jose raul capablanca7
profili

  • başlarda iyi yönetiyordu

    bazen takimlarda guzel bir hoca, super bir altyapi kurar, uzun sureli yatirim yapar, sonra cenabetlik uzerine cenabetlik olur, hoca bir sekilde gonderilir, sonra onun meyvesini yemek baska bir hocaya duser ya iste akp'nin ilk 10 yili da tamamen boyle.

    kemal dervis, adini duyunca histeri krizi geciren insanlar var. turkiye'nin ekonomi yonetimine gelmis gecmis en iyi insandir kendisi. oncelikle bunun bu kadarini bile anlayamayacak insanlara hicbir sey anlatamazsin.

    bu adam ihale kanunlarina onayak oldu, turkiye'de hic gorulmemis batili kanunlarini turkiye'ye getirdi. belli bir seffaflik duzeyine ciktik. sonra modern ve bilimsel yontemlerle modern ekonominin temelleri atildi.

    bu kurulan sistem o kadar guzel calisiyordu ki, degil akp, yerine tas koysan ekonomi muhtemelen daha iyi bir sekilde ilerleyecekti. sistem kurulmustu.

    sonra bu seffaf sistem akp'ye batmaya basladi. akp tarihi boyunca uzerinde en cok oynama yapilan yasalar ihaleler uzerine. boyle arada kil payi falan fark yok, kendisine en yakin baska bir konuya kiyasla herhalde 10x, 100x degisiklik yapildi. iste bu 10 senede ancak yonta yonta istedikleri sekilde bozdular sistemi.

    sonraki 10 yilda da dolar 1.5 seviyelerinden 15 seviyelerine geldi. ilk 10 senede 0 degisiklik, son 10 senede 10 kat.

    duzgun giden bir arabanin once bir vidasi, sonra bir civatasi, sonra bir boyasi, sonra bir fari, sonra bir tarafi derken bir yerden sonra motor calismamaya basladi. motor durunca da, uretim ve ilerleme durunca da bu gunlere geldik.

    ilk 10 senedeki stabilite akp'den dolayidir demek tam anlamiyla cehalettir. baska da bir sey degildir.

    edit: bir suru mesaj gelmis kemal dervis ne yapti diye. yahu bkz’i sus olsun diye mi verdik. tavsiyem sukela modunda okuyun

  • türkiye'de yerleşmediğine en çok üzülünen kültür

    baskasinin yasam sekline saygi.
    sadece bu bile bizi 100 sene ileri goturur.

  • nişan atılmasına rağmen takıları isteyen kadın

    olayı anlatayım siz karar verin sevgili sözlük yazarları:

    3 senedir çıkıyorlarken geçen kasım ayı erkek tarafı evlenme teklif ediyor.
    çıktıkları süre boyunca hiçbir sorunları yok; resmen ideal çiftler.
    çocuğun işi var çok güzel bir yerde, arabası var, dairesi var (yalnız kalıyor), birikimi var vs.
    kızın da işi fena değil ama niyese, kirada (arkadaşlarıyla birlikte kalıyor), araba veya birikim yok.
    para çok önemli değil ama işleri birbirine yakın insanlar, eleman da kızdan 2 yaş büyük sadece. neyse konumuz bu değil aslında.

    kasım’da hemen aile içi nişan yapılıyor ve haziran’a gün kararlaştırıyorlar.
    bütün olaylar buradan sonra başlıyor.

    kız tarafı elemanı bildiğin sağlı sollu bunaltmaya başlıyorlar.
    ilkten evine bir gelip baktılar. normalde gayet elit bir yerde geniş bir ev. içindeki en eski eşya 4 senelik. bunlar babalarının malı gibi, mutfak değişecek, oturma odası değişecek, yatak odası değişecek, beyaz eşyalar komple değişecek, ev boyanacak vs vs. dediler. bizimki de sesini çıkaramadı. olsun biz kullanacağız sonuçta dedi.

    ocak ayı gibi gelinliği kitlediler.

    sürekli soruyorlarmış, takıları al oğlum zamlanmadan. sezon açılınca zor olur diyorlarmış. şubat’ta da takılar alındı.

