iki, üç senedir sözlükteki popüler başlıklara pek uğramıyordum. 30 yaşında bekar kadın başlığı aklıma, kadının yaşı olmaz deyişini hatırlatan, kazancakis'in vios kai politia tou alexi zormpa romanında, zorba karakterinin anlattığı kısa bir hikayeyi getirdi.
-hikaye, sayfalar arasında -karşılıklı konuşma şeklinde- biraz dağınık, karman çorman bir haldeydi. satır aralarındaki kopmalar dahil, titizlikle elden geçirdim:
köyün birinde, 80 yaşında nine ile karşılıklı pencerede genç bir kız otururmuş. köyün delikanlıları, her cumartesi akşamı aldıkları alkolün de etkisiyle aşka gelip, kulaklarına bir dal fesleğen takıp, kızın camının altında serenat yaparlarmış. işte, her cumartesi akşamı o seksen yaşındaki kadın, delikanlılar kızın camının altına geldiğinde, minderini penceresinin önüne çeker, gizlice aynayı alır ve başında ne kadar saç kalmışsa, onları ha babam tarar dururmuş. delikanlıların kendisine bakıp bakmadığını öğrenmek için çevresine bir kaç kaçamak bakış atıp, delikanlılardan birisi penceresine yaklaştı mı usulca toparlanır, uyur taklidi yaparmış ama ne uykusu, seksen yaşındaki o kadın serenadı beklermiş.
yine günlerden bir gün her zamanki kalabalık grubun içinden bir genç, yaşlı kadının penceresine yaklaşıp "neden her cumartesi günü dudaklarına ceviz kabuğu sürüp saçını tarıyorsun? ne sanıyorsun yani? serenadı senin için mi yapıyoruz? biz karşı camdaki kızı arzuluyoruz, seni değil ihtiyar!" diyerek kadıncağıza çıkışmış. çıkışmış çıkışmasına ama o genç, bir kadının ne olduğunu ilk kez o gece, orada anlamış. ihtiyar kadının çenesi titreyerek, gözlerinden iki damla yaş akmış. çok değil, iki ay içinde yaşlı kadıncağız ölüm döşeğine düşmüş ve can çekişerek ölmüş.
hikaye, okuru tekraren bir kadının yaşı, görünümü fark etmeksizin değer görmek, arzulanmak ister düşüncesine sevk ediyor. (30 yaş kısmı, tamam) geriye kalıyor bekarlık. o da zaten bir tercih meselesi. schopenhauer de evliliğe dair kitabında şu satırları yazmamış mı, "evlenmek, haklarınızı yarıya indirmek, görevlerinizi ikiye katlamak demektir."
edit: imla.
immanuelkantinsaygidegerbiryakiini11 profili
-
30 yaşında bekar kadın
-
1965-2014 arası imdb'ye alternatif en iyi 150 film
başlangıçta imdb'ye alternatif en iyi 100 film olmasını planlıyordum ancak hazırlanış aşamasında sayının 100 filmi aşması sonucu listeye 50 film daha ekleme gereği duydum. sayıyı 250'ye tamamlamama sebebim, listeyi tamamen kaliteli ve nitelikli filmlerden oluşturma çabamdan kaynaklanıyor.
neden 1965 yılından günümüze kadarki filmleri seçtiğime de değineyim. 1965 yılından itibaren siyah-beyaz filmlerin sayısı ciddi oranda azalıyor. bununla birlikte bu tarihi seçmemin en önemli sebebi günümüzden geriye son 50 senelik süreci ele alma isteğimdir. dolayısıyla son 50 sene gibi yuvarlak bir rakamı tercih ettim.
filmlerin sıraları tek tek beğeni çıtama göre oluşturulmuştur. her filmin listedeki mevcut sırasını ince eleyip sık dokudum. buna mukabil, ilk 50 filme şahsi yorumlarımı da kattım. ayrıca şunu da belirteyim; her film türünden eşit miktarda listede yer vermeye özen gösterdim. yaklaşık bir aylık bir çalışma neticesinde yazılmıştır. buyurunuz:
1. a woman under the influence, 1974, john cassavetes : film, evli bir kadının iç dünyasında yaşadığı çalkantı ve sürtüşmeleri, kendince aradığı mutlu bir yuva özlemini olağanüstü bir gerçeklikle işliyor. bunun yanısıra en az kadın kadar, kocasının üzerine titremesi ve yaşadığı problemlere bir çözüm bulma çabası da filmdeki bunaltıyı, evlilik içerisindeki sıkıntıları, renksizliği daha gerçekçi bir hale getiriyor. aile içi bir dramı, çıldırırcasına mutlu olmayı arzulayan bir kadını bu kadar gerçeklikle anlatan başka bir film yoktur sanıyorum. performansların olağanüstülüğüne değinmeye gerek dahi görmüyorum.
2. amarcord, 1973, federico fellini: mussolini dönemi italya'sının ufak bir kasabasında yaşanan olağan hayatların kışıyla baharıyla yansıtıldığı, fellini'nin delikanlılık çağlarının italya'sına döndüğü eseridir. fellini delikanlılık çağına dönüyor tabii bunu kariyerinin, yönetmenliğinin olgunluğuna, adeta zirvesine ulaştığı yerde yapıyor. filmin lezzetinde büyük ölçüde bunun da payı olsa gerek.
3. idi i smotri, 1985, elem klimov: öyle vurucu bir film ki, belki bu yüzdendir yönetmen hayatının sonuna kadar başka bir film çekmiyor. yarattığı dehşet öyle büyük ki, neden oscar'a aday dahi yapılmamıştır diye soracak olsak "filmde yahudilerin veya cesur amerikan askerlerinin olmayışı" diyerek açıklanabilir sanıyorum. bataklık sahnesi, köyün ateşe verilmesi, inek ölüsü, değişen taraflar vs. savaş filmi değil de canlı kanlı savaşın kendisi sanki. izlendiğinde bünyelerde bir süreliğine hasar yaratıyor.
4. all the president's men, 1976, alan j. pakula: nixon'ı istifaya götüren watergate skandalı'nı ortaya çıkaran iki muhabirinin yaptıkları takip ve bu siyasi oyunu nasıl deşifre ettiklerini anlatan politik gerilim türündeki film. nefesleri kesen aksiyon dolu sahneler yok fakat şahane bir gerilim olduğu aşikar. bittikten sonra gazetecelik budur dedirtiyor.
5. the thin red line, 1998, terrence malick: savaşın anlamsızlığını vurgulayan etkileyici diyalogların hemen arkasından sanki her biri kafamızın içinde patlarmışçasına arka arkaya atılan bombalar ve yaşanan çatşımalar filmin yakaladığı etkiyi inanılmaz boyutlara ulaştırıyor. aynı yıl çekilmiş er ryan devasa bir kahramanlık destanı olduğundan akademi tarafından büyük övgülere mazhar olmuşken, bu film ise nedir ki, savaşın anlamsızlığı mesajı falan filan.. peh... şaka bir yana gerçekten bu büyük filmin hakkı yenmiştir.
6. balkanski spijun, 1984, dusan kovacevic: yüksek dozda paranoyaklık içeren ve bunu komünizm taşlamasıyla harmanlayan şahane bir komedi filmi. performanslar olağanüstü, karakterlerin her biri birbirinden ilginç ve tuhaf. konusundan kısaca bahsedecek olursak, evini kiraya verdiği masum komşusunun batılı bir ajan olduğundan şüphelenen orta yaşın biraz üzerinde bir adam, bu gizemli komşusunun her hareketini takip etmeye başlıyor. tabii biraz içe kapanık karısının olaylara kayıtsız kalışı, hatta dehşetli gözlerle seyredişi, bir de üstüne adamın ağabeyi ve çocuklarının da adama yardıma gelişi vs. derken zaten kısacık olan film müthiş bir finalle sona eriyor.
7. glengarry glen ross, 1992, james foley: butik bir pazarlama şirketinin entrikalarını konu alan şahane kadroya sahip, diyalog ve performans ağırlıklı bir film. karmaşık ilişkiler ağı içerisinde kimin eli kimin cebinde takip etmekte zolanıyoruz. filmin tek oscar adaylığı al pacino'ya ait olsa da film bittikten sonra " al pacino mu yoksa alec baldwin, kevin spacey, ed harris yada jack lemmon'ın performansı mı daha iyiydi?" diye kendi kendinize düşünmeden edemiyorsunuz. ben jack lemmon derim tabii ki.
8. punishment park, 1971, peter watkins: hayranlık uyandırıcı, cesur bir film. devlet tarafından muhalif görülen gençler, özgürlüklerini kazanmak için zoraki olarak insanlık dışı bir yarışa sokulurlar. filmin vuruculuğunun yanısıra; mahkemede hakim ve gençler arasında öyle ideolojik tartışmalar duyarız ki, bırakın şikayet etmeyi, her biri, bir ötekinden daha etkileyici olduğundan filme olan hürmetimiz bir nebze daha artar.
9. todo sobre mi madre, 1999, pedro almodovar: normal ve sıradan bir anne-oğulun yaşantısıyla açılan filmin daha ilk dakikalarında genç çocuğun kaza yapıp ölmesiyle, sıradan sandığımız tablonun annenin yaşadığı ne kadar karmaşık bir sürecin meyvesi olduğuna şahit oluyoruz. kadının geçmişi bizi bir anda madrid'in nezih semtlerinden alıp, barcelona'nın travestiler, kadın satıcıları ve daha nice kıyısından köşesinden geçmeye imtina edeceğimiz arka sokaklarına götürüyor.
10. killing of a chineese bookie, 1976, john cassavetes: tek kelimeyle "fiyakalı" bir film. listedeki diğer filmlere nazaran öyle derinliği olan bir öyküsü filan yok, diğer cassavetes filmlerine kıyasla da aynı şekilde. konusu da çok öyle sıradışı değil. başı, borç ve alacaklıdan kurtulamayan kumarbaz bir striptiz kulübü sahibinin durumdan kurtulmaya çalışırken aksine debelenişini, dibe batışını anlatıyor. üstüne üstlük, filme adını veren çinli bahisçinin ölümüyse filmin en fazla on dakikasılık kısmında işleniyor. peki bu filmi listenin ilk onununa sokacak kadar iyi yapan şey nedir? kesinlikle izlerken aldığınız tarifi imkansız seyir zevki. iddiam odur ki, scorsese'in goodfellas'ından daha estetiktir, daha karizmatiktir, onu katbekat aşmıştır. filmin baş karakterinin adının "cosmo vitelli" olduğunu da not düşeyim.
11. repulsion, 1965, roman polanski: roman polanski'nin apartman üçlemesinin ilk ilk ve en iyi filmi. cinsel duyguları bastırılmış bir insanın, nasıl bir ruh halinde olacağını kah çeşitli simgelerle, kah başroldeki kızın çevresindekilerle kurduğu ilişkiler yoluyla gösteren catherine deneuve'un harika bir oyunculuk performansı sergilediği başyapıt.
12. dersu uzala, 1975, akira kurosawa: ağaçla, kaplanla, ateşle konuşan, doğaya hakim bir insan: dersu... bir araştırma ekibine liderlik eden kaşif vladimir (kapitan!)... aralarında filizlenen dostluk. bilhassa filmin ikinci yarısının ortlarında dersu'nun, kaşifin eviyle kurduğu ilişkinin anlatımı hayranlık uyandırıcıdır. dersu, doğaya ve dolayısıyla yaşama adanmış bir ömür.
