bak suraya yaziyorum10
profili

  • paris'i farelerin istila etmesi

    her eve en az 1, her sokağa 5 kedi diye boşa bağırmıyoruz. kedi candır. istanbul gibi pisliğin doruk noktasında bile faresiz yaşamamızın yegane sebebidir.

    bu şehirde kediler olmazsa hepimiz kara vebadan kırılırız ve bu bir espri değildir.

    edit: yazar mesaj atarak; "işin gücün yok mu kedilerden başka kafayı mı yedin, modern dünyada kedi olmaz." demiş. parisi çok severim ama fareleri eski şehirlerde o kanalizasyon sistemi varken kediden başka hiçbir yöntemle çözemezsin. eski dünyada eski yöntemler işler.

    ayrıca kedi sevmek bir insanın ulaşabileceği en üstün noktadır!
    canına kurban olayım onların ben.
    insanları sevmiyorum.
    kedileri, ağaçları ve tavukları seviyorum!

  • 11 ağustos 2017 isveç'te beyaz geyik görülmesi

  • ekşi itiraf

    sokakta hayvanlara eziyet ederken gördüğüm insanları kadın, erkek, çocuk, yaşlı ayırmadan cüssesine ve gücüne uygun ölçülerde dövüyorum.

    haberlerde; "x semtte x esnaf ya da kişi hayvana eziyet ederken görüntülendi" tarzı haberleri izleyince olayın unutulmasını bekleyip, birkaç hafta sonra gidip adamı bulabilirsem ve istanbuldaysa dövüyorum. farklı şehirlerdeyse küçük bir defterim var not alıyorum. elbet yolum düşer diye.

  • fethi sekin'in ailesine sahip çıkıyoruz

    eğer devlet sahip çıkmazsa çocuklardan birinin eğitim (okul aidatları, harçları), ulaşımı, yemeği, giyim, teknolojik harcamalar (telefon, bilgisayar vb), günlük harçlık vb masraflarını üstlenerek gerekli maddi desteği sağlamaya hazır olduğum kampanya.

    bu gibi durumlarda gerçekten ne yapıyorlar bilmiyorum. pek de kol kanat geriliyor olduğuna güvenmiyorum. anneye temsili bir şehit maaşı bağlanılıp yüzüstü bırakılıyorsa çok ayıp gerçekten. böyle olmadığını umut ediyorum. "devletimiz güçlüdür, artık babası devlettir." diyeceklerini düşünmek istiyorum.

  • hamile kadına saldıran şahsın serbest kalması

    şimdi kocası bu saldıranı öldürse, devlet nasılsa onu da serbest bırakıyor. seneler önce anneme kapkaç yapan arabanın arkasından bizzat ateş etmiştim. kurşun şans eseri kapkaççılardan arabayı sürenin sırtına girivermişti. araba kaldırıma çıkıp durmuştu. polisler yakındaymıs sanırım silah sesine, bagırıslara gelip görevlerini yaparak (!) tutanak tuttular. adam ölmedi, ben ceza almadım. işte böyle teksas bir ülkeyiz. karınızı, kızınızı, kendinizi yine kendiniz koruyacaksınız.

  • 7 aralık 2016 watsons açıklaması

    türkçeye çevirisi şu şekilde olan beyanat:
    -evet anadan üryan soyduk kendisini. ama erkekler bakmadı kadınlar soyup çırılçıplak kıçının mıçının arasını yokladık birşey sokmuş mu diye.

