Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. fethi sekin

    5 ocak 2017 izmir adliyesi patlamasında teröristleri içeri girmesini engelleyen kahraman polisimiz. onun sayesinde belki yüzlerce kişinin hayatı kurtuldu. allah rahmet eylesin.mekanı cennet olsun.

    edit: link değişti.

    edit2: ilk gördüğüm linkti twitter sayfamda.reklam aklımın ucundan bile geçmedi.

    edit3: şehit polisimizin facebook sayfası

    edit4:fethi sekin'in ailesine destek için change.org kampanyası

    edit5: cenaze namazında inşallah yere iğne düşmeyecek kadar kalabalık olur. izmirlilerin şehit fethi abimizin cenazesini yanlız bırakmayacağından eminim.

    haber ve fotoğraf linki

  • 2. 5 ocak 2017 izmir adliye patlaması

    başkanlık kuracaklarmış.

    lan siz önce bi emniyet teşkilatı bi istihbarat teşkilatı kurun.

    ohal ile bile ülkeyi yönetemeyecek kadar büyük bir siyasi ve iktisadi krizin içindeyiz.

    kimse kalkıp lanet kıyamet okumasın.

    vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak sizin sorumluluğunuz değil zorunluluğunuzdur!

  • 3. türkiye'nin isminin referandumla halka sorulması

    sorulsun ama sonra ataturkiye falan diye bisey cikarsa yan cizip refarandum amacindan cikti diye aglamayin amina kodugumun gerizekali comarlari.

  • 4. 9 aylık adet kanıyla çizilen resim

    resimde kocaman bir baş var bir de kanla cizilmis. yani başkanlik sistemine isaret ediyor. tesekkurler buyuk resim kursu.

  • 5. elif şirin

    savcılar tarafından ifade için çağrılması gereken şahıstır.

  • 6. piyanisti tankçı yapan tsk mantığı

    lise mezununun başkomutan olduğu bir ülkede gayet normaldir.

  • 7. el bab'da yakalanan ışid'li canlı bombalar

    türk askerinin canlı yakaladığı ışid'li canlı bombalar.

    videodaki geçen şu diyalog güzel;

    -bunun gözünü kim patlattı ya?

    -ben çok yüzüne vurdum belki ondan olabilir.

    bu ışid'liler ve destekçileri videoda inleyen terörist gibi acı çekerek gebersinler. acı çeke çeke.

    https://twitter.com/…turk/status/817096545304715270

    edit: bu görüntüler kimlerin hoşuna gitmedi de entry eksiliyorsunuz a ibneler(!)

  • 8. terör bitsin diye 1 kasım'da akp'ye oy veren tip

    müthiş donanımı ve öngörüsüyle ne kadar haklı olduğunu her gün biraz daha iyi idrak ettiğimiz aşmış bi kardeşimiz. inşallah ölmez de sağ kalırsa akp'ye oy vermeye devam edecek.

  • 9. izmir saldırısında askeri araçtaki jandarma

    bilen bilir, batı bölgelerinde çarşıya çıkan askeri araçlarda sadece araç muhafızında silah olur, geri kalan askerler silahsızdır. bu asker de büyük ihtimalle silahsızdır.

    üstlerinden böyle bir duruma karşı ne yapması gerektiği konusunda bir eğitim / talimat almamış olabilir. hatta acemiliği yeni bitmiş, usta birliğine katılalı birkaç gün olmuş, hiç atışa götürülmemiş bir er de olabilir. atışa gitmemiş askerin bırak eline silah verip ateş etmesini beklemeyi, silahlı nöbet bile yazamazsınız, iç hizmet kanununa göre suçtur.

    ayrıca askerin komutanı yanında değildir. komutanı emir vermeden bir asker insiyatif alıp çatışmaya dahil olamaz.

    durumu böyle olan bir askerin yetkilerini aşmadan yapabileceği en mantıklı hareket çevresindeki nesneleri kendisine siper alarak hayatta kalmaya çalışmaktır. asker doğru olanı yapmıştır.

    şehit olan polisimiz (kahramanımız, rahat uyusun) kendisinden daha rütbeli biri olay yerine gelene kadar bulunduğu bölgenin amiridir.

    o asker ise içinde bulunduğu aracın bile amiri değildir.

    durumun ne olduğunu bilmeden peşin peşin yorumlar yapmaktan kaçınmak lazım.

  • 10. dünyada ne kadar hırsız p... varsa laiktir

    çok doğru açıklama. bakınız ensar vakfı laik mesela. seküler laik ayırımı bilmeyen bir cahilin sözüdür ayrıca. bir de eğitim sendikası bilmem neysi. (bkz: türkiye'de eğitim sistemi)
    imam hatiplerde, vakıflarda yaşananlar
    karaman
    batman
    adıyaman
    trabzon
    antalya
    artvin
    ankara
    çorum
    ısparta
    manisa

  • 11. babamız evde yok kapıyı açamayız

    içim ağladı be, içim. şu an ağlayarak giriyorum bu entry'i.