13. mulholland dr, 2001, david lynch: lynch sinemasının zirve eseri diyebiliriz ancak yine hemen hemen her lynch filminde karşılaştığımız üzere, ilk izleyişte filmin parçalarını tam olarak doğru yere oturtamıyoruz. ikinci kere, belki üçüncü kere izlemek gerekiyor hatta bir rehber okumak gerekiyor. ancak bana kalırsa david lynch yıllar geçtikçe kademe kademe gerçeklikten uzaklaştı ve bu film gerçeklikten hem uzak ve hem de sağlıklı yorumlanabilecek son filmi diyebilirim. şöyle ki, önce blue velvet, arkasından twin peaks, hemen arkasından daha karmaşık kayıp otoban ve iki tık daha ötesi "mulhollan çıkmazı." basamağın son ayağı inland empire ise bana göre anlaşılması çok güç isteyen, çok daha karışık bir film.
14. belle de jour, 1967, luis bunuel: yine luis bunuel ve yine şahane bir burjuva eleştirisi. şaşaalı hayat yaşayan güzel bir kadının; bastırılmış ve gizlenmiş duygularının da kışkırtmasıyla kocasına karşı hiçbir zaman üstlenemediği eşlik görevini ve dolayısıyla filmin çekildiği dönmdeki tüm ahlaksal tabuları yıkarak bir randevu evine gidip gelen fahişelere dönüşmesini anlatan harikulade bir klasik.
15. blue velvet, 1986, david lynch: konusu ağır işliyor ancak sürükleyicilik ve gizemini (atmosferini) filmin sonuna kadar koruyor. bu yönüyle tam anlamıyla bir neo-noir filmi de diyebiliriz. bir de bonus olarak lynch'in çok fazla kafa yormadan izlenebilecek en iyi ve gizemli filmi. ayrıca filmin müzikleri de en az filmin kendisi kadar kendi kadar şahane.
16. solyaris, 1972, andrey tarkovski: tarkovsky'nin bir bilim-kurgu eserini sanatıyla harmanlayıp konuşturduğu filmdir diyebiliriz. alışkın olduğumuz bilimkurgu filmlerinden çok öte bir film, çok daha derin. bilimselden ziyade sanatsal bir bilim-kurgu filmi diyebiliriz çünkü kitabın yazarı stanislaw lem dahi tarkovski'nin solyaris'i için ''o solyaris'i değil, suç ve ceza'yı çekti'' diyor. bu sözün üzerine bu başyapıtla alakalı daha ne söylenebilir ki?
17. bring me the head of alfredo garcia, 1974, sam peckinpah: adından da anlaşılacağı üzere, çok ama çok sert bir film. vahşi batı, modern şehir, şiddet ve suçu bünyesinde barındırmasıyla bu başyapıt, kendisinden sonraki coen kardeşler ve daha birçok yönetmenin filmlerine ilham kaynağı olmuştur diyebiliriz.
18. volver, 2006, pedro almodovar: fazlasıyla kadınsı bir film. ismini estrella morente'nin volver şarkısından almış. zaten bu şarkıyı penelope cruz'un ağzından filmde dinliyoruz. filmde neler yok ki? batıl inançlarda, kadınların dünyasına, hayatın zorluğundan, olağan kasaba yaşamının ince detaylarına kadar pek çok konu tek bir şekilde inceleniyor. dahası film, çocuk istismarcısı tecavüzcülerin veya katillerin (penelope cruz'un canlandırdığı karakter gibi) aslında günlük hayatımızın birer parçası olduğu, içimizde dolaşışını seslendiriyor, fazlasıyla almodovarvari.
19. boogie nights, 1997, paul thomas anderson: porno alemi, pornocu kimliği, hızlı hayat, hayat tarzının getirdiği buhranlar, 70'lerden 80'lere geçiş, harikulade atmosfer, yerine göre cuk oturan müzik seçimleri, sağlam oyuncu kadrosu ve klas bir yönetmen. hem acımasız, hem de renkli bir film.
20. dogville, 2003, lars von trier: öyle çok cafcaflı bir film değil, nedir yani bir tiyatro sahnesi var gibi eleştirilere katılmıyorum. alt metni, filmden çıkarılacak anlam oldukça fazla. adaletin sağlanışı, tanrı-isa, melek-şeytan vs. çok geniş bir yorumlar zinciri yapılabilir film için, ancak genel itibarıyla "insanlık" diyebiliriz.
21. as good as it gets, 1997, james l. brooks: kendini çevresindeki insanlardan soyutlamış, patavatsız ve işkolik bir adamın ikinci baharını yakalaması olarak tanımlayabiliriz filmi. senaryo basit gelebilir ancak jack nicholson ağabeyimizden film boyunca işittiğimiz beylik laflar, harikulade performanslar ve üstüne üstlük buram buram hissedilen duygusal taşkınlıkla adeta büyüleyici bir film.
22. once were warriors, 1994, lee tamahori: aile şiddet ve alkolizm sebebiyle mahvolmanın eşiğindeki bir aileyi büyüleyici bir yalınlıkla adeta gözümüzün içine sokuyor. filme adını veren "bir zamanlar savaşçıydık" ifadesi filmde sıklıkla karşılaştığımız yeni zellanda'daki maori kültürüne yapılmak istenen vurgudur. filmdeki şiddetle de oldukça uyum sağlamış.
23. midnight cowboy, 1969, john schlesinger: sıkı bir düzen taşlaması. sürekli kovboy kıyafetleri ile dolaşan yakışıklı, neşeli, kendine güvenen joe bir gün new york'a gidip kolay yoldan para kazanmaya karar verir. film ara ara tebessüm ettiriyor, bazense, filmin bir yerinde olduğu gibi kaldırımda yatan evsizin ölüsüne kimsenin dönüp bakmaya tenessül etmemesi gibi fazlasıyla düşündüren sahneler de mevcut. filmdeki iki karakterin de birbirlerine destek çıkışı, yer yer filmde artan duygusal derinliği ve şahane müzikleri dönemin underground yapımı olan bu filmi bir altın haline getiriyor.
24. quiz show, 1994, robert redford: toplum tarafından ağzı açık izlenen tv yarışmalarının ve televizyon showlarının arka planını tüm gerçekliğiyle gözler önüne seren; insanları uyutmanın ve kandırmanın nasıl nakite ve prestije dönüşebileceğini, toplumların tv tarafından nasıl mışıl mışıl uyutulduğunu gözler önüne seren, televizyon patronlarını da doyasıya taşlayan düşündüren ve sorgulatan bir film.
25. getaway, 1972, sam peckinpah: entrika, kovalamaca, birbirinden acayip yan karakterler, sam packinpah'a özgü şiddet... yahu filmde bir çöp kamyonun içinde kaçış var, filmi yüceltmek için sırf bu sahnenin dahi yeterli olabileceğini düşünüyorum. sam peckinpah'a özgü göndermeler oldukça boldur filmde. mesela filmin bir sahnesinde soyguncuların oldukça kirli bir konuşmasına şahit oluruz. konuştukları mekandan çıkıp arabalarına yöneldiklerinde mekanın dış duvarında kocaman bir coco-cola billboardunun asılı olduğunu görürüz. çok kötü bir dünyanın içinde yaşadığımız söylenmişti değil mi bize?
26. roma, 1972, federico fellini: fellini yine roma'yı anlatıyor. şehrin loş sokaklarına, bilinçaltına iniyor. filmdeki sinema salonunda geçen uzun sahne kesinlikle cinema paradiso'nun ilham kaynağı olmuştur diye düşünüyorum. fellini'nin fantezi dünyasını yansıtan bir takım bölümler de bulunmakta.
27. kramer vs. kramer, 1979, robert benton: ayrılığın bilhassa çocukların üzerinde bıraktığı etkiyi, çok ciddi bir konuyu gayet dokunaklı şekilde işliyor. velayet, veda, tıkanma noktasına gelen evlilik, kısacası boşanma sürecine ait hemen hemen tüm konulara değinilmiş filmde. filmi bu denli güzel kılan bir diğer unsur ise abartının olmayışı. herşey olduğu gibi, olağan şekliyle anlatılmış. bu yönüyle bir hayli gerçekçi diyebiliriz. performansların olağanüstülüğüne değinmiyorum bile.
28. paris, texas, 1984, wim wenders: aramak, kazanmak, kaybetmek, üzülmek, denemek, bırakmak, kaçmak, boşvermişlik, eğlenmek gibi en temel duyguları wim wenders öyle bir ustalıkla bizlere yansıtıyor ki, film bu yönüyle sinema tarihinin en iyilerinden birisi olmayı fazlasıyla hakediyor. başroldeki travis karakterinin ruh hali ve performansı filmin atmosferini tamamlar nitelikte. wim wenders'ın diğer iki yol filminden ayrılan en önemli yanı, filmdeki hikayenin aslında her insanın başına gelebilecek bir kayboluşu barındırıyor olması bana göre. diyalogların filmi daha da güzelleştirdiğine değinmeyeceğim bile.
29. blood simple, 1984, joel coen, ethan coen: coen kardeşlerin "biz geliyoruz." diye haykırdıkları filmdir. kaba ancak kesinlikle zevkli bir film. coenlerin ustalıklarını konuşturdukları ilk film olsa da kesinlikle filmin bilinçaltında bir "sam peckinpah" vardır diye düşünüyorum. para dedektifleri, şuh bir kadın, gayet güzel bir atmosfer ve arka plan... tüm bunlara bakınca neo-noir kategorisine koyabiliriz filmi ancak salt neo-noir filmi olarak nitelendirmenin çok yanlış olacağını düşünüyorum. çünkü film hem donuk, hem sakin, hem de bir o kadar absürd.
30. the wild bunch, 1969, sam peckinpah: aksiyon filmlerine bir dönem damga vurmuş, kilometre taşı olmuş, çatışma sahnelerinin yavaş çekim tekniğiyle çekildiği ilk film. ruh hali pek de sağlıklı olmayan karakterlere sahip, kadınlar dövülüyor, hayvanseverlerin üzerine ateş açılıyor ancak filmi aksiyon ve western filmi olarak düşünürsek kesinlikle kült bir film.
31. santa sangre, 1989, alejandro jodorowsky: dövmeli kadın, şişman üvey baba, kolsuz anne, ona kol olan bir evlat ögeleriyle bezeli çarpıcı, eşi benzeri olmayan sürreal bir intikam filmi. anne gerçekte ölü mü? yaşananlar düş mü yoksa gerçek mi? spoiler vermek istemiyorum ancak kesinlikle çok farklı bir deneyim bu filmi izlemek.
32. barton fink, 1991, joel coen, ethan coen: izlendikten sonra damakta hoş bir tat bırakan filmlerden. sahilde uzanan genç bir kıza ait kartpostalı cenet olarak tasvir edersek, cehennem yaşanan süreçte tam olarak nerede duruyor, nasıl tasvir edilmiş? çok fazla yorum çıkarmaya müsait, satır araları oldukça dolu tutulmuş bir film. anlaşılmaz bir film olduğunu düşünmüyorum ancak coen kardeşlerin çizgisinden uzaklarda durduğu da aşikar.
