Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 27 temmuz 2017 istanbul yağmuru

    galiba helak oluyoruz, çok heyecanlıyım.

  • 2. 27 temmuz 2017 sturm graz fenerbahçe maçı

    allah benim canımı alsa da hasan ali'nin ölmüşlerini siksem.

  • 3. gözlerini kaybetmek üzere olan simay bebek

    750 bin liralık makam araçlarıyla gezenlerin dikkatini çekmeyecek hatta onların yönettiği devletin de umrunda olmayacak bebektir.

    ortamlarda sosyal devlet dersin kim bilecek. suriyeli olsaydı 10 kez ameliyat ettirirlerdi ama.

  • 4. yer vermediği için erkeği aşağılayarak ifşa etmek

    ben böyle kezbanlık görmedim amk.

    varoş.

  • 5. 26 temmuz 2017 club brugge başakşehir maçı

    başakşehir 3. golünden önce, dakika 71:30 civarı topu sol kanadından clichy ile kaptıktan sonra arka arkaya 38 pas yaparak(evet üşenmedim saydım) ve tam bir buçuk dakika mükemmel top çevirerek guardiola zamanındaki barcelona gibi gol atmıştır. yaklaşık 25 senedir maç izlerim, daha önce bunu yapan bir türk takımı hatırlamıyorum. bir simoviçspor olarak kendilerini gıptayla ve hayranlıkla izlemekteyim. respect!

    edit: han hazretleri , infantilopati ve reavelyn uyardı, anelka'nın kadıköy'de bize karşı attığı gol de 35 pasın sonucunda gelmiş. kendi aramızdaki maçlardan çok avrupa kupası ve milli maçlar bağlamında söylemiştim bu olguyu ama yine de uyarı için teşekkürler.

  • 6. fatih terim'in 3.5 milyon euro tazminat alması

    fatih terim'in kesinlikle ihtiyaci olan bir tazminat, bu parayla karate kursuna yazilabilir. belki artik dayak yemez gittigi kebapcilarda...

  • 7. 27 temmuz 2017 istanbul'da dolu yağması

    gökten ceviz gibi dolu yağması olayıdır. resmen göklerden gelen bir karar var şuan.

  • 8. ahmet şık

    hakim: tc katil devlettir demişsin?
    ahmet şık: öyle mi demişim? pardon, seri katildir.
    a l f a e r k e k

  • 9. tbmm başkanı kahraman'a 436 bin tl'lik mercedes

    bu siyasilerin lüks harcamalarını "tapulu malı mı görevi bitince iade edecek" diye savunanlara da hastayım.

    tapulu malın değil sorun orda. parası cebinden çıkmıyor akşama kadar eşşek gibi çalışan vatandaştan aldığın vergi ile biniyorsun.

    ülkende açlıktan ölen çocuklar var 500bin tl'ye araba alacağına onların karını doyur.

  • 10. ideal seks süresi

    10 dakika, kesintisiz 1200 vuruş;
    çift vurup tek sayıyoruz
    veya daha yavaş bir tempoyla 15 dakika, (bkz: iki sığ bir derin)
    akabinde cığarayı yakıp bir soğuk bira içiyor vurup kafayı yatıyoruz ahbaplar!

    ikibuçuk saat filan yazan yedi taşaklı, zalim yaraklı kardeşler olmuş;
    sanırım kendileri (bkz: natalie dormer)'la, (bkz: sophie turner)' la filan çarpışıyorlar her gece üç beş kere,
    protesto ediyorum onları...

  • 11. bisikletle istanbul'dan antalya'ya gitmek

    ağustos ayı içerisinde yapmayı planladığım süper olay. 2 haftalık yıllık iznimi bu şekilde değerlendirme kararı aldım.

    toplam mesafe 726 km.
    120 km'lik mesafeyi 7 saatte gideceğim. molalar dahil 49 saatte kemer'e varmayı düşünüyorum.

    tam donanımlı gideceğim. çantamda ekstra 10 şambrel (iç lastik), pompa vb. olacak. her 100 km'de bir tesise uğrayarak 5 lt su alacağım. bu da tahmini olarak 35 lt su yapacak.

    toplam maliyet 60 tl. (yemek yiyeceğim elbette, yemek ve su dahil maliyet)

    bu hayalimi gerçekleştireceğim.

    edit: destekleyen/desteklemeyen, güzel öneriler sunarak yardımcı olmaya çalışan herkese teşekkürler.

    yolculuk günü ve tamamını buradan editleyerek (fotoğraf, yazı vb.) paylaşacağım.

  • 12. ifşacı kadınları mahkemeye veriyoruz

    edit 2: dava açmanın ya da şikayetçi olmanın şartlarından birisi de hukuki yarar veya ilgili olmaktır. bu yüzden tabii ki biz tanımadığımız üçüncü kişiler adına dava açamaz ya da şikayetçi olamayız, hukuki yararımız bulunmadığı ya da ilgili olmadığımız sürece. şikayete tabi, aşağıda bahsedeceğimiz suçlar açısından. burada amaç haksız yere ifşa olanlara ulaşmak, ifşa olduklarını söylemek ve dava açmaya veya şikayetçi olmaya ikna etmektir. mesela ben bugünkü yer vermediği için erkeği aşağılayarak ifşa etmekbaşlığına konu olan kardeşimize ulaşma girişimlerine başladım bile. kendisini tanıyan varsa bana direkt twitter adresini vs iletebilir. bu şekilde. bu duruma ''kadınlar sesinizi çıkarmaya devam edin'' demek ağır aymazlıktır. ortada bir suç mu var da kadınlar sesini çıkarsın? mesela toplu taşımada yer vermemek suç mu oldu da ona ses çıkardınız? sapla samanı karıştırmayacaksınız. insanların tiplerinin, giyim kuşamlarının, fikirlerinin vs twitter'da alay malzemeniz olmayacağını seve seve öğreneceksiniz.

    edit: ifşa deyince neden aklınıza direkt tacizci erkekler geliyor? ifşa ettiğiniz ötekiler ne olacak? feminaziler ve meriçler baktılar haksızlar, mevzuyu hemen taciz tecavüz eksenine çekerek yine drama yapma peşindeler. bunların radikal dincilerden bir farkı yok. mahkemede hak arayacağız deyince nasıl kuduruyorlar görüyorsunuz. yer vermediği için bi insanın fotoğrafını hakaret ederek paylaşan bir kadınla, sırf yüz vermedi diye bir adamın fotoğrafını "giyinişine bakın bu zaten homo" diye paylaşmakla, metroda kitap okuyan birini "düşüyo mu böyle pis fakir" diye ifla etmekle tacizin ne alakası var benim gerizekalı mericim? taciz, tecavüz varsa paşa paşa mahkemeye gideceksin. burada hukuka aykırı bir istek yok. biz normal insanlar da, sizin gibi ifşacıları mahkemede ağlatacağız. durum bu. kimse size hakaret ve iftira atma ayrıcalığı tanımıyor. bunların ne denli ilgi manyağı ve ifşa meraklısı olduklarını görmek isteyenlerin twitter'da kısa bir tur atmaları yeterli.

    bir adet kampanya. bu başlığı kadın tacizine mağdur kalan erkeklerin dayanışma yeri ilan ediyorum. mağdurları yönlendirmek, akıl vermek gibi hususlar. söz konusu durumlarda her türlü gönüllü yardım, yönlendirme yapılacaktır. hayatı aldığı beğenilerden ibaret olan, ona buna yaranmak için sayfasında onlarca insanı küçümseyerek, hakaret ederek ifşa eden kadınlar seve seve akıllı olacak, ya da aklı başına bir şekilde getirilecekler.

    bundan böyle kendisini kanunların üzerinde gören, dünyanın kendisi ve diğerleri diye ikiye ayrıldığını düşünen, erkeklerin kendisine ilgi ve alaka göstermekle yükümlü olduğunu sanan ve bu ilgiyi göremeyince çareyi ifşada bulan kadınları mahkemelerde ağlatıyoruz.

    yalnız şunu belirteyim, otobüs metrobüs vs gibi yerlerde alınan görüntüler özel hayat kapmasına girmez. çünkü bireyin başka insanlarla ortaklaşa faaliyet yürüttüğü yerler özel hayat kapsamında tutulmuyor. bu olsa olsa kişilerin huzur ve sükununu bozma olabilir. eğer söz konusu ifşa hakaret ile yapılıyorsa hakaret suçundan şikayetçi olabiiriz. bu nedenle kalabalık yerlerde yapılan bir ifşa söz konusu ise, şu şekilde şikayetçi olacağız:

    öncelikle yapılan ceza hukuku alanına girip girmediğine bakacağız. medeni hukuk anlamında hangi eylemlerin kişilik haklarına saldırı olduğunu söylemek mümkün değildir. ancai bireyin şerefi, onuru, insanların gözündeki itibarı, namusu, lekelenmeme hakkı, özel hayatının gizliliği, özel veya mesleki sırları gibi değerlerine saldırı haklı bir sebebe dayanmadıkça kişilik haklarına saldırı teşkil edecektir.

    bu nedenle eğer suç mevcutsa tck'ya dayanıp şikayetçi olacağız, değilse kişilik hakkı ihlali nedeniyle manevi tazminat davası açacağız.

