Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. masterchef türkiye

    somer şef, mavilerin kaybettikten sonra medeni medeni birbirini oyladığı akşamdan bayağı bir rahatsız olmuş olacak ki, bu gece berker ve ebru’yu haşladı. barbaros seni yazdığında bir sarılıp öpmediğin kaldı falan dedi. aman tanrım. demek ki şefler de insanlık, medeniyet değil, kaos istiyor. ne reyting hırsıymış be. avustralyada restoranı olan koca koca şefleri bile maymun etti acun.

  • 2. sensör gelsin acım dinsin

    arkadaşlar bizden geçti artık kırk yaşımıza geldik ama (tip 1 dm) çocuklar ( 0-18 yaş) için bu çok önemli küçücük parmaklarını günde en az 4-5 deliyorlar kan şekerlerini ölçmek için. günde 4 kerede insülin iğnesi yapıyorlar. ben kendimden biliyorum çocukken çok acı çektim bundan sonra diyabetli çocuklar bu acıyı çekmesin. gelişmiş ülkelerde diyabet sensörlerini devlet ücretsiz karşılıyor. bu ülkenin çocuklarına sahip çıkalım. kendi çocuklarınız gibi empati yapın lütfen. 1 yaşındaki çocuğun günde defalarca parmağını delip kan almak ne kadar zor bir düşünün.

    edit: 1 aylık sensör bedeli 800 lira. ekmek parası bulamayan çok diyabetli ailesi tanıyorum.

  • 3. sezgin tanrıkulu'nun kürdistan bayrağı paylaşımı

    turkiye cumhuriyetinin resmi olarak tanidigi bayraktir. kurdistan degil kurt bolgesel yonetimin bayragidir. daha once resmi karsilamada bu bayrak turk bayragi ile beraber asilmistir. eger sezgin tanrikuluna kizacaksaniz iktidara ve diger partilere de kizmaniz gerekiyor.
    not: kktc bayragini taniyan kac ulke var?

  • 4. en iyi antidepresan

    en iyi doktor, en iyi antisepresan, en iyi x gibi şeyler artık kişisel tercihi aşıp tehlike arz etmeye başlıyor.

    bizdeki bu, "aynı kaynım" durumu ne zaman geçicek merak ediyorum.

    depresyon geçirmiş biri olarak birine ilaç tavsiye ettiğimi düşünemiyorum ya. sizdeki bu 'cesarete' hastayım.

    doktor bile olsan (tüccar değilsen) hastanın bütün hikayesini almadan ilaç yaz(a)mazsın.

    sosyalleşmek filan yazan var ya... ay götümü durduramıyorum, kahkaha atıyor şu an.

    yataktayken battaniye altında ağlayıp, yatağın dışındayken 3 paket bisküvi yerken karşıma çıksaydınız keşke. nezih bir sohbet ederdik.

    depresyon, eşcinsellik gibi. kimse gerçek sorunları duymak/görmek istemiyor ama gırgır şamataya gelince, önyargılarla etiketleme söz konusu olunca bir alaka bir şevk... espriler ve üstten bakışlar ya da hafife almalar gırla.

    mental sağlık, çok kıymetli bir hazinedir. kaybedinceye dek anlamazsınız. dilerim ki "bugün çok depresifim ya uff" dediğiniz gerzek günlerinizi mumla aratmasın hayat.

    herkesin derdi kendine büyük, biliyorum ancak gerek kendimin gerek de çevremdekilerin çektiği acıyı bildiğim için de buraya bi çomak sokmak istiyorum.

    ötekileştirmeyin; dalga geçmeyin; hafife almayın; doktor kesilmeyin.

    o insanın bacağı kolu değil de ruhu kırık gibi düşünün. ayılaşmayın.

  • 5. araba sürerken olmasından en çok korkulan şey

    mahalle aralarında bir çocuğun yola atlaması.

  • 6. ben seninle kuru soğan ekmek bile yerim diyen kız

    yalancı kızdır.
    ya da “kuru soğan ekmek yer yaşarım ama huzuru mumla ararsın” demiştir.

    hemen belirteyim ki erkek için de aynısı geçerlidir.

    parasız huzur en fazla 1-2 yıl sürer arkadaşlar.

    edit: gelen mesajları bir görseniz... gelen mesajların ortalamasını alırsak 1-2 yıl tanımını 3-5 ay olarak düzeltmemiz gerekiyor.

  • 7. selçuk tepeli

    ne kadar da gönlü dar insanlarsınız. hepiniz yeni bir işe başladığınızda sular seller gibi konuşuyordunuz, şirketin ve işin her şeyini biliyordunuz değil mi?

    adamın daha ilk günü. program başlayalı daha 5 dk olmuş. yok çok ııı dedi, yok iki lafı bir araya getiremedi. biraz klişe olacak ama, gerçekten bu zihniyetten dolayı ülke bir yere gidemiyor.

  • 8. yazarların en çok para gömdüğü zevki

    migros-a 101-bim-şok gibi marketlerde o hafta gelmiş olan indirimli ürünleri almak.

    pandemi zamanı türeyen bu zevkimle; alakalı alakasız, gerekli gereksiz bisürü şey aldığımı fark ettim. durduramıyoruz efenim.

  • 9. 6 eylül 2020 sırbistan türkiye maçı

    hazırlık maçlarını "her oyuncu oynasın hevesini alsın" kafasıyla kurgulayan her teknik adam tek kelimeyle ahmaktır. bu tip maçlar birkaç oyuncu denemesi için idealdir. senin kemik kadron oyunda olur ve en fazla aynı anda 3 farklı yeni oyuncu deneyimleyebilirsin.

