdeveleri için dişi bulabilmek ömürleri boyunca bir kere olabilen bir şeymiş. bilirsiniz çoğu hayvan için soyun devam etmesi çok önemlidir. bu genetik olarak kodlanmıştır. böyle olduğu için erkek ilk bulduğu dişiye yemesi için kafasını uzatırmış. bunun iki türlü avantajı var:

    birincisi, dişinin daha iyi beslenmesini sağlanmak. daha fazla protein alıp daha sağlıklı bireyler doğurmasını sağlamak.
    ikincisi ise erkeğin kafasını yemeye başlayan dişinin seksi unutması. böylece seks süresi uzuyormuş ve erkek daha fazla spermi dişiye aktarabiliyormuş.

    ulan bu bilim çok güzel ya.

    bu bilgilerin kaynağı ise jared diamond'un seks neden keyiflidir kitabı.

  • 48. beşiktaş

    uzun zamandır bu başlığa bir şeyler yazmadığımı farkettim azönce. oysa bende hemen hemen bütün renktaşlar gibi düşünmek için boş vakit bulduğum her anda kendimi önümüzdeki sezonun beşiktaş kadrosunu ve ilk onbirini hayal ederken buluyorum kendimi. artık aklımı toparlayıp son gelişmeler ışığında etraflıca bir değerlenirme yapmanın zamanıdır bence.

    peşinen söyleyeyim uzun bir entry olabilir. hatta bu konuda özeleştiri de yapıyorum. bende birkaç paragraftan uzun entryleri okurken zorlanıyorum,geniş zamanım olmadıkça okumuyorum. bu açıdan takipçi dostlardan özür dilerim ama konu beşiktaş olduğunda yazacak çok paragraf var.

    bu değerlendirmeyi yaparken önce kaleci mevzusundan başlamam gerek. fabricio transfer edildi sambadenin tavsiyesi ile. sahada performansını görmediğim hiçbir futbolcu hakkına peşin hükümlü olmadım,olmam. yd tabata üzerinden antep ile fahiş bonservis fesih bedeli üzerine anlaştığında bile" tabatanın bir suçu yok,bırakın futbolunu oynasın" demiştim. velhasıl katar liginin en değerli oyuncusu oldu tabata kaç sezondur. mesele katar liginin seviye düşüklüğü değil tabii ki futbolcuyu ödenen bonservis fesih bedeli üzerinden baskı yapılması ve rahatça futbola konsantre olmasının engellenmesi. bırakalım futbolcu işini yapsın. fabricio için de bence durum bu. önce bir görelim performansını. kaleci departmanı (önder özen soktu bu lafı da aklımıza) sambade ile oldukça sönük görünüyordu. şeklen tenis topları ile çok şık antremanlar yapılıyor gibi görünürken beşiktaş kalecileri sapır sapır dökülüyordu sahada. kaleciler ile yaşadığı sıkıntıları duymayan da kalmadı. alt yaş gruplarından da dişe dokunur bir genç kaleci bulamadı geçirdiği üç sezonda sambade. şurada da anlattığım gibi şenol güneş ve mehmet kulaksızoğlu gibi kaleci üstadları ile çalıştığı sezonda bile beşiktaş kalecilerden performans alamıyorsa sambadenin beşiktaş ile anlaşması artık değerlendirilmek zorundaydı ve doğru olan yapıldı. kendisine teşekkür edilip yerine hırvatistan milli takımı kaleci antrenörü olan eski kalecimiz marijan mrmic getirildi. şimdiden boykonun muhteşem performanslar sergilediğinin videoları düşmeye başladı kamptan. evet,artık beşiktaş kalecileri gerçek toplarla atılan sert şutlarla antremanlar yapıyor ve ben bu değişimin eldeki üç kaleciyi mutlaka üst düzey bir performansa çıkaracağını düşünüyorum. yani kazanan her türlü beşiktaş olacak.

