dubai, dublin, paris. çok konuşuruz oralardaki medeniyeti.
onlara ceza, ödül, sistem, kurallarla bu medeniyet oturmuştur.
bizim geride kaldığımız aşikar.
kimse de size ceza kesip, sistem koyup, yaz kış demeden kuralları uygulamaya niyeti yok. çünkü siz size 300 tl lik park cezası, yaya geçidi cezası yazana oy vermezsiniz. keçi kadar beyinle ancak kısasa kısas başka bir değerlendirme yok.
dolayısıyla medeniyeti istiyorsan medeni olacaksın. yaya geçidine yol vermeyi sen kendin isteyeceksin.
çocuğun, eşin, anan, baban için yaya geçidinde sen başkasının anasına yol vereceksin o da sıra gelince senin anana. toplumun istese de istemese de birbirine bağlı olduğunu kavrayacak, kimsenin değerinin diğerinden düşük olmadığı gibi yüksek de olmayacağını anlamış olmak, farkında olmak içinden gelecek mi? bu arada kalan zaman farkını medeniyet farkını ancak biz kendimiz istersek kapatacağız yoksa böyle anlatır durursun başka memleketlerin güzelliğini.
havluterlik12 profili
-
türkiye'de yaya geçidinde yol veren sürücü
-
8 mart 2023 ak parti rahatlığı
onlar deprem sabahından beri iktidarı kurtarmaya çalışıyorlar, ve sonunda anladılar. algı yönetimi o kadar da ucuz ve güvenilir değil.
akıllarına samimi şekilde depremzedeye sarılmak yerine algı yönetimini nasıl yapsak da deprem bölgesi dışında hiç bir şey olmamış gibi hayatı devam ettiririz geldi.
sonuç olarak bu organizasyonu tasarlamaya çalışırken depremzedelere geç kaldılar. artık kabul ettiler böyle bir rezilliği 20 yıl dan fazla devam ettirtmezsiniz. bizim insanımız sayesinde 20 yılı gördüler ancak. artık planlar kapanışı yapıp uçağa binmek. kabullenişin sükuneti.
ellerinde 50-60iq erdoğan diye bağırmaktan başka siyasi görüşü olmayan freak show üyeleri kaldı. onlara zaten bir şey anlatmaya falan gerek yok. o ver, şuna bas dediğinde hemen yapıyorlar. çiş eğitimi bile tam oturmamış insanlardan bahsediyoruz. -
temizlik uğruna işçisini bagajda taşıyan patron
15 sene kasap işlettik. lise yıllarımda bende babama yardım eder dükkan kapanınca işçileri evlerine götürürdüm. evlenen işçilere arabayı düğün arabası olarak verdiğimiz bile oldu. babam, bu adamlar sayesinde aldığım arabayı işçiden mi sakınacağım derdi. herkes kapımızda işçi olmak isterdi bizim işlerimizde. ilçede babamın yanına işe giren övünürdü. bayramı seyranı hep işçilere kurban kestirerek harcardık. 4-5 tane keserdi babam her işçiye et yetsin diye.
insanı hor görenin tabutu kalkmaz derdi bulgar göçmeni emin abi. -
ali erbaş'ın 11 yıllık arabaya binmesi
la niye bizden korkuyorsun allah’tan kork.
11 yıllık dediğin araba mercedes
ayrıca makam arabası olduğundan bakım aksatıldığını sanmıyorum. tabi %90 müslüman ülkede şöförlü lüks sınıfa hiç bakım yapılmadan bakım yapılmış parası alıp gönderildiğine neredeyse eminim ama ispatım yok çünkü servisler halka kapalı özerk bölge. sadece tamirci geziyor oralarda.
umarım 11 yıllık doblo ya kadar düşmene allah’ın izin verir de o tecrübeyi de kazanırsın ölmeden. sınama olur. -
7 yaşındaki kızının boğazını keserek öldüren baba
arkadaşım ülkede coviden sonra ikinci sırada şizofreni geliyor. elini sallasan şizofren.