    öteki türlü bambaşka bir formasyon ya da oyuncu kadrosuyla çıkarsan elde edeceğin tek şey bir avuç kesik başlı tavuktur. bu oyunculara bu kadar kısa süre içerisinde ne bir uyum vaadedebilirsin ne de bir taktik yüklemesi yapabilirsin. oyuncu uyumunu bozarak hiçbir maç sağlıklı olmaz.

  • 10. mng kuryesinin kargoyu kayınbiraderine vermesi

    bizzat başıma gelmiş olan rezalettir. olayı fazla detay vermeden, olabildiğince özet geçerek anlatmak istiyorum.
    almanya'da yaşayan arkadaşım ile mayıs ayında gelirken getirmesi için asus fa506ıv model laptopu 1000 euro'ya sipariş verdik. arkadaşım gelirken laptopu getirecekti ben de ona parasını verecektim fakat malum pandemi sebebiyle arkadaşımın gelmesi ağustosun sonunu buldu.
    laptopu hem freedos olarak geldiği için, hem de istediğim programları yüklemesi için mng kargo aracılığıyla izmir tınaztepe şubesinden istanbul'daki arkadaşımın ev adresine 72712860xxxx (arkadaşımın ev adresi çıktığı için gizledim.) gönderi takip kodu ile yolladım. 2 gün sonra laptop istanbul'da dağıtıma çıktı. saat 6.30 gibi arkadaşıma "kargonuz adresinize teslim edilmiştir." mesajı geldi fakat kargoyu teslim almadı. saat geçtiği için sorgulayabilmemiz de bir gün sonrasına kaldı.
    ertesi gün sabah istanbul'daki pendik yayalar şubesini aradık. bize kontrol edip geri dönüş yapacaklarını söylediler ama o gün içinde bir daha geri dönüş yapmadılar. aradığımızda da telefona bakmadılar. arkadaşım akşam şubeye gitti. o gün kargo dağıtımına 2 kişi çıktığını, kargonun olduğu kuryenin daha şubeye gelmediğini söylemişler ve arkadaşıma kuryenin telefon numarasını vermişler.
    arkadaşım kuryeyi aramış ve kurye kendisine o gün dağıtıma kayınbiraderi ile çıktığını (rezillik 1-kayınbiraderi mng çalışanı değil) , kargoyu da kayınbiraderinin teslim ettiğini, yanlış adrese teslim etmiş olabileceğini, eğer öyle birşey varsa yanlış teslim ettiği adresten geri alacağını söylemiş. ben ne olur ne olmaz diyerek mng'de çalışan arkadaşa da arattım bu adamı. adam aynı şeyleri söyledi. bu arada şöyle bir detay vereyim kurye kargoyu teslim ederken alıcı tcsine kendi tcsini yazmış. alıcıdan da herhangi bir imza falan almamış. (rezillik 2)
    adamın kayınbiraderli beyanını değiştireceğinden çok emindim o sebeple kendim de aradım. bana da aynı şeyi söyledi. o gün akşam kurye kayınbiraderi ile birlikte yanlış teslim ettiği adresi bulmak için arkadaşımın apartmanına gitmişler, arkadaşımla da yüzyüze görüşmüşler. bu apartmana verdiğimizi hatırlıyoruz ama hangi daire onu hatırlamıyoruz, apartmana tek tek soracağız deyip arkadaşımın yanından ayrılmış. yarım saat sonra bulamayıp yine mng'de çalışan arkadaşa kargoyu bulamadıklarını, yasal işlem başlatabileceğimizi söylemiş.
    aradan yarım saat geçtikten sonra da tekrar mng'deki arkadaşı arayıp beyan değiştirmiş. güya kayınbiraderi o gün kargoyu alıp zile basmış, kapıyı kimse açmayınca arabaya geri gelmiş, esas kuryemiz kargoyu kendisi alıp tekrar gelmiş ve arkadaşıma kargoyu teslim etmiş. (rezillik 3 - arkadaşıma iftira atmak, hırsızlıkla suçlamak)

    bu detayı da vermek istemiyorum ama merak eden olabilir. arkadaşımın yalan söyleme ihtimali yok. uzaktan bir arkadaşım değil, çok samimi dostum.

    bu adamla konuşmalarımızı ses kaydı alacaktım ama illegal olabileceğini düşünerek almadım. adamın bütün beyanları ile ilgili 2 şahidim var. bu olaydan sonra kurye ile bir daha muhatap olmadım.
    bu olaylar olurken mng'nin çağrı merkezi ile de sürekli irtibat halinde oldum. çözüm merkezi ile de iletişime geçtim. mng izmir merkez şubesine de gittim. telefonda da, şubede de bana kargoyu bulamazlarsa zararımı tazmin edeceklerini söylediler. bu sebeple mng kargoyu şu aşamada suçlamak istemiyorum. fakat bu tazmin süreciyle ilgili bir problem var. bu laptopu söylediğim gibi mayıs ayında 1000 euroya arkadaşım aldı. o gün ki güncel kur ile yaklaşık 7500 tl civarı tuttu. arkadaşım geçen hafta geldiği için ben ona 1000 euroyu bugünki kur ile yaklaşık 8700 tl vererek ödedim. ayrıca bu laptop türkiye'de hepsiburada.com sitesinde 11550 tl'ye satılmakta.
    https://www.hepsiburada.com/…p90?magaza=hepsiburada
    5 eylül cumartesi günü kargoyu gönderdiğim tınaztepe şubesine tazmin için dilekçe yazmaya gittim. hem bu şubede, hem merkez şubede bana tazmin için fatura bedelinin o gün ki kur ile çarpımı şeklinde yani yaklaşık 7500 tl ödeme yapılacağını söylediler. bu bedel ile ben tekrar laptop almak istediğimde bu sıfır laptobumun ikinci elini bile alamam. daha düşük özellikleri olan bir laptop almam gerekecek yani ben her türlü zarar edeceğim. o sebeple dilekçede tazmin talebi olarak ya ürünün aynısının satın alınıp tarafıma gönderilmesini, ya da türkiye'deki bedelinin ödenmesini talep ettim.

