bunlar niye bu kadar çok savunuyor sorusunun cevabı bu işte. hiçbir şey yapamayan gidip, yiyip, içip, geziyor.
bunlarla olmasalar iftarı çorba, ekmek olacak insanlar.
millete şükredin deyip, bizim savurduğumuz görünmesin demiyorlar da “davamız” diyorlar.
dava dedikleri de menfaatlerinden başka hiçbir şey değil.
kimseye kalmadı hüküm sürdükleri günler, size de kalmaz elbet.
edit:ağrı demişken, belediye başkanları “ramazanda et alamıyorum diyene her gün 2 kilo et bizden" gibi bir şey söylemişti.
eğer dağıtılıyorsa, o da bunların evlerine gidiyordur. vatandaşa verecek değiller ya.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. akp gençlik kolları'nın sahur görüntüleri
-
2. izmir'e gelince oluşan avrupa'dayım hissi
olum siz ne yaşıyorsunuz da böyle başlıklar açıyorsunuz.
kızlar biraz daha açık giyiniyor ve sahilde bira içebiliyorsun diye izmir avrupa olmuyor.
şehrin yarısı gecekondu, suç oranı ve potansiyeli inanılmaz fazla, bazı mahalleleri suriye'den beter, işsizlik çok fazla istihdam yerlerde, fiyatlar istanbul'dan bile pahalı, toplu taşıma rezalet, trafiğe zaten girmiyorum, çok fazla göç aldı herkes birbirini sikme peşinde, kamu ve belediye kurumlarında torpilin tillahı dönüyor, sokak köpeği sayısı inanılmaz fazla, sınıf ayrımı çok fazla hissediliyor, çevre olarak temiz değil, maaşlar yerlerde geziyor…
sayayım mı daha? -
3. baydöner'in demeyelim de reklamı
reklam yapmış demeyelim de bilezik gibi geçirmiş diyelim.
-
4. g3 piyade tüfeği
-
5. 17 yaşındaki oğlunun cebinde esrar bulan yazar
isyan eden babaya yardim etmek yerine seviyorsan git konus denilmesini elestirirken, arka arkaya ayni entry uzerinden prim yapip hala babaya duzgun bir tavsiye vermeyen entrylerle dolu basliktir.
bulunan madde bonzai vb kimyasallar degil de gercekten normal kenevir bitkisi ise olay biraz fazla dramatize ediliyor olabilir. sakin olunsun, cebinde biraz kenevir bulundu diye kaldirilip psikologa goturulen cocukla aranizdaki halihazirda ince olan bagi da koparabilirsiniz.
genctir, dener. bu soruyu eksisozluge sormak yerine cocugunuza sorarsaniz cok daha faydali ve isabetli cevaplar alabilirsiniz. muhtemelen bu "yandim bittim dunya basima yikildi" tavrindansa, "gencsin, denemek istemis olabilirsin, bokunu cikarma ama hicbir seyin" gibi bir yaklasim o cocugun denedigi maddeyi bir iki kere bilincli bir sekilde kullanmasiyla, omur boyu bir pothead'e donusmesi arasindaki yaklasim farki olabilir.
iyi yaklasin, iyi sonuclar alin. -
6. kuantum eğitmeni peçeli abla
tam aklimdaki isi yapiyor.
icinde miraç ve quantum olan birseyin ulkede para etmemesi mumkun degil.
elbette finalde bunlar zaten kitapta yaziyor diyecegim. -
7. 7 nisan 2022 cübbeli ahmet'in açıklaması
şeftali gibün emcüğü zikerken öyle demiyordun ama cübbeli efendi.
-
8. yazarların giydiği en rahat ayakkabılar
new balance. (zaten bir tane ayakkabim var)
-
9. evlilikte eğitim farkı problem olur mu
türkiye'de alınmış ise alınan eğitimler öyle aman aman eğitimden sayılamayacağı için çok da sorun olmaz bence.
neticede bizdeki eğitim dediğin şey zaten diplomalı cahillik -
10. mahir ünal'ın sucuk yiyen öğrenci görüp şaşırması
ak parti grup başkan vekili mahir ünal, iftar için öğrenci evine konuk oluyor.
yemekte ne var diye kontrol etmek için, bir çılgınlık yapıp mutfağa gidip tencereyi açan mahir, öğrencilerin kuru ekmek kemirmelerini beklerken, menemenin içine sucuk attıklarını görünce; pişkinlik ve yüzsüzlükle "hem ekonomiyi şikayet edip hem de sucuk yiyorlar" diyor.