    şehit fethi sekin'in evine haber vermeye giden polislere çocukları tarafından söylenen cümleler bunlar. o çocuklara kıyamam ben ya. o dev gibi babaları kahpe bir kurşun sebebiyle şehit olmuş, belki yüzlerce insanın hayatını kurtarmış ama çocuk bu ya, anlar mı? verir mi babasını öyle kolay? ağlamaz mı hiç.

    sizin babanız dev gibi bir adamdır çocuklar, gurur duyun.

    allah bu şerefsizlerin de tez vakitte belasını versin.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/656055

  • 12. 5 ocak 2017 kemal kılıçdaroğlu'na çağrı

    bir eksi sözlük yazari, ülkesinin icinde bulundugu durumdan kaygilanan ve -her ne kadar bu detay önemli olmasa bile -son secimde oyunu chp'ye atmis genc olarak, chp genel baskani kemal kilicdaroglu'na yapmak istedigim cagridir.

    kendisinin cevaplamayacagini düsünsem bile sormak istedigim birkac soru var:

    1. anayasa degisikligi meclisten gectigi takdirde, referandumda cikacak olasi bir evet sonucu karsisinda ne yapmayi düsünüyorsunuz? bu sonucu sineye cekip türkiye'nin sizin tabirinizle dikta rejimine girmesini kabul edecek misiniz yoksa "b plani"niz var mi?

    2. okudugunu anlama oraninin son derece düsük oldugu ülkemizde, tarihin en önemli referandumu yaklasirken iktidar yanlilarinin yayinladiginiz kitapcigi okuyacagini veya okusa bile olumlu bir tepki verecegini düsünüyor musunuz? bu baglamda halki hayir oyu vermeye nasil ikna edeceksiniz?

    3. türkiye'nin ana muhalefet partisi genel baskani olarak omuzlarinizda cok agir bir yük oldugu gercegini herkes kabul ediyor. fakat secmenlerinizin önümüzdeki aylarda nasil bir yol haritasi cizilecegi hakkinda hala net olarak bir bilgisi yok. size zamaninda oy veren ve referandumda da hayir oyu verecek olan secmenlerden secim öncesi oy vermekten baska beklentileriniz nelerdir?

    eksi sözlük'te her ne kadar hayir oyu verenler cogunlukta olsa da türkiye'nin geneline baktigimizda bircok muhalif secmen karamsarlik icerisinde rejimin degisecegini düsünüyor. lütfen, terör eylemlerinden usanmis, sevdiklerini kaybetme korkusu icinde olan, son zamanlarda yüzü hic gülmeyen ve cebindeki para gittikce azalan halkimiza, en azindan size saygi duyan insanlara ülkemizin kaderini belirleyecek zamanlar öncesi umut isigi olun, önderlik edin ki tarih sizi yenilgiyi kabullenmis bir muhalif olarak degil, türkiye'nin icinde bulundugu acinasi durumdan kurtulmasina öncülük etmis bir lider olarak yazsin.

  • 13. fethi sekin'in ülkücü olması

    ülkücü ya da solcu olması çok da önemli değil. asıl öne çıkması gereken vatanı için canını feda etmesidir.

    şehittir. mekanı cennet olsun.

  • 14. amsterdam'a gidip ilk günden kendini bozmak

    aslında her şey güzel başlamıştı. bir iş için hayatımda ilk kez amsterdam'daydım. işlerimi halledince akşam merakımdan bir coffee shop'a (amsterdam'da çeşit çeşit uyuşturucu deneyebileceğiniz kafelere deniyor) uğradım. biraz millete bakıp çıkacaktım..ortama uyum sağlayayım diye ben de bir 'cuğara' aldım, hayatımın en sayko gecesini yaşayacağımdan habersiz. daha önce normal bir sigara içmişliğim bile yok. dolayısıyla sigara kullanmadan doğrudan uyuşturucuya başlamıştım. aman ne olacak, biraz gevşerim ederim falan diye düşünüyordum, ama o bile olmadı. "anaaaee bu muymuş lan marijuana??" dedim ve inceden bi artistlik geldi bana. o artistlikle mantara benzeyen şeylerden de söyledim..meğer ortamdaki en güçlü şeymiş. 5-6 dakika sonra tuhaf duygu değişimleri bedenimi ele geçirmeye başlamıştı. o sırada inanılmaz güzel bir kız (ya da o an bana öyle gelen, bilemiyorum) hemen yan tarafıma oturdu.

    aniden kalkıp saçma bir şekilde elini öptüm ve "welcome" dedim. ulan bi bak di mi belki erkek arkadaşı var, belki adam arabayı park ediyor? ancak deli cesaretimin önüne geçemiyordum. kız da oldukça sempatik bir biçimde "thank yüüü..you are so kinddd" gibi bir şeyler söyledi. "hanımefendi" dedim.."do you know why a man kisses a woman's hand?". "bilmiyorum canım neden?" dedi. "çünkü you have to start from somewhere" şeklinde cevap verdim. ilginç bir şekilde bu basit esprim julia'yı güldürmüş ve bizi birbirimize daha da yakınlaştırmıştı. istanbul'da kendini frenleyen soner gitmiş, yerine vitesi boşa almış bir korsan taksi gelmişti. sohbet sohbeti, dumanlar dumanları kovaladı. hayatımda ilk kez bu kadar yabancı bir ülkede bu kadar kısa sürede bu kadar güzel bir kızla bu kadar ilerleme sağlamıştım. mantarlar beynimde halay çekerken, ben ise çapkınlık kariyerimdeki en başarılı gecemi yaşıyordum.

    tüttürmesi biten julia ayağa kalktı ve "ben gidiyorum" dedi. "nereye yaa hiçbir yere gitmiyorsunn otur künefe söylüyorum hayııııırrr" dedim. saatin geç olduğunu, eve gitmesi gerektiğini söyledi. "ben de geliyorum o zaman hehe" dedim esprisine. "gel" dedi. gözlerim tavşan gibi açılmıştı..bu ani teklifin şokunu kısa sürede atlatır atlatmaz tabii ki hemen kabul ettim. ulan bu kız kim, nedir necidir..psikopat mıdır, manyak mıdır..bi yere gidiyoruz ama nereye gidiyoruz..her şeyin bu kadar hızlı gerçekleşiyor olmasında korkutucu bir tuhaflık yok mu? üniversite hayatımız boyunca "abi avrupalılar acayip yaaaaaaa seks onlar için yemek yemek gibi olmuş abiii çok normal abiiiiiiiii" şeklinde kafamızı sken gerizekalı tolga geliyor aklıma. ulan tolga haklıymış mk diyorum içimden ve bu sırada güzel bir apartmanın önünde durup iniyoruz taksiden, teşekkür ediyorum tolga'ya.