    defans konusuna gelirsek. eldeki stoperler üzerinden konuşalım. kaldı ki şuan yapılan bir stoper transferi yok. rhodolfo, marcelo guedes (bonservisi alındı hannoverden) ve milosevic var. alexis delgado dün akşam itibariyle alaves kulübüyle anlaştığı için kamptan ayrıldı. pedro franco da millaniaros kulübü ile çoktan anlaşmış ve kadrodan ayrılmıştı zaten. milosevicin düşündülmediği söyleniyor. isveç olimpiyat futbol takımı kadrosuna alındığından kamptan ayrıldı zaten. mutlaka bir hatta iki transfer yapmak zorundayız stoper mevkisine. rhodolfo henüz tam olarak hazır değil haberleri geliyor. şampiyonlar liginde oynayacağımız düşünülürse mutlaka üst düzey bir stoper ve yedek oturması için alternatif bir stoper alınacak anladığım kadarıyla. şampiyonlar ligi için 15-21 yaş arası kulüpte oynamış 4 , ligde oynamış 4 toplam 8 oyuncu bildirilmesi gerekiyor. ismail köybaşı ülkede yetişmeydi,ayrıldı gökhan gönül geldi. serdar kurtuluş kulüpten yetişmeydi,ayrıldı. ben yerine yalçın ayhan'ın alınması gerektiğini düşünüyorum. bildiğim kadarıyla yalçın ayhan beşiktaş altyapısı çıkışlı. üstelik türkiye için oldukça yeterli bir stoper. bence bu yaz milli takımla birlikte fransada olması gereken oyunculardan biriydi. beşiktaş adına hem iş yapacak hemde kulüpten yetişme oyuncu statüsünü dolduracak bir oyuncu. bence mustafa pektemek'i çok beğenen abdullah avcı için iyi bir teklif olabilir mustafa pektemek-yalçın ayhan takası. tabii yalçın ayhan transferi olsa da üst düzey bir sol ayaklı stoper istiyor şenol güneş. ismi geçen oyunculardan salvatore bocchetti ve jeremy mathieu hem tecrübesi hemde sol ayaklı oluşu nedeniyle transfer radarımızda. umarım bu iki isimden biri transfer edilir.

    defans bekleri konusunda orta çağı kapatıp yeni çağı açtık diyecek kadar büyük bir değişim yaşadık. serdar kurtuluş artık beşiktaşın kadro seviyesinin altında olduğu için sözleşme uzatılmadı ve teşekkür edilip yollar ayrıldı. andreas beck'in yanına belki de uzun yıllardır türkiyeden yetiştiği halde mevkisinin tartışmasız en değerli oyuncusu olan gökhan gönül transfer edildi. yine sol bekte senelerdir uzun sakatlıklarına ve oyun içi verimsizliğine rağmen umutla yükselmesini beklediğimiz ismail köybaşı her ne hikmetse gökhan gönülle aynı maaşı alacak bir futbolcu olduğu fikrine kapıldı ve sözleşme görüşmelerinde bu maaşı talep etti. tabii ki beşiktaş yönetimi oynadığı 9 sezonda iki kez çapraz bağı kopan toplam 2 gol 3 asist yapan ismaile talep ettiği o maaşı vermedi ve yollar ayrıldı. yerine barcelonadan adriano transfer edildi. adriano hem tecrübesi hemde kalitesiyle beşiktaşın oynadığı her maça farkını yansıtacaktır. peki uzun vadede takıma yeni katılan bekler ne fark yaratır? geçen sezon şenol güneş beklerinin orta sahaya yakın yerleşmesini istiyordu. özellikle hücumda ve aslında top kaybedildiği anda. zira top kaybedildiği anda ismail ve beck hemen prese katılıyor ve kaybedilen topu en kısa sürede kazanıp defansı hücuma çıkarken dengesiz yakalamak amacındaydı. zamanında andreas beckle ilgili şunları yazmıştım. stoper tandeminin de orta sahaya oldukça yaklaştığı ligin ikinci yarısı bu alan daraltma oldukça işe yarayan bir sistem oldu. ama şimdi son çizgiye kadar bindirme yapmaktan çekinmeyen,orta ve şutları ile rakip birinci bölgede gol ve asistler yapabilecek oyun karakterine sahip iki hücum beki ile oynamak özellikle beşiktaş orta sahası ve stoperlerinin daha farklı pozisyon almasını sağlayacak. akışkanlık bakımından barcelonanın sergi busquets'in stoperlerin arasına yerleştiği 3-4-3 benzeri bir sisteme evrilebilir beşiktaş taktiği. şenol güneş bakalım bu yeni denklemi nasıl çözecek? sonuçta beşiktaş yönetiminin maaş bütçesinin artmasını göze alarak yaptığı bu kalite yükselmesi beşiktaşın hücum gücünü arttıracak şekilde dönüştürülmeli.

