Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 17 şubat 2019 kasımpaşa galatasaray maçı

    maçtan önce: kasımpaşa 3 milyon euro alacak len amq.

    kasımpaşa golü sonrası: haha tecavüz edecekler haha.

    beraberlik golü sonrası: olsun kasımpaşa atacak yine bal len amq.

    galatasaray öne geçince: kasımpaşa 3 milyon euro alacak len amq.

  • 2. laiklik istismarından kurtulmanın vakti gelmiştir

    insana erdoğan'ı savundurursunuz o derece leş bir muhalefet anlayışı.

    adam dini dusuncelere saygı göstereceğiz, laiklik istismarına müsaade etmeyeceğiz demiş. belki de ilk defa doğru bir şey söylemiş.

    bizimki çıkmış "erdoğan'ın laikliği kaldıracağını açıklaması" diye başlık açmış.

  • 3. organize işler sazan sarmalı

    film, yasa tartışmaları ve sinemalarla yaşanan pay kavgası sonrasında piyasaya çıktı. bu yüzden birçok insan tarafından boykot edildi. ayrıca filmin daha sinemadayken netflix gibi bir platformda yayınlanması sinema salonlarına internetin gümbür gümbür geldiğini gösterdi.

    sinema salonları demişken şunu söyleyeyim aslında ana akım türk sinemasından uzak duruyorum. sebebini de türkiye box office listesine bakarak anlayabilirsiniz. ancak yaşanan tartışmalar filmi merak etmeme neden oldu. bir de hazır netflix'te var zaten diyerek izlemeye başladım. filmi her şeyden bağımsız olarak değerlendireceğim çünkü diğer alanlarda söylenmesi gereken çoğu şey söylendi zaten. o yüzden entry'i okuduktan sonra sen yılmaz erdoğan hakkında böyle böyle düşünüyorsun zaten ondan eleştirmişsin demeyin. hazırsanız başlayalım.

    --- spoiler ---

    önce senaryo. film temelinde bir dolandırıcılık hikayesi. ayrıca suçluların dünyasına mizahi bir bakış atıyor. ilk filmden tanıdığımız asım'ın kızı bir şekilde dolandırılıyor. o sırada asım da standart işlerine devam ediyor ve dolandırdığı kişiler kıvanç tatlıtuğ'un canlandırdığı sarı saruhan'a gidiyorlar. asım hem kovalayan hem kovalanan oluyor ve bu genel olarak işleyecek bir fikir gibi görünüyor. peki senaryo işliyor mu? maalesef hayır.

    neden işlemiyor? çünkü ilk filmde çalışan mekanizmaların hiçbiri bu filmde yok. ilk filmde asım'ın nasıl dolandırıcı olduğunu ve nasıl çalıştığını izliyorduk. film seyirciyi bilmediği bir dünyaya götürüyordu. hem suçlu tipini çok iyi çiziyordu hem de olaylara mizah katıyordu. bu filmde ise kişiler derinlenmesine incelenmemiş. insan psikolojisine yapılan dokunuşlar yok. mesela ilk filmde tolga çevik'in canlandırdığı superman karakteri kadar derin bir karakter yok sazan sarmalında. bu filmde aynı görevi damada vermişler ama onu da hikayenin dışında tuttukları için karakterin varlığı bir işe yaramamış. ilk filmde tolga çevik'in karakteri yeni bir dünya ile tanışıyordu ve onun bocalamalarını izliyorduk. ayrıca tolga çevik, yılmaz erdoğan'ın karşısında rolünü oynayabiliyordu. damat karakterine ise akılda kalıcı bir sahne bile yazmamışlar. bu yüzden karakter bütün herkesin gölgesinde kalmış.

    ilk filme göre en kötü detaylardan biri yılmaz erdoğan'ın canlandırdığı asım karakteriydi. asım ilk filmde derin bir karakterdi aslında. bize usta bir dolandırıcı olarak tanıtılıyordu ve bu vaadini de gerçekleştiriyordu çoğu zaman. yani siz onun gerçekten akıllı bir hırsız olduğuna inanıyordunuz ancak bu filmde herhangi bir ustalığını görmüyorsunuz. daha çok emekliliği gelmiş biri gibi dolaşıyor etrafta. bir de asım ilk filmde ben sevmem o tarzı ama "görkemli bir kaybeden"di. bu filmde ise o afilli abi havası yoktu. çünkü karakter özelinde bir şey anlatılmıyordu. mesela ilk filmdeki şu sahneye bir bakın. bu filmin tümünde bir tane bile böyle sahne yok.

