Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 13 ağustos 2017 kamil koç otobüste köpek ölümü

    cinayettir.

    bagajda havalandırma olduğunu söylemişler. havalandırma sadece şoförün yattığı ufak bir alanda var, bagajların koyulduğu yerde teknik olarak bir havalandırma mekanizması olmasına imkan yok, hatta bu sıcakta tıkış tepiş bagajların olduğu bir alanda nefes alınacak bir ortam bile olamaz.

    köpek göz göre göre öldürülmüş. bagajda o köpeğin 6 saat yolculuk yapıp hayatta kalmasına imkan yok. muavin yada diğer yetkililer bunu bilmiyor mudur? gayette iyi biliyorlardır eşek değillerse.

    köpeğin sahibinin de ihmali var mıdır? bence vardır. iyi ki ailenizden biriymiş, bir de öyle olmasa otobüsün arkasına bağlayıp sürükleyecekmişsiniz.

  • 2. 14 ağustos 2017 galatasaray kayserispor maçı

    beyler ikiye kırılan kombine nasıl yenilenir bilen yeşillendirsin...

  • 3. game of thrones

    --- spoiler ---

    duvarın arkasına geçen ekiple birlikte cem uzan parti kursa en az %60 oy alıp demir tahta oturur.
    --- spoiler ---

  • 4. arda turan

    allah'ını, peygamberini, rabbini seviyorsan gelme. şu takımın düzenini, güzelliğini bozma. sen dünyanın en iyi futbolcususun, senin gibisi yüz yılda bir gelir, sen barcelona'ya layık adamsın. adamlığın kitabısın. gelme nolur :(

  • 5. mutlu bir evlilik için ilk şart

    liseli ahkamlarından geçilmeyen başlık olmuş. mutlu ailelerde yetişmekmişşş.
    o zaman ailesi boşanmış olan, yetim veya öksüz olan mutlu arkadaşlarımız ne ayak?
    para diyen var. demek ki bu villasına gittiğim mutsuz çiftler hep borçla almış oraları hımm.
    bu işin birincil şartı:
    (bkz: karakterli bir kadın)
    evlilik erkek için teslimiyettir bu topraklarda. kadın yönetmeyi bilecek. sessiz yönetir, sesli yönetir, yönettiği kişinin davranış stilini bilecek. neye isyan eder, neye başkaldırır bilecek ve ona göre yönetecek. erkek zaten evi yönetmek istemez.
    ikincil şartı:
    (bkz: #61330023) eş seçiminde en önemli faktör başlığına yazdık. karakteri tahmin etmek zor. zira herkes kendini saklamaya çalışıyor ama bunu yakalarsınız.
    üçüncü şartı:
    (bkz: karşılıklı saygı ve empati)
    dördüncü şartı:
    (bkz: özel alan ve vakte anlayış gösterme)
    herkes kendi hobileri ve arkadaş çevresiyle vakit geçirebilsin. telefon ve sosyal medya kontrolü yapmayın. şu devirde herkes birbirine yürüyor. mutsuz olursunuz. giden gitsin deyiverin ve rahat bırakın. kalan sizin.
    beşinci şartı:
    (bkz: hac ve zekat) şaka lan şaka. vahabilere para kazandırmayın sakın. yardımı da önce tanıdığınız insanlara yapın. araya kamu spotu aldıktan sonra asıl beşinci şarta geçeyim. bu çok önemli.
    (bkz: kazandığınızdan fazlasını yemeyin) gelirini giderini bilen ve görmemiş olmayan biriyle evlenin. baba evinde tatil görmemişken bir anda kervansaraydan aşağısına gitmem diyeni siktir edin. kazancınız 10 iken 40 veya sonsuz kazanırmışça harcama yapanı ve yapmak isteyeni siktir edin. sizi uzun vadede suça teşvik eder. mutluluk asla parada değil. parayla ruhundaki eksikleri kapatmaya çalışan devrin insanına bunu anlatın. ama kazandığınızı da öyle güzel yiyin ki insanların size çıkarıp para veresi gelsin.
    sabah sabah şunu yazma sebebim ergen kusmuklarına bir nebze baraj olmaktı. biliyorum uzun entry okunmuyor ama olsun.

  • 6. galatasaray

    nefret ettiğim camia.

    taraftarıyla da habire hır gür çıkarırız, birbirimizle alay ederiz. küfürleşiriz hatta bazen, kavga ederiz. ertesi sene çok şeyi unuturuz, devam deriz.

    amma velakin birşey vardır ki onlar bizim olmadığımız yarışta, biz onların olmadığı yarışta ipi göğüslediğimiz zaman tam kazandık sayamayız kendimizi. çünkü asıl alt etmemiz gereken rakip karşımızda yoktur. biraz da olsa burukluk verir bu bize.

    he elbette dediğim gibi kavga eder, küfreder, nefret ederiz birbirimizden. ama bu kulübün taraftarlarıyla ortak olan paydamız şudur:

    futbol takımımız ezici bir oyun ve skorla herhangi bir maçı kazandığı zaman, takımlarımızı barcelona ilan etmeyiz. oyuncularımıza "100 milyon len mk" falan da demeyiz. birbirimize sataşmadan, laf etmeden sevincimizi yaşarız.

    evet, bekleriz ki yenilsin, biz de biraz taşşak geçelim. kocaeli'ye yenildi mi pişmaniye, kayseri'ye yenildi mi pastırma, ibb'ye yenildi mi çalışma var diyelim. ama rakibimizin futbol takımı kazanmışsa hiç ses etmeyiz, göt oldular bak pusuda bekleyenler deriz en fazla.

    türkiye'nin en büyüğü fenerbahçe'mi, galatasaray mı? bak bu soru, bu kulüpler kurulduğundan beri sorulur.

    hangisi sorulmaz biliyor musunuz!

    futbol'da türkiye'nin 3.sü kimdir?