    orta saha ile ilgili sosa'nın ayrılması durumunda kilit oyuncu bence tolgay ali arslan. linkini verdiğim entryde belirttiğim gibi 6-8-10 tarzı bir dizilim ve paylaşım olacaksa orta sahada sosanın yeralmadığı kadroda tolgay'ın formu çok önemli. zira 8 numarada tolgay oğuzhanın sezon boyunca rakipten çaldığı topları neredeyse bir maçta çalacak ikili mücadele kazanma gücüne sahip. tabii ki geçen sezon muhteşem bir sezon geçiren sosanın ayrılmasını hiç istemem ama ailevi nedenleri bahane göstererek (belki biraz da menajerlerin gazına gelerek) ayrılmak istediğini beyan etti. sosa beşiktaşta geçirdiği iki sezonda performansı üzerine koyarak yükseliyor. aslında sosa beşiktaş için bir on numaradan fazlası. zira bundan iki sene önce yazdığım şu entryde belirttiğim gibi sosa oyunun sadece hücum tarafında değil, defans kısmında da elinden geleni yapmaktan imtina etmiyor. ikil mücadeleye giriyor,topun arkasına geçiyor,prese katılıyor. bu yönüyle oğuzhan özyakupun da oyununun defolarını kapatıyor. oğuzhan geçtiğimiz sezonu 9 gol 7 asist ile bitirebildyse bunda aslan payı o çıktığında alanını kapatmak üzere paylaşan sosa ve atibadadır bence. sosayı değerli yapan tabela katkısı kadar takımın defansif aksiyonlarına katılmaktan kaçınmaması. umarım sosa takımda kalır. ama kalmazsa da oraya bu görevleri yapmayacak,üçüncü bölgede eli belinde dolaşmaktan başka bir iş yapmayan sıradan bir on numara alınmaz umarım.

    kanat hücumcularımız da genel olarak kalitemiz iyi. gökhan töre takımdan ayrıldı. bu konuda çok üzüldüğümü söyleyemem. zira bence biz gökhan törenin kariyer zirvesini gördük slaven bilic'in son sezonunda. geçtiğimiz sezon keyifsiz olduğu ve sezon sonu takımdan ayrılmak istediği çok belliydi zaten. sezonun ikinci yarısında ricardo quaesmanın yükselen performansı gökhan töreyi neredeyse unutmamıza yol açtı. takımdan tamamen ayrılması sanırım en çok kerim frei için iyi olacak. zira artık üçüncü altenatif konumundan ricardo quaresmanın nefesinin bittiği her maç oyuna girmek için kenarda numarası yanarken görecek kendisini. kerim aklını tamamen beşiktaşa verir ve oynamak için ısrarını hocaya yansıtırsa büyük bir patlama yaşayacağı bir sezon bizi bekliyor olabilir. ben yıllardır kerim frein forvet arkasında kenarlarda oynadığından çok daha etkili olacağını düşünenlerdenim. nitekim kendisi de forvet arkasına alışık olduğu için geldiği sezon kenarda oynayabilmek adına antremanlar yaptı. kenarda başarılı mı derseniz pek emin değilim. geçtiğimiz sezonlarda etki ettiği maçların hemen hepsinde kendisini orta sahanın ortasından topla hareketlenirken gördük. zaten ben ocak 2015'te şunları ve nisan 2016'da şunları yazmıştım kerim'in santrafor arkası oynaması konusunda. sosa'nın olası ayrılığı sonrası şenol güneş kerimden yıldıray baştürk performansı alır mı hep birlikte göreceğiz. olcay şahan sol açıkta yeri garanti gibi haberler geliyor sol açıkta ama aras özbiliz'in bu sezon fark yaratacak oyunculardan biri olacağına inanıyorum. topla oldukça hızlı,tekniği çok üstdüzey aras kariyerinin durağanlığından kurtulmak istiyorsa en doğru hocayla çalışıyor olacak bu sezon. sosa ayrıldığı takdirde duran topların başına geçmesi en muhtemel oyunculardan biri de bence aras olmalı. kariyerinde serbest vuruş golleri var.