    https://www.youtube.com/watch?v=rse7lfnp_0g

    filmde öne çıkan karakter ise kıvanç tatlıtuğ'un canlandırdığı sarı saruhan olmuş. saruhan ilk filmde cem yılmaz'ın canlandırdığı müslüm karakterinin boşluğunu doldurmak için yazılmış. her ne kadar cem yılmaz'ın karakteri daha üst seviyede olsa da bu karakter de gayet iyi. kıvanç tatlıtuğ'un kariyerini çok yakından takip etmiyorum ancak yaptığı işlere saygım var. çünkü zaten adam yakışıklı. türkiye'de kendisini hiç geliştirmese de parasını kazanır. ancak o bu özelliğini bir kenara atıp böyle rollerde oynayabiliyor. bu da tabi ki takdir edilesi bir çaba. umarım daha da iyi yerlere gelir.

    ezgi mola da yine takip ettiğim bir oyuncu değil ama birkaç yerde gördüm. kendisi için şunu söyleyeceğim oyunculuğuna biraz çeşitlilik katması gerekiyor. her yerde aynı karakteri canlandırıyor gibi. belki de kendisinden istenen hep aynı şeydir ancak bu tercih kariyerini uzun vadede kötü etkiler. kıvanç'tan biraz örnek alıp farklı karakterler ile izleyici karşısına çıkması lazım.

    filmde beğendiğim bir oyuncu da ata demirer. gerçi kendisi şöyle bir uğrayıp geçmiş ama yine de kendisini görmek güzel. bu filmdeki karakteri eski tiplemelerinden veteriner hekim niyazi gül'ü hatırlattı bana.

    gördüğünüz gibi senaryo yeni yada derin bir şey sunmuyor. hikayenin aksamasının bir nedeni de kurgunun anlatılan hikayeye uymaması. şimdi her filmin kurgusu kendine özgüdür. yani yavaş ilerleyen bir filmde haldur huldur kesme yapılmaz. uzun plan kullanırsınız. nuri bilge ceyhan filmlerinde mesela uzun planlar vardır çünkü hikaye ağırdır. bir dolandırıcılık filmi ise hızlı kurgu gerektirir. mesela cut on action denilen teknik sıklıkla kullanılır. nedir bu cut on action? bir hareket başlar kesilir hareket diğer planda tamamlanır gibi. bu da sahneye dinamizm katar. ancak bu filmde kurgunun tempoya hiçbir katkısı yok. mesela now you see me'ye bir bakın. klip çeker gibi iki saniyede bir kesme kullanmış adamlar. bu filmde ise planları uzattıkça uzatmışlar. ayrıca yine senaryo ile alakalı ancak çok fazla gereksiz sahne var filmde. kurguda filmi kısaltmak isteseniz rahat rahat yarım saatlik kısmını atabilirsiniz. ki bu da filmi bir nebze hızlandırır aslında. çünkü dediğim gibi bir dolandırıcılık konulu komedi filminin hızlı olması gerekir aslında.

    filmin diğer bir teknik yönü olan görüntü yönetmenliğinden de bahsedelim. filmin görüntü yönetmeni olan uğur içbak'ın işlerini genel olarak beğenirim aslında. ama bu filmde görüntü yönetimi adına parlak pek bir şey göremedim. bunun da nedeni türkiye'de oluşan saçma bir trend. şimdi görüntü teknolojisi ilerledi. kabul. insanlar cebindeki ekranlarla bile fhd video izlemeye alıştı. ancak bu bizim çekilen her filmde reklam filmi çeker kabak gibi net, gölgesiz görüntüler kullanmamızı gerektirmez. ilk filme hakim şahane bir sarı renk tonu vardı mesela. bu filmde garip soğuk mavi, gri renkler var. ne gerek varsa. suçluların dünyasını anlatan bir komedi filminde gerçekten kimin aklına geldi böyle bir renk paleti ve ışık kullanmak anlaşılabilir gibi değil. aynısını hakan dizisinde gökhan tiryaki yapmıştı mesela. bu tür hikayelerde bu kadar net görüntülere ihtiyacımız yok gerçekten. biraz daha "kirli" çekimler filme daha çok katkı sağlar düşüncesindeyim.