    eve girdikten sonra neredeyse salonda hiç oturmadan doğrudan yatak odasına doğru ilerliyoruz. sanki ikimiz de zaten bu an için çok önceden sözleşmişiz gibi. ne kadar güzel anlaşıyoruz lan diyorum içimden evlenirim ben bu kızla valla mis gibi kız, amsterdam'a da yerleşirim oooohh sonra "türkiye'den siktir olup gitmek" başlığına entryler döşerim akşamları. bu düşüncelerle yatağa oturuyorum. "ben gelene kadar sararsın içeriz:)" deyip küçük bir torba atıyor önüme ve banyoya doğru gidiyor.. resmen türk filmlerindeki minik beyaz uyuşturucu torbası bir şey. bi de sarmalık kağıtlar var..sanırım torbanın içindeki o toz gibi şeyleri kağıda sarmamı istiyor. ayıp ettin yaa sarma işi bende rahat ollll gibi garip bi kaş göz hareketi yapıp elimi kaldırıyorum julia'ya. yalnız muhtemelen 5 dakikam falan var ve ben açıkçası daha önce hiç böyle bir şey sarmadım arkadaşım. coffee shop'ta da hazır sarılı gelmişti bunlar. nasıl saracağım ne edeceğim en ufak bir fikrim yok. tabii burada tanıştığım ilk gece beni evine davet eden bu kadar güzel bir hanımefendiye rezil olacak halimiz yok. ne dicem kıza banyodan dönünce "senin gelmeni bekledim çünkü ben hayatımda hiç böyle bişey sarmadıııımmm ¯\_(")_/¯" mı diyecem? ölürüm de demem.

    hemen telefondan youtube'u açtım, maşallah ecnebiler her şeyi düşünmüş, step by step anlatıyorlar nasıl saracağımı edeceğimi ama zamanla yarışıyorum tabii hızlı hızlı geçiyorum adamın iki saat süren girizgah konuşmasını. pezevenk patlıcan musakkka yapacak sanki öyle gereksiz bir uzatma öyle gereksiz uzun uzun cümleler... neyse adam ne yaparsa aynı anda aynısını yapıyorum..aç diyor kağıdı açıyorum, koy diyor otu koyuyorum..sar şimdi diyor aynı şeyleri yapıyoruz ama benimki öyle olmuyor işte çıldıracağım. geri alıyorum videoyu, tekrar sıfırdan yapmaya çalışıyorum..kağıdın bile tam aynı yerini yalıyorum ama yok..her şey aynı ancak onunkiler tam filmlerdeki gibi süper olmasına rağmen benimkiler bildiğin annemin biber dolması gibi hayvan gibi bişey oluyor. kız birazdan gelecek ve bana gtüyle gülecek ama yapacak da pek bir şey yok elim ayağım titreye titreye son bir kez daha sarmaya çalışıyorum, tam bir uyuşturucu müptelası gibiyim uzaktan. anam babam şu kareyi görse saniyesinde kahırlarından ölürler. ulan insan amsterdam gördü mü kendini birinci günden bu kadar mı bozar be kardeşim? son sardığım şey yine ayı gibi olmasına rağmen yapacak bir şey yok diyorum... julia o sırada banyodan çıkıyor ve yanıma uzanıyor. "culi" diyorum artık kısaca. muhabbet esnasında gözüm karşı raftaki tüylü kelepçeye takılıyor. "o ne culi?" diyorum biraz gülerek. "aaaaa haaaaa" diyor ve kalkıp aldıktan sonra kulağımın dibine kadar girip sessizce "kelepçelenmek mi istiyorsun?" diyor. ben daha cevap veremeden, culi alıyor iki kolumu da açıp iki saniyede kelepçeliyor beni yatağa ve 2-3 dakika içinde de soyuyor. aslında daha hızlı soyması lazım dimi? fakat üzerinizde modaya uymak için giydiğiniz o daracık kotlardan varsa bu öyle kolay bir iş değil işte güzel kardeşim. kız kotu çıkarana kadar anası ağladı, bi de ellerim yatağa bağlı ya yardımcı da olamıyorum..kız beni çekiştirdikçe anca uzuyorum yatakta. neyse sonunda hallettik ancak culi bu kadar uğraşınca bunaldı ve o saçma sapan sardığım şeyi pek incelemeden alıp yaktı. gözlerini kısıp derin derin 2-3 duman çektikten sonra o gözler bir fırladı, öksüre öksüre almanca küfürler eşliğinde odadan fırlayıp balkona koştu..garip garip sesler çıkarıyo. meğer o torbanın içinden azıcığını koyacakmışım o kağıdın içine..ne bileyim lan ben hepsini doldurdum işte güzel olsun diye. az kalsın öldürüyomuşuz culi'yi mk. bana dönüp "whad da fcukkkkkk!??" diye bağırdı. "valla ben öyle içiyorum yaee" dedim kelepçeli ellerimi oynatarak..hala artistlik peşindeyim. o an "iç ulan, iç bakayım nası içiyomuşsun!" deyip o biber dolmasını ağzıma dayasa (ki öyle bakıyor) karizmayı çizdirmemek için 1-2 duman çekip ölmekten başka yapabileceğim hiçbir şey yok ama allah'tan öyle bir durum olmuyor.

