istisnasız her ama her sektörde dolandırıcılık dönüyor. kombicisi, galericisi, marketi, ev sahibi, kiracısı, restoranı, taksicisi, yedek parçacısı, vb. saymakla bitmez. bakın bu gidiş hiç hayra alamet değil. artık her insanın zihninde iki soru var. "nasıl dolandırılmam" ve "nasıl dolandırabilirim". emniyet güçleri bu kadar çok ve yaygın dolandırıcılık ile nasıl baş edecek? insanlarda ne güven kaldı ne de huzur. insan kombi bozulunca ilk "dolandırılacağım" diye korkar mı ya? ya da araba almak istediğinde ilk beliren duygu "dolandırılma korkusu" olmamalı. bir şeyler çok ama çok yanlış.
olivermessiaen3 profili
-
ülkede herkesin dolandırıcılık peşinde olması
-
dünyanın bütün zevklerini tadınca ne oluyor
çoğu insanın sormaya cesaret edemediği soru. neden sürekli keyif almak zorunda olayım ki? bu sorunun sorulması bile sana absürt geliyor farkındayım. işte inanç böyle bir şey. sürekli keyif alnıması gerektiğine o kadar gözü kapalı inanmışsın ki, keyif almak zorunda olmadığın ihtimali aklının ucundan bile geçmiyor. keyif almak kötüdür demiyorum. sadece keyif almak zorunda değilsin.
insan binlerce yıl senin sahip olmadığın konfor ve zevkler olmadan yaşadı. senden daha mı mutsuzlardı? sen bugün ava gitmeden et yiyebildiğin için çok mu mutlusun? o kadar mutluysan neden antidepresanlar olmadan dışarı bile çıkamıyorsun?
zevkin peşinden koşanının sonu tatminsizlik ve mutsuzluktur. -
lüks araba görünce siklemiyormuş gibi yapmak
inanamayacaksınız ama lüks arabaları, zenginliği , şatafatı vs. umursamayan insanlar var. bunu erişemedikleri ciğere mundar dediklerinden dolayı değil, hayat ile bambaşka bağları olduğundan dolayı tercih ediyorlar. günümüzde çoğu insanın hayat ile bağı artık sadece eşya üzerinden kuruluyor. bu üzücü durum kişinin ruhsal sağlığı açısından ağır sonuçlara sebep oluyor. kafayı bunlar ile bozmuş insanlar, hayat ile pek çok farklı bağ kurabilmiş insanların deneyimlediği yaşamın güzelliklerinin binde birini deneyimleyemiyorlar. keşke neler kaçırdıklarının farkında olsalar.