bilmiyomkii8
profili

  • az yakan otomobil veri tabanı

    hyundai kona electric
    ortalama 100 km'de 12-14 kw yakıyor.
    14 desek:
    hızlı şarj yaparsam (1 kw=8 tl) (35-40 dakika)
    km'de 1,12 tl
    yavaş şarj yaparsam (1 kw=5,5 tl) (3-4 saat)
    km'de 0,77 tl
    evden şarj edersem (1 kw=2,5 tl) (10-12 saat)
    km'de 0,34 tl
    yakıyor.

    not1: evde şarj yapmak için taşınabilir bir cihaz var dizüstü bilgisayar adaptörü gibi. direkt prize takılabiliyor. ev yeniyse elektrik kabloları kalınsa 8-9 saatte şarj oluyor. benim evin tesisatı çok yeni olmadığından akımı düşürüyorum (akımı ayarlayan tuş var), 13-14 saat sürüyor.
    not2: istanbul izmir arasını 2 adet yarım saatlik molayla rahat gidiyorum.
    not3: togg bildiğim kadarıyla ortalama 20 kw yakıyor, ona göre hesaplayabilirsiniz.
    not4: evet elektrikli araçlar tutmaz. arabam 3-4 yıla kadar çöp olacak, belediye çöplüğünün yanına terk edeceğim kendisini. bataryam da ölecek. köpek gibi pişman olacağım. bu muhabbetler için yazmayın lütfen.
    ne güzel veriler paylaşmışım, kullanın bu rakamları.

    edit: araç 1,5 yaşında, 24.000 km yaptım.

  • kamuda kağıt kullanımının bitmesi

    neden 2017'den bu güne çalışmaların sürdüğünü merak etmeme sebep olan uygulamadır.

    milli eğitimden bir müdür yardımcısı anlattı:

    milli eğitimde bir okulun bir faturasını (mesela su faturası) ödemek için bilgisayarda 2 defa 5-10 dakika süren işlem yapılıyor. sonra en az 8 kağıt çıkıyor yazıcıdan. sonra arabaya-otobüse binilip milli eğitime ve mal müdürlüğüne gidiliyor. burada hem para gidiyor, hem bir müdür yardımcısı 1-2 saatini yollarda harcıyor.
    eğer fatura işleminde bir hata yapıldıysa mal müdürlüğü “belgenizde hata var” diye arıyor. tekrar arabaya-otobüse binip mal müdürlüğüne gidiliyor. hatalı evrak alınıyor, tekrar en az 8 çıktı alınıp tekrar mal müdürlüğüne gidiliyor.

    bakın faturayı devlet ödüyor. ve bu işlem her ay, her fatura için (telefon, internet, elektrik, su, doğalgaz vs.) yapılıyor.
    kağıtlar, yol masrafları, bir müdür yardımcısının boşa giden (okulda bulunamadığı) onlarca saati…

    ve yıl 2022.

  • halk bankası

    çok sayıda kamu kurumunun maaş ödemelerini yaptığı için her ayın 15'inde mobil şubesi donan, öğle saatlerine kadar düzgün çalışmayan bankadır.
    o kadar maaş işine girdiysen bunu geliştirmelisin halkbank.
    bir de maaş müşterilerine eft işlemini bedava yapıp fast işlemini ücretli yapıyorlar. protokolde sadece “eft” yazıyormuş.
    bu nedenle maaşımın kalanını bu işlemlerden masraf almayan bankalara aktarıyorum.
    hafta sonlarında veya gece-gündüz para transferi yapmak güzel bir kolaylık, ama bu kadar bedava transfer yapan banka varken, her seferinde (az da olsa) masraf ödemek istemiyorum.
    banka burada protokoldeki açığı bırakıp fast işlemini bedava yapsa memurlar hesaplarında daha fazla para tutar.

    not: yukarıda iki sorundan bahsettim, biri 15'inde sistemin yetmemesi, diğeri fast ücreti.
    bunlar haricinde bankadan çok memnunum.
    kredilerde oranlar güzel, ortak atm kullanma imkanı süper.

  • dünyaya yaklaşan göktaşının hızlanması

    o zamana kadar ölmeyi düşünüyorum. yatağımda klasik öleceğime göktaşı çarpmasına şahit olmak isterdim.
    giderayak heyecan olur, öbür tarafta anlatırım.

  • ben seninle kuru soğan ekmek bile yerim diyen kız

    yalancı kızdır.
    ya da “kuru soğan ekmek yer yaşarım ama huzuru mumla ararsın” demiştir.

    hemen belirteyim ki erkek için de aynısı geçerlidir.

    parasız huzur en fazla 1-2 yıl sürer arkadaşlar.

    edit: gelen mesajları bir görseniz... gelen mesajların ortalamasını alırsak 1-2 yıl tanımını 3-5 ay olarak düzeltmemiz gerekiyor.

  • izmir ekşi sözlük whatsapp grubu

    telegram üzerinden açılırsa katılabileceğim gruptur.
    telefon numaralarımızı paylaşmak gereksiz gibi geliyor.

  • dyson

    gaza gelip aldığım, bir süre verdiğim para aklıma geldikçe içimin sıkıldığı elektrik süpürgesidir. verilen parayı hakeden bir cihazdır fakat “evdeki her cihaza bu seviyede para harcamak doğru mudur?” diye düşündürmüştür.

    bugün doğru olduğunu anladım.
    bir süredir çekiş gücünden memnun değildik, borularını tıkayan bir şey var mı diye iyi bir kontrol ettim, yoktu. aradım servisi anlattım. evden teslim kargo ile cihazı aldılar. bugün gelen servis fişinde “motor değiştirildi, filtreler değiştirildi, genel bakım ve temizliği yapıldı” yazıyor.
    cihazı alalı 6-7 yıl oluyor, ne fiş ne fatura istediler, ne bir soru sordular, ne de 5 kuruş istediler. evden alıp eve teslim ettiler.
    ayrıca tutulan yeri çatlamıştı, aradım, “fotoğraflarını çekip maille iletmemi” istediler, az sonra da arayıp, parçanın yenisinin kargoya verileceğini söylediler.

    türkiye’de görülmeye alışık olmadığımız bu sahne karşısında hala şaşkınım. kötüyü gömmek kadar iyiyi anlatmak da gerekli.
    çok duygulandım, daha fazla konuşamayacağım *.

    alkışlıyorum.

    edit: cihazı alalı 4 yıl olmuş.

  • köy hayatının dayanılmaz güzelliği

    bir daha dünyaya gelirsem imam veya sınıf öğretmeni olup yaşamak istediğim güzelliktir.
    bu arada bir daha dünyaya geleceğime inanırsam imam olamıyorum, bir paradoks ortaya çıkıyor.
    sadece sınıf öğretmeni olabilirim.