dahili meddah12
profili

  • şirket batarsa batsın maaşımı verin diyen tip

    icra iflas kanunu uyarınca işçilik alacağı işyerinin iflası durumunda dahi öncelikli alacak statüsünde olduğundan haklı olan taleptir.

  • 3 haziran 2021 dolar kuru

    bir ülkede kredi çekip döviz aldığınızda ödediğiniz faize rağmen hala kardaysanız o ülke batıyor demektir.

  • 1988 yılındaki orta-3 eğitim seviyesi

    nostalji güzellemesi sevmiyorum ancak şu kısmı vurgulamak istiyorum; o zamanlarda hatta 90'larda da orta halli anadolu lisesinde okuyan bir öğrencinin geleceğe dair umudu vardı. eğer çalışır ise başarılı olabileceğini istediği mesleği yapabileceğini biliyordu. temel motivasyon da buradan kaynaklanıyordu aslında.

    şimdi orta okulundan üniversiteye kadar bakın kimsenin bir umudu yok. en iyi liseyi en iyi üniversiteleri okusan ne olacak ki? sen 5000 tl maaş için kıvranırken, o parayı 15 saniyede burnuna pudra şekeri olarak çekenler var.

    bu ülkenin şuanda en yoksul ve yoksun kesimi eğitimli kesim sanıyorum. eğitime yapılan yatırımın(elbette başkaca çok artıları olmakla birlikte) ekonomik anlamda neredeyse hiç karşılığı yok. yani mesele o yıllarda iyi eğitim vardı bu yıllardaki eğitim kötü değil sadece. bu çocukların güzel bir geleceğe inanmalarını sağlayamadıktan sonra vereceğiniz eğitimin içeriğinin pek bir önemi yok maalesef.

  • nevşin mengü

    sözlüğün seviyesi bir kadını misafir etmeye uygun mu pek emin değilim. kendimi evdeki ergen çocuğundan utanan ebeveyn gibi hissediyorum.

    aman rezil etmeyin yavrum bizi, ha benim ergenlerime, ha aslanlarıma.

  • bakozgebikbikbik

    en az 3 cumhuriyet savcısı ile yakın temasım var diyerek neyi kastettiğini bize açıklaması gereken yazar.

    zira eğer beni şikayet etseniz dahi bir sonuca varamazsınız çünkü fiyakalı yerlerde tanıdığım var, istediğime istediğimi yaptırırım demek istiyorsa tck'da tanımlı nüfuz ticareti suçunu işlemiş olabilir.

    gerçi kendisinin 5000 savcı ve 7 milyon avukat tanıdığı varmış ama yine de aşağıya yaptığının hukuki karşılığını koyayım da belki akıllanır.

    madde 255 - (değişik madde: 02/07/2012-6352 s.k./89.md.)

    (1) kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya bir başkasına menfaat temin eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. kişinin kamu görevlisi olması halinde, verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır. işinin gördürülmesi karşılığında veya gördürüleceği beklentisiyle menfaat sağlayan kişi ise, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

  • ahmet şık'ın dhkpc gençlerini anlamalıyız haberi

    sevim koş vitaminsiz manipülatör gelmiş! olay o şekilde olmadı yalnız;

    mahkeme hakiminin "neden savcıyı katledenlerle ilgili haber yaptın" diye sorması üzerine"ben bir gazeteciyim, biri hukuk fakültesi öğrencisi iki gencin bir savcıyı rehin alarak öldürmesinin nedenlerini araştırıp anlayamazsak bu tür şeylerin önüne geçemeyiz." demiştir. sizin derdiniz aslen bu değil de savunması sırasında söyledikleri farkındayız. tarihe geçecek savunmasından birilerine belli ki fena halde dokunan bir cümleyi de şuraya koyalım ki tam olsun;

    benim bayrağın arkasına saklayacak bir suçum dinin arkasına saklayacak bir günahım yok.