    tekrar yanıma yamacıma gelen culi'den özür diliyorum.."ok ok no problem" diyor ama pek iyi değil gibi sanki. "bir saniye" deyip banyoya gidiyor. ulan benim de biraz tuvaletim geldi ama şimdi iki saat elleri çözdür cıbıl cıbıl banyoya git gel falan..hiç seksi değil. uğraşmak istemiyorum, bekliyorum. 5 dk..10 dk..15 dk.. insan da inceden tırsıyo yani ne kadar fantazi falan da olsa sonuçta tanımadığın bilmediğin bir yerde kelepçeli cıbıldak bekliyosun abi ses yok seda yok. insanın aklına her şey geliyor. bi de camı biraz açık bırakıp gitmiş, hava en fazla 10 derece, inceden oradan bi esinti gelip duruyor. şimdi ben ayaklarımla o battaniyeye uzanıp üzerime sererim de çok amele bi görüntü olur, oldu olacak içlik de giyeyim. estetik yine konfora karşı galip geliyor, öylece bekliyorum. sonra bi anda daire kapısı açılıp gümmm diye kapanıyor. biri mi geldi noldu lan diye kıpırdamadan sincap gibi dinlemeye çalışıyorum evi ama hiç ses yok. "culi?" diyorum.."culiii?" ulan kız dışarı mı çıktı bana bir şey söylemeden noluyo olm?? şeklinde deliriyorum kendi kendime ama belki de çöp atmaya gitti hemen gelecek falan diye düşünüyorum. yine dakikalar geçiyor, sonra bi ambulans sesi duyuyorum dışarıdan..sanki apartmanın önünde duruyor, bi feryatlar figanlar..işte o an kafayı oynatıyorum. artık benim burada culi'yi 1 dakika daha bekleyecek halim yok. bi de nası korkmuşsam acayip kakam geldi zaten cam da açık bembeyaz çarşaflara sıvamak üzereyim ama kurtulamıyorum mina kodumun tüylü kelepçelerinden..sallayıp sallayıp duruyorum ellerimi yok çıkmıyorlar. anahtar falan bakınıyorum etrafta deli gibi ama yok..ulan beni de mi fetö'den tutukladılar acaba benim mi haberim yok diyorum? belki de amsterdam için böyle bir konsept düşünmüşlerdir? zaman ilerliyor ve o kadar uğraşıyorum ki kurtulmak için, yorgun düşüp biraz dinleniyorum. hala culi gelecek diye bi umudum var ama belki de culi'nin yarın öğle namazıyla beraber amsterdam merkez camii'nden cenazesi kalkacak bilemiyorum. aklımda binbir senaryo var ve hepsi birbirinden kötü. zaman geçiyor..1 saat daha bekleyip "help meeeeeeeeeeeee" diye bağırmayı planlıyorum çünkü artık başka bir çözüm gelmiyor aklıma.

    1 saat dolarken aklıma 'siri' geliyor (telefona sesle komut verebilmenize yarayan bir uygulama). eğer uzaktan siri'yi çalıştırabilirsem polisten yardım isteyebilirim? yalnız işin içinde hem uyuşturucu var, hem de ortada kız yok. benim şu yataktaki pozisyonu hiç saymıyorum bile. kızın başına gerçekten bir şey gelmişse tek şüpheli benim..bir sürü sorgu-sual..tüm bunlar beynimi kemiriyor, pek sağlıklı düşünecek bir durumda da değilim ve vazgeçiyorum polisi aramaktan. aklıma tamer bey geliyor. tamer bey bizim şirketin amsterdam'daki işleriyle ilgilenen biri. yalnız bu artık son çare çünkü işin sonunda büyük rezalet var. hayatı boyunca beni bir kez olsun kravatsız görmeyen adam anadan doğma eller iki yandan yatağa bağlı görecek ama yapacak bir şey yok çünkü öteki türlü en iyi ihtimalle burada unutulup ölüyorum zaten. bir şekilde anlatırım durumu, erkek erkeğin halinden anlar diyorum..en fazla biraz güler. "hey siri!" diye sesleniyorum telefona çaresiz. umrumda değil hiçbir şey, canımın peşindeyim artık ben. siri komut bekliyor..yine biraz düşündükten sonra "tamer bey'i ara" diyorum. siri tamer'i anlamıyor "hangi bey'i arayayım?" diye bana telefondaki binlerce bey'i sıralıyor. "siri!" diyorum.."adamı delirtme..tamer bey'i ara". aniden yanıt veren siri "taner bey aranıyor.." diyor ve tamer yerine taner diye çok alakasız ankara'daki bi tanıdığı arıyor. ne kadar seslensem de kapatamıyorum telefonu. açmasın diye dua ediyorum ama gereksiz taner bey 6. çalışta açıyor telefonu.."efendim soner'cim?" diyor. "nasılsın taner abicim?" diyorum. "napalım soner'cim be uğraşıyoruz hastanedeyiz şimdi yengeni getirdim" falan diyor. "aaaa abi çok geçmiş olsun ya yapabileceğimiz bir şey var mı?" diyorum (mk sen önce bi kendine bak bakayım kendine hayrın var mı acaba şu an?). "yok soner'cim çok teşekkür ederim eksik olma" falan diye böyle uzun uzun gereksiz ne kadar muhabbet varsa bi 10 dakika devam ediyoruz bu şekilde. en son "bak yengen de bi alo demek istiyor" diyor ve bi 10 dakika da yengeyle konuşuyorum o şekil, bitmiş durumdayım. hayır "yengecim ben çıplak yatağa bağlıyım da şu anda şarjım bitmesin" falan da diyemiyorsun ki...