zaten akıl hastanesi, bakım evi vs gibi yerlerin kısıtlı ve kalitesiz olduğunu düşünürsek bunların çoğu sokakta. hatta herhangi bir teşhis konmamış bir sürü adam ana, baba, reis, başkan, öğretmen falan oluyor.
hele bu ekonomik kriz, bu toplumsal çözülme, bu leş gibi yaşamın yaratacağı hastaları bir düşünün.
zanten genel bir kibir ve kimlik bozukluğu, davranışsal bozukluklar, öfke krizi gibi başlangıçlar toplumda görülüyor.
herkes zaten mutluymuş rolü yapmaktan bir nevi şizofrenik davranışlar sergiliyor. -
nepal halkının 43 iq'ya sahip olması
sen son derece ilkel yaşayan adama modern test yaparsan düşük çıkar. bir nepalli hiç yardım almadan new york’da yaşayamaz ama bir new yorkluda everest’e tırmanamaz. sonuçta hayatta kalma yöntemleri farklı. adam ayda 5 kere everest’e çıkıp iniyor. bence onların zihni başka yerde.
-
7 eylül 2021 peugeot göral bayi rezaleti
türkiye’deki tüm araç servisleri leştir çünkü en vasıfsız işçileri ile alıp ucuzdan çalıştırıp eğitmeye çalışırlar. ara müdürler parça çalar, dışarıya parça taşır, çok talep gören orjinal parçaları aracınızdan söküp yan sanayi takar. markalar kendi denetimlerini yapmadığı için işi boku çıkar. ayrıca tüketici haklarımız bok gibi olduğundan her sorunlu ürünü türkiye ve benzeri ülkelere gönderirler.
bu rezaletlerde bırakılan araçlar için olağan şeylerdir. ben aracımın garantisi bittiği gün açık servise giderim mümkün mertebe başında dururum. aracınızın şeceresini sizden daha iyi kimse bilmez. canınızı ve zamanınızı yüklüyorsunuz bu araca. yolda kalmak bile ekstra stress ve para demek. -
türkiye'deki evlerdeki ses izolasyonu problemi
sadece izolasyon değil abi ayarsız milletiz.
apartmana gündüz de olsa gece de olsa girildiğinde konuşulmaz, aşırı sesli şekilde merdiven çıkılmaz inilmez.
gece 10 dan sonra ve hafta sonraları sabah 10 önce gürültü yapılmaz(yemek hazırlamak, temizlik yapmak, elektrik süpürgesi çalıştırmak, çamaşır makinesi çalıştırmak)
evdeki kapı gıcırtıları sizi rahatsız etmese de giderilmelidir.
hödük ve cahil milletle yaşamak zor.
biz kısaca yaşam kültürü diyoruz ama bazıları için sadece taharet almak yaşam kültürü.
20 müstakil daireli site, bulunduğu semtin en lüks sitesi. her bir dire aynı semtteki dairelerden en az %30-40 pahalı. bunların hepsi iyi para kazanan adamlar ama yaşam kültürü sıfır.
balkonlarını camla kapattırıp, barbekülerine bakır kapaklar yaptırıp sonrada inip bahçede barbekü yapıyorlar. şikayet edilince de saçma buluyorlar. vay efendim yönetim planında bahçede mangal olmaz diye bir şey yazmıyormuş. ülen bahçeye sıçılmaz da yazmıyor.
bunlar çoluğu çocuğu olan adamlar. semaver falan yakıyorlar.
kapılarının önü cami gibi ayakkabı dolu, balkonda, merdiven boşluğunda konuşma seslerine dikkat etmek ay kadar uzak bir fikir bunlar için.
yaşam kültürünü geçtim standart bir kültürleri olduğunu sanmıyorum. -
şehirlerarası yoldaki küçük yerleşim
bana dekor gibi gelir. orada insalar sıkışmış ve sadece senin geçtiğin zamanda gördüklerin için figüranlık yapıyor gibi gelir.