  • 7. bitcoin'in karşılığı olmadığı gerçeği

    onu sanan yazar beyanı.
    bunu bilmeyen yazar beyanı.
    araştırmayan yazar beyanı.
    ananın amı beyanı.

    anlat da bilelim amk sivilcelisi.

  • 8. kızına tecavüz edene kendi ceza veren adam

    detaylara hakim olmasak da - eğer kıza zorla tecavüz edip hamile bıraktıysa, yani kızın hayatını kaydırdı bir aileyi tarifsiz bir acıya maruz bıraktıysa babanın yaptığında sağlam hafifletici sebep vardır.

    idam cezasına karşı olmakla birlikte bir baba olarak gayet haklı bulduğum hareketi yapmıştır. kusur bulamıyorum.

    edit: soru geldi "tecavüzün zorla olmayanı var mı" diye

    kız reşit değilse oglan reşitse rıza bile olsa tecavüz sayılıyor (tck 103 - gerçi oglan da burada reşit değilmiş)
    kızın rızası vardıysa ama olay ortaya çıkınca babadan korktuysa tecavüz dediyse,
    ya da yine rıza vardı ama bebeği duyunca oglan yan çizdiyse kız da yola getirmek için tecavüzle suçladıysa... vs gibi başka olasılıklar var. benim yorumum bildiğimiz, rıza vs olmayan, nuri alço modeli 'zor kullanarak cinsel saldırı suçu var' idiysedir. "detaylara hakim olmasak da" kısmının kastı odur.

  • 9. ekşi itiraf

    amirime gün geçtikçe daha çok hak verir oldum. hiç yanılmadı zaten kendisi.

    "geçmiyor amına kodumun dünyasında. bir sikim geçmiyor."

  • 10. kasko yaptıranların özgüvensiz oluşu

    onca emeğini biriktirip aldığın aracına bir adet şahin yapışıp perte çıkardığında, şahin'deki apaçinin tazmin edebileceğin miktarda parası olmama ihtimali %99 olduğuna göre anca apaçinin taşaklarını alırsın. o gün beni hatırla.

  • 11. fakirlerin isyan edip ayaklanmama nedeni

    gelin bir analiz yapalım:
    -
    tarlada çalıştığım zamanlar, aklî ve maddi fakirlik çeken insanların arasında bulundum. istisnasız hepsi, en azından görünüş itibarıyla, dindar kişilerdi. 20 yaş ve altında olanların evlilik gayeleri vardı; 30 yaş ve üstü olanların birçoğu da erken yaşta evlenmişti. gereksiz yere kendini heba edip çok çalışanlar övülüyordu; sabıkalı, küfürbaz, ilkokul mezunu, esrar bağımlısı olmaları fark etmeksizin. bilhassa genç çalışanlar, suyu çıkana kadar çalışıp bundan mutluluk duyuyorlardı. alınan para ise değişmiyordu ve hatta bu gayretlerini gören toprak sahibi tarafından daha da çok çalıştırılıyorlardı.

    bu fakir insanların sahip olduğu en büyük motivasyon ise o şekilde çalışarak sefaletten kurtulabileceklerini sanmalarıydı. başka seçeneklerinin olmadığını düşünüp her denilene boyun eğmekten kıvanç duyuyorlardı; çünkü gerçekçi ve çalışkan olduklarını gösterirdi bu. diğer bir yandan 30 yaşın civarında olanlar, son model telefonlara sahiptiler. halbuki hepsinin zaten uç miktarda borcu vardı. ve kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda, açıkça, bunun bir zenginlik göstergesi olduğunu söylüyorlardı.

    velhasıl kelam.. fakirlerin isyan etmemelerinin sebebi: bu durumdan kurtulacaklarını, kendilerini heba ettiklerinde patronun bunu görüp bir kıyak çekeceğini sanmaları, gösteriş yoluyla kendilerini avutmalarıdır. peki ya din? din sadece bir kılıf; amaç değil, araç. diğer insanlara bir şeyleri itiraf edemeyen kişi, bütün sebepleri bir dini motife uyduruyor.

  • 12. aşk mı seks mi

    bu tür karşılaştırmalarda gözümün önüne hemen yunanlılar geliyor. neden, çünkü yüzyıllardır yunanlılar hem çok aşık hem çok seksi betimlenmiş. (heykelden git mesela, tarifi bile var. "şu adama baksana, yunan heykeli gibi değil mi?" diyoruz. üç adet maşallahımızı veriyoruz)
    o nedenle karşılaştırmayı eros ve priapos üzerinden de yapabiliriz. gerçi bana sorarsanız adonis ve dionysos olmadan olmaz derim ama yazılanları biraz okuyunca hepsinin burada toplandığını görüyorum zaten.

    ama işte benim söyleyeceklerim başka. sorudan anladığım kadarıyla bir tarafta emekle kazanılan bir aşk, diğerinde ise aşktan bağımsız bir seks fırsatı var. ancak size kötü bir haberim var istisnalar hariç, yapımız gereği şehvet, aşk ve bağlılık genelde birlikte tezahür ediyorlarmış.
    peki bu durum insanın başına nasıl ve nerede belalar açıyor dersiniz?
    işte bu ilişki sürecinden bağımsız elde ettiğin seks ilişkilerinde.