    dilekçeye bu şekilde yazmadım fakat aynı laptobu alamayacağım hiçbir tazmin şeklini kabul etmeyeceğim. mng'den bu konuda beni mağdur etmemesini istiyorum. gelişme olunca editleyeceğim.

    edit1: herkese çok çok teşekkür ederim. onlarca mesaj aldım. şu anda mesai saatinde olduğum için herkese geri dönüş yapamıyorum ama akşam herkese tek tek cevap vereceğim.

    edit2: https://imguh.com/image/hdw5g
    uğursuz laptopun faturasını da eklemek istedim.
    3 ay önce aldık. pandemi sebebiyle yurtdışı giriş çıkışları yasakladılar. 3 ay sonra geldi yine bana yar olmadı. şimdi tazmin süreci de aylar sürecek ama bu işin peşini bırakmayacağım. gerekirse 1 kuruş almam ama 7500 tl de almam. çalındı derim, ama kendimi salak yerine koydurmam.

    herkese desteği için tekrar teşekkür ederim.
    bugün mng kargo, ekşi sözlük üzerinden bana mesaj atıp iletişim numarası istedi. sabahtan beri 50 kez arayıp ulaşamadığım firma başlıktan sonra 3 kez aradı! tazmin sürecini başlatabilmeleri için, kargoyu gönderdiğim tarihten itibaren 10 gün geçmesi gerekiyormuş. 10 gün dolunca sizinle iletişime geçeceğiz dediler.

  • 11. halay çekmeye müsait metal şarkılar

    bak bir gram sırıtıyor mu?

    https://streamable.com/kpwnkd

  • 12. 7 eylül 2020 toplu taşımada ayakta yolcu yasağı

    ayık ol, iftirayı ekrem'e atacaklar.

  • 13. hafızam silinse de bir daha oynasam denilen oyun

    hayatımın ilk 25 yılı

  • 14. fatih portakal

    adam arsasini almis, tarlasini evini yapmis, isterse ayagini topraga basiyor, isterse tarim yapiyor, ustune yelkenlisini almis, istedigi zaman denizlere aciliyor...

    buyuk ihtimalle bir daha hic calismasa olene kadar rahat rahat yasayacak kadar parasi da var.

    e olm bu herkesin hayalindeki erken emeklilik senaryosu degil mi? soyle bir senaryoya kim neden hayir desin?

    elden ayaktan kesilmeden, hastaliklarla ugrasmadan hayatin tadini cikarabilmek? ıstedigin zaman denize acilabilmek, istedigin zaman dogayla toprakla hasir nesir olmak, sevdigin kadinla istedigin kadar vakit gecirebilmek...

    helal olsun lan adam resmen yeryuzunde cenneti kurmus burda da millet elestiriyor vay nasil yaparmis falan...

    adam sonucta bu ulkeyi yonetmeye talip olmamis, milletten oy istememis, bagis toplamamis, bildigin haber spikeriydi lan, niye bu kadar anlam yukluyorsunuz yok milleti yari yolda birakti falan, napacakti mesela haber sunarak iktidar mi olacakti?

  • 15. rusya'nın yunanistan'a desteğini açıklaması

    rus 3 tane s-400 füzesi aldık diye arkamızda olacağını sanmak ahmaklıktır. anlamayanlar için söyleyeyim o s-400 ler düşen uçağın diyetiydi. kapalı kapılar neler verildi daha bilmiyoruz.
    öte yandan ukrayna'ya gidip "kırım ukrayna toprağıdır" diye basın toplantısı yaparsan bunun da ayrıca bir faturası olacaktır.
    rusya'nın dış politikayı satranç gibi gördüğü doğrudur. sorun şu ki bizim hükümet satranç bilmeden oynamaya kalkmıştır ve her oturuşta çoban matıolmaktadır.

  • 16. covid-19 testi pozitif çıkan yazarlar

    üst edit: buradan ne yaparsanız yapın yine sizi bulur, onun için tedbirlere uymayın gibi bir anlam çıkarılmasın lütfen. keske daha fazlasını yapabilseydim diyorum sadece, burada yazmamın en büyük amaci da ‘hastalığı hafife almayın’ 30lu yaşlardayim ama bende zatürreme akciğer tutulumu yaptı siz kendinize çok çok dikkat edin demek icin yazdım.

    evet bu gece öğrendim ve hastaneye yatışım yapıldı, çekilen akciğer tomografisinde zatürre( pnömoni) ile uyumlu bulguların olduğunu öğrendim.