    telefonu kapatır kapatmaz "senin allah belanı versin siri" diyorum. o sinirle yatağı öyle bir sallıyorum ki yatak başının oldukça gevşediğini farkediyorum. biraz daha..biraz daha derken yatak başını hooopp olduğu yerden çıkartıyorum ama kollarım hala iki yandan bağlı. ben ve yatak başı evde gezmeye başlıyoruz..dikine dikine geçiyoruz kapılardan. koridordaki uzun aynada kendimle karşılaşıyorum, tipimi skyim. üstümü giymeye çalışıyorum ayaklarımla ama o şekilde imkansız. culi gerçekten yok evde.. daire kapısını açıyorum, sokağa fırlamak istiyorum ama çırılçıplak yatak başlı birini şu terör ortamında polis uzaktan vurabilir bence..hiç gerek yok. önce siri'ye lokasyonumu soruyorum ve bunu kaydediyorum. sonra "en doğrusu 112'yi aramak" diyorum ve amsterdam polisinden yardım istiyorum. 3 dakika içinde ulaşıyorlar bana ama adamların o ilk beni gördükleri ifadeyi buraya kopyalayıp yapıştırmam lazım çünkü pek yazarak anlatılabilecek bir durum değil.

    artık gün ağarmak üzere..polis merkezine gidip ifade veriyorum. polislerden o evde julia isminde birinin oturmadığını, kendisinin helena isminde polonyalı bir seks işçisi olduğunu ve hırsızlık başta olmak üzere çeşitli sabıkaları bulunduğunu öğreniyorum. küçükken annemin gününe gelen bir kadın vardı..ben herkesin elini öperken o fııışşştt diye tek harekette koltuk altından sutyenini çekip çıkartmıştı, hayatımda izlediğim en iyi sihirbazlık gösterisiydi, hala hayret ederim..işte en az o kadar şaşırmıştım. meğer ben ne hayaller kurarken o benim avrolarımın peşindeymiş. ulan senin dövizdeki dalgalanmalardan haberin var mı? bugün 1 avro olmuş kaç tl..baştan söylesene arkadaşım niyetini:'(( beni oldukça üzen bu culi gerçeği karşısında 'ye, dua et, sev' isimli kitapta yazan bir bölüm geliyor aklıma; "julia'ya çaresizce bağlanmıştım. ama çaresiz bir aşkta, karşımızdakinden bizim ihtiyacımıza göre belirlenmiş bir role bürünmesini isteriz. o tabii ki eninde sonunda bu rolü reddeder ve biz perişan oluruz." perişan olmuştum.

    bir flash tv 'gerçek kesit' finaliyle bitirirsek;

    culi kod adlı helena: polise verdiği ifadeye göre evden çıktığı anı kesinlikle hatırlamıyor (biber dolması?) olaydan sonra memleketine dönüp yarım bıraktığı okuluna devam etti. hemşire olmak istiyor.

    soner: ülkesine döner dönmez uyuşturucu ile mücadele derneği'ne üye oldu. dernek başkanı kilo kilo esrarla yakalanınca sinir krizi geçirdi. tedavi görüyor. ilgili haber: http://www.cumhuriyet.com.tr/…srarla_yakalandi.html

    yatak başı: olaydan sonra yine yatağa monte edilmek istese de hiçbir amsterdamlı usta bunu başaramadı. artık bağımsız bir şekilde salonda takılıyor.

    tüylü kelepçeler: girdiği bunalım sonucu tüm tüyleri döküldü ve eve gelen polisler tarafından sahiplenildi. amsterdam çocuk şubede çalışıyor.

  • 15. izmir'deki saldırıya sevinen vatandaşlar

    bunlardan en az 1 tanesini öldürmeden ölmeyeceğim, bu da benim andım olsun.

    edit: hukuken sorun yaşayabilirsin diyen arkadaşlar sağ olun. bu adam bir terörist, terör eylemini ve suçluyu açık açık övüyor. bir teröristi öldürmek istemenin her insanın hakkı olduğunu düşünüyorum. bize yaşama hakkı tanımayanlara biz neden yaşama hakkı tanıyalım?

  • 16. izmir adliyesinde saldırıyı önleyen polis

    kahramandır. devletin yapması gereken istihbari çalışmaları yapmaması sonucu tüm sorumluluk sahadaki güvenlik güçlerine ve biz halka kalmaktadır . ve canlı bombayı anlayıp etrafındakileri uyaran polisimiz sayesinde bugün bir katliamdan kurtulduk. neden mi katliam diyorum. çünkü teröristlerin üzerinden:

    2 adet ak 47
    2 adet rpg 7
    8 adet rpg 7 fişeği
    el bombaları çıkmıştır.

    ek olarak 1 adet daha araç daha güvenli bir şekilde patlatılmıştır.

    bu polisimizin gösterdiği özveriyi keşke devletimizin istihbarat kurumları da gösterebilse .

    edit: kendisinin şehit olduğu söyleniyor. allah rahmet eylesin.teşekkür ederiz kahraman .. başka bir şey diyemiyorum ..

    edit 2: kahraman şehidimiz

    edit 3: (bkz: fethi sekin)

  • 17. türkiye'nin savaşa doğru gitmesi

    siyasal islamcıların ve onun şakşakçılarının türk milletine hediyesi.

