crowder6
profili

  • ankara'nın sevilmeme nedenleri

    kendini sevmemek ile ilgilidir.
    ankara, gökçek denen atom bombası felaketine rağmen yemyeşil, yaz kış oturmuş bir gece hayatı olan, bozkır ortasında kurulsa da yılların verdiği o ilk kuruluşunda üzerine serpilmiş olan modern şehirciliği insana hissettiren bir şehirdir.
    ankara, belki de gerçek anlamda türkiye nin tek kent'idir.
    ankara nın her sokağı, köşesi sanki bir biri ile konuşup iletişim halindedir, bu ülke insanının bir zamanlar burjuva ya da zengin olmasa da kentli, modern olabildiğini gösteren büyük bir 70 ler 80 ler müzesidir.
    ankara, garip bir şekilde umudun, bir şeyleri beklemenin, ama bu bekleyiş sırasındaki can sıkıntısını hazza çevirmenin şehridir.
    bu şehirde içinize döner, kendinizi tanırsınız, yıl be yıl sürer bu, sonra bir bakmışsınız ki ayrılma zamanı gelmiş.
    ankara, sanki büyük bir savaş yarasından sonra sizi iyileştiren tam donanımlı askeri bir hastane gibidir. ayrıldıktan sonra şefkati ve elinden geldigi kadar verdiği huzuru hatırlar, arada o uzun yolu yapıp garip bitkiler ve kavaklarla dolu bahçesinde dinlenip soluklanmak istersiniz.

  • 25 ağustos 2020 paok beşiktaş maçı

    panthessalonikios athlitikos omilos konstantinopoliton.
    öncelikle selanik beşiktaşı ile istanbul beşiktaşı nın, aynı takımların karşılaşmasıdır, zaten renkdaş lardır.
    paok istanbul dan göç eden beşiktaşlı konstantinopoliton'lar tarafından kurulmuştur.
    beşiktaş'a başarılar,
    not.fb

  • erdoğan'ın erken seçime hazırlandığı iddiası

    umarım kendisine bu öneriyi yapanla istanbul seçimlerini tekrarlatan akıl:) aynı akıl olsun.

  • ay'a hiç gidilmediği iddiası

    aya insan inmedi,
    araştırmak isteyenlere
    konu hakkındaki ana başlıklar:

    edit:lütfen düz dünya safsataları ile ay'a inişin teknik şüphelerini ayıramayanlar okumasın.

    van allen radiation belt sorunu (coca cola tenekesi inceliğinde aluminyum cidarlı parodi uzay aracı ile nasıl aştın, kızarmadan ölmeden devam ettin, indin geri döndün)
    edit: van allen

    hubble teleskobu'nun 20 cm lere kadar ay dan görüntü alabileceği halde nasa'nın saçma sapan cevaplarla geçiştirmesi.

    edit4: hubble cevapları arasında şu var, efenim ay çok parlak, diyaframı kısamıyoz valla ondan. makina soğuk bir de.
    ama hepiniz hubble'ın güneş fotolarını google den görebilirsiniz arkadaşlar... artık kelvin değerlerini, şunu bunu karşılaştırmak fotoğrafçıların işi.

    4 günlük ay yolculuğu, dönüş ve oradaki enerji ve yaşam destek üniteleri sorununun 1969 yılındaki teknoloji ile nasıl çözüldüğü (bugün bile karşılığı yok)
    edit4: bataryalar arkadaşlar... enerji bataryaları, 1969 yılındaki en baba teknoloji ile büyüklüklerini bir düşünün( zaten lunar lander ve apollo da uçan kaçan tüm alet edevatın bire bir aynıları orada.. bakın bakalım o kadar zaman, manevra için yeterli mi? oksijen filtreleri, dönüştürücüler ıvır zıvır.. bunun hesabını yapan kafayı kırmış insanlar var-ki nasa nın resmi verilerini ve ortada üretilmiş olan alet edevatı koyuyorlar denkleme.
    1969 yılında bildiğimiz anlamda autopilot bile yok iken, sürekli hareket halindeki ay dünya arası milimetrik hız açı hesaplamaları, modülde bulunan bilgisayarlar yetmediği için dünya dan gelen komutların mesafeye hıza göre sürekli değişen rölativite hesaplamaları ve komut gecikmeleri.? günümüzde bile kıçı kırık uydular, gezegen proble ları yollarını şaşırıp çöp olurken nasıl tam da doğru açıyla zincirleme hatasız olarak gittin? ulan daha ırak da suriye de attığın füzelerin yüzde yirmisi yerini bulamıyor!

