rusofiller ve cemil meriç gibi batıya alternatif bulalım derken doğu'nun karanlık köşelerinde boğulanlar müsade ederse bir kaç satır yazmak istediğim savaş.
şimdi liseliler bilmez diye söze başlayarak ukrayna'nin kendi kaderini tayin etmeye çalıştığı yıllara gidelim. rus peyki konumundan kurtulamamış ukrayna yolsuzluk, rüşvet, ekonomik buhran bataklığına saplanmış durumda iken milenyumun hemen başında turuncu devrim dediğimiz aslında kökü pek halka dayanmayan bir şey patlak veriyor. kökü neden halka dayanmıyor dediğimi biraz sonra açıklayacağım. turuncu devrim şekilde batılılaşma içerikte ise mandalaşma projesi. arkasında büyük sermaye grupları var, batı ile iyi ilişki kurup daha fazla zenginlesmek isteyen oligark takımı var. lafın özü yıllardır ukrayna halkının sırtına kambur olmuş tipler turuncu devrim trenine aklanma peşinde. halk bunu gördüğü için pek sahiplenmiyor bu devrimi. rusya, devlet başkanı viktor yuşçenkoyu zehirlemek dahil türlü oyunlar çevirerek bu tabanı zayıf devrimi yok ediyor.
aradan zaman geçiyor. ukrayna halkı bu olanları hiç unutmuyor ve bir an önce rus boyunduruğu altından kurtulmanın yollarını aramaya devam ediyordu. viktor yanukoviç denilen kukla halkın bu arayışlarını görmezden gelip rus kuklalığına soyunup batıyla entegrasyona son verince bu sefer devrim dipten yükseldi. (bkz: euromaidan/@baleyapansuaygiri) olayları patlak verdi. berkut sivil ve silahsız göstericilere ateş açtı. başkan rusya'ya kaçtı. putin bu kırışıklıkları fırsat bilip uzantılarını kullanarak kırımı ilhak etti. kukla cumhuriyetler kurdurdu. bu noktadan sonra ukrayna halkının ve gerçekten ukrayna'yı düşünen siyasi çevrenin rusya ile bağları tamamen koptu. rusya her alanda baskı uygulayıp, tehdit ediyor, ukrayna'yı modern dünya için kadük hale getirmeye çalışıyordu.
petro poroşenko bize birilerini hatırlatacak kadar kifayetsiz muhteris bir şahsiyet. ukrayna halkını oyalayıp kah ab'ye giriyoruz diye gündüz fişekler attırdı kah bay putin bizi shangay beşlisine alın diye nutuk attı. bu arada yolsuzluk, yoksulluk gene aldı başını gitti. neyse gel zaman git zaman rus tehlikesi iyice ısındı halk farkındaydı, muhalefet farkındaydı ama " tecrübeli siyasiler " ölü taklidi yapıyordu. neyse halk sonunda eeeh eytere bea diyerek komedyen zelenski'yi başkan seçti. kendisinin başkan olmasıyla rusya'ya bahane doğduğunu anlayan zelenski batı ile bütünleşmeye hız verdi. nato'ya, ab'ye hemen gitemeyeceğini bile bile yaptı bunu. çünkü biliyordu ki putin nasılsa kaşın üstünde gözün var diye dalacaktı en azından o gün geldiğinde dünya kamuoyunda bir farkındalık oluşsun diye yaptı ve başarıya ulaştı.
velhasıl kelam artık peyk olmak istemeyen bir ülke ile onu gasp etmeye çalışan zorba'nın savaşıdır. ukrayna'nın yanında yer almak nato'cu olmak değil. zorbalara ve tiranlara karşı durmaktır. tıpkı bugün yıl dönümünü yaşadığımız 1 mart amerikan tezkeresinin reddi gibi. her zaman her yerde zorbalara ve tiranlara lanet olsun.
baleyapansuaygiri8 profili
-
rusya ukrayna savaşı
-
israil'de kanser hastası olmaması
-
yunanistan'a 850 bin türk turist gitmesi
kendi ülkende kendi vatandaşın mustafa kemal heykellerine, istediğini giyen kadınlara, hakkını arayan yurttaşlara saldırıyor ama yunanistan'a giden hain he mi? vatanseverlik denilen maske her zaman alcaklarin en son sığınağı oldu olmaya devam ediyor.
harcadığı paranın karşılığını almak isteyen bilinçli bireyin eylemi gerisi çomar havlamasi.
suna emin olun. çomar kadar kimse türkiye cumhuriyeti düşmanı değildir. ne rum, ne ermeni, ne rus, ne amerika. bizim en büyük düşmanımız çomarlarımız. bunlara kuyrukculuk yapan kemalistler bir nutuku okusam görecek telgraf tellerini ateşe veren kim. cumhuriyet direnişine baş kaldıranlar içerde idi. -
taksim'deki tramvayın kaldırılması
taksim aslında ülkenin geldiği durumu çok iyi özetler durumda.
ülkede siyasi iklim her zaman taksim üzerinden rahatça okunabilir.
topçu kışlası vs gezi parkı aslında çok şey anlatıyordu. kislanin ve parkın temsil ettiği değerler çok netti.
keza düzenleme hususu da çok şey anlatıyor. istiklal caddesi en büyük restorasyonu habitat döneminde görmüştü. önceki sosyal demokrat belediyenin projelerinden biri olan tramvay 90 yılı gibi tekrar devreye girmiş. metro yapımı sürerken istiklal caddesi ve taksim tekrar pera konseptinde tasarlanmıştı. 94'de iktidara gelen rte bu konsepti sürdürmeyi seçti.
ali müfit gurtuna da aynı konsept üzerinden devam etti.