33. they shoot horses, don't they?, 1969, sydney pollack: kurtlar sofrasına dönüşen sistemimizde kolay para kazanmanın cazibesi, insaları günlerce, haftalarca delirmek pahasına dans ettirir hale getiriyor. filmin uyarlandığı kitabı okumadım, bir yorumda bulunamayacağım ancak film için antik roma'daki gladyatör müsabakası seyrediyormuş hissi yaşattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. siz ne kadar az düşünürseniz, kafanız ne kadar az çalışırsa bizim cebimiz o kadar dolar özdeyişini de anımsatmıyor değil.
34. straw dogs, 1971, sam peckinpah: fazlasıyla erkek egemen bir film. şiddetin dozu, diğer sam peckinpah filmlerine kıyasla bir nebze daha fazla diyebiliriz. film için kadın düşmanlığı yapıldığı yorumlarına katılmıyorum. yönetmenin her filminde bolca bulunan nefret edilesi karakterler mevcut ancak el insaf, dustin hoffman'ın başrolde canlandırdığı sam karakteri herhangi bir peckinpah filminde görülebilecek en melek insandır yahu. ancak şu söylenebilir, kadını aşağılayan ve dolayısıyla kadın düşmanlığını hortlatan yan karakterler mevcuttur ancak filmden kasaba muhafazarlığı, doğurduğu linç kültürü mesajını çıkarmak sanıyorum en uygun olanıdır.
35. thelma and louise, 1991, ridley scott: kadınlar arası dayanışmanın ön planda tutulduğu (bir yol filmi olmasına nazaran) kadınsı ve eğlenceli bir film. gayet tekdüze ve monoton hayatları olan biri evli, diğeri evlilik harici beraberliği olan iki kadının bu sıradanlıktan biraz da olsa uzaklaşabilmek için çıktıkları yolculuğun, planladıklarından çok daha tehlikeli bir hal alması anlatılıyor. performanslar üst düzeyde, karakterlerin birbirleriyle uyumu şahane. film anlattığı hikaye kadar en az bizi de sorunlarımızdan bir süreliğine de olsa uzaklaştırıyor.
36. lost highway, 1997, david lynch: yine bir bilinmezlikle karşı karşıyayız. hayal mi yoksa gerçek mi olduğunu filmdeki diyaloglardan, sarfedilen herhangi bir cümleden çıkarmaya uğraştığımız kırılma noktalarının bulunduğu yine anlaşılması zor bir lynch filmi. kesin bir yargıda bulunmak gerçekten çok zor. kendi içerisinde döngüleri var filmin ve bu döngülerin ipuçları var, kimi yerde lynch bize açık kapı bırakıyor her zamanki gibi. üzerine tez yazılacak bir film doğrusu.
37. the king of comedy, 1983, martin scorsese: günümüz şov dünyasına ve beraberinde getirdiği popülerliğe hayranlık beslemenin çaresizliğini yansıtmanın yanısıra robert de niro'nun filmdeki oyunculuğuna da şapka çıkartmak gerekiyor. muazzam bir oyunculuk. film ise bilhassa yaptığı yerinde tespitlerin yanında barındırdığı mizahla da (bilhasa robert pumpkin'in muziplikleri) güldüren bir film. scorsese ve de niro ortaklığının diğer filmlerine nazaran daha gölgesinde kalsa da filmin çok iyi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
38. nostalghia, 1983, andrey tarkovski: filmin sonunda deli(!)'nin, meydanda feryat figan bağırış ve kendini yakış sahnesi gerçekten muazzamdır. gerçeğin izini süren adam, kadın, hasret... bunların hepsi bir kenara, yalnızca filmin sonundaki haykırıştır izleyeni koltuğa çivileten. "...delinin biri size kendinizden utanmanızı söylüyorsa, ne biçim bir dünyadır burası!"
39. being there, 1979, hal ashby: kinayeli bir film. kinayeler o denli natural ve başarılı bir şekilde harmanlanmış ki günümüz dizilerindeki absürtlüğünden oldukça farklı olduğu göze çarpıyor. konusuna kısaca değinecek olur isek karşısındaki ne derse desin yüzünde artık kalıplaşmış gülümseyişiyle olumlu yanıt veren aslında hayat hakkında çok az şey bilen bir bahçıvanın dış dünyanın acımasızlığına yaptığı yolculuk diyebiliriz.
40. being john malkovich, 1999, spike jonze: alışılmışın dışında bir konusu olmasının yanı sıra, bir bilim-kurgu filminde karşılaşması imkansız bir samimiyet ve olağanlık var bu filmde. filmde, malkovich'in kendi bedenine girdikten sonra yaşadığı tramva bilhassa iyi kotarılmış. bağımsız sinemadan hoşlananlar için bulunmaz nimet.
41. 4 zuli, 3 saptamani şi 2 zile, 2007, cristian mungiu: baskıcı bir devletin koyduğu kürtaj yasağıyla mücadele eden hamile bir kadının yaşadıklarını bütün çıplaklığıyla görüyoruz. donuk bir film fakat yaşattığı kasvetle, kaskatı kestirten sahneleriyle adeta kırık bir fay hattına dönüyorsunuz. filmdeki uzun diyalogları beğenmeyen veya filmin süresini uzatmak için konulmuş yapay diyaloglar diye eleştirenler filmin gişe filmi olmadığı söylenerek savuşturulmalı.
42. brazil, 1985, terry gilliam: günümüz bürokratik meselelerinin tüm eksik ve aksayan taraflarına yaptığı eleştirilerle takdire şayan. filmin fantastik dünyası öyle güçlü tasvir edilmiş ki sahnelerin pek çoğu hafızalara kazınacak cinsten. finaliyle de insanı muallakta bırkamıyor değil, film sonlara doğru iyice kafa karıştırıcı bir hal almaya başlıyor. ara ara robert de niro'yu da görmek filmin bir diğer artısı,ayrı bir zevk katmış filme.
43. rushmore, 1998, wes anderson: film, liseli genç bir delikanlının, okulundaki kadın öğretmene duyduğu platonik aşktan ziyade, filmdeki orta yaşlı erkek öğretmenle kuruduğu samimi dostluk ile daha fazla beğenimi kazanmıştı. yer yer güldürmesinin yanı sıra oyunculuklar şahane, karakterlerin birbirleriyle uyumu mükemmel. finaliyle az da olsa şaşırtmıyor değil. fazlasıyla anderson tarzı bir film olduğunu da not düşeyim.
44. pat garret and billy the kid, 1973, sam peckinpah: daha ilk dakikalarından itibaren yönetmen, vahşi batıyı bir tabuta koyup bilinmezliğe doğru postalıyor. bunu simgesel bir anlatımla filan da yapmıyor üstad, baya baya bir cenaze merasimi düzenleyip eski tip kovboy karakter ve hikayelerini adeta tarihin tozlu raflarına kaldırdığını ilan ediyor ve üstüne üstlük bunu sırıtarak, gayet memnun, gayet keyifli bir şekilde yapıyor. hiç şüphesiz ki bu denli bir meydan okumayı sam peckinpah'tan başkası da yapamazdı, yapmamalıydı. filmin konusuna gelicek olursak sıkı bir takip filmi diyebiliriz ancak kesinlikle bir takip filminden çok daha fazlası vardır bu filmde. sam peckinpah'ın aynı semtte oturmaya dahi imtina edeceğimiz kirli ve pis adamlarla dolu karakter ve şiddet yüklü olay örgüsüne merhaba derken, eski tip kahramanvari western anlatımlarının ise bir cenaze korteji eşliğinde kaybolup gidişine el sallıyoruz.
45. festen, 1998, thomas vinterberg: sosyetik bir ailenin şölen maksadıyla bir araya geldiği sofrada, bir gerçeğin açığa çıkmasıyla filmin başındaki mutlu aile tablosu bir anda dağılıyor ve biz de gerçekte parçalanmaya yüz tutmuş bir ailenin dramını seyreder hale geliyoruz. filmin çekim teknikleri, -bilhassa kamera kullanımı- dogma 95 akımının prensiplerine göre çekilmiş olduğunu not düşmekte yarar var.
46. thunderball, 1965, terence young: listede kendine yer bulan tek bond filmi. bunun sebebi en başarılı bulduğum, en beğendiğim bond filmi olmasından kaynaklanıyor. bilhassa döneminin çok üzerinde olan aksiyon sahneleri, birbirinden güzel ve tehlikeli bond kızlarının filme kattığı fantezi, filmin diğer bond filmlerine oranla daha estetik olması filmi hem en iyi hem de en favori bond filmi haline getiriyor.
47. krotki film o milosci, 1988, krzysztof kieslowski: aşkı fazla söze gerek duymadan oldukça yalın bir şekilde anlatabilen bir film. evet, bu genç hayran kalıyor belki de seviyor, sevmekten de öte sevdiği kadının duygudan yoksun yaşamına bir anlam katıyor. aşk, çok nadide bir değişkenlik üzerine kurulu. film de zaten aşk budur dememiş, bizi biraz da olsa acabalarla bırakıp sorgulamamızı istemiş.
48. the last seduction, 1994, john dahl: bolca ters köşeye yatıran, gelmiş geçmiş en soğuk ve belki de en seksi femme fatalelerden (kelimenin tam manasıyla bir kara melekten söz ediyoruz.) birini barındıran alabildiğne karanlık bir neo noir filmi. karmaşık kurgulanmış olsa da bu, filmin mükemmeliğinin önüne geçemiyor.
49. in cold blood, 1967, richard brooks: film, yaşanmış bir aile katliamını soğukkanlılık ve titizlikle aktarıyor. katliamı gerçekleştiren iki şahsın suçluluk potansiyali taşımayan, yalnıca ufak bir soygun planlamış iki delikanlı olarak lanse edilmeye çalışılması (biraz zorlama da olsa)filmin vurgulamak istediği idam karşıtlığı mesajının içini doldurmak istemesi olarak yorumlanabilir. doğrusu her yönüyle sarsıcı, her saniyesi merak uyandıran, mücevher gibi bir film.