    santrafor için geçtiğimiz sezon bitmesin istedik beşiktaşlılar olarak. mario gomez bize öyle bir santrafor profili çizdi ki yerini karakter olarak doldurmak neredeyse imkansıza yakın. attığı 26 gol, yaptığı asistler bir yana özellikle şampiyonluğa yürümeyi neredeyse unutmuş beşiktaş camiasına özellikle ligin kritik haftalarında verdiği soğukkanlı mesajlar çok etkili oldu. ülkeyi derinden etkileyen darbe girişimi olduğu gün ajanslara beşiktaşın mario gomez ile bir sezon daha anlaştığı haberi düştü. ama ondan sonraki günler öyle yakıcı ve insanların gözünde kötü intiba bırakıcı bir şekilde gelişti ki mario gomez tekrar kararını gözden geçirmek zorunda kaldı. nihayetinde beşiktaşta kalmak istemediğini beyan etti. henüz bir takımla anlaşamamış olması hala umutlarımızı yeşil tutsa da ben mario gomez&beşiktaş hikayesinin içip içip gece 3'te arayan eski sevgili kıvamında yürüyeceğini düşünüyorum. mario gomez beşiktaş günlerini çok özler, kim gelirse gelsin yerine biz de onu çok özleriz. ama hayat bu ; filler tepişir çimenler ezilir. bizi mario gomezden eden bu darbe girişimine bir lanet te buradan okumuş olalım.

    önümüzde bizi bekleyen bir sezon var. mario gomez ayrıldığına göre beşiktaşın santraforuna tek adayım şurada belirttiğim gibi samuel eto'o. bu fikrimin birkaç nedeni var. biri ve en önemlisi samuel eto'nun faal futbolcular içerisinde en başarılı ve en tecrübelilerinden biri olması. beşiktaşın bu sezon şampiyonlar ligi ve ligi içine alan uzun maratonunda geçen sezondan daha kritik virajları olacak ve bu virajlarda daha ciddi kırılmalar yaşayabilir. ancak samuel eto gibi bir tecrübe bu kırılma anlarında takımı etrafına toplayıp "kendinize gelin" mesajını verebilir. üstelik ersan'ın takımdan ayrılmasından sonra bence daha da ciddi bir uzaklaşma yaşayan takımiçi gruplar (gurbetçiler,yabancılar vs) eto gibi birleştirici bir unsur ile tekrar birlikte vakit geçirmekten daha keyif alır hale gelebilir. eto'nun antalyasporda türk futbolcularla ve çalışanlarla girdiği diyalogları ve pozitif tavırlarını düşününce eto bu noktada beşiktaş için elzem diye düşünüyorum. sahaiçi katkısı bence drogbanın galatasaraya verdiği katkıdan da yüksek olur. çalıştırdığı takımlardan gol kralı çıkarmakla ünlü şenol güneş'in de etodan maksimum faydayı alacak hücumsal etkinliği sağlayacağınan eminim. bence etonun bir etkisi de linkini verdiğim entryde belirttiğim gibi oynanması garanti 46 maçta etonun nefesi yetmeyeceğinden cenk tosun'un tamamen bir köşeye itilmesi mümkün olmayacak. cenk tosun geçtiğimiz sezondan daha fazla süre bulmalı bu sezon. demba ba ve mario gomez ile çıktığı antremanlardan mutlaka yararlandığını düşündüğüm cenk tosunun etodan edineceği tecrübelerle türk milli takımı için tartışılmaz oyuncu seviyesine çıkabilecek bir kaliteye sahip olduğunu düşünüyorum.