bim'den alınmış, bir sucuktan daha çok "baharatlı kepazeliğe" benzeyen şeye "havyar" görmüş gibi tepki veren mahir'in, videonun devamında da "akp'den önce sucuk yoktu" deyip bir de "tüy diktiğinden" şüpheleniliyor.
halkın yemeğe 3-4 dilim sucuk atmasına çok görmüş ve şaşırmış... demek sucuğu sadece akp gençlik kolları sahur yada iftarında yendiğini sanıyordu (!)
kaynak -
11. 55 bin lira vermek yerine 6 ay askere gitmek
6 ayda 55bin kazanmıyorsan git askerlik yap
-
12. 28 yaşında 29 bin tl borca batmak
neyin sidiğini yarıştırıyorsunuz amk? herkesin hayat dinamikleri farklı kimi insan 30bin lira için ömründen 5 yıl veriyor olabilir.
delinin biri kuyuya bir taş atıyor ardından herkes show off için peşinden koşturuyor.
biri derdini anlatıyor ikinci "o da bir şey mi ben bla bla" nesiniz olm siz sadrazam falan mı?
ha gayret, metal dedektöründen geçemeyecek geçkin karılar belki mesaj atarlar size, biraz daha salya sümük, biraz daha kontrollü, ileri kilit pas atıyoruz çocuklar.
edit:imla. -
13. savcı sayan'ın sahur masrafı 21 bin tl açıklaması
kürt editi: ulan konu kürtlere nasıl geldi.. onlar sadece cezaevinde dağda mı olsun, hiç yemek yemesin mi demiş. abi nasıl bi kafanız var sizin!nasıl bir iç savaş arzusudur.. çalıgılı türkülü sahur yaptın diyoruz, ne yani terörist mi olalım diyor! vay arkadaş...
bütün tuşlar editi: adam bütün tuşlara basmış,.. kılışdar, ekrem, zamlar, viski, hdp, terörist, pkk, otel, (ezan ve bayrak olayına girememiş o ilginç)..
akp zengin gençlik kolları filan başkanlığının ağrı’da düzenlediği sahur partisinin maliyetinin 21.000 tl olarak açıklanması olayı..
kişi başına diyor 30 liralık diyor kahvaltıyı çok mu gördünüz diyor! 30 lira! (700 kişiymiş)
bu sabah kahvaltıda, 2 yumurta+2 domates+5 zeytin+1 salatalık+ 4-5 dilim peynir+ maydonoz/kuzukulağı/nane+ ve tabi şifa niyetine bir tutam kestane balı yedim.. 48 lira hesapladım.. ( senin masalarda çorbalar, salamlar, sosisler, pastırmalar, filan bi sürü şey var .. (mekan giderleri tamamen hariç)
valla hacım, 30 liraya evde kahvaltı yapamıyoruz, sen öyle bir mekan kapatıp çalgılı türkülü sahur partisi verip nasıl 30 lira hesapladın! insan ramazanda bari allah’tan korkar biraz..
30 lira sen milyon milyar -
14. 4250 lira maaş ile yaz tatili önerileri
yaz tatili beldesinde asgari ücrete çalışmak dışında bir ihtimal yok maalesef.
-
15. süleyman çakır
oktay kaynarca bu kadar iyi, iyi az kalır efsanevi oynamamış olsaydı, muhtemelen bu kadar hatırlanmaz, ölüm yıl dönümünde her sene mesajlar yazılmazdı.
neden çakır sevildi? tetikçi olarak suikast düzenleyen, denize diri diri adam gömen, bomba ile araba patlatan, kumarhane işletmek için bir sürü uğraş veren, konuşmak isteyen kumarhane müdürünü öldüren, çocuğu ve karısını öldürmedi diye polat'a kızan, haklı davası yüzünden elif eylül'ü öldürmek isteyen, savcı öldürmeye kadar işi götüren, karısını aldatan ve üstüne karısı ile kavga eden bir adam çakır. bu adamın sevilmesi, yaptığı eylemlerin aslında kötünün kötüsü olan adamlara karşı olması yüzünden pek dikkate alınmadı.
senaryo o kadar şahane, oktay kaynarca ise bir o kadar mükemmel oynuyordu ki, çakır karakterinin yaptığı diğer eylemler bu kez görülmeye başlandı. tecavüzcüyü "adalet orada değil burada" diyerek öldürmesi, okullarda ve sokakta uyuşturucuya alenen savaş açması, çocuk yaşta fuhuş yaptırılan kızları korumaya çalışması akılda kaldı. fıkraları, deyimleri, her yere uygun cümleleri, esprileri, kumarhane açmaya çalışmak için telefon bekleyen adamdan istanbul sefiri olmaya kadar geçen süreç içerisinde adım adım polat alemdar değil, süleyman çakır büyüyordu.