    bir de diyaloglardan bahsedelim. ilk filmde diyaloglar yerli yerindeydi. yani ortaya atılan aforizmalar canınızı sıkmıyordu. bu filmde ise bir edebiyatımız olsun der gibi söylenmişler. o yüzden çok havada kalıyorlar. belki filmin dramatik yapısı bu kadar temelsiz olmasa bu sözler de bu kadar sakil kalmazdı ama destekleyen hiçbir şey olmayınca tabi ortaya böyle bir sorun çıkmış. sanki olay akışını kesip haydi asım bir aforizma söylesin burada gibi bir yapı çıkmış ortaya. organik değil yani yapılan eklemeler.

    diyalogların diğer aksayan noktası da yılmaz erdoğan'ın daha önce "tutan" repliklere sürekli gönderme yapmasıydı. tam olarak saymadım ama ben dört defa denk geldim bu yapılana. birincisi saruhan'ın bak tikim var demesi. bu vizontele'de emin'in danimarka'lı kızla yaşadığı şeye benziyordu. ikincisi mecazi cazi mi cazi nedir repliğiydi. üçüncüsü saruhan'ın yaptığı bob marley konuşmasıydı. bu da ilk filmdeki bye bye happiness sahnesine gönderme. şu araba nerede, para nerede repliğinin göndermesini bile filmde iki defa yapmışlar. bir tanesi yetmedi sanırım. bu da biraz ne gülmüştünüz bunlara, hadi bir daha gülün demek gibi. ilkinde güldük çünkü tam yerinde söylenmişlerdi. bunda gülmedik çünkü senaryonun içine bunu da kesin koyalım demişler gibi dağınık şekilde eklenmişler. hatta güven kıraç'ın canlandırdığı karakter ve oğlu vizontele'de şafak sezer ve babasının canlandırdığı karakter gibi yazılmış. bu da bir göndermenin ötesinde kendini tekrar etmeye dönüşmüş tabi.

    filmde bir de beni rahatsız eden bir şeyden bahsedeceğim. bu konu da ürün yerleştirme. ürün yerleştirme kim yaparsa yapsın izleyici tarafından sevilmez. spielberg bile ürün yerleştirme yaptığı için eleştiriliyor. çıta ne kadar yüksek siz düşünün. bu filmde de ürün yerleştirmeler yapılmış ancak şöyle bir fark var. yabancı filmlerde ürün yerleştirmeler hikayeye dahil edilmiyor genelde. yani ya arkada bir yerde tabela falan olur ya ürünü başrolün elinde kısa bir süre görürsünüz gibi. sanırım zaten adama reklam izletiyoruz bari iyice gözüne sokmayalım da fitil olmasın diye düşünüyorlar. türk filmlerinde ise sanırım o kısmı komple reklam ajansına yazdırıyorlar çünkü oyuncular filmi kesip baya diyalogla falan reklam yapıyorlar. bu da gördüğüm en saçma uygulama. daha önce cem yılmaz bu nedenle eleştirilmişti. bu filmde de bu yapılmış.

    --- spoiler ---

    film hakkında yazmayı bitirirken sanırım beğendim yada beğenmedim dememe gerek yok. ayrıca objektif şekilde iyiye iyi, kötüye kötü dediğime inanıyorum. ha bu filmi izlemezseniz bir şey kaybeder misiniz? bence etmezsiniz. ancak türk sinemasının gittiği yeri görmek üzücü diyebilirim. çünkü yılmaz erdoğan kaliteli filmleri büyük kitlelere ulaştıran bir insandı benim gözümde. bu film ise bu kariyere uymuyor. kıpırdanmalar olsa da bizi umutlandıracak bir hareket yok gibi. o yüzden kendi açımdan ana akım türk sinemasından uzak durmaya devam diyebilirim.

