poturgilinpotur10
profili

  • 0.69 faiz oranı ile ev satmayan müteahhit

    2.5 milyona 600 bin tl gelir vergisi öder diye tahmin ediyorum. bunu da ekleyip 3 milyona bağlayıp. kendisi 100 bin tl vergi ödeyecekti normalde, farkı 500 olan bini elden cebine koysan, sonra evi 2.5 milyon tl ye gerçek fiyatından alıp tamamını (veya başka peşinatın varsa, onu da koyduktan sonra kalanının tamamını) kredi çekmeyi denesen mütahit buna neden hayır diyor onu anlamadım.

    edit: gelen mesajlarla aynı şeyi söyleyecekseniz artık cevap atmanıza gerek yok herkese çok teşekkür ederim. arkadaşlar şöyle açıkladı, aynı müteahhit düşük gösterme numarasını da daha evvelden çektiği için size yüksek fiyattan satarsa maliye soruyormuş bu fiyat farkı nereden geliyor diye ve ceza ödüyormuş vesaire.. ancak bizim bu maliyemiz evlerin rayiç bedellerini yaklaşık olarak bilemiyor mu? (+-%50 diyelim hatayla farkı kabul edip yapsın ama, gerçek fiyatın gösterilen fiyatın %800 fazlası olması ne demek?) evler normal değerinin 8'de birine satıldığı zaman farkına varmıyor, kabul ediyor ama bir tanesi normal değerine satıldığı zaman iş açığa çıkıyor ve sorun oluyor bu çok tuhaf. bu satışlarda neden ekspertiz raporu konulmuyor ben de bunu merak ediyorum bence bu düzenleme de yakındır, eğer hükümet gerçekten bu kredileri kullandırmak istiyorsa bunu rahatlıkla yapabilir.

  • üniversitelerde makale yazmanın öğretilmemesi

    aslında bunu kaliteli lise eğitimi sağlamalıdır. fransızların bakalorya (lise bitirme) soruları komposizyon sorusu şeklinde idi, görenler bilir*, o soruları cevaplamak cevabını kurgulama ve sistematik şekilde bilgiyi fikri ifade etmeyi bilmeyi gerekirir.

    odtü vs. gibi yabancı dilde eğitim yapan üniversitelerde ingilizce derslerinde öğretilen makale yazma maalesef lisans öğrencisinin teknik ve bilimsel anlamda makale yazmasını sağlamıyor. bir konuda uzatılmış kapsamlı bir kompozisyon yazmak ve bunu kaynaklardan faydalanarak yapmak bilgisini almasıyla (hoca bu kısmının takipçisi olursa o da) yapmakla sınırlı kalıyor. hoca ağırlıklı olarak dilin düzünlüğünü ve metin bütünlüğüne odaklanıyor onu öğretiyor. oysa lisans düzeyinde bile olması gereken, bir "konuda" fikir beyan etmek değil, bir araştırma sorusu sormak ne kadar genel olursa olsun, hipotezimsi olası iddalar üretmek, bunu literatüre bakıp araştırmak ve cevapları "derleyip" sonra bunları karşılaştırmak tartışmak ve soruya cevap aramak. aksi takdire başı ile sonu alakasız laga luga metinler ortaya çıkar.

    bunun için her lisans derecesi veren bölümün ilk yıl, bilemedin ikinci yılda hafifletilmiş bir bilimsel araştırma yöntemleri ve rapor/makale yazma dersi vermesi gerekiyor. bu mümkün olmazsa, bu amaçla fakülte müfredatındaki dersin birini seçip hoca başına düşen öğrenci sayısını da görece azaltarak (200 kişinin term paperını okumak zor olabilir), birden fazla hocaya dersi dağıtarak, o derste yazılı sınavlar yerine, en azından ara sınavı (midterm) yazılı yapıp, final yerine makale (dönem ödevi/term paper) yazdırılabilir.

    burada hoca dersin işlenmesi esnasında müfredat ve not verirken ödevin içeriği kadar bu makale yazma, bilimsel, teknik, profesyonel rapor yazmanın biçimsel şartlarının da takipçisi olursa, nasıl olacağını baştan biraz şart koşarsa öğrenciler zorlanarak da olsa öğrenirler.