    herkesin basına gelebilir elbette ama ben türkiye deki ilk vakadan sonra alınabilecek en üst düzeyde tedbirler almış biri olarak çok üzüldüm. kronik kalp
    hastalığım da olması nedeniyle hastalığı geçirirsem ağır geçiririm kesin düşüncesi ile tedbir olarak,
    1- öncelikle işimi değiştirdim, direkt halka hizmet verdiğim için insanlarla temas olmasın diye sadece haftada bir iki gün is yerine gidip kimseyle pek temas etmeden işleri halledip döndüm , is yerine en son 13 gün önce gitmiştim.
    2- hiçbir yemeğe gitmedim
    3- kahve içmeye gitmedim
    4- es dost ile hiç görüşmedim
    5- dugunlere veya toplu hiçbir organizasyonu katılmadım
    6- toplu ulaşım aracı hiç kullanmadım
    7- avm benzeri hiçbir kapalı alana girmedim
    8- bütün alışverişim online market veya satıcılarla yapıp gelen üründe satıcıyı bir kez görmeden kapıya bıraktırdım en az 2 saat sonra ürünlerle temas ettim, dezenfekte ettikten sonra kullandım.
    9- aracımda yakıt alırken online ödeme sistemi ile aracın camını dahil açmadan yakıt aldım
    10- kimseden fiziksel para almadım vermedim.
    11- n95 maskenin üzerine cerrahi maske ile gezdim bütün bu süreç boyunca. bakın çift cerrahi maske değil n95 üzeri cerrahi maske ki normalde hastanın odasına girip girişimsel işlem yapacak hekimler icin bile sadece n95 takmanız yeterli deniliyor bütün dünyada.

    vs şeklinde uzar tedbirlerim

    filyasyon ekibiyle biraz önce yaptığım görüşmeden son 1 haftada temas ettiğim kişi sayısı soruldu: sıfır

    ama corona oldum. ağır ve ciddi tedaviler başlandı.
    demem o ki sanırım gökten corona yağıyor. ya da ust katlardan balkona.
    ama sorarsanız ülkede corona pek yok.
    not: tedavi sürecini, neler yapıldığını, eksikleri va buraya not olarak ekleyeceğim.

    edit1: şehir soranlar için ankara da yaşıyorum.
    edit2: bütün geçmiş olsun dilekleri için teşekkür ederim sizlere.
    edit3: d vitamin düzeyim: 53 ng/ml ( >30 yeteri düzey) eksikliğim yok yani.
    edit4: maske konusunda who önerileri doğrultusunda kullandım. kesinlikle maske kullanımında yanlışlık yok. bunu enfeksiyon hastalıkları uzmanları ile 4 kez görüştüm ve o çerçevede taktım. maske takmam uygundu arkadaşlar. üstüne cerrahi maske olmasının sebebi de sık araliklarla cerrahi maskeyi değiştirip n95 maskeyi 8 saatlik kullanım periyodunda daha temiz tutmak istememdi ama hiç 8 saat bile kullanmadım n95 maskeyi. bunlarin hepsi cdc ve who önerileridogrultusunda alınabilecek üst düzey önlemlerdi.
    edit5: ateşim vardı, halsizlik, kırgınlık ve dünden beri nefes darlığı.
    edit6: özelden küfür eden arkadaşlar var, sağolun ama ne gerek var ki kufur etmeye? bana küfür edince ne geçti elinize ? hakaret edenler var. sağolun arkadaşlar ne diyeyim ki sizlere ama cevap vermeyeceğim size.
    edit7: arkadaşlar ben de virüsün bir şekilde bulaştığının farkındayım söylemek istediğim de o zaten. dikkat edin bulaşmasın sonu zatürreyi çıkabilir yazma amacim o.

  • 17. novak djokovic

    us open 2020'den diskalifiye olmasına sebep olan olayın tamamını (öncesi/sonrası) kaydettim, buyursunlar.
    (bkz: djocovid-19)

    video maçın 20 dakikalık kısmını kapsıyor ancak gereksiz uzun olmaması için hakem konuşmaları, kullanamadığı servisleri vs. gibi kısımlarını kestim. olayda djokovic bariz bir şekilde hatalı.

    sinir katsayısı yavaş yavaş yükseliyor ve sinirlerine hakim olamıyor. sırasıyla:
    1) 3 set puanını alamıyor ve oyunu veriyor, sinirleniyor
    2) sonraki oyunda bir türlü servis kullanmayı beceremiyor, daha da sinirleniyor
    3) düşüyor ve sakatlanıyor (ya da oyunu soğutma taktikleri) sağlık molası alıyor.
    4) saçma bir sayı verip servis kırdırıp seti kaybediyor, yine sinirleniyor

    sonrasında da topu hakeme fırlatıyor. direkt hedef almıştır, almamıştır bilemem. ancak maçta daha önce de çok daha şiddetli şekilde topu kenara fırlatıyor. sinirlerine hakim olmak da bu sporun bir parçası sebebi ne olursa olsun onu beceremiyor.

    hakemin şov yaptığını iddia edenler var. yanınızda biri olmak koşulu ile nefes borunuzu doğru orta şiddetle elinizi vurun ve nasıl nefesiniz kesiliyor görün. bir de bunu şiddetle çarpan tenis topu olarak hayal edin. hakem net bir şekilde nefessiz kalıyor. daha kötüleri de olabilirdi en basiti dilini yutabilirdi o şiddetle gelen top sonrası.

    kurallar uygulanmış, djokovic bile özür dilemiş ve bunu kendi için ders olarak kabul edeceğini söylemiş. birini sırf seviyorsunuz diye türk futbolundaki gibi yorumlar yapmanıza gerek yok. türk futbolunun ne olduğunu cümle alem biliyor bari bırakın tenis temiz kalsın.