  • 4. f. gülen yakalandı sabah istanbul'a getiriliyor

    arkadaşlar,o adamı abd yarın veriyoruz desin,hükümet kalsın demez ise bende birşey bilmiyorum.
    bundan iyi malzeme mi var?
    devlete düşman gerek,yoksa bu gençler bayrağının değerini bilmez değil mi?

  • 5. mbaye diagne

    iki maçta balon ilan edilen kara boğa. ben kendisine biraz daha sabredilmesi ve güvenilmesi taraftarıyım çünkü fenerbahçeliyim ve bu adamdan bir bok olmaz bence.

  • 6. yeniden yayınlanması istenen çizgi filmler

    (bkz: taş devri)
    (bkz: heidi)
    (bkz: hayalet avcıları)

  • 7. sadece nakit ödeme alan işletme

    kayıt dışı ticaret yaparak vergi kaçırma derdindedir

  • 8. öğrenci profili en düşük bölüm

    türbanlı öğrencilerin istila ettiği, sosyoloji, psikoloji ve felsefe bölümleri midemi bulandırıyor. bir de o bilmiş tavırları yok mu? ulan marx'a dinsiz diyen akademisyenden ders alıyorsun havan kime.

    edit: "marx dinsiz değel mi yeah" diyen arkadaşlar siz geri zekâlı mısınız? ben "marx dinsiz" diyerek onu aşağılamaya çalışan akademisyenlerden bahsediyorum. marx düşmanı bölüm başkanlarından, darwinizm pkk'nın resmi ideolojisidir diyen profesörlerden bahsediyorum. bakın çok ciddi söylüyorum dünya düzdür diyen adamlar özellikle felsefe bölümlerine atanıyor. siyasal islam sorgulayan bireyden nefret eder.

  • 9. survivor türkiye yunanistan yayından kaldırılması

    acun tamam bugüne kadar turabi'lerle bir yere kadar geldin ama artık sıktı ve ünlüler-gönüllüler bile yapsan tutmaz. sana buradan bir tüyo vereyim, tutacak format;

    survivor: gelinler - kaynanalar

  • 10. hd-torrents

    eminim ki burada davetiye arayanların çoğu sitenin adını daha yeni duymuştur. bedava bir davetiye, o davetiyenin, davetle girilen bir yer olmasının çekiciliğiyle herkes davetiye dileniyor burada. uyanın içeride hiçbir bok yok. bu tür sistemlerle sizi sitelerine kazandırmaya çalışıyorlar. torrente ihtiyacın olursa piratebayden çekersin. torrentlerin çıkış noktası orası zaten. gerisi gereksiz.

  • 11. yazarların favori cipsleri

    (bkz: doritos a la turca)

  • 12. köleliğin kaldırılmasının nedeni

    kaldırılmadı şekil değiştirdi şeklinde cevap verilebilecek soru.

    eskiden kölelik, bir başkasının malı olmaktı. o kişi sizi istediği gibi kullanırdı, bunu yap derdi yapardınız, acımasızca işkence yapabilirdi yani bildiğiniz sizi, her şeyi yapabilen bir robot olarak kullanırlardı. şimdiki kölelik de ise kimin kölesi olacağınızı -eğer eğitimde iyi noktalara geldiyseniz- siz seçiyorsunuz. yine bunu yap denildiğinde yapmak zorundasınız. sadece üstüne para kazanıp, işte harcadığınız zamandan arta kalmayan(!) zamanda bu parayı harcayıp hayatta kalmaya çalışıyorsunuz.

  • 13. hayattan çıkarılmış en önemli ders

    yaşa. isteklerini ertelemeden, doya doya yaşa. 24 saat, faydalı kullanırsan gayet uzun bir süre. ona buna, söylenenlere, işe güce gereğinden fazla takmadan yaşa. işi işte, evi evde, hastalığı hastanede bırak. ne kadar mutlu olursan o kadar mutlu edersin.

