maruz kalan bir kadın için korkunç, inanılmaz, katlanılmaz, dayanılmaz gelebilir ama bir erkeğin buna maruz kalması vaka-ı adiyeden sayılır.
arkada simsek5 profili
-
ghosting
-
28 mart 2017 orc referandum anketi
orc araştırmanın duyurduğu referandum anketidir.
evet - %55.4
hayır - %44.6
buldukları sonuçların kendisine de söyleyeceklerim olabilirdi ama şimdilik bunu bir kenara bırakıyorum. esas söylemek istediğim şey vatan'ın bu sonuçları duyurma şekli.
linkteki haberin başlığında şöyle bir ibare var:
"referanduma sayılı günler kala anket sonuçları merakla bekleniyor. son anket bugün orc'den geldi. orc'nin anketinde evet diyenler farkı açmaya başladı."
biraz daha yakından bakalım:
"evet diyenler farkı açmaya başladı."
aradaki fark %11 olmuş orc'nin anketine göre. peki, doğru kabul edelim. ama doğru kabul etsek bile bu gerçekten aradaki farkın açılmaya başladığını mı gösteriyor?
şuradan orc'nin açıkladığı bir önceki anket sonuçlarına bakalım. 1-7 mart tarihleri arasında yaptıkları anketteki sonuçlar ilginç.
o ankete göre bundan 3 hafta önce evet %57.2, hayır ise %42.8 görünüyor. yani evet oyları 3 hafta önce 14.5 puan öndeymiş. aradan geçen 3 haftada sadece orc'nin rakamları bile hayır cephesinin 2 puan yükseldiğini, aranın 3.5 puan kapandığını gösteriyor.
peki o zaman vatan neden bu anketi fark açılıyor diye yayınlıyor?
bu soruya cevap vermeye gerek duymuyorum. -
ata binip yardırma isteği uyandıran şarkılar
(bkz: dombra)
ama orijinal olanı. -
başkanlık sistemi
baskanlik sistemi soz konusu oldugunda destekleyicilerinin temel argumani hep cift baslilik oluyor. bu sefer de yasamaya fren olan yurutme tezi one surulmus.
oncelikle ister baskanlik, ister yari baskanlik, ister parlementer sistem olsun, demokratik butun sistemlerde cift baslilik degil uc baslilik vardir. uc baslilik olmalidir falan da degil, demokratik bir rejim iddiasinda bulunacaksan uc basli olmak zorundadir. nedir bunlar? hepimizin bildigi gibi yasama, yurutme ve yargi.
peki neden bu uc baslilik zorunlulugu vardir? butun almanya'nin, bir hitler'in pesine takilip ulkeyi felakete surukleyememesi icin vardir. bir erki elinde tutanin, diger erkler uzerinde de tahakkum kurup, bugunun turkiye'sinde oldugu gibi, ulkenin butun kaderi bir olumlunun iki dudagi arasina sikismasin diye vardir.
ha bu tezi sadece yurutme temelinde one sorersen hakli bulabilirim. 1982 anayasisinin ongordugu sistem dogrultusunda yurutmemizde verimsizlige neden olan bir cift baslilik var. bu dogru. kenan evren cumhurbaskani olarak kendisine olmasi gerekenden fazla yetki ayırması, ve o gunden beri kimsenin bunu degistirmeye yanasmamasi nedeniyle 30 kusur senedir bu boyle geldi gidiyor. ek olarak cumhurbaskani'ni halka sectirerek, bir de yetki mesruiyeti catismasi yaratip, mevcut verimsiz durumu daha da icinden cikilmaz hale sokan da yine bugun baskanlik isteyenlerin kendisidir.
ama sen yasamaya fren olarak yurutme tezini ortaya atarsan orada dur derim. kuvvetler ayriligi geregi yasama yurutmeye zaten fren olmak durumundadir. karsida duvar varken gaza basan soforun varsa, freni de devreden cikarirsan sonucun ne olacagi aciktir. fren kotu bir sey degildir. fren bir guvenlik mekanizmasidir.
ustelik burada soz konusu olan icinde tek kisinin oldugu bir araba degil, bir ulke dolusu insanin bulundugu dev bir otobustur. butun yolcularin kaderi sadece sofore birakilamaz. aracin kendinde bulunan guvenlik mekanizmalari olarak, gerektiginde devreye girecek freni de olmalidir, hiz limitleyicisi de. bununla da kalmamali, soforun uykusuz, alkollu ya da ehliyetinin gecerli olup olmadigini denetleyecek; trafik sigortasi, muayenesi falan var midir, farlari, fren lambalari duzgun calisiyor mu diye kontrol edecek trafik polisi de olmalidir. metofordan cikip politik sistemlere donersek, bunun karsiligi da yargidir.
acik konusuyorum. ben baskanlik sistemini mantiksiz bulmuyorum. kategorik olarak karsi da degilim. cumhurbaskanligi makamini olmazsa olmaz bir makam olarak da gormuyorum. olmasi gerektigi gibi sembolik bile olsa, devleti temsil icin ayri bir makamin bulunmasi o kadar da gerekli olmayabilir. ancak kuvvetler ayriligi tam olarak saglanmis, erklerin bagimsizligini tesis etmis ve her erkin birbirini denetleyip frenledigi bir baskanlik sistemini mantiksiz bulmuyorum.
bizim ulkemizde istenen ise frensiz, polissiz, her seyin tek bir adamin insiyatifine birakildigi bir sistemdir. boyle bir sistemi demokrasi dahilinde gostermeye calismak alcaklik, boyle gormek ise ahmakliktir. benim icin tartisilabilecek bir konu bile degildir. -
mario gomez
kılına zarar gelse, beşiktaş taraftarı intikam için toplanıp rakka'ya taaruza geçer, ışid'in kökünü kazımadan da dönmez.