    üşenmeyin, bir şey olmaz demeyin. bu tarz bir şeylere denk geldiğiniz zaman mağdur sizseniz adliyeye ya da karakola giderek şikayetçi olun. eğer başkası ise ona ulaşarak yönlendirici olun. bu şekilde ''biz yaparız, karışamazsınız'' şımarıklığına ve feminist iftiraclığına bir şekilde dur diyebiliriz. şimdi sıralamamız şu şekilde:

    - özel hayatın gizliliğini ihlal suçu.
    - kişisel verilen kaydedilmesi ve paylaşılması suçu
    - iftira
    -hakaret
    -kişilerin huzur ve sükununu bozma.

    bunlar yoksa, kişilik hakkı ihlali nedeniyle psikoloji bozulması gerekçesiyle, asliye hukukta manevi tazminat davası. ikisini birden açmak tabii ki en iyisi ama harç durumları vs şeyler söz konusu o zaman. ve hukuk mahkemesi ceza mahkemesi kararını bekletici neden yapar, ikili bir ceza gelirse al işte sana mis gibi sonuç.

    lütfen ifşa olanlar ulaşıp, onlara akıl verelim, destek olalım.

    taciz iftirasıyla işinden atılan otobüs şoförünü hatırlıyor musunuz?
    ankara'da kendisine gıcık olan öğrencilerin iftira attığı okul müdürünü?
    toplu taşımada kitap okuyan genci giyimi dolayısıyla ''düşüyor mu böyle'' diye aşağılayan twitter kızlarını?
    ''merhaba'' yazan onlarca erkeği tacizci diye fişleyen instagram kızlarını?
    söz konusu kızlarla zerre alakası yokken tipiyle alay edilen, yüzlerce twitter kızına malzeme olan yurdum gençlerini?

    ve aklıma gelmeyen daha nicelerini? bunların tacizci erkeklerle ne alakası var?

  • 13. fatih terim'in galatasaray'a geri dönmesi

    yetiskin bir terim kisa sürede 3 kez galatasaray-milli takim döngüsünü tamamlayabilir.

  • 14. pakistan'da tecavüze tecavüz cezası

    --- spoiler ---

    her kim bir canavarla çarpışmayı göze alırsa, bir canavar olmayı da göze alsın. çünkü karanlığa uzun süre bakarsanız, karanlık da sizin içinize bakmaya başlar.
    --- spoiler ---

    nietzsche çok büyük adammış.

  • 15. sıçtık kelimesinin pc oyunlarındaki terminolojisi

    half life - siren sesi

  • 16. ekşi itiraf

    1-2 yıl önce sol yanağımda bir gamze belirmişti. baya baya gamzem vardı. yaklaşık 1 yıl benimle kaldıktan sonra ortadan kayboldu. hayır niye çıktın nasıl kayboldun. kaybolma diye de parmağımla bastırıyordum sana halbuki. hayreti mucip.

  • 17. fatih terim

    kovulma kariyerini aşağıdaki gibi geliştiren teknik direktör.

    1-fiorentina
    2-milan
    3-galatasaray
    4-alaçatı yüzevler kebapçısı
    5-milli takım

  • 18. tekzen'de satılan 14.571 tl'lik çadır

    ferrino'un çift katlı, 5 mevsim, 6 kişilik çadırı. migros malı 50 liralık çadırla karşılaştıran sığırları onunla aralık ayında nemrut'a kampa göndermek lazım.

    volvo araba görüp, ama şahin'i 2 bin liraya veriyorlar, bu niye pahalı demek gibi. her pahalı ürünü ağzınıza sakız eder oldunuz.

  • 19. kaliteli bir yaşam için ipuçları

    bir cok insan sigarayi birakmaktan bahsetmis. ben de bu konuyu olabildigince acarak sigarayi birakmak size nasil bir kalite sunacak ondan bahsedeyim:

    1) eskisine oranla cebinizde cok daha fazla para kalacak. ornegin gunde 1 paket parliament icen birisi senelik 4927 lirayi cope atmis oluyor. bu parayla her sene tatil yapabilir.

    2) eskisine oranla cok daha guclu cigerlere sahip oluyorsunuz. eskisi kadar yorulmuyor, merdivenler artik en buyuk dusmaniniz olmuyor, 2 adim attiktan sonra kafaniz zonklamiyor.

    3) sapsari ve lekeli disler kisa bir sure sonra beyazlamaya, hos bir gulumsemeye donusuyor.

    4) 30 dakikada bir bataryasi biten telefon gibi gunde 20 kere kendinizi sarj etmek zorunda hissetmiyorsunuz. bu durumun insana kattigi ozguvenin tarifi yok.

    5) paketinizdeki sigaralar azaldikca strese girip tirnak yemeye baslamiyorsunuz.

    6) kendinizin bile tiksindigi bir seyin kolesi olmaktan kurtuluyorsunuz ve bol bol ozguven depoluyorsunuz.

    7) vucudunuzdaki genel yorgunluk yok oluyor, sabahlari 10 saat uyumus olsaniz bile kendinizi yorgun hissettiginiz zamanlar yok oluyor, yataktan kalkmamak icin yaptiginiz ezik ezik cirpinmalar yerini 6 saat de uyusaniz dinc bir sekilde uyandiginiz mutlu sabahlara donusuyor.

    8) migreniniz varsa artik eskisi kadar migren atagi, veya baska turlerdeki hafif seyirli bas agrilarinin artik olmadigini goruyorsunuz.

    9) binlerce liralik parfumler de siksaniz 2 saat sonra sigaradan baska bir sey kokmayan insanlarken, artik guzel kokan, 2 gun once sikilan parfumun bile kokusu uzerinde kalan bir insan oluyorsunuz.

    10) bogazdaki balgam temizleniyor.

    11) kalbin ritmi duzene oturuyor. kalbin duzenli calismasi demek daha uzun omurler demek.

    bunlar bir cirpida aklima gelen seyler. hayat sigarasiz cekilmez diye dusunmeyin arkadaslar. sigara hic bir zaman zevkli olmadi. ılk ictigi sigaradan kimse zevk almadi. sigara icmemizin tek sebebi nikotin bagimliligidir.

    sigaranin nasil bagimli ettigini ve kurtulmak icin ne yapmak gerektigini merak eden varsa su videoyu mutlaka izlesin:

    https://youtu.be/qux-fabnxwc

  • 20. göz kanatan esenyurt fotoğrafı

    bu rezalet, bu insanı her sabah depresyona sokacak kadar rezil beton yığınlarında yaşamak için 800 bin - 1.5 milyon lira ödeyenlerin olduğu gerçeği yanında önemsizdir.

  • 21. istanbul yağmurunda kaldırıma sıçan teyze

    altyapınıza sıçayım mesajı vermiştir.

    kadir başkan...

  • 22. ekşi sözlük yazarlarının yaşamak istediği ülke

    türkiye'ye dünya üzerinde kuş uçuşu en uzak kara parçası:

    (bkz: yeni zelanda)

  • 23. bosch alacaklara tavsiyeler

    vestel virali içeren başlık.

  • 24. omuz göğüs ve kol geliştiren tek hareket

    umut sarıkaya bu hareketi bilmekte ama geçen hafta derse gitmediğimiz için hiçbirimize söylememektedir.

  • 25. ahmet şık'ın dhkpc gençlerini anlamalıyız haberi

    sevim koş vitaminsiz manipülatör gelmiş! olay o şekilde olmadı yalnız;

    mahkeme hakiminin "neden savcıyı katledenlerle ilgili haber yaptın" diye sorması üzerine"ben bir gazeteciyim, biri hukuk fakültesi öğrencisi iki gencin bir savcıyı rehin alarak öldürmesinin nedenlerini araştırıp anlayamazsak bu tür şeylerin önüne geçemeyiz." demiştir. sizin derdiniz aslen bu değil de savunması sırasında söyledikleri farkındayız. tarihe geçecek savunmasından birilerine belli ki fena halde dokunan bir cümleyi de şuraya koyalım ki tam olsun;

    benim bayrağın arkasına saklayacak bir suçum dinin arkasına saklayacak bir günahım yok.

