ne görüşüleceğini bilmiyorum ama ne görüşülmeyeceğini çok iyi biliyorum.
(bkz: demografik işgal)
(bkz: suriyeli sığınmacılar)
(bkz: türkiye’nin demografisinin kasten değiştirilmesi)
(bkz: anadoluyu türksüzleştirme projesi)
.
.
uzar gider…
tyroonn14 profili
-
11 haziran 2024 erdoğan'ın chp'ye ziyareti
-
chp suriyelileri toptan göndermeyecek
ne bekliyordunuz ki şurda tanju özcan, burcu köksal ve birkaç cılız ses dışında büyük çoğunluğunun benzer fikirde olduğunu hala anlamadıysanız çok fazla bir şey söylemeye gerek duymuyorum. avrupa’da sığınmacı karşıtlığı siyaseti ortalığı kavururken, bizim muhalefetimiz de ancak entegrasyon edebiyatı yaparak batılı dostlarını hoş tutmaya çalışır. ordan defedilecek sığıntılara da sözde insanlık (!) namına kucak açılır.
-
çocuklarımıza öz türkçe adlar veriyoruz kampanyası
yazılı olarak 1000 yıldır etkileşimde olunan ortadoğu halklarının hiçbirinde türkçe köklü adlar göremezken, burda bu kampanyayı destekleyenlere ırkçılık yaftası yapıştıranlar tarihin en aşağılık kompleksli ırkçıları olduğunun farkındalar mı acaba?
-
türk vatandaşlarına şerefsizsiniz diyen suriyeli
türkiye cumhuriyeti devleti sınırları içindeki sığınmacılar, mülteciler ve işgalciler milli güvenlik ve beka sorunudur. bunu dile getiremeyen hangi siyasi yapı, hangi görüş olursa olsun iş birlikçidir, batı kuklasıdır.
-
ümit özdağ'ın akp'li olma ihtimali
“1970'lerde tüp kuyruğu vardı. çünkü biz kıbrıs'ta devlet kurmuştuk kardeşim. siz ne kurdunuz da neyin bedelini ödüyoruz? siz ege'de ada kaybettiniz.”
ümit özdağ | 05.03.2024
haklısın bayağı bir akpliymiş. -
kütahya'da hastalıklı kişinin sınır dışı edilmesi
kütahya, aids, travesti ve faslı
farklı bir voltran oluşmuş. -
milliyetçilik bir hastalıktır
diyenlerin kürt ve arap ırkçılığı yaptığı safsata.
-
kişinin gözlediği en büyük toplumsal değişim
ülkede önceden birçok konuya (olumlu - olumsuz) toplumsal bir reaksiyon verilebilirken; olmaz denilen, yapılamaz denilen bir çok olayda ve rezalette bile aleni hissizlik ve bezginlik halinin yansıması var.
-
papaza kelime-i şehadet getirtmeye çalışan türk
her durumda saygı beklerler ama kimseye saygı duymazlar. bunlardan empati beklemekte bizim ayıbımız.
-
mansur yavaş
- dehaşkapeciler sayacc okuyoodu nooldu.
- masaya çık tepin istersen
sakin görünen yapısının altında dellendiğinde içinden tam bir angara bebesinin çıktığı belediye başkanımız gönüllerimizin müstakbel 13. cumhurbaşkanı -
15 temmuz demokrasi ve milli birlik günü
şunu çok iyi biliyorum eğer bu girişim başarılı olsaydı şu an millete fetöcü, hain diyenlerin hemen hepsi hocaefendilerine övgüler düzüp, cumhurbaşkanına hakaretler yağdırıyordu. sizin gibilerin tıynetini çok iyi biliyoruz. biz ise her zaman göte göt diyorduk.
(bkz: fetö'ye yıllar önce de fetö diyebilmiş kişiler) -
trabzon uzungöl'ün girişi
trabzon’dan sonrasını okumadım.
-
61 ack 114
plakadan sonrasını okumadım. (bkz: ülkedeki karadenizli sorunu)
-
trakya ve ege'den mafya çıkmaması
üst edit: artık ne söylediysem küfredip yeşillendirenler olmuş ezilen insanlar artık kendilerini ezdirmiyormuş. bre arkadaş bu ülkede her ezilen mafyacılık mı oynayacak benim kastettiğim bölgesi sebebiyle ezilen insanlar mı? bu durumun anlattıklarımla ne alakası var doğu’da güneydoğuda yoksulluk içinde yaşayan, memur, öğretmen olan hiç mi insan yok. benim kastettiğim bölgesi sebebiyle ezilen insanlar mı? siz çok ezilen insan arıyorsanız vergileriyle, kaçak elektrik oranı en düşük şehirleriyle kimlerin ezildiğini pek ala görebilirsiniz. burada kimse kimseye ayrım yapmıyor illa bir ayrım arıyorsanız ve çokta delikanlıysanız elinize bir tepsi midye alın ve istanbul’un herhangi bir yerinde bu midyeleri satmaya çalışın veya herhangi bir yerde işportacılık yapın. dediklerime birçok kişi katılıyor sövüp saymanız dediklerimin de doğruluğunu ispatlıyor. aksini ispat edin tüm ekşi camiası önünde de özür dileyim. bu işler küfürle, bağırmayla, çağırmayla olmuyor.
trakyalılar ve ege insanı aşiretçilik ve topluluktan güç alma güdülerine sahip değildir. adam akrabasını sallamıyor ne aşireti çünkü her şeyden öte sürü davranışında değil bireysel davranışlar eğilimlerinde bulunurlar. bu durum özellikle doğu karadeniz, doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinde tam tersidir. bir yere çöreklenmek için mesela trakya veya ege bölgesi diyelim. önceleri her şeye ve her görüşe saygılıymış gibi davranırlar. göçlerle çoğunluğu elde edince de bizim borumuz öter kafasıyla ticarette, inşaat sektöründe, çiğ köftecilikte, tavuk dönercilikte, midyecilikte veya işportacılıkta kısacası kolay paranın geldiği yere çokluklarıyla çökmeye çalışırlar. kavgalarında bile biz diyarbakırlıyız, biz rizeliyiz, biz trabzonluyuz algısı ve klan kültürleriyle baskın çıkmaya çalışırlar. siz hiç herhangi bir olayda ben muğlalılıyım, ben edirneliyim ulan diye kavgaya girişeni gördünüz mü veya trabzonda, urfa’da, yozgat’ta hatta istanbul’da muğlalılar, tekirdağlılar kültür ve yaşam derneği adı altında memleketçilik oynayan bir egeli veya trakyalı gördünüz mü? kolay kolay göremezsiniz. kısacası bu konu çok yönlü sosyolojik altyapıya, bireysel ve topluluk kültüründeki davranışlar temeline dayanmaktadır.
edit: imla
edit2: üst edit