asansorle inisli cikisli bir iliskim var7
profili

  • ülkemizde enflasyon değil hayat pahalılığı var

  • balon balığı avlayana para verilecek olması

    bu ülkeyi azıcık tanıyorsam hemen balon balığı yetiştiriciliğine girişecek insanlar var

  • bilgisayar fiyatlarının uçması

    anlamadığınız kısım neresi?
    recep tayyip erdoğan bu ülkeyi hindistan, bangladeş seviyesinin altına düşürdü. ülkenin büyük kesimini asgari ücrete mahkum ve karnını ancak ucuz yolla doyurup bunun dışındaki hiç bir şeye erişemez hale getirdi.

    ülkenin sadece %10'u ki bunlar da malum parti yoluyla nemalanan kesim ise paraya ve lükse boğuldu.

    sizi bu perişan hale getiren, en temel ve normal ihtiyaçlarınızı karşılayamayacak hale getiren, hayattan soğutan kim?
    cevap: recep tayyip erdoğan yönetimi

    o zaman ilk seçimde recep tayyip erdoğan veya onun adaylarının karşısına kim çıkarsa gavura vurur gibi oyunu ona basacaksın.
    seçimlerde bu şahsı, hükümetini, partisini oylarınızla cezalandırmazsanız hiç bir şeyden şikayet etmeye hakkınız yoktur.

  • 424 bin tl'lik araca 1.185.473 lira vergi alınması

    hesabını sandıkta sormuyorsanız beter olun.
    mesala ben seçimde "şahsım"'ın karşısına iblis bile çıksa oyumu iblise verceğim.
    çünkü iblis bile ülkeyi böylesine talan edip çökertmeye, vatandaşını fakirleştirip perişan etmeye utanır, sıkılır, "yok yahu, bu kadar da olmaz, ayıptır" der.

  • türkiye'de dinsizliğin artma sebepleri

    sular eğimli yüzeylerden aşağı doğru akar, gözeneklerden damlar.
    her şey doğal akışında ileliyor. her şey nasıl olması gerekiyorsa öyle oluyor.
    dinsizliğe yönelim sadece türkiye'de değil bütün dünyada artan bir süreç.

    insanlık var olduğundan beri sürekli gelişiyor ve değişiyor.
    2000 yılından sonraki yıllar 20. yüzyıl ve öncesi dönemlerden çok çok farklı. bizim 20. yüzyılın son çeyreğinde televizyonda, sinemada gördüğümüz bilim kurgu sahnelerinin çoğu gerçek oldu ve hayatımızın her noktasında sıradanlaşmış bir şekilde yaşıyoruz. bu gelişimlerin belki de en önemlisi internet ve internetin sağladığı "her zaman" ve "her yerde" sınırsız bilgiye "anlık" erişim. bilgiden kasıt sadece ansiklopedik kuru bilgi değil. diğer insanların bakış açıları, düşünceleri.

    eskiden farklı görüşlere ulaşmak zordu. cesur ve imkanı olan biri dişiyle tırnağıyla uğraşacak, gazateci veya yazar olacak ve ancak bundan sonra bilgi ve düşüncelerini diğer insanlara ulaştırabilecekti, gazete, dergi veya kitap yoluyla. bir de anca tanıaşabildiğinz kadar insan kadar farklı düşüncelere ulaşabilrdiniz. bundan 30-40 yıl önce düşüncelerinizi, fikirleinizi kaç insana ve ne kadar özgürce ulaştırabilirdiniz ki?

    şimdi öyle mi?

    dinler sınırlı ve kapalı ilteişim imkanları ölçüsünde bu zamana kadar ayakta kalabildiler. ama artık bunu daha fazla bu şekilde devam ettirecek durumda değiller.
    hristiyanlık gelişmiş ülkelrin hepsinde çoktandır can çekişiyor. kiliseler boş, cemaatlerini kaybettiler. turistlerin gezdiği müzelere dönüşmüş durumdalar.

    islamiyetin ve müslümanların durumu hepinizin malumu. islamiyet son derece başarısız olmuş durumda. milyon tane farklı mezhebe görüşe anlayışa bölünmüşler, her msülüman diğeriyle kavgalı. herkes gerçek islam bu değil diyor ama gerçek islamın ne olduğunu bilen ve gösterebilen biri yok. huzur ve barışı sağlamaktan uzak olduğu kadar modernlik ve refahı yaratacak iklimi de hiç bir zaman sağlayamıyor. islamın egemen olduğu bütün ülkeler istisnasız, sanat, spor, bilim, teknoloji, edebiyat, üretim ve gelişmiş bir topluma ait ne kadar kıstas varsa hepsinde geri kalıyor. müslüman ülkelerin ne kendilerine bir faydaları var ne de insanlığa. ilkellik, vahşet, savaş, cehalet...
    her ne kadar "bunlar batının oyunu, vs" diye mastürbasyon yapıp kendilerini kandırsalar da gerçek bu. ortada batı, amerika, israil olmadığı zamanlarda da birbirilerini aynen böyle vahşice boğazlıyorlardı. aliler, muaviyeler, bilmem kimler birbirini din adına keserken ortada ingiltere mi vardı?

    dinler tamamen ortadan kalkmayacaklar tabiki.
    zamanla ve artan bir hızda etkileri kalmayacak bir noktaya inecekler.
    işin doğal akışı bu yönde. aynen suların eğik düzlemlerden akıp gözeneklerden damlaması gibi.

  • hayatında otelden hiç havlu çalmamış insan

    senden önce yüzlerce kişinin sikine daşşağına, amına götüne sürdüğü havluyu çalıp da ne yapacaksın?

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    önce şu aşağıdaki linkteki fotoğrafa bakalım. dünyadaki bütün suları çekersek dünya nasıl görünür diye merak edenler için görünüm bu şekilde:

    http://water.usgs.gov/…water-volume-fresh-large.jpg

    en yüksek dağ 9 km'ye yakın, okyanustaki en derin yer ise 10 km'nin biraz üzerinde.
    yüzeydeki bu yükseklik ve derinliğe rağmen sular tamamen çekilse bile dünya hala pürüzsüz bir küre olarak görünecektir.
    dünyanın çapı 12.000 km olduğundan 9-10 km'lik pürüzlerin algılanması çok zor. bu 12 metre çapındaki bir küre üzerindeki 1 cm'lik kabartıları görmeye çalışmak gibi.

    fotoğraftaki abd üzerinde görünen büyük mavi küre dünyadaki tüm suyu bir araya topladığımız zaman nasıl görüneceği hakkında. evet okyanusların tamamı dahil dünyadaki su bu kadar!

    çapı 1375 km olan bu mavi küre tüm suları temsil etmektedir: okyanuslar, kutuplardaki ve dağlardaki buzullar, göller, ırmaklar, atmosferdeki su buharı, bulutlar ve hatta canlılardaki sular. dünyanın büyüklüğü ile karşılaştırıldığında aslında çok da fazla suyumuz yok.

    bu mavi kürenin sağında daha küçük bir mavi kürecik görünüyor. çapı 273 km olan bu küre dünya üzerindeki tüm tatlı suları temsil etmektedir: yeraltı suları, göller, ırmaklar vs.
    bu tatlı suların %99'u erişilemez derinlikte yeraltı suları olduğundan bu küçük mavi küreciğin ancak %1'ini kullanma imkanına sahibiz. küçük mavi kürenin hemen altındaki en küçük mavi noktacık bu %1'i göstermektedir. çapı 56.2 km'dir).
    işte o miniminnacık mavi küre kadar su ile yaşıyoruz bu dünyada.