    sonra yine aynı muhabbet, balayı için otel ayrıldı, balayında yapılacak çoğu şeyin parası verildi.

    düğün için şu da olsun bu da olsun derken bir şekilde bizimki onu da siz yapın istediğiniz gibi diyip ikna etmiş.

    bu vakte kadar 150 binden fazla harcadım diyor.

    en son ailesinin istekleri başlamış. anneye 20 altın, 5 bilezik bir de gerdanlık istemişler. adetmiş, anne hakkıymış. çocuk allem etti kallem etti ikna edemedi almamaya.
    işin ilginç yanı kız da oğlana destek çıkıp arabuluculuk yapmadı.

    en son 2 hafta önce eleman ee yeter dedi, evlenmiyorum dedi. attı nişanı.

    olay burada bitti sanıyorsunuz di mi?
    aksine iyice çirkefleşmeye başladılar. hatta iş tehdite kadar gitti.
    kız tarafı nişan atılmasına rağmen takıları istiyor şimdi.
    bizimki ne diyeceğini şaşırmış, “ne takısı düşün yakamdan” demiş.
    “o takıları kız için aldın, onlar onun hakkı” demişler.
    eleman da “iyi de görmediniz bile takıları” demiş.
    en son “biz de düğün salonunu ödedik (ödedik dediği de kapora), senin yüzünden çöpe gidecek onca masraf. senin aldıklarını sen gene kullanacaksın kendine” demişler.
    adam da gelinliğe sayın, durduk yere her şeyi tam evi yeniledim demiş.

    neyse böyle devam ederken, en son kızın babası aramış. “o takılar buraya gelecek yoksa başına geleceklerden ben sorumlu olmam” demiş.

    olay en son bu durumda, bizimki cevap atmayı da bırakmış ama ev belli yer belli; ne yapacaklar acaba diye korkuyor.
    polise gitsen elde kanıt yok, herşey konuşmalarda. onu geçtim, yargıya güvenmiyor.
    durduk yere başıma bela aldım diyor.

    benden de sözlüğe yazmamı istedi belki güzel fikirler çıkar diye.
    gerisini size bırakıyorum

    edit: çok mesaj geldi, arkadaşım birkaç şeyi açıklamamı istedi
    - başlığı 12 ada başlığından cesaret bularak açtık, yoksa bahsetmeyecektik. bu kadar ilgi göreceğini de tahmin edemedik
    - nişan aile arasında oldu (entry’de de var). orada da takı var ama çok cüzi olduğu için arkadaşım önemsemiyor
    - aileler önceden tanışmış, kızı da 3-4 senedir tanıyormuş ama bu zamana kadar hiç böyle tavırları olmamış
    - anne hakkına kadar bizimki okeymiş aslında, bir sebebe bağlayabiliyormuş ama anne hakkı olayın koptuğu yer oldu diyor

    yarın ilk iş bir avukata gidip durumu görüşecekmiş
    herkese teşekkürler

  • erdoğan ziyaretini iptal ederse büyük kayıp olmaz

    dunya liderine soylenmistir.

  • türkiye'deki elektronik mühendisliği kandırmacası

    herhalde yuzyilin troll'lugudur.

    simdi universite giris sinav sonuclarina bakiyoruz, birinciler, ikinciler, ilk yuzler, ilk binler bunlarin buyuk bir kismi elektrik elektronik muhendisligi yaziyorlar. dusun, 1.5 - 2 milyon kisi sinava girmis bu adamlar bu insanlar arasinda ilk 100'e girmisler ve elektronik tercih ediyorlar.