    şöyle ki, bazen bu seks o kadar da tesadüfi olmuyormuş.
    şimdi bilim devreye girsin: orgazm sırasında dopamin seviyesi zirveye ulaşıyormuş, dopamin aynı zamanda aşk ile de bağlantılı, e noluyor o zaman sadece tek gecelik seks yaptığın birine aşık olabiliyormuşsun.
    orgazm sırasında, heyecanla ilgili olan oksitosin ve vazopressin de salgılanıyormuş. bunlar da uzun süreli bağlılık, yani sadakat ile ilişkili.
    bu nedenle biriyle seviştikten sonra ona karşı güçlü bir kozmik çekim ve birliktelik duygusu hissedebilirmişsiniz.
    yani o mu, bu mu derket küttt diye çarpılabilirsiniz. (tanrıların tavsiyesi her ikisinin beraber ve tok karnına alınması)

    maalesef burada devantaj oksitosin sebebiyle kadınlarda. ama bu bilgi belki kafanızı biraz netleştirebilir.
    bu tür bulanık ve kişiye o anda dünyanın en saçma duygusu gibi gelen şeylerin bilimsel olarak açıklanabiliyor olması beni inanılmaz rahatlatıyor.
    böyle sıkıntılarını bana anlatan arkadaşlarıma da "ya manyak mısın, senin hiç suçun yok, bu tamamen vücut kimyası, git bak biraz koş, adrenalin salgılayacak bişeyler yap, börtü böcek sev, üç haftaya gel hala devam ediyorsa ben sizin başınızı bağlarım" diyorum. inanmazsınız daha geri gelen olmadı.
    (hakikaten bunlar niye beni hiç aramıyor acaba?)*

  • 13. sahaya çıkan 198 futbolcudan 47'sinin yerli olması

    oh oh. muazzam. belki yerli futbolcular da biraz hırslanırlar da oynamak için daha çok çalışırlar, ya da avrupa'ya açılıp oralarda gelişirler ne bileyim.

  • 14. 50 bin yılda ortak dil oluşturamamak

    tek dil, tek dünya, tek atmosfer, tek bayrak... pardon bu başkaydı.

  • 15. bebeklere cinsiyet rolü yüklenmesi

    tabi lan zaten kuku veya pipiyle dogmasinin bi olayi yok.

  • 16. bafetimbi gomis

    her şey iyi hoş da ara ara "mutlu bana bi şeyler oluyo" der gibi bakması korkutuyor. düşüp bayılacak sanıyorum. *

  • 17. erkeklere vücut geliştirme kararı aldıran nedenler

    benimkisi tamamen ibnelik.

  • 18. mengerler ve mercedes ile yaşadığım kötü tecrübe

    (bkz: orospu belgin)*

    ben de daha önce çalıştığım firmada saha çalışması yaparken bu mengerler'in servisine giderdim, dibim düşerdi, çok elit ve kaliteli gelirdi her şeyiyle. meğer arka planda motorunun ebesi sikilmiş araçları kakalıyorlarmış millete.

  • 19. dursun özbek

    esasinda yakisikli adam.

    hahahahahahaha.

  • 20. kemalizmi aşamayan entelektüel

    fularlı bir ergenin, nasıl entel oldum, içerikli başlıği ve komik yazısı.özne, oksimoron gibi soslarla marine edilmiş, bir tutam edvard said, iki tatlı kaşığı isaiah berlin eklenerek sıradanlığın ve sakız olmuş eleştirinin kısık ateşinde hiç olmamış tatsız karışım.

    edt: ergen hız kesmiyor. grodo diye bir kelime kullandi. levi strauss'tan alınti yaptı.

    varan2: fuko dan alintı yaptı. habermas'tan da bir alıntı beklentisi oluştu...

  • 21. türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık

    üst edit: başlığın yarısı, aynısını veya benzerini yaşayan yazarlarla doldu, taştı. iyi ki yazmışım o halde buraya.

    liste:
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70201571)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70201853)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70202064)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70202125)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70202258)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70202391)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70202507)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70202522)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70202536)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70202578)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70202655)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70202776)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70203355)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70203628)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70204211)
    (bkz: türkiye çapında digitürk adına dolandırıcılık/#70204369)

    ---

    digitürk "adına" denilse de, olay o kadar masum değil. klasik dolandırıcılık da değil, sonunda anlayacaksınız. ancak gg hemen ensemizde olduğu için mecburen böyle yazıyorum.

    (bkz: bir arkadaş ekolü) olsa da, yazılım grubumuzdaki arkadaşımızın ricasını kıramayıp buraya taşımayı uygun gördüm. sizlerin de başına bir şey gelmeden, biraz bilgilenmeniz çok hayırlı olacaktır.

    arkadaşımı bir numara arıyor ve hizmet aldığı internet servis sağlayıcısı (iss)'nın müşteri hizmetleri (m.h.) yetkilisi olduğunu, taahhütü sona ereceği için de kendisine yeni kampanya önermek istediklerini söylüyor.

    buraya kadar normal, çünkü taahhütü biten herkese bu yapılıyor ve müşteriyi tekrar çekmek için kampanya yapıyorlar.

    ancak aslında bu kişi iss'nin müşteri hizmetleri değil, sonradan anlaşılıyor. arkadaşıma tc kimlik numarasından/ev adresinden/kullandığı paketten/taahhüdün ne zaman biteceğinden tutun geri kalan her şeye, her şey dediysem kaç mbit hız aldığından en son ne zaman kopma sorunları yaşadığına kadar her şey, tüm detayları verebilecek kadar bilgililer, bu yüzden o an değil de sonradan faturadaki meblağ görülünce anlaşılıyor.

    telefonda söylenen şu; "digitürk ile ortak paketimiz var. şu an kullandığınız paketin aynısı olacak, üstüne digitürk paketi alabileceksiniz, internet fiyatınızın üstüne yalnızca 10 lira eklenecek."