-
sma tip 1 hastası zeynep inci'ye destek kampanyası
maliyeti düşmeyecek. özellikle hastalığı kader gibi göstermeye devam ederseniz işin içinden hiç çıkılmaz. kader olan %1 dir. akraba evliliğinin gizli sonucudur çoğu. medya devlete ödeme için ayıplamayı daha kolay buluyor, devlet nedense olayı aydınlığa kavuşturmuyor. üzerini kaderle örtüyorlar. sma genetik hastalıktır, devlet bunu denetlesin.
-
5 ekim 2020 yüz yüze eğitimin genişlemesi
çocuklar büyük oranda taşıyıcı. covid öncesinde de mevsimsel grip atakları okullardan yetişkinlerin hayatına geçiyor. çocuk büyüme hormonu yüksek bir sürü bağışıklık sistemi geliştiriyor. çocuk basit gripten 2 gün aksırıyor tıksırıyor geçiyor, anne baba aynı mikroptan 15 gün düzelemiyor.
olcak olan semptom göstermeyen çocuklar bir anda vaka sayını 3-4 e katlayacak, aniden yeniden önlemler alınacak. marta havalar ısınınca geçer dedikleri %50 hastane doluluğuyla seyrediyor. önümüz kış, daha fakir bir halkla, daha kötü beslenen bir halkla kışa gireceğiz. geçen kış ne olduğu belli değildi günler merakla geçti ama bu kış bu kıtlıkta insanlar kesinlikle daha az sabırlı olacak.
yemişim okulu. sürekli boka batan sistemi hala daha istiyor olmamalısınız. covidden önceki hayata döneceğimizi düşünenler yanılıyor. -
netflix türkiye
siktiri boktan türk filmleri için sonun başlangıcı. 3d yok, imax, 4d yok bence türk yapımcılar ya sadece türkiye için bir platform kursunlar ki ben netflikse 40 tl bayılırken başka platforma bu saçmalıklar için para bayılmam. böyle bir yerli platformunda 20-30 milyon ziyaretçinin telif hakkını ödemeye yetecek parayı toplama için fahiş fiyat vermesi gerekir.
evet sınırlarımızın dışına para akıtıyoruz çünkü onların aklına geliyor. onlar üretiyor onlar satıyor. onların hükümeti her iş yapana vergi, stopaj, kira, sigorta diye tepesine çökmüyor. sen bir kazan sonra hesaplaşırız diyor. hatta büyük çaplı işlerde kendi devlet politikasını yönlendiriyor. senin türklirasını bile değerini biliyor çünkü senin paranı çevirirken visa/ master/amerikan express para kazanıyor, senden kazandığı tl kadar dolar basabiliyor. doğuda dolaşan dolarını geri ana karasına alıyor.
evet alışkanlıkları değiştiriyor çünkü insalar değişiyor. günde 10-15 saatini başkasına kiraya veren biri eve gelince biraz çabuk tarafından direk reklama vakit harcamadan eğlenmek ister. türk tvlerinde bir gece prime time ı 5 saat olarak alırsak 1 saat dizi özeti, 1 saat reklamla geçiyor. 3 saat tek bir dizi için çok. amerikali 1 saat dizi izliyor, 1 saat evle ilgileniyor 1 saat tr kendine vakit ayırıyor, kitap okuyor ertesi günün işine bakıyor.
artık ulusal kanala reklam verince marka olacağını düşünen dangalak patronların sonu geliyor.
adamlar salak değil hollywood filmleri getirdiği yere internet platformu getirirken hollywood 3d 4d yapıyor, büyük ekranda görmenin daha iyi olacağı filmler yapıyor. mesela alien’ı sinemada izleme şerefine nail olamadığım için üzgünüm mesela. en son aquaman’a gittim gerçekten görsel olarak çok başarılı ve bir kez daha netflixte izlemem. sinemada izlemesemde netflixte izlemezdim.