  • 26. evin üzerine minare düşmesi

    ben avm de mahsur kaldığım sırada (bkz: 27 temmuz 2017 aquaflorya çatı çökmesi) mahalle camimizin minaresinin salonumuzu yerle bir ettiği olaydır.

    geçen hafta ege depreminden sonra orada fuhuş yapıldığı için afetler orada oluyor diyen çomar tohumlarına soruyorum: camide de mi fuhuş yapılıyordu? apartmanımizda bekar daire yok, hepimiz işinde gücünde evli barklı adamlarız. günah yuvası mı bizim apartman?

    ayrıca bilen arkadaşlar lütfen aydinlatsin bu başımıza gelen doğal afet kapsaminda mıdır? dask'ımız var, sigorta zararımızı karşılar mı?

    edit: 1 saattir telefonlarımıza cevap vermeyen 110 itfaiye hattına en derin saygılarımı sunuyorum.

    belediyeden bir yetkili telefonda "siz duvarı yaptırın faturalandırın biz değerlendiririz" dedi. şaka gibi :) "biz para için aramadık, bize yardım edin nasıl konaklayacagiz bu şekilde bu evde" dedik, ses seda yok. şuan arka cepheye bakan 4 daire mağduruz.

    edit2: yardım ve geçmiş olsun dileklerini sunan bütün arkadaşlara çok teşekkürler.

    ntv de haber olmuş "yıldırım düşmesi" diye ama eksik bilgi vermişler. yıldırım minareye düşüyor (paratoner yok demek ki) ardından minare bizim eve düşüyor. bizim tahminimiz yıldırım değil, şiddetli rüzgar yüzünden minare devrildiği yönünde.

    yeni fotoğraflar eklendi.

    edit 3: kaymakamlık bünyesinde afet birimi kurulmuş oraya dilekçe verdik. biraz önce itfaiyeden iki görevli geldi ve tutanak tutup gittiler. temizleyebilirsiniz artık dediler:)

    bir kaç kişi üslubumu elestirmis ve espiriler yapmis. canınız sağolsun gençler, hakaret olmadığı sürece mizah güzeldir. ayrıca çok sağolun destek mesajları için. kalacak yerimiz var çok şükür.

    ev:
    <a href="https://hizliresim.com/ag8wkz"><img src="https://i.hizliresim.com/ag8wkz.jpg"></a>

    alt komşumun evi:
    <a href="https://hizliresim.com/bawlpv"><img src="https://i.hizliresim.com/bawlpv.jpg"></a>

    evin arka cephesi:

    <a href="https://hizliresim.com/pr2xlv"><img src="https://i.hizliresim.com/pr2xlv.png"></a>

    cami:
    <a href="https://hizliresim.com/jl810q"><img src="https://i.hizliresim.com/jl810q.jpg"></a>
    cami2:
    <a href="https://hizliresim.com/dglykn"><img src="https://i.hizliresim.com/dglykn.jpg"></a>

  • 27. aleyna tilki'nin ilkokuldaki ibretlik hikayesi

    "şu saçma hikayeni bitir de alkışlayalım mk biz 45 saniyeden fazla birini alkışlamadan duramıyoruz" diyen memleketin sığırlarını göreceğiniz bir adet megaloman videosu. ben utandım izlerken.

  • 28. istanbul'daki yağmur ve dolunun nedeni

    birkac gundur varolan ve hissettigimiz havadaki yuksek nem miktarinin, kuzey batidan gelen soguk hava ile carpisip yeryuzune dusmesindendir.

  • 29. gülse birsel'in yeni dizisi

    avrupa yakası nişantaşında, yalan dünya cihangirde geçtiği için bu dizinin etilerde geçecek olması şaşırtmamıştır. bir dahaki dizi de bebekte geçer.

  • 30. iş yerinde yemek beğenmeyen işçi

    iş yerinde çalıştırılan işçiye gerekli protein ve mineral desteği verilmek zorundadır. nasıl olsa evinde bulgur pilavı yiyor diye insanlara 365 gün bulgur pilavı yedirelim o zaman... bu zihniyetteki insanlar ve sosyoekonomik durumlar sebebiyle asgari ücrete çalışan ve çocuk okutan kişiler evlerinde bulgur pilavı ve mercimek çorbası ikilisine mahkum kalıyor zaten.
    edit: imla

  • 31. eksisoftware.com

    benim bildigim dürümcü o ismi yedirmez size. tazminat davasi is coming.

  • 32. çocuklar duymasın'ın hafriyat kamyonu güzellemesi

    şahsi bir çıkarım olarak söyleyebilirim ki, birol güven'in yaptığı dizilerde öteden beri fark ettiğim, cahilliğin yüceltilmesine bir örnek.

    mesela haluk karakterinin odunluğunu, türk erkeğinin aslında sempatik halleri olarak gösterdi yıllardır. ve ne yazık ki bu tip kabalıklar, görgüsüzlükler artık erkekliğin bir parçası sayılıyor.

    diziler, filmler sandığımızdan çok daha etkili. kurtlar vadisi nasıl ki koca bir nesli komplo teoristi, silah sevici ve ölümü hafife alan tipler haline getirdiyse; çocuklar duymasın da ne yazık ki cahilliğin ve kabalığın özenilen bir şey olmasına; eğitimli, kibar ve efendi olmanın da eziklik, monşerlik ve aptallık olduğuna inandırdı insanları.

    geldiğimiz durumda insanların bu hallerde olması şaşırtıcı değil. televizyon izleyicisi hiçbir türkiye cumhuriyeti vatandaşından hiçbir konuda düzgün çıkarımlar bekleyemezsiniz.

    tanım: birol güven'in şaşırtmayan hareketi.

  • 33. beşşar esed

    şam'da cuma namazı kılacaklarını söyleyen emperyalistlere rağmen hala ülkesinin başında olan liderdir.

    edit: aktroll'leri sinirlendirmişiz :)
    şam'da cuma namazını kılabildin mi kılamadın mı ona cevap ver. tatava yapma.

    "elde ülke mi kaldı" diyenler var. ulan şerefsizler, halep kurtarılırken abd'den yardım isteyip ağlayan siz değil miydiniz? laik suriye hala ayakta. benim en son gördüğüm kadarıyla cihatçıların hala bir ülkesi yok. hahahah :d

    diktatör esad kudurun

  • 34. tarsus'taki esrarengiz kazı

    birader neyi kazdınız bu kadar yemin ederim aklıma geldikçe geriliyorum. kazı aylardır devam ediyor, kazı bölgesi öyle büyüyor ki kazı alanın çevresindeki mahallerde çökmeler oluyor. chp'li bir vekilin konu hakkında soru önergesi bile var ama o bile cevap alamamış! cengiz han'ın mezarını mı buldunuz pandora'nın kutusunu mu çıkardınız "elhamdülillah müslümanız" yazan incil mi buldunuz? hazine çıktı da onu mu iç ediyosunuz?!

    neler oluyor bilgi verin çıldırtmayın milleti lan!

  • 35. kulüp takımını milli takımdan çok seven beşiktaşlı

    beşiktaş armasındaki ay yıldız gökten inmedi amk. beşiktaş türkiyenin milli takımıdır. benim milli takımım beşiktaştır!

    (bkz: 16 mayıs 1952 türkiye yunanistan maçı)

    (bkz: besiktasin milli takimi temsil etmesi)

  • 36. atv muhabirinin dolu ile imtihanı

    konu atv olunca yanında vantilatör çalışıyor, üstten misket atıyor olabileceklerini düşündüğüm video.

  • 37. ankara'da yer isimlerinin acayip olması

    (bkz: solfasol)

  • 38. magnum'un kötü bir dondurma olduğu gerçeği

    kimse kusura bakmasın ama insanlar bunun nesini beğeniyor anlamıyorum.
    hele o kandırıcı reklamı yok mu ?
    çıtırt eden ses hiç çıkmıyor nedense. bu ses salatalıktan çok güzel çıkıyor

    ayrıca tat olarak yine kötü.
    dün son kez yemiştim. bugün x marka yediğim dondurmanın sonrasında bir daha yememe kararı aldığım dondurma markası

  • 39. bir insanla ilişiği kesmek için yeter sebepler

    nankörlük kardeşim nankörlük. ikili ilişkilerde en önemli şeydir kıymet bilmek, takdir etmek. ziyanı yok aynıyla mukabele etmeyebilir, edemeyebilir yerine göre seven insan bunu tolore eder fakat onca yaptığın şeye karşılık bir de takdir görmezsen hiiiç boşuna uğraşma o insandan anasına babasına bile hayır gelmez, sana hele hiç gelmez. al voltanı ordan.

  • 40. şenol güneş

    basın açıklaması yapıp renklilerin şerefsizce olan hayallerini kursaklarında bırakmıştır.

    ''fatih hocanın ayrılmasına üzüldüm, ben de o göreve geldim, yalnız kaldım. fatih hocaya teşekkür borçluyuz çok iyi işler yaptı. bu karar federasyon'un kararıdır. beşiktaş teknik sorumlusu olarak hayırlı olmasını dilerim. fatih hocayla her zaman görüşüyordum. milli takım için kendi şahsım adına konuşma yetkisine sahip değilim. o konu yönetimdedir. böyle bir teklif gelmedi. zaten gelecek olsa bile bana gelmesi doğru değildir, başkana gelmelidir. ben beşiktaş'ta çok mutluyum. konratımı daha yeni uzattık. benim zaten bir milli görevim var, o da şampiyonlar ligi'nde başarılı olmak ''

    anlayacak kapasitesi olmayanlar için önemli kısmı yeşillendirdim.

  • 41. bir kere yemeyle bağımlılık yapan şeyler

    işte bunlar hep msg (bkz: monosodyumglutamat)

  • 42. 20 yaş dişi çektirmek isteyenlere tavsiyeler

    istemek derken??

    kim durduk yere 20 yaş dişini çektirmek ister ki? istemek değil, durumunda kalmaktır o.