    şimdi, kendisine önerilen digitürk paketinin fiyatı en ucuz paketlerden biri olması nedeniyle zaten 20-25 lira civarı olduğu için, bu kampanya arkadaşa mantıklı geliyor ancak yine de bir internetten bakayım diyor. internete yazınca, böyle bir paketin olmadığını ancak servis sağlayıcısının gerçekten de digitürk ile ortak paketler yaptığını görüyor. buna rağmen bu paketin nette olmadığını söyleyince de, sözde müşteri hizmetleri şöyle diyor; "çünkü bu size özel bir paket. tekrar 12 aylık taahhüt için yapıyoruz."

    gayet mantıklı değil mi? hep olduğu gibi.

    sonraki ay internet faturasının tahhütsüz ve yüksek meblağlı olduğunu görünce fark ediyor dolandırıldığını. iss müşteri hizmetlerini arıyor, ancak daha derdini anlatırken iss yetkilisi "efendim sizden önce başkalarının da başına geldi bu. maalesef bizimle hiçbir alakaları yok, üzgünüm" diyor.

    bu kez digitürk'ü arıyor. diyor ki "bana böyle bir kampanya sunuldu, meğerse benim iss'nin müşteri hizmetleri değillermiş, yalan söylemişler, beni kandırarak taahhüt imzalattılar sizinle". digitürk yetkilisi şöyle diyor; "yapabileceğimiz hiçbir şey yok, sonuçta size zorla imzalatmadılar." tabi burada "kandırdılar diyorum" gibi feryatların, "başkaları siz istemeden sizin adınıza neden böyle bir dolandırıcılık yapsın" gibi çılgın atmaların faydası olmuyor.

    peki neden klasik bir dolandırıcılıktan fazlası? şöyle ki;

    1. iss yetkilisine "peki sizinle olan taahhüt bilgilerimden tutun, size verdiğim özel bilgilerime kadar, nasıl hepsini bilebilir bu dolandırıcılar ve sizin adınıza arayıp beni kandırabilirler?" dediğinde, yetkili diyor ki; "btk'nın havuzu var ve bu bilgileriniz de orada yer alıyor. diğer servis sağlayıcıları bunlara ulaşabiliyor. tüm bilgilere buradan mı ulaştılar bunu bilmiyorum ancak." bu ne demek oluyor? arayan dolandırıcılar sadece dolandırıcı değil demek oluyor. yani bu bilgilere erişecek yetkiye sahip birileri tarafından yönlendiriliyor demek oluyor.

    2. her şeyin sonunda, ne oluyor? bir kişi kandırılarak digitürk abonesi yaptırılmış oluyor, hem de 12 ay boyunca paşa paşa mahkum olacak şekilde. hangi dolandırıcı kalkıp da "ya digitürk çok şeker bi şey ya. ben bugün birkaç insanı kandırayım da abonesi yapayım, para kazansın" der? bu adamları bu bilgilerle yönlendirenler kimler?

    3. olaydan "ya sizi kandırmışlar" diyerek sıyrılmak mümkün değil. kandıranlar digitürk'ün sistemlerine bu yeni abonenin talebini hemen bu yalan dolan telefon görüşmesinden sonra bırakıyorlar. kim bıraktı bu talebi sisteme, bunu görmek hiç de zor olmamalı. yani madem gerçekten şirket masum ve birileri sırf gıcıklığına veya digitürk'ü çok sevdiği için milleti dolandırarak ve kandırarak abone yapıyor, o halde bulun onları, bu kadar basit.

    internette onlarca kişinin başına gelmiş ve ne internet servis sağlayıcıları, ne de digitürk'ün kendisi müşterisini bu aldatmacaya karşı korumuyor, memnuniyet adına iptal gerçekleştirmiyor. ki zaten neden gerçekleştirsin, üstteki iki maddeyi okuyup sorgulayın bir. aklınıza ne geliyor?*

    yine aynı arkadaşım bana da önermişti digitürk'ü ve annem uzun süre tek yaşadığı için onun da evine bağlatmak istedim. kendisi film izlemeyi çok seviyor çünkü. bu olayı duyunca, neyse ki bağlatalı fazla olmadığı için sözleşmeden cayma hakkımı kullandım ama arkadaşımın maalesef böyle bir şansı kalmadı.

    sistem ayarlanmış. başlıktan da anlayabileceğiniz üzere, mutlak olan bir şey için bile gg olmaması adına rahatça yazamıyoruz. çünkü ortada yasal dolandırıcılık var.

    daha amatörcesi ama yine digitürk adına olanı şurada yazılmış:
    (bkz: 15 nisan 2017 digitürk rezaleti)

    neden türkiye çapında?
    çünkü internette yüzlerce insanın, farklı internet servis sağlayıcılarla ancak aynı hikaye ile dolandırıldığına dair açılan şikayet konuları var.

    tanım: birilerinin sırf digitürk kazansın diye kendi başına yaptığı dolandırıcılık.

