(bkz: the cranberries) dokunsalar ağlayacak kıvama geliyorum adını bile söyleyince.
(bkz: leonard cohen) yani bunu tarif etmek için ne denebilir ki?
(bkz: vaya con dios) nah neh nah söyleseydik ya beraber! :(
(bkz: the civil wars) bunlar neden ve neden ve neden dağıldılar? :(
(bkz: queen) bunu yazarken ağlıyorum. :(
(bkz: michael jackson) gitmeyip de yazmamak olur mu? olmaz! :(
bir kez daha: :(
protez bacakli kirpi13 profili
-
konserine gidilemediği için kahrolunan sanatçılar
-
2 eylül 2022 rusya'nın avrupa doğalgazını kesmesi
türkiye'nin haber anlayışının her anlamda etiğe aykırı olduğunu bir kez daha görmenizi sağlamıştır.
iki günde bir bu konuda bir haber paylaşılıyor. şimdikini de bilmem kaç yüz bin takipçili kalburüstü bir adam paylaşıyor. tık almak üzere yapılmış bir paylaşım gibi ve utanç verici.
gazprom kabaca demiş ki (https://www.independent.co.uk/…peline-b2158642.html);
“ portovaya'daki tirbün motorlarındaki sızıntı nedeniyle 1 numaralı hattı kapattık. bakım çalışmaları yapıyoruz.”
karar doğru veya yalan, düzgün bir paylaşım yapıyorsanız bunu paylaşmak zorundasınız. çünkü resmî açıklama bu. sonrasında fikrinizi söylersiniz. amacınız başkaysa “rusya gazı kesti!!!!1” diye paylaşım yaparsınız. her 2 günde bir yaptığınız gibi.
karar, ab'nin rusya'dan alınacak tüm gaz ve yakıt ürünlerine tavan fiyat uygulaması getirmesi sonrası geldiği için, buna misilleme olarak yapıldığı düşünülüyor. yine ikinci olarak belki alakalı olabilir; (bkz: 31 ağustos 2022 ab'nin rusya vize kararları).
siz burada ab batıyor haberleri paylaşadurun almanya başta olmak üzere tüm ab'nin kademeli olarak önce 2022 aralık ile konutlarda, sonra da 2023 başı itibariyle sanayide rusya ile tüm gaz ilişiğini kesmek için var gücüyle çalıştığını belirteyim. rusya da korka korka “bak keserim gazı!” diyor. dünya kadar yaptırım uygulandı, çok affedersiniz götleri yeseydi şimdiye kadar 100 kere kesmişlerdi gazı. bakımlarını yapan şirketin alman siemens olduğunu ayrıca belirteyim. hala rusya çin'e yakınmış, avrupa'yı silermiş diyen komedyenleri görüyorum. uluslararası siyaset böyle bir şey değil gençler. hadi kendinize iyi bakın! ;)
son olarak ; (bkz: aktroll'lerin almanya batıyor konulu fazla mesaisi). -
rusya'nın almanya'nın gazının hepsini kesmesi
arkadaşlar ingilizce bilmiyorsanız ingilizce kaynaktan hareketle başlık açmayın bir zahmet. kimse de açıp okumamış zaten. ancak mal mal yorum yapıyor herkes. bizim genel problemimiz bu zaten: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz.
böyle bir şey yok. adam oraya koskoca bakım için yazmış yani. mücbir sebepler yüzünden de demiş (bkz: force majeure). ama tabii okuyan kim?!
temmuz ortası gaz akışı azaltılmış evet ama bakım yüzünden de ellerinde olmayan sebepler yüzünden perşembe gününe kadar kesinti yaşanacağı belirtilmiş.
ülkede araştıran yok, okuyan yok! sözlük de adeta ayna. gerçekten biz bu ülkeden çok şey bekliyoruz yahu.
eğitimli insanlar olan sizin adınıza utanç duyuyorum. yazık! -
maske kimsin sen
yarışmaymış. bu nasıl isimdir yahu?! tayyip yine sinirlenip maskeli birine hesap soruyor sandım. ahahaha.
