biraz da ben seveyim40
profili

  • 1.71 altındaki erkeklerin ürememesi gerekliliği

    insanların elinde olmayan özelliklerinden dolayı dalga geçildiğini gördüğümde ettiğim her beddua için 1 lira alsaydım şu an zengin olup yan gelip yatıyordum arkadaşlar.

    bu vesileyle allah bu başlığa okuyanları üzecek bir şeyler yazanların bin türlü belasını versin. tez elden o uzun uzun boyları posları devrilsin inşallah.

  • sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği

    dışarıda bir şey yediğim zaman hemen “ben bunu evde yaparım” diyorum. nereye gidersem gideyim derhal eve dönmek istiyorum. boşalan kavanozları asla atamıyorum. ev kavanoz cumhuriyetine döndü. her yerden soğuk üflüyor gibi oluyor. yün alıp örgümü şişimi henüz eczane poşetine koymadım ama poşetleri atmayıp biriktiriyorum. ablamın oğlu, koyduğu fotoğraflara “maşallah subanallah benim yakışıklıma” yazdığım için beni engellemiş.

  • işedikten sonra kimse yoksa elleri yıkamamak

    işte bunlar hep çift yarık deneyinde gözlemci etkisi.

    kamerayı fark eden elektron (temsili)

  • burun estetiği ve dudak dolgusu yaptırmayan kadın

    travesti gibi görünmeyen kadındır.

    burun estetiği, -aşırı kemerli burun neyse- anlıyorum. ama o ördek dudak! bir insan bunu kendine neden yapıyor anlamıyorum. yakışan birini görmedim. doğal duran bir modelini görmedim. yapmayın kızlar şunu.

    edit: gelen mesaja bakın görsel

    bir yaptırana bir bedava belki de

  • yörüklerin dik oturamaması

    bir yörük olarak başlığı görünce kahkahalarla güldüm. o kadar doğru ki. yörük vücudu ya yürür, ya uzanır. mevlam böyle yaratmış. aerodinamiği böyle.

  • sesi kötü ama şarkıları güzel olan sanatçı

    şüphesiz ki zülfü livaneli'den başkası değildir. adamın bütün şarkıları çok güzel ama gel gör ki sesi berbat. adeta korodan ruhsuz ruhsuz sevdiğin şarkıyı dinlemek gibi bir şey.

    mesela mutlu aşk yoktur* sözleri de müziği de mükemmeldir. ama leman sam'dan dinlemek gerekir.

  • bugün evet dese nikahı basarım denilen ünlü

    hala ciddiyim. çok ciddiyim. hiç bu kadar ciddi olmamıştım.

    (bkz: umut sarıkaya)

    çiçeğim, çikelatam hazır bekliyorum.

    edit: kır düğünü şart değil. sivas’a yerleşmeye de razıyım. hem belki bir aytek’imiz de olur…

    bize sunulan dünyayı birlikte benimsemeyelim aşkım. birlikte yabancılaşalım topluma. birlikte ölesiye tiksinelim sıradanlıktan. ömür boyu gülücüğe odaklanarak geçiremezsin bebeğim.

    dolaptaki carte d'or kutusundan sarma çıkmayacak, yemin ediyorum.

    bir işaret gönder yeter. düdüklüye nohut koyup, işimi de alıp sana gelicem. kendimi bildim bileli sana aşığım.

  • her şeyi açıklayan en kısa cümle

    tek cümle ile dünyanın bütün değerlerinin amına koyan cümle:

    (bkz: onu bunu bırak da mayıştan haber ver)*

    bir keresinde yeni işini gereksiz detaylar vererek anlatan birine “onu bunu bırak da mayıştan haber ver.” demiştim. “aaa sen şiveli konuşuyorsun” demişti.

    sosyal özgürlükler çok önemli olsa da bir ekonomik özgürlük ve kendine yeterlilik kadar değil. her şey sende anlamsızlaşıyor ey mayış.

  • cumhuriyet halk partisi

    ben de umud gibi; sana oy vere vere ermiş oldum. hiçbir fani bu kadar çile çekemez. teşekkürler chp.

  • burnu güzel erkek

    var. ben bundan bir tane doğurdum.

  • öğrenciyken ek gelir için yapılan şeyler

    amaaaan çok işler yaptım. akla ne gelirse. ailemden para gelmiyordu bana pek fazla. hatta bazen benden para istedikleri bile oluyordu öğrenci kredimi aldığım günlerde.

    anketörlük, o zamanın kliplerinde figüranlık, marketlerde ürün tanıtım hostesliği (sucuk tattırıcı), yurt odasında gelinlik üstüne boncuk işlemecilik, bir avukatın bürosunda part time telefonlara bakma sekreterlik, terzi yamaklığı, garsonluk, otobüs hostesliği.

    benim zamanında olsaydı onlyfans açardım öğrencilik süresince. gerek yoktu bu sefalete yani. ama yalnızca ayakçılara ayaklarımı gösterdiğim bir yayın yapardım. sonuçta bunun da meraklısı bol. sadece bununla bile rahat bir öğrencilik hayatı geçireceğimi düşünüyorum.