çünkü milli görüş çizgisi istediği egemenliği eline alamamıştı halka şirin gözükmek adına böyle devam edildi.
2002 akp iktidarı ile beraber taksim konusunda tartışmalar ivme kazandı. refah dönemi gibi cami iddiası değil şehir planciligi adı altında dayatmalar başladı.
önce gudubet cin mali taşlar döşendi. sonra bunlar çinli olmaz denilip yerlisi döşendi. taksime gelen insanlar bir şekilde taksimden uzak tutulmaya çalışılıyordu. simdi yandım allah diye bağıran esnaf o zamanlar buna ses çıkarmiyor. belediye çalışıyor esnaf teşekkür ediyor modunda takılıyordu.
sonra akm " bakıma " alındı. buradaki bazı insanlara göre o da altı üstü bir bina ama işte binalar, meydanlar hatta tramvaylar bazen çok şey ifade eder. nitekim akm kaderine terk edilirken. tarihi hanlar, pasajlar bir bir peşkeş çekildi. beyoğlu'ndan pera söküldü dubaizasyona uğramış bir enkaz kaldı.
tramvay belki orda kalan peraya dair son şeydi o da " bakıma " alındı.
champ elysees gibi olacak denilen tarla başı uydu kent gibi bir şeye donusurken. istiklal caddesi de buna uygun olarak dekore ediliyor.
tramvay "konsepte" uymadığı için kaderine terk edildi tıpkı akm gibi. filistinizm iliklerine kadar işlemiş bir toplum için altı üstü bir tramvay. fakat aslında daha fazlası.
mükemmel bir icraat. -
avm'lerde cirit atan bebek arabalı çift
avm havasını temiz, ortamını steril bellemislerini ortaya çıkaran başlık.
white thrash tepkileri de evlere de senlik. yukarıda denmis allahindan bulmuş diye harbi öyle.
yahu onca insanın aynı ortamı soludugu klima ile oksijen sağlanan - ki o klimanın filtresi en ne zaman değişmiştir bakımı ne zaman yapılmış ayrı - bir ortama çocuğunu götüren insana nedense boş zaten. sınıf atlayacagi günün hayali ile oylansın dursun.
şu mevsimde bile hyde park ya da central park vb yerlerde bebek arabasi ile dolaşan çiftler görürsünüz. işte onlar bizim dünyaya prens ya da prenses getiren uber bilinçli aileler gibi değil. çocuğunu doğa içinde büyütmeye çalışıyor dengesizler. halbuki avmler kadar temiz ve korunakli yerler yok bilmiyor cahiller. -
26 şubat 2016 dündar ve gül'ün serbest bırakılması
yerini asılsız spekülasyon ustası dudayeya'ya bırakmasını dilediğimiz çıkış.
aym kararı ile gerçeklesmistir.
edit ; sığirlar için şöyle bir not duselim. bernstein'in ortaya çıkardığı watwegate'de derin gırtlak bir federal büro ajanı idi. belki demokrattı ( parti olan ) belki komünist, belki aşırı milliyetçi, belki rus ajanı. fakat bu gazetecinin umrunda olmadı. neden mi ? gazeteci haberin kaynağına değil. kamu yararına bakar ! kamu yararı varsa isterse vahiy olsun ister şeytan ayeti fark etmez basar. bunun adına basın özgürlüğü denir. 3
30 paraya kalem pazarlayan satılık çomarları asan bir konudur.
daha yazdığı entrylere sahip çıkamayan biri gülen cemaati goygoyu yapıyorsa bilinki gül ve dündar doğru bir iş yapmış. özgür olmaları da bunun bir göstergesi. -
27 ocak 2016 shaggy'nin ölmesi
somestirin başladığını göstermiştir.
-
mafya babasının akademisyenleri tehdit ettiği ülke
bakın çok enteresan bir taraf fikirleri hoşunuza dahi gitmese bile silah ve şiddet kullanmadan ifade ediyor.
diğer taraf ise kan banyosu hayalleri kuruyor.
bakın bu çok enteresan bunlar olurken. mafyadan ne bekliyorsunuz çiçek mi versin diyenler oluyor.
bakın kötülük ne kadar sıradan. ne kadar normal hale gelmiş. mafya bu elbette tehdit edecek diyorlar.
bu saf kötülük efendim. hem de en kötüsü normallesmis kaniksanmis kötülük.
birde işi akp mualiflerine uzandiriyor. bakın taraf olmanın verdiği su gamsiziliga, omurgasizliga, bakın.
haysiyetin, vicdanın, adaletin olmadığı bir kabile devleti için normal bunlar efendim. meksika'da , kimi afrika ülkelerinde de oluyor bunlar efendim. olmuyor değil ama onlar biz dünya gucuyuz, hukuk devletiyiz diye yalanlar söylemiyor.
bir gukuk devleti gerçeği.
beyni olmayan omur imilik soganindan ibaret bu canlılara sormak lazım :
akademisyenlerin yaptığı açıklama hoşuna gitmedi. saygı duyuyorum.
buna devletin bir numaralı ismi bile tepki verdi. bu da anlaşılabilir.
peki sen ve bir numaralı isim aynı tepkiyi verebilecek misin pekerin açıklamaları için?
bu şiddet yanlısı barbarca açıklamayı ne yapsın adam mafya diyerek gecistirip. ahlaklı, hukuk yanlısı, şerefli olduğunu söyleyebilecek misin ?