    kadroda artık tamamen gereksiz duruma düşen ve bütün sezonu yatarak geçirdiği halde fıtık ameliyatı için sezon sonunu bekleyen ve sezon başı hazırlık kamplarını bilerek kaçıran mustafa pektemek artık takımdan bir şekilde uzaklaştırılsın. zira kenarda zıpkın gibi ömer şişmanoğlu duruyor. ben ömer şişmanoğlundan uzun zamandır çok çok ümitliyim. haziran 2015'te yazdığım şu entryde de belirtmişim ömere olan inancımı. şenol güneş'in sorunlu oyuncuları tekrar futbola döndürdüğü bir ortamda yatarak para kazanmak yerine her kiralandığı yere koşarak giden ve elinden geleni yapan ömer şişmanoğlu artık bir zahmet hakettiği beşiktaş kadrosunda bulunma şansını mustafa pektemekten alır diye umuyorum. zira en kötü ömerin şenol güneş elinde +10 golü var bence.

    toplarlarsam. önümüzdeki sezon finansal fair play ile ilgili anlaşmamızın bittiği sezon. yani bu sezonda şampiyonluk çıkarabilirsek beşiktaşın önü inanılmaz açılır bundan sonra. şampiyonluk kazanan takımdan ayrılan oyuncular olsa da benim gönlüm rahat. çünkü başkan ve yönetim beşiktaşın hakkını son kuruşuna kadar korumaya yeminli. barcelona kulübünün yöneticileri adriano transfer görüşmeleri sırasında 4 milyon eurodan açtıkları kapıyı 600bin euroya tamam diyerek kapatıyorsa bu bence büyük başarıdır. beşiktaşın hakkını savunan adamı bende savunurum. bu noktada şenol güneşin belirlediği mevkilere gerekli transferlerin eninde sonunda yapılacağına inancım tam. işin yönetim kısmında bir sıkıntı yok. teknik direktör kısmından sanırım artık hepimizin tamamen eminiz. şenol güneş geçtiğimiz sezon hakettiği şampiyonluğu resmi olarak kazandı ve camianın gözünde rüştünü ispatladı. gelen haberler kendisi ile iki yıllık yeni sözleşmenin imzalandığı yönünde ki çok başarılı bir karar. bu hem hocanın elini rahatlatır hem de başka takımların hoca hakkında girişimlerini durdurur. kafası rahat şenol güneş kendisini tamamen sahaya verirse (ki kamptan gelen haberler hocanın tamamen kendini futbola verdiğini doğruluyor) beşiktaş takımının bu sezon tekrar şampiyon olması kaçınılmaz. ben şenol güneşe çok güveniyorum. eldeki oyuncuların performansını yükseltebilmeyi başaran, futbol oynamak isteyen herkese adaletiyle formayı veren, yıllardır beşiktaşta görmek istediğimiz akışkan hücum futbolunu ve bol golü bizlerden esirgemeyen şenol güneş bence teknik direktörlük kariyerinin sonuna kadar beşiktaşın başında kalabilir.

    oldukça uzun bir yazı oldu. sonuna kadar okuyan dostlara teşekkür ederim. herzaman söylediğim gibi bunlar benim görüşlerim,sizinkileri de duymak isterim.