50. opening night, 1977, john cassavetes: bir hayranını kendisinin sebep olduğunu düşündüğü bir trafik kazasında yitiren orta yaşlı tiyatro oyuncusu bir kadının, bu durumu üzerinden atamaması neticesinde yaşadığı tramvalar, biraz da yaşlanmasının getirdiği özgüven eksikliğiyle canlandıracağı karakterle bir bağ kuramayacak hale gelmesi, john cassavetes filmografisinden alışkın olduğumuz üzere kadını gitgide dengesiz bir hale getiriyor. biraz da kadın cazibesini yitirmekten korkuyor. tabii kadın varoluşsal problemlerle boğuşurken oyunun prömiyeri de anbean yaklaşmakta. su gibi akıp geçen bir film.
ufak bir not: filmin başındaki kaza sahnesi pedro almodovar da dahil pekçok yönetmenin filmlerinde kullandığı kaza sahnesine ilham kaynağı olmuştur diyebiliriz.
ilk 50 film içerisinde en çok filmi bulunan yönetmenler:
sam peckinpah: 5 film
john cassavetes: 3 film.
david lynch: 3 film.
andrei tarkovsky: 2 film
federico fellini: 2 film
pedro almodovar: 2 film
51. il conformista, 1970, bernardo bertolucci
52. magnolia, 1999, paul thomas anderson
53. eastern promises, 2007, david cronenberg
54. hable con ella, 2002, pedro almodovar
55. spalovac mrtvol, 1969, juraj herz
56. the evil dead 2, 1987, sam raimi
57. 21 grams, 2003, alejandro gonzález ıñárritu
58. love streams, 1984, john cassavetes
59. alice in den städten, 1974, wim wenders
60. fitzcarraldo, 1982, werner herzog
61. la mala educacion, 2004, pedro almodovar
62. nikita, 1990, luc besson
63. american hustle, 2013, david o. russell
64. professione*, 1975, michelangelo antonioni
65. le scaphandre et la papillon, 2007, julian schnabel
66. abre los ojos, 1997, alejandro amenabar
67. blow up, 1966, michelangelo antonioni
68. texas chainsaw massacre, 1974, tobe hooper
69. hannah and her sisters, 1986, woody allen
70. dom za vesanje, 1988, emir kusturica
71. die ehe der maria braun, 1979, rainer werner fassbinder
72. garden state, 2004, zach braff
73. der himmel über berlin, 1987, wim wenders
74. ınto the wild, 2007, sean penn
75. la double vie de veronique, 1991, krzysztof kieslowski
76. filantropica, 2002, nae caranfil
77. gravity, 2013, alfonso cuaron
78. spoorloos, 1988, george sluizer
79. lost in translation, 2003, sofia coppola
80. ed wood, 1994, tim burton
81. giulietta degli spiriti, 1965, federico fellini
82. the dirty dozen, 1967, robert aldrich
83. der amerikanische freund, 1977, wim wenders
84. the last emperor, 1987, bernardo bertolucci
85. brokeback mountain, 2005, ang lee
86. the straight story, 1999, david lynch: kalpleri yumuşatan, sıcacık bir david lynch filmi.
87. der siebente kontinent, 1989, michael haneke: sanıyorum gelmiş geçmiş en rahatsız edici film. bilhassa ikinci yarısı.
88. vargtimmen, 1968, ıngmar bergman
89. after hours, 1985, martin scorsese
90. darbareye elly, 2009, asghar farhadi
91. party, 1968, blake edwards
92. down by law, 1986, jim jarmusch
93. the wrestler, 2008, darren aronofsky
94. underground, 1995, emir kusturica
95. akira, 1988, katsuhiro otomo
96. falling down, 1993, joel schumacher
97. mujeres al borde de un ataque de "nervios", 1988, pedro almodovar
98. mccabe and mrs. niller, 1971, robert altman
99. persepolis, 2007, marjane satrapi
100. living in oblivion, 1995, tom dicillo: bir filmin çekim aşamasında yaşanması tüm muhtemel sorunlar bu filmde mevcut diyebiliriz.
101. ah fei zing zyun, 1990, kar wai wong
102. mean streets, 1973, martin scorsese
103. dallas buyers club, 2013, jean-marc vallee
104. radio days, 1987, woody allen
105. das weibe band, 2009, michael haneke
106. crimes and misdemeanors, 1989, woody allen
107. ım lauf der zeit, 1976, wim wenders
108. nebraska, 2013, alexander payne
109. patton, 1970, franklin j. schaffner
110. midnight run, 1988, martin brest
111. good night and good luck, 2005, george clooney
112. stranger than paradise, 1984, jim jarmusch
113. przypadek, 1981, krzystof kieslowski: 3 şekilde gelişen (genç adam, trene yetişirse, yetişemezse, yetişemeyip görevlilerle kavga ederse başına gelecekler.) lola rennt gibi filmlerin türünün ilk örneği diyebiliriz.
114. a bronx tale, 1993, robert de niro
113. children of men, 2006, alfonso cuaron
114. the untouchables, 1987, brian de palma
115. eyes wide shot, 1999, stanley kubrick
116. gloria, 1980, john cassavetes
117. wait until dark, 1967, terence young
118. don't look now, 1973, nicolas roeg
119. nueve reinas, 2000, fabián bielinsky
120. la promesse, 1996, jean-pierre dardenne, luc dardenne: sanıyorum bugünlerde en çok izlenmesi gereken filmlerden.
121. miller's crossing, 1989, joel coen, ethan coen
122. insomnia, 1997, erik skjoldbjaerg: aynı isimli bir benzerini christopher nolan yıllar sonra çekmişti.
123. amour, 2012, michael haneke
124. mystic river, 2003, clint eastwood
125. walkabout, 1971, nicolas roeg
126. changeling, 2008, clint eastwood
127. johnny got his gun, 1971, dalton trumbo
128. funny games, 1997, michael haneke
129. the poseidon adventure, 1972, ronald neame
130. true romance, 1993, tony scott
131. prisoners, 2013, denis villeneuve
132. fatal attraction, 1987, adrian lyne
133. ang ma reul bo at da, 2010, jee-woon kim
134. zwartboek, 2006, paul verhoeven
135. match point, 2005, woody allen
136. the three burials of melaquades estralda, 2005, tommy lee jones
137. clerks, 1994, kevin smith
138. a simple plan, 1998, sam raimi
139. kiss of the spider woman, 1985, hector babenco
140. out of sight, 1998, steven soderbergh
141. 28 days later, 2002, danny boyle
142. the crying game, 1992, neil jordan
143. ondskan, 2003, mikael hafström
144. the ballad of cable hogue, 1970, sam peckinpah
145. titanic, 1997, james cameron
146. angel heart, 1987, alan parker
147. dzien swira, 2002, marek koterski
148. edward scissorhands, 1990, tim burton
149. nattevagten, 1994, ole bornedal
150. carne tremula, 1997, pedro almodovar
listede en çok filmi bulunan yönetmenler:
6 film: pedro almodovar, sam peckinpah.
5 film: john cassavetes, wim wenders.
4 film: michael haneke, woody allen, david lynch.
3 film: federico fellini, joel ve ethan coen kardeşler, martin scorsese, krzystof kieslowski, .
edit: girişteki "siyah beyaz filmler" ifadesi ile günümüzde birer klasik haline gelmiş la dolce vita (1960) ve le trou (1960) gibi renklendirilerek restorasyonu yapılması halinde büyüsü bozulacak klasikler kastedilmiştir. -
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
yaklaşık iki dakika uzunluğunda kısa kısa ufuk açıcı videolar. konuşma veya anlatım içeren tüm videolar türkçe dublajdır.
2 dakikada tarihteki büyük devletlerin kronolojik sınırları.
yine sadece 2 dakikada 5000 yıllık dünya tarihi.
5 dakikada istanbul'un kentsel dönüşüm tarihi.
2 dakikada facebook'un kuruluşu. facemash'den facebook'a
90 saniyede yunanistan krizi (türkçe altyazı)
dünya neden dönüyor?
böcekler neden ışığa doğru uçarlar?
borsada iniş çıkışlar: https://www.youtube.com/watch?v=aca-48osobm
dünya'nın boyutlarının gezegen ve yıldızlarla karşılaştırması
futbol nasıl bulundu? asya hun devleti'nden başlayarak. 2 dk.
israil ve filistin tarihi (türkçe altyazı. 6 dk.)
kan kartalı. vikinglerde uygulanan vahşi bir idam yöntemi.
tüy ve bowling topunun havasız ortamda serbest düşüşü. ortam havasız olduğundan sürtünme yok ve tüy ile bowling topu aynı anda düşüyor. buyurunuz.
bir çam ağacı ne kadar ısı yayar? 100 değil, 200 değil....
deniz mili ölçü sitemyle alakalı pek çok şey.
ay çöreğinin tarihi
uzayın derinliklerinden çekilmiş bir kamerayla dünya'nın 6 ayı.
iki dakikada özgürlük kulesinin yapılışı
alışveriş merkezi üzerine stadyum yapmak.
carl sagan'ın sesinden soğuk mavi nokta
bayrakların tarihi. 3'er, 5'er dakikalık videolar:
yunanistan
suudi arabistan
japonya
ingiltere
venezuela
belçika
brezilya
italya
iran
malezya
fransa
almanya
şili
afganistan
rusya
hindistan
kuveyt
küba
kuzey kore
vietnam
isveç
kanada
somali
cezayir
pakistan
güney afrika
mısır
ve abd
5000 yıllık dinler tarihi
monetarizm teorisi (türkçe altyazı)
anarko kapitalizm (türkçe altyazı)
doğal haklar (türkçe altyazı)
bakterilerden portre yapmak.
3 dakikada tarih boyunca gerçekleşmiş tüm abd başkanlık seçimlerinde eyaletlerin tercihleri.
ülkeler bazında dünya'daki mcdonald's sayıları
dinazorların insan boyuyla mukayesesi
hayvansal ürünlerin yapılış aşaması. sindirmesi gerçekten zor (vimeo)
edit: yeni videolar eklendi. -
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
izlendiği takdirde ufkumuzu katlayacak belgeselleri, türlerine göre kategorilendirip bir seçki hazırladım. her biri yüksek çözünürlüklü ve türkçe dublaj olup seyir zevkleri oldukça yüksektir.
1. dünyamız ve evren
evrenin sınırlarına yolculuk.
bölüm bir.
bölüm iki.
bölüm üç.
bölüm dört
bölüm beş.
bölüm altı
bölüm 7
dünya'nın oluşumu
bölüm 1.
bölüm 2.
bölüm 3.
bölüm 4.
bölüm 5.
bölüm 6.
ışık hızı.
evrenin ucuna yolculuk. tek kısımdır.
dünya'nın merkezine yolculuk.
tek kısım.
dünya'nın oluşumu.
tek kısım. history channel.
dünya'nın dönememesi halinde olacaklar.
evrim. ilk insanlar. türlerin kökeni.
venüs ve merkür
jüpiter
satürn
neptün ve uranüs
plüton ve ötesi
hortumlar
yeni buzul çağı
tsunamiler
girdaplar (enfes bir belgesel)
yağmur ormanları
güneş sistemleri
kozmik çarpışmalar
kozmik çarpışmalar 2.
evren ve yıldızlar
dünya'nın varoluş öyküsü.
uyduların gözünden dünya.
iyi görüntüsünü aradım ancak bulamadım. şahane bir belgeseldir. büyük patlama nedir, ne değildir?
hubble teleskobu
meteorlar ve kuyruklu yıldızlar.
karanlık madde
güneş sönünce.
nüfus artınca.
ay olmasaydı.
evrende hız.
evren hakkında genel bilgiler
elementlerin oluşumu.
petrolün yokluğu.
evrenin sonu.
plüton'la karşılaşma yeni yüklenmiş. şahsen henüz izleyemedim.
uzayda yaşam
2. tarih
insanoğlu belgeseli.
bölüm 1
bölüm 3
bölüm 4
bölüm 5
bölüm 6
bölüm 7
bölüm 8
bölüm 9
bölüm 10
bölüm 11
bölüm 12
mağara adamları
büyük veba salgını kökeni ve gelişimi
ayrıca erdnc88 üstadın şu iki kıymetli eserini eklemek isterim.
yüz binlerce insanın üzerine atom bombası atmak. #50366378
`nazilerin mega yapıları ve ikinci dünya savaşı arşivi` #48916917
3. esrarengiz, polisiye olaylar.
karındeşen jack.
billy the kid.
demir maske'nin esrarı.
büyü hakkında.
cadılar ve cadılık.
lanetli bir donanma hikayesi
hayalet gemiler
4. hayvanlar alemi
böcek savaşları.
kaplan savaşları.
aslanlar.
jaguarlar.
pumalar.
ölümcül yılanlar.
bal porsuğu.
kalahari çölü.