  • sırrı süreyya önder

    ne tayyipçisi ne takiyyesi arkadaşım, nerelere uçtunuz yine?en fazla kim darbe karşıtı görünür yarışmasında hükümete biraz daha yakın görünmek için şov yapmaya çalışanlara ağızlarının payını vermiştir o kadar.

    alıştınız tabi meydan boşken kendiniz çalıp kendiniz oynamaya. duyun, bu ses bu ülkenin 3. tarafının sesidir. ne darbeci ne de sözde darbe karşıtlarının sesi değil onların tepiştiği bu zeminde ezmeye çalıştığı çimenlerin sesidir.

    mikrofonu kesilmeden önce neler demiştir yazalım da şöyle dursun;

    -kendisine ben darbeye karşı sokağa çıkan bir mücahidim diyen türk-iş yöneticisi olduğunu düşündüğüm bir kişiye "yav ne mücahidi, türk-iş dediğin sendika 80 darbesinde darbe kabinesine üye veren bir sendikadır, hikaye okuma" demiştir.

    - "ben 80 darbesinde 12 eylül zindanlarına 16 yaşında girdim, 12 yıl ceza aldım 7 yıl cezaevinde kaldım. darbenin ne demek olduğunu, demokrasi mücadelesini sizden öğrenecek değilim. bana demokrasi dersi verecek son kişi sizsiniz" demiştir.

    - kendisini darbecilikle suçladığını düşündüğüm ve laf atan birine "zamanında darbeci dediklerinizin değnekçiliğini yapmasaydınız o zaman" demiştir.

    - kendisini zorbalıkla susturmak isteyenlere"ben kurşun, taş, sopa yağmurları altında günler geçirdim, senin gibilerin tehditleri bana işlemez, otur yerine" demiştir.

    ama siz adamın mikrofununu kapatın, sesini zorbalıkla bastırın ve sonra da konuşmasına izin vermeden, konuşmasının içeriğiyle zerre alakası olmayan ithamlarda bulunun. siz demokrasi getireceksiniz öyle mi?

  • çilem doğan

    dayanışmanın güzel sonucunu aldık, çilem doğan kefalet karşılığı serbest bırakılıyor!

    günün en güzel haberi.

  • çilem doğan'a mektup yolluyoruz

    bir çoğumuz onu sanki karikatür gibi çizilmiş tek bir fotoğraf karesi ile tanıdık. kendisini öldürmeye çalışan eşini kendini korumak amacıyla öz savunma ile öldürdüğünde ellerinde kelepçe vardı ve üzerindeki tişörtte " dear past, thanks for all the lessons" yazıyordu.

    geçmişin ona verdiği ders aslında kadının kaderine boyun eğmesi ve hem toplum hem de hukuk nezdinde meşrulaşmış erkek şiddetine karşı gelmemesiydi fakat o kadınların çeşitli nedenlerle her durumda katlini vacip gören zihniyete karşı durdu. her insanın yapması gerekeni yaptı ve kendi yaşamını savundu.

    çilem doğan, kendisini öldürmeye çalışan ve fuhuşa zorlayan kocasını öldürdüğü için yaklaşık 1 yıl tutuklu kaldıktan sonra dünkü yapılan karar duruşmasında hakkında 15 yıl hapis cezası verildi ve ceza evine gönderildi.

    ben bir hukukçu olarak ve bir insan olarak bunu kabul edemiyorum. dünden beri dışarıdan ve sözlükten bir çok arkadaşım "ne yapabiliriz" üzerine konuştuk. çilem'le ceza evinde görüşen bir avukat arkadaşım "kendisine yollanan mektuplardan güç aldığını"söylediğini iletti.

    kendi hayatını savunduğu için 15 yıl hapse mahkum edilen bu kadın için yapabileceğimiz bir şeyler olsun istiyorum. bu yüzden sözlük üzerinden bir mektup kampanyası başlatsak, aşağıda adresini vereceğim ceza evinde çilem'e güç olacak mektuplar yollasak ne iyi olur.

    lütfen hem başlığa hem de mektup kampanyasına destek olun ve çevrenizdekilere haber verin. tüm yazar arkadaşların katkıları çok kıymetlidir. yazdığımız mektupları ekşi sözlük üzerinden yolladığımızı da söylersek, farklı kesimlerden destek aldığını bilmesi de hoşuna gidecektir.