    yolda iken ay yörüngesine inerken nasıl hangi yakıtla uzay ortamında milimletrik yavaşlama manevralarını yapabildin ve nasıl indin? inerken kullanman gereken yakıt miktarı ortada, hadi oldu bir mucize indin, küçücük bavul kadar yakıtla nasıl tekrar ay yörüngesine çıkabildin? atmosferi yok diye, dünyanın 6 da biri diye kolay mı o işler?

    edit2: bir düşün, dünya yüzeyinden ayrılmak için boğaz köprüsü nün ayağı kadar bir roket, ucunda misminnacık iniş modülü ve uzayda randevular, kenetlenmeler ayrılmalar, yer ekibinde çalışan tüm proje toplamı beşyüzbin kişi 500.000! ve sen buradan roketleyip kalkıp gittin..
    peki ay yüzeyinden nasıl döndün baba? nasa kendi çomarlarına açıklamış, iniş modülünün altında büyükçe bavul kadar bir yerde yakıt varmışmış..o yakıtı mylar (alemyon folyo:) ile kaplamış korumaya almışmış, işte ay atmosfer sahibi olmadığından hooop! diye o bavul fırlatmış 7 metrelik modülü ay yörüngesine, sonra ay yörüngesinde bekleyen dönüş modülündeki arkadaşa yanaşmak için birkaç tur attırmış o yakıt yörüngede, efenim buluşmuşlar, hadi artık basalım gaza geri dönelim demişler.
    fakat hayret ediyorum, bu saçmalığa inanan amerikalı düz dünya teorisine daha kolay inanır.

    inemezsin inemedin.. ay iniş bilgisayarı ve kodları internette. ne hızı ne donanımı ne dünya da yardım aldığı bilgisayar ile olan gecikme süresi ve daha bir sürü karmaşık sorun.. dünyada bir tane bile doğru dürüst iniş denemen yok.. ilk defa gittiğin bir yerde 7 mt yükseklikte kocaman uzay gemisini nereye nasıl hangi manevra mantığı ile indireceksin? 3 - 5 tane sprey'e gecikmeli manevra yaptırarak mı?
    iniş fotolarında pudra gibi ay toprağında hani ana iniş roketi nin krateri?
    kalkış zaten tamamen parodi ve çocuk oyunu..

    elbiseler ve izolasyon.. uzun uzun yazıp editlerim sonra, ama şunu söylemeli ki, teknik lise (bakın üniversite demiyorum) mezunu biri bile götüyle güler o işe, buhar tahliye hortumu bile yok, eşofman gibi şeyler. oysa ki gerçej olan yörünge yürüyüşlerinde günümızde bile kat kat daha büyük ve hantal giysiler kullanılıyor.

    nasa nın sunduğu fotoğraflardaki korkunç komik yanlışlar.. (aynı açıdan iki fotoğrafta kayalar, dağ, çer çöp her şey aynı iken, iniş modülü nün 2 fotoğrafta birbirinden en az 300 mt uzakta değişik yerlerde duruyor olması (taşıdılar herhal)