    "abi istikrar önemli yea, biz koalisyon dönemini de hatırlıyoruz yea, 90'lar çok fenaydı yea, adamlar çalışıyor yea..."

    mutlu musunuz lan bokunda boğulasıcalar?

  • 18. göbeklitepe'nin put merkezi olması

    trt'ye göre olandır.

    kaynaklı kadayıf: hürriyet

    işid'in palmyra'da yaptığını, gelin bir de türkiye'de yapın diye resmen bağırmak değil de nedir bu? bazen 2017'ye girdiğimizden şüphe ediyorum.

    edit: trt'nin mesuluiyetinde değildir, dış firma yapmıştır diye atıp tutan bilgili arkadşalarımıza lafım şudur; "kendi kanalında yayınlanan her şeyden sorumlusun." ben içinde porno dolu bir belgesel çekeyim, vereyim trt'ye, yayınlarsa e ama beta bey çekmiş ne yapalım mı derler?

    madem böyle durum, neden koca koca kanallar gezi dönemi veya aslında her dönem salağa yatıyorlar? koy bir belgesel, aaa gezi'den mi bahsediyormuş, hiç de haberimiz yoktu oysa ki, aha bu yapımcı yaptı de çık. sinirlenmemek elde değil.

  • 19. manisa'da bir köye taşınıyoruz kampanyası

    manisa isveç'in şirin bir köyü olduğu için desteklediğim kampanya.

  • 20. 5 ocak 2017 dolar kuru

    öyle doğan'ı da alırım, öbürüne de kayyumu atarım, kimseye ağzını açtırmam, nefes aldırmam ama global dünyada, serbest piyasada da takılırım diyemezsin..

    hadi bakalım engel ol dolara..gönder kapısına polisleri..tv lerinde "dolar zaten fetöcüydü, başaramayacaklar, bu millet artık dolara kanmayacak" falan diye analiz kastırt..

    olmuyor mu öyle..

    öyle bi şey yok da ondan..

  • 21. eğitim bir sen'in atatürkçülük kaldırılsın talebi

    “cumhuriyet elitleri, dini bağların güçlü olduğu ümmetçi bir toplum dan seküler bir türk ulusu inşa etmeyi kendilerine hedef olarak tanımlamaktadır. bunu gerçekleştirmek için din ifadesi anayasadan çıkarılmış, din dersleri, arapça ve farsça dersleri müfredattan çıkarılmış ve geçmişle bağı koparmak için alfabe değiştirilmiştir. pozitivist bir bilim anlayışı çerçevesinde modern eğitim sistemi tasarlanmıştır. aklı ve bilimi kutsayan ve dini aşağılayan pozitivist anlayışı ile insan yetiştirmek hedeflenmiştir”

    demek.

    cumhuriyetin eğitim devrimini " yermişler" mi yapılan işi " övmüşler" mi belli değil.

    kafaları karışık arkadaşların. *.

  • 22. türkiye'nin yaşayan ve en çok nefret edilen insanı

  • 23. 5 ocak 2017 recep tayyip erdoğan'a çağrı

    "sen kimsin ki seni dikkate alsınlar lan"

    çağrıyı yazan arkadaş insan. ben de insanım. bildiğim rte de insan. peki siz insan olmayanlar? siz kimsiniz? rte ne size göre?

    ipinizi kopardınız iyice. köpeksiz köydesiniz ve değneksiz geziyorsunuz. sonunuzu merakla bekliyoruz

    edit : valla ben tırnak falan değilim, hatta insan olarak rteden çok çok fazla donanımlıyım. öyle doğaüstü güç falan da inanmam. ama sen kılsın, nerenin kılısın malum.

    senin biat etmen bu noktaya getirdi ülkeyi. biat etmen

    edit2 : arkadaş silmiş. halbuki ne kadar temiz duygularla yazılmış bir sitemdi. ama bu aktrollerin gözünü kan bürümüş. eminim sonları kötü olacak baya kötü hem de

    bu arada yok siyonistlere karşı savaşan falan diye zırvalayan takımlı, olm onların kucağına oturan kim? hani bop eşbaşkanıyım falan diyen? biz demedik mi yurtta sulh cihanda sulh diye, ağzınıza 2 metre açarak şamda namaz kılacağız biz yea diyen kim? milletin ülkesine burnunu sokup sonra da ama bizi parçalamak istiyorlar demek nasıl bir akıl tutulması? olum evet azınlık olabiliriz, sözümüz geçmiyor olabilir falan da kendinize gelin. siz giderken biz 3. kere dönüyorduk yolda gördüklerimizi de söyledik kaç kere.

  • 24. selamun aleyküm yasaklansın

    aleyküm selam da ne yasaklansın onu anlamadım ?

  • 25. cnn türk'ün yine toplumsal ayrışmaya oynaması

    teror olaylari olurken dugun, dernek, kutlama, acilisa laf yok ama yasamsal pratigimizi etkileyen ve bizi endiselendiren konular konusulunca vay efendim teror yemezler.

  • 26. 187 cm'den kısa erkeklerin adamım diye gezmesi

    (bkz: mustafa kemal atatürk)

    kendisi 1.68 idi.

    (bkz: tek adam)

    oku da gözün adam görsün.

  • 27. osmanlı kuruluyor padişah tayyip bey olacak

  • 28. 5 ocak 2017 abd büyükelçiliği tweet'i

    tweet'in altındaki gayrı kelimesi üzerine olan tartışmayla yarmış tweet tir.

    "abd'ye kendimizi doğru ifade edelim" ahashfsd

    http://i.hizliresim.com/1vpxrb.jpg

  • 29. fethi sekin'in kürt olması

    bahsedilmesi bile iğrenç olan durum. insanlarını ve üstünde yaşadığı toprağı seven bir kahraman gerisinin hepsi boş hepsi rant.