-
19 aralık 2021 cb danışmanının tweet'i
adamlar “bilimi hiçe saydık!” diye zerre utanç duymadan açıklama yapıyor ve benim canım ülkemde takdir görüyorlar. çok çok garip zamanlar yaşıyoruz gerçekten. inanılır gibi değil!
ülkede gerçekten kafayı yememek ve akıl sağlığını korumak çok güç. -
22 temmuz 2021 italya'nın aşı zorunluluğu kararı
covid-19 üçüncü karantina döneminde italya cephesinden dün gelen covid-19 kararı. karara göre;
- “yeşil pasaport” uygulamasına geçiliyor. covid-19 riski taşımayanlar bu hakka sahip olacak.
- sosyal hayat aşılanma üzerine kuruluyor.
- tüm kapalı alanlarda düzenlenecek aktiviteler ve organizasyonlar için aşı zorunluluğu getiriliyor.
- kapalı alanlara sahip tüm kafe ve restoranların kapalı alanlarında bulunma hakkı için aşı zorunluluğu getiriliyor.
- tüm konserler, festivaller vb. organizasyonlara katılım için aşılanma şartı konuyor.
- tüm stadyumlar vb. alanlarda düzenlenecek spor müsabakaları için aşılanma şartı getiriliyor.
- tüm spor salonları, fitness salonları ve yüzme havuzları gibi spor ile alakalı tüm alanlarda bulunabilmek için aşılanma şartı getiriliyor.
- tüm müzeler, tiyatro ve sinema salonları vb. kültür-sanat etkinliklerine katılabilmek için aşılanma şartı getiriliyor.
- tren, uçak veya otobüs ile seyahatte aşılanma şartı getiriliyor.
- yukarıdaki tüm maddeleri aşılanmadığı için sağlayamayanlar son 48 saat içerisinde aldığı negatif test sonucunu bildirmek zorunda.
- yakın zamanda covid-19 geçirenler otomatik olarak “yeşil pasaport” sahibi oluyor.
fransa'dan sonra italya da benzer kararla karşımıza çıkmış oldu.
başlangıçta bu tarz şeyleri desteklemiyor, hümanist yaklaşmaya çalışıyordum ama aşı karşıtı dangalakların sesi çok fazla çıkmaya başladığından beri son derece katı düşünmeye başladım.
pandemiyi yenip normal hayata dönebilmemizin tek yolu aşılanma. aşı karşıtı bilimsiz, cahil ve nadan kitlenin önüne geçebilmenin yolu da yok. bunları aramızdan ayırmamız gerekiyor ki normal hayatımıza dönebilelim. aşı olmuyorsan da cebinden ödediğin parayla testini olur arama katılabilirsin. o iğrenç bilimsiz sesinize daha fazla tahammül etmek istemiyorum. tahammül de bir yere kadar. eski hayatımı geri istiyorum ve bunu engelleyen size benim yeni hayatımda yer yok!
https://www.independent.co.uk/…urants-b1889194.html
https://www.nytimes.com/…-proof-activities.amp.html
https://www.theguardian.com/…cinations-restrictions
(bkz: covid-19 üçüncü karantina dönemi)
edit: şöyle bir acil durum var iletmem gereken:
“ankara tıp fakültesi cebeci'de lösemi tedavisi gören abim için acil ab rh+ aferez trombosit kana ihtiyaç vardır.
irtibat: belgin tiryaki
05054785349” -
13 aralık 2020 almanya'nın karantina kararı
covid-19 ikinci karantina döneminde* almanya tarafından henüz duyurulmuş karantina kararı. karar, angela merkel'in almanya için tam karantina ısrarının bir sonucu olarak uygulamaya geçiyor. daha önce alınan tüm kararların da birleştirilmiş halleriyle yeni karara göre almanya'da sosyal hayat tam anlamıyla durduruluyor. buna göre;
- çalışanların evden çalışması isteniyor.
- hayati ihtiyaç sunmayan tüm dükkanlar ve mağazalar kapatılıyor (bu karar aslında tek başına hayatı neredeyse durma noktasına getiriyor).