    (bkz: istemekti bilmem ne)
    (bkz: ne saçma sapan başlıklar bunlar)

  • 43. y kuşağının sık sık iş değiştirmesi

    y kuşağının ilk temsilcilerinden biri olarak benim de söyleyecek üç beş çift kelimemin olduğu hede.

    şimdi deniyor ki y kuşağı sık sık iş değiştiriyor. bakın ben iibf mezunu bi adamım. öyle sikindirik bi okul da değil ama çok da matah bi okul değil mezun olduğum ama orta sayılabilecek bi okul. ingilizce seviyem samimi olarak söylüyorum advanced değil ama upper seviyesinde konuşurum yazarım ve anlarım. buralarda da sıkıntı yok.

    bilgi beceri olarak smmm ruhsatım yok. zaten oldum olası muhasebeyi sevemedim ama el mecbur ekmek parası çalışıyoruz dedik muhasebeden yürüdük başlangıç yollarını.

    bugüne kadar toplamda 3 farklı şirkette ki bunlardan biri tr çapında biri dünya çapında biri de kendi çapında* lider firma diyebileceğim firmalardı. şunu en içten dileklerimle söyleyebilirim ki en çok maaşı ben kendi çapında olan firmada kazandım.

    dünya çapında olan firmada resmen ölmemek için çalıştım çünkü aç kalacaktım aksi takdirde. gel zaman git zaman nitekim kendi isteğimle istifa ettim ve yaklaşık 15 gündür iş arayışındayım.

    şimdi söyleyeceklerim size şaka gibi gelecektir ama cidden değil. istanbul'un bi ucu beylükdüzü'nde oturuyorum maslak'a ve basın ekspress yolunda bi firmaya başvurdum. maslak'ta olan firmaya yine buradan birinni vasıtasıyla gittim evet ve reddedildim. neden peki? istediğim maaş 2k olduğundan. evet 2k net maaş istedim diye reddedildim lan hem de referansla gittiğim yer burası. peki çalışan adamlar ne kadar maaş alıyor? 2k'dan az almadıklarını düşünüyorum hadi 1.7k alsınlar. lan onu geç bana dese 1.7k verebiliyoruz hacıt ne dersin? o bile yok direkt ret.

    diğer firma da öyle keza. karşımda çok muhtemel 2 yıllık mezunu bi pomcik kız '5 yıl sonra nerede olmayı planlıyorsunuz?' gibi bi soru sordu uzun süreli planlar yapmıyorum dedim. ulan yaşım 29 olmuş 5 sene sonra sanki ceo mu olacağım? yine bu sikindirik düzende sikindirik bi maaşa muhtemelen 2k paraya derimi kazıyacaklar bana kalkmış 5 sene sonra nerede olmayı planlıyorsun diye soruyor. ebenin amında olmayı planlıyorum nerede olmayı planlayacaktım acaba çiroz eda taşpınar seni. ve tabi ki yine ret yedim.

    en son eski çalıştığım şu dünya çapında olan firmada daha farklı pozisyon için rica minnet birilerine istekte bulundum ''bhakarız yhaa'' tepkisi aldım, yetmedi bölüm müdürüne mail attım zahmet edip sikleyip iyi kötü bi kelime bile dönmedi sonra y kuşağı neden sık sık iş değiştiriyor? çok pardon ben götümü siktireceksem bundan ben de zevk alacağım baba. öyle 3 kuruşa taze göt yok kusura bakmasın patron tayfası. hem her şekilde beni sikecek zaten muhasebecilerin kaderi ay sonları full mesai o yetmeyecek cumartesi de çalışıyoruz diyecek yetmeyecek hafta için ''arkadaşlar rapor yetişmesi gerek 2 saat daha mesai kalacağız'' diyecek bana sonra maaş olarak 1.7k maaş verecek. varsa öyle parlak göt ben de sikerim valla kusura bakmayın küfürler için bu arada.

    ha bu arada söylemeyi unuttum baş harfi michael page olan orospu çocukları da var umut satan ama icraat kısmı sıfır olan firmalar 1500 kez uzak durun. sakın gitmeyin bile. aynı şeyler recra consulting için de geçerli. bunlar umut taciri firmalar. iş miş buldukları yok size.

    sonra diyorlar ki gençler iş beğenmiyor, sen benim yaşımdayken stajyer kızlarla fingirderken ben o yaşta fotokopi makinesinin sıcağında götümden ter akıyordu müdür. kalbinizi kırarım y kuşağına bok atmayın. adam gibi maaş verin adam gibi işveren olun sikici değil sevici olun ondan sonra hesap sorun.

  • 44. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    hanımların dikkatine! dert makinası ayağınıza geldi. halı, kilim, yolluk, paspas kenarına, halıfleks kenarına dert dinlenir. 5 dakikada dinlenir, hemen moral verilir.

    -,-

  • 45. 27 temmuz 2017 çengelköy tarihi çınarın yıkılması

    800 yıllıkmış, dile kolay. neler gördü o çınar be? ne savaşlar, ne aşklar, ne acılar...böyle düşününce cidden insanın içi acıyor.

  • 46. ekşi sözlük ekonomik ortaklık platformu

    çalışma arkadaşım avukat huguker ile startını vereceğimiz proje bazlı örgütlenme.

    sevgili dostlarım, sözlük bünyesinde ekonomik anlamda gerek kişisel gerek akademik bazda tecrübe ve buna ek olarak sermaye sahibi birçok yazar olduğunun bilincindeyiz.

    bu yazarların ellerinde barındırdığı bu potansiyeli kullanmalarını sağlayabilmek adına bu tip bir örgütlenmenin sözlük bünyesinde olması gerektiğini düşündük ve başlığı açmaya karar verdik.

    peki bu platform ne işe yarayacak?

    1) ilk etapta amacımız piyasa ile alakalı bilgi ve birikim sahibi yazarları bir payda içerisinde bir araya getirmek olacak.

    2) bu etaptan sonraki hedefimiz ise, belirli bir paylaşım çerçevesinde birlikte çalışabilecek, ortaklık yapabilecek veya işbirliği içerisinde bulunabilecek yazarların, bu isteklerine aracılık etmek düşüncesi oldu. dolayısıyla yazarların veya onlara bağlı işletmelerin birlikte çalışmasını sağlamak temel hedefimiz olacak.

    böyle bir girişle start vermek istedik. bu platformun ileri ki safhalarda bizler gibi ciddi kişiler için oldukça verimli kaynaklar ve ortaklıklar sağlayacağını düşünmekteyiz.

    katılmak ve tecrübeleri çerçevesinde fikir beyan etmek isteyen herkese kapımız her daim açık olacaktır.

    umarım başarılı ortaklıklar sağlayabiliriz. teşekkürler ve iyi çalışmalar dilerim sevgili yazarlar !

  • 47. aleyna tilki

    son klibi pedofillerin zevki için çekilmiştir. kendisi ya da ailesi "şirin" falan sanıyosa diye dedim.

    klip çekiminde 6 yaş pijamasıyla çocuksu hareketler yapmasını isteyen her kimse bilsinler ki dostları değil. normal insanlar meh deyip geçerken çocuklara bakıp mastürbasyon yapan ya da daha kötüsü çocuklara tecavüz edenler zevk alıyor böyle tuhaflıklardan. illuminati denen şeyi tek göz zırvalığına indirgeyip pek güzel sulandırdılar. mesele paraya doymuş elitlerin playboy kızlarından sıkılmaları akabinde hem günah işleme zevkini tatmak hem de acı çektirmekten cinsel zevk almak için gözlerini çocuklara dikmeleri ve bunu her yerde yarı gizli ifşa etmeleri. hadi amerikalı şarkıcıları anlıyorum dünya çapında meşhur olma şansları var da türkiye gibi küçücük ülkede yazık lan özendiğiniz şeye bak. çocuğa tecavüz etmek hayali kuran küçük pipili hıyar gibi zenginlere malzeme veriyorsunuz. üç beş seneye unutulup gideceksin değdi mi?

    edit 2: bilmeyenlere söyleyeyim, multimilyonerlerde uzun yıllardır moda seksi kadınlar değil, çocuklar ve çocuksu genç kızlar. altında yatan motivasyon: "masumiyet"i iğfal etmek. hoşunuza gider, gitmez. miley cyrus, britney spears, rihanna ve adını sayamayacağım niceleri kasten cici kız olarak piyasaya sürülüp sonra striptizci moduna sokuldu. (bkz: good girl gone bad) bu tema neden iyi para yapıyor, 15-16 yaşından beri takip ettiğiniz genç kız 18'ine bastı mıydı açılıp saçılıyor "şenlik" oluyor da ondan. bir diğer işe yarar yanı da bunlarla büyüyen genç kızlara şahane örnek teşkil etmeleri. bakıyor aile hannah montana ne güzel aile dizisi, miley ne cici kız. iyi diyorlar izlesin. ne olduğunu anlamadan hardcore şekillere girmiş oluyor çocuğun idolü.