    edit: bazı yazarlar haklı olarak "telefonda nasıl onay aldılar?" diye soruyor. benim hatam. arkadaşımın attığı ses kayıtlarını dinleyerek entry'i yazmaya çalıştığım için birçok detayı kaçırıyorum ve kafam yandı adeta. telefonda, "tamam" deyince, telefondaki şahıs "digitürk'ten gelip kuracaklar digitürk sistemini" diyor, iss adına. "böylece ortak paketinizi kullanmaya başlamış olabileceksiniz" diyor. gerçekten de böyle ortak paketleri de var tabi, basit bir google araması ile görebilirsiniz. eve gelince de klasik digitürk sözleşmesini imzalatıyorlar, şu 7-8 sayfalık şeylerden bahsediyorum ve gelen elemana şunu soruyor arkadaş; "ortak paket dediler. fatura bir mi gelecek peki?" o da diyor ki, "ortak paketler var ama sanırım faturalar ayrı geliyor. yani o sizin internet servis sağlayıcınız ile alakalı". gelen eleman da büyük ihtimalle gerçekten var olan diğer ortak paketlerden birisi sandığı için böyle bir bilgi veriyor.

    edit 2: arayanın yüzüne kapatma gibi lüksünüz yok pek, özellikle türkiye'de. çünkü taahhütü biten müşterilere, tüm firmalar telefon ile sunuyor yeni paketi. yani eve armalı tişörtlerle gelmiyorlar maalesef ve telefondaki insanı dinlemek zorunda kalıyorsunuz. bunun için neredeyse "iyi olmuş" diyen bile çıktı.* anlaşılan kendisinin henüz taahhüdü bitmemiş.

    ---

  • 22. kızıyla rakı içen baba

    merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söylermiş.

    lumpenlik radikalleştikçe millet neyle övüneceğini şaşırıyor.

    "5 yaşındayken babam odama nobel ödülü alanların listesini astı." veya "8 yaşındayken 1 ayda 1000 sayfa kitap okudum diye babam bisiklet aldı" gibi bir tecrübesi olmayan böyle saçma sapan şeylerle övünür.

  • 23. bir şişe biranın aslında olması gereken fiyatı

    iki lirayi asmamalidir. oyleki, iki bira fistik cips almak istersek mal varligimizda maksimum 5 liralik bir azalma gerceklesmeli.

    ah ulan eski turkiye.

  • 24. bitcoin

    son 30 günde %100 artmıştır. 1 bitcoin 7500 liradan 15750 liraya gelmiş.

    bu yükseliş ne zaman duracak sorularının cevabını veriyorum. bu olayı merak edip bitcoin almaya karar verdiğim için, yarın öğleden itibaren düşüşe geçecektir emin olun.

    13.00 editi: dün benim aldığım 15.750 fiyatından, an itibariyle 14.500'e düşmüştür.

  • 25. 2017 kurban bayramı tatilinin 10 gün olması

    bu tatile çok ihtiyacım var. 3 yıldır işsizim.

  • 26. papa alioune ndiaye

    7.5 milyona alınınca küfredenler, bu akşam 15 milyona satılsa florya'yı basar. işte böyle tiplerle renktaşız...

  • 27. çirkin bir kadını güzel bulan erkek

    çirkine güzele bu kadar takılıp da sürekli çirkinleşen toplumun diline doladığı erkektir. bir de tabii

    (bkz: beauty is in the eye of the beholder)

  • 28. insanı öldüren şeyler

    olmayacak isler pesinde kosturup kosturup yorulmak. olacak isin pesinden kosunca hic degilse uzulmezsin.

  • 29. sevgili aramayan yalnız insan

    psikedelik bir iş.
    üniversite yıllarımın çoğu kısmı böyle geçti.
    birini bulmadıkça yalnızlaşıyorsunuz, yalnızlaştıkça içinize dönüyorsunuz. içinize döndükçe kendinizle ilgili acayip keşifler yapıyorsunuz. sonra buna öyle alışıyor, bu öyle hoşunuza gidiyor ki, etrafta başka birine hiç katlanamıyorsunuz.

  • 30. galatasaray taraftarı

    --- belgesel ---

    2008 yılındayız. bjk 5 senedir şampiyon olamıyor. bjk'nın tribün grubu çarşı kendini feshettiğini açıklıyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=ovfk66g9y9i

    ertesi sene bjk şampiyon oluyor. çarşı tribünlere dönme kararı alıyor.

    daha sonra işler yine kötüye gidiyor ve beşiktaş yıllarca şampiyon olamıyor. yeni başkan fikret orman 2013'te feda sezonunu açıklıyor ve "belki yıllarca şampiyon olamayacağız" diyor. 2014'te çarşı bu kez pasolig goygoyunu bahane göstererek yeniden tribünlerden çekiliyor.

    daha sonra 2016'da takım uzun süredir aradığı şampiyonluğa ulaşıyor ve yeni stadın inşaatı da bitiyor. çarşı bu fırsatı kaçırır mı? tabi ki tribünlere geri dönme kararı alıyor.

    http://www.radikal.com.tr/…si-geri-donuyor-1524237/

    he canım he, galatasaray taraftarı iyi gün taraftarı.

    --- belgesel ---

  • 31. igor tudor

    sinan gümüs'ü bilerek sirf yuhalatip terbiye etmek icin oyuna soktuysa kendisini sirf bu hareketinden dolayi tebrik ederim.