    edit3: nasa nın, ay'a inilmediğine dair popüler olan ama saçma sapan ezoterik ya da yanlış iddialara cevap verip "hah! işte bak gördünüz mü indik! bunların kanıtarı saçmalık" demesi
    fotoğraflardaki bazı ışık ve pozlama ile ilgili basit cevaplar örneğin.
    ancak yine de, yığınla manda boku gibi sahte olduğu anlaşılan fotoğraf ve kanıt için cevapları yok.
    birileri tutup mith busters izleyip yarim saatlik 3 tane tv maymununun programina inanip buraya entry giriyor. güya ay'dan yansıyan laser reflektör ışıkları, aslında iniş yerine dış yörüngede dönmekte olan ay tayfasının radyo mesajlarının nasıl saçmalık olduğunu araştırmadan..
    okuyun, izleyin, yargıya varın. öyle ezoterik değil, apollo projesinde çalışmıs mühendislerin kendi yaptıkları ciddi programlar var. adamlar "bunu sormanıza bile inanamiyoruz, 1969 yılında büyük bir kizkaçıran ile oraya gittiğimize mi inanıyorsunuz? buna cevap vermek bile zul"diyorlar.
    wikileaks de moon hoax ile ilgili ortaya dökülen mailleri okuyun yormayın amk beni ya

    kullanılan hasselblad fotoğraf makinasının aynı izolasyon ve hardware ile test edildiğinde -10 derecede bile pörtlemesi. ( ay ortamında +280 , - 190 arası değişiyor gölge ve güneş'e göre ısı).
    aynı şekilde fotoğrafların analog film üzerinde hiç radyasyon bozunumu olmadan çekilebilmiş olması-ki im-kan-sız

    o kadar dip dibe eski usül kablo, küçücük iniş modülünde, eşşek kadar radyasyon ortamında maşallah tık demeden ne canlı yayın ne rasyo sinyalinde cillop sonuç veriyor (ağır taşak geçmişler)

    günümüzde bile canlı yayın yaparken kanalların götü kanıyorken o işi nasıl hallettin?

    ulan madem bi yalan attın ve diyorsun ki yavaşlatma roketi ile ay'a yaklaşma işini öyle çözdük, e be dingil, işini kolaylaştıracak atmosfer olduğu halde neden günümüzde bile iniş kapsüllerini atmosferde kavurma yaparak resmen dünyaya fırlatıp ölümüne risk alıyorsun? (çünkü bugün bile spin attırmadan öyle manevralar yaptıramıyorsun).

    edit: vay efendim inilmedi ise ruslar neden ciyak ciyak bu yalanı servis etmedi?
    rusya abd nin güya ay inişinden sonra iki adet kendiliğinden inen(insansız, düşme ile inme arası bir şey yapan ve asla geri gelmeyen bir rover olan nükleer yakıtlı lunoxod1 ve 2 isimli yolladı, bunun üzerine ilk defa dünya yörüngesinde kalıcı bir uzay istasyonu kurdu (yanlış hatırlamıyorsam salyut) tüm bu başarılar batı medyasında büyük yankı buldu. ww2 den beri rusya, ukrayna'nın kıtlık ve yetersiz tarım yapması, kendi topraklarında yeterli endüstriyel tarım yapamadığı için 60 ların başından beri amerika dan ucuz tahıl ithal etti. bu ticaret o kadar uzun sürdü ki en ağır askeri krizlerde bile aksamadı. o bomboş bozkırlardaki orta amerika köylüsü paso ruslardan geçindi, rusların da karnı doydu.
    kaldı ki her iki süper güç, yaptıkları bu hamlelerle gezegen üstü, zaman ötesi, muhteşem imparatorluk, insanlığın en önünde yürüyen karşıt güçler olarak tarihe geçtiler.. birbirlerinin boklarını karıstırsalardı her iki tarafın da uzay yarışında yaptıklari kazalar, cinayetler ortaya saçılır, rezillikten geçilmezdi

    neyse zaman zaman editlerim bu saçmalığı.. daha tonlarca yalan var bu işte.

  • iç anadolu çomarı

    özelliklerini üç aşağı beş yukarı çoğumuz biliriz ancak sizlere en iyisini en yüksek karat halini nerede bulacağınızı sıralıyorum;

    1- afyon (evet sanıldığı gibi iç anadolu'nun bağrı değil, yozgat değil örneğin) afyon mutlak görülmesi gereken, hiç olmazsa başlangıç olarak ramazan dayağı yenilecek nadide, pırıl pırıl en yobaz şehrimizdir. konya ile karşılaştırınca konya nın oslo olduğu izlenimini verebilir.