5. psikoloji
insan beyni.
psişik güçler.
tuhaf takıntılar.
uyurgezerlik
sıradışı ilaçlar.
6. dinazorlar ve nesli tükenmiş devasa hayvanlar.
genel anlatım.
t-rex.
dinazorların devi. spinosauruslar
deniz canavarları
7. arkeoloji.
dünya'nın ilk tapınağı. göbeklitepe.
gümüş firavunun sırrı.
tutankamon ve hazinesi.
giza piramitleri.
antik mısır'ın gizemleri:
nefertiti'nin esrarı:
tarih öncesi devirlerde yaşamış yırtıcı hayvanlar.
8. dizayn. devasa yapılar.
petrol platformu.
güney afrika. dev altın madeni.
bir dev. pasifik sahil yolu.
bir mil uzunluğundaki olağanüstü gökdelen
süper gemiler. modern deniz canavarları.
devasa kamyonlar.
taipei 101
elektrikle çalışan yeni nesil araçlar.
modern süper savaş tankları
inanılmaz uçan nesneler
mega gemiler
gökdelenler
9. uyuşturucu maddeler.
eroin.
lsd.
marijuana
10. toplumsal, dünya düzeni, kişiler, ülkeler
gıda a.ş. food inc belgeseli.
hawking'in evreni.
stephen hawking ve her şeyin teorisi
izlanda
tarayıcı savaşları
tesla belgeseli
edit: yeni belgeseller eklendi. onuncu kategori eklendi. -
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
yazıldığı tarihten, on yıllar hatta yüzyıllar sonra yaşanan gelişmeleri, icatları nokta atışıyla öngören çok sayıda roman mevcuttur. bu romanları öngördükleri şeylere göre ayırıp, dilim döndüğünce yazmaya çalıştım.
kredi kartı: edward bellamy'nin 1888 yılında yazdığı looking backward romanında hayret edici bir şekilde öngörülüyor. romanın baş karakteri 1887 yılında uyuyakalıp 2000 yılında uyanıyor. gördüğü manzara ise; tüm vatandaşların ürün, hediye, hizmet satın alabilmek için bir dizi karta sahip oldukları. şurada hakkında yazılmış ingilizce bir makale mevcut.
kitap, say yayınları'nda mevcuttur.
ipad: arthur c. clarke'ın, stanley kubrick'in 2001: a space odyssey filmiyle eş zamanlı yazdığı romanında geçen haber bloknotu adını verdiği bir öngörüdür.
"...resmi raporlar, taslaklar ve tutanaklardan sıkıldığında, büyük dosya kağıdı boyutundaki haber bloknotunu geminin bilgi devrelerine bağlayıp dünya'dan son haberlere göz atabilirdi. dünya'nın en büyük gazetelerini teker teker çağırabilirdi... gösterim biriminin kısa süreli hafızasını açarak, on sayfayı açık tutabilir, bu sırada başlıklara ve ilgilendiği konulara göz atabilirdi. her birinin kendine ait iki haneli bir kodu vardı.tuşladığında posta pulu büyüklüğündeki bir dikdörtgen, tüm ekranı kaplayıncaya dek genişler ve floyd bunu rahatlıkla okuyabilirdi. bu işlemi bitirdiği zaman, ana sayfaya geri dönebilir ve daha detaylı araştırma için yeni bir konu seçebilirdi..."
ingilizce bir kaynak önereyim. buyurunuz.
kitap orbit yayınları'nda mevcuttur.
siber gerçekçilik: william gibson'ın 1984 yılına ait neuromancer romanı. henüz ortada world wide web yokken ve üstelik internet dahi çok kısıtlı çevrece bilinirken romanın başkarakteri hackerlık yapan bir şahıs:
"...başkaları hesabına çalışan, kurumsal şirketlerin parlak duvarlarını delip geçmek için gerekli egzotik yazılımları sağlayan, bereketli veri tarlalarına kapı açan işverenler, daha zengin hırsızlar hesabına çalışan bir hırsızdı..."
göz taraması: philip k. dick'in henüz 1956'da yazdığı, daha suç işlemeden suçluya müdahale edilebildiği bir gelecekte geçen minority report romanında işlenmiştir. yine aynı kitapta geçen yüz tanıma teknolojisi ise yine çok yeni karşılaştığımız gelişmelerdir.
sentetik uyuşturucu: antidepresanlar dahi 1950'li yıllarda henüz yeni yeni ortaya çıkarken, 1932 yılına ait aldous huxley'in brave new world romanında insanların gerçeklikten kaçmak için keyif verici bir madde kullandıklarından bahsediliyor. (çağlar öncesinden gelen ilkel uyuşturuculardan farklı olarak.) romandaki karakterler ise bu keyif verici maddeye soma adını veriyorlar.
kitapta, kullanımı sonrası yaşanan pek çok şey ayrıntılarıyla anlatılıyor:
"...kapanış saatinden iki saat önce yutulan ikinci soma dozu, gerçek evren ile zihinler arasına aşılamaz duvar çekmişti. soma artık etkisini göstermeye başlamıştı. gözler parlıyor, yanaklar kızarıyor, her suratta mutlu ve dostane gülümsemeler doğuyordu. bernard, bir parça eridiğini hissediyordu..."
şurada bir incelemesi mevcut.
kitap, ithaki yayınları'nda mevcuttur.
biyonik uzuv: martin caidin'in 1972 tarihli cyborg romanı. bir kaza sonrası sakat kalan astronot, kendisinde mevcut olmayan ancak dilediğince hareket ettirebildiği biyonik bir uzva sahip oluyor. şurada, hakkında yazılmış ingilizce kısa bir makale bulunmakta.
atom bombası: h. g. wells'in the world set free romanı 1913 yılında yazılmış olup, yazar tarafından atom bombası henüz keşfedilmeden tanımlanmıştır.
robot teknolojisi ve robot teknolojisinin üç kanunu: 1953 yılında başladığı robot serisi'nde isaac asimov şu üç kanunu ortaya koymuştur:
1. robotlar insanlara zarar vermez.
2. robotlar efendilerine itaat etmek zorundadırlar.
3. robotlar kendi yaşamlarını ancak diğer iki maddeyle çelişmiyorsa koruyabilirler.
bir inceleme.
asimov'un robot serisi'ndeki the caves of steel ve the robots of dawn kitapları türkçeye çevrilmiş, internetten ikinci elini temin etmeniz mümkün ancak diğer iki kitabı olan robots and empire ve naked sun maalesef türkçeye çevrilmemiş.
son olarak vakıf serisi'nde asimov, galaktik ansiklopedi'yle adeta wikipedia'yı öngörmüştür.
encyclopedia galactica
edit: imla. ufak dokunuşlar, minik eklemeler. -
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
nazi almanya'sının sonunu büyük oranda şişme tanklar ve yapay sesler gibi müttefiklerin kullandıkları yanıltma taktikleri getirmiştir.
bildiğiniz üzere abd öncülüğünde normandiya çıkarması yapıldı ve amacı fransa içlerinden berlin'e ilerlemekti ancak naziler bu çıkarmadan önce tedbirlerini almışlar (müttefiklerin mühimmat sevkıyatı yapabilecekleri köprü ve viyadüklerin kör noktalarına tank, top sığınakları yapmışlardı.) çıkarmadan sonra ise dağdan, bayırdan dahi uçak kaldırıp kendi mevzilerini takviye etmişlerdi.
şunu da belirteyim ufak bir not olarak. çıkarmadan sonra alman hava saldırıları çok yoğunlaşıyor. zaten müttefiklerce asıl mühim olanı avrupa ana karasına çıkarma yapmaktan ziyade, çıkarmayı yaptıktan sonra mühimmat sevkıyatı yapabilmek ve bu yolla da nazi ordusunun savunma hattını bölmek. (müttefik rotası) bilhassa abd için ciddi mühimmat sıkıntısı da mevcuttu.
neyse asıl mevzuya geleyim. bu sert savunmayı kırmak için sahte bir ordu yaratıldı ve alman savunması bölündü. aynen şu şekilde:
video: şişme tanklar ve toplar
fotoğraf: şişme bir tank, 2
dikkat ettiyseniz gerçekçiliğini kaybetmemesi için duman ve ses (hoparlör) dahi ihmal edilmiyor.
çarpışmalarda kullanımıyla alakalı bir videodur.
söz konusu tankların hazırlanış aşamasından bir karedir.
şişme uçak
boş bir yerleşim yerini müttefik askerleriyle dolu olduğuna inandırmak için kullanılan şişme kamyonetler.
kısacası şu ve şu linki koyayım buraya.
o kadar savaş filmi izledim, hiç birinde değinildiğine şahit olmadım. 3 abd askeri bildiğiniz yara yara avrupa'ya dalıyor. şu taktik vietnam'da veya küba'da abd'ye uygulanmış olsa eminim ezbere bilir hale gelirdik.
edit: imla. -
bir kadın için çabalamayan erkek
dileyene fon müzik
genç ve başarılı bir yönetmen yeni filmi için kadın oyuncu aradığına dair gazeteye ilan verir. gün boyu ardı sıra genç, güzel ve alımlı kadınlar mülakat için yönetmenin karşısında tüm cazibelerini gösterirler. kuyruğun sonuna yaklaşırken kömür gözlü, pespaye bir kadın her şeyden habersiz yönetmenin deneme kamerasının önüne oturur.
kısa sohbetten sonra sonra yönetmen "bana çantanızı açıp içindekileri birer birer anlatır mısınız?" der. genç kadın, arkasındaki çantaya uzanır yavaşça , fermuarını açar ve eline ilk olarak kırmızı bir elma gelir, çıkarır anlatır "bu elmayı sabah tezgah başında meyvelerini parlatırken gördüğüm manav hediye etti. çok iştahlı bakmış olmalıyım."
sonra bir kitap çıkarır çantadan. kitaba şöyle bir bakar romanın baş karakterinin dalaverelerini uzun uzun anlatır. ardından makyaj çantası, iş ilanını gördüğü gazete ve günlüğünden uzun uzadıya bahseder.