  • 32. ilkokulun ilk gününden akılda kalanlar

    5 katlı apartmanın 5. katında oturan ben ve 4. katta oturan arkadaş 2. katta oturan ilkokul öğretmeninin sınıfına kayıt edilmişiz. okula gittiğimizde x teyzeyi sınıfta görünce "biz x teyzeye öğretmenim demeyiz" diye ağlayarak müdürün odasına girdik ve "amca biz x teyzenin sınıfında okumak istemiyoruz" dedik. sağolsun müdür amca da sınıfımızı değiştirdi.
    (bkz: seksenlerde çocuk olmak)

  • 33. kwadwo asamoah

    tetris'deki çubuktur.

  • 34. eşek gibi çalıştıktan sonra erkeğe yemek yapmak

    şu başlıkta o kadar yarak kürek entry var ki, okuyup kendi kendinize sinirlenebilirsiniz bu insanlarla aynı havayı soluduğunuz için. bu yüzden tavsiyem okumayın.

  • 35. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    burdan buyrunuz

    https://connected2.me/marksandman

  • 36. selçuk inan

    son 2 sezonun en faydalı performansını bugün kayserispor karşısında gerçekleştirdi. tebrikler.

  • 37. bir tane bile yıldız ingiliz futbolcu olmaması

    (bkz: sergen yalçın)

    köken olarak tam ingiliz sayılmasa da atlar sayesinde bir akrabalık bağı kurmuş olabilir.

  • 38. kızlarsoruyor'a ekşi sözlük'ten daha çok girilmesi

    ekşi sözlüğe isteseler de soramayacaklarından normal olandır.

    soru sormak için kayıt olmak isteseler çaylak olacaklar, 2 yıl sonra yazarlıkları onaylanacak.

    bu kızlar nereye soracak?

  • 39. yapay zekanın imkansız olduğu gerçeği

    genelde yazilmis algoritmalar ile karistirilan bir konudur yapay zeka ve yanlis yargilara neden olur. klasik programlama anlayisinda programci olasi tum senaryolari dusunur ve o senaryolara gore davranislari belirler. yapay zekanin da bu mantikla calistigini dusunenler elbette bunun bir zekadan daha cok basit bir emir zinciri oldugunu dusunebilir. ama yapay zeka algoritma yazmaktan cok farklidir. yapay zeka yazan programci olasi senaryolari asla dusunmez, dusunmemeli. programcinin yazdigi sadece ogrenme algoritmasidir, yani bilgisayara dis dunyayi nasil algilayacigini ogretir. ogrendigini nasil isleyecegi, ya da nasil sonuclar elde edecegi yapay zeka programlayan biri icin tam bir bilinmezdir. bu konuda beynin calisma yonteminin bir kopyasi olusturulur, ornegin "self organized maps" veya "neural networks" bir beyin kopyasidir. disaridan gelen etkileri algilar ve tamamen bir kaos yani bilinmezlik icinde bunu algilar. bir cesit "fuzzy logic" dir bu. yani ayni ogrenme algoritmasi ile programlanmis iki bilgisayar ogrendiklerini farkli yorumlayabilir, ayni ikiz kardeslerin farkli dusunmesi gibi. yapay zeka ogrenme algoritmasi programlandiginda bilgisayar dunyaya yeni gelmis bir bebek gibidir. daha sonra bu algoritma ogrenme durumuna birakilir. eger yapay zeka belli bir amac icin yapildiysa yani amac deneysel degilse elbette programcilar zekaya mudahale eder. ama bu mudahale ogrenme algoritmasindan cok ogrenme verisi uzerine olur. yani yeni dogmus cocugun matematigi gelistirilmesi istenirse beynine cerrahi mudahale yapmaktan daha cok ona matematik ogrenmesi icin gerekli materiyallerin, egitim programinin yapilmasi gibi dusununun. yani yapay zekayi normal algoritmalardan ayiran en onemli fark, normal algoritmalarin yapacagi on tanimlidir yani belirlidir. ama yapay zekanin yapacagi tamamen belirsizdir. cunku yapay zeka programlamak bir makina programlamakdan daha cok bos bir beyin programlamaktir.

    master tezim sirasinda "self organized map" programladik ve bunu network trafigini ogrenmesi icin biraktik. belli bir ogrenme surecinden sonra gorduk ki network trafiginin icinde bariz bir gariplik olmasa bile zeka sanki bir insanin "icimde garip bir his var, kotu birsey olacak" demesi gibi hic bir belirti yok iken "networke saldiri olabilir" uyarisi veriyordu. cunku o networkun karmasik trafik paternini ogrenmis, bu paternde elle tutulmayan ama sadece "hissedilen" gariplikleri "hissediyordu", ayni beynimiz gibi. beynimizin her ne kadar karisik olsa da elektriksel ve kimyasal mekanigi var. ıste bahsedilen bu yapay zeka, ogretilenden daha cok kendi ogrenen programlardir. dogrusal algoritmalarla karistirilip bir yargiya varilmamali, yapay zeka bir "fuzzy logic"dir

  • 40. ev kredisi borcu uğruna yıllarını ipotek etmek

    mortgage adı altında kapitalist sisteme en ileri seviyede kölelik imzasını atmaktır. mum olursunuz mum. ne zekanız, ne bilginiz, ne yaratıcılığınız ne de eğitiminiz para eder artık. tek amacınız o krediyi ödeyen işteki maaşınızı almaya devam etmek için taklalar atmak, bildiğiniz siz olmaktan çıkmaktır.