  • 18. düğün giriş müziği tavsiyeleri

    millet ekşi sözlükten faydalanmaya çalışıyor, bir şey merak edildiğinde ilk buraya danışılıyor ama sığırlar gelmiş espri yapmaya çalışıyor. hani komik olsa valla yapın gülelim. ama şuraya cenaze marşı, mehter marşı, dombra, müslüm gürses falan yazınca ne anlıyorsunuz lan. espri mi yapıyonuz yani. lan ilkokul çocuğu görse o bile böyle düz basit espri kasmaz. ne vasıfsız boş hayatlar var.

    leonard cohen - dance me

    ama bence bando ile çıkın. mambo no:5.

    tanım; iki insanın hayatını birleştirme kararını sevenlerine duyurma törenlerinde tören başlangıç müziği tavsiyeleri

  • 19. amazon.com.tr

    sadece kargo üzerinden övülen firma.

    adamlar bizi iyi analiz etmiş bak. büyük indirimler, ürün çeşidi konusunda acele etmiyorlar ama kargodan o kadar çekmişiz ki kargo konusunda mükemmeller.

    boşuna demiyoruz coğrafya kaderdir diye*.

  • 20. ekşi itiraf

    balık burcu olmak "ben bu dünyaya çok yanlış gelmişim" hissiyle yaşamak demek galiba. arada bu duygudan siyrildigin kısacik zamanlar oluyor sadece sonra yine vuruyor bam diye.

  • 21. lüks rezidanstan düşen camın öldürdüğü adam

    inanılmaz bir tesadüf falan değildir. kazadır. takdir'i ilahidir falan da demeyin. hergün buna benzer yüzlerce olay oluyor. sadece düşenler çoğu zaman kimsenin kafasına denk gelmiyor. benim oturduğum semtin ana caddesinde üç kere apartmanlardan dökülen taşlara şahit oldum. iş işten geçtikten sonra belediye alanı çeviriyor. birisinde bir kızın başına düştü. haber olmuştu.

    buna benzer olaylar hergün yüzlerce kez oluyor. çünkü denetimsizliğin, kuralsızlığın, liyakatsizliğin tavan yaptığı bir ülke olduk. herkes sikinin ucuyla iş yapıyor. yaptığı iş patlayınca yaptırım da görmüyor. oh ne ala. kazadır deriz geçer.

    ulan elin isveç'lisinin kanadalısının başına niye gelmiyor böyle şeyler. neden bir alman böyle saçma sapan bir şekilde ölmüyor. yazık ya cidden. allahın lanetli kulları mıyız biz. o takdir norveçliye işlemiyor mu? o yüzden kader diyip, kaza diyip normalleştirmeyin bu vehameti. üzerim.

  • 22. benim burada ne işim var lan denilen ortamlar

    bazen yan odadır. odaya girer ve ne yapacaktım ben burada diye düşünürsün.

    (bkz: unutkanlıkta son nokta)

  • 23. kahve içmenin en çok zevk verdiği zaman

    ev temizliği sonrası

  • 24. oghenekaro etebo

    (bkz: dw sports management)
    https://www.transfermarkt.com.tr/…irma/berater/3933

    valentine ozornwafor, emre mor, younes belhanda, emre kılınç, henry onyekuru ...

    hani yüzlerce oyuncusu olan bir ajans da değil, oyuncularının yarısını alıyoruz neredeyse. güzel bağlamışlar aradaki kişileri.

    ingiltere ikinci liginde yedek, geçen seneyi sakat geçiren adama çiğ et bok püsür esprileri garip oluyor.

    yazık.

    edit : + ferhan evren, abdussamed karnucu, badou n'diaye, celil yüksel, garry rodrigues ...

  • 25. sosyal deney diye yaşlı kadını ağlatan dangalaklar

    kamu görevlisi olmadığı halde insanlara kendini kamu görevlisi olarak tanıtmak suç diye biliyorum. hukuki prosedürü hakkında tam bir bilgim yok.

    edit: alt entrydeki v for vendetta hergün devrim yapıyor heralde.

  • 26. ter kokan güzel kız

    tüm insanlar terleyebilir ve dolayısıyla ter kokabilir arkadaşlar. hatırlatayım istedim.