    uzun lafın kısası: nerede manyakçasına çocuksu davranan ve bundan para kazanan genç bir kadın görürseniz emin olun arkasında bunun için onu şöhretle, parayla yemleyen kodaman sapıklar vardır.

    edit: kadınsı giyinse seks objesi diyorsunuz, çocuksu giyinse pedofiliye malzeme diyorsunuz e ne yapsın bu kız diye argüman üretenler var. iki uç da abartı ve çarpıtma içerdiği için kasıt var. 17 yaşında bir genç kız gibi giyinip şarkı söylemesinde, dans etmesinde hiçbir sıkıntı yok. kendisinin abuk subuk kılıklara sokulmasındaysa evet kasıt var. klip bir adet pedobear ile harikalar diyarında tek başına yaşayan, koca boyuna rağmen 5-6 yaş çocuk pijaması giyip çocuksu davranan, öte yandan da makyaj yaparak ben aslında çocuk değilim, gelsene mesajı veren bir arzu nesnesi içeriyor. hem arketipal sembolizmin dramaturgisini çözecek eğitimi almış hem de britney'le büyümüş bir insan olarak öeh diyorum. normal insanlar olduğumuz için belki size, bana kötü değil ancak acayip görünüyor. yasakçı bir insan da değilim, sadece olanı söylüyorum. burada yapılanı bil de ondan sonra beğenip beğenmemek sana kalmış vatandaş.

    edit 3: youtube'da aynı pijamalardan giymiş küçük kızların sadece uzandığı ya da ağladıkları yüz binlerce, hatta milyonlarca izlenen videolar var. bak 6 yaşında çocuk uzanıyor, yalandan da koli bandı yapıştırmışlar, zorla tutulur gibi yapıyor. başka hiçbir şey yapmıyor ve bunlar yüz binlerce kere izleniyor, seçme yapılıyor bunlardan çekilmesi için hatta. bunları kim oturup izliyor, bu kanallara kim neden üye oluyor, yeni videolar çekilmesi için destekliyor, sen ben değiliz herhalde. normal insan işi değil zira. inanmayan baksın. https://vigilantcitizen.com/…young-girls-worldwide/

  • 48. istanbul başakşehirspor

    üç dört yılda bir vergi borçları sıfırlanan vergi yüzsüzlerinin utanmadan hakkında atıp tuttuğu takım.
    üç büyüklerin yanında devede kulaktır bu takıma verilen destek.
    umarım şampiyonlar ligine kalırlar.

  • 49. game of thrones

    george martin tombiğinin 65'inden sonra para aşkıyla yanıp tutuşmasından ötürü dizi halinin sıçtığı seridir. halbuki çoluğu çocuğu da yok bu para aşkı nedir gerçekten anlamıyorum geçtiğimiz günlerde kitap hakkında açıklamalar yapmıştı. bu açıklamalarının kolpa olduğunu düşünüyorum. "the winds of winter üzerinde hala çalıştığını ve bitirmesine aylar olduğunu" söylemiş. ben kitapları bitirdiğini ve hbo ile yaptığı sözleşme gereği yayınlamadığını düşünüyorum. the winds of winter çıkmadan nasıl fire and blood'u bitirmeye fırsat bulmuş acaba gerçekten çok merak ediyorum.

    dizi ile kitap epey paralel gitmeye başladı. fark etmişsinizdir. stannis kızını yaktı, öldürüldü. lady stoneheart yok. brienne of tarth gereksizi muntazam bir şövalye gibi takılıyor halbuki en son lady stoneheart'tan merhamet dileniyordu. aegon targaryen yok daenerys iticisine bağlandı tüm targaryen olayı bu yüzden de lord varys'i itin götüne sokmaya yeltendi 7x2'de.(bundan sonrası kitap&dizi ağır spoiler gideceği için spoiler parantezine alayım)

    --- spoiler ---

    halbuki varys beşikteyken aegon'u kaçırıp ortağı illyrio mopatis vesilesiyle eski kral eli ve rhaegar targaryen'ın kankası jon connington'a yollamıştı. o büyütsün, ilgilensin zamanı gelince de getirsin diye. şimdi ne aegon, ne jon connington var. illyrio var 1-2 bölüm gözüktü, o kadar. olmak zorundaydı çünkü hikâye tam olarak daenerys, viserys ve khal drogo kısmından başlamıştı. varys'in kitapta yansıtılan profiline göre varys kimliğini gizlemek zorunda kalan bir targaryen gibi görünüyor. kel olması da tesadüfi değil yani. ancak dizide "ben fakirim, hiçlikten geldim, garibanım, halk ne isterse ben de onu isterim" dedi. kitapta olsa bence ucundan spoiler verirdi dany'e. halbuki o tip söylemler westeros'ta değil türkiye'de iş yapar.

    lady stoneheart ve brienne olayı mesela. beric dondarrion ölüp, dirilmekten sıkılmış ve hayattan zerre keyif almamaktadır. lord of light'ın öyle sapkın bir havarisi değildir. lord'dur beric. dorne sınırlarındaki kara liman'ın lordudur. efsane arthur dayne'in kardeşi allyria dayne ile nişanlıdır. diziyle kitabın aynı doğrultuda gittiği birinci sezonda ned stark tarafından gregor clegane'i yakalaması için gönderilir. gönderilen beric dondarrion buydu.

    https://vignette1.wikia.nocookie.net/…0160723031300

    sonra adamdan haber alınamadı. dizide de bir daha adı geçmedi. sonra pat diye 3. sezonda çıktı. ama alakaları yoktu.

    http://img4.wikia.nocookie.net/…d5/dondarrions3.jpg

    recasting yapılmıştı. kitapta da beric kaybolmuş gibi gözükse de arada bahsedilmişti. gregor clegane kendisini öldürmüştü.

    her ölümünden sonra ilk ölümü öncesindeki normal hayatından kalma anıları unutmaktadır ve bu durumdan artık ciddi yılmıştır. kitapta 21 yaşında olan bu karakterin bu denli büyük bir depresyona girmesi, dizide 40 yaşlarında resmedilmesi de ayrı bir komedidir. her ölüşünde thoros of myr tarafından hayat öpücüğü verilerek diriltilir. red priestlere özel bir öpücüktür, öpen kişinin içinde bir alev oluşur ve ölen kişi lord of light'ın ebedi ateşiyle dirilir. fakat dizide bu sekans yoktur ve red priestler ölen kişiyi dua ederek diriltir. mesela hound ile dövüşünden sonra beric'i thoros of myr öyle diriltmişti keza melisandre de jon snow'u. hayat öpücüğünü bilmeyen red priest mi olur?

    beric görevi gereği gregor'un peşinde dolanır en sonunda onu kıstırır ama gregor malum pek yenilme imkanı olan birisi değildir, beric'i öldürür. beric ölü bir şekilde yatarken, robert baratheon'un ned stark'ın şerefine düzenlediği kral eli turnuvasında beric'in rakibi olan ve beric'i deviren thoros of myr cesedini bulur ve hayat öpücüğüyle ilk olarak burada diriltir. ikisinin ilk olarak turnuvada karşılaşması tesadüfi olsa da thoros, lord of light'ın kendisine fısıldamasıyla beric'i bulur ve olaylar gelişmeye başlar. bundan sonra thoros ve beric birlikte takılır, sancaksız kardeşler olarak lannisterlara saldırmaya başlarlar ama bu süreçte beric 6 defa ölür. bunlardan en komiği şüphesiz lannisterlar tarafından görevlendirilen burton crakehall'un beric ve adamlarını bulduktan sonra girdikleri çatışmada beric'i öldürmesidir. tam lannisterlara neşe içinde haberi vermeye giderken tekrar dirilmiş olan beric'i görünce altına sıçmasına ramak kalan burton, beric tarafından öldürülür.

    harrenhal taraflarında takılırken lannisterlar tarafından yakalanan beric'i lannisterler "ölmüyor bu? nasıl öldürelim? asalım mı gözüne kılıç mı sokalım?" diye oylama yaparlar oylamadan "her ikisini de yapalım" cevabı çıkar. ilk olarak daha sonra arya'nın jaqen h'ghar'dan ikinci isim olarak öldürülmesini istediği amory lorch tarafından harrenhal'da asılarak öldürülür. burda da bir farklılık vardır kitapta harrenhal, roose bolton'un yani starkların elindeyken dizide harrenhal lannisterların elindedir tywin lannister yönetimindedir. kitapta da dizide de arya'nın görevi lord'un sakiliğini yapmaktır ama özneler farklıdır. neyse.

    daha sonra da gregor clegane meşhur büyük kılıcını beric'in gözüne saplar tekrar öldürülür. sandor clegane(the hound) tarafından öldürülmesi de artık kendisine "yeter lan" tepkisi verdirir ama dizide beric, bu durumu oldukça vakur karşılamıştır.

    catelyn stark'ın cesedi red wedding sonrası bir nehirde ölü bir halde sürüklenirken bulunur birkaç haydut tarafından. durumu haber alan thoros ve beric, cesedi görmeye giderler. beric beklenmedik bir anda catelyn stark'ı öper ve hayat öpücüğü vesilesiyle cateleyn'i hayata döndürür. ancak catelyn hayata geri dönerken beric bu sefer sonsuza kadar ölmüştür. bundan sonra catelyn, lady stoneheart olarak yer alır. kesilmiş boğazı iyileşmemiştir, yüzünde birçok yara vardır, günlerce nehirde sürüklendiği için derisi süt rengine dönmüş, saçlarının büyük kısmı dökülmüş, kalanları da derisi gibi beyaz olmuştur. konuşurken sesi anlaşılmaz çıkar, elini boğazına götürüp yarısını kapatmayı deneyerek konuşur ama yine de anlamlı çıkmaz. bu karakterin diziye eklenmemesinin tek bir sebebi vardır o da diğer karakterleri kasmak.