çantanın gizli bölmesine atar elini. oradan iki fotoğraf çıkartır. biri uyuyan genç bir adam fotoğrafıdır. "sevgilim" diye açıklar. "fotoğraf çektirmeyi hiç sevmez, ancak uyurken çekebiliyorum fotoğrafını." ikinci fotoğrafın ise annesinin evlenmeden önceki hali olduğunu ve yıllar geçtikçe ne kadar değiştiğini uzun uzadıya anlatır.
bu oyun on beş dakika sürer. yönetmen aradığını bulamamış halde kıza gidebileceğini, aranıp haber verileceğini söyler ve mülakata on dakika mola verir. halen aradığı kadını bulamamıştır. tam o esnada karşısındaki sandalyede asılı çantaya gözü ilişir. biraz önce çıkan kadına aittir. telaşla asistanını uyarır "giden kız çantasını unutmuş hemen koşup yetiştirsene."
asistan kız sandalyeye bakar ve "yooo.. o çanta bana ait." der. o an adam koltuğundan fırlayarak kadının peşine düşer ancak aradığı kadın çoktan kayıplara karışmıştır.
iş bu hikayede de anlatıldığı üzere; doğru insanlara gerçekten tek tük rastlıyoruz, değerinin farkına vardığımızdaysa maalesef geç kalabiliyoruz, hüsrana uğrayabiliyoruz. önemli olansa zamanında, onu kaybetmemeye çabalamak ve ona odaklanabilmek.
edit: imla. minik eklemeler. -
az kişinin bildiği muhteşem web siteleri
ufak da olsa katkım olsun.
istediğiniz yılı yazıyorsunuz, o yıla ait dünya haritası karşınıza çıkıyor. (m.ö. 3000 - günümüz)
http://geacron.com/home-en/?&sid=geacron714421
boş zamanlarınızı faydalı hale getiriyor.
ayrıca biraz daha detaylısı. yıllar sizin istediğiniz hız ve aralıkta kendi kendine ilerliyor. istediğiniz yılda da durdurabiliyorsunuz. ayrıca her durdurduğunuz tarihte ne yaşandığını size ingilizce olarak anlatıyor. (askeri, kültürel, ekonomik gelişmeler, önemli düşünürler...)
http://www.atlasofworldhistory.com/
bulunduğunuz yerden gökyüzünün hareket halindeki yıldız haritasını çıkartıyor. buyurunuz.
dilediğiniz pek çok kelimenin kökeni ve lehçesi detaylı şekilde veriliyor.
http://dictionary.reference.com/…owse/dialect atlas
bir de arşiv paylaşayım istedim. 1888 tarihli bilinen en eski filmden, 1905 yılına kadar uluslararası arenada yaşanan önemli olaylar esnasında çekilen ilk kamera görüntüleriyle dolu bir blog. 1898 ispanyol amerikan savaşı, 1904-1905 rus japon savaşı'ndan ilk kamera kaydına alınan abd başkanına kadar önemli anlar. buyurunuz.
not: ben girmeyeli blog biraz genişletmiş işi. bilgisayar başında küçük ekran sıkıntısı, görüntülere ulaşmakta zorluk vs. yaşarsanız görüntülerin yüzde doksanından fazlasını şu youtube kanalında yüklü buldum.
ayrıca şu sitede de sağlığınızla alakalı renk körlüğü testi bulunmaktadır. -
gelmiş geçmiş en iyi ressamlar
eserleriyle beraber;
frida kahlo;
http://i.hizliresim.com/ve9bpm.jpg
http://i.hizliresim.com/n7nrw5.jpg
http://i.hizliresim.com/bmyrrv.jpg
http://i.hizliresim.com/1y5l6b.jpg
http://i.hizliresim.com/8gbmlv.jpg
http://i.hizliresim.com/1y5lgy.jpg
http://i.hizliresim.com/l7ldwb.jpg
http://i.hizliresim.com/2garrl.jpg
http://i.hizliresim.com/mpb33y.jpg
http://i.hizliresim.com/mpb3m2.jpg
http://i.hizliresim.com/eyogmd.jpg
http://i.hizliresim.com/2gar6o.jpg
http://i.hizliresim.com/dmzp5z.jpg
http://i.hizliresim.com/eyogwn.jpg
http://i.hizliresim.com/j5z8rj.jpg
http://i.hizliresim.com/2garwv.jpg
http://i.hizliresim.com/zd4zja.jpg
http://i.hizliresim.com/vvd08v.jpg
http://i.hizliresim.com/ve9bar.jpg
http://i.hizliresim.com/8gbmma.jpg
http://i.hizliresim.com/nqpppq.jpg
http://i.hizliresim.com/pg100j.jpg
http://i.hizliresim.com/7kzqar.jpg
http://i.hizliresim.com/bmyrag.jpg
http://i.hizliresim.com/zd4zxz.jpg
http://i.hizliresim.com/1y5l6b.jpg
http://i.hizliresim.com/ogvjxq.jpg
http://i.hizliresim.com/l7ldqp.jpg
salvador dali;
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/289516.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/327afa.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/156f98.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/4e7cea.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…es/2015/07/02/6.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…es/2015/07/02/7.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…es/2015/07/02/9.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/10.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/119cbba.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/12.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/1312e61.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/14656bd.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/15.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/16.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/17.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/18.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/19.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/20.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/2165510.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/22.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/23.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/24.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/25.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…02/26luisbunuel.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/27.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/28.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/29.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/30.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/31.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/32.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/33.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/35.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/36.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/37.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/38.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/39.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/40.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/41.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/42.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/43.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/44.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/45.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/46.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/47.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/48.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/49.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/50.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/51.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/52.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/53.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/54.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/55.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/57.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/56.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/58.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/59.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/60.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/61.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/62.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/63.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/64.jpg
vincent van gogh;
http://www.hizliresimyukle.com/…gogh-asnieres-f.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…o-eaters-1885-1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…incent_van_gogh.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…a-top-hat-18821.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…02/armchair1888.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ered-roof-18811.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…7/02/bennecourt.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…f-a-woman-18821.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…each-at-etretat.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ssegracht-18821.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-s-studio-18821.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-white-ox-18841.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…/digger-1882-31.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…onkey-and-cart1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…the-hague-18821.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…er-millet-18891.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…and-trees-18831.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…eveningen-18821.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-a-height-18821.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-coal-pan-18831.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…/gasworks-18821.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-ramparts-18871.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…the-woods-18821.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-arriving-18821.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…d-a-sou-wester1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ou-wester-18831.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-wester-1883-11.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…hite-cap-1884-1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…white-cap-18841.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…head-of-a-woman.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ad-of-a-woman-3.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…of-a-woman-1883.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ched-roofs-1884.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…/02/irises-1889.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-the-hague-1882.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-at-port-villez.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-hiroshige-1887.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…in-drenthe-1883.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ploughman-18892.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-galette-1886-1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…nding-yarn-1884.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-his-hands-1882.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ye-bandage-1882.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…g_windmill_1886.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…an-reading-1882.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-a-top-hat-1882.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…after-rops-1873.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…bareheaded-1883.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ye-bandage-1882.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ning-weeds-1883.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…worn-out-1881-1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…tor-gachet-1890.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ners-round-1890.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s-at-arles-1888.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ine-at-jeufosse.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ndaged-ear-1889.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ith-pipe-1886-1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…at-zweeloo-1883.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…e-backyard-1882.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-cigarette-1885.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…fect-at-falaise.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ery-office-1882.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…nflowers-1888-1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…and-a-roll-1886.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…nflowers-1887-1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…with-arbor-1881.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-blute-end-1886.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…tin-near-menton.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-to-monte-carlo.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…rry-night-18891.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…hurch-at-vernon.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-the-front-1884.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-highchair-1884.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…with-crows-1890.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-dordrecht-1881.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ter-garden-1884.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ing-coffee-1881.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-tambourin-1887.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…n-sewing-1881-1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…-pipe-1884f5bd1.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…a4c0f14ad13297d.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…ngogh-cypresses.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…0d9a5634a44cdd2.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…n-18841.jpgblog.jpg
jean-françois millet (tamamı);
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/78.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/80.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/79.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/81.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/82.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/84.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/85.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/86.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/87.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/88.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/89.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/90.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/91.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/92.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/93.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/94.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/95.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/96.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/97.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/98.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/99.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…/2015/07/02/100.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…/2015/07/02/101.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…/2015/07/02/102.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/18.png
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/12f9e6.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/20042a.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/3589ab.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/416324.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/52078b.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/680a6e.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/728444.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/8cd317.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…15/07/02/93ee61.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/1087184.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/114b92b.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/12b27fb.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/139206d.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/142ed09.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/158a224.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/167c7a8.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/17f0347.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/195ddec.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/20318f6.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/21bcb99.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/2247170.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/23ecb49.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/24c42b8.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/2577eab.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/26.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/2742f79.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/28f4258.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/2960094.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/30dbced.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/3125e62.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/3267d5e.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/3307600.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…s/2015/07/02/34.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/36f6c3e.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/3778745.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/38a043c.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/39711b7.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/4034386.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/413c5d2.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/427f213.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/43b5770.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/441f6ee.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/45ba9b8.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/467f1c5.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/4863425.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/49651b2.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/5073932.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/510f383.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/52c4dcf.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/53ac463.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/54acd0b.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/5542fa5.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/567fbcf.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/5749b62.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/589af9b.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/5973708.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/60de9ca.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/615e642.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/62c2c24.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/…5/07/02/63e8f0c.jpg
-03.07.2015 / 18.sıraimmanuelkantinsaygidegerbiryakiini 02.07.2015 15:11 ~ 03.07.2015
akp döneminde atılan utanç dolu manşetler
pekçoğu vicdansızca, bazıları komikten de öte olan manşetlerdir. bu entry'de yandaş medya tarafından; gezi olayları'nda atılan manşetler, 17aralık sonrası beyin yakan, soytarılıkta sınır tanımayarak atılan komplo manşetleri, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi akıl almaz iftiralarla dolu manşetler ve 4 bakanın aklanması, süleyman şah operasyonu sırasında atılan manşetler ve adliye olayı sonrası atılan manşetlerden seçkiler bulunmaktadır.
gezi süreci:
http://i.imgur.com/rukstrj.jpg
http://i.imgur.com/31jkumo.jpg
http://i.imgur.com/kuoxnl8.jpg
http://i.imgur.com/skd6kxy.jpg
http://i.imgur.com/dtbc98z.jpg
http://i.imgur.com/b6fxzhw.jpg
http://i.imgur.com/ng6yf1f.jpg
http://i.imgur.com/irmukd2.jpg
http://i.imgur.com/dvzrkwe.jpg
http://i.imgur.com/k75buum.jpg
http://i.imgur.com/irnd5in.jpg
http://i.imgur.com/jnatg9i.jpg
http://i.imgur.com/t8tnpav.jpg
http://i.imgur.com/ez7wf4y.jpg
http://i.imgur.com/f3bxkxn.jpg
http://i.imgur.com/tmkfilz.jpg
http://i.imgur.com/qwbw6ut.jpg
http://i.imgur.com/zad6gek.jpg
http://i.imgur.com/ctjwieh.jpg
http://i.imgur.com/udwle3b.jpg
http://i.imgur.com/z7pdoni.jpg
http://i.imgur.com/sv3dheo.jpg
http://i.imgur.com/grkcrz9.jpg
http://i.imgur.com/7yedc5y.jpg
http://i.imgur.com/gp0oa3a.jpg
http://i.imgur.com/pj21jae.jpg
http://i.imgur.com/euux1ge.jpg
http://i.imgur.com/esdv6uf.jpg
http://i.imgur.com/bws9kwq.jpg
http://i.imgur.com/v1qrhy6.jpg
http://i.imgur.com/dqpi4pz.jpg
http://i.imgur.com/q0eys7z.jpg
17 aralık süreci -30 mart yerel seçimlerine kadar-
takvim
http://i.imgur.com/vkbkit2.jpg
http://i.imgur.com/ip96zmp.jpg
http://i.imgur.com/qopywcm.jpg
http://i.imgur.com/1vgiuzq.jpg ne telefonmuş be.
http://i.imgur.com/pq9ntmg.jpg
http://i.imgur.com/bxcwed6.jpg
http://i.imgur.com/jvwnavy.jpg
http://i.imgur.com/r3lk79v.jpg
http://i.imgur.com/lngkt57.jpg
http://i.imgur.com/awnp2xm.jpg :)
http://i.imgur.com/myj60dt.jpg
http://i.imgur.com/1a3onys.jpg
http://i.imgur.com/k69mev4.jpg
http://i.imgur.com/eu7uprz.jpg
http://i.imgur.com/qphidpo.jpg
http://i.imgur.com/xbsnoaw.jpg
http://i.imgur.com/abcazkf.jpg
http://i.imgur.com/h0or4jg.jpg
http://i.imgur.com/z1vj5ki.jpg
http://i.imgur.com/boe0u23.jpg
http://i.imgur.com/32apvnq.jpg
http://i.imgur.com/zjvh068.jpg tapınak, masonlar, darbe.