    şimdiden sağolun!

    çilem doğan mektup adresi;tarsus kadın cezaevi
    b blok, 1/7 koğuş mersin / tarsus (detaylı adres eklendi, destek veren arkadaşa teşekkürler)

    ------------

    ne yazalım yazmayalım? her türlü mektubunuz çilem'e ulaşacaktır arkadaşlar hiç tereddütünüz olmasın. her türlü dayanışma ve destek mesajınızı gönül rahatlığı ile yazabilirsiniz.

    ne gönderelim?: kartpostallar yollayın arkadaşlar, fotoğraflar yollayın, içinizden yüreğinizden ne geliyorsa yollayın. ben kurutulmuş çiçek yollayacağım. yolladığınız her şey, yazdığınız her kelime ona dokunacaktır. içinizden ne geliyorsa, önemli olan bunu yapmak.

    kitap yolllamak istediğini söyleyen arkadaşlara toplu edit, evet ptt kargo ile aynı adrese yollayabilirsiniz arkadaşlar.

    -------------
    mynet haber yapmış, ileten yazar arkadaşa çok teşekkürler. büyüyoruz arkadaşlar, sağolun!

    http://www.mynet.com/…lluyoruz-kampanyasi-2489847-1

    -----

    çilem'in kızı için yardım teklif eden arkadaşlara duyarlılıkları için teşekkür ederim ama aldığım bilgiye göre ailesinin durumu çok kötü değilmiş. çocuğun psikolojisi açısından ihtiyacı da olmadığı için belki uzaktan mektupla vs ulaşmak çok iyi olmayabilir.

    birgün gazetesi de haber yapmış, varolsunlar.

    http://www.birgun.net/…ektup-kampanyasi-115407.html

    ve t24'te de yayınlanmış.

    http://m.t24.com.tr/…p-yolluyoruz-kampanyasi,344520

    sol portal'daki haber;

    http://haber.sol.org.tr/…n-mektup-kampanyasi-158699

  • 20 nisan 2016 muharrem büyüktürk'ün 1. duruşması

    bu başlığın adı 20 nisan 2016 ensar vakfı davası dır ve sorumlulular yargılanana kadar da öyle kalacaktır.

    ekşi sözlük yönetimi tarafından sansürlenip bu hale getirilmiş olması toplum vicdanındaki anlamını değiştirmez.

    ---------------------

    18:06 karar ; ensar vakfı aklanarak, sorumlu hiç kimse hakkında araştırma dahi yapılmadan, 20 yıl ömrü kalmış tecavüzcü sanığa 508 yıl hapis cezası verilerek olayın üstü kapatıldı.

    bu iş burada bitmeyecek. sorumlular tek tek hesap vermedikçe, rahat uyku uyuyamayacaksınız!

    ------------------------
    güncel tutmaya çalışacağım bir entry olacak. kendim salonda ya da adliyede değilim, kaynağım bizzat orada bulunan ve davayı takip eden avukat meslektaşlarımın twitter ve diğer sosyal medya bildirimleri.

    yalnızca tecavüzcü öğretmenin değil bu işe göz yuman herkesin yargılanması gerekir. tek bir kişiyi hapsederek üstünü kapatmaya çalışacağınız yargılamayı "oldu bittici" adaletinizi istemiyoruz.

    rezilliğin şimdilik kısa özeti; suçlu ensar vakfı yetkilisi, suç yeri ensar vakfı binası, mağdur çocukların avukatı ensar vakfı başkanı'nın ortağı!

    ensar'ı aklamak için yüzyılın en hızlı yargılaması yapılıyor. olay ensar'a sıçramasın diye tecavüzcüye ceza verip olayın üstünü kapatacaklar.

    bu utanca sessiz kalmamalıyız. en azından bu bizim boynumuzun borcu.

    ------------------------------------------------------------------------------

    - ensar vakfı'nda kalan çocuklara yine ensar vakfı yöneticisi olan kişi/kişilerce taciz ve istismarda bulunulması nedeniyle açılan dava karaman ağır ceza mahkemesi'nde görülüyor.