- tüm okullar kapatılıyor.
- gündüz bakımevleri ve kreşler kapatılıyor.
- marketler, eczaneler, fırınlar, benzin istasyonları ve bankalar tüm kısıtlamalardan muaf. hepsi hayatın devamı için açık kalıyor.
- tüm görüşmelere en fazla 2 farklı evde yaşayan 5 kişi sınırlaması getiriliyor (14 yaş altı hariç). noel dönemi bu sayı 10 kişiye çıkabiliyor. eğer ilgili kişilerle bir akrabalık varsa 2 farklı ev ifadesi kaldırılıyor.
- yılbaşı kutlamaları istisna değil. tüm kısıtlamalar aynen geçerli olacak. istisna 24-25-26 aralık için geçerli.
- tüm restoranlar, barlar ve kafeler kapatılıyor. yalnızca gel-al ve online servislere cevap verilecek. alınan gel-al yemekler ilgili restoran ya da kafenin çevresinde yenilemeyecek.
- tüm spor ve fitness salonları kapatılıyor.
- sinema salonları, tiyatrolar, opera salonları ve kültür-sanat etkinlikleri sunan tüm mekanlar kapatılıyor.
- güzellik salonları, dövme dükkanları ve kozmetik ile alakalı tüm merkezler kapatılıyor.
- tüm spor müsabakaları seyirci alımına kapatılıyor. tüm etkinlikler seyircisiz devam edecek.
- havai fişek benzeri tüm eğlence malzemelerinin yılbaşı için satışı yasaklanıyor.
- sosyal temasın olabildiğince minimuma indirilmesi isteniyor.
- dini tüm törenler ancak çok katı önlemler altında yapılabilecek.
- halka açık alanlarda alkol alımı yasaklanıyor.
- tüm iş sahiplerine ekonomik destek sağlanacak sözü verildi.
- kararlar çarşamba günü (16 aralık'ta) uygulanmaya başlayacak ve 10 ocak’a kadar yürürlükte kalacak. sonrası için 4 ocak’ta tekrar karar verilecek.
28 ekim 2020 almanya'nın covid-19 önlem paketi ile uzun bir süredir kısmi karantina uygulayan almanya bu kararı almadan önce aylarca kısıtlamaların arttırılması için görüşmeler yapmış ama kararlar hep eyaletler seviyesinde kalmış ve uygulamaya geçememişti. merkel'in olağanüstü baskılarına rağmen ülke geneline yayılamayan kısıtlamalar bavyera, saksonya ve baden-württemberg eyaletlerinde son dönemde sert kısıtlamalarla kendini göstermeye başlamıştı. diğer eyaletler ise kendilerince uygun gördükleri kısıtlamaları uygulamaya koymuş ama hiçbiri sert kabul edilecek önlemler almamıştı. merkel'in aylar süren ısrarı nihayat sonuç vermiş görünüyor (merkel'in tarihi konuşmalarından biri olan eski covid-19 kısıtlama konuşmasını şuradan izleyebilirsiniz: https://twitter.com/…ews/status/1337690907949166592).
almanya'yı her daim kendine rehber kabul etmeye meyleden türkiye, bu kararı takiben ülke genelinde karantina kararı almaya gidebilir. demedi demeyin. daha önceki kısıtlamalar da benzer şekilde almanya'nın kısmi karantina kararı duyurmasından sonra gelmişti.
https://www.dw.com/…ough-new-covid-curbs/a-55921912
(bkz: covid-19 ikinci karantina dönemi) -
covid-19
birkaç sorum var: yazdığınız entry'nin birkaç entry üstünde birisi annesini kaybettiğini yazarken sizin "iki boğazınız ağrıyacak diye ne korktunuz be asosyal pembe götlüler!" benzeri şeyler yazarken içiniz acımıyor mu? ya da nasıl böylesine vicdansız böylesine gaddar olabiliyorsunuz? hatta pardon pardon ama yazmak zorundayım: nasıl böylesine orospu çocuğu olabiliyorsunuz?