http://i.imgur.com/j3obkdf.jpg vay be
http://i.imgur.com/69koa3o.jpg
http://i.imgur.com/7bmckbj.jpg
http://i.imgur.com/czzhhr7.jpg
http://i.imgur.com/xaveg9e.jpg
http://i.imgur.com/xo0gy8f.jpg
http://i.imgur.com/kywsxpo.jpg
http://i.imgur.com/dcjfpvc.jpg
http://i.imgur.com/5ye7yra.jpg
http://i.imgur.com/jjyoery.jpg
http://i.imgur.com/6py8a9n.jpg
http://i.imgur.com/66itc0c.jpg
http://i.imgur.com/fzjnrib.jpg
http://i.imgur.com/sgeye2j.jpg
http://i.imgur.com/rhy4ojz.jpg
http://i.imgur.com/0aymbsx.jpg
http://i.imgur.com/lofbhj5.jpg saray.
http://i.imgur.com/iakvqlf.jpg
http://i.imgur.com/i5tgame.jpg
http://i.imgur.com/50kejyv.jpg
http://i.imgur.com/iiktyvk.jpg
http://i.imgur.com/7vbhyb9.jpg
http://i.imgur.com/udjicjr.jpg
http://i.imgur.com/igyjp2u.jpg
sabah
http://i.imgur.com/q05u2cg.jpg
http://i.imgur.com/autsvni.jpg
http://i.imgur.com/w1xxrsl.jpg vay arkadaş
http://i.imgur.com/rltlbrt.jpg
http://i.imgur.com/ulwkran.jpg
http://i.imgur.com/ei6kbll.jpg
http://i.imgur.com/2swsmhx.jpg
http://i.imgur.com/cklf9ag.jpg
http://i.imgur.com/wlutdz8.jpg
http://i.imgur.com/zjk2bjc.jpg
http://i.imgur.com/wjyndmx.jpg
http://i.imgur.com/ok3nadk.jpg
http://i.imgur.com/zl75fzb.jpg
http://i.imgur.com/0exkgsq.jpg
http://i.imgur.com/jwdzovs.jpg
http://i.imgur.com/ntpnxrl.jpg
http://i.imgur.com/wiu3sze.jpg
http://i.imgur.com/htxnjgv.jpg
http://i.imgur.com/oga8o6k.jpg
http://i.imgur.com/bkwr20w.jpg vay vay vay
yeni akit
http://i.imgur.com/ptkgye6.jpg
http://i.imgur.com/kswkij0.jpg
http://i.imgur.com/cemyc3n.jpg direkleri dedektör sandım:)
http://i.imgur.com/sjyy21w.jpg hmm. haklısın. düşünememiştik.
http://i.imgur.com/czx9qck.jpg demiryollarına sızmışlar ya.
http://i.imgur.com/v4cpvmg.jpg cemaat pornoyla alakalı.
http://i.imgur.com/g7atenr.jpg yorum yok.
http://i.imgur.com/2ubdkjj.jpg bunu da mı sakız yaptınız ağzınıza?
http://i.imgur.com/x2saman.jpg
http://i.imgur.com/m7sx33c.jpg
http://i.imgur.com/t5jrsqi.jpg
http://i.imgur.com/lireshn.jpg vicdan?
http://i.imgur.com/yd2zjzk.jpg kesin.
http://i.imgur.com/3g61fs3.jpg vay be.
http://i.imgur.com/fkptxus.jpg
http://i.imgur.com/j8ivyrg.jpg sahi?
http://i.imgur.com/fg9lf5h.jpg asıl hedef imamhatipti.
http://i.imgur.com/jxptfto.jpg
http://i.imgur.com/kdrgqn3.jpg
http://i.imgur.com/i2aelj7.jpg nasıl güzel mi?
http://i.imgur.com/diajkpj.jpg
http://i.imgur.com/fjpbcx0.jpg şer odakları ve..? pardon?
ek: http://i.imgur.com/clhacdg.jpg ilk yerli uçak gemimiz.
star
http://i.imgur.com/873osxj.jpg
http://i.imgur.com/crhmjoy.jpg
http://i.imgur.com/etqtedc.jpg
http://i.imgur.com/7kwusti.jpg
http://i.imgur.com/njwovfs.jpg
http://i.imgur.com/iyehko9.jpg
http://i.imgur.com/7mmkf1z.jpg
http://i.imgur.com/ipxcfmr.jpg
http://i.imgur.com/47wogh7.jpg
http://i.imgur.com/5ohoqhb.jpg paralel devlet belgeleri çantamda
http://i.imgur.com/oxnwm4n.jpg yeni ergenekonu paralel yapı yönetiyor
http://i.imgur.com/6wicyxb.jpg
http://i.imgur.com/ec3afux.jpg
http://i.imgur.com/yfqhfxe.jpg
http://i.imgur.com/rfgylny.jpg
http://i.imgur.com/fkb6ay8.jpg
http://i.imgur.com/2a610qh.jpg
http://i.imgur.com/j6abnph.jpg
http://i.imgur.com/tuyx99n.jpg
http://i.imgur.com/1nzby8f.jpg
http://i.imgur.com/vw2fgxx.jpg kes yapıştır ile montajlanmış
http://i.imgur.com/17ohhpy.jpg
http://i.imgur.com/ksgo8z8.jpg
milli gazete
http://i.imgur.com/tdjzqsb.jpg
http://i.imgur.com/pysrepv.jpg siyonizmin formülü
http://i.imgur.com/d1utyej.jpg
http://i.imgur.com/1nadgvi.jpg
http://i.imgur.com/qa2emsx.jpg
http://i.imgur.com/tv4vqdo.jpg
http://i.imgur.com/bnt8pqc.jpg dert başka
http://i.imgur.com/asg9wey.jpg
http://i.imgur.com/fcxu3kf.jpg
http://i.imgur.com/fyumues.jpg
http://i.imgur.com/4ladmrv.jpg çok büyüyoruz efendim
http://i.imgur.com/ivdk2nf.jpg
akşam
http://i.imgur.com/sdt6sdo.jpg
http://i.imgur.com/vobnv51.jpg
http://i.imgur.com/uxwpjdt.jpg paralel virüs evet.
http://i.imgur.com/g47sbkn.jpg
http://i.imgur.com/aswhwt0.jpg
http://i.imgur.com/f6r5boi.jpg
http://i.imgur.com/2rjhw2q.jpg
http://i.imgur.com/zn42oie.jpg
http://i.imgur.com/izvos4n.jpg
http://imgur.com/uyd0odj
http://i.imgur.com/9polwxn.jpg
http://i.imgur.com/rdcphsa.jpg
http://i.imgur.com/zdb2jzm.jpg hakimleri millet yargılayacak
http://i.imgur.com/syldpzo.jpg
http://i.imgur.com/8givdcw.jpg böyle ülkeye yatırımcı gelir
http://i.imgur.com/7ff1ee3.jpg
http://i.imgur.com/xtay7xi.jpg seçim
yeni şafak
http://i.imgur.com/gqnyd2q.jpg
http://i.imgur.com/wge4buh.jpg
http://i.imgur.com/jnc99mv.jpg
http://i.imgur.com/sdxhwmq.jpg
http://i.imgur.com/znjtowr.jpg
http://i.imgur.com/gotf3tw.jpg
http://i.imgur.com/vxlkcvz.jpg
http://i.imgur.com/qacny0j.jpg
http://i.imgur.com/qw6cgab.jpg
http://i.imgur.com/4zc916a.jpg
http://i.imgur.com/g7djl63.jpg
http://i.imgur.com/lghpstl.jpg
http://i.imgur.com/uay6ibj.jpg
cumhurbaşkanlığı seçim süreci
http://i.imgur.com/ojc7qg9.jpg
http://i.imgur.com/tugyits.jpg
http://i.imgur.com/np6ry0c.jpg
http://i.imgur.com/suwfggj.jpg türkiye düşmanları ekmel'le
http://i.imgur.com/xfztzlo.jpg hem de aziz nesin'in
http://i.imgur.com/bd3jglr.jpg
http://i.imgur.com/6xyikrq.jpg
http://i.imgur.com/wr5c0gc.jpg
http://i.imgur.com/i7adtfy.jpg
http://i.imgur.com/gcouvnw.jpg
http://i.imgur.com/4ru1dln.jpg
http://i.imgur.com/dttxctx.jpg
http://i.imgur.com/21tdrjj.jpg
http://i.imgur.com/apbijis.jpg
http://i.imgur.com/fs6cjw3.jpg
http://i.imgur.com/w1dptqf.jpg güler misin, aplar mısın?
http://i.imgur.com/kzzz5os.jpg
http://i.imgur.com/fjtg6v9.jpg
http://i.imgur.com/smfdc8g.jpg
http://i.imgur.com/nfkxht9.jpg
http://i.imgur.com/ijuncho.jpg tamam güzel kardeşim.
http://i.imgur.com/jb8nnjm.jpg
http://i.imgur.com/r2isv7z.jpg
http://i.imgur.com/qz6jjih.jpg
http://i.imgur.com/ekt2eyd.jpg
http://i.imgur.com/fhls13g.jpg
http://i.imgur.com/bnqhplm.jpg
http://i.imgur.com/dzjizpe.jpg agent 007
http://i.imgur.com/src6cpy.jpg
http://i.imgur.com/z5wwbjh.jpg
http://i.imgur.com/dgb8r7t.jpg
http://i.imgur.com/ufd9gmr.jpg resimdekiler mi?
http://i.imgur.com/sdsv68b.jpg üf üf üf.
http://i.imgur.com/4hmzi1e.jpg başörtü zulmü 324534. defs bitti
ve sonuçlanıyor
http://i.imgur.com/orexm9q.jpg öteki dindardı hani?
http://i.imgur.com/mgloaca.jpg
http://i.imgur.com/rbuwdea.jpg
http://i.imgur.com/r1i0dni.jpg
http://i.imgur.com/fqg14mc.jpg vay vay vay
http://i.imgur.com/tm2mgiz.jpg bir vesayet daha.. çok şükür.. amin.
http://i.imgur.com/rushega.jpg
http://i.imgur.com/7sryib0.jpg
http://i.imgur.com/rqykb55.jpg
http://i.imgur.com/brgljzx.jpg
http://i.imgur.com/2yynudl.jpg
http://i.imgur.com/hckoyjt.jpg
http://i.imgur.com/cv5ndwo.jpg
http://i.imgur.com/azqvzby.jpg
http://i.imgur.com/1pnac2i.jpg
http://i.imgur.com/epa7xdk.jpg
http://i.imgur.com/ygjxsac.jpg vay beee. habercilik budur.
http://i.imgur.com/xe2c4pb.jpg
http://i.imgur.com/kmm9szy.jpg
http://i.imgur.com/ag3otso.jpg bu ayrı komik.
http://i.imgur.com/rgrwwpy.jpg hahaha.
http://i.imgur.com/k1ahmgt.jpg yeni bir agent 007 vakası.