  • 27. efendimiz de 9 yaşındaki kızla evlenmişti

    bu müslümanlar neden böyle aga.
    yeri geliyor hadislerde var yeri geliyor hadisler rivayet doğru değil diyorlar.
    yeri geliyor gazali en sağlam kaynak, yeri geliyor safsata oluyor.
    kendi adıma konuşuyorum bana göre islam dahil tüm dinler tamamen uydurma.ibadet ritüelleri asırlar boyunca toplanan kültür mirası.
    sümerlerden,hammurabi yasalarından,yunan mitolojisinden vs.
    bir yaratıcı belki olabilir belki olmayabilir emin değilim fakat dinlerin alayı uydurma.
    ancak yine kendi adıma konuşuyorum ister 5 lt'lik su damacanasına tapar günde 36 kere önünde eğilip kalkarsanız ister piknik tüpünün etrafında tavaf edersiniz bu beni hiç ilgilendirmez,engellemeye çalışmam, çalışamam.
    lakin siz müslümanlar saygıyı hep kendinize bekliyorsunuz maalesef iki yüzlüsünüz.
    sizden olmayana yaşam hakkı tanımıyorsunuz.
    istiyorsunuz ki hoşgörü hep size olsun.
    ramazan ayında makendonya'da iftar sofrası kurulur işte dinlerin kardeşliği,
    berlin'de,londra'da cami açılır ezan okunur inanç özgürlüğü.
    eee be arkadaş sormazlar mı adama neden konya,kayseri,erzurum'a klise açılmasına müsaade etmiyorsunuz,açıldığını hayal etsenize neler yaşanır.
    biraz kuran okuyun ama türkçe okuyun.
    nisa 89,muhammed 4 bu ayetleri okuyun,
    hiç oyle tefsir meal goygoyu yapmayın lütfen.
    ne diyor apaçık öldürün diyor.
    ee kuran allahın sözü değil mi arkadaş ,allah cebrail aracılığıyla elçi olarak muhammed ile insanlara göndermedi mi bu kitabı ?
    açık açık öldürün diyor allah inanmayanları.
    işte bu yüzden işid tam olarak gerçek islamı uyguluyor.
    gelelim evlilik meselesine lamı cimi yok kaynaklar ortada peygamber 9 yaşında kızla evlenmiştir,bunun yanı sıra 20'den fazla eşi vardır ve zifaf sırayladır,hatta sırasından önce başka eşiyle birlikte olduğu için bazı sorunlar yaşamıştır.
    bunun üzerine ayet bile yazmıştır pardon inmiştir
    *ahzap 51
    din dediğiniz şey dogmadır, kuralları esnetilemez,kendinize göre yorumlayamazsınız,
    son olarak madem allah böyle bir kitap indirdi neden herkesin anlayabileceği şekilde değil de illa ki aracı birilerinin yardımı ile anlamak zorundayız.
    çok uzadı yazı dediğim gibi istediğinize inanın fakat bizim yaşam tarzımıza müdahale etmeyin ve lütfen 21.yy da yaşadığımızı, laik bir cumhuriyette yaşadığınızı aklınızdan çıkarmayın.
    çünkü burası şeriatla yönetilen,bok çukuru bir ortadoğu ülkesi değil,her ne kadar öyle olmasını isteseniz de bu hiç bir zaman yaşanmayacak.
    son olarak;
    yaşa mustafa kemal paşa yaşa!
    editullah:konyada klise olduğuna dair mesajlar aldım fakat son tahlilde anlatmak istediğim özgür bir şekilde ibadet edilip edilmediği, klise yada sinagoların fiziken olması değildi.
    editullah-2 : telefondan kaynaklı bazı harf hataları düzeltildi.
    editullah-3 : çok güzel mesajlar aldım, ülkenin geleceğine dair umutlarım artsa da sanki körler sağırlar birbirini ağırlar gibi bir hisse kapılmıyor değilim.

  • 28. kpss 2020

    hayatımın iki saat on dakikalık bir özeti gibiydi.

    bir şey için emek veriyorsun. güzel bir noktaya getirdiğine inanıyorsun. daha iyisi olsun diye hayatındaki değerli noktalardan feragat ediyorsun. bazı noktalarda tercih yapman gerekiyor, onu da yapıyorsun.

    günün sonunda bir bakıyorsun ki, feragat ettiğin şeyleri kaybederek sen kaybediyorsun. yaptığın tercihler yanlış oluyor. geriye dönüp baktığında da hiçbir şey yapmamış birisi, senden daha fazla şey kazanıyor.

    bir de türkçe sorularını okurken volkan sütçüoğlu'nun yaz diyeti imp. aşk ve gururun karagöz oyunları adlı kitabı okuyormuşum gibi hissettim.

    sonuçta, hem ayranımızı döktüler, hem nahoş hadiseler yaşattılar. bari ayran dökülmeseydi, içerdik.

  • 29. mühendis vs doktor

    kansere en büyük tedavilerden biri, ışın tedavilerinden biri olan, bilen bilir cyber knife'tır.

    türkiye'de birkaç tane vardır, bakımlarını ve dizaynlarını mühendisler yapar.

    mühendis onay verdiğinde, doktorlar çalışmaya başlar bu alet ile.

    kompleksli. mühendis boş işle uğraşırmış. allah inşallah yakınlarınızı bu alete mecbur bırakmaz.

  • 30. vatandaşın bmw ve mercedes'le ne işi var

    bu millet tam olarak bu adamı hakediyor işte. başka bir ülkede olsa halk tepki gösterir ne yapar eder istifa ettirir ama bizim ülkede insanımız neden ben yurtdışı tatiline çıkamıyorum, neden mercedes'e, bmw'ye binmek lüks bir şey diye sorgulamaz. emin olun sokaktan çevireceğin her 3 kişiden ikisi bu açıklamayı destekleyici açıklama yapacaktır. akp'li chp'li mhp'li farketmez. bizim milletimiz sever durumu daha iyi olanı dibe çekmeyi.

  • 31. sahibinden.com'daki kesme tavanlı passat

    "madem takla attı gel bi sunroof yapalım abime" mottosuyla komple boyanmış araç. trafikten men edilmesi gerekirken, adam ikinci el satışa koymuş. vay babanneni senin yaa!!

  • 32. tem otoyolunda ters giden araç

    bir yabancı futbolcunun sözünü aklıma getirdi.
    "türkiye'de otobanda çıkışı kaçırınca bir sonraki çıkışa gitmenize gerek yok, geri gidebiliyorsunuz."

    bir de kardeş payından alıntı olsun. "bunu almanya'da yapamazsın. yapsan, oranın zabıtası anani siker, siker."