    2- kayseri (bakın konya ya gelemedik )

    3- kütahya! yine süpriz! küçük ama etkili. sıralama nicelik değil niteliğe göre yapılsa birinci bile olabilir.

    4- niğde ... stamina, power, speed hepsi niğde de. teknik yönden zayıflardır ama niğde 3 büyüklerin hep korkulu rüyasıdır.
    özellikle fiziksel görünüşleri çomar tipinin en saf, en ari örnekleridir.

    5- kırıkkale (söyleyecek bir şey yok, kalitesi kendini gösterir, özellikle yıldız oyuncu keskin ilçesi ile yobazlığı ve çomarlığı iliklerinizde hissedersiniz).

    6 - konya, merkezi tam olmasa da kulu, cihanbeyli gibi almancı kökenli iki büyük oyuncusu ile konya eski büyüklerden, kalıcı çomar otağ'larındandır.

    7- bolu bakın karadeniz sanıyorsun ama bir güneş gibi parlayan, tüm haşmeti ile yine büyük bir çomaryeri

    8- yozgat... ilk sıralarda beklediğimiz yozgat, deplasman dan çok evinde daha etkili, olduğu yeri yakan bir çomaryeri, maç performansı iniş çıkışlı da olsa sağlam, güçlü bir çomar diyarıdır.

    vee şimdi de, sıralamalar üstü, süper ötesi, insanlık yüzkarası, derecenlendirme dışı, onursal başkan:
    yükselen tezahuratları duyar gibiyim!
    haydi hep birlikte, çakmakları yakın, ateşleri harlayın, havai fişekleri patlatın, hep bir ağızdan!

    sivas sivas sivas!

    edit1: 5. madde parantezi kapandı
    edit2: iç anadolu da olmadığı halde fahri iç anadolu esintisini taşıyan yerlerden bahsediliyor. örneğin afyon. sen onu istersen balkanlara taşı, afyon afyondur.
    edit3: genşler lütfen şu kalıptan sıyrılın "sen aşağıla çomarı, o da sana oy vermesin" bu saçmalığı geçin, üzülürsünüz. çomarlar aşağılanmadı hiç. m. kemal bile efendimizdir diye onlara seslendi. burada sorun, çomar'ın kendi kendine olan talihsiz nefreti, içi boşluğu ve yazık ki araplar tarafından müptezel göt oğlanlarına dönmüş olmalarının travması, sürekli olarak iyiye, özgür düşünceye ve empatiye düşmanlıklarıdır. batılılar ve iyi kötü aydınımız her zaman çomarları sevdi, yüceltti. çomarlar için politik olarak yapılacak seçenek kalmadı. saçma sapan tespitlerden ayrı olarak senin yaşam tarzına, hayatla ilgili güzel olan her şeye düşman, tavuk hırsızlarıdır onlar.
    edit4: aslan coğrafyacılar, macellan lar viking ler, piri reisler,cengaverler kurban olayım okuyun lan afyon, bolu, kütahya neden onlar "iç anadolu" sayıldılar? elinizde hayat bilgisi kitabıyla coğrafya profesörü oldunuz bari küfür etmeden akıtın engin coğrafya bilginizi

  • diyanet'in 9 yaş konusunda geri adım atmaması

    yeni bir açıklama ile "rıza alınmadan evliliğe karşıyız" gibi laubali, saçma sapan bir ifade ile inadı sürdürme durumudur.

    9 yaşındaki çocuğun rızası (o yaşta neyin rızası ) olması durumunda evlendirilebileceği konunda aksi bir ifade içermemekte.

    bitcoin için bile caiz değil diye olur olmaz fetva veren kurum, açıkça suç teşkil eden bu durumda 9 yaşındaki çocukların evliliği için ne haram ne mekruh ne caiz değildir ifadelerinin hiçbirini kullanmayıp "rızası yoksa evlenemez" gibi saçma sapan, korkunç bir açıklama ile inadını sürdürmekte.

    edit: 9 yaşındaki çocuklara göz dikenler ortalığı bulandırmak için link istemiş
    link : https://www.ntv.com.tr/…besi,rqi01uy9deyo7mohqxr-kq