  • kızılcık şerbeti (dizi)

    nursema’nın gerdek gecesi kocası olacak psikopat tarafından camdan aşağı atılması sahnesi dolayısıyla “kadına şiddet” içerdiği gerekçesiyle rtük tarafından 5 hafta durdurma ve 1.5 milyon lira para cezası verilen dizi.

    e bunlar gerçek hayatta da oluyor. yüzlerce kadın zorla, baskıyla sevmedikleri insanlarla evlendirilip, şiddete maruz kalmakta. bunun gün yüzüne çıkması mı rahatsız etti? diziyi sansürleyince bu gerçekler ortadan kalkmıyor maalesef.

  • celal şengör'ün yanlışlıkla fransızca konuşması

    hangimiz yapmıyoruz ki bu şaşkınlıkları dashsjjsjs

    bazen ben de dalgınlıkla yörük aksanına kayıp gidip istanbul türkçesine zor toparlıyorum :)))

  • eğer yapsaydım çok iyi yapardım denilen meslek

    lgs eğitim koçluğu.

    üzerinde çok çalışmıştım. her sorunun istatistiklerini inceleyip soruyu hazırlayanların psikolojilerini bile hayal etmiştim. o senesi kafayı bu işle bozmuştum. preergen psikolojisi, sınav psikolojisi, sınav stresi yönetimi, ideal çalışma programı vs

  • avril lavigne dinleyenler şu an ne yapıyor

    eski avril lavigne’in erkek fatma hallerini hatırlayıp, punk rock şarkıları ne de güzeldi diye aklından geçiriyor. under my skin’le üniversite çağlarına dönüp şimdi biraz da katy perry dinliyor.

  • gelmiş geçmiş en depresif türkçe şarkı

    kreş diye bir grup vardı. onların yarım kalan şarap diye çok depresif bir şarkıları vardır. fazla duyulmamış değeri bilinmeyen bir şarkıdır.

    yarım kalan şarap içilir içilmesine de yarım olanlar için dinlemek çok kolay değil.

    sözlerini de yazalım;

    belki de o son gece konuşmalıydım seninle
    şimdi düşününce aptallık etmişim
    kalıp senin yanında, uzanıp koynuna
    yarım kalan o şarabı içmeliydim
    belki de o son gece sevişmeliydim seninle
    şimdi düşününce kendimde değilmişim
    kalıp senin yanında uzanıp koynuna
    yarım kalan o şarabı içmeliydim

  • sasa

    bundan kelli çok fazla bel bağlamamak lazım bu kağıda. yumurtalık'ta yeni yatırım yapıyorlarmış. yatırım bitene kadar kar açıklamaz şirketler. bu zamana kadar kazanan kazandı:))

  • öğretmene hediye alınması saçmalığı

    gerçekten saçmalık. velilerin bu konuda zorunluluk hissetmesi, öğretmenlerin beklentide olması, hediye almaya ekonomik gücü olmayan öğrencilerin eziklik hissetmesi falan gerçekten boktan bir durum. insanı öğretmenler günü kutlamasından, öğretmenlerden tiksindirir.

    bu konuda okul yönetiminin net tavrı bu konuyu çözümler. ikiz çocuk büyüttüm, devamlı çevremden duymama rağmen bu yönde bir sorun yaşamadım. sebebi de okul yönetiminin kesin ve net kararını velilere açık şekilde duyurması. hatta mesaj kutumda sms hala duruyor.

    "sayın velimiz,

    öğretmenlerimizin alacakları en güzel hediye, öğrencilerimizin sevgi dolu kucaklayışlarıdır. onların okula mutlu gelmeleri ve gözlerindeki ışıltı bizlere her günün 24 kasım öğretmenler günü kadar önemli ve anlamlı olduğunun mesajını verir. bu nedenle öğretmenler gününde hediye olarak kabul edebileceğimiz tek şey sevgi sözcükleridir.

    bu konuya gösterdiğimiz hassasiyete saygı duyacağınıza gönülden inanıyoruz."

    her yıl bu mesaj gelir, ne öğretmen beklentiye girer ne de veliler bir eyleme geçme mecburiyetinde hisseder. oh miss.

    bütün okul müdürleri bu mesajı velileriyle paylaşırsa problem ortadan kalkar.

  • aspiratör ışığının verdiği huzur

    evi yuva yapan bir detay bu. keşke bütün ev aspiratör ışığı ile aydınlatılsa.

  • yazarların dedelerinin mesleği

    keçi kılından keçe çadır alaçık çadırı yaparmış. benim de küçükken böyle bir oyun çadırım vardı, dedemden hatıra.