bildiğim kadarıyla aslında aslan akbey tarafından öldürülecek, polat bunun üzerine diğer babaları ortadan kaldıracak ve çatıda polat-aslan tartışması meydana gelecekti.
erken öldürüldü... neden öldürüldü, gerçekten bilmiyorum. osman sınav ile arasında mesele var desem, yapımcısı olduğu sakarya fırat'ta oynadı. raci şaşmaz desem, beraber geziyorlar hala. dizi yaptılar. tek ihtimal necati şaşmaz kalıyor...
neyse, azdan az çoktan çok gider. -
16. mevlüt çavuşoğlu'nun gurur veren nato fotoğrafı
gurur yaşamak için sineğin yağını çıkarıyorsunuz tebrik ederim.
-
17. yakışıklı erkek isimleri
-
18. düğün kurallarını açıklayan kezban
aslında bazıları mantıklı olan açıklama.
çocuk olmaması fikri güzel
türkçe müzik, roman, halay vs olmaması konusunda da kesinlikle kendisine katılıyorum
gelinliklerimin parasını ben veririm diyor o da çok iyi.
2 farklı düğün olmasına gerek yok aslında tek bir düğün onun istediği gibi olursa ikinci düğüne gerek olmaz zaten.
problem çözüldü. kezban falan değildir. -
19. fetö ile kelle koltukta savaştım
bir nagehan alçı iddiasıdır.
`“`gülenist yapının bir çete olduğunu tespit ettiğim 2013'ten itibaren fetullahçı örgütle ekranlarda en sert mücadelelerden birini de ben verdim.
bu konuda en önde bayrak taşıyan insanlardan biriyim. 2013-16 dönemi için benim mücadelemi takdir etmeyen bir üst düzey yetkili bulamazsınız. 2013-16 döneminde fetö'nün bertaraf edilmesi amacına çok inandım ve bu uğurda tüm gücümle mücadele ettim. sonunda türkiye kazandı ve fetö mağlup oldu.
hele örgütün belinin kırılması açısından en hayati sene olan 2014'te ben kelle koltukta bu yapı ile savaşırken tweet'lerle, yazılarla ve konuşmalarla fetö'yü destekleyen insanların bu konuda bana saldırmasını ve iftira atmasını çok komik buluyorum. maalesef 2013 öncesi gülen karşıtı olan birçok kişi 2013-16 arası alenen gülen ve çetesini desteklediler.
benim mücadelemi bilenlere muhalefetten de örnek verebilirim. şu an 6'lı masasının içinde olan ahmet davutoğlu, 28 mart 2014 tarihinde ülke tv'ye çıkıp “paralel çeteye karşı bu cesur mücadelesinden ötürü nagehan alçı'yı tebrik ediyorum” dedi. çünkü o süreçte duruşumu görüyordu.`”`
yazı.
bakalım gerçekte nasılmış;
youtube link
haber linki
hiç öyle kelle koltukta bir savaş yok, baya baya “hocaaam, canımmm hocaaam” diye methiyeler diziyorsunuz nagehan hanım :)
hayır bir de ahmet davutoğlu şahidimdir demiş hahahaha. bozacının şahidi şıracı misali.
normal insan omurgası görsel
nagehan alçı'nın omurgası görsel
edit:imla. -
20. yeni tarım bakan yardımcısının şok eden fotoğrafı
o kadar şok oldum ki , bir kaç hafta kendime gelemem.
nasıl olabilir benim ülkemde böyle bir şey.
akıl alır gibi değil -
21. anneanne deyince akla ilk gelen şey
ucu bucağı olmayan bir sevmek fiiliyle tanıştırdı ki beni; kimse tarafından sevilmeye ihtiyaç duymadım.
-
22. zafer algöz
cem yılmaz henüz leman kültür'de sahneye bile çıkmamışken ağır roman'da okan bayülgen, savaş dinçel, müjde ar gibi isimlerle beraber oynamışlığı olan beşiktaşlı tiyatrocu.
bu tiyatrocu lafını, uzun yıllar istanbul devlet tiyatrosu'nda çalıştığı için vurguladık. hatta istanbul devlet tiyatrosu müdür yardımcılığı da yapmış, cinali'ye teşekkürler bu katkı için. -
23. jahrein'in hayvansever sömürüsü adlı videosu
"sömürüyorsa beni sömürüyor" diyenler ile "götünün kılıyık" diyenler arasinda hiç fark olmadığını gösteren video.