  • 33. 4.400.000 tl aşıran banka güvenlik görevlisi

    vallahi deliricem. ekşici piçler hırsız da beğenmiyor. sanki bana ocean's eleven da adamlara amatör demişler. kimsiniz lan siz nesiniz oğlum? nasıl bir feleğin çemberinden geçtiniz? elit misin, aydın mısın, güvenlik uzmanı mısın? nesin ulan?

  • 34. demet akalın'ın programına konuk bulamaması

    sabah programı yapan demet akalın ve alişan, canlı yayında konuk bulmakta zorlandıklarını itiraf etti: “insanları programa çağırıyoruz ama katılmamak için bize yalan söylüyorlar, ‘müziği bıraktım’ diyorlar. bunu dedikten bir hafta sonra şarkı çıkaranlar var. ayıp.”

    link

    artık kimse tarafından sevilmediğinizi ne zaman kabul edeceksiniz?

    not: normalde bu gibi insanları sözlüğe taşımamak gerek ancak herkesin hakettiğini yaşadığına güzel bir örnek olduğu için başlık açtım.

  • 35. trafikte araç kullanırken çiğ köfte yiyen kadın

    çoklu iş becerisinden anladığı ütü yaparken domalıp sikilmek olan gerizekalıların beğendiği kadın.

  • 36. kel olmanın 12 avantajı

    tek dezavantajla hepsi yerle bir olan avantajlar serisi.

    1) saç yok.

  • 37. fal bakmayı bilen yazar

    falınız fallanmış götünüz kıllanmış.

    tanım: falcı yazardır.

    edit: falcı değilim be amk. götünüz kıllanmış diyorum mesaj yağdı bana da bakar mısınız diye?

    mesaj atanlara ya da atacaklara toplu bakıyorum arkadaşlar. sizden bir bok olmaz. aldatılmaya, ezilmeye, terk edilmeye ve kaybetmeye mahkumsunuz. acı ama gerçek. iyi geceler.

  • 38. milli yalanlarımız

  • 39. 1998 dünya kupası'ndan akılda kalanlar

    kel barthez
    zıpkın ronaldo
    su gibi terleyen zidane
    damalı forma hırvatska :p

  • 40. osmangazi köprüsü garanti geçiş ödemesi

    muhteşem ödeme.
    ben bu sistemi çok seviyorum, hiç yormuyor devlet insanı, resmen uzaktan sikiş sistemi, evde otururken bir bakıyorsun paraların uçup gitmiş.

  • 41. akpli vekilden 1.500 kişilik düğün savunması

    aklınız hala gösterişte. hiçbir şekilde şatafattan geri kalmıyorsunuz. itibarınıza leke gelmesin, sokuyum salgınına.

  • 42. covid-19

    ülkemizde resmi vaka sayılarının zirve yaptığı 9-10-11-12 nisan tarihlerinde sözlükte yazılanları inceledim. kendisi eşi dostu akrabası vs pozitif çıktığı yazılan entry sayısı 4
    bir akrabamız öldü denilen entry 1 adet
    bu saydığım günlerde vaka sayısı 5138e kadar çıkmıştı, ölümler 100 civarındaydı

    bugünlerde 1500 vaka var deniliyor. açın okuyun bakalım entryleri ne durumda sözlük ,size bırakıyorum

    maalesef -her alanda olduğu gibi- sorunların üzerini örtmenin sorunları çözmekten daha kolay olduğu düşünülüyor ülkemizde. enflasyonda işsizlikte şunda bunda tüm verilerde istatistiklerde mış gibi yapıyoruz. o yüzden herkes kendi aklı ile hareket etsin.

    hayatınızın kısa bir döneminde "gezmek tozmak eğlenmek istediğimi yapmak benim hakkım" şımarıklığından vazgeçebilirsiniz umarım

  • 43. 7 eylül 2020 fox ana haber

    hayatta her şeye 5 dakikada karar veren tipleri gösteren haber bülteni. ben bu adamı tanımam etmem ama bir durun be kardeşim. bir haftadan önce anlaşılmaz. istersen cumhurbaşkanı ol, ilk zamanın heyecanlıdır.

  • 44. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

  • 45. avrupa yakası'ndan akılda kalanlar

    volkan’ın ab kabusunda tacettin ve sertaç’ın çift olması ve evlenmek için hollanda’ya gidecek olmaları. ülkede eşcinsel evliliğin yasal olmasının en absürt hayallerde bile düşünülemediği acı gerçeği.

    bide ekibin uludağ’a tatile gittikleri bölüm. yerli yabancı hiç bi dizide daha komik bi bölüm izlemedim.

  • 46. erkeklere olan güvenini kaybetmiş kadın

    hemen ekşi sözlük erkekleriyle takılarak güven sorununu çözebilir. bakmayın 140 kilo, sivilceli, asosyal ve 31ci olduklarına, ziyadesiyle güven verir bu ekşi sözlük erkekleri.