    şöyle ki, brienne of tarth kitapta da catelyn'e yemin eder ve kızlarını aramaya çıkar ama hiçbir kızını bulamaz. bulamadığı gibi yolu orda da jamie ile kesişir. jamie ile kanka olur, işleri bitince işte malum jamie ona kılıç(oathkeeper) ve bir miktar para(holosko) verir. catelyn dirildikten sonra önce yavaş yavaş red wedding'in hesabını sorar onlarca frey'i darağacında sallandırır fakat bu süreçte sırf bir lannister'ın yaverliğini yaptığı için 12 yaşındaki podrick payne'i de astırır. aşırı derecede duygusuz ve intikam dolu bir varlık haline gelmiştir. sorgusuz sualsiz, anlamadan dinlemeden hareket eder onun yüzünden sancaksız kardeşlik'ten kopmalar olmuştur. beric ölünce başlayan süreç lady stoneheart'ın gaddar tavrıyla devam etmiştir. dizide malum podrick halen yaşıyor brienne ile takılıyor falan.

    ancak kitapta da belli bir süre takılan ve podrick ve brienne ikilisi lady stoneheart tarafından yakalanır. podrick'i çat diye brienne'in hemen yanıbaşında astıran lady stoneheart, brienne'in kızlarını aradığı yalanlarına inanmaz ve onu da darağacına çıkarır. kendisine bir teklif sunar. ya asılarak idam edilecektir ya da jamie lannister'ın kellesini getirecektir. brienne de tabii ki ölmeyi seçmez. kitapta hound ile brienne'in savaşması gibi bir durum yoktur. ayrıca olsa hound, brienne'in amına koyar. çok da uzun sürmezdi o savaş. her neyse hound, arya ile takılırken red wedding sonrası aç bir şekilde takılırken bir hana girerler. hani şu bir tavuğa sebep dizide sandor'un bütün hanı kılıçtan geçirdiği kısım. o kadar açtır ki her şeyi yapabilir, bir tavuğa sebep yüzlercesini de öldürebilir ve bundan gram pişmanlık duymaz. öyle de olur. ancak sandor feci açtır, devasa cüsseye sahip bir adamın o açlık, o boy, o zırh, o kılıçla işi zordur. üstelik hayvan gibi de sarhoştur. bütün hanı doğrarlar arya ile birlikte ama sandor ağır yaralıdır. arya'dan kendisini öldürmesini ister. burası da dizide var ama daha sonra. arya da ona merhamet gösterir, üstelik her gün adını intikam listesinde söylemesine rağmen. onu bir ağaç altında ölüme terk ederek gider.

    sandor dizideyken burada ölmüyor malum. kitapta da ölmüyor. sandor(net bir şekilde değil) bir mezarcı olarak tasvir ediliyor ama o kişinin sandor olduğu kesin olarak söylenmiyor. brienne, lady stoneheart'a esir düşmeden önce sansa stark'ı ararken sessiz ada adındaki bir yere gidiyor. istihbaratı sessiz ada'nın rahibiyle paylaşıp, sandor clegane'i soruyor. ancak rahip sandor'u ele vermiyor. zira kendisini ölümden kurtaran da dizideki o rahiple aynı. rahip, brienne'e sandor hakkında bildiklerini anlatırken brienne'in gözü etraftaki bir mezar kazıcıya ilişir. bu kişi ebat olarak hayvani bir cüsseye sahiptir. gözü bir yerden ısıracak gibidir ama ısıramamıştır çünkü sandor ile karşılaşmamıştır. dizinin 7. sezon 1. bölümünde zorlama bir sahne vardır. sandor vaktiyle karşılaştığı ve ölümlerinden sorumlu olduğu baba&kızı gömmektedir. ancak aslında burda kazdığı mezar, kitaptaki grave digger sandor'a göndermedir. başında dikilen şahsın da başka bir dinden de olsa bir rahip olması(thoros of myr) tesadüf değildir.

    farklı şekilde olsa da brienne ve sandor yaşıyorlar, misyonları hem var hem yok. lady stoneheart yok. o misyonu arya'ya verdiler. arya pat diye bir bölümde hepsini kesti, biçti, zehirledi. insanın içi pek soğumuyor açıkçası o kadar çabuk olunca her şey ama kitap bir gün çıkarsa daha doyurucu bir anlatımda olacağını ummaktayım. şimdi dizide sandor, beric, thoros falan toplaşıp suicide squad gibi bir göreve gidiyorlar. sızdırılmış 7. sezon senaryosunda ne yapacakları belli. onu anlatmayayım ama kitapta böyle bir ihtimalin olmayacağını zaten biliyorsunuzdur.

    beric ölü, sandor sessiz ada'da. thoros, lady stoneheart'ın yanında. yani böyle bir şey olmayacak kitapta. senaristler son çıkan kitabın bittiği yere kadar iyi kötü idare ettiler işi. ancak sonrasında büyük sıçtılar. ağır sıçtılar. olay sadece şu karakter var, bu karakter yok olayı değil. tamam uyarlama dizi en nihayetinde ama olay akışları, karakter detayları, hikayenin gidişatı falan gerçekten bir çıkmaza girdi. tamamen hollywood işine dönüşmeye başladı. finali iyiyle kötünün savaşı ve göt zoruyla iyinin kazanışı falan olacak. o da bariz belli görünüyor. ama kitapta ben mutlu bir son olabileceğine george martin'in yazdığı her boku okuduğumdan pek ihtimal vermiyorum fakat şöyle de bir durum da var. yine kitapla alakalı.

    kitabın adı malum, a song of ice and fire. buz ve ateşin şarkısı. kitapta daenerys'in ölümsüzler evi macerası diziyle aralarında dağlar kadar büyük bir farkla geçti. dizide sadece khal drogo ve doğmamış ölü çocuğunu gören daenerys, kitapta ise drogo dışında; karla kaplı taht odasını ve duvarı görmektedir.

    her tarafta ölülerin olduğu bir ziyafet görür daenerys. bu ürkütücü atmosferde ise en dikkat çeken, kafasına kurt kafası dikilmiş ve tahtta oturan bir adamdır. kurdun kafasında ise bir taç bulunmaktadır. george martin burda yine spoiler vermiş. tıpkı kitabın en başında ölmüş geyik ve kurdun durumu gibi bir durum var. henüz robb stark bu pasaj yazılırken ölmemişti.

    daha sonra daenerys, abisi viserys'i andıran bir adamı görür. adamın yanında bir kadın vardır. kadının ellerinde ise yeni doğmuş bir bebek. adam "aegon, krallara yakışan bir isim. o vaat edilen prens ve onun şarkısı buz ve ateşin şarkısı" diye bir şeyler söylemektedir. aynı adam bir süre sonra "bir ejderin üç başı vardır" der.

    şimdi burada bir metafor değil aleni bir gerçek var. rhaegar targaryen'in zaten elia martell'den aegon isminde bir çocuğu var. ancak daenerys'in gördüğü kadın elia mı yoksa lyanna mı orası bilinmiyor. malum, varys gregor clegane ve ekibi yatak odasını basmadan önce aegon targaryen'i kundağından alıp yerine bir köylünün bebeğini koyuyor. gerçi burası da nispeten teori ama %90 gerçek olan bir teori. aegon halen sağ, güçlü ve zeki bir genç. ama buz ve ateşin şarkısı değil. rheagar ateş ama elia zehir. jon snow'un lyanna ile rhaegar ile çocuğu olduğu ve gerçek adının aegon olduğu da artık 1-2 bölüm sonra dizide(kitap çıkarsa da artık ne zaman) açıklanacak. bran'ın gördüğü visionlar falan tam kilit yerde bitmişti malum. jon tam hatlarıyla "buz ve ateşin şarkısı" yetmediği gibi rheagar spoiler bile vermiş aegon ve rhaenys iki oğlu ama üçüncüyü istemekte fakat elia martell'in rahatsızlığından ötürü tekrar bir doğum yapması da mümkün değildir. ejderha'nın üçüncü başı da hal böyleyken jon snow oluyor. mesela şey geyiği var ya "abi targaryen olsa sarışın olurdu" muhabbeti. jon siyah saçlı doğru, anasından almış o geni. targaryen geni full baskın değil rhaegar'in büyük oğlu rhaenys mesela anası gibi esmer, kahverengi saçlı. kitapta üç başlı ejder; aegon, jon snow ve daenerys. üç tane de ejderha var. bu elde. daenerys'in ölümsüzler evi'nde gördükleri de tam olarak bitmiyor.