  • 14. ekşi itiraf

    bu hafta arkadaşlarımla vedalaşıyorum sevgili sözlük. uzunca bir süre yurtdışında olacağım. çok kafama yatarsa dönmem belki. kısmet.

    akşam eski bir arkadaşımla bir cafede buluşup çay kahve içtik. tam koyu muhabbete dalmışken bir kız masamıza yaklaşıp 'pardon bir şey rica etmem mümkün mü' dedi. ben de tabi buyurun dedim. 'yanınızda ertesi gün hapı var mı acaba' deyince önce bir şaşkınlık yaşayıp sonra çakmak, tuzluk gibi gayet normal bir şey istemiş gibi yok maalesef dedik. neyse kız hazır muhabbet açılmış ve biz de normal karşılamışken devam etti. "ayy bilemedim şimdi. karşıki eczane kapanmış. sizde vardır diye düşündüm!!! napsam ki! 24 saat sonra içsem etkisi olur mu ki?" biz de hala normal davranıp yani bilmiyoruz şimdi adı üstünde ertesi gün hapı. riskli olsa gerek. sen işini şansa bırakma deyip kurtulmaya çalıştık ama 'ayy bilemedim. çok mu risk' derken kız düşmedi yakamızdan. sonra arkadaşla kendimizi kızın adet tarihini öğrenip riskli günleri hesaplarken bulduk. baya riskliymiş deyip nöbetçi bir eczane bulmasına salık verdik. utanmasa lütfen birlikte bir nöbetçi eczane bulalım falan diyecekti. valla millet çağ atlamış ya da biz çok geride kaldık. sosyal bir deneye mi kurban gittik bilemedim sözlük.

  • 15. 17 şubat 2019 trabzonspor alanyaspor maçı

    1516 mercidabık savaşında savaşmış alanyalı gençleri emperyalist hakemin bile durduramadığı maç.

  • 16. oğlunun adını recep tayyip koyan çiftçinin isyanı

    ee abiciğim, 17 yıl boyunca hiç düşünmeden yediniz içtiniz elbette bunun bir hesabı olacaktı.

  • 17. ülkemize seks için gelen türkler defolun

    kadını haksız göstermek için feminizm bayrağının kötü taraflarına gizlenmeye gerek yok

    gayet haklıdır, suriyeli eleman türkiyede kamera şakası adı altında kızlara sarktığında ana avrad burada sövüp çocuğu linç ettiniz.

    “e ama biz paramızla gidiyoruz” derseniz demek ki parası olan suriyeliye pezevenklik yapıp kızlarınızı satmayı bir turizm aktivitesi olarak gösterdiğiniz gerçeğini ortaya koymuş olursunuz.

    bi kerede empati yapın !

  • 18. maçınıza sokayım

    keşke sözlüğe futbol başlıklarını engelleme gibi bir şey getirilse dediğim haklı serzeniş.

  • 19. toplumdaki ahlaki çöküntünün nedeni

    çok verme arsız edersin
    az verme hırsız edersin
    derdi annem.
    söylediğinde çok haklıymış.

    arsızlar ve hırsızlarla dolu bir ülkede yaşıyoruz.

  • 20. 25 şubat 2019 beşiktaş fenerbahçe maçı

    perşembe gecesi 22:00 da allah'ın norveç'inde maç oynadıktan sonra pazar akşamı g.s. karşısına çıkartan tff'nin pazartesi gününe aldığı maç.
    ortamlarda tff başkanı beşiktaşlı falan dersiniz amk, nasıl olsa kim bilecek. yüzsüz, arsızlar sizi.

  • 21. lgbt kulübünün akıllara zarar projesi

    bir erkek olarak söylüyorum kadınlar bizim tuvaletlerden uzak dursun. her genelleme yanlış olmakla beraber , gördüğüm ve bildiğim kadarıyla kadınlar tuvaletleri çok kirli kullanıyorlar ve ortalık leş gibi oluyor. detay gerek yok yapmayın işte kafayı takacak mantıklı işler bulun. lgbt üyeleri nasıl toplumda yer eder , iş bulur,iş kurar. lgbt üyesi öğrencilere burs verin , hibe bulun siz daha bu işleri çözmeden “bayan” , “kadın” seviyesindeki aktivistliğinizddn gına geldi

  • 22. vücudun gösterdiği tuhaf tepkiler

    hoşlandığım kıza sarılınca istemsizce ereksiyon olmak.

    aklımdan zerre cinsellik geçmemesine hatta kendisini masum ve çocuksu bulmama rağmen kontrol edemiyorum. sarılmak, yanaklarını öpmek ve kokusunu içime çekme beni oldukça etkiliyor ama bunlar olurken daha fazlasını düşünmüyorum. ilginç.

