yargıda denetimin yetersiz oluşu diye düşünüyorum.
mesela bir hakim suçluyu serbest bıraktı diyelim. o suçlu gitti birini öldürdü. aslında önceden serbest bırakılması da hukuka aykırı diyelim. yani hakim yasayı doğru yerine getirmemiş olsun. sonuç? hakim herhangi bir cezai yaptırıma uğrayacak mı? cezai yaptırımı geçtim para cezası ödeyecek mi? hayır. eee? bu ülkede adalet sağlanır mı?
yahu 2 yıl boyunca dosyanın kapağını kaldırmayan savcı tespit ettiler bu ülkede. para cezası ile geliştirildi olay. kimbilir kaç kişinin canı yandı ama o durumdan.
https://www.google.com/…oyunca-bakmamis-169193h.htm
sen en harika yasaları bile koysan, yasayı uygulayan meslek gruplarına bu kadar konfor verirsen hiçbir şey işlemez. avukatlar da ayrı bir konu tabii. geçen gördünüz, masum minicik kız çocuğuna tecavüz edenleri savunmak için nasıl çabalıyor ne tür şeylere imza atıyordu. avukat camiasından bir adım geldi mi? gelmedi. gelmez... yargı sistemi adliyede çalışan katibine kadar bozulmuş resmen. böyle bir sistemde adalet olamaz.
meclis uyuyor sanırım.
eminmisin ki58 profili
-
türkiye'de suçların giderek artmasının asıl sebebi
-
16 milyon emeklisi 5 milyon memuru olan ülke
5 milyon memur yok. 3 milyon memur var, 5 milyon kamu çalışanı var.
türkiye'de kamuda çalışan öğretmen sayısı 1 milyon üstünde. yani senin memur dediğin kişilerin 3'de 1'i sadece öğretmen. 300 binin üstünde polis var. benzer meslek gruplarını saymıyorum.
sen polisi ve öğretmeni çıkardığında geriye kamu işlerini yürütecek yeterli sayıda memur kalmıyor.
devletin size ulaştırdığı diğer adalet, sağlık ve sosyal hizmetler gibi sayısız işi kim yürütüyor acaba? hastaneye gittiğinde sıra bekliyoruz dediğinde orada yeterli sayıda sağlık çalışanı var mı yani? mahkemeye giden bir dosya aylarca sonuçlanmıyor, yargıda yeterli hız var mı? ya da şu an bile suça sürüklenen sayısız çocuk var. bu çocuklarla kim ilgilenecek, devlet. devlette kim ilgileniyor bu çocuklarla?
ezbere bir memur sayısı söylüyorsunuz o bile yanlış. -
bulaşıkçının 26 bin tl maaş alması
bu işçinin maaşı çok değil goygoyu da bir bitmedi. çok kardeşim, dalga mı geçiyorsunuz?
kalifiye bir işçidir, önemli bir ara elemandır. ona tamam diyelim. bulaşıkçının 26 bin tl alması gayet çok. sen bulaşıkçıya 26 bin tl ödediğinde türkiye'de bir beyaz yakanın ortalama standart yaşaması için en az 50 bin tl ve üstü para vermelisin. diğer türlü bulaşıkçı ile ülkede bilim üreten adam aynı yaşam standartlarına sahip olur. bunu bir işi küçümsemek için de yazmıyorum evet herkes geçinecek kadar alsın da böyle bir olay yok işte ekonomide güzel kardeşim.
insanların maaşları arasında fark oluşmazsa insanlar neden üretsin?
ulan yıllarca yüksekten prim ödeyen insanlarla erkenden emekli olup düşük prim ödeyen insanlar aynı maaşı alıyor. hiçbir beceri, düşünce zorluğu gerektirmeyen işi yapan adamlar 30 bin tl alıyor. yurt dışında kapılacak mühendisi şusu busu 15-20 bin tl alıyor. güzel kardeşim şu işçi hayalini bir bırakın artık. gelişmiş ülke için fiziksel işi yapacak kişi bulmak zor mu sizce? bu ülkede insanları nasıl gelişmeye teşvik edeceksin. yıllarca okuyup yabancı dil geliştirip tonla sınavda başarı sağlayan adam bulaşıkçıdan az maaş alıyorsa bana işçi maaşı çok değil demeyin. 3 asgari ücret alan vasıfsız işçi mi olur bir ülkede?