  • 30. tinder şeytan icadıdır

    hoca tinderden birilerini düşürememiş o yüzden canı sıkkın.

  • 31. keçiören metrosu

    15 temmuz 2003 tarihinde başlanan ve 5 ocak 2017 (bugün) açılacak olan ulaşım hattıdır. (kaynak1, kaynak2, kaynak3)

    13,5 yıldan bahsediyoruz dikkat ederseniz.

    13,5 yıl önce çocuğuna hamile keçiörenli bir ana bugün onu ortaokula gönderiyor.
    13,5 yıl önce keçiörenli bir ortaokul öğrencisi bugün iş güç sahibi.
    13,5 yıl önce ankara'nın nüfusu 4 milyondu, bugün en az 5 milyon.
    13,5 yıl önce facebook henüz kurulmamıştı.
    13,5 yıl önce ilk iphone'un piyasaya sürülmesine 4 yıl vardı.
    13,5 yıl önce ramazan ayı kasım ayına denk geliyordu.
    13,5 yıl önce melih gökçek ankara büyükşehir belediye başkanıydı ve 55 yaşındaydı, bugün kendisi hala ankara büyükşehir belediye başkanı ama 68 yaşında.

    nasa'nın kurulmasından sonra (1958) neil armstrong'un ay'a ayak basması (1969) 11 yıl sürmüş, ama keçiören metrosunun başlamasıyla bir ankaralı'nın o metroya ayak basması arasında 13,5 yıl var.

    "bu, insanlık için küçük bir adım olabilir ancak bir ankaralı için büyük bir adım."

  • 32. kanada'dan bryan adams dışında adam çıkmaz mı

    ulan hayvanlar, kimse yazmamış!

    (bkz: atiba hutchinson)

  • 33. recep tayyip erdoğan

    basarisiz bir devlet memuru.

    15 yildir yonettigi ulkede can guvenligi yok, ekonomi cokmus durumda, turizm bitik, egitim kalitesi yerlerde, hukuk adil degil, basin ozgurlugu yok, besleyip buyuttugu dinci orgutlerin birisi darbe yapmaya kalkti, digeri her firsatta teror estiriyor, ulkenin imaji yerlerde.

  • 34. go ahead eagles'ın türkiye'ye gelmekten vazgeçmesi

    her gün onlarca insanın bok yoluna gittiği, terörün merkez üssüne dönmüş bir ülkeyle senede 1-2 terör eylemi ya olan ya olmayan ülkeleri kıyaslayan, bomba ile parçalanmayı cüzdanı çaldırmakla aynı şey zanneden tiplerin varlığını göstermiştir.

    abd afganistan'da savaşırken 1 yılda kendi toprağımızda verdiğimiz kadar kayıp vermedi.

  • 35. 24 yaşında 4 bin lira maaş alan insan

    (bkz: doktor)

  • 36. barbaros şansal

    facebook'dan alıntı.

    silivri’de gaz fişeği ile vuruldu, gözündeki gözlük olmasaydı kör oluyordu. onu ambulansa taşıyanlardan biri de benim...

    ergenekon balyoz kumpaslarıyla asrın iftirasına uğrayanlara destek olmaya geldi. onu vatan haini ilan eden sen neredeydin?

    gezi’de sokak köpekleri gazdan zehirlenmesinler diye apartman girişlerine o taşıdı. sen o zaman neredeydin?

    hiciv nedir, ironi nedir bilmeyenler şimdi linç ediyorlar onu...

    isviçre’de kara para aklayanları, ensar vakfında fiili livatada bulunulan erkek çocukları şahsına münhasır bir dille hicvetmiş namı diğer barbi...
    kaç çocuk okutuyor söyleyeyim mi? 1600.. peki sen kaç çocuk okutuyorsun?

    medya bunları yazmaz...

    huzur evlerine düşkünler evine, yetiştirme yurtlarına temiz iç çamaşırı göndermiş bir adam vatan haini öyle mi?

    barbaros benim de bulunduğum bir panelde aynen şunları söyledi; “nazilli basmasını bitirdiniz. bursa da ipek üretimini bitirdiniz. eskiden türk bayrağı ipekten yapılırdı şimdi şeffaf naylondan üretiliyor. milli değerlerimizi naylonlaştırdınız. milli sermayeyle kurulmuş fabrikalarımızı kapattınız...

    boktan bir ülkede, boktan bir hayat yaşayanlar, ona o boktan hayatı yaşatanları değil, bokunuzda boğulun diyeni linç ederken, bu milletin amına koyacağız diyen zatı muhteremlerin adlarını ilahiyat fakültelerine veriyorlar iyi mi?,

    eh ne diyeyim ki, ne demişti neyzen tevfik baba;
    türk milleti gariptir, ibne dersin kızar da, sikersin aldırmaz...

  • 37. neden hiç izmir'de patlama olmuyor

    (bkz: 5 ocak 2017 izmir adliye taraması)

    hanfendiye kına gönderelim.

  • 38. yaprak sarması soğuk mu yenir sıcak mı

    zeytinyağlı ise soğuk, etli ise sıcak yenir. ayrıca;

    (bkz: allah başka dert vermesin)

    edit: başlık başa.

  • 39. cemaatler ve tarikatlar buluşması

    doğru haber. yüzyıl öncesine geri döndük.

  • 40. 5 ocak 2017 kiliselerin çan çalması

    (bkz: ortodoks noeli)

  • 41. chp'yi abd'nin kurdurttuğunu bana söyletmeyin

    ay götünüze chp girsin emi!