hafife alınacak şey değil! grip ile karşılaştırılacak şey hiç değil! pandemi başından beri hep aynı şeyleri yazıyoruz ama kaynak, bilimsel yazılar, referans vs. paylaşmaktan çok yoruldum. bir de böyle deneyelim. orospu çocuklarına bir kere daha yüksek sesle orospu çocuğu diyelim, belki anlarlar. -
14 ekim 2020 almanya'nın covid-19 kararları
dikkatleri buraya çekmek istiyorum. şu başlığı açtıysanız ve pandemiyi ciddiye alıyorsanız söylenenleri okumanızı rica ediyorum.
covid-19 ikinci karantina döneminde uygulanan ve almanya hükümetinin dün aldığı son kararlar dizisi. bugüne dek covid-19 ile ilgili okuduğum en başarılı hükümet açıklamaları bunlar. bilimle harmanlı, tamamı bilime dayalı ve istatistik manyağı almanların her olayın şeffaflıkla kaydını tutup karar vereceğini gösteriyor. enfes! çoğunluğu dün angela merkel tarafından duyuruldu. buna göre, merkel diyor ki;
- kontrolü mümkün olmayan ya da eksponansiyel tüm artışları önlemek için ne gerekiyorsa yapılacak. bu, muhtemelen kısıtlamaların arttırılacağını önceden haber veren bir karar, çünkü merkel almanya'nın eksponansiyel bir artışa girdiğini bizzat belirtti.
- herhangi bir yerleşim yerinde her 100bin kişi başına düşen bir haftalık toplam yeni vaka sayısı 35’i geçerse o yerleşim yerinde yakın temas içerisinde bulunulan tüm mekanlarda maske takma zorunluluğu gelecek. merkel, buradaki "35"in özel bir anlamı olduğunu, 35 ile 50 arasındaki artışın kontrol edilemeyecek düzeylerde olduğunu ve bunu ellerindeki istatistiki verilerle kanıtladıklarını açıklıyor.
- herhangi bir yerleşim yerinde her 100bin kişi başına düşen bir haftalık toplam yeni vaka sayısı 50'yi geçerse o yerleşim yerinde daha sert önlemler alınacak (örn: bölgeye tüm giriş-çıkışların kapatılması ve karantina gibi).
- herhangi bir yerleşim yerinde her 100bin kişi başına düşen bir haftalık toplam yeni vaka sayısı 50'yi geçerse o yerleşim yerinde tüm kapalı alanlardaki toplaşmalara 10 kişi ya da 2 aile sınırı getirilecek.
- herhangi bir yerleşim yerinde her 100bin kişi başına düşen bir haftalık toplam yeni vaka sayısı 50'yi geçerse o yerleşim yerindeki tüm restoranlar 23:00 sonrasında kapatılacak.
- tüm açık alanlarda birarada bulunabilecek maksimum kişi sayısı şu anda 25.
- tüm kapalı alanlardaki toplaşmalara şu anda 15 kişi sınırı gelecek.
- özel partilerin covid-19 vaka sayısındaki artışta önemli bir payı olduğu bilindiği için gençlerden "yarın ya da daha sonra daha iyi bir hayat sürebilmeleri için bir süre partilere ara vermeleri" çağrısı yapıldı. bu madde hayli önemli. bu, ab'nin belki de en iyi gece hayatlarından birine sahip berlin'in gençlerine duyarlı olma çağrısını onları kısıtlamadan önce yapmayı amaçlıyor.
- risk grubundaki herkes mevsimsel grip aşılarını olmaları konusunda uyarılacak.