ek: bir de maaşında gözünüz mü var tayfası var. ulan komünizme geçsek işçi maaşları düşecek şu sistemde. böyle komik bir durum olabilir mi? komünizm bile beyaz yakalı kişiye işçinin biraz üstünde para veriyor. komünizme geçsek bizim maaşlar artıp işçi maaşları düşecek böyle komik bir olay.
ayrıca bulaşıkçı temizlikçi bulmak zor sizden 10 onlardan 1 tane var diyenlere:" sadece gaziantep’te 66 temizlik görevlisi kadrosu için 14 bin 864 başvuru yaptı. rekor bir başvurunun olduğu gözlenirken yine 8 şoför alımı içinde 5 bin 365 kişinin başvuruda bulunduğu öğrenildi."
https://www.olaymedya.com/…li-iscilik-icin-basvurdu
"9 kişilik temizlik görevlisi kadrosuna, dört günde 5 bin 217 kişinin başvurduğunu söyledi."
https://m.haberturk.com/…lisi-alimina-rekor-basvuru
aynen ülkede hatta dünyada bu işleri yapacak adam yok. -
restorana giren soyguncuyu öldüren müşteri
enteresan değildir aslında.
abd'de birisi size tehdit oluşturmuyorken ona saldırmak ciddi suçtur. yani gidip yolda geçen adama karşı kavgayı başlatırsanız suçlu sayılırsınız. siz kavgayı başlattığınız için karşı taraf size cevap verirse o zaman haklı sayılır.
buradaki amaç masum vatandaşı korumak aslında. ceza sistemi böyle olduğunda birisi sırf güçlü olduğu için size gelip çatamaz çünkü ona müdahale ettiğinizde ceza almazsınız.
bizde eve giren hırsızı vursan ceza alırsın. neymiş müdahale orantılı olmalıymış. böyle bir saçmalık olabilir mi? asıl enteresan olan bizim kanunlar. diyelim hırsızın evine girdiği yerdeki ev sahibi adam ufak tefek, zayıfça birisi. hırsız da yapılı olsun. şimdi bu adam ne yapsın, eşit şartlar oluşsun diye hırsızla düello yapıp kaybederse evindeki her şeyi hırsıza mı versin? adamın evde karısı çoluğu çocuğu var hırsıza müdahale etti diye türkiye'de ceza alıyor.
yani türkiye'de kendimizi korumamız mümkün değil. dürüst vatandaş kendini koruduğunda hapse gireceğini bildiği için müdahale etmiyor. şerefsiz bir tip ise zaten kaybedecek bir şeyi olmadığı için ve cezaların da düşük olmasından hapse atsalar bile ne olur ki deyip her şeyi yapıyor. birini soymaya, tecacüz etmeye kalkarken vurulup öldürüleceğini bilseler bu kadar cesur olabilirler mi sizce? -
kira sözleşmelerinin e-devletten yapılması
bunun kira fiyatlarını arttıracağını okuyorum ve hayretle karşılıyorum. kardeşim siz yasal sözleşme olmadan mı bir evde oturuyorsunuz? bu ne özgüven.
adam yarın sana çık git dese ağzını açamazsın. polisi arayıp bunlar kim evimde oturuyor dese öyle kalırsın hırsız gibi. zaten sözleşmeyle oturuyor insanlar. ülkeden haberiniz yok ki.
sözleşme yapmayan eşine dostu evi vermiş biri yine sözleşme yapmaz zaten. bu sözleşmeler çok işe yarayabilir.