http://i.imgur.com/yvegmpf.jpg ilaç lobisi, vaiz lobisini bitirmiş efendim.
http://i.imgur.com/hrwilch.jpg
http://i.imgur.com/rutus88.jpg
http://i.imgur.com/jznptra.jpg
http://i.imgur.com/5mafpvi.jpg
http://i.imgur.com/6ei87jr.jpg
http://i.imgur.com/pix00mm.jpg
davutoğlu başbakan
http://i.imgur.com/utvye9i.jpg birinci görevim türk cumhuriyetini vs vs.
http://i.imgur.com/eueqn9e.jpg
http://i.imgur.com/visr9cx.jpg köşkte yemekteymişiz efendim.
http://i.imgur.com/h8ck7f2.jpg
http://i.imgur.com/ujoqgdm.jpg
http://i.imgur.com/y8csncb.jpg
http://i.imgur.com/gfpm0q2.jpg
http://i.imgur.com/ongbuqf.jpg
http://i.imgur.com/k6ozrjq.jpg
http://i.imgur.com/re2vilc.jpg
bunlar da bi ayrı;
http://i.imgur.com/olrpbvb.jpg
http://i.imgur.com/yrakiao.jpg
http://i.imgur.com/sdiyjw0.jpg tamam canım
http://i.imgur.com/uedfj1f.jpg
http://i.imgur.com/w7da00b.jpg
http://i.imgur.com/vdkk5ow.jpg
http://i.imgur.com/syezqzc.jpg
sıra hsyk'da
http://i.imgur.com/5iekfer.jpg
http://i.imgur.com/up6hrpk.jpg
http://i.imgur.com/pvuqtjx.jpg ne zulümler ne zulümler.
http://i.imgur.com/es0zvds.jpg
http://i.imgur.com/5g6rosf.jpg
http://i.imgur.com/nfdr6oz.jpg
http://i.imgur.com/ltsi1yx.jpg
http://i.imgur.com/3xfoa0m.jpg
http://i.imgur.com/lrdkuw8.jpg
http://i.imgur.com/sagifo5.jpg resimdeki hengame bi acayip
4 bakanın aklanması, şah fırat operasyonu, adliye olayı, dolmabahçe
http://i.imgur.com/9psx4xt.jpg
http://i.imgur.com/kbxadua.jpg
http://i.imgur.com/yuj8qw2.jpg
http://i.imgur.com/y1k8swv.jpg
http://i.imgur.com/ros7a2p.jpg
http://i.imgur.com/wamaix1.jpg
http://i.imgur.com/i3d8z15.jpg
http://i.imgur.com/wzb74ti.jpg
http://i.imgur.com/rjs2naa.jpg
http://i.imgur.com/d7pgcno.jpg
http://i.imgur.com/yw39rrp.jpg
http://i.imgur.com/jtxlpph.jpg
http://i.imgur.com/vkanjhh.jpg
http://i.imgur.com/wwyncbb.jpg
http://i.imgur.com/jl4xmem.jpg
http://i.imgur.com/ir8xz9z.jpg
http://i.imgur.com/gzauvjf.jpg
http://i.imgur.com/qvprwaf.jpg
http://i.imgur.com/ymvimsc.jpg
http://i.imgur.com/6in9eca.jpg
http://i.imgur.com/pywcnzr.jpg
http://i.imgur.com/xsgvzst.jpg
http://i.imgur.com/zcc8rps.jpg
http://i.imgur.com/4ivuqnd.jpg
http://i.imgur.com/vwocs0g.jpg
http://i.imgur.com/ocnlgyz.jpg
http://i.imgur.com/6uoaai8.jpg
http://i.imgur.com/5wumyvq.jpg
http://i.imgur.com/lnupsix.jpg
http://i.imgur.com/vxzhkom.jpg
http://i.imgur.com/gi61ekp.jpg
http://i.imgur.com/jpig9vz.jpg
ek olsun;
http://i.imgur.com/zljksz1.jpg
http://i.imgur.com/ihw8fgr.jpg
http://i.imgur.com/mvlwhyw.jpg
http://i.imgur.com/dqrfzy8.jpg
http://i.imgur.com/dhi4ikf.jpg
http://i.imgur.com/pskimge.jpg
http://i.imgur.com/ppoennk.jpg
http://i.imgur.com/n1oez3p.jpg
http://i.imgur.com/27yb9uy.jpg
http://i.imgur.com/1td2caz.jpg
http://i.imgur.com/jxd6fm6.jpg
http://i.imgur.com/ss7uzay.jpg
http://i.imgur.com/wumw0sd.jpg
http://i.imgur.com/aomo3sr.jpg
http://i.imgur.com/3eyp3xe.jpg
http://i.imgur.com/jbp66d7.jpg
http://i.imgur.com/cadtbie.jpg
http://i.imgur.com/j00jyyb.jpg
http://i.imgur.com/bg0terr.jpg
http://i.imgur.com/12tvgvp.jpg
http://i.imgur.com/tgtxx72.jpg
http://i.imgur.com/7emj3fi.jpg
http://i.imgur.com/bvbr3eg.jpg
http://i.imgur.com/x6fjzui.jpg
dili bilinmediği halde hüzünlendiren şarkılar
vardır böyle şarkılar. dilini bilmezsiniz ama kendini size defalarca açtırır, dinlettirir, aklınıza gelir, hüzünlenirsiniz.
bazıları tüylerinizi diken diken eder.
1. ingilizce olsun. çok güzel bir şarkıdır. günlerce, arka arkaya defalarca dinlemişimdir.
imany-slow down
https://www.youtube.com/watch?v=spvqo6qliay
türkçe altyazılısı için buyurunuz: https://www.youtube.com/watch?v=9vjzzn8jo8s
2. tacikçe bir şarkı. boğazınız düğüm düğüm oluyor. konuşamıyorsunuz.
nato-chorjavon
https://www.youtube.com/…t=ll9rqnj_-xxewzij8hbajypq
türkçe altyazılısı için; https://www.youtube.com/watch?v=m7yk6cbcdyg
3. çok kişi tarafından bilindiğini düşünüyorum. çok hoş bir şarkı.
michel fugain-une belle histoire
https://www.youtube.com/watch?v=u2uhqahlc2y
4. koma zelal-li qamişlo
https://www.youtube.com/watch?v=_k0j0r4lss4
5. yasemin levy-me voy
https://www.youtube.com/watch?v=cshqbi871gc
6. aerosmith-dream on
https://www.youtube.com/watch?v=szfz8uwaofi
not: nasıl oldu da unutmuşum.
john lennon imagine
https://www.youtube.com/watch?v=xlgyahhkpfs
bir de volver filminde bir sahne vardı. altyazılısını bulamadım ama filmi izlerken çok duygulanmıştım.
cantando https://www.youtube.com/watch?v=fddx0y7t4g8
not 2: bu da harikaydı. ekliyeyim hemen. free zone filminde natalie portman'ın döktürdüğü sahnede çalan şarkı.
had gadia - free zone
https://www.youtube.com/watch?v=6vxd4wqmomc
bir de anathema flying
https://www.youtube.com/watch?v=am_vztpxsta
not 3: bu da herkesçe bilinen, unutulmayanlardan bir tane.
the platters - only you
https://www.youtube.com/…_-xxewzij8hbajypq&index=37
bir efane de budur heralde hepimizce bilinen.
gloria gaynor- i will survive
https://www.youtube.com/…_-xxewzij8hbajypq&index=36
not 4: şunları da ekleyeyim.
edith piaf- padam padam
https://www.youtube.com/watch?v=kya3c4wjzak
şunu da bir yerlerden hatırlayacağız.
jose feliciano- gipsy
https://www.youtube.com/watch?v=sbptyuxcwai
percy sledge - when a man loves a woman
https://www.youtube.com/watch?v=y8raabzznqw
bang bang'i de alalım şöyle. https://www.youtube.com/watch?v=t5xl0qry-ha
bang bang'in orijinal versiyonunu dinlemek isteyenler olursa. şöyle buyurunuz.
https://www.youtube.com/watch?v=rm2eg-4ced8
bir de pulp fiction'dan o unutulmaz sahne eşliğinde;
urge overkill- girl, you'll be a woman
https://www.youtube.com/watch?v=cdmemglr9xe
edith piaf - je ne veux pas travailler
https://www.youtube.com/watch?v=jenwr-yhpje
ve mutlaka..
louis armstrong - what a wonderful world
https://www.youtube.com/watch?v=e2vcwbzgdpm
not: 5 olsun efendim. şunlarsız olmasın.
bir savaş filmine ancak bu kadar gider bir şarkı.
rolling stones - paint it black
https://www.youtube.com/watch?v=pj7meyjvxka
hepimiz duymuşuz, tempo tutmuşuzdur.
the cranberries-zombie
https://www.youtube.com/watch?v=6ejga4kjuts
nancy sinatra - lee hazlewood- summer wine
https://www.youtube.com/watch?v=uh800q8qqsg
bir tanıdık şarkı daha marc aryan - volage
https://www.youtube.com/watch?v=rlms14l31ao
madonna- frozen
https://www.youtube.com/watch?v=mdm0yajjlbo
kesinlikle olmazsa olmazlardan biri;
john lennon- working class hero
https://www.youtube.com/watch?v=njg7p6csbcu
doris day - perhaps, perhaps, perhaps
https://www.youtube.com/watch?v=guvt1nztzpo
frank sinatra - fly me to the moon
https://www.youtube.com/watch?v=mqr0bxo_yi8
bill withers - ain't no sunshine
https://www.youtube.com/watch?v=tidiqbv7spo
blue velvet filminden ısabella rossellini'nin ağzından dinliyoruz. kısa tutmuş biraz.
https://www.youtube.com/watch?v=ghfk0asaxuo
orijinali içinse boby vinton- blue velvet https://www.youtube.com/watch?v=icfq_foa5mo
consuelo velasquez- besame mucho
https://www.youtube.com/watch?v=kijzss2gxdo
der blaue engel filminde marlene dietrich seslendiriyor. aradaki vurgular ve ses çok tatlı. https://www.youtube.com/watch?v=ahyllx0tmd8
kesinlikle vurucu bir nakarata sahip.
bonnie tyler- total eclipse of the heart
https://www.youtube.com/watch?v=lcoxhh8n3bo
yıllara meydan okuyanlardan. şarkıya hafiften kaypaklık katsa da adamdaki mimiklere, karizmaya bakar mısınız?
dean martin- sway
https://www.youtube.com/watch?v=va4kvtxcgs8
hüzünleniyoruz efendim çünkü savaş gerçekten çok acımasız;
the doors- the end
https://www.youtube.com/watch?v=1ar27chfkqa
janis joplin- must see or die
https://www.youtube.com/watch?v=lyxtplsrjjy
scorpions-wind of change
https://www.youtube.com/watch?v=n4rjjkxsamq
ben e. king, stand by me
https://www.youtube.com/watch?v=hwznl7qvjje
bu güzelim şarkıyı da es geçmeyelim; darbareye elly filminden. mohsen namjoo- nobahari
https://www.youtube.com/…_-xxewzij8hbajypq&index=14
peggy lee - fever
https://www.youtube.com/watch?v=x7_k_0dkkna
nasıl bir çalışmayla bu şekli almıştır bu şarkı, şaşırtır. orjinali aynı adla elvis presley'e aittir;
shawn colvin- viva las vegas
https://www.youtube.com/watch?v=udszdlp7ge4