-
24. rte'nin beşiktaş'ta öğrenci evine iftara gitmesi
beşiktaş'ta öğrenci evi denilince durmak gerekir. bu zamanda beşiktaş'ta ev tutan öğrenci en kötü zengindir zaten. büyük ihtimalle babası da erdoğan'ı tanıyordur. neyse sayın cumhurbaşkanımıza afiyet olsun.
-
25. kemalisttir bu aileler sanıyorduk namazlı çıktılar
dinden uzaklaşmanın en önemli sebeplerinden biri (bkz: refah devleti)nin gelişimi. refah devleti insanın karşılaştığı riskleri azaltarak inançların zayıflamasına sebep oluyor. güçlü bir sosyal güvenlik sistemi, iyi işleyen ulaşılabilir sağlık hizmetleri, işsizlik ödenekleri, ücretsiz eğitim vesaire hayatın risklerini azaltıyor.
insanın işinin allah'a kaldığı durumlarda iman kuvvetli oluyor. öngörülemez riskler inancı kuvvetlendirir.
bu bir matematik denklemle de ifade edilebilir tabi. bilimin gelişmesi, bilgiye erişimin kolaylaşması ve refah devletinin dışında başka faktörler de var.
1980'lerden başlayarak 2000'lerin ortalarına kadar birçok memlekette sağcılar iktidardı ve dini kurumlar dünyanın her yerinde bu iktidarların payandası haline geldi. üstelik insanların dine döndüğü bu dönemde beklentileri karşılayamadılar.
dini kurumlar ve söylemleri ahlakı güçlendirmedi, yolsuzluğu ve yoksulluğu azaltmadı, hiçbir güncel soruna çare olamadılar. daha kötüsü rüşveti yolsuzluğu çocuk istismarını daha neleri görmezden geldiler. bu bütün dünyada oldu. bizde de oldu...
simgesel olarak bile ciddi anlam kaybı var.
mesela diyanet işleri başkanı'na bakınca bir din adamı gören var mı? onu bir din adamı olarak kimler kabul ediyor? o bir siyasetçi mi? yoksa siyasetin emrinde kötü bir bürokrat mı?
ya da klasik kurumsal yapılar olarak tarikatlara cemaatlere dini yapı olarak mı siyasi yapı olarak mı bakıyoruz?
bütün dünyada durum bu... evanjelik demek cumhuriyetçi demek abd'de, tarikatçı demek akp'li demek türkiye'de... biden evanjelikleri ziyaret etti üç beş oy kaparım diye, kılıçtaroğlu mesaj veriyor tarikatlara zaman zaman aynı amaçla...
din zaten bilime ve refah devletine karşı mevzi kaybediyor. bilgiye ulaşımın kolaylaşması karşısında din adamının cephanesi yetersiz kalıyor. üstüne bir de din siyasallaşınca iktidara yönelik muhalefet dine karşı muhalefete dönüşüyor. iran'da muhalefet dinden nefret ediyor. türkiye'de henüz oraya gelinmedi ama klasik kurumların din anlayışı artık karşı partinin din anlayışı demek... bu yüzden o partiye uzak olanlar kendi din anlayışlarını geliştiriyorlar. deizm bunlardan sadece biri.
emin olun malum şahıs ve partisi bunun farkında ve din konusunda yöntemini değiştirdi. eskiden dinini seven bizi sever diyorlardı. millet dinden soğudu, imam hatiplerde bile deizm ateizm patlaması yaşandığını gören malum şahıs ve partisi şimdi "türkiye'yi seven bizi sever, türkiye'nin kaderi bizim partinin kaderi ile özdeşleşmiştir" diyor. gençler ise "böyle kaderi seveyim" diyor. malum şahıs ve partisinin yeni amacı; milleti tıpkı dinden soguttukları gibi türkiye'den de soğutmak. peki bunu görmeyen var mı?
din, tanrının dini. tanrı dinini, dinlerini korusun. onun gücünün yetmediği şeye ben ne yapabilirim? bu nedenle din konusu beni pek ilgilendirmiyor, ama bu ülkeyi kuran biziz. siyasal islamcıların oyununa gelmeyin! ne yaparlarsa yapsınlar ülkenizi sevmeye devam edin. -
26. düzenli olarak sakal tıraşı olan erkek
2 aylık bebeğimizi öptüğünde ağlamasından ötürü bu yola baş koyan eşimdir. her sabah düzenli sinek kaydı traş oluyor. ben istediğimde hiç sallamazdı evlat başka tabi.