  • 49. rte'ye yaklaşıp kulağına fısıldamak istenenler

    (bkz: avada kedavra)

  • 50. hayata dair iç burkan detaylar

    geçen gün bir otostopçu çocuk aldım. üstü başı kirliydi. geçtiğim güzergahta çok fazla mermer ve kum ocağı var işçidir herhalde diye düşündüm. ışıkta yanaştı arabaya abi şu ileride ki ilçeye kadar bırakır mısın dedi, ön koltuk eşya doluydu atla arkaya dedim bindi. napıyosun ne ediyorsun dedim, iş arıyorum abi dedi. ocakları geziyorum ama kimse almıyor 49-50 kilo çıkıyorum ocaklarda da 55 kilodan aşağı adam almıyorlar zayıf görüyorlar beni dedi. nerde kalıyorsun dedim, kaldığım bir yer yok ocakta iş bulsam yatacak yerimde olur ama ah işte bi almadılar dedi yüzü düştü. tepeleri gösterdi(rahat on km yukarıda ki yerler hep) şunların hepsine çıktım hiç biri almadı, cebime taş doldurup mu tartılsam dedim hileye girmeyim ekmek yiyeceğim yerde dedim vazgeçtim abi dedi. şimdiye kadar nerde kalıyordun buraya nerden geldin dedim. kafasını önüne eğdi sesi çatallandı 'yurttan' diyebildi. anlamadım ilk önce, ne yurdu dedim çocuk esirgeme yurdu abi dedi. 18 olunca bıraktılar dedi. sana ordan iş ayarlamaları lazımdı niye oraya gitmedin dedim, hademelik sırası vardı girdim sıraya ama bir yıl sürüyor abi dedi. ee seni birine zimmetlemeleri lazımdı dedim, amcama gönderdiler, çıkmaya yakın bana bir yer veya iş ayarla ben kendimi idare ederim sadece birini bul yeter amca dedim, sen çık bakarız diyip durdu, çıktığım gün 'ee sen nereye gideceksin şimdi' dedi kafam attı aldım eşyamı buraya geldim iş bulurum diye ama bulamadım dedi. şimdi nereye gideceksin dedim ilçenin birinde kimliğim kaldı birinde de giysilerim var onları alıp başka bir yere gidicem dedi. kimliğini niye bıraktığını sordum, utandı, çorbacının birinde bırakmış, hesabım vardı ondan bıraktım iki üç tas çorba içtim abi dedi, paran var mı dedim yok dedi. ona çalışırım iki üç gün öderim olmadı dedi. hep böyle otostop mu çekiyorsun dedim, bir kaç kere çektim sapık kamyoncular karnını doyurayım cebine para koyayım diye kötü şeyler teklif etti yürüyorum çok zorda kalmazsam abi dedi. kimliğini bıraktığı yere kadar götürdüm, diğer gideceğin yere de götüreyim dedim, biraz içeride kalıyor diye kabul etmedi, biraz nakdi yardım ettim elimden geldiği kadar, borcunu ödersin en azından, otobüste biner öyle gidersin gideceğin yere dedim, gözlerinin içi güldü elini uzatacaktı eline baktı kirli diye çekindi, tuttum elinden sarıldım kendine dikkat et dedim. 'tekerine daş değmesin abi' dedi, o duası bana yetti.
    sonra kmlerce o çocuğu düşündüm, adı yasin'di. aptal kafama sonradan dank etti, neden bilgilerini almadım diye, birilerine iletmek çalışmak aklıma gelmedi çünkü o an, bir ara dönüp bulmaya yeltendim ama zaten ben onu bırakırken hava kararıyordu nerede bulacağımı bile bilmiyordum, yol boyunca göğsüme koca bir öküz oturdu, kim bilir kaç tane böyle yasin var, kaçı alın teri için yollarda perişan oluyordu, kaçı yanlış yollara düşüyordu. hala aklıma geldikçe kendimi kötü hissediyorum, belki yapabileceğim bir şeyler olabilirdi o çocuk için ama aklımdaki dünya telaşı yüzünden o an düşünemedim bile. o çocuğu öyle bıraktım diye ben dahi kendimi vebal altında hissederken o amcası olacak herif nasıl rahat uyuyabiliyor acaba merak ediyorum.