mesela kira artışını kontrol altına almak için kullanılabilir. örneğin bir evin fiyatı 5 bin tl diyelim. ev sahipleri ne yapıyor? sen çık o zaman başkasına 10 bine vereyim diyor. getir yasa. evden birisi çıksa bile arttıracağın tutar önceki yılın sözleşmesi üzerinden sınırlı olsun. bak piyasa nasıl kırılır.
o zaman kiracılar ev bulamaz olayı da komik. iyi bakalım, adam vermiş o kadar para ev almış. o ev kira getirmezse keriz gibi ortada kalır. eninde sonunda ya kiraya verecek ya satacak. satışlar artarsa da doğal olarak fiyatlar azalır. her şekilde resmiyet olumlu etki eder.
ben vergi ödüyorum diye maaşıma zam alabiliyor muyum? ev sahibi niye ödemesi gereken vergi için zam yapıyor var mı öyle bir dünya. bu ev sahibi lobisine türkiye'deki kadar iyi davranan başka ülke yoktur. en kapitalist ülkede bile ev aldıkça devasa vergiler ödersin. bizde ev aldın diye aile boyu vatandaş ediyorlar, böyle bir dünya olabilir mi ya? -
ilk 100 bine giremeyenler sanayiye verilsin
eğitim sistemindeki temel yanlışlardan birisidir bu.
gelişmiş bazı ülkelerde durum şudur: üniversiteyi kazanmak kolay, bitirmek zordur.
türkiye'de istediğin bölümü kazanmak zorken kimi koyarsan koy büyük ihtimalle bitirir. ben birçok bölümde ve üniversitede okulla alakası olmayan kişilerin öyle ya da böyle bitirdiğini gördüm. zor denen bölümlerde de üniversitelerde de gayet bir şekilde bitiriyorsunuz o bölümleri.
işte olay burada bitiyor. isterse o sınavda 1. olsun birisi. üniversitede gelişme göstermedikten ya da yeterince potansiyel ortaya koymadıktan sonra ne önemi var ki?
etraf bir bölümü bitirmiş ama o bölümden gram haberi olmayan insanla dolu. bunlar da gayet ilk 100 bine girmiş kişiler.
ama dikkat ediyorsanız işte halen herkes sıralamaları konuşuyor. ya bu üniversiteye kimi koysan rahat rahat bitiriyor, burada bir sorun yok mu demiyor kimse. -
liseli genç kızın arkadaşlarından dayak yemesi
türkiye'nin en önemli konularından birisi haline gelmesi gereken bir mesele var: akran zorbalığı.
bunu sanırım bu ülkede çok az kişi önemsiyor. halbuki bu akran zorbalığı o kadar tehlikeli bir şey ki çoğu insanın hayatını mahvediyordur. birçok insanın geleceğini etkilediğine eminim.
bu zorbalığa uğrayan kişinin özgüveni çöker, derslerdeki başarısı sekteye uğrar... daha birçok olumsuz etki sayabiliriz. haliyle geleceği büyük oranda olumsuz şekillenir.
peki akran zorbalığı için ne yapılıyor? koca bir hiç.
onlar çocuk mantığıyla 18 yaş altı muhteşem şekilde korunuyor. gerçi 18 yaş üstü suçlular bile hak ettiği cezayı çekmiyor.
kabul edin veya etmeyin ceza en önemli akıllandırma yöntemidir. cezasız kalan suçlar tehlikeli insanlar doğurur. bu ergen arkadaşlar hiçbir ceza almıyor. her ceza almadıkça daha da sınırı aşıyor ve insanlara zarar vermeye başlıyor.
insanları intihar ettirmeye çalıştıklarını bile gördük. akran zorbalığına acilen çözümler gelmeli. gerekiyorsa öğrencileri okuldan atacaksın. kötü davranışları dışarıda sürdürmeye devam ediyorsa daha ağır cezalar vereceksin.
bu kadar basit. -
maaşını beğenmeyen öğretmenler ülkeyi terk etsin
ben şunu soruyorum,
bu kadar insan maaşını beğenmiyor. tamam onlar gitsin. peki siz neden beğeniyorsunuz? açıklayın bakalım şu maaşlarınızı, aylık toplam gelirlerinizi.
senin aylık 300-400 bin tl gelirin varsa nasıl 12-13 bin tl alan adamı geçinemediği için eleştiriyorsun?
o gitsin bu gitsin.