    gençlik ve orta yaşlarınız artık harcanmıştır. karşınıza çıkan hiç bir fırsatı değerlendiremezsiniz. hayattaki aksiliklere karşı esnekliğiniz kalmamıştır. işteki bir aksiliğe karşı "ayrılma" özgürlüğünüz yoktur. kimseye posta koyamazsınız. artık haklı olamazsınız. sadece idare etmeye başlarsınız yavaş yavaş.

    aldığınız evin kredisi bittiği yaşta siz de çok yaşlandığınız için aslında evi de kendinize değil, çocuğunuza aldığınızın farkına varırsınız. lakin zaman geri gelmez.

    kısaca büyükşehirlerdeki patlak fiyatlı evler için söylüyorum:
    mortgage kendi hayatını sikmektir.

    haa, mortgage aslında kötü bir şey değil. türkiye ve istanbul'daki halini yazdım ben. sen normalin 3-4 katına almasan evi, faiz de <0.7 olsa o zaman olur bu işler. kira öder gibi almak o zaman gerçek olur.

  • 41. 2017-2018 sezonu şampiyonu galatasaray

  • 42. dracarys kebap salonu

    duvarlarında yakılan ünlülerin fotolarını bulabilirsiniz.

  • 43. erdoğan'ın profilinden cumhuriyet'i silmesi

    -milli değerlerimiz yavaş yavaş, alıştıra alıştıra ellerimizden kayıp gidiyor.ne zaman 'dur!' diyeceksiniz?
    -o kadar da ileriye gidemez canım, sen bu millet izin verir mi sanıyorsun?
    (izin verdi)
    .

  • 44. insan kendi kaderini kendi belirler

    ya da bir cafe de ogrenci halinle garson olarak calisip harcligini cikarmaya calisirken, yanimdaki yakisikliyla mi konussam yoksa sevgilimi mi arasam diye celiskilerde olan kizlara hizmet edip,
    okula son model arabalarla gelen, gelecek kaygisi tasimayan zengin ogrencileri dusunup kaderine isyan etmektir.yoksul ve caresizsen seceneklerin ve belirleyecegin kader bu sinirlar icindedir.kimi babamin hangi sirketinin basina gecsem der kimi babamin ustabasi oldugu fabrikaya girebilir miyim diye..

  • 45. gabriel garcia marquez

    "gitme zamanı gelmişse ‘dur’ demenin, zaman geçmişse ‘dön’ demenin ve aşk bitmişse ‘yeniden’ demenin hiçbir anlamı yoktur" gibi bir cümle kurmamış yazar. yarrak kürek endüstri lisesi hela duvarı yazılarını yamamayın şu adamlara.

  • 46. üçüz ejderhaya verilebilecek en güzel isimler

    açtığın
    başlığı
    si.eyim

  • 47. yalçın çetin

    türkiye'nin açık ara en iyi futbol spikeri. akıcı cümleler, doğru zamanda doğru kelimeler ve sıfır gaf. onun sesinden maçları izlemek gerçekten büyük keyif.

  • 48. daenerys targaryen

    dizideki daenerys'e açık mektup.

    --- spoiler olabilir ---

    sevgili dany,

    cersei'nin gücü artık king's landing'den öteye geçmez. beş bin tane dotrak atlısını koy king's landing'in etrafında. "burda devriye atın, gireni çıkanı öldürün" de. 1 ay içerisinde qyburn cersei'nin kafasını bizzat sana sunar, şehir halkı dönüşün için kutlamalar yapar.

    üç tane ejderhayı götür duvarın öbür tarafına. buraları yakın yıkın, diye emir ver. her tarafı yaksınlar. gel winterfell'e, bütün kuzeyli lordlar ve jon diz çöksün.

    ama bunları yapmayacaksın.

    bunun yerine ejderhaları gördükleri an kılıcı kalkanı bırakıp yere yatacak 4-5 bin adamı kalmış olan kırk yıllık çakal cersei'yle ateşkes yapmaya çalışacaksın. el attıkları hiç bi siki beceremeyen demir adalılarla ittifak yapmaya çalışacaksın. jon gibi taşaklı adama kapris yapacaksın. jon'u ve dolayısıyla kuzeydeki sağlam bir müttefiği ve stabil bir gücü riske atacaksın. yanında dura dura senin gibi beceriksizleşmiş bi sike derman olmayan seçmece kekolarınla poz kesip, ünvanların sıralanırken şişineceksin. ve bunu arkandaki tecavüzcü katil ve köleler ordusuyla, özgürlük ve barış getirme vaadiyle, ve en kötüsü buna hala inanıyor olarak yapacaksın.

    çünkü her fırsatta söylüyorum. sen koca bir sik kafalısın.

    --- spoiler ---

  • 49. 11 ağustos 2017 isveç'te beyaz geyik görülmesi

  • 50. eren bülbül'ün 1300 tl para karşılığında gitmesi

    zorunlu edit2: küfürlü mesajlar bir yana çok ilginç mesajlar alıyorum. bunlardan biri, "o muhtar maaşı" diyen bir mesaj. video'yu deşifre ettim şöyle:
    muhtar: jandarmayı aradık. dedik böyle böyle teröristler var buralarda. olay günü geldiler, şey oldu.
    muhabir: sizi istihbaratçı aradığını söylediniz?
    muhtar: istihbaratçı aradı, aradı da...
    muhabir: ne dedi?
    muhtar: teröristler var burada muhtarım; yani tehlike var. teröristleri buradan temizlemezsek, kışı burada geçirecek, başımıza sıkıntı olacaklar. işte iki kişi, adam bulun dedi bölgeyi iyi bilen. maaşını vereceğiz, silahını vereceğiz. sizlen beraber dolaşacak. işte o şekilde bazı girişimlerde bulunduk da yalnız maaş az. 1300 lira maaşla kimse çalışmaz.
    muhabir: bu olaydan ne kadar önce oldu, kaç gün önce?
    muhtar: bir iki gün önce.