    - başta kadın ve insan hakları örgütleri olmak üzere bir çok sivil toplum örgütü davayı takip etmek için adliyeye geldi. girişte gelen kişileri duruşmaya almamak amacıyla bir çok kimlik kontrolü ve arama yapılıyor.

    - 100'e yakın avukat davaya kurum ve kuruluşlar adına müdahil olmak için başvuruda bulundular.

    - ensar vakfı ve kaimder 'de suçtan zarara görebilecekleri ihtimaliyle müdahil olma talebinde bulundular. utanmazlıkta sınır yok.

    - müdahale taleplerini değerlendirmek için şuanda savcının görüşü bekleniyor.

    - savcı ensar vakfı'nın ve kaimder'in zarar göre ihtimali olduğu gerekçesiyle müdahale taleplerini kabul etti. rezilliğin daniskası, tecavüzcüleri barındıran kurumlar, tecavüz suçundan bile mağdur olmayı başardılar.

    - kamu güvenliği gerekçesiyle duruşmanın kapalı yapılmasına karar verildi. milletvekillleri dahil herkes dışarı çıkarılmaya çalışılıyor. tecavüzün üstü kapatılmaya çalışılıyor.

    - barolar birliği'nin ve aile ve sosyal politikalar bakanlığı'nın talepleri dışındaki tüm müdahale talepleri reddedildi.

    - kadın örgütleri temsilcileri "kapalı kapılar arsında tecavüzcüleri aklamanıza izin vermeyeceğiz" diyerek salonu terk etmiyorlar.

    - duruşmaya salonun boşaltılması amacıyla ara verildi.

    - sanığın duruşma salonuna getirilmeyeceği, segsib sistemi ile duruşmaya cezaevinden telekonferans ile katılacağı bildirildi. mağduru değil sanığı koruyan adalet!

    - 15 baronun ve toplamda 100'e yakın kurum ve kuruluş'un müdahillik talebi reddedildi.

    11:05 verilen aranın ardından duruşma yeniden başladı.

    11:10 rezillik rezillik üstüne. güya mağdur çocukların avukatı olarak duruşmaya katılan av. mahmut uğurlu'nun ensar vakfı başkanı'nın ortağı oldu ortaya çıktı. adaletiniz de sisteminiz kadar çürümüş. yüzsüzsünüz!

    11:19 bu da oldu. ensar vakfı başkanı'da avukat cüppesiyle duruşma salonunda yerini aldı. görevleri sürecinde türlü pisliğe göz yumanlar, pislik ortaya saçılınca üstünü kapatma derdiyle adliyeye doluştular. aklayamayacaksınız!

    12:05 mahkeme başkanı daha kimsenin ifadesini bile almadan "kararımız hazır" dedi. burada yapılan hukuk cinayetidir.

    12:11 iddianame okunmaya başlandı.

    12:15 sanığın görüntülü sistemle katılacağı söylenmişti ancak büyük bir güvenlik önlemiyle duruşma salonuna getirildi.

    12:35 tecavüzcü muharrem büyüktürk'ün eski ifadesi okunuyor. yaptığı istismarı ve tecavüzleri "çocuklara duyduğu şefkatten dolayı" yaptığını beyan ediyor ifadesinde.

    okumaya, yazmaya dinlemeye utanıyorum.

    12:44 sanık öğretmen olduğunu ve çocuklarla kurduğu ilişkinin öğretmen öğrenci ilişkisi kapsamında yürüdüğünü anlatarak ifadesine başladı.

    her şey, kendini ve sorumluları nasıl kurtaracağı önceden kurgulanmış. ifadenin her satırı profesyonelce hazırlanmış.

    - sanık ilk ifadesini değiştirerek suçlamaları reddediyor.

    12:58 sanık emniyetteki ifadesinde " eşcinselim tedavi olmak istiyorum" şeklinde beyanda bulunmuş.

    + ifadelerinin tümünün özetinde "tüm iddialar çocukların hayal ürünü" diyerek suçlamaları reddediyor.

    ifadelerinin her aşaması çelişkiyle dolu. bakalım bu açık oyunu görerek, adaletin tecellisini sağlayacak cesur bir mahkeme görebilecek miyiz.