- okullar çocukların daha fazla kayıp yaşamaması ve ekonominin çarkının dönebilmesi için son ana kadar açık kalacak. merkel okulları mecbur kalmadıkça kapatmayı kesinlikle istemiyor.
berlin, köln ve frankfurt'ta yukarıdaki kısıtlamaların en sert hallerinin tamamı şu anda geçerli. diğer yerleşim birimleri içinse duruma göre uygulamaya konmak üzere eyaletlere sunulmuş durumda. karar verilmek üzere 8 kasım'a kadar ertelenmiş olduğu bölgeler de var.
almanya dün 5bin vaka sınırını aşmıştı ve bu almanya için daha önce uygulanan karantina döneminden beri görülmemiş bir vaka sayısı. dolayısıyla almanya şu anda alarm durumunda ve istatistik biliminin tüm imkanlarını hastalık verileri üzerinde kullanıp tüm kararları bilime dayalı veriyor. bu başka ülkelerce yapılıyorsa da hiçbiri basına bu denli tane tane ve açıklayıcı bilgiler sunmuyor. ben bu açıklamaların ve bilimsel çıkarımların bir benzerini hiçbir dünya liderinden dinlemedim. bu olay, bu haliyle muazzam bir şey. bilimin öncülüğünde bilimle karar almak böyle bir şey. böyle bir olay da ancak merkel gibi bir biliminsanına yakışırdı. takdir ediyorum.
https://www.dw.com/…nters-decisive-phase/a-55273942
https://www.france24.com/…-warns-more-may-be-needed
covid-19 ikinci karantina döneminin takip edebildiğim kadarı sırayla aşağıdaki gibi:
(bkz: 4 ağustos 2020 filipinler'in karantina kararı)
(bkz: 12 ağustos 2020 yeni zelanda'nın karantina kararı)
(bkz: 21 ağustos 2020 lübnan'ın karantina kararı)
(bkz: 25 ağustos 2020 gazze'nin karantina kararı)
(bkz: 27 ağustos 2020 myanmar'ın karantina kararı)
(bkz: 22 eylül 2020 ingiltere'nin covid-19 kısıtlamaları)
(bkz: 23 eylül 2020 israil'in karantina kararı)
(bkz: 28 eylül 2020 fransa'nın covid-19 kısıtlamaları)
(bkz: 1 ekim 2020 madrid'in karantinaya alınması)
(bkz: 7 ekim 2020 belçika'nın covid-19 kısıtlamaları)
(bkz: 9 ekim 2020 madrid'de olağanüstü hal ilan edilmesi)
(bkz: 13 ekim 2020 hollanda'nın kısmi karantina kararı)
(bkz: 14 ekim 2020 kuzey irlanda'nın karantina kararı)
edit: reklamspam’a hatamı düzelttirdiği için teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunuyorum. ;)
edit-2: vurgulamak istediğim şey kararlar değil, bunun açıklanma şekli ve bilimsel sunuluşu. yoksa her ülke dan dun bir sürü karar alıyor zaten her gün. bu denli bilimsel ve kaliteli açıklama yapan bir lider olmadı. tekrar söylüyorum. erinmeden tekrar söylüyorum. özel mesajlarla yaptığınız hakaretlerinize ara verebilirseniz belki demek istediğimi anlatabilirim. :/ -
birinin hayatından sessiz sedasız çıkmak
birinin hayatından çıkmaktan çok çok farklıdır.
ya zaten karşı tarafın hayatında hiçbir şey ifade etmiyorsunuzdur ve sizin çıkışınız o kadar alakadar etmiyordur ki onu, çıkıp gitmişsinizdir ama onun ruhu bile duymamıştır ya da bir zamanlar hayatınızda o kadar önemli bir yere koymuşsunuzdur ki karşı tarafı onun hayatından ancak sessiz sedasız çıkmanız gerekmiştir ve hayata geçirmişsinizdir onu.
ya en tepede ya da en diptesinizdir bunu yaparken, arası yoktur; ya kusursuz bir sessizlikle gidersiniz ya da zaten kusursuz bir umursamazlıkla gönderilmişsinizdir.
en kötüsü de bunu yaptıktan sonra yaşanmışlıkların peşinizi bırakmaması ve yaşadığınız özlemdir. eliniz gider, aklınız gider, kalbiniz gider ama siz geri gidemez ya da bir zamanlar gitmemesini istediklerinizi geri getiremezsiniz. -
iş görüşmesine çağrılan adayı aşağılamak
insanlık dışı bir harekettir. örneklerinin çok olduğuna eminim. benim de öğrendiğim bir tane var çünkü.