  • temel karamollaoğlu

    sivas katliamının müsebbibi, alkışlayıcısı ve sorumlusu değildir ((bkz: #92018452)). gazanız mübarek olsun gibi bir söz söylememiştir. yatıştırmak için o kalabalığa ne söylenmesi gerekiyorsa o şekilde konuşmuş, aranızdan 5 kişi çıkar felakate sebep olur, şiddetten uzak durun, dağılın demiş, ben konuyla ilgileneceğim falan demiştir.

    https://www.youtube.com/watch?v=435r8sycd5g

  • meral akşener'in partisine isim bulalım kampanyası

    (bkz: merkezin ortası partisi)

    sağa sola çok şaapmamak lazım..

  • garsonluk yaparak dünya'yı gezen küt saçlı kız

    (bkz: demek küt saçlı)

  • bianet birgün evrensel t24 diken sol

    ensar vakfı evlerinde gerçekleşen, ve vakfın kurumsal kolektif eksikliğini, hatasını yani sorumluluğunu inkar etmenin, hafife almanın tecavüz kadar ağır bir duyarsızlık ve ahmaklık olduğu vakayı birgün gazetesi olmasaydı ana akım medya haber yapamayacak, yapmayacaktı. sırf bu yüzden birgün almak zorunda hissediyorum kendimi ahlaken. çünkü geri kalanlar tamamen korku içinde ruhunu tüketmiş bir medya komünitesi başka bir şey değil. birgün dediğin bir apartman dairesinde falan yayın yapan, 300 500 bin tl ceza kessen kapanacak 50 çalışanı olduğu şüpheli bir cengaver. tüm görüşlerine, her durumda politik pozisyonuna kefil değilim ama türkiye'de ahlakın ve cesaretin timsali olduğuna kefilim.

  • tek şarjla yüz bin kilometre giden otomobil

    ya artık bu çöp (bkz: devridaim makinesi) haberlerine yer veren editöre ceza verilmesi, haberi yapan mal arkadaşın da ortaokul diplomasının iptali gerekli. linki de tıklamadım ha. o derece bıktık artık yahu.

  • öğretmen maaşı

    öğretmen maaşı diğer mesleklere kıyasla azdır çoktur ona karışmam da, haftada 15 saat dersi 15 saat mesai ile eşleyip, işte günde 9-5 arası çalışan memur 40 saat mesai diye hesap yapmayın. bir masa başında gün boyu bazı işleri yaparak veya yapmayarak vakit geçirmekle, sınıfta (hiç ders anlatmayıp sadece ders düzenini korumak, etkileşim ve iletişim halinde olmak bile hatta) vakit geçirmek arasında ikinci iş aleyhine büyük bir fark vardır.

  • 21 kasım 2015 real madrid barcelona maçı

    son 10 yılda barcelona'nın reale top göstermeden beş attığı altı attığı maçlar izledik hem madrid'de hem noy kampda. real de birkaç defa fark attı oyun olarak ezemese de. ancak barcelona'nın yenildiği maçların hiçbirinde barcelona'nın aşırı sertlik, kırmızı kartlarla, sakatlama tehdidi ile reali yıldırmaya veya hınç almaya çalıştığını görmedim. bu hep real madrid'in acizliği çirkinliği oldu.

  • 11 haziran 2015 cumhuriyet gazetesi manşeti

    haber doğrudur yanlıştır bilemem, ancak istihbarat kurumları dahil, devletin, devletlerin, hükümetlerin işlediği suçların ifşası haber alma özgürlüğünün parçasıdır, basının görevidir. hükümetimiz (dönemin hükümeti) ışıd'ı batılı kurumlara hitaben ve iç siyaset ortamlarında terörist olarak nitelemiştir, mahkum etmiştir, meczup katil demiştir, işıd'a karşı ortak mücadele vs. için batı ile diyaloğa girmiştir, ki bu görünür tavır doğru olandır. ancak bunun arkasından işıd'a destek verdiyse, işıd örgütü militanlarını kendi ülkesinden geçirerek taşıyarak silahlı çatışmasına aktif destek verdiyse bu bir suçtur ve kamunun* bundan haberinin olması gerekir, bu basının görevidir, basın bunun için vardır, güzel hoş şeyleri haber vermek değil, hükümetler partiler zaten bunun propagandasını yapmayı ihmal etmezler.

    tabi ki iftira yalan haber ve karalamanın da, hatta kötü-dikkatsiz-aptalca gazeteciliğin de, kanunlar ve halkın vicdanı, gazeteceliğin meslektaş kitlesinin kurumları nezdinde yaptırımı olmalıdır. eğer iftira ve yalan haber varsa bedeli kanunlar yoluyla ödenmeli.