    - böyle bir utançla yüzyüzeyken bile akılları parada. sanık avukatı ; "100'ün üzerinde avukat var, aleyhe karar verilirse vekalet ücretine hükmedilmesin, çok olur" şeklinde beyanda bulundu.

    13:07 sanık "çocuklar kendi aralarında yaptıklarının suçunu üzerime atıyorlar "şeklinde tüm ifadeleriyle çelişen beyanlarına devam ediyor.

    13:09 sanık tarafından bildirilen tanığın ifadesine başlandı; "muharrem okulda ve çevresinde çok sevilen biridir."

    - ensar vakfı davada suçta zarar görebileceği için mağdur konumunda. bu kadarına trajedi diyemiyorum artık. alenen aklımızda dalga geçiliyor.

    13:35 sanık " polis bana burada olanları anlat ceza almazsın dediği için anlattım" diyerek suçunu aslında itiraf ediyor. şimdi ise polisteki ifadesinden dönerek "çocukların hayal ürünü" diyor.

    13:39 sanık " ben çocukları evladım gibi seviyorum, polisler çocukları yanlış yönlendirmişler" şeklinde ifadesine devam ediyor.

    + tecavüzcü sanık çocuklara porno izletme gerekçesini "bana üremeyi sordular" şeklinde açıklıyor.

    13:45 ensar vakfı başkanı cenk dilberoğlu, sanığın iğrenç ifadeleri karşısında tepki veren katılımcı avukatları "siyasi şov yapmakla" itham ediyor. ensar vakfının tecavüzcüye yönelik savunması, mahkeme salonunda da devam ediyor.

    + ensar vakfı başkanı sosyal medyadan şikayetçi "aleyhimize kampanya yürütülüyor." e tabi bizler sizin gibi omurgasız olmadığımız için, tecavüze, çocuk istismarına sessiz kalamıyoruz.

    13:55 tanık anlatımları sona erdi. mahkeme savcıya söz verdi.

    13:58 müdahil avukatların söz hakkı talepleri sözlü olarak reddediliyor. usul kuralları gereğince reddedilen taleplerin dahi yazılı olarak duruşma zaptına geçirilmesi zorunluyken mahkeme açıkça hukuku çiğniyor.

    14:03 daha müdahil avukatların beyanlarına bile başvurulmadan savcıdan esasa hakkında mütalaası talep ediliyor.

    mahkeme davayı bir an önce sonlandırmak için elinden geleni yapıyor.

    14:26 savcı mütalaasını okumaya başladı.

    14:55 mütalaaya karşı müdahil baroların ve barolar birliği'nin beyanları alınıyor.

    15:26 tüm barolar adına davaya ensar vakfı 'nın ve diğer sorumlulular hakkında da dava açılarak devam edilmesi yönünde talepte bulunuldu.

    15: 53 sanık " o kadar çocukla bir arada kalmak ateşten gömlek gibi. çocuklarla yüzleşmek istiyorum" şeklinde beyanda bulundu.

    tecavüze, istismara uğramış çocukların kendi üzerinde baskı kurmuş bu şahısla yüzleştirildiğinde korkudan belki de olayı bile inkar etme ihtimalleri var. sanık bu dayanağını "çevredeki imajı" ve çocuklarla yüzleşmek üzerine kuruyor. 45 çocuğun birden yalan söylediğini iddia ederek, polisteki ifadesinde kabul ettiği suçu inkar ediyor.

    16:00 tecavüzün gerçekleştiğine dair adli tıp raporuna ve 10 çocuğun birbirini doğrulayan ifadesine rağmen sanık suçlamaları reddediyor. adil yargılanmadığını iddia ediyor.

    onlar için adil yargılanma, tecavüz de etseler, hırsızlık da yapsalar, öldürseler de her koşulda aklanmak çünkü. "ensar" şemsiyesi altında her şey mübah onlara.

    16:03 mahkeme başkanı ifadesini değiştirdi "karar hazır demedim, dosya hazır dedim."