öğretmen de az kazanıyor diğer meslekler de. hepsinin şikâyet etmesi de en büyük hakkı. -
thy fazla bilet kesilmesi rezaleti
-fazla bilet satıyorlar
-size fazla sattığımız için uçağa almayacağız o yüzden gidin farklı bilet bakın diyorlar
-farklı bilet bakmaya gidince bugün yok yarın alın diyorlar
-yarına ver deyince ekstra para istiyorlar
türk firmalarının özet bu kadar. kardeşim benim çok acil işim vardı diyelim, nasıl bana yarın git diyebilirsin. o zaman o bileti satarken fazladan demek zorundasın. öyle demiyorsan satarken hak ihlali bu iş. he bir de hakkını yedikten sonra sorunu çözmek için para istemeleri olayı var ki bu işte en kritik noktalardan birisi.
edit: öyle bir şey olmaz diye mesaj atan arkadaşlar oldu. ben yaşadığım olayı yazmadım, anlatılan olaydaki ayrıntıları yazdım. -
devletin hastane işletmesi saçmalığı
devlet hastane işletmiyor olsa bugün özelde bir muayene için 200 tl veriyorsanız 1000 tl verirdiniz. tahlili falan derken hastaneye girip çıkmak size en az 1 asgari ücrete gelirdi ki bu iyi hali. şu an bile 1000 tl muayene parasını gözden çıkaracağınız çok özel hastane var. onlarda da artık muayene için 3-5 bin tl öderdiniz.
devletin sağlık hizmeti vermesinden daha doğru bir şey olamaz bence. devletin varlık sebebi insanın canını korumak değil mi? devlet dediğimiz kavram temelde bunun için çıkmış üst bir organizasyon. haliyle sağlık hizmeti vermek devletin asli görevleri arasında sayılmalıdır.
not: sağlık sisteminin güzel işlememesi apayrı bir konu tabi. -
kılıçdaroğlu mezhebi yüzünden aday olmamalı
bu kafayla türkiye yeni birini seçse ne değişecek bilmiyorum.
kılıçdaroğlu bence de aday olmasın. ama türkiye'de alevi diye bir adamı cumhurbaşkanı seçmeyeceklerse halen bırakalım kardeşim.
yöneticilere fazla değer atfediyorsunuz. halk nasılsa yöneticiler de öyledir.
halen böyle kafalar yaşanıyorsa biz hiçbir zaman iyi yönetilemeyiz, geçelim.
fakirlik çekmeye mahkum zihinler olarak yaşıyoruz resmen ya. türkiye tarihîni açın okuyun. bir ülke hiç mi değişmez, hiç değişmemişiz. -
baydöner'in demeyelim de reklamı
reklam yapmış demeyelim de bilezik gibi geçirmiş diyelim.
-
1 şubat 2022 s. soylu'nun istifa ettiği iddiası
mümkün değildir.
süleyman soylu hakkında kaç tane iddia var onu bile bilmiyorum. bakanlıktan gelen dokunulmazlık süleyman soylu için her şey demek. o dokunulmazlığı kaybetmek istemiyor. ondan dolayı ne olursa olsun süleyman soylu asla gitmiyor. gitmediği gibi yerini de sağlama almaya çalışıyor.
o yüzden süleyman soylu istifa edemez, affını da istemez. erdoğan kovarsa kovar onu da yapamaması için çalışıyor. -
internetsiz ev kalmasın diye arayan numaralar
engelle engelle bitmeyen numaralardır.
tamam hayır işi yapıyorsunuz anlıyoruz. internetsiz ev kalmasın diye çalışıyorsunuz ama yetmez mi? her gün arıyorlar. birisini engelliyorsun öteki numara arıyor.