    çok ama çok aşağılayıcı bir davranış. kabul edilemez. iddan varsa polis çagırırsın. polis gereken üst aramasını yapar. birşey bulamadıysa ve hala eminsen "risk budur" diyip iddanı sürdürürsün. sonra artık nasıl bir prosedür işler de çıplak arayabilirmisin bilmem ki sanmıyorum insan haklarına aykırıdır. lakin tut ki arandı ve bulunamadı. şimdi bu hanımkızın sana müthiş davalar açma hakkı doguyor. bu ecnebi hukukunda böyle. bizde nasıl ben bilmem. ama peşini asla bırakmasın. senin x görevlinin vasfı ne ki çıplak soyuyorsun? kızı orada sahipsiz güçsüz buldunuz, çullandınız degil mi üzerine bağıra çağıra. fiziksel degil ama psikolojik olarak nasıl bir baskı yaptınız da kız soyundu acaba. gerçekten iğrençsiniz. o anları düşündükçe, kıza uygulayıp soyunmaya başlama anını ve soyunmasını aklımda canlandırdıkca, hissettiklerine nüfuz ettikçe hepinizden tiksiniyorum, sinirlerim tepeme çıkıyor. lise 3. sınıf ögrencisine bunu nasıl yaparsın yahu. tut ki50 yasında kadındı ya da erkekti yani hiçbirisine yapamazsın da bir çocuga bunu yapmak bambaska bir pislik.

    kızcağıza yaşattıklarına bak;

    "burada pantolonum dizlerime kadar indirildi, bluzum ve sütyenim sıyrılarak arama yapıldı. arama esnasında iki erkek güvenlik görevlisi de vardı. onlara da sadece arkaları dönmeleri istendi. depoda da kamera vardı. mağaza müdürü bana sürekli ‘hırsızlık yaptın’ diyordu. kafama vurarak ‘hırsız, terbiyesiz’ şeklinde hakaret etti."

    ah canım kardeşim.

    tamam hırsızlık kabul edilebilir birşey degil. ancak birini çırılçıplak soymak apayrı bir olay. eskiden köleleri soyarlarmış akşamları evden, madenden birşey yürüttü mü diye.

    bakın bu ekşisözlükte birçok felaket avukatlar var. şimdi adli olay diye bunu birisi okuyordur eminim. bir müdahil olsana be kardeşim rezil et şunları dedirten açıklama.

  • 16 temmuz 2016 çomarlara camdan aşağı su dökmek

    yaklaşık 3 saattir moda caddesinde gerçekleştirdiğim aktivite. huzurla oturmak istiyorum evimde arkadaş ne manyak duyguların insanıymışsınız. gelip benim evimin altından geçiyor ve küfür kıyamet böğürüyorlar. tekeli kapattırdılar bir de içki satmayacaksın diye adamcagız korkudan kapattı tanıyorum kendisini 10 dan sonra içki vermez su satar ciklet satar dinlemiyorlar dövmeye kalktılar adamı, az ötesindeki barlar restoranlar da masalarını içeri alıp kapattılar kepenglerini. tamam bu barlarda içen sonra böğürüp evimin önüne işeyen piçleri de ıslatıyorum kabul ediyorum ama çomarlar kadar keyif almamıştım. sırf bu sarhoş olup evimin önüne işeyen sarhoşları yıkayıp kaçırmak için kadikoy nalburlarından aldıgım 6 metrelik hortumu çektim salona, kıstırma vana da takılı her an hazır. dolduruyorum bir vileda kovası suyu. bagıra bagıra geçerken veriyorum coşkuyu. tertemiz oldu. soba kenarında yıkandığı çocukluguna döndürürüm adamı.

  • acıbadem dörtyol'da dükkanda mahsur kalan kedi

    az sonra gidip cami kirip kurtaracagim kedidir.

    kedi edit:

    vurur yuze ifadesi, sovalyen geldi bitanesi :)

    genel soru editi: camı kırmaya gerek kalmadı tutup çekince söküldü zaten kırık. kedi de son hızla mutlu mesut kaçtı.

    kötülük editi!:

    "neden camı kırdın, dava açar süründürürler, parasını alırlar, uğraşırsın." mesajları geldi. normalde unutup günüme devam edeceğim bu olayda birşeyler yazma gereği oluştu.