türkiye topraklarında yaşanmış bir örnek bendeki. firma, sektör vb. konularda detay veremiyorum, çünkü olayın kahramanı ben değilim ve olayın kahramanına olay ile ilgili fazla detay vermemem konusunda söz verdim. ben olsam ağzına sıçardım hepsinin ama olayın kahramanı olan kişi zaten olayın peşini bırakmayacağını söylemişti (ne yapacağı konusunda detay bilmiyorum). böyle iğrenç ve mide bulandırıcı olayların insanların yanlarına kar kalmasına gönlüm müsaade etmiyor.
aday kişi iş görüşmesine gidiyor. yaklaşık 1 saat kadar sürüyor görüşme. anlatılana göre ilk 45 dk her şey yolunda gidiyor. hatta gülüşmeler vs. bile oluyor çünkü aday gayet kalifiye ve tecrübeli bir eleman. her neyse sonra görüşmenin son 15 dakikasında şirketin ilgili bölüm türkiye direktörü görüşmeye telekonferans ile dahil oluyor. başlıyor adayı ezmeye. hatta geçmişte çalıştığı işlerden biri için "neden bunu cv'ne yazdın? ben olsam yazmazdım. bence orada çalışmamış, yatmışsın" gibi bir cümle kuruyor (sen diye hitap etmesi ayrı bir olay, abimiz inanılmaz bir ego timsali gibi görünüyor zaten). aday da gayet düzgünce "çalıştğım yer olduğu için yazdım. geçmişte öyle bir tecrübem olmuştu" diyor. direktörün cevabı ise şöyle oluyor: "tecrübe diye sayıyor musun onu? bence çöp!". evet, aynen çalışılan yer için çöp ifadesini kullanıyor. aday bu cümle sonrasında daha fazla dayanamayıp "burada oturuyor olmam benim hakkında bu tarz konuşabilmenize izin vereceğim anlamına gelmiyor. müsaadenizle görüşmeyi burada sonlandıralım istiyorum. sizin vaktinizi de almak istemiyorum. iyi çalışmalar dilerim" gibi bir cevap verip görüşmeyi gayet usturuplu bir şekilde sonlandırıp görüşmeyi terk ediyor.
şimdi... bu olayı nereden ele almak istersiniz gerçekten bilmiyorum ama bu hareketin onaylanabilir hiçbir tarafı yok. utanç verici bir olay. adayı beğenmeyebilirsiniz, yaptığı işi beğenmeyebilirsiniz, size uygun bir aday olmayabilir ya da aradığınız gibi olmayabilir ama ona bu tarz cümleler kuramazsınız! nokta! adaya düzgünce "üzgünüz aradığımız kişi siz değilsiniz!" bile deyip gönderebilirsiniz. adayın size muhtaç olduğunu düşünüp muhtemelen onu aşağılayabileceğinizi düşünüyorsunuz, ancak o adayın size başvurmuş olması sizin onu aşağılayabileceğiniz anlamına gelmiyor. kaldı ki adayı kendinize uygun saymışsınız ki görüşmeye çağırıyorsunuz. görüşmeye çağırıp ezecekseniz neden çağırıyorsunuz? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
ego gerçekten çok büyük bir düşman ve istediğiniz konumda, eğitimde, yerde, mekanda ya da ülkede olun, sizi esir ettiyse hiçbir şekilde insan olamıyorsunuz. olgunlukla da bir şekilde ilişkili. ben onu anlıyorum her gün tekrar tekrar. bu utanç verici olayı yaşayan insanın mükemmel cevabına ise şapka çıkartıyorum. aynı sakinliği gösterip böylesine düzgün cevap verip adama ders verebilir miydim, gerçekten bilemedim. gerçi adam da onu anlayacak kapasitede bir adam değil ya, neyse. -
corona virüsün ilk rastlanacağı şehir
nedense böyle saçma sapan bir şehir çıkacakmış gibi geliyor: çankırı.
-
17 yılda bir defa bile akp'ye oy vermemiş yazarlar
parıl parıl parlamaktadırlar. onların bu ülkenin umutlarıdır.
hepsine sarılıyorum. iyi ki varsınız!