-
27. üst kat ses yapınca tavana vurmak
hayatımda ben de bu kabusu yaşadım. üst katta aynı hastanede çalıştığım başka bir doktor hanım yaşıyordu. 2 tane veledi evde akşamları top oynuyordu. hatun sabahları evde muhtemel halısı olmadan takunya gibi terlikleri ile yürüyor her sabah 6 da uyanmama neden oluyordu
kibarca uyardım. çocukları bahçeli olan sitenin bahçesinde güvenle top oynamak varken evde oynatıyordu. hiçbir şey değişmedi
her sabah yatak odasında terlikle dolaşıyorsunuz uyanıyorum dedim umurunda olmadı
ben de mecburen tavana vurmaya başladım. ben vurdukça o daha da tepindi
en sonunda bir yılbaşı sabahı 1 ocak evde deli gibi at koşturuyorlar.. geç yatmışım dinlenmek istiyorum ama ne mümkün.. vurdum yine tavana
birazdan kocası kapıya gelip tekmelemeye başladı küfürler hakaretler .. açmadım elbette. polis çağıracağımı söyledim. klasik çomar yanıtı "git kime istersen şikayet et !"
gittim karakola yaptım şikayetimi. onu da ifadeye çağırmışlar. saka gibi ama "çocuklarımın evde oynama hurriyetini ellerinden alıyor" diye beni şikayet etmiş..
apartman kapicisina rüşvet vermişler mahkemede benim aleyhimde konuşsun diye. kapıcı bana geldi anlattı.. ev sahibimi arayıp beni evden çıkarmasını dahi istemişler. daha yüksek kira verecek kiracı buluruz diyerek..
mahkeme günü gelmediler bile . hakim bana bu ülkede hala adalet varmış dedirtti.. alt kattaki ust katı nasıl rahatsız edebilir diyerek kadının sikayetini geçersiz görüp benim sikayetimi haklı buldu. 6 ay hapis cezası verdi tabii paraya çevrilip ertelendi ama ertelemede malum 5 yıl içinde bir daha asla benzeri suç islememeli..
o hafta sonu kongreye gittim döndüğümde taşınmışlardı ! yaşasın adalet ! -
28. mersin limanına gelirken yakalanan 800 kg kokain
saka maka turkiye, guney amerika'dan avrupa ve ortadogu'ya giden kokainin yeni gecis noktasi oldu. ki bunlar yakalanip basina sizdirilanlar. sorarlarsa alni secdeye degiyor dersin. kim bilecek amk.
-
29. 1999'da internetten fotoğraf yollamak
"şimdikiler bilmeeezz" geyiğinden hiç hoşlanmam ama kabustur, çiledir, imkansıza yakındır.
1999 ocak ayında mirc'de tanışıp icq'dan sohbete devam ettiğim bir yaşıtım vardı. içimiz kıpır kıpır, cep telefonu olmadığından ne zaman online olur bilemiyorum. öss'ye hazırlanıyorum ders çalışmam gerek ama it gibi bilgisayar başındayım sürekli. icq'nun o online olunca gelen "tıktıktık" sesini duyacağım anı bekliyorum bir ümit. o zamanlar foto atsana demek hem ayıp hem imkansızı istemek gibi. kimsenin bilgisayarında fotoğrafı yok ki...
velhasıl kız benden foto istedi. haydaa nasıl olur, ne yapılır hiçbir bilgim yok.
gün 1: bilgisayarcı bi abi var ona gittim abi nasıl çözücez bu işi dedim. sen foto çekin getir bana dedi.
gün 4: üç gün para biriktirip evdeki kodak makinaya film taktırdım okul çıkışı.
gün 5: sınıfta arkadaşlar ile elimizde makina nerede foto çekinsem yakışıklı ve karizmatik çıkarım onu planladık. yaşadığım yerde deniz kenarında kayaların üzerinde birkaç poz çekindim.
gün 6: babam vayy makinada film var hafta sonu gezmeye gidip çekiniriz bir sürü dedi.
gün 8: bende para olmadığından filmi banyo ettiremiyorum, hafta sonu oldu ailecek gezmeye gidip bir sürü çekindik.
gün 9: babama söyleyip makinayı fotoğrafçıya götürdüm abi bunları bassana diye. üç gün sonra gel dedi. süper, ben 1 hafta bekliyordum.