    değerli arkadaşlar;

    benim için oldukça önemsiz ve gülümseten bir olayı kahramanlık olarak yansıtmanız beni mutlu etse de büyütmememiz gerektiğini düşünüyorum. cam zaten kırıktı. gidip biraz gevşeterek yerinden çıkarıp duvara dayayarak bıraktım. kedi de tüm hızıyla kaçtı ve hayatına devam etti. zaten doğal ortamları olmadığı için şehirde ne olduğuyla ilgili hiçbir fikirleri olmadan, büyük bir bilinmezlik içinde, (en uzun yaşayabileni) 3-4 sene hayatta kalabilme mücadelesi veren bu zavallı güzelliklerin kısa hayatlarını elimizden geldiğince kolaylaştırmalıyız.

    birgün koluma konan cinsini bilmediğim bir böceği öldürmek amacıyla elimi kaldırıp vurmak için yaklaştırdığımda, hantal bir varoluşu olduğundan kaçamamış ve dizlerini aşağı doğru çekerek korkmuş, ölümü beklemişti. o gün bende bir farkındalık oluştu. küçücük bir böcek bile sakınıyor ve bu refleksi gösteriyorsa tüm canlılar varoluş yani yok olmayış mücadelesi vermekteler. bize düşen zor durumdaki tüm çaresizlere elimizi uzatmak ve başarabildiğimiz kadar yardım etmektir. hangi dine inanırsanız inanın ya da inanmayın, karşınıza çıktığı an bu gibi olaylar tümünüzün dünya üzerindeki sınavıdır. ıyilik yapıp birşeyleri doğru bir yola koyma şansı karşınıza çıktığında, gününüze devam edip diğer insanlar kadar umursamaz olmak ya da olaya dahil olmak arasında bir seçim yapmalısınız. işte bu kalbinize düştüğünde artık sizin için ilahi bir emir ve sınav halini alır.

    iyi kalpli insanlar gittikçe azalıyor. dünya, kaybetmekte olduğumuz bir savaşın içerisinde. bizler ışığı kalbinde taşıyan, karanlığın ve kötülüğün önünde bu küçücük örnekten başlayarak en büyüğüne kadar dimdik durabilmeliyiz. asıl kahramanlar bizler değil iyilik için canını ortaya koyan, iyi insanlar güneşin bir sabah daha doğduğunu, hür ve mutlu bir şekilde izleyebilsinler diye kendinden vazgeçenler, bilinmezliğe yürüyenlerdir. o yüzden benim "şovalye" gülmecemi kendime yakıştırdığım gerçek bir ünvan olarak görmeyin lütfen. sadece her davranışınızı buna göre biçimlendirip, iyi bir insan olmaya çalışın. asla unutmayın; iyilik bir bakış açısı değildir. iyilik tüm dünyada, erdemli herkesin kalbinde aynı anlamı taşır.

    sevgilerimle.

  • kemoterapi gerçekleri

    nolur yapmayın etmeyin iki okudugunuz makaleyle şöyle çıkışlarla gelmeyin buralara. buyur sana hemen bir onkolog yorumu, yanımda kahve içiyor su an; "evet biz bütün onkologlar kendi annem dahil olmak üzere eriyip ölün istiyoruz." kemoterapi şu anda tek çözüm. evet atom bombası ama işe yarıyor, o işe yaramadıysa zaten her durumda ölüyorsun ya da seni yıpratıyor ancak kanserden seni kurtarıveriyor.

  • rte'nin aile saadetini gösteren fotoğraf

    bazen hoşuma giden şeyler oluyor. mesela ne söyesen gg olacak bir konu. gelir adamı evden alırlar. 10 saat karakollarda süründürürler. bazen konusmasan da milyonlarca düşündaşının oldugunu biliyorsun ya işte bu çok hoş bir duygu. sayfalarca yazmana gerek de kalmıyor hem.

    30 agustos aksaray daveti fotograflarıdır.