  • 47. asgari ücret 2 bin 500 tl ise ben neden okudum

    asgari ücret başlığına yazmıştım ama sanırım burası yazmak için daha doğru yer.

    küçümsemek için yazmıyorum ama bazı gerçekleri de belirtmek lazım.

    asgari ücretin arttırılması, her ürüne anında zam anlamına geliyor ayrıca beyaz yaka ile mavi yaka arasındaki farkı tamamen bitirmiş durumda.

    endüstri mühendisliği mezunu iki insandan örnek vereyim.

    birincisi çok samimi arkadaşım, 32 yaşında 4 farklı firmada üretim-geliştirme mühendisi olarak çalıştı.
    2019 eylül ayında anlaşamayarak istifa etti, pandemi falan derken yine bir şekilde iş buldu aldığı maaş 3000 tl, sigortası asgari ücretten yatıyor. bu adam daha önce bunu çağıran firmalardan 3500 teklif alınca hakaret sayıyordu şimdi el mahkum 3000 liraya çalışıyor.

    diğer benim aynı şekilde endüstri mühendisiyim okul bitince aile işlerinde çalıştım. aileyle olmayınca mühendislik yapalım bari diyip, 2 yıl üretimde 1 yılda ıt sektöründe çalıştım. son firmamda pandemiden dolayı mobbing gökyüzüne çıkmıştı, başlarım böyle işe diyip ayrıldım.

    şimdi endüstri mühendisinin çalışabileceği alanlarda iş başvuruları yaptım, görüşmelere gidiyorum. tecrübem olsun veya olmasın, teklif edilen para heryerde 3000, bakın bu tekliflerde tecrübem olan alanlarda var, yeni mezun gibi düşünemezsiniz. şehirde istanbul öyle küçük bir anadolu şehri değil.

    daha bir hafta önce askerdeki buddymle konuştum, hapçı müptezel bir çocuktu ama ben çok severdim, her işte 3-5 ay çalışır oradan ayrılır biraz aylak takılır sonra yine kafasına göre bir işe girerdi.

    olay iş güce geldi, ne yapıyorsun şimdi dedim valla abi bir oto yıkamacıya girdim, sigorta yok ama günlük 100 tl’ye çalışıyorum bahşişlerle falan günlük 120’yi buluyor, kalacak yerde verdiler keyfim yerinde dedi.

    ben kendi durumumu anlattım, abi istiyorsan gel patronla konuşayım mutlaka aldırırım seni dedi. şimdilik gerek yok sağolasın dedim ama şimdilik yarın başlarım mühendisliğinize, getirin kardeşim arabaları yıkamaya başlıyorum demekten korkuyorum. ülkenin durumuna dair diyeceklerim bu kadar hakim bey.

    edit 1 : çok sayıda olumlu mesaj aldım bunun için teşekkür ederim fakat bazı şeyleri tam olarak açıklayamadım sanırım.asgari ücret 10.000 tl olsun benim açımdan hiçbir sorun yok, ama asgari ücreti 4 katına çıkarken, hayatta kalma için yaptığınız giderler de ( kira, gıda , ısınma, vb) 4 katına çıkıyorsa sonsuz bir loop oluşacaktır, buna da enflasyon diyoruz.

    kısacası sorun asgari ücretin artması değil asgari ücrete karşılık giderlerin de aynı oranda artması ve mavi yaka ile beyaz yaka arasında hiçbir fark kalmaması. şahsım adına konuşacak olursak ileride çocuğum olursa üniversite okumasını kesinlikle istemem.

    edit 2 : küfür adetim değil ama yine gelmiş, üniversitede karı kız peşinde koştuğunuz için bunlar başınıza geldi terör örgütü

    . üniversitede her iki tarafta tabi ki karşı cinsle yakınlık yaşayacaktır, en güzel çağ, en güzel yaşlar. merve’nin götünü düşünüp 31 çekmekten elleri nasır bağlamış, umut sarıkaya karikatüründeki gibi tipi olan dallamalar, sırf kendileri üniversitede karşı cinse yanaşamadılar diye herkesin düz duvara tırmanmasını karşı cinsle hiçbişey yaşamamalarını istiyor.

    edit 3 : ota, boka, herşeye şükredin, durum kötü, senin vasfın yok, sen iğrençsin, ederin bu kadar, özel sektör süper, şu an patronun masasının altından yazıyorum diyen tipler. sizlere kızmıyorum, bu kafa yapınızla patron sizi turnike usülü döndüre döndüre sikse, ama patron bana 1 kere daha sıra gelmeliydi dersiniz.

    edit 4 : imla konusunda uyaranlar olmuş doğrudur. telden hızlıca yazdım en kısa zamanda düzelteceğim imla hatalarını.

  • 48. kurumsal şirkette çalışmak

    türkiye'de kurumsal şirket mi var... güldürüyorsunuz arkadaşlar. sözde kurumsal şirketlerin içerisine girince nasıl amatörce ve patron edasıyla yönetildiğini görünce hüsrana uğrarsınız.

  • 49. 2020-2021 tff süper lig can bartu sezonu

    futbol federasyonuna göre metin oktay'ın şampiyonluğu yok muymuş? arkadaşlar, bir şey söylüyorsanız önce araştırın. ligimiz 1959'dan beri sayılıyor ve galatasaraylı değilim ama 62/63 ve 68/69 sezonlarında galatasaray'ın şampiyon olduğunu, bu şampiyonluklarda da metin oktay'ın gol kralı olduğunu biliyorum. ayrıca metin oktay 1959'dan sonra 6 sezon gol kralı olmuştur.

    tanım: can bartu da metin oktay gibi efsanedir. isminin verilmesi uygun olmuştur.

    not: tinerspor

  • 50. adalete güvenseydiniz idamı onaylar mıydınız

    gerçek bir hukuk düzeni ve adalet sistemimiz olsaydı bugün bu mevzu konuşulmazdı.

    her zaman demişimdir, hukukun olmadığı yerde yaşam da yok.