gün 12: okul çıkışı direkt gittim fotoğrafları almaya. babamdan aldığım parayı verdim fotoları aldım. daha dükkan kapısında bir baktım ki hay amına koyayım şok şok şok. arkadaşlarımın deniz kenarında çektiği fotoğraflarda kömürüm. güneş arkamdaki denizden battığı için yüzüm gözüm kömürrr zifiri karanlık. ters ışık diye bişey varmış.
gün 16: yine biriktirdiğim para ile film taktırdım hemen arkadaşı aldım. bu sefer deniz kenarında ama kenarda banklarda fotoğraf çekindim. makinada daha 25 pozluk yer var ama kim bekler o kadar, dedemden para isteyip doğru fotoğrafçının yolunu tuttum teslim ettim.
gün 20: tab edilen filmleri alamya gittim hemen baktım ohh süperim öyle böyle değil karizmam. hemen gittim bilgisayarcı abiye. fotoğrafları taradı ama tanesi 5 mb civarı. ulan hıyar, ayarı varsa düşük kaliye taratsana! ben olayın çok uzağıyım haberim yok öyle bir şey olacağından. abicim bu fotoğraflar diskete sığmaz, cd'ye basıcam dedi. bas da arkadaş bende cd-rom yok ki???
gün 35: sağdan soldan tüm akrabalardan harçlık toplayıp gittim o muhterem bilgisayarcı abiye cd-rom aldım. kuvvetle muhtemel param tam yetmemiştir bile. 12x okuma hızındaydı galiba bu detay bende muallak. yazdı cd'ye fotoları geldim eve pc başında bekliyorum hatun online değil.
gün 36: hatun online değil
gün 37: hatun online değil
gün 38: sevdiceğim online. fotoyu mailden atmak imkansız hotmail'in bütün kapasitesi 2mb, fotonun tanesi 5 mb. icq'dan yolladım. gönderi başladı. modemim 33.6 kb hızında. 5 dakika, 10 dakika, 15 dakika.. daha yarıdayız. ben çıkıyorum dedi.
gün 39: hatun online değil.
gün 40: tekrar geldi prensesim. hemen başladım yollamaya. 10 dakika sonra bağlantım koptu. peder bey telefon açmak için ahizeyi kaldırmış tuşlama yapmış. internet koptu. birkaç dakika sonra tekrar bağlandım başladım yollamaya. yalvarıyorum bu çile bitsin diye. gitti foto saatler sonunda. 2 sene daha konuştuk ama hiç görüşemedik. üniversiteye başladık zaten ikimiz de.
tldr diyecek arkadaşlar, benim foto yollamam 40 gün sürdü, 3 dakikalık şey için laf edeni döverler haberiniz olsun! -
30. süt kardeşler filminde yapılan ırkçılık
filmler olması gerekeni değil toplumda olan şeyleri gösterirler. insanlara örnek olma gibi bir amaçları da yoktur.
filmin geçtiği dönemde yaşayan bir insan sokakta siyahi birini gördüğünde o tepkiyi verir miydi verirdi.
beğenmiyorsan kanalı değiştirirsin bu kadar basit.
o zaman hırsızlık konulu filmleri de yayınlayamayalım. soykırım içeren filmleri de yayınlamayalım. hitler'i de karakter olarak koymayalım kötü örnek oluyor.
tam bir sjw kafası. -
31. istanbul'daki köprülere ts bayrağı asılması
"sike sike" demiş. taraftar grubunun medeniyetini entrysinden, iğrenç dilinden belli etmiş. havaya da sıkarsınız siz iki üç masum ölür mutlu olursunuz zaten.
t: 40 yıl sonra hükümet zoruyla şampiyon olan takım, bir 40 sene daha bekleyeceksiniz o yüzden tadını çıkarın. -
32. beymen'de 69.000 tl'ye satılan havlu
çekilin, fakir imalatçı geldi.
dünyanın en ucuz ve en kaliteli tekstil ülkesinde, bu havluya 69k veren adam beni bulsun.
9.000 tl indirim, üstüne kübban'da sınırsız kebap, florya'da rakı, buggets'tan araç kiralama, istediği otelde (ürün testi için) hamam sefası benden. 60k'ya sattım gitti.
üstelik bu havlunun maliyeti, firesi,işçiliği, baskısı, dokuması dahil 470 tl'ye imal ederim. yetinmem, ipek oranını yüzde 30'a çıkarırım. 3 günde, kashmir çantayla bizzat ben getiririm.
ulan hadi iyi günümdeyim, alıcı adamın sülietini üstüne basıp, maşallah tosunuma logosu da benden.
ama para peşin mirim. biliyosun piyasa karışık. -
33. 8 nisan 2022 rusya'nın tren istasyonunu vurması
balon rusya'nın 2022'nin ortasında katliam yaptığı olay.