  • 23. nba tarihinin en iyi şutörü

    2015- 2016 sezonunda maç başına 5.1 üçlüğü %46'yla sokmuş curry'le kiyaslanabilecek bir şutör bile nba tarihinde olmadı. allen, miller falan 2.5, 3 üçlüğü %41'le falan sokan oyunculardı. curry 5 üçlüğü %40'la falan soksa, o dönem üçlük bu kadar tercih edilmiyordu denebilirdi. öyle bir şey de olmadığına göre tartışmaya kapalı.

    büyük oyunculuk başka şey, iyi şutörluk başka şey. larry bird, curry'den çok daha iyi oyuncuydu ama curry daha iyi şutör. allen, miller, klay, dennis scott, peja gibileri zaten köpeği bile olamaz curry'nin.

    reggie miller ve ray allen efsane falan değil, geçmişte oynamış yıldız oyuncular. ikisi de sadece şutör olarak değil oyuncu olarak da curry'den çok daha geride. curry 2 kez nba'de sezonun en iyi oyuncusu( mvp) seçildi, bunun ikisi hiçbir sezon birinci takıma bile seçilemedi.

  • 24. insanı yoran şeyler

    aile fertleriyle bakış açılarınızın arasında uçurum olması

  • 25. 16 şubat 2019 nusr-et ankara rezaleti

    2018 megane aracımız ile yaşadığımız akıl almaz rezalet. girişi araba ile yaptım çünkü olay bunun üzerinden gelişiyor.

    çok şükür halimiz vaktimiz yerinde sayılır. bugün değişiklik olsun diye eşimle nusr-et ankara’ya gidip yemek yiyelim dedik. öğle vakti arayıp rezervasyon yaptıracaktım ki beyefendi saat 7’de sizi lobide bekleteyim isim alayım öncelik sıralamasına göre yer buluyoruz, dedi. tamam dedik madem prosedür öyle.

    akşam saat 7:15 gibi mekanın önüne arabayı çektik vale tayfa bekletti öncelik porsche, mersolardaymış oraya gelince öğrendik. mekana girdik biraz yürüdük 2 dakika etrafa bakındık kalabalık içinden kısa saçlı bir hatun bize beklememiz gerektiğini söyledi. tamam deyip lobi gibi bir yere geçtik. bekle babam bekle bize yer gösteren olmadı. bir yandan da kapıyı izliyorum. lüks araçlar ile gelenleri kapıdan alıyorlar masalarına kadar götürüyorlar. bu şekilde 8-10 çifti karşıladılar. biz hala bekliyoruz. yarım saat geçti, birkaç kez zenginlere masa yeri gösteren kadınla göz göze geldik. siktirin gidin buradan pis fakirler, der gibi surat astı, anladık ki bize yemek vermeyecekler, çıkalım bari dedik. valeye kartı verdik, bizi masalara almadılar kardeş biz çıkıyoruz, abi 15 lira vale ücreti var bizden kesiyorlar ücreti deyince tepem attı vermiyorum amk, nusr-et yemediğim yemeğin otoparkını mı istiyor dedim. anahtarı verdi araç yukarıdaki sokakta abi siz alın o zaman dedi. gidip aracımızı aldık başka mekanda yemek yedik.

    eğer nusr-et efendi bu yazımı denk gelip okursan iki çift lafım var. nereden geldiğini bil ve ne oldum deme ne olacağım de. yarın dükkanında işler kötü giderse bu muameleler yüzünden olur haberin olsun...

  • 26. muhtaç ailelere 150 kw/s elektrik faturası desteği

    doğuda kaçak elektrik kullananların faturasıni nasıl ödüyorsak şimdi bunuda biz ödeyeceğiz demek, iş oyle bir yere gidiyor ki yakında orta gelirli haneler yardım almak zorunda kalacak.

    edit: bu sistem gelire ters orantılı olarak herkese uygulanmali o zaman. sadece yardımlarla yaşayan bir kısım var devlet yardim dağitmayi birakip bu kisilere is bulmali. isten gucten dusmus, yasli veya gercekten muhtac insalar olabilir tabiki ama 10 milyon kişide çok ciddi bir rakam.