bir bitmediler. -
6 ay sonra meyvelerini yiyeceğiz çin böyle büyüdü
benim anladığım meali: dolar yükselecek. türkiye'de işçilerin aldığı maaş dünyaya kıyasla çok daha ucuz hale gelecek. avrupa'nın ucuz iş gücü olarak çalışacaksınız. meyvesini de sizin patronlarınız ve biz yiyeceğiz. 6 ay sonra beleşe çalışıyor olacaksınız ama şükredin devletimizin vergi geliri artacak. böylece size parasını ödeyemeyeceğiniz çeşitli yollar yapacağız.
e ben dıj güçler ülkemize saldırdığı için dolar yükseliyor diye biliyordum? şimdi anlamadım ben. yoksa benim biricik akpm dolar yükselsin mi istiyor yani? -
1 aralık 2021 elon musk'ın düdük satmaya başlaması
adam milleti düdükleyerek ne paralar götürdü be dedirten girişim.
-
asgari ücrete çok iyi bir artış yapacağız
fevkalade öyle mi?
sadece geçen seneki doların karşılığına gelmesi için yaklaşık 5000 tl yapmanız lazım.
o da 2 aya geri değer kaybeder. sizin yapacağınız en fevkalade iş koltuğunuzu bırakıp gitmek olur. -
melih gökçek'in mansur yavaş'a meydan okuması
partisinin en önemli isimlerinden birisi, kurucusu tarafından ankara'yı parsel parsel sattın denilen melih açıklaması.
mansur başganım kaale almaz. cnn ne zaten? cnn önce gaste olsun. -
tayyip erdoğan ne yapmaya çalışıyor
dikkat edin dolar ne zaman düşmeye başlasa erdoğan konuşuyor. faizi düşüreceğiz falan diyor ve ardından dolar geri çıkıyor.
dolar geri düşer mi bilmem ama düşerse takip edin. dolar ciddi bir düşüşe geçtiği an erdoğan hemen bir konuşma yapacak. bu konuşmada da faizi düşüreceğiz vs. diyecek.
kaç haftadır hep aynı senaryo.
evet dış güçler doları yükseltiyor falan filan. -
boş tiplerin elit gözükmek için yaptığı hareketler
boş bir tip ikiye ayrılır.
bomboş tip ve boştan hallice tip.
tamamen boş olan tipler pahalı eşyalar alıp durur. telefonunun markası, modeli ve fiyatıyla elit olduğunu düşünür. aslında bu durum yanlış da değildir. elit en basit tabiriyle seçkin demektir. geçmişte seçkin olarak tanımlanan zümre, eğitimli ve bilgili kişilerdi. bugün "seçkin" sınıfına daha çok zengin olanlar sokuluyor.
yani bir düşünün. çok zekisiniz diyelim. eviniz kitapla dolu. sürekli araştırıp okuyorsunuz. türkiye'de şartlar sebebiyle güzel bir iş bulamadınız. standart kıytırık bir işe girdiniz ve düşük maaşa çalışıyorsunuz. şimdi cevap verebilirsiniz. kim sizi seçkin sayar? sizi adam yerine koyarlarsa ona bile şükredersiniz. bunun sebebi de şudur. eskiden yetkin ve bilgili kişiler genellikle iyi konumlarda olurdu. haliyle elit yani bilgili kabul edilen kişiler aynı zamanda varlıklıydı da. günümüzde ise sadece para ile seçkin kişi olarak görülebiliyorsunuz. yani insanların pahalı eşya alıp elit olduğunu düşünmesinin altında yatan sebepler de var aslında.
diğer kısma gelelim. boştan hallice elitler ise anlamadığı sözler paylaşır durur. sürekli kitapların sayfalarından paylaşımlar yapar. kitapları sırf ınstagram'da orada burada paylaşabilmek adına okur.
bir sınıf daha vardır. xxl boş tip olan ve elit görünmeye çalışanlar. onlar da işte benim gibi milleti eleştirir durur ehe.