    16:06 tecavüzcü sanık "çocuklar benim iklimime sığınıyorlardı, orada mutlu oluyorlardı" diyerek resmen suçunu itiraf ediyor. utanmaz, şerefsiz, iğrenç insan!

    16:08 sanığın ve ve vakıf avukatlarının tüm stratejisi "ensar vakfının bu işle bir ilgisi yok" üzerine kurulmuş durumda. belli ki sanığa da savunmasını böyle yapması sıkı sıkı tembihlenmiş ve bunu karşılığında bir takım sözler de verilmiş.

    olayın takipçisi avukatların ve kurumların bu anlamda yargılamaya katkılar çok önemli. aksi durumda olay böyle kapatılacak.

    ceza yargılaması ilkeleri ihlal ediliyor. avukatlar sanığa soru dahi soramadan, beyanlarını dahi duyamadan bir orta oyunu oynanıyor. sanığın bu süreçte kimler tarafından kollandığı, bu olayında 4 yıldır nasıl örtbas edildiğinin ortaya çıkması için müdahil avukatların katkıları çok önemli. ama mahkeme fiilen bu durumu engelliyor.

    bir kişiye verecekleri en basit cezayla olayın üstünü kapatmak istiyorlar.

    16:22 mahkeme karar için ara verdi.

    16:43mhp'li mağdur avukatı "bir an önce karar verilsin, karaman'ın namusu tehlikede" şeklinde beyanda bulundu. salondan tepkiler yükseldi.

    16:31 ------------------------------------karar ----------------------------

    - ensar vakfının ve kaimder'in de yargılanması yönündeki talebin reddine karar verilerek, tecavüzcüye göz yumanların yargılanmasının önü kapatılmış oldu. yargı ensar vakfını korumaya devam ediyor.

    - tüm süre, tahkikat ve kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki talepler reddedildi.

    16:42 nihai karar için yeniden ara verildi.

    18:06 tecavüzcü sanık hakkında 508 yıl hapis cezası verildi ve olayın üstü kapatıldı.

    türk ceza hukuku tarihinin en hızlı yargılaması, ülkenin şahit olduğu en büyük kepazeliklerden birinde görüldü. sorumlular hakkında tek bir inceleme yapılmadan, 20 yıl ömrü kalmış birine 508 yıl ceza verilerek olayın üstü kapatılmış oldu.

    - güncelleniyor...
    ------------------------------------------------------------------------------

    doğrudan takip etmek isteyenler için;

    https://twitter.com/ezilenlerinhb

    ek bilgi 1: sanığın akli dengesiyle ilgili adli tıp raporunda akıl sağlığının yerinde olduğu belirtildiği için cezadan bu anlamda kurtulma imkanı yok.

    ek bilgi 2: bir kafa karışıklığını gidermek istiyorum. bu dava sadece tecavüzcü öğretmenler hakkında açılmış bir dava evet. bir ceza yargılamasında bir tüzel kişiliğin yargılanması zaten mümkün değil. fakat müdahil sivil toplum örgütlerinin hem bakan, vali ve ensar vakfının diğer yöneticileri de dahil bir çok kişi hakkında da dava açılması ve bu soruşturmaya dahil edilmesi yönünde talebi var.

    yani evet hali hazırda sadece tecavüzcü öğretmen yargılanıyor ama bu sadece onun yargılanacağı anlamına gelmez. kovuşturma genişleyebilir ve yeni isimler dahil edilebilir.

    not : aktroller gerek özel mesajla gerekse de başlık altına yazdıklarıyla olayı "ensar vakfıyla ilgisi yok" düzeyine çekerek kurnazlık yapmak peşindeler.

    olay gayet de ensar vakfıyla ilgili. bu suçun başlangıç tarihi 2012 arkadaşım. anlıyor musun? kaçak yurt açıp 4 sene boyunca en az 45 çocuğun istismar edilmesine sebep olan vakıf da buna göz yuman herkes de bu yargılamanın kamu vicdanında sanığıdır.

    siz utanmıyorsunuz, biz de korkmayacağız. elinizden geleni ardınıza koymayın.