  • 27. .ı.ıılıııllılllıllılllllıl...lııllıılllıllllııllıı

    tanzim kuyruğu.

  • 28. 2018/2019 sezonu sonunda küme düşecek takımlar

    huddersfield, southampton ve fulham düşer. bu nasıl başlık lan?

  • 29. bir kadınla sevişmek dışında yapılabilecekler

    ülkemiz erkeklerinin bir kısmı tecavüz etmek, şiddet uygulamak ve öldürmeyi tercih ediyor. bir kısmı işkence ediyor mesela.

  • 30. türk kızlarının pek satranç oynamaması

    türk kızlarını bırak, türkiyede satranç oynayan mı var lan?

  • 31. sigara haramdır

    sigara kullanan biri değilim ama alkol kullananları yerin dibine sokmaktan geri durmayan şabalakların manevralarını izlerken bir sigara da ben yakayım madem.

  • 32. yazarların atatürk'ün en sevdiği sözleri

    "evet, mutluyum çünkü başardım."
    - mustafa kemal atatürk - 21 haziran 1930

  • 33. sadık çiftpınar

    fofana'dan çalım yerken kendi etrafında bir tur daha dönse yine kendisiyle karşılaşıp bize evrenle ilgili ipuçları verecekti.

  • 34. öğrenciyi gözaltına alırken taciz eden polis

    önceleri polisliğin bir şanı vardı. şimdi ise adam olamayanların yaptığı bir meslek haline geldi. bunu bu duruma kim getirdi hepimiz biliyoruz. bu tip olaylarla çok daha sık karşılaşacağımızı temin ederim...

  • 35. pazar sabahı erken kalkmak için bir neden

    cumartesi gecesi alınan alkolün yarattığı dehidrasyon. 83 bardak su içtim hala hasadı yanmış çiftçi gibi içim yanıyor.

  • 36. z kuşağının en büyük sorunu

    altı boş özgüven ve sosyal medya bağımlılığıdır.

    not: nacizane tespitimdir.

  • 37. öğrenci profili en yüksek bölüm

    türkiye’de yoktur. bazı bölümlerde bazı öğrenciler iyidir, kalanı çöptür.

  • 38. arkadaşın uzun süre sonra işi düştüğü için araması

    oğlum ne pis çevreniz var lan, beni de arkadaşlarım işi düşünce arıyor hallediyorum, benim işim düşünce de ben arıyorum onlar hallediyor. ha gönül isterki eski günlerdeki gibi toplaşalım, muhabbet edelim ama çoluk çocuk, öncelikler çok farklı artık. sıkıntı arkadaşın işi düştüğü için araması değil bence, hatrı kalmamış arkadaşın araması.

  • 39. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    bazı sorulara hiç cevap vermiyor musunuz?

    çünkü her gün görüyorum. mesela allah rızası için biriniz dirty talking seven şu arkadaşa cevap versin.

  • 40. rıdvan dilmen

    diagne’nin pozisyonu için kırmızı diye ağlayan şeytan. kasımpaşalı oyuncuya vurmuşmuş. beş para etmezsin rıdvan!

  • 41. birini unutmaya başlamak

    görmemekle, duymamakla, ona ait hiçbir şeyle karşılaşmamakla başlar.

    çoğu zaman rahatlatır, hatta belki de her zaman.
    çünkü hafiflersiniz.

    iyi veya kötü, unutmak durumunda olduğu birini "gerektiği kadar" unutmalı herkes.

    çünkü artık herhangi bir sebepten dolayı (ölüm,ayrılık vs.) kesin olarak karşılaşmayacağınız birini hafızanızda canlı tutmak, her gün hatırlamak, sizi geçmişe bağlı yaşamaya mecbur kılar.
    bu da dolaylı olarak yeni şeyler yaşama, keşfetme hevesinizi baskılar.
    önünüze yeni fırsatlar, yeni insanlar çıkmaya başladığında istemsizce kıyaslarsınız sürekli.
    ve bundan dolayı elinizde olmadan saçma sapan önyargılar oluşur zihninizde.

    en güzeli zamanın zihninizi temizlemesine izin vermek.

