yaşım 44 ve eyt emeklisiyim. 11000 lira emekli maaşıyla çok güzel yaşayabiliyorum. neredeyse 1 yıl olacak. ye iç yat hayatı yaşıyorum. internet + disney+ + amazonprime + youtube premum + spotify faturam var. bütün gün eğlence yani. xhamster bedava zaten.
market alışverişi hariç dışarı hiç çıkmıyorum. sosyal hayat sıfır yani. evde tek başıma kendime yetiyorum. sosyalleşmek gibi bir çabam olmuyor hiç.
gelen mesajlara binaen:
1. bekarım. çol çocuk yok. evlenmeye niyetim de yok.
2. gayet de mutluyum, sıkılmıyorum hiç. dışarıda daha çok sıkılıyorum ben. insanların içindeyken bir an evvel evime gitsem telaşı oluyor.
3. arkadaşlık ayağını da sevmiyorum. hiç arkadaşım yok. en iyi arkdaşın mk.
ringingdeath10 profili
-
köyde ev + araba + emekli maaşı
-
40 yaşında anne babasıyla oturan bekar erkek
40 değilsem de 40a nerdiven dayadım. evde kalmış da denilebilir ama bu gönüllü bir evde kalma. anne-babam da kanıksadı artık; evlilik lafı etmiyor, durumu garipseyip-endişelenmiyorlar. birlikte yaşlanıyoruz evde. yemek, bulaşık, temizlik işlerini dahi yapıyorum uzun zamandır. annem izin vermezdi ilk evde kalmış yıllarımda ama sonraları o da bıraktı, ama evde misafir varken ya da yabancı varken yine izin vermiyor.
alışıyor hatta vazgeçilmez oluyor evde anne babayla yaşamak. eş yok, çocuk yok, dert yok tasa yok. tek derdim arada eve gelen akraba ya da başka misafirlerin evlilik hakkındaki sinir bozan sikik soruları. bunları da savuşturunca sultan gibiyim maşallah.
babamla kemal sunal filmlerini izleyip gülüyoruz, arada bir iki haber izleyip sövüyoruz, haftada bir mangal yakıyoruz. annemle pazara gidiyoruz. sıkıcı da değil yani, geçinip gidiyoruz işte. -
masaj yaptığı kadını yufka gibi açan hintli dayı
bana nusret gökçe'yi hatırlatan hintli. stil, aynı stil.
-
aynı filmde iki farklı rolde oynayan oyuncular
ne bu oyunculardan ne de bu filmlerden haz etmiyor babam. hatta sövüyor bu oyunculara. bu oyuncuların farklı makyaj, kostüm, saç-sakal, gözlük gibi aldatmacalarla kendisini kandırmaya çalıştığını düşünüyor. ama babam kanmıyor bu oyunlara, hemen fark ediyor aynı oyuncu olduğunu ve şıp diye çözüyor oyunu. film boyunca sürekli ve ısrarla aydınlatıyor beni. ben de her defasında şaşırıyorum bu gerçeğe.
-
gazi başkomutan recep tayyip erdoğan
uzaklara derin derin bakarak ve acıyarak ve küçümseyerek ve tiksinerek gülümsedim.
-
asla iyileşmeyecek çocukluk yaraları
1 liram olmadığı için sınıfça gidilen pikniğe katılamamıştım ben, hem de tek ben kaldım koca sınıfta. dünyanın en eğlenceli pikniğiydi benim gidemediğim o piknik. hayatımda hiçbir piknikten tat alamadım bu yüzden. bazen arkadaşlarla mangal yaparız kırda, bayırda ya da dere kenarında, yanına da rakı açarız. ben sık sık uzaklara dalarım istemsizce. arkadaşlar "ne oldu, yine daldın" dediklerinde ise derinden bir "hiçççç" der ve eklerim; "şarkı dokandı."
kimse bilmez içimdeki bu piknik yarasını. bak yine şarkı dokandı. -
15 temmuz bizim yeni çanakkalemizdir
çanakkale'de kendi askerinin kellesini kesmeyi bırak, düşman askerine bile saygı vardı. ülkenin yarısının zikine takmadığı hatta inanmadığı bir olaydan bahsediyoruz. siz öyle dediniz diye öyle olmayacak mk.
-
tarihi eminönü balıkçısının katarlılara kampanyası
ben sizin zihniyetinizi zikeyim. açın biri gelse sopayla kovalarsınız, mk zengin araplarına da bedava kampanyası yaparsınız.
-
hiç evlenmemiş 40 yaş üstü erkekler
içinde bulunduğum erkek grubu. bundan sonra da evlenmezler, evlenemezler kolay kolay.
yapayalnız ölecekmişim gibi. ana-baba da ölmüş olacak muhtemelen. ardından üzülüp ağlayan bırakmamak da güzel ama bir taraftan. -
yeni türk imparatorluğunun gümbür gümbür gelmesi
atatürk kafalarına çok sert vurdu bunların, hala toplayamadı garipler. mütemadiyen saçmalamaları hep bu yüzden.