    1300 lira, silahları da temin edilecek ve asker ile birlikte araziyi gezecek olan araziyi hali hazırda bilen kişilere teklif edilmiş. muhtar da böyle iki kişiyi bulamadığını söylüyor, sebep olarak da maaşın azlığından dem vuruyor. istihbaratçının bu iki kişiyi maaşa bağlama isteği bu teröristleri yakalama işinin bir süreç olacağını öngörmesi sanırım.
    -------------------

    zorunlu edit: haber cumhuriyet gazetesi'nin haberi değil. doğan haber ajansı(dha) kaynaklı bir haber. gazete ve haber kanallarının kendi muhabirleri dışında haber aldıkları ajanslar: iha, aa, dha, reuters. o yüzden kimden paylaştığıma çok dikkat etmiyordum; ama bundan sonra direkt dha'dan paylaşacağım ki tek yaptıkları kaynağa sövmek olan vasatlar sussun.

    ilk kaynak

    dha'daki şeklini koyuyorum, daha başarılı bir deşifre var:

    “beni olaydan iki gün önce bir komutan aradı. 'biz bunları yakalayıp vurmasak, bölgeyi temizleyemesek bunlar kışı burada geçirecek, başımıza sıkıntı olacaklar’ dedi. daha sonra bana ‘bize bölgeyi iyi bilen 2 kişi bul, bizimle gezecek’ dediler. bunun üzerine ben de bu konuda girişimlerde bulundum, köylülere haber saldım. kimse 1300 lira maaşla bu işi yapmak istemedi. bazıları tehlikeli olduğu için kabul etmedi. eren'i iyi tanıyorum benim öğrenci servisim var onunla okula gidiyordu. eren ailesi fakirdi. tatilde yaylada ot kesiyor burada fındık topluyordu. çalışkan bir çocuktu. bölgede teröristlerin meryemana mevkii ve civarında olduklarını duymuştuk 2 grup oldukları söyleniyordu.”

    1300 lira'dan bahsettikten sonra iki cümle sonra eren'in ailesi fakirdi, fındık toplayıp ot kesiyordu tatilde diyor. eren'i oraya her türlü götürmeleri büyük bir skandal. eren oraya belki oraya bir türlü ikna edilmemiş olsa da giderdi; ben gene niye götürdünüz diye sorardım. şimdi üstelik bir de gitmek istemeyen bir çocuğu parayla ikna mı ettiniz diye soruyorum. annesi ne demişti:

    "eren’e en son ‘fındıktan sonra bir bak etrafı bir kolla’ dedim. o da bana ‘anne ben gelemem bir daha buraya korkarım’ dedi. ben dediğimde korktu da bunlar eren’e ne dedi de korkamadı. ne tepki aldı da gitti oraya?"

    kaynak

    biz de soruyoruz tepki almadı da para için mi gitti? muhtarın ve annenin açıklamalarını bir araya getirince en muhtemel çıkarım bu. art niyetlilik ile alakası olmayan temel seviyede çıkarım yapabilen her kişi bunu böyle anlar.

    ------------------------

    eren bülbül'ün 1300 tl para karşılığında bölgeye gitmesidir*. muhtar; bazıları tehlikeli buldu bazıları parayı az buldu, gitmedi diyor. bölgeyi bilen bilerini de komutan istemiş ve demek bu komutan da eren'in çocuk olduğuna bakmaksızın askerlerle gitmesine onay vermiş.

    annesinin isyanı için zaten (bkz: #70182813)

    haberden alıntılıyorum:

    "bölgede rütbeli bir komutanın kendisine “muhtarım bu bölgede teröristler var, burada tehlike var” dediğini anlatan reis, kendisinden bölgeyi iyi bilen iki kişinin istendiğini aktardı: “‘biz bunları temizleyemesek bunlar kışı burada geçirecek’ dedi. benden bölgeyi iyi bilen iki kişi istedi.”

    muhtar sözlerini şöyle bitirdi: “bunun üzerine ben de bu konuda girişimlerde bulundum, köylülere haber saldım. kimse 1300 lira maaşla bu işi yapmak istemedi. bazıları tehlikeli olduğu için kabul etmedi. eren’i iyi tanıyorum, benim öğrenci servisim var, onunla okula gidiyordu. eren ailesi fakirdi. tatilde yaylada ot kesiyor, burada fındık topluyordu. çalışkan bir çocuktu.”"

    ayrıca linkteki video eklenirse daha iyi olur; çünkü deşifre de bir kısım deşifre edilmemiş. 1300tl para verelim, silah verelim bizimle gezsin bölgeyi diye bir şey de diyor muhtar.

    kaynak

    hayatınızda bir kere insan gibi, küfür etmeden bir çocuğun neden öldüğünü sorgulayın. 15 yaşında bir çocuğun çatışmada ölmesi sorgulanacak bir şeydir, sorgulanmalıdır. devletin kamu vicdanını rahatlatması görevidir. bu eren'i pkk'nın öldürdüğü gerçeğini yadsımak kesinlikle değil; ancak devlet(egemen) hüküm sürdüğü yerde olan şeyden sorumludur, devletlik budur.