    (bkz: karaman'da 45 erkek öğrenciye tecavüz)

    (bkz: ensar vakfı)

  • 8 eylül 2015 kürt vatandaşlara yapılan saldırılar

    2 yıldır barış süreci yürüsün ve tek bir cenaze bile gelmesin bölgeden. sonra işid eliyle hdp yalnızlaşarak, baraj altında kalsın diye diyarbakır mitingi bombalatılsın.

    sonra 7 haziran seçimleri olsun ve tarihi hezimet alan akp sadece bu nedenle çözüm sürecini sona erdirsin.

    suruç'ta sosyalist gençlerin üzerine bomba atılarak 33 kişi katledilsin ve bir iş savaş senaryosu hızla devreye sokulsun.

    ülkenin istihbarat teşkilatının başındaki kişi de dahil üst düzey yöneticilerinin gerekirse kendi topraklarına bile 3-5 füze attıracağına dair ses kayıtları hala hafızamızda yer alsın.

    şehit kardeşi yarbay'ı bile sorgulamaya itecek kadar saçma bir şekilde operasyonlar başlatılsın, askerler polisler operasyon bölgesinde yem edilsin.

    çocuklarının hemen hepsi bedelli askerlik yapan ya da çürük alarak askerlikten muaf olan akp kadroları "çocuklarımızı feda etmeye hazırız" desin.

    asker cenazelerinde aileler "iktidarınız uğruna çocuklarımızı feda ettirmeyeceğiz, vatan sağ olmasın" desin.

    akp,chp ve mhp oy birliğiyle savaş tezkeresi çıkarıp, operasyonlara destek versin( bir kısım chp'li vekil hariçtir) hdp açık bir şekilde "pkk amasız, fakatsız silah bıraksın" dediği halde medya bu açıklamalara yer vermesi ve çarpıtsın.

    sonra kurdukları bu kirli tezgah, halkın sağduyusu nedeniyle geri tepince daha fazla gariban çocuğunu yem edip, cenazeleri bile teslim alınmasın. ülkenin başbakanı bu sırada bir şehit çocuğuyla milli maçta pozlar versin.

    askerlerin cenazeleri halk tarafından teslim edilsin, ülkenin başbakanı herkesin gözüne baka baka yalan söyleyerek "özel kuvvetlerimiz teslim aldı"desin.

    sen de çıkıp bu savaşta ölen garibanlara sahip çıkıyorum diye hdp'ye saldır. gazını al sonra yine akşam gelip iddianı oyna,pornona gir, maçını seyret ve gariban çocuklarının öldüğü bu kepaze düzen, senin sahte duyarlılıklarınla sürsün gitsin.

  • milliyetçi hareket partisi

    sadece hatırlatmak için yazıyorum;

    - bu parti seçim kampanyasının tamamını "hdp barajı geçerse akp ile koalisyon kuracak" üzerine kurdu. gelinen noktada hdp'nin kapatılması için erdoğan'ın talimatıyla birlikte hareket etmeye başladı.

    - bu parti akp'nin yolsuzluk dosyaları ortaya çıkınca, tüm seçmenine bunların hesabını sorma sözü verdi. seçimden sonra akp'nin yolsuzluk dosyalarından yargılanması için tarihi bir fırsat ele geçtiği halde mhp koalisyonlara yanaşmayarak akp'nin şuanda yürüttüğü darbe hükümetine destek oldu.

    - bu parti akp'nin yolsuzluk dosyalarının üzerine gidilmesinin kendileri için kırmızı çizgi olduğunu belirtti. şimdi ne hırsızlık ne yolsuzluk üzerine tek bir kelam etmediği gibi akp'nin seçim yenilgisi üzerine gerçekleştirdiği sivil darbeyi destekledi.

    son gelinen noktada bu parti hala akp'nin koltuk değnekliğini yapmaya devam ediyor. akp ne zaman sıkışsa "akp muhalefeti yaparak topladığı oyları" yok sayarak akp'nin açıktan ya da zımni destekçisi oluyor.

    tüm bunlar güpegündüz ortadayken mhp güya akp'ye karşı ve hdp akp'yle birlikte yürüyor öyle mi? gerçekten buna hala inanacak kadar izansız mısınız?