  • 42. 17 şubat 2019 fenerbahçe beko anadolu efes maçı

    galiba artık gerçekten de şöyle bir söz var: ortada bir kupa varsa fenerbahçe basketbol o kupanın talibi değil sahibidir.

  • 43. sözlüğün porno sitelerine dönüşmesi

    altına yazılan yorumlara bakılırsa, yanlış anlaşılan başlık. yazar burada çıkan reklamların pornografik olduğundan bahsetmiyor, porno sitelerinde olduğu gibi her yerden reklam çıktığına dem vuruyor.

  • 44. islam slimani

    şaka maka leicester city'nin 30 milyon euro para ödediği oyuncudur.

  • 45. etrafta hiç pozitif neşe saçan kız olmaması

    (bkz: pozitif neşe)

    ne olduğunu anlasam, saçmazsam şerefsizim.

  • 46. grup seks başlatıcı diyaloglar

    birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde...
    gelen mesajlar üzerine edit: bu
    giride aynı entry mevcut ama bir copy-paste durumu söz konusu değil. başlık içinde arama yapmadım, affola.

  • 47. hoşlanılan erkeğe açılmak

    gerçekten beklentinizi sıfıra çekip yapmalısınız. karsinizdaki insanin da bunu kaldirabilecek olgunlukta olduguna emin olmaniz lazim. zor is vesselam ama soyleyip kurtulmak da acayip rahatlatiyor olumsuz olsa bile.

  • 48. netflix türkiye

    siktiri boktan türk filmleri için sonun başlangıcı. 3d yok, imax, 4d yok bence türk yapımcılar ya sadece türkiye için bir platform kursunlar ki ben netflikse 40 tl bayılırken başka platforma bu saçmalıklar için para bayılmam. böyle bir yerli platformunda 20-30 milyon ziyaretçinin telif hakkını ödemeye yetecek parayı toplama için fahiş fiyat vermesi gerekir.
    evet sınırlarımızın dışına para akıtıyoruz çünkü onların aklına geliyor. onlar üretiyor onlar satıyor. onların hükümeti her iş yapana vergi, stopaj, kira, sigorta diye tepesine çökmüyor. sen bir kazan sonra hesaplaşırız diyor. hatta büyük çaplı işlerde kendi devlet politikasını yönlendiriyor. senin türklirasını bile değerini biliyor çünkü senin paranı çevirirken visa/ master/amerikan express para kazanıyor, senden kazandığı tl kadar dolar basabiliyor. doğuda dolaşan dolarını geri ana karasına alıyor.
    evet alışkanlıkları değiştiriyor çünkü insalar değişiyor. günde 10-15 saatini başkasına kiraya veren biri eve gelince biraz çabuk tarafından direk reklama vakit harcamadan eğlenmek ister. türk tvlerinde bir gece prime time ı 5 saat olarak alırsak 1 saat dizi özeti, 1 saat reklamla geçiyor. 3 saat tek bir dizi için çok. amerikali 1 saat dizi izliyor, 1 saat evle ilgileniyor 1 saat tr kendine vakit ayırıyor, kitap okuyor ertesi günün işine bakıyor.
    artık ulusal kanala reklam verince marka olacağını düşünen dangalak patronların sonu geliyor.
    adamlar salak değil hollywood filmleri getirdiği yere internet platformu getirirken hollywood 3d 4d yapıyor, büyük ekranda görmenin daha iyi olacağı filmler yapıyor. mesela alien’ı sinemada izleme şerefine nail olamadığım için üzgünüm mesela. en son aquaman’a gittim gerçekten görsel olarak çok başarılı ve bir kez daha netflixte izlemem. sinemada izlemesemde netflixte izlemezdim.

  • 49. cia mülakatlarında sorulan mantık sorusu

    allahım inş maaşlar gününde yatıyordur.

    --- spoiler ---

    şişenin kapağı kapalı olduğundan hiç biri dolmayacaktır.

    --- spoiler ---

  • 50. 18 şubat 2019 akaryakıt zammı

    benzinin, mevsiminde tüketilmemesi sebebiyle oluşan güncelleme.