  • 42. shameless

    türkiye uyarlaması en olmayacak dizidir. ne olacak frank'i canlandıran adam "shame" olarak cumadan mı kaçacak? ya da ne bileyim fiona nişan mı atacak? carl'i canlandıran çocuk da okulda arka sırada falan oturur kesin. güzel bir şeyi bozmayın lütfen. hayır tutup kutsi'yi falan sokarlar işin içine bir de. düşünsenize kev'in yerine kahve işleten bir kutsi var.

  • 43. burçin mutlu pakdil

    bu kız abd'de işini yapmak zorunda kalırken aynı şeylere burada inanan adam evreni anlamak, tanrı'yı anlamak gibi mevzulara kafa patlatmak yerine 'satranç oynamayın kanki hadis var' diyor. iyiki kaçıp kurtarmış kendini buralardan.

  • 44. akp'ye oy verip patlamalara üzülen insan

    akp'ye oy verip bu olaylardan sonra tepki göstermiyorsa maalesef duygularında samimi değildir.

    terör olaylarını ülkeye kim musallat etti? fetö kimler tarafından dolduruldu devlete, osloda pkk ile kimler anlaşma imzaladı, kimler habura seyyar mahkeme götürdü, kimler işide silah verdi? ve halkın çoğu bu olayların sorumlularını her fırsatta alkışlayıp, sonrasında bu olaylara nasıl üzülebiliyor? bu terör örgütlerinin başımıza musallat olmasına sebep olanları ısrarla destekleyip, bu olaylara üzülmek iki yüzlülük değil midir?

    gerçekler bunlar kimse kusura bakmasın.

    edit: her eylemin bir sebebi vardır. akp'ye oy atanların da haklı bir sebebi vardır elbet ama artık yeter demek gelmiyor mu içinizden? akp'ye oy atan insanlarımıza soruyorum, gerçekten hükümetin hiç mi suçu yok şu olanlarda? bir devlet, insanını koruma görevini bile yerine getiremiyorsa, bu devletin iyi yönetildiğini söyleyebilir misiniz? 14 senedir devleti aynı parti yönetiyor durum ortada işte. terör üst seviyede, bir yılda kan ağladık. ekonomi batmış, enflasyon rakamları, kur değerleri belli. ya şu partini takım tutar gibi tutma kardeşim! eleştir biraz artık! gene akp'li ol ama şu adalet ve kalkınma partisi başlığına da biraz eleştiri yaz be arkadaş! görmüyor musun sen pohpohladıkça ülke uçuruma gidiyor! hadi biz muhalifiz o yüzden ''her şeyi eleştirir bunlar'' diyerek görmezden geliyorlar. ama sizi görmezden gelemezler. bu yüzden biraz da siz gerçeklerin farkında olun! ve anlayın artık parti sizin sahibiniz değil, siz bu partinin sahibisiniz!

    bir devlet güçsüz bir seviyeye geldiyse orada kaos olur. devlet iyi yönetilmiyor! çünkü akp'li kardeşim sen ''hükümetin suçu yok'' dedikçe onlar da senden güç alıp sorumluluk almıyor! gerçekten üzülüyorsanız bu patlamalara yapın eleştirinizi. eleştiri yapmak günah değil, suç değil. eleştiri velinimettir hatta, gelişimi, düzelmeyi sağlar, pozitif katkı yapar. ne olur lan ne olur birazcık eleştiri oklarınızı gerçek sorumlulara çevirin de kendilerine çeki düzen versinler. unutma akp'li kardeşim, yanlış işler yapan bu hükümeti doğru yola sen sokabilirsin! ha yok yanlışlarına illa şak şak tutacağım diyorsan da, terör saldırılarında ölen insanlara da, şehitlere de üzülme. üzülürsen iki yüzlü olursun!

  • 45. 5 ocak 2017 izmir patlamasının faili

    aslında herkesin bildiği kişidir

  • 46. fethi sekin'in ailesine sahip çıkıyoruz

    eğer devlet sahip çıkmazsa çocuklardan birinin eğitim (okul aidatları, harçları), ulaşımı, yemeği, giyim, teknolojik harcamalar (telefon, bilgisayar vb), günlük harçlık vb masraflarını üstlenerek gerekli maddi desteği sağlamaya hazır olduğum kampanya.

    bu gibi durumlarda gerçekten ne yapıyorlar bilmiyorum. pek de kol kanat geriliyor olduğuna güvenmiyorum. anneye temsili bir şehit maaşı bağlanılıp yüzüstü bırakılıyorsa çok ayıp gerçekten. böyle olmadığını umut ediyorum. "devletimiz güçlüdür, artık babası devlettir." diyeceklerini düşünmek istiyorum.

  • 47. pazartesi gününden itibaren mecliste bizi izleyin

    "lütfen başkanlıktan vazgeçer misiniz" tadında olacaksa izlemeye gerek olmayacaktır.

  • 48. ocak 2017 grip salgını

    sene 2017 virüsleri eliyle engeleyebileceğini düşünenler var.

    adamla 1 saat aynı metrobüsteki havayı teneffüs ediyor ama adam öksürürken elini kapattıysa sorun yok yani.

    eliyle virüsleri yakalayıp inince yolun kenarına mı silkeleyecek.

    (bkz: virüs silkelemek)

  • 49. nagehan alçı

    az önce ntv canlı yayınında izmir patlamasına yönelik yorumunda sözleri aynen şu şekilde "bu saldırılar akp, akp hükümeti ve tüm türkiyeyi yıkmaya yöneliktir"

    sıralamaya bakarmısınız? kadının öncelik sırası ortada önce akp.