    "duvar'ın tepesinde açan açık mavi bir adet gül. gölgesi olmayan mavi gözlü bir adam ve elinde parlak kırmızı bir kılıç."

    duvar'ın tepesinde açan mavi gül jon snow'dur. mavi kış gülü, kışyarı'nın cam bahçelerinde büyüyen bir çiçektir. lyanna'nın mahzendeki mezarında bu güllerden bir demet görünür kitapta. ayrıca rhaegar'ın her şeyin başlangıcı olan harrenhal'daki turnuvada lyanna stark'a verdiği taç, mavi kış güllerinden yapılmaydı. aşklarının meyvesi jon snow da doğal olarak mavi gül olarak simgelenmiş bu görüşte. ancak gölgesi olmayan mavi gözlü adam night's king. o çok açık. elindeki parlak bir kılıç da muhtemelen kılıç değil bir ejderha. night's king'in hem ölülerin lideri hem de azor ahai olma durumu yok. "vadedilen prens" kalıbı daenerys'e zerre uygun değil ancak daenerys çat diye "evet bana uygun" diyerek ünvanı hemen kabullendi ancak aynı ünvanı jon snow dizide reddetmişti melisandre'nin "sen vadedilensin" demesine rağmen. o zaten jon snow ancak bu onun farkında değil çünkü he knows nothing.

    daenerys'in gördüğü o malum visionda rhaegar'ın robert baratheon ile düellosu ve rhagaer'in ölümü ve ölürken ağzından "lyanna..." demesi de görünmektedir bu arada. hepsi tek tek sıralanmış. jon snow ortalığın anasını ağlatacak belli. kitapta daenerys'i öldüreceğini de düşünüyorum malum azor ahai olmak kolay değil ama dizide daenerys ile sevişip(daenerys çocuk doğuramayacak olmasına rağmen) muhtemelen bir çocuk da yapacaklardır. klişe hollywood serüvenine dönüşmüştür özetle.

    birçok karakter yoktur dizide bunun sebebi olarak bazılarının kabak gibi spoiler verebilecek olmasını engellemek olduğunu düşünsem de bazılarının olmaması saçmalıktır, ne cgi ile ne de ek masrafla açıklanabilir. mesela patchface renyl'nin ölümünü, red wedding'i ve stannis'in king's landing'teki savaşı kaybedeceğini şarkıları arasına serpiştirmiştir. ürkütücü de bir karakterdir. herkes ondan çekinir bir tek arkadaşı stannis'in kızı shireen kendisiyle arkadaşlık yapar. ser davos, melisandre hatta yer yer stannis de ürker bu elemandan. soytarıdır. stannis, robert ve renly'nin babası steffon baratheon, kendisini volantis'ten bulmuştur. "stannis'i bile güldürebilir" diyerek yanına aldığı patchface ile fırtına burnu'na kadar gelmiştir ama orda çıkan bir fırtınada gemileri alabora olur. steffon, karısı ve yüz adamı bu fırtına sonrası ölür. üç gün sonra patchface karaya vurur ve hâlâ yaşamaktadır. kimse o üç gün nasıl yaşadığını anlayamaz. aşırı zeki ve esprili olan patchface kazadan sonra garip bir hale bürünür. hatta dizide olmamasına rağmen sürekli söylediği it's always summer under the sea dizide shireen seslendirmişti. patchface'in olmaması anlamladırılabilir ama patchface'in şarkısını söylettirmek? epey enteresan.

    yine baratheonlardan robert'in piç oğlu edric storm. stannis'in karısının kardeşinden olan edric, stannis'in düğününde ve stannis'in yatağında imal edilmişti. dizide adı geçmemiştir, yoktur. onun rolünü gendry waters'a yüklemişler. melisandre genry'nin değil edric'in kanının peşindeydi. babasının birebir kopyası olan ve hatta babasının kendisine özel yaptırdığı kendi savaş çekicinin küçük bir kopyası da vardı kendisinde. ser davos, gendry'i değil edric'i kaçırtmıştı. kitapta hâlâ sancaksız kardeşlik ile takılmakta lady stoneheart ve thoros of myr ile görünmekteyken, dizide arya'yı satıp onlarla kalmasına rağmen 7. sezonda gendry'i o ekipte göstermemişlerdir. senaristlerin sıçtığını da burdan da anayabilirsiniz. dizide böyle birleştirilen bir diğer iki karakter ise tyrion lannister'ın janos slynt'i görevden aldıktan sonra şehir muhafızları komutanı olarak atadığı jacelyn bywater ile bronn'dur. dizide jacelyn yoktur "zaten ölüyor aq" diyerek onun şehir muhafızları komutanlığı rolünü de bronn'a eklemişler. bronn zaten aynı bronn.

    dizide birleştirilen son karakter ise victarion greyjoy ile euron greyjoy'dur. zaten senaristlerin en büyük sıçışı da greyjoy ailesidir. bu hikaye döngüsü o kadar kıt, o kadar batak ve o kadar saçma bir hale girmiştir ki gerçekten trajikomik bir duruma dönüşmüştür. öncelikli olarak euron greyoj kitapda kara saçlı, kara gözlü, uzun boylu, kaslı, yakışıklı ve dengesiz bir karakter olarak resmedilmiştir. dizide ise sarı saçlı, renkli gözlü, ortalamanın bir tık üzerinde ve çirkin bir adamdır. victarion kitapta pov karakterlerden biridir. onun gözünden okuruz maceraları. ancak dizide yoktur. pov bir karakterin dizide olmaması saçmalıktan başka bir şey değildir. çift elli balta kullanır, iron fleet'in reisi olmasına rağmen ve sürekli gemi üstünde olmasına rağmen ağır bir zırh giyer. bunun sebebi de hem çok gözü kara olması hem de dindar olmasıdır. boğulursa da boğulmuş tanrı'nın yanına gidecektir ya da boğulmuş tanrı onu kurtaracaktır. çok iyi bir savaşçıdır, odundur, hödüktür, belki çok kurnaz bir adam değildir ama zekidir. ejderha borusu kendisindedir. euron ise ağır orospu çocuğudur. dizideki çift elli balta kullanımı ve ağır zırh gibi özellikler euron'a geçirilmiş ve böylelikle karakterler bağlanmıştır. euron hırslı bir orospu çocuğudur. balon'u çaktırmadan gelip, öldürüp, ölümünden bir gün sonra gelerek krallığa aday olmuştur. zamanında victarion'ın tuz karısına(cariye gibi) tecavüz etmiş, victarion delirip euron'u öldürene kadar dövmüştür fakat araya giren balon greyjoy "pyke'ta kardeşi öldürmek büyük bir suç olduğunu ve yasaklandığını" hatırlatarak victarion'u vazgeçirmiş, euron'u da sürgün etmiştir. doğal olarak victarion, euron'dan nefret etmektedir. balon'a büyük saygı duymaktadır ve sevmektedir. diğer kardeşleri aeron greyjoy boğulmuş tanrı rahibidir, euron geldiğinde onunla konuşur ve balon dahil 3 kardeşini nasıl öldürdüğünü itiraf eder. kral euron seçilir. asha ve theon kitapta stannis'in esirleri olarak kuzey'de bulunmaktadırlar bu arada. asha'yı da rickon ve bran'ın yanındaki osha ile karışmasın diye süper zekalı senaristler dizide "yara" olarak yaratmışlar. yarrak kürek bir konuma sokmuşlar. ultra çirkin bir karının asha olarak oynatıldığı dizideki hali kitapla 180 derece zıttır. asha çekicidir, lezbiyen değildir. qarl adında bir elemanla sevgilidir. önüne gelen her kadınla sevişmeye çalışmaz, gururludur ve iyi bir savaşçıdır. theon ile karşılaşmaları, bolton muhabbetleri falan kitapla feci zıttır. kuzey'e ayak bastıktan sonra ne kendi, ne de theon geri dönebilmiştir. ne donanmadaki gemileri çalıp kaçamışlardır(zaten o gemiler de victarion'da aq) ne de deanerys'in yanına gidebilmişlerdir. zaten george martin zeki adam, pyke'ta bir tane ağaç kalmamışken böyle bir şeyi yaptırsa ve euron'a donanma inşa ettirmek zorunda kalabilirdi ama senaristler buna rağmen pat diye euron'a "1000 gemi" inşa ettirmeyi başarabilmişlerdir. gerçekten üst düzey bir gerizekalılık örneği. kitapta greyjoylar büyük yer tutarken dizide son 2 sezondur hafiften yer tutmaya başlamıştır. son olarak euron greyjoy kitapta bir adet ejderha yumurtası sahibidir ama ejderha'yı çıkartamayınca sinirlenip yumurtayı denize fırlatmıştır. bu da üç başlı ejder olayının kitaptaki bir başka ispatı olarak yer tutmuştur. dizideki zırhı victarion'ın zırhı gibidir kendi valyria çeliği zırhı değildir. dizideki euron'a ait tek doğru şey tayfasının dilinin kesik olduğudur. ellaria sand gemide kendilerini esir almaya gelen euron tayfasına "bizi öldürün" diye bağırır, tayfanın lideri sadece kafasını sallar. konuşmamasının sebebi euron tarafından hepsinin tek tek dillerini kesilmiş olmasıdır.