3 5 tane avrupa ülkesi ve abd'nin 4 5 milyar dolar gibi komik bir rakam denilebilecek silah yardımı ile ukrayna ordusu gibi bir ordu karşısında rezil kepaze olan bir ülkenin yenilginin acısını sivillerden çıkarması.
demek ülkelerin top yekün savaştığı bir dünya savaşı olsa şu an rusya'nın toprakları paylaşıma açılmıştı bile.
bu günler geçtikten sonra rusya'da hükumetin devrilmesi, batı yanlısı birinin iktidara gelmesi ve tüm nükleer gücünün elinden alınması gerekiyor. -
34. tek bir golle hatırlanan futbolcular
(bkz: recep çetin)
(bkz: takoz recep)
malmö bjk maçında kendi kalemize attığı efsane golle hatırlarım.
gerisi yalan.
işte o efsane gol -
35. kol saati alacaklara tavsiyeler
öncelikle "saate para verilir mi, telefon varken saat almak saçmalıktır", ya da "saate çok para verilmez" diyen cahillere aldırış etmeyin.
saat bir aksesuar, hobi daha ileri seviyelerde 'yatırım aracıdır' inanmayanlar lüks saat markalarının son 3-5-10 neyse artık fiyat değişimine bakabilir.
alınacak saat otomatik, sağlam ve markası tutunmuş bir model olursa hem gözünüze, hem aklınıza hem de uzun vadede değerini koruyarak cebinize hitap edecektir.
akıll saat, dijital spor ya da pilli quartz saat konusunda bir tavsiyem yok zira anlamam.
gelelim otomatik saatlere;
başlangıç için (bkz: seiko 5), (bkz: orient) ya da (bkz: citizen) harika birer seçenek olacaktır, bu saatler kullanışlı, uzun ömürlü ve hesaplı japon markalarıdır.
(bkz: hamilton) ve (bkz: kenneth cole)'de amerikan, isviçre olup gayet şık ve güzel alternatif olabilirler.
biraz daha üst segment için (bkz: tissot), (bkz: rado) (bkz: frederique constant) gib isviçre saatleri tercih ederim buna güzel bir alternatif tissot'un prx modeli harika bir vintage seçeneği olmuş. (bkz: raymond weil) ve (bkz: lognies) ise orta üst segmentte alınabilecek markalar ki,
raymond weil'in sevdiğim bir modeli pandemi başında 8000try iken şu günlerde 45.000-50.000 try civarı dikkatinizi çekerim.
buranın üzeri üç hanelilerdir. o parayı verecek adamın/kadının bizim tavsiyemize ihtiyacı olmaz, benim kumarım burada biter diyerek sonlandırıyorum. -
36. anın fotoğrafı
-
37. dövme yaptıranların genelde boş insanlar olması
ne boş adammışım allah razı olsun söyledin hikmetin sayesinde bilgilendik
-
38. okullardaki ara tatil saçmalığı
biz üniversite öğrencilerinin kafadan verdiği tatili meb veriyor. ne güzel işte. sınav haftalarından sonra rahatlamak isteyen tek bizler değiliz. onların da hakkı var. hep ders hep ders nereye kadar?
-
39. kadınların güzel gözüktüğünü sandığı şeyler
uzun takma tırnak.
bunu gördüğüm yerde içimden geçenleri tanımlandırmak dahi istemiyorum. -
40. kısa kollu gömlek
ekşi sözlükte kurulmuş fantastik bi dünya var. buradaki gerçekliklerle sosyal hayatta neredeyse hiç karşılaşmazsınız. kısa kollu gömlek de bu fantastik kurgunun tükaka ürünlerinden biri.
ben iyi giyinmenin paradan daha çok yetenek olduğunu düşünüyorum. daha önce şurada da yazmıştım (bkz: #133857432). ve ne yazık ki bu yetenek bana bahşedilmemiş. dolayısıyla her normal insan gibi zayıf olduğumu bildiğim noktada başkalarından tavsiye almayı önemserim. belki 10 yıl kadar önce burada kısa kollu gömleğin itin götüne sokulduğunu görünce kendi kendime demiştim ki "haa tamam demek ki bu olmaz bi iş, bundan uzak dur". taa ki geçtiğimiz yaza kadar. bi arkadaşımın düğününe gitmek için hazırladığım kıyafetin üzerine ayran dökülünce alelacele avm'ye attım kendimi. mankenin üzerinde gördüğüm kombini beğenip aynen aldım.
bilin bakalım gömlek nasıldı ? bingo! kısa kollu.
ben o gömleği o akşam düğün dahil toplamda bi 10 kere giymişimdir. daha tek bir giyinişim yok ki en az 2 kişi gömleğin çok güzelmiş nereden aldın demesin.