    - dersler desen dersler zor, okulda en cok calisan grup genelde bunlar oluyor.
    - bolum desen kiz yok, siniflara/lablara bir giriyorsun iceride sosis partisi, havada tasak kokusu bulutu olusmus. goz gozu gormuyor.
    - mezun oluyorsun. gidebilecegin en afaki yer aselsan. bazilarinin kafasi sonradan basiyor da son seneler bilgisayara agirlik vermeye basliyorlar, bilgisayar muhendisi olarak yollarina devam ediyorlar.

    yanlis anlasilmasin hicbir elektronikciyi kucumsemiyorum. aksine ulkenin en piril piril adamlari, nerden ciktigi belirsiz bir furyaya kapilip elektronik yazip duruyorlar.
    zamanin birinde birileri elektronik yazip baraji yukselttigi icin, gereksiz yere en zeki adamlara challenge cikarmis oluyorlar.
    elektronik okuyup cok oyle ahim sahim bir sey olmuyorsun ama elektronige girebilmis olmak bir seviye bir toplumsal sinif belirtisi oluyor.
    bazi sirketler yapar bunu, boktan boktan urunleri astronomik fiyatlarla satisa sunarlar. cogu insan bilir boktan oldugunu ama birisi onu alirsa o adamin boktan bir seye bile bu kadar para verdigini gorup adami zengin sanarsin.

    gelmeyin bu oyuna artik. simdi asagida bazilariniz turlu turlu espri yapacaksiniz ama size tunelin oteki ucundan bir suru ornek gormus biri olarak yaziyorum.
    gidin adam gibi hem rahat rahat okuyacaginiz hem daha fazla para kazanacaginiz bolumler yazin. illa ki muhendis olacagim diyorsaniz bilgisayar muhendisligi falan yazin.
    e hic mi elektronik muhendisi olmasin? olsun tabi, ama ilk yuzun 60'i elektronik de yazmasin, 10 kisi belki.

    bir de bunun genetik muhendisligi kismi var hic girmiyorum bile.

  • 3 mart 2017 155 polis imdat rezaleti

    baska entry'lerde de demistim ama, meclisin karsisinda jandarma komutanligi ve emniyet mudurlugu'nun kesisiminde saldiriya ugradim.
    turkiye'nin en guvenli olmasi gereken yerden bahsediyorum.
    olayi goren polis ve jandarmalarla ayni kaldirimdayiz; onlar kaldirimin biraz daha icerisinde nobet tutuyorlar.
    adamlar resmen izliyorlar acaba ne olacak diye.

    karsimda muhtemelen akli dengesi yerinde olmayan bir adam bicak salliyor.
    bir polise bakiyorum bir jandarmaya; adamlar kilini kipirdatmiyor.
    yardim etsenize diyorum, yine kilini kipirdatan yok.

    en son "yapacaginiz isin amina koyim" diye bagirdim, icerden birisi rahatsiz mi oldu ne olduysa artik nobetcilerden birine seslendi.
    deli adam tirsti ayrildi pacamdan. jandarmanin yaptigi adamin biraz otesinde durup "hassirelegaaa" seklinde adami kovalamak.

    boyle bir durumda siklenmemis birisi olarak, kendimden emin olarak soyluyorum basiniza bir is gelecek olsa polis jandarma gibi kolluk kuvvetleri yardima gelecek son kurumlar.

    yine benzeri bir olay tunus caddesi'nden (ayni yerin 100-200 m ilerisi) asagi kizilaya yururken oldu. aradim abartmiyorum yarim saat kimse telefonu acmadi.
    acil hat amk bunlar.

    o gun anladim butun turkiye komple uzuna calisiyoruz. vatandas olarak kimsenin (bir baska vatandasin dahi) sikinde degiliz.

  • avrupa'da tuvalet sonrası el yıkayanların yüzdesi

    guzel ve ovunulecek bir durumdur. ulkenin cogu alanda boktan bir durumda olmasi boyle bir gercekle alakali degildir. guzel bir veridir.

    medeni olan kisimlarimiz da varmis iste.

    insanlarin neyden niye rahatsiz olduklarini anlamak mumkun degil. adam bu haritaya sevinen var diye rahatsiz oluyor. ciddi ciddi rahatsiz oluyor lan bildigin... var mi boyle bir sey allasen?
    bana biriniz cikip mantikli bir aciklama yapin la nesi rahatsiz etti bu haritanin?

    edit: aktroll diyecekler bir zahmet baksinlar her gun kime sayip sovuyorum.