    renly baratheon ile loras tyrell sevgili değillerdir, birbirlerini sikmezler. loras ailenin üçüncü ve en küçük oğlu olduğu için pek de siklenmez. o kadar siklenmez ki çocuk yaşta renly'nin yaveri olarak yanına verirler. araları iyi diye "birbirlerini sikiyorlar" söylentisi yayılmıştır. ancak kitapta böyle bir olay yaşanmamıştır. ailesi renly'nin krallığını destekleyince kendisi de gökkuşağı muhafızları lord kumandanı olmuştur. daha sonra da kral muhafızı olarak yer almış, ejderha kayası kuşatması'nda cersei tarafından oyuna getirilmiştir. üzerine kaleye taaruz ederlerken bolca kızgın yağ dökülmüştür. öldü zannedilmiştir ama ağır yaralıdır. dizide ise iyice ruh hastası yapılan cersei tarafından adeta bir bombalı saldırıda öldürülmüştür. kuvvetle muhtemel yeni kitapta var olacak, cersei'nin ağzına sıçmak için de fırsat kollayacaktır. ayrıca kendisi dizide yansıtıldığı gibi ağır gay değildir. efemine bir karakterdir hatta gay bile olabilir ama bir erkeğe yürümüşlüğü, sevişmişliği kitapta geçmemiştir. hep arkasından "cinsel tercihi farklı" şeklinde dedikodular vardır. çok iyi bir savaşçı, genç ve küstahdır. ayrıca iki ağabeyi willas tyrell ve garlan tyrell dizide yoktur. ondan dizi senaristleri tyrell'leri pat diye harcayabilmişlerdir. willas topaldır, oberyn martell ile bir turnuvada dövüşürken atından düşmüş ve ayağını kırmıştır. kendini hayvan yetiştirmeye, sanata ve bilime vermiştir. ailenin en büyük çocuğudur. garlan ise loras'ın tip olarak birebir kopyası olup ondan epeyce bir uzun ve daha iri, daha da iyi bir kılıç ustasıdır. 4-5 kişiyle aynı anda başa çıkan garlan tyrell, blackwater bay savaşında renly baratheon'un zırhını giyerek savaşmıştır baratheonlara karşı ve askerleri korkudan altına sıçırtmıştır "renly'nin ruhu geldi" diye. epey bir kişiyi kesip biçmiştir. savaşın kazanılmasında önemli bir rol oynamıştır. şimdi böylesine taşaklı ve baskın bir karakter varken nasıl olur da tyrelleri tak diye harcayabilirsin? harcayamazsın ondan ötürü senaristler diziye bu karakterleri eklememişler ve tyrelleri bitirmeye karar vermişler. ayrıca margaery tyrell de ölmemiş, inanç kendisini serbest bırakmıştır.

    gelelim brynden tully'e nam-ı diğer blackfish. dizide çok gösterildi. 2-3 sahnede vardı. 6. sezonda gereksiz yere öldürüldü. o kısma kadar kitapla aynı doğrultudaydı ama blackfish yüzerek kaçmıştı. 2-3 tane dallama lannister askerinin öldürebileceği bir adam değil aksine efsanevi bir savaşçı, epey başarılı bir komutandır. ayrıca o kuşatmada dizide öldürülen robb'un karısı jeyne westerling yaşamakta ve blackfish'in yanındadır. kuşatma sonrası jaime tarafından ailesine geri götürülür, robb'dan hamiledir. aynı şekilde brynden ile akran ve bir o kadar iyi savaşçı olan barristan selmy deanerys'in yanındadır ve halen hayattadır. ayrıca selmy'nin konseyinde yer alan ve epey komik bir karakter olan strong belwas da dizide olmayan karakterler arasındadır.

    belki de kitapla dizinin en ayrı olduğu noktalardan biri de stannist'tir. stannis sağ. ser davos onun emriyle rickon stark'ı bulmaya gidiyor. rickon da sağ. yani davos da jon snow ile birlikte değil. davos sevilen bir karakter olduğu için ana karakterin yanına kaydırdılar. davos'u bu kadar sevdirmelerinin sebebi, karakteri çok trajik bir hale kaydırmaları olsa gerek. davos'un bir tane oğlu vardı ve o da savaşta öldü tribi komik zira davos'un kitapta 7 oğlu var hatta 6. oğlunun adı stannis seaworth. yancılıkta son nokta. ayrıca stannis başarısız bir adam da değildir kitaptaki yaşayan en iyi komutan olarak görünmektedir ve kuzey'deki savaşlarda jon snow'un da katkılarıyla epey iyi işler çıkarmıştır. kuzey'in desteğini almıştır. bravoos'tan paralı askerleri beklemektedir. vasiyet olarak da "eğer ölürsem demir tahta kızım shireen geçecektir." emrini verir ama dizide yaptığı bütün savaşları kaybetmiş, alakaya maydanoz bir şekilde brienne of tarth tarafından öldürülmüş, kızını cayır cayır binlerce askerinin gözü önünde yaktırmıştır. bu dizinin senaristlerini hakkaten sikmek lazım. george martin hiç mi karışmıyor bu işlere gerçekten anlam veremiyorum. ben olsam "napıyorsunuz aq çocukları böyle mi tasarladım ben karakteri siktirin gidin. bloğa falan yazın senaristlik sizin neyinize aq." der siktir ederdim ama maalesef o işler böyle olmuyor.

    keşke olsaydı. yani çok sevdiğim diziyi onca sevdiğim karakter yokken bile heyecan ve büyük bir zevkle izliyordum 2 sezon öncesine kadar. hiçbir zaman da kafamda "kitap daha iyiydi" demiyordum, iyi uyarlanmıştı. yer yer saçmalıklar vardı, kitapta olmayan karakterlerden ziyade kitapta olmayan birçok sahne(örneğin ned stark vs jamie lannister düellosu) diziye ayrı bir renk ve heyecan katıyordu. sürükleyici bir şekilde izliyorduk ama artık boku çıktığı için gönül rahatlığıyla kitabı daha güzeldi diyebilirim. yemişim cgi'ını da, çekim masrafını da. bu aq kabızı senaristler bu işten anasının amı gibi para kazanıyorlar. gayet iyi kotarabilirlerdi 5. sezondan sonra sıçıp sıvamaya başladılar. deanerys'in her geçen gün daha itici ve sevimsiz bir hale gelmesi de tamamen senaryoda aegon'un olmamasından. ayrıca senaristlerin pro-feministliği de diziyi siken bir diğer etmen. "kız kardeşlik kazanacak" tribiyle o kadar uğraştılar ki ana senaryo ellerinden kaydı. sayko bir cersei, mal bir deanerys, orospu bir sansa elde kaldı. insanların içini soğutan yegane karakter ise arya. jon snow'un ramsay'i fantastik bir şekilde öldürmesini beklerken sansa'nın girip, köpeklere yedirmesi mesela sizce tesadüfi mi? ya da kitapta yaşayan bütün karakterleri tak diye bir binanın içinde sıkıştırıp havaya uçuran cersei saçmalığı? tüm kötüler 3-4 sezon max 5 sezon sonra ölürken cersei'yi archevil haline getirip halen öldürmemeleri ve muhtemelen dizi finaline kadar sağ tutacakları gerçeği de göz önündeyken daha fazla izlenmese de olur ama meraktan izleyeceğim. zaten okudum sızdırılan senaryoları. iki sezondur sızdırılması da sizce çok saçma değil mi? bilerek sızdırılıyor bence, george martin çaktırmadan kitap pr'ı yapıyor bile olabilir bu vesileyle. ben yine de kitapları bekleyeceğim ve bu spin-off dizileri bekleyeceğim. george martin kısıtlama ve dalyarrak senaristler olmadan, reyting kaygısı gütmeden(zaten artık daha ne kadar popüler olabilir ki sıçsa izleyecek millet) spin-offları gayet güzel işleyecektir. roberts's rebellion en cazibi gibi dursa da en çok piyasaya oynayacakları dizi o olacağı için ondan umudum yok ama tales of dunk and egg ve ser duncan the tall'u merakla beklemekteyim. okuyan varsa helal olsun ben de bu kadar uzun olacağını tahmin edemedim ama yazdıkça yazdım, sinirlendikçe daha da yazdım aklıma ne geldiyse yazdım. yazmadığım karakterler de vardır illa ki ama bu kadarı kâfi en nihayetinde insan okuyacak bunları.

    --- spoiler ---

  • 50. çocuklar duymasın'da başörtülü oyuncu neden yok

    (bkz: emine)