şaka yapmıyorum, son derece ciddiyim. bugüne kadar giydiğim giysiler içinde açık ara en beğenilen şey oldu bu gömlek.
ama ekşi işte. sorsan kısa kollu gömlek bok. -
41. survivor 2022 all-star
hikmet panoya günün sözü annenin sırrıdır çocuk yazmış. ulan bu nasıl yalakalık hahaha. ademin dediği gibi sinekten yağ çıkarma derdinde.
-
42. ibb caz konserinde alkol satışı yapılması
festivalleri bitiren, islamcı olmayan seküler vatandaşın yaşam tarzına direkt müdahale eden leş ötesi üstü kapalı şeriat sakaletinin son bulması iyi olmuş. yetti artık, bu kompleksli cahil köylünün ve islamofaşist partisinin kendi islamcı varoş yaşam tarzını herkese zorla dayatmasından gına geldi. şeriatı kaldırıp özgürlük getiren ekrem başkana helal olsun.
-
43. akhisarspor spikerinin çok realistik performansı
"az önce kıvranıyodu şimdi zımba gibi oyuna girdi"
adamın her cümlesi türk futbolunun özeti niteliğinde. türk liglerini ilginç hale getirebilecek yegane şeyi bulmuş. -
44. umut sarıkaya
zırtlan ete gelmiş, avurtları çökük halinden eser kalmamış. tv'ye çıkacak diye traş da olmuş ha benim zırtlanıma :m ya kesin yarışmamıştır mk artizi diye düşünürken programa misafir olarak gittiği söyleniyor, yine arazi reis. hasan can kaya'nın 40 milyona ev aldığı yerde bu adamı mercekle arıyoruz. adam millete küfrede küfrede ev yaptı kendine, senin tespitlerinle beylikdüzü satın alınırdı aah ah.. dön şu ramadan'da dualarımız kabul olsun artık..
-
45. jon snow vs aragorn
birisi büyücü yardımıyla ölümden dönmüş, birisi ölüleri emri altına almıştır.
-
46. 8 nisan 2022 kk'nin et ve süt kurumuna alınmaması
beyinsiz diyor ki ; "et-süt kurumuna alınmayan oy beklemesin"
devletin kurumuna alınmayan, milletin-vekili.
yani devletin kurumuna alınmayan kişi sensin, sen. borç ödeme zamanı gelince, kime gittiği belli olmayan paraların borçlarını senin anan baban çocukların ödeyecek -
47. türkiye'de öğretmenliğin küçümsenmesi
artık öğrenciler bile öğretmenleri sallamıyor. çok rahat bir şekilde arkadaşıymış gibi konuşup trip atıp kapris bile yapabiliyorlar. çocuk da ailesinin aynası olduğu için evlerde öğretmenler hakkındaki fikirlerin nasıl olduğunu az çok anlayabiliyoruz.
ha durum buralara nasıl geldi, neydik ne olduk soruları ise uzun uzun konuşulacak şeyler tabii. -
48. otobüste cep telefonunun yasak olduğu dönem
özellikle belediye otobüslerinde bir dönem yaşlılar telefonla konuşmayıp sadece elinde tutan birisini görse bile sen bizi öldürmek mi istiyorsun, telefondan otobüsün frenleri tutmaz vs diye olay çıkarırdı.
o dönemin telefonları alo deyip, sms atmaktan başka bir işe yaramayan takozlardı. günümüz telefonlarının ise yapamadığı özellik yok. -
49. 10 nisan 2022 fenerbahçe galatasaray maçı
fenerbahçelilerin umursadığı (maçın öncelikli 33 bin biletinin 33 saniyede bitmesi), galatasaraylıların da her zaman önemsediği (bkz: marcao'nun kolundaki dövme) maç.
(bkz: türkiye'nin en önemli maçı)
600 bin nüfuslu şehir tayfası anlamaz. -
50. kılıçdaroğlu'nun sürekli kapıda kalması
ülkenin ikinci büyük siyasi partisinin liderinin kapıda kalması demek halkın da kapıda kalması demektir. kurumların hesap vermemesi demektir. kurumlar haram yiyor yedirttiriyor demektir. ama siz